Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü megastar Tarkan'ın zeytinlik tepkisi üzerine, "Tarkan’ın zeytinlikleri mi varmış, ne yapacakmış zeytinlikleri? Tarkan’ın şarkılarını seviyoruz. Tarkan şarkılarını söylesin" dedi.
Megastar Tarkan zeytinlik alanların imara ve sanayi tesislerine açılmasına tepki göstererek Twitter üzerinden bir mesaj yayımlamıştı.
"Bir ülkenin en büyük nimeti, değeri onun doğasıdır. Zeytin ağaçları Anadolu'nun hazinesidir belleğidir. Rant için zeytin ağaçlarına kıymayın"
Habertürk’ten Deniz Çiçek’in haberine göre; Tarkan’ın bu mesajı üzerine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’den cevap geldi. Üretim Reform Paketi ile ilgili TBMM Sanayi Komisyonu'ndaki görüşmelerde milletvekillerinin Tarkan'ın da düzenlemeye karşı çıktığını anımsatması üzerine Özlü, “Tarkan'ın ne işi var, Tarkan'ı niye karıştırıyorsunuz” dedi. Özlü, “Tarkan'ın zeytinlikleri mi varmış, ne yapacakmış zeytinlikleri? Tarkan'ın şarkılarını seviyoruz. Tarkan şarkılarını söylesin” dedi.
31 Mayıs 2017 Çarşamba
Şırnak Şenoba’da helikopter düştü: 13 şehit!
Şırnak'ın Uludere İlçesi Şenoba İlçesi'ndeki askeri üs bölgelerini denetleyen üst rütbeli askerleri taşıyan Cougar tipi helikopter, kent merkezine dönüş için yaptığı kalkıştan kısa süre sonra yüksek gerilim hattına çarpıp düştü. Kazada, 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın'ın da aralarında bulunduğu, 2'si pilot, biri teknisyen, 13 asker şehit oldu. Helikopterde bulunan askerlerin hepsi terör örgütüne büyük darbe vurulan Kato operasyonunun kahramanıydılar... İşte yüreğimizi yakan kazanın detayları ve şehitlerimizin kimlikleri...
23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın ile beraberindeki askeri heyet, dün Uludere İlçesi Şenoba Beldesi’ndeki üs bölgelerini denetledi. Tümgeneral Aydın komutasındaki askeri heyet denetlemenin ardından Şırnak 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’na dönmek için saat dün akşam 20.50 sıralarında AS 532 Cougar tipi askeri helikopterle hareket etti. Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan havalanan helikopter, kalkıştan 3 dakika sonra yüksek gerilim hattına çarparak düştü. Kazanın ardından olay yerine güvenlik güçleri eşliğinde UMKE, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Dağlık alanda helikopterin enkazına ulaşan ekipler, Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Yarbay Songül Yakut, Binbaşı Koray Onay, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Kıdemli Başçavuş Mehmet Erdoğan, Uzman Çavuş Zeki Koç, Pilot Yüzbaşı Serhat Sığınak, Pilot Üstteğmen Abdülmüttalip Kesikbaş, Teknik Başçavuş Fevzi Kıral ve Piyade Uzman Çavuş Hakan İncekal’ın şehit olduğunu belirledi.
TSK AÇIKLADI: 13 ŞEHİT
Türk Silahlı Kuvvetleri de helikopter kazasında 13 askerin şehit olduğunu açıkladı. Açıklamada, şöyle denildi: “31 Mayıs 2017 Çarşamba günü, Şırnak/Şenoba Tugay Komutanlığından kalkış yapan ve içinde 13 personelimizin bulunduğu AS 532 COUGAR tipi bir helikopter, kalkışından kısa bir süre sonra, ilk alınan bilgilere göre, yüksek gerilim hatlarına takılması sonucunda saat 20.55 sularında kaza kırıma uğramıştır. Olayla ilgili inceleme devam etmektedir. Söz konusu elim kaza neticesinde; helikopterde bulunan kahraman silah arkadaşlarımızın şehit olduğu bilgisi alınmıştır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu elim olayda şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milleti’ne başsağlığı ve sabır diliyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” (Sözcü)
23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral Aydoğan Aydın ile beraberindeki askeri heyet, dün Uludere İlçesi Şenoba Beldesi’ndeki üs bölgelerini denetledi. Tümgeneral Aydın komutasındaki askeri heyet denetlemenin ardından Şırnak 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’na dönmek için saat dün akşam 20.50 sıralarında AS 532 Cougar tipi askeri helikopterle hareket etti. Şenoba Tugay Komutanlığı’ndan havalanan helikopter, kalkıştan 3 dakika sonra yüksek gerilim hattına çarparak düştü. Kazanın ardından olay yerine güvenlik güçleri eşliğinde UMKE, AFAD ve sağlık ekipleri sevk edildi. Dağlık alanda helikopterin enkazına ulaşan ekipler, Tümgeneral Aydoğan Aydın, Albay Oğuzhan Küçükdemir, Albay Gökhan Peker, Yarbay Songül Yakut, Binbaşı Koray Onay, Yüzbaşı İlker Acar, Yüzbaşı Nuri Şener, Kıdemli Başçavuş Mehmet Erdoğan, Uzman Çavuş Zeki Koç, Pilot Yüzbaşı Serhat Sığınak, Pilot Üstteğmen Abdülmüttalip Kesikbaş, Teknik Başçavuş Fevzi Kıral ve Piyade Uzman Çavuş Hakan İncekal’ın şehit olduğunu belirledi.
TSK AÇIKLADI: 13 ŞEHİT
Türk Silahlı Kuvvetleri de helikopter kazasında 13 askerin şehit olduğunu açıkladı. Açıklamada, şöyle denildi: “31 Mayıs 2017 Çarşamba günü, Şırnak/Şenoba Tugay Komutanlığından kalkış yapan ve içinde 13 personelimizin bulunduğu AS 532 COUGAR tipi bir helikopter, kalkışından kısa bir süre sonra, ilk alınan bilgilere göre, yüksek gerilim hatlarına takılması sonucunda saat 20.55 sularında kaza kırıma uğramıştır. Olayla ilgili inceleme devam etmektedir. Söz konusu elim kaza neticesinde; helikopterde bulunan kahraman silah arkadaşlarımızın şehit olduğu bilgisi alınmıştır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu elim olayda şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet, değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk Milleti’ne başsağlığı ve sabır diliyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.” (Sözcü)
Afganistan'da büyük patlama: 80 ölü
Afganistan'ın başkenti Kabil'de yabancı elçilikler ve Başkanlık Sarayı'nın olduğu bölgede büyük bir patlama meydana geldi. Patlamada 80 kişi yaşamını yitirdi, 350'den fazla yaralı var.
Afganistan'ın başkenti Kabil'de yabancı elçilikler ve Başkanlık Sarayı'nın bulunduğu Vazir Akbar Han bölgesinde bombalı saldırı düzenlendi.
Bomba yüklü bir aracın neden olduğu patlamada ilk belirlemelere göre 80 kişinin hayatını kaybettiği ve 350'den fazla yaralı olduğu ifade ediliyor.
Afgan yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyor.
Almanya Büyükelçiliği'ne 300 metre mesafede park edilmiş bir su tankerine yerleştirildiği tahmin edilen bomba yerel saatle sabah 08:30'da patladı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, saldırıda büyükelçilik çalışanlarından bazılarının yaralandığını, Afgan güvenlik görevlisinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Almanya temsilciliğinin yanı sıra Fransa Büyükelçiliği binasının da saldırıda zarar gördüğü aktarıldı.
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDE CAN VE MAL KAYBI YOK
Saldırı bölgesine yakın yerde bulunan Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliği'nde ise can ve mal kaybı olmadı. Binanın cam ve duvarlarında küçük çaplı hasar oluştu.
DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA: ŞİDDETLE KINIYORUZ
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Kabil'deki patlamada Türk Büyükelçiliği'nin de hasar gördü ancak personelin zarar görmediği belirtildi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Kabil'deki saldırının şiddetle kınandığı da belirtildi.
135 ASKER KURŞUNA DİZİLMİŞTİ
Afganistan'da geçtiğimiz nisan ayında Taliban Mezar-ı Şerif'te bir askeri üssü baskın düzenlemiş ve 135 askeri kurşuna dizmişti.
Saldırı sonrası Afganistan savunma bakanı ve genelkurmay başkanı istifa etmek zorunda kalmıştı.
Afganistan yıllardır Taliban ve terör örgütü DAEŞ'le mücadele ediyor. Son dönemde Taliban'ın saldırılarında artış gözleniyor.
ABD'nin hala Afganistan'da 8 bin 400 ve NATO'nun 5 bin askeri bulunuyor. NATO bünyesinde Türk askerleri de görev yapıyor. (ntvmsnc)
Afganistan'ın başkenti Kabil'de yabancı elçilikler ve Başkanlık Sarayı'nın bulunduğu Vazir Akbar Han bölgesinde bombalı saldırı düzenlendi.
Bomba yüklü bir aracın neden olduğu patlamada ilk belirlemelere göre 80 kişinin hayatını kaybettiği ve 350'den fazla yaralı olduğu ifade ediliyor.
Afgan yetkililer ölü sayısının artmasından endişe ediyor.
Almanya Büyükelçiliği'ne 300 metre mesafede park edilmiş bir su tankerine yerleştirildiği tahmin edilen bomba yerel saatle sabah 08:30'da patladı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, saldırıda büyükelçilik çalışanlarından bazılarının yaralandığını, Afgan güvenlik görevlisinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Almanya temsilciliğinin yanı sıra Fransa Büyükelçiliği binasının da saldırıda zarar gördüğü aktarıldı.
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDE CAN VE MAL KAYBI YOK
Saldırı bölgesine yakın yerde bulunan Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliği'nde ise can ve mal kaybı olmadı. Binanın cam ve duvarlarında küçük çaplı hasar oluştu.
DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA: ŞİDDETLE KINIYORUZ
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Kabil'deki patlamada Türk Büyükelçiliği'nin de hasar gördü ancak personelin zarar görmediği belirtildi. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Kabil'deki saldırının şiddetle kınandığı da belirtildi.
135 ASKER KURŞUNA DİZİLMİŞTİ
Afganistan'da geçtiğimiz nisan ayında Taliban Mezar-ı Şerif'te bir askeri üssü baskın düzenlemiş ve 135 askeri kurşuna dizmişti.
Saldırı sonrası Afganistan savunma bakanı ve genelkurmay başkanı istifa etmek zorunda kalmıştı.
Afganistan yıllardır Taliban ve terör örgütü DAEŞ'le mücadele ediyor. Son dönemde Taliban'ın saldırılarında artış gözleniyor.
ABD'nin hala Afganistan'da 8 bin 400 ve NATO'nun 5 bin askeri bulunuyor. NATO bünyesinde Türk askerleri de görev yapıyor. (ntvmsnc)
Bardakoğlu: "Öfkeli bir İslam dünyası oluştu"
Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, bir arada yaşayan insanların birbirine düşman olduğunu belirterek "Öfkeli bir İslam dünyası oluştu" dedi.
Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin (BUSİAD) toplantısında konuşan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu "İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler farklı anlayışlar hep zenginlik olarak geldi. Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu" dedi.
BUSİAD'ın mayıs ayı Çekirge toplantısı ve geleneksel iftar programına konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 'Sevgi ve hoşgörü üzerine' konulu konuşma yaptı. 'İslam sevgi dinidir, İslam hoşgörü dinidir' demekle toplumda sevgi ve hoşgörü olmayacağını ifade eden Bardakoğlu "Birşeyi çok konuşmak, o şeyi yaşadığımız ve o şeye ulaştığımız anlamına gelmez. Mesela bizim toplumumuz ahlakı çok konuşur. Her cümlesinde ahlak kelimesi öyle veya böyle geçer. Sevgi geçer, barış geçer, ama bütün bu kelimeleri biz aşındırdık, yıprattık ve içi boşaldı bu kelimelerin. İslam sevgi dini barış dini diyoruz ama 57 İslam ülkesi var bunlara baktığımız vakit hiç böyle olmadığını görüyoruz. Sevgi dini, tölerans dini, hoşgörü dini diyoruz ama, insanlarımız birbirine öfke kusuyor, birbirinin boğazını sıkıyor. birbirinden nefret ediyor ve birbirine hep mesafe koyuyor. Bir türlü o huzuru, ahengi sağlayamadık" dedi.
"Allahın dediği dışında kişisel yorumlar anlatılmaya başladı"
Prof.Dr. Ali Bardakoğlu bugün İslam dünyasında Allah'ın ve peygamberin dediği dışında insanların kişisel yorumları ve kanaatlerinin de din olarak anlatılmaya başlandığını belirterek "Hatta insanlar kendi kanaaterini söylerken bile 'İslama göre', 'İslamda' diyerek cümleye başlıyorlar. Halbuki İslam'a göre deyince Allah'ın ve peygamberin dediği anlatılır. Ondan sonra kişisel yorumlar ve bakış açıları devreye girer" diye konuştu.
İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler, farklı anlayışların hep zenginlik olarak geldiğini belirten Bardakoğlu şöyle devam etti:
"Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu. Şia dünyası 14 asırdır acı ve hüzünle ayakta duruyor. Kerbela acısı. Doğru, büyük bir acıdır. Ama bir kimliği acı ve kin üzerine oluşturamazsınız. Bu müsbet bir kimlik inşaası değildir. Maalesef hem şia dünyası hem sünni dünya hep öfke ve kin üzerine kimlikler oluşturmaya başladı. İşte İslam dünyası öfkeli. Niçin öfkeli? bir defa son derece geri kalmış görüyor. Son derece dünya standardının altında görüyor. Bilimde teknolojide fende hiçbir şey yapamadığını hep ötekinin yaptığını, onlara mahkum olduğunu görüyor. Üretme yani 'Sünnetullah' diye bildiğimiz Allah'ın dünya kuralları konusunda artık sınıfta kaldığını görüyor. Bu sefer sorumlu bulması lazım. Suçlu kimdir? Ötekidir. Öteki olmasaydı ben böyle olmayacaktım diyerek telafi mekanizmasını işletiyor ve kendine dönüp bakmıyor."
"Bireyler iki kişilikli olmaya başladı"
Günümüz İslam dünyasında bireylerin iki kişilikli olmaya başladığını ifade eden Ali Bardakoğlu "Bir, zihninde inandığı biriktirdiği dini bilgi açısından bir başka geçerlilik ölçüsü oluştu. Yaşadığı hayat itibariyle devletin kanunları kurallar, üyesi olduğu grubun kuralları itibariyle bir başka geçerlilik ölçütü var. Sıkıştığı vakit hangisi daha kolayına geliyor sa ona kaçabiliyor. Yeri geliyor 'devletin kanunu nizamı var' oluyor, yeri geliyor 'Tamam var ama dinen bu doğru' deyip kendi zihnindeki dini düşüncesini referans alarak bir başka meşruiyet arayışı bulabiliyor. Hatta birde cemaati tarikatı falan varsa, bağlı olduğu bir şeyh efendi varsa, bir de onun onayı geçerlilik ölçütü oluşursa, üç ayrı yolu olan bir insan tipi oluşturuyor. İslam dünyasında her an herşeyi yapabilir bir insan tipolojisi çıktı" diye konuştu.
Konuşmaların ardından BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günay Baylan, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na plaket verdi. (Kaynak:cnntürk.com.tr)
Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği'nin (BUSİAD) toplantısında konuşan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu "İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler farklı anlayışlar hep zenginlik olarak geldi. Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu" dedi.
BUSİAD'ın mayıs ayı Çekirge toplantısı ve geleneksel iftar programına konuşmacı olarak katılan Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 'Sevgi ve hoşgörü üzerine' konulu konuşma yaptı. 'İslam sevgi dinidir, İslam hoşgörü dinidir' demekle toplumda sevgi ve hoşgörü olmayacağını ifade eden Bardakoğlu "Birşeyi çok konuşmak, o şeyi yaşadığımız ve o şeye ulaştığımız anlamına gelmez. Mesela bizim toplumumuz ahlakı çok konuşur. Her cümlesinde ahlak kelimesi öyle veya böyle geçer. Sevgi geçer, barış geçer, ama bütün bu kelimeleri biz aşındırdık, yıprattık ve içi boşaldı bu kelimelerin. İslam sevgi dini barış dini diyoruz ama 57 İslam ülkesi var bunlara baktığımız vakit hiç böyle olmadığını görüyoruz. Sevgi dini, tölerans dini, hoşgörü dini diyoruz ama, insanlarımız birbirine öfke kusuyor, birbirinin boğazını sıkıyor. birbirinden nefret ediyor ve birbirine hep mesafe koyuyor. Bir türlü o huzuru, ahengi sağlayamadık" dedi.
"Allahın dediği dışında kişisel yorumlar anlatılmaya başladı"
Prof.Dr. Ali Bardakoğlu bugün İslam dünyasında Allah'ın ve peygamberin dediği dışında insanların kişisel yorumları ve kanaatlerinin de din olarak anlatılmaya başlandığını belirterek "Hatta insanlar kendi kanaaterini söylerken bile 'İslama göre', 'İslamda' diyerek cümleye başlıyorlar. Halbuki İslam'a göre deyince Allah'ın ve peygamberin dediği anlatılır. Ondan sonra kişisel yorumlar ve bakış açıları devreye girer" diye konuştu.
İslam dünyasında bugüne kadar farklı mezhepler, farklı meşrepler, farklı anlayışların hep zenginlik olarak geldiğini belirten Bardakoğlu şöyle devam etti:
"Ama şimdi aynı coğrafyada, aynı mahallede, aynı ülkede insanlar birbirine hayatı zindan etmeye başladılar, birbirinin boğazını sıkmaya başladılar. Öfkeli bir İslam dünyası oluştu. Şia dünyası 14 asırdır acı ve hüzünle ayakta duruyor. Kerbela acısı. Doğru, büyük bir acıdır. Ama bir kimliği acı ve kin üzerine oluşturamazsınız. Bu müsbet bir kimlik inşaası değildir. Maalesef hem şia dünyası hem sünni dünya hep öfke ve kin üzerine kimlikler oluşturmaya başladı. İşte İslam dünyası öfkeli. Niçin öfkeli? bir defa son derece geri kalmış görüyor. Son derece dünya standardının altında görüyor. Bilimde teknolojide fende hiçbir şey yapamadığını hep ötekinin yaptığını, onlara mahkum olduğunu görüyor. Üretme yani 'Sünnetullah' diye bildiğimiz Allah'ın dünya kuralları konusunda artık sınıfta kaldığını görüyor. Bu sefer sorumlu bulması lazım. Suçlu kimdir? Ötekidir. Öteki olmasaydı ben böyle olmayacaktım diyerek telafi mekanizmasını işletiyor ve kendine dönüp bakmıyor."
"Bireyler iki kişilikli olmaya başladı"
Günümüz İslam dünyasında bireylerin iki kişilikli olmaya başladığını ifade eden Ali Bardakoğlu "Bir, zihninde inandığı biriktirdiği dini bilgi açısından bir başka geçerlilik ölçüsü oluştu. Yaşadığı hayat itibariyle devletin kanunları kurallar, üyesi olduğu grubun kuralları itibariyle bir başka geçerlilik ölçütü var. Sıkıştığı vakit hangisi daha kolayına geliyor sa ona kaçabiliyor. Yeri geliyor 'devletin kanunu nizamı var' oluyor, yeri geliyor 'Tamam var ama dinen bu doğru' deyip kendi zihnindeki dini düşüncesini referans alarak bir başka meşruiyet arayışı bulabiliyor. Hatta birde cemaati tarikatı falan varsa, bağlı olduğu bir şeyh efendi varsa, bir de onun onayı geçerlilik ölçütü oluşursa, üç ayrı yolu olan bir insan tipi oluşturuyor. İslam dünyasında her an herşeyi yapabilir bir insan tipolojisi çıktı" diye konuştu.
Konuşmaların ardından BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Günay Baylan, Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na plaket verdi. (Kaynak:cnntürk.com.tr)
Booking.com’un talebine ret
Mahkeme Booking.com'un rezervasyon yasağına yaptığı idari tedbirin kaldırılması başvurusunu reddetti.
Booking.com’dan konuyla ilgili şu açıklamada bulunuldu: Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik yaptığımız itirazın reddine karar vermesi tarafımızda hayal kırıklığı yaratmıştır.
Gerekçeli kararın her bir tarafa tebliğini takiben 2 haftalık yasal süre içinde karara itiraz edeceğimizi bildiririz. Türkiye yasalarına ve hukukuna her zaman bağlı kalacağımızı bu vesileyle yinelemek isteriz.
‘KATMA DEĞER YARATTIĞINA İNANIYORUZ’
Dolayısıyla itirazımızın değerlendirileceği süre içerisinde Türkiye’den Türkiye içerisine yapılan işlemlere erişim mümkün olmayacaktır.
Ancak Türkiye’den yurt dışına ve yurt dışından Türkiye’ye yapılacak rezervasyon hizmetlerimiz kesintisiz devam edecektir. Hizmetlerimizin, Türk turizmine katkıda bulunmak adına bizimle işbirliği yapan 13 binden fazla otel için hatırı sayılır bir konaklama potansiyeli ve katma değer yarattığına inanıyoruz.
Birçok otel, ihtiyati tedbir kararının yol açtığı hizmet kesintisinden telafisi çok zor olan ölçekte zarar gördüğünü beyan etmiş ve davaya müdahil olmuştur. Dolayısıyla dava ile ilgili haklılığımıza dair inancımız devam etmektedir. Sözcü
Booking.com’dan konuyla ilgili şu açıklamada bulunuldu: Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik yaptığımız itirazın reddine karar vermesi tarafımızda hayal kırıklığı yaratmıştır.
Gerekçeli kararın her bir tarafa tebliğini takiben 2 haftalık yasal süre içinde karara itiraz edeceğimizi bildiririz. Türkiye yasalarına ve hukukuna her zaman bağlı kalacağımızı bu vesileyle yinelemek isteriz.
‘KATMA DEĞER YARATTIĞINA İNANIYORUZ’
Dolayısıyla itirazımızın değerlendirileceği süre içerisinde Türkiye’den Türkiye içerisine yapılan işlemlere erişim mümkün olmayacaktır.
Ancak Türkiye’den yurt dışına ve yurt dışından Türkiye’ye yapılacak rezervasyon hizmetlerimiz kesintisiz devam edecektir. Hizmetlerimizin, Türk turizmine katkıda bulunmak adına bizimle işbirliği yapan 13 binden fazla otel için hatırı sayılır bir konaklama potansiyeli ve katma değer yarattığına inanıyoruz.
Birçok otel, ihtiyati tedbir kararının yol açtığı hizmet kesintisinden telafisi çok zor olan ölçekte zarar gördüğünü beyan etmiş ve davaya müdahil olmuştur. Dolayısıyla dava ile ilgili haklılığımıza dair inancımız devam etmektedir. Sözcü
27 Mayıs 2017 Cumartesi
1046 asker gıdadan zehirlendi
Manisa'da bulunan 1'inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı'nda yaşanan ve 1046 askerin etkilendiği gıda zehirlenmesi olayıyla ilgili açıklama yapan Vali Hakan Güvençer, "Şu anda yaşanan hadisenin tam anlamıyla, bakteriyle bağırsak enfeksiyonu salgını olduğunu söyleyebiliyoruz." dedi.
Manisa Valisi Hakan Güvençer, 1’inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’ndaki gıda zehirlenmesi olayıyla ilgili açıklama yaptı. Olaydan etkilenen asker sayısının 1046 olduğunu, 211 askerin hastanelerde tedavi gördüğünü açıklayan Güvençer, 2 askerin yoğun bakımda olduğunu ayrıca 194 askerin bugün taburcu edileceğini bildirdi. Güvençer, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sağlık Bakanlığı 15.00’ten itibaren Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığımızdan uzman bir ekibi ilimize gönderdi. Bugün Halk Sağlığı Kurumu Başkanı da Manisa’da. Sebep olabilecek tüm kaynaklara ilişkin örnekler alındı. Birden fazla laboratuara gönderildi. Ön bilgi, bulgular alındı. Bizim ön değerlendirmelerimiz var. Ancak sebebe ilişkin kesin açıklamayı, netleşecek sonuçlara bağlı. Şu anda yaşanan hadisenin tam anlamıyla, bakteriyle bağırsak enfeksiyonu salgını olduğunu söyleyebiliyoruz. Halk sağlığı uzmanları bu bakterinin ve yarattığı rahatsızlığın mahiyeti gereği, ikinci 48 saat içinde, hatta önümüzdeki 5-6 gün içinde bu bakteri ile muhatap olan kişilerin bağışıklık sistemlerinin vereceği tepkilere bağlı olarak yeni küçük vakaların yaşanabileceğini söylüyorlar. Ama ikinci 48’inci saatin başlarında artık stabilite sağlandı.
“ÖLÜM TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYA DEĞİLİZ”
Bugün 5 bin askerin yemin merasiminin tamamlandığını ve aileleriyle buluştuklarını duyuran Vali Güvençer, “Şu anda hastanede yatanlar değil ama geçmiş günler içinde hastaneye müracaat edip tedavi olan çocuklardan aileleri huzurunda yemin merasimine katılanlar oldu” dedi.
Sosyal medyada bilgi kirliliği yaratıldığını belirten Güvençer, “Karşı karşıya kaldığımız bu enfeksiyon ölümcül değil. Basit bir antibiyotik tedavisiyle çözülebilir. Maalesef bir çocuğumuzu kaybettik. Ancak bu çocuğun vefat sebebinin bu enfeksiyondan olduğuna dair bir bilgi, bulgu yok. Daha önceden mevcut herhangi bir rahatsızlığın bu enfeksiyonla tetiklenmesi söz konusu olabilir. Çocuğumuzun vefatını bu enfeksiyona bağlamak yanlış ve tedirgin edici olur. Bundan sonra muhtemel ya da birden fazla ölüm tehdidi ile karşı karşıya değiliz” dedi.
Olayı gıda zehirlenmesi olarak tanımlamadıklarını söyleyen Güvençer, “Sebep gıda olabilir mi? ‘Evet’ ihtimallerden biri. Su ihtimali de söz konusu. Ancak yine tıbbi açıdan baktığımızda ilk laboratuar tetkiklerinde, eğer su ve gıdayı yan yana koyup kıyaslama yapacak olursak suyun bu hastalığa sebep olma ihtimali çok zayıf. Ama gıda zehirlenmesi demek ya da yenilenlerden kaynaklı bir enfeksiyon salgını demek için henüz erken” diye konuştu.
TEDAVİ GÖREN ASKERLERE ZİYARET
Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu ve Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, enfeksiyon sonucu hastaneye kaldırılan askerleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı. Hastanenin farklı servislerde tedavi gören askerleri tek tek ziyaret eden Kaymakam Çorumluoğlu ve Başkan Çelik, askerlere geçmiş olsun dileklerini iletti. Yapılan ziyarette tedavi gören askerlerin durumlarının iyi gittiği bilgisini alan Kaymakam Çorumluoğlu, hastane yetkilileri ile kısa bir toplantı yaptı.
DHA
Manisa Valisi Hakan Güvençer, 1’inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı’ndaki gıda zehirlenmesi olayıyla ilgili açıklama yaptı. Olaydan etkilenen asker sayısının 1046 olduğunu, 211 askerin hastanelerde tedavi gördüğünü açıklayan Güvençer, 2 askerin yoğun bakımda olduğunu ayrıca 194 askerin bugün taburcu edileceğini bildirdi. Güvençer, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Sağlık Bakanlığı 15.00’ten itibaren Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığımızdan uzman bir ekibi ilimize gönderdi. Bugün Halk Sağlığı Kurumu Başkanı da Manisa’da. Sebep olabilecek tüm kaynaklara ilişkin örnekler alındı. Birden fazla laboratuara gönderildi. Ön bilgi, bulgular alındı. Bizim ön değerlendirmelerimiz var. Ancak sebebe ilişkin kesin açıklamayı, netleşecek sonuçlara bağlı. Şu anda yaşanan hadisenin tam anlamıyla, bakteriyle bağırsak enfeksiyonu salgını olduğunu söyleyebiliyoruz. Halk sağlığı uzmanları bu bakterinin ve yarattığı rahatsızlığın mahiyeti gereği, ikinci 48 saat içinde, hatta önümüzdeki 5-6 gün içinde bu bakteri ile muhatap olan kişilerin bağışıklık sistemlerinin vereceği tepkilere bağlı olarak yeni küçük vakaların yaşanabileceğini söylüyorlar. Ama ikinci 48’inci saatin başlarında artık stabilite sağlandı.
“ÖLÜM TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYA DEĞİLİZ”
Bugün 5 bin askerin yemin merasiminin tamamlandığını ve aileleriyle buluştuklarını duyuran Vali Güvençer, “Şu anda hastanede yatanlar değil ama geçmiş günler içinde hastaneye müracaat edip tedavi olan çocuklardan aileleri huzurunda yemin merasimine katılanlar oldu” dedi.
Sosyal medyada bilgi kirliliği yaratıldığını belirten Güvençer, “Karşı karşıya kaldığımız bu enfeksiyon ölümcül değil. Basit bir antibiyotik tedavisiyle çözülebilir. Maalesef bir çocuğumuzu kaybettik. Ancak bu çocuğun vefat sebebinin bu enfeksiyondan olduğuna dair bir bilgi, bulgu yok. Daha önceden mevcut herhangi bir rahatsızlığın bu enfeksiyonla tetiklenmesi söz konusu olabilir. Çocuğumuzun vefatını bu enfeksiyona bağlamak yanlış ve tedirgin edici olur. Bundan sonra muhtemel ya da birden fazla ölüm tehdidi ile karşı karşıya değiliz” dedi.
Olayı gıda zehirlenmesi olarak tanımlamadıklarını söyleyen Güvençer, “Sebep gıda olabilir mi? ‘Evet’ ihtimallerden biri. Su ihtimali de söz konusu. Ancak yine tıbbi açıdan baktığımızda ilk laboratuar tetkiklerinde, eğer su ve gıdayı yan yana koyup kıyaslama yapacak olursak suyun bu hastalığa sebep olma ihtimali çok zayıf. Ama gıda zehirlenmesi demek ya da yenilenlerden kaynaklı bir enfeksiyon salgını demek için henüz erken” diye konuştu.
TEDAVİ GÖREN ASKERLERE ZİYARET
Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu ve Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, enfeksiyon sonucu hastaneye kaldırılan askerleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldı. Hastanenin farklı servislerde tedavi gören askerleri tek tek ziyaret eden Kaymakam Çorumluoğlu ve Başkan Çelik, askerlere geçmiş olsun dileklerini iletti. Yapılan ziyarette tedavi gören askerlerin durumlarının iyi gittiği bilgisini alan Kaymakam Çorumluoğlu, hastane yetkilileri ile kısa bir toplantı yaptı.
DHA
Ankara yakınlarında yolcu otobüsü devrildi: 8 ölü, 34 yaralı
Kastamonu'dan Ankara'ya giden yolcu otobüsünün Kalecik ilçesinde devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında 8 kişi hayatını kaybetti, 11'i ağır 34 kişi yaralandı. Kazaya otobüs şoförünün uyumasının neden olduğu belirtildi.
Kaza, sabah saat 06:00 sıralarında Kalecik ilçesi Çankırı-Çandır yol ayrımında meydana geldi. Kastamonu’dan Ankara’ya giden Sedat Gürer idaresindeki 06 FR 0311 plakalı yolcu otobüsü, sürücüsünün uyuması sonrası kontrolden çıkarak yolun sağ tarafında bulunan ağaçlara çarparak şarampole devrildi. Feci kazada 8 kişi olay yerinde hayatını kaybetti, 11'i ağır 34 kişi ise yaralandı.
Kaza sonrası bölgeye çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kaza yerine giden ekipler ilk olarak yaralı kişileri otobüs içerisinden çıkarttı. Ardından yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Feci kaza sonrası jandarma ve savcı tarafından inceleme yapıldı. Yapılan inceleme sonrası cenazeler olay yerinden alınarak cenaze araçları ile kaldırıldı. İçerisinde 42 kişinin bulunduğu otobüste jandarma ekipleri tarafından inceleme sürüyor.
VALİLİK AÇIKLADI: SÜRÜCÜ UYUMUŞ
Ankara Valiliği’nin kazaya ilişkin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"27.05.2017 Cumartesi günü saat 06.00 sularında, Kastamonu-Ankara seferini yapan bir yolcu otobüsü, Çankırı-Çandır yol ayrımında, sürücüsünün uyuması sonucu kaza yapmıştır. İlk tespitlere göre 8 vatandaşımız olay yerinde hayatını kaybetmiş, 11'i ağır yaralı olmak üzere 32 vatandaşımız yaralanmıştır. Yaralılar, hastanelere nakledilerek tedavi altına alınmıştır. Kaza ile ilgili olarak soruşturma başlatılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar dileriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
İlk belirlemelere göre kazada hayatını kaybeden 4 kişinin İlknur Bideci (26), İlhan Özdemir (42), Ali Yıldız (19) ve Gamze Duru (25) olduğu, ölen diğer yolcuların kimlik tespitine çalışıldığı bildirildi. (hürriyet.com.tr)
Kaza, sabah saat 06:00 sıralarında Kalecik ilçesi Çankırı-Çandır yol ayrımında meydana geldi. Kastamonu’dan Ankara’ya giden Sedat Gürer idaresindeki 06 FR 0311 plakalı yolcu otobüsü, sürücüsünün uyuması sonrası kontrolden çıkarak yolun sağ tarafında bulunan ağaçlara çarparak şarampole devrildi. Feci kazada 8 kişi olay yerinde hayatını kaybetti, 11'i ağır 34 kişi ise yaralandı.
Kaza sonrası bölgeye çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kaza yerine giden ekipler ilk olarak yaralı kişileri otobüs içerisinden çıkarttı. Ardından yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Feci kaza sonrası jandarma ve savcı tarafından inceleme yapıldı. Yapılan inceleme sonrası cenazeler olay yerinden alınarak cenaze araçları ile kaldırıldı. İçerisinde 42 kişinin bulunduğu otobüste jandarma ekipleri tarafından inceleme sürüyor.
VALİLİK AÇIKLADI: SÜRÜCÜ UYUMUŞ
Ankara Valiliği’nin kazaya ilişkin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"27.05.2017 Cumartesi günü saat 06.00 sularında, Kastamonu-Ankara seferini yapan bir yolcu otobüsü, Çankırı-Çandır yol ayrımında, sürücüsünün uyuması sonucu kaza yapmıştır. İlk tespitlere göre 8 vatandaşımız olay yerinde hayatını kaybetmiş, 11'i ağır yaralı olmak üzere 32 vatandaşımız yaralanmıştır. Yaralılar, hastanelere nakledilerek tedavi altına alınmıştır. Kaza ile ilgili olarak soruşturma başlatılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar dileriz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
İlk belirlemelere göre kazada hayatını kaybeden 4 kişinin İlknur Bideci (26), İlhan Özdemir (42), Ali Yıldız (19) ve Gamze Duru (25) olduğu, ölen diğer yolcuların kimlik tespitine çalışıldığı bildirildi. (hürriyet.com.tr)
26 Mayıs 2017 Cuma
SMA hastaları için bakanlık devreye girdi!
SMA hastaları için Sağlık Bakanlığı devreye girdi. SGK'nın SMA ilaçlarını karşılaması için yazı yazıldı.
Bakanlık, SGK'nın SMA hastalarının ilaçlarını karşılaması için yazı gönderdi.
Sağlık Bakanlığı’nın SGK’ya ilettiği yazı şöyle:
“08/05/2017 tarihli 23642684-010.99- E.903 sayılı yazımız ile, bilimsel kanıtlar çerçevesinde, oluşturulan kullanım kriterlerine uyan SMA Tip 1 vakalarında, Nusinersen etkin maddeli Spinraza isimli ilacın kullanımının uygun olacağının değerlendirildiğini belirten görüşümüz kurumunuza iletilmişti.
22/05/2017 tarihi itibarı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanlığına Spinraza isimli ilaç için, 253 hasta adına yurt dışı ilaç kullanım başvurusu ulaşmıştır (253 hastanın 132'si SMA Tip 1 tanılıdır). Bu başvurular; ilgili yazıda belirtilen 05/04/2017 tarihli toplantıda belirlenen yurt dışı ilaç kullanım kriterleri doğrultusunda TİTCK bünyesindeki bilimsel komisyon tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, ülkemizde ruhsatı ve ruhsat başvurusu bulunmayan ilgili ilacın 31 hastada (Erken erişim programı kapsamına alınan 10 hasta dışında) yükleme dozu olan ilk 4 dozunun kullanımına onay verilmiştir. Onay yazıları başvuruyu yapan hekimlere ve ilacın temininin sağlanması amacıyla Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) iletilmiştir.
132 SMA Tip 1 tanılı hastamız, İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine göre değerlendirildiğinde ise, bu hastaların 114'ünün bu kriterleri karşıladığı görülmüştür (31 yurt dışı ilaç kullanım onayı alan hastamız dahil).
İlgili yazı kapsamındaki kriterlere uyan hastalarımız ile birlikte İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine uygun SMA Tip 1 tanılı hastalarımız için de ilgili ilacın geri ödeme kapsamına alınması çalışmalarının yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
Bakanlık, SGK'nın SMA hastalarının ilaçlarını karşılaması için yazı gönderdi.
Sağlık Bakanlığı’nın SGK’ya ilettiği yazı şöyle:
“08/05/2017 tarihli 23642684-010.99- E.903 sayılı yazımız ile, bilimsel kanıtlar çerçevesinde, oluşturulan kullanım kriterlerine uyan SMA Tip 1 vakalarında, Nusinersen etkin maddeli Spinraza isimli ilacın kullanımının uygun olacağının değerlendirildiğini belirten görüşümüz kurumunuza iletilmişti.
22/05/2017 tarihi itibarı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanlığına Spinraza isimli ilaç için, 253 hasta adına yurt dışı ilaç kullanım başvurusu ulaşmıştır (253 hastanın 132'si SMA Tip 1 tanılıdır). Bu başvurular; ilgili yazıda belirtilen 05/04/2017 tarihli toplantıda belirlenen yurt dışı ilaç kullanım kriterleri doğrultusunda TİTCK bünyesindeki bilimsel komisyon tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, ülkemizde ruhsatı ve ruhsat başvurusu bulunmayan ilgili ilacın 31 hastada (Erken erişim programı kapsamına alınan 10 hasta dışında) yükleme dozu olan ilk 4 dozunun kullanımına onay verilmiştir. Onay yazıları başvuruyu yapan hekimlere ve ilacın temininin sağlanması amacıyla Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) iletilmiştir.
132 SMA Tip 1 tanılı hastamız, İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine göre değerlendirildiğinde ise, bu hastaların 114'ünün bu kriterleri karşıladığı görülmüştür (31 yurt dışı ilaç kullanım onayı alan hastamız dahil).
İlgili yazı kapsamındaki kriterlere uyan hastalarımız ile birlikte İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine uygun SMA Tip 1 tanılı hastalarımız için de ilgili ilacın geri ödeme kapsamına alınması çalışmalarının yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
Mardin'de 1400 yıllık galeri ilk defa ziyaretçilere açıldı
Mardin merkeze bağlı Dara Antik Kenti’nde arkeolojik kazı çalışmaları sonucu bulunan 1400 yıllık galeri mezarlık, yapılan çalışmalardan sonra ilk defa ziyaretçilere açıldı.
Mardin'e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi'nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Dara Antik Kenti’nde, 7 yıl önce ortaya çıkarılan ve Roma döneminde, yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı, binlerce kişinin bir arada olduğu 1400 yıllık galeri mezarlık ilk defa ziyarete açıldı.
YENİDEN DİRİLİŞ AYİNLERİ YAPILIYORDU
Dara'da yapılan kazılarda, Nekropol alanının uzun dönemler kullanıma tabi tutulduğu, çeşitli dönemlerde farklı kültür ve inançlara ait gömüler yapıldığı anlaşılmış ve 2010 yılında galeri mezarda yapılan kazılar sırasında, mezarın alt katında yüzlerce insana ait mezar açığa çıkarılmıştı.
Bu mezarların kutsal kitaplarda ruhlara nefes verilmesi ve yeniden dirilişin canlandırıldığı, "Ezekiel-Ölüleri Dirilten Peygamber" ile ilişkilendirildiği ve bu insanların yeniden dirileceklerine inandıkları gün için bu mezarda toplandıkları tespit edilmişti.
Milattan sonra 6’ncı yüzyılda oluşturulan bu alanın Hristiyanlık inancındaki, yeniden diriliş ayinleri için Romalılarca inşa edildiği, toplu bir mezarlık alanı olduğu ve dünyada başka örneğinin olmadığı anlaşıldığından, buluntuların insitü olarak korunmasına karar verilmişti.
85 BİN LİRA HARCANDI
Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) doğrudan 85 bin lira denekle restorasyonu yapılan Galeri Mezarı, rahat ve uygun koşullarda ziyaret edebilmesi için; girişi cam cephe ile kapatılarak, ziyaretçiler için yürüyüş platformu oluşturuldu. Galeri mezar, avlusunda yürütülen kazı çalışmaları ve alt katında yapılan restorasyon çalışmaları tamamlanarak ziyarete açıldı.
Galeri mezar hakkında bilgi veren Kültür ve Turizm İl Müdürü Alaaddin Aydın, şunları söyledi:
"Burası 6 ve 7'inci yüzyıllarda kullanılmış bir mezarlık alanı. Yeniden dirileceklerine inanan insanların kemikleri var. Yapılan kazı çalışmasıyla çok sayıda insanın kemikleri ortaya çıkarıldı. Kutsal kitaplarda bahsedilen Ezekiel Peygamber’in ruhlara nefes vermesi ve yeniden diriliş mucizesinin kapı girişinde işlendiği galeri mezar, 573 yılında Sasaniler tarafından savaşta öldürülenlere itafen, Doğu Romalılar tarafından 591 yılında yaptırılmıştır. 2010 yılında Mardin Müze Müdürlüğü tarafından yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında yapının alt katında yüzlerce insana ait kemik ile birlikte kandiller ve su kapları açığa çıkartılmıştır. Kandilleri ruhun cennete geçişinde rol aldığına inanıldığı için her mezarlık için bir kandil bulundurulmuş."
HEM ÇEVRE DÜZENLEMESİ HEM RESTORASYONU YAPILDI
Dara Antik Kenti'ni, MS 507 yılında Romalılar'ın, "askeri garnizon şehri" olarak kurulduğunu hatırlatan Aydın, 2010 yılından bu yana şehrin mezarlık alanında çalışmalar yürüttüklerini, burada yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı antik Roma Mezarlığı'nın hem restorasyonunu, hem de çevre düzenlemesini yaptıklarını anlattı.
KAZDIKÇA TARİH FIŞKIRIYOR
Kesintisiz yaklaşık 1400 yıldır mezarlık olarak kullanılan alanın turizm için çok önemli bir değer taşıdığını ifade eden Aydın, yapılan düzenlemelerle antik kentin turizme daha da entegre olduğunu aktardı. Roma Dönemi'ne yolculuk yapmak isteyenlerin şehirde tur atmaları ile birçok ayini görebileceğini kaydeden Aydın, "Dara kazıldıkça daha da zenginleşiyor, kazıldıkça tarih fışkırıyor ve özüne dönüyor. Herkesi buraya ziyarete bekliyoruz" diye konuştu.
MEZARLIKTA 3 BİN KİŞİYE AİT İNSAN KEMİĞİ BULUNDU
Mezarda bulunan 3 binin üzerinde kişiye ait olan insan kemiklerinin yeniden dirilecekleri gün için bu mezarda toplandıklarının tahmin ettiklerini dile getiren Aydın, şöyle konşutu:
"Büyük galeri mezarın kireçtaşı anakayanın oyulmasıyla üç kattan oluştuğu görülmektedir. Katlar işlevsel olarak birbirinden ayrılmıştır. Üst kat, ritüel sahnelerinin sergilendiği alan, orta kat, dört kenarında bulunan tonozlu mezarlarda çoklu gömülerin yapıldığı alan, alt kat ise toplu gömüler için kullanılmıştır. "
"Büyük galeriye giriş, üzerinde kabartmalar bulunan görkemli bir kapıyla sağlanıyor. Kabartmanın üzerinde ölülerin yeniden diriltilmesi sahnesi işlenmiştir. Kabartmanın sol tarafında kanatlı bir figür bulunmaktadır. Kanatlı figürün sol alt köşesinde insan kafataslarından oluşan ve ölüleri simgeleyen bir kemik yığını yer almaktadır."
"Kanatlı insan tasvirinin üzerinde kanatlı melek tasviri ve bu melek tasvirlerinin hemen sağ köşesinde ise aşağıya doğru bulutların arasından uzanan ve Tanrı’nın elini simgelediği düşünülen bir kabartma yer almaktadır. Kapının sağ tarafında, hayat ağacının yanında yer alan Hz. Meryem ve kucağında Hz. İsa olduğu düşünülen tasvirler yer almaktadır. Bu tasvirlerin üzerinde ise kiliseyi simgeleyen çatı rölyefi bulunmaktadır."
Dara Mahalle Muhtarı İbrahim Bilgiç, bölgeye huzur ve güvenin gelmesiyle Dara'ya da ziyaretçi artışının olduğunu belirterek, herkesi antik kenti gezmeye davet etti.
Açılıştan sonra Dara Antik Kenti'nde zindan olarak tabir edilen mekanda Türkçe ve Kürtçe bir müzik dinletisi düzenlendi.
Mardin'e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi'nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Dara Antik Kenti’nde, 7 yıl önce ortaya çıkarılan ve Roma döneminde, yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı, binlerce kişinin bir arada olduğu 1400 yıllık galeri mezarlık ilk defa ziyarete açıldı.
YENİDEN DİRİLİŞ AYİNLERİ YAPILIYORDU
Dara'da yapılan kazılarda, Nekropol alanının uzun dönemler kullanıma tabi tutulduğu, çeşitli dönemlerde farklı kültür ve inançlara ait gömüler yapıldığı anlaşılmış ve 2010 yılında galeri mezarda yapılan kazılar sırasında, mezarın alt katında yüzlerce insana ait mezar açığa çıkarılmıştı.
Bu mezarların kutsal kitaplarda ruhlara nefes verilmesi ve yeniden dirilişin canlandırıldığı, "Ezekiel-Ölüleri Dirilten Peygamber" ile ilişkilendirildiği ve bu insanların yeniden dirileceklerine inandıkları gün için bu mezarda toplandıkları tespit edilmişti.
Milattan sonra 6’ncı yüzyılda oluşturulan bu alanın Hristiyanlık inancındaki, yeniden diriliş ayinleri için Romalılarca inşa edildiği, toplu bir mezarlık alanı olduğu ve dünyada başka örneğinin olmadığı anlaşıldığından, buluntuların insitü olarak korunmasına karar verilmişti.
85 BİN LİRA HARCANDI
Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) doğrudan 85 bin lira denekle restorasyonu yapılan Galeri Mezarı, rahat ve uygun koşullarda ziyaret edebilmesi için; girişi cam cephe ile kapatılarak, ziyaretçiler için yürüyüş platformu oluşturuldu. Galeri mezar, avlusunda yürütülen kazı çalışmaları ve alt katında yapılan restorasyon çalışmaları tamamlanarak ziyarete açıldı.
Galeri mezar hakkında bilgi veren Kültür ve Turizm İl Müdürü Alaaddin Aydın, şunları söyledi:
"Burası 6 ve 7'inci yüzyıllarda kullanılmış bir mezarlık alanı. Yeniden dirileceklerine inanan insanların kemikleri var. Yapılan kazı çalışmasıyla çok sayıda insanın kemikleri ortaya çıkarıldı. Kutsal kitaplarda bahsedilen Ezekiel Peygamber’in ruhlara nefes vermesi ve yeniden diriliş mucizesinin kapı girişinde işlendiği galeri mezar, 573 yılında Sasaniler tarafından savaşta öldürülenlere itafen, Doğu Romalılar tarafından 591 yılında yaptırılmıştır. 2010 yılında Mardin Müze Müdürlüğü tarafından yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında yapının alt katında yüzlerce insana ait kemik ile birlikte kandiller ve su kapları açığa çıkartılmıştır. Kandilleri ruhun cennete geçişinde rol aldığına inanıldığı için her mezarlık için bir kandil bulundurulmuş."
HEM ÇEVRE DÜZENLEMESİ HEM RESTORASYONU YAPILDI
Dara Antik Kenti'ni, MS 507 yılında Romalılar'ın, "askeri garnizon şehri" olarak kurulduğunu hatırlatan Aydın, 2010 yılından bu yana şehrin mezarlık alanında çalışmalar yürüttüklerini, burada yeniden diriliş törenlerinin yapıldığı antik Roma Mezarlığı'nın hem restorasyonunu, hem de çevre düzenlemesini yaptıklarını anlattı.
KAZDIKÇA TARİH FIŞKIRIYOR
Kesintisiz yaklaşık 1400 yıldır mezarlık olarak kullanılan alanın turizm için çok önemli bir değer taşıdığını ifade eden Aydın, yapılan düzenlemelerle antik kentin turizme daha da entegre olduğunu aktardı. Roma Dönemi'ne yolculuk yapmak isteyenlerin şehirde tur atmaları ile birçok ayini görebileceğini kaydeden Aydın, "Dara kazıldıkça daha da zenginleşiyor, kazıldıkça tarih fışkırıyor ve özüne dönüyor. Herkesi buraya ziyarete bekliyoruz" diye konuştu.
MEZARLIKTA 3 BİN KİŞİYE AİT İNSAN KEMİĞİ BULUNDU
Mezarda bulunan 3 binin üzerinde kişiye ait olan insan kemiklerinin yeniden dirilecekleri gün için bu mezarda toplandıklarının tahmin ettiklerini dile getiren Aydın, şöyle konşutu:
"Büyük galeri mezarın kireçtaşı anakayanın oyulmasıyla üç kattan oluştuğu görülmektedir. Katlar işlevsel olarak birbirinden ayrılmıştır. Üst kat, ritüel sahnelerinin sergilendiği alan, orta kat, dört kenarında bulunan tonozlu mezarlarda çoklu gömülerin yapıldığı alan, alt kat ise toplu gömüler için kullanılmıştır. "
"Büyük galeriye giriş, üzerinde kabartmalar bulunan görkemli bir kapıyla sağlanıyor. Kabartmanın üzerinde ölülerin yeniden diriltilmesi sahnesi işlenmiştir. Kabartmanın sol tarafında kanatlı bir figür bulunmaktadır. Kanatlı figürün sol alt köşesinde insan kafataslarından oluşan ve ölüleri simgeleyen bir kemik yığını yer almaktadır."
"Kanatlı insan tasvirinin üzerinde kanatlı melek tasviri ve bu melek tasvirlerinin hemen sağ köşesinde ise aşağıya doğru bulutların arasından uzanan ve Tanrı’nın elini simgelediği düşünülen bir kabartma yer almaktadır. Kapının sağ tarafında, hayat ağacının yanında yer alan Hz. Meryem ve kucağında Hz. İsa olduğu düşünülen tasvirler yer almaktadır. Bu tasvirlerin üzerinde ise kiliseyi simgeleyen çatı rölyefi bulunmaktadır."
Dara Mahalle Muhtarı İbrahim Bilgiç, bölgeye huzur ve güvenin gelmesiyle Dara'ya da ziyaretçi artışının olduğunu belirterek, herkesi antik kenti gezmeye davet etti.
Açılıştan sonra Dara Antik Kenti'nde zindan olarak tabir edilen mekanda Türkçe ve Kürtçe bir müzik dinletisi düzenlendi.
Gülen'in vatandaşlıktan çıkartılması istendi
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in vatandaşlıktan çıkartılması için Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşısı Fetullah Gülen’in vatandaşlıktan çıkartılması istendi.
Haklarında 7,5 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen, firari sanık Fetullah Gülen ve bazı işadamlarının da aralarında bulunduğu 25'i tutuklu 120 sanığın yargılandığı Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in vatandaşlıktan çıkartılmasına yönelik Adalet Bakanlığına yazı gönderildi.
Yazıda şunlar kaydedildi:
"2 Ocak 2017 tarihli Kanun Hükmünde Kararname ile kararnamenin 75. maddesinin 2. fıkrasında 29 Mayıs 2009 tarih ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29. maddesine, 5237 sayılı 'TCK 302/, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315. maddelerinde yazılı suçlar nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma yürütülen ve yabancı ülkede bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamayan vatandaşlar, bu durumun soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı ve kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde vatandaşlıklarının kaybettirilmesi amacıyla bakanlığa bildirilir' şeklindeki düzenleme gereğince 680 sayılı KHK'nin 75/2 maddesi uyarınca mahkememizde yukarıda belirtilen atılı suçlardan yargılanması devam eden sanık Fetullah Gülen'in savunması alınamadığından ve hakkında yakalama kararı çıkarıldığı halde bu sanığın yurtdışında bulunduğu anlaşıldığından gereğinin takdir ve ifası, KHK hükmü gereğince Adalet Bakanlığına sunulmuştur."
Yazıda, Fetullah Gülen'in kimlik ve ikamet bilgilerine de yer verildi. ntvmsnc
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşısı Fetullah Gülen’in vatandaşlıktan çıkartılması istendi.
Haklarında 7,5 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen, firari sanık Fetullah Gülen ve bazı işadamlarının da aralarında bulunduğu 25'i tutuklu 120 sanığın yargılandığı Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in vatandaşlıktan çıkartılmasına yönelik Adalet Bakanlığına yazı gönderildi.
Yazıda şunlar kaydedildi:
"2 Ocak 2017 tarihli Kanun Hükmünde Kararname ile kararnamenin 75. maddesinin 2. fıkrasında 29 Mayıs 2009 tarih ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29. maddesine, 5237 sayılı 'TCK 302/, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315. maddelerinde yazılı suçlar nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma yürütülen ve yabancı ülkede bulunması nedeniyle kendisine ulaşılamayan vatandaşlar, bu durumun soruşturma aşamasında cumhuriyet savcısı ve kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde vatandaşlıklarının kaybettirilmesi amacıyla bakanlığa bildirilir' şeklindeki düzenleme gereğince 680 sayılı KHK'nin 75/2 maddesi uyarınca mahkememizde yukarıda belirtilen atılı suçlardan yargılanması devam eden sanık Fetullah Gülen'in savunması alınamadığından ve hakkında yakalama kararı çıkarıldığı halde bu sanığın yurtdışında bulunduğu anlaşıldığından gereğinin takdir ve ifası, KHK hükmü gereğince Adalet Bakanlığına sunulmuştur."
Yazıda, Fetullah Gülen'in kimlik ve ikamet bilgilerine de yer verildi. ntvmsnc
25 Mayıs 2017 Perşembe
Van ve Hakkari’den acı haber: 5 şehit
TSK acı haberleri ardı ardına açıkladı... Van'ın Çaldıran ilçesinde 3 asker ve 1 korucu şehit oldu. Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde ise bir asker şehit düştü. Şimdiye kadar 13 teröristin öldürüldüğü operasyonlar sürüyor.
Van Çaldıran’da 3 TIR’ın yakılması olayını ardından başlatılan operasyonda çıkan çatışmada 3 asker ve 1 korucunun şehit olduğu, 4 askerin de yaralandığı belirtildi. Bu acı haberi öğrendiğimiz dakikalarda bir şehit haberi de Hakkari’den geldi. Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde bir askerin şehit olduğu öğrenildi.
TSK: OPERASYON SÜRÜYOR
TSK’dan Van’daki acı haberle ilgili yapılan açıklamada “Van Çaldıran, Gülizar mahallesi kırsalında bölücü terör örgütü mensupları tarafından karayolunun kesilerek üç tırın yakılması olayını müteakip bölgede arama-tarama faaliyetleri icra eden Güvenlik unsurlarımız ile bölücü terör örgütü mensubu silahlı teröristler arasında çatışma meydana gelmiştir. Söz konusu çatışmada üç kahraman silah arkadaşımız ve bir kahraman güvenlik korucumuz şehit olmuş ve dört kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Yaralanan silah arkadaşlarımız derhal hastaneye sevk edilmiştir. Bölgede operasyon devam etmektedir.” denildi. Operasyonlarda 13 teröristin de öldürüldüğü açıklandı. Acı haberlerin geldiği bölgelerde operasyonların aralıksız sürdürüldüğü bildirildi. Öte yandan Kuzey Irak’a başlatılan harekatın da sürdürüldüğü belirtildi.
BİR ACI HABER DE ŞEMDİNLİ’DEN
Hakkari Şemdinli Koçtepe bölgesinde 34'üncü Hudut Tugay Komutanlığı tarafından düzenlenen operasyon esnasında teröristler ile ile çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu. Çatışma esnasında terör örgütü mensubu silahlı 1 terörist öldürüldü. Bölgede operasyonların devam ettiği belirtildi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan Şemdinli ile ilgili yapılan açıklamada, “Hakkari Şemdinli Koçtepe bölgesinde 34'üncü Hudut Tugay Komutanlığı unsurlarınca icra edilen operasyon esnasında bölücü terör örgütü mensubu silahlı teröristler ile çıkan çatışmada bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur. Çatışma esnasında terör örgütü mensubu silahlı bir terörist ölü olarak ele geçirilmiştir. Bölgede operasyon devam etmektedir” denildi. (DHA)
Van Çaldıran’da 3 TIR’ın yakılması olayını ardından başlatılan operasyonda çıkan çatışmada 3 asker ve 1 korucunun şehit olduğu, 4 askerin de yaralandığı belirtildi. Bu acı haberi öğrendiğimiz dakikalarda bir şehit haberi de Hakkari’den geldi. Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde bir askerin şehit olduğu öğrenildi.
TSK: OPERASYON SÜRÜYOR
TSK’dan Van’daki acı haberle ilgili yapılan açıklamada “Van Çaldıran, Gülizar mahallesi kırsalında bölücü terör örgütü mensupları tarafından karayolunun kesilerek üç tırın yakılması olayını müteakip bölgede arama-tarama faaliyetleri icra eden Güvenlik unsurlarımız ile bölücü terör örgütü mensubu silahlı teröristler arasında çatışma meydana gelmiştir. Söz konusu çatışmada üç kahraman silah arkadaşımız ve bir kahraman güvenlik korucumuz şehit olmuş ve dört kahraman silah arkadaşımız da yaralanmıştır. Yaralanan silah arkadaşlarımız derhal hastaneye sevk edilmiştir. Bölgede operasyon devam etmektedir.” denildi. Operasyonlarda 13 teröristin de öldürüldüğü açıklandı. Acı haberlerin geldiği bölgelerde operasyonların aralıksız sürdürüldüğü bildirildi. Öte yandan Kuzey Irak’a başlatılan harekatın da sürdürüldüğü belirtildi.
BİR ACI HABER DE ŞEMDİNLİ’DEN
Hakkari Şemdinli Koçtepe bölgesinde 34'üncü Hudut Tugay Komutanlığı tarafından düzenlenen operasyon esnasında teröristler ile ile çıkan çatışmada 1 asker şehit oldu. Çatışma esnasında terör örgütü mensubu silahlı 1 terörist öldürüldü. Bölgede operasyonların devam ettiği belirtildi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan Şemdinli ile ilgili yapılan açıklamada, “Hakkari Şemdinli Koçtepe bölgesinde 34'üncü Hudut Tugay Komutanlığı unsurlarınca icra edilen operasyon esnasında bölücü terör örgütü mensubu silahlı teröristler ile çıkan çatışmada bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur. Çatışma esnasında terör örgütü mensubu silahlı bir terörist ölü olarak ele geçirilmiştir. Bölgede operasyon devam etmektedir” denildi. (DHA)
Pet Shop'larda kedi ve köpek satılamayacak
Daha önce TBMM Çevre Komisyonu'ndan geçen 'Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı' yeniden TBMM gündemine getirilecek. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın gündeme sunacağı tasarıyla pet shop’larda kedi ve köpek satışına yasak getirilecek.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, “Kedi Köpek ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik” taslağı hazırladı. Buna göre, evde bakılan kedi ve köpeğe pasaport verilecek ve çip takılacak. Bu hayvanlar 15 gün içerisinde veri tabanına kaydedilecek. Mikroçiplerin seri numaraları, hayvan sahiplerinin ad ve soyadları ile adresleri yer alacak. Evde bakımını yaptığı kedi ve köpeği sokağa atarak kaderine terk edenlere para cezası uygulanacak.
Belgeyle bakımı devredilecek
Habertürk gazetesinde yer alan habere göre taslağa göre ev hayvanlarının sahip değişikliğinde bir belge düzenlenecek. Belgede, hayvanın adı, mikroçip numarası, doğum tarihi, cinsiyeti, ırkı, türü, rengi, annesinin adı yer alacak. Söz konusu belgenin altına hayvanın eski ve yeni sahibi imza atacak. Ev hayvanını devralan kişi bu belge ile il müdürlüklerine başvuru yapacak.
Daha önce komisyondan geçmişti
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, daha önce TBMM Çevre Komisyonu’ndan geçen ancak kadük olan ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı yeniden TBMM gündemine getirmeye hazırlanıyor. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, pet shop’ta balık ve bazı kuş türleri dışında hayvan bulundurulması yasaklanıyor. Kedi, köpek gibi hayvanlar ısı ve ışık dengesi olan üretim yerlerinde kalacak. Bu hayvanları almak isteyen kişiler, pet shop’lardaki kataloglardan seçim yapacak.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, “Kedi Köpek ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik” taslağı hazırladı. Buna göre, evde bakılan kedi ve köpeğe pasaport verilecek ve çip takılacak. Bu hayvanlar 15 gün içerisinde veri tabanına kaydedilecek. Mikroçiplerin seri numaraları, hayvan sahiplerinin ad ve soyadları ile adresleri yer alacak. Evde bakımını yaptığı kedi ve köpeği sokağa atarak kaderine terk edenlere para cezası uygulanacak.
Belgeyle bakımı devredilecek
Habertürk gazetesinde yer alan habere göre taslağa göre ev hayvanlarının sahip değişikliğinde bir belge düzenlenecek. Belgede, hayvanın adı, mikroçip numarası, doğum tarihi, cinsiyeti, ırkı, türü, rengi, annesinin adı yer alacak. Söz konusu belgenin altına hayvanın eski ve yeni sahibi imza atacak. Ev hayvanını devralan kişi bu belge ile il müdürlüklerine başvuru yapacak.
Daha önce komisyondan geçmişti
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, daha önce TBMM Çevre Komisyonu’ndan geçen ancak kadük olan ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı yeniden TBMM gündemine getirmeye hazırlanıyor. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, pet shop’ta balık ve bazı kuş türleri dışında hayvan bulundurulması yasaklanıyor. Kedi, köpek gibi hayvanlar ısı ve ışık dengesi olan üretim yerlerinde kalacak. Bu hayvanları almak isteyen kişiler, pet shop’lardaki kataloglardan seçim yapacak.
Açlık Sınırı Bin 528 Lira Oldu
TÜRK-İŞ mayıs ayına ilişkin 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasının sonuçlarını paylaştı. Mayıs ayında açlık sınırı bin 528, yoksulluk sınırı 4 bin 979 liraya yükseldi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) mayıs ayına ilişkin 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasının sonuçlarını paylaştı. Mayıs ayında açlık sınırı bin 528, yoksulluk sınırı 4 bin 979 liraya yükseldi. Araştırmaya göre gıda harcaması aylık yüzde 0,70, yıllık yüzde 11,18 arttı. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 528 TL oldu. Bir önceki ay açlık sınırı bin 518 TL seviyesinde bulunuyordu.
YOKSULLUK SINIRI ARTTI
Aynı ayda gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4 bin 979 TL olarak gerçekleşti. Bir önceki ay yoksulluk sınırı 4 bin 944 TL idi.
TÜRK-İŞ'TEN YAPILAN AÇIKLAMA
Açıklamada şu bilgiler verildi:
"TÜRK-İŞ hesaplamasına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı bir önceki aya göre 11 TL, yoksulluk sınırı ise 35 TL artış gösterdi. Yılın ilk beş ayı itibariyle artış tutarı sırasıyla 97 TL ve 314 TL olurken, son bir yılda artış tutarı ise aylık gıda harcamasında 154 TL ve yoksulluk sınırı tutarında 501 TL oldu.
Günümüzde geçerli olan net asgari ücret dört kişilik ailenin aylık gıda harcamasını karşılamaktan uzak kaldı. Bekar bir işçi için hesaplanan aylık yaşam maliyeti ile net asgari ücret arasındaki fark 507 TL olarak hesaplandı.
TÜRK-İŞ'in verileri temel alındığında "mutfak enflasyonu"ndaki değişim Mayıs 2017 ayında şöyle gerçekleşti:
ASGARİ HARCAMA TUTARI ARTTI
Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin "gıda için" yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,70 oranında arttı.
Yılın ilk beş ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 6,74 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 11,18 oldu.
Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 4,15 olarak hesaplandı. Süt, yoğurt, peynir grubunda Ramazan öncesi fiyatlar aynı kalırken süt fiyatlarında ufak ayarlamalar ortalamayı etkilemedi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta kıyma ve kuşbaşı et fiyatı bu ay da artış gösterdi ve mutfak harcamasını artırdı (Et fiyatında görülen artış olmasaydı gıda fiyatlarında bu ay gerileme söz konusu olacaktı). Sakatat ürünleri (dana ciğer, yürek, böbrek) ile tavuk fiyatı ise gene değişmedi. Balık fiyatı, mevsimin sona ermesi ve kültür balıklarının tezgahta yer almasıyla biraz artış gösterdi. Yumurtanın fiyatı bu ay aynı kaldı. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatları ortalamada fazla değişmedi.
YAŞ SEBZE VE MEYVE FİYATLARI DÜŞMEYE BAŞLADI
Yaş sebze-meyve fiyatları tarla ürünlerinin pazarda görülmesiyle nispeten düşmeye başladı. Geçtiğimiz ay 4,17 TL olarak hesaplanan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 3,85 TL olarak hesaplandı. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki yaygın ve mevsim ürünleri esas alındı, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi. Geçtiğimiz ay ortalama 4,08 TL olan sebze fiyatı bu ay 3,33 TL'ye gerilerken, geçen ay 4,50 TL olarak hesaplanan meyve ortalama kilogram fiyatı ise bu 4,81 TL'ye yükseldi. Bu artışta erik, şeftali, kayısı, Malta eriği gibi meyvelerin hesaplamada dikkate alınmaya başlanması etkili oldu. Pazarda birçok tezgahta kavun ve karpuz yer almasına karşın hesaplamalarda göz ardı edildi.
PİDE FİYATLARI ETKİLİ OLABİLİR
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta bu ay önemli bir değişiklik görülmedi. Ancak ramazan ayı nedeniyle, diğer illerde olduğu gibi Ankara'da da pide fiyatında artış söz konusu olacak. Bu artışın daha sonra ekmek fiyatına ne şekilde yansıyacağı henüz belirginlik kazanmadı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden tereyağı, margarin ve zeytinyağı fiyatı bu ay yine aynı kaldı, ayçiçekyağı fiyatı ise biraz arttı. Zeytin fiyatı hem siyah hem yeşil zeytin ortalamasında arttı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinde sadece fıstık fiyatı arttı, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünlerinin fiyatı bu ay yine değişmedi. Bal, pekmez, şeker, tuz ve ıhlamur fiyatı da benzer biçimde değişmedi. Çay ortalama kilogram fiyatı ile salça fiyatında artış tespit edildi."
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) mayıs ayına ilişkin 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasının sonuçlarını paylaştı. Mayıs ayında açlık sınırı bin 528, yoksulluk sınırı 4 bin 979 liraya yükseldi. Araştırmaya göre gıda harcaması aylık yüzde 0,70, yıllık yüzde 11,18 arttı. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 528 TL oldu. Bir önceki ay açlık sınırı bin 518 TL seviyesinde bulunuyordu.
YOKSULLUK SINIRI ARTTI
Aynı ayda gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4 bin 979 TL olarak gerçekleşti. Bir önceki ay yoksulluk sınırı 4 bin 944 TL idi.
TÜRK-İŞ'TEN YAPILAN AÇIKLAMA
Açıklamada şu bilgiler verildi:
"TÜRK-İŞ hesaplamasına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı bir önceki aya göre 11 TL, yoksulluk sınırı ise 35 TL artış gösterdi. Yılın ilk beş ayı itibariyle artış tutarı sırasıyla 97 TL ve 314 TL olurken, son bir yılda artış tutarı ise aylık gıda harcamasında 154 TL ve yoksulluk sınırı tutarında 501 TL oldu.
Günümüzde geçerli olan net asgari ücret dört kişilik ailenin aylık gıda harcamasını karşılamaktan uzak kaldı. Bekar bir işçi için hesaplanan aylık yaşam maliyeti ile net asgari ücret arasındaki fark 507 TL olarak hesaplandı.
TÜRK-İŞ'in verileri temel alındığında "mutfak enflasyonu"ndaki değişim Mayıs 2017 ayında şöyle gerçekleşti:
ASGARİ HARCAMA TUTARI ARTTI
Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin "gıda için" yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,70 oranında arttı.
Yılın ilk beş ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 6,74 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 11,18 oldu.
Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 4,15 olarak hesaplandı. Süt, yoğurt, peynir grubunda Ramazan öncesi fiyatlar aynı kalırken süt fiyatlarında ufak ayarlamalar ortalamayı etkilemedi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta kıyma ve kuşbaşı et fiyatı bu ay da artış gösterdi ve mutfak harcamasını artırdı (Et fiyatında görülen artış olmasaydı gıda fiyatlarında bu ay gerileme söz konusu olacaktı). Sakatat ürünleri (dana ciğer, yürek, böbrek) ile tavuk fiyatı ise gene değişmedi. Balık fiyatı, mevsimin sona ermesi ve kültür balıklarının tezgahta yer almasıyla biraz artış gösterdi. Yumurtanın fiyatı bu ay aynı kaldı. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatları ortalamada fazla değişmedi.
YAŞ SEBZE VE MEYVE FİYATLARI DÜŞMEYE BAŞLADI
Yaş sebze-meyve fiyatları tarla ürünlerinin pazarda görülmesiyle nispeten düşmeye başladı. Geçtiğimiz ay 4,17 TL olarak hesaplanan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 3,85 TL olarak hesaplandı. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki yaygın ve mevsim ürünleri esas alındı, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi. Geçtiğimiz ay ortalama 4,08 TL olan sebze fiyatı bu ay 3,33 TL'ye gerilerken, geçen ay 4,50 TL olarak hesaplanan meyve ortalama kilogram fiyatı ise bu 4,81 TL'ye yükseldi. Bu artışta erik, şeftali, kayısı, Malta eriği gibi meyvelerin hesaplamada dikkate alınmaya başlanması etkili oldu. Pazarda birçok tezgahta kavun ve karpuz yer almasına karşın hesaplamalarda göz ardı edildi.
PİDE FİYATLARI ETKİLİ OLABİLİR
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta bu ay önemli bir değişiklik görülmedi. Ancak ramazan ayı nedeniyle, diğer illerde olduğu gibi Ankara'da da pide fiyatında artış söz konusu olacak. Bu artışın daha sonra ekmek fiyatına ne şekilde yansıyacağı henüz belirginlik kazanmadı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden tereyağı, margarin ve zeytinyağı fiyatı bu ay yine aynı kaldı, ayçiçekyağı fiyatı ise biraz arttı. Zeytin fiyatı hem siyah hem yeşil zeytin ortalamasında arttı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinde sadece fıstık fiyatı arttı, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünlerinin fiyatı bu ay yine değişmedi. Bal, pekmez, şeker, tuz ve ıhlamur fiyatı da benzer biçimde değişmedi. Çay ortalama kilogram fiyatı ile salça fiyatında artış tespit edildi."
Antalya'da 5 yıldızlı otellere 'imam'
Antalya Müftüsü Osman Artan, Ramazan ayının tatil dönemi haziran ayına denk gelmesi nedeniyle kentte bazı 5 yıldızlı otellerde büyük mescitler oluşturulduğunu belirterek, buralara imamların da atanacağını açıkladı.
Ramazan ayı, 26 Mayıs Cuma günü kılınacak ilk teravih namazının ardından 27 Mayıs Cumartesi günü tutulacak ilk oruçla başlıyor. Antalya İl Müftüsü Osman Artan, müftülüğün Ramazan ayı boyunca sürdürülecek faaliyetleri ve oruçla ilgili açıklamalarda bulundu. Bu yıl Ramazan ayının sloganının "Üzerinde Her Canın Hakkı Var, Bu Ramazan ve Her Zaman" şeklinde belirlendiğini belirten Osman Artan, sohbet ve vaazların ay boyunca bu kapsamda gerçekleştirileceğini kaydetti. Artan, Ramazan'da hiçbir caminin imamsız bırakılmaması konusunda da tedbirler alındığını söyledi.
İsteyen otellere imam
İmam, din görevlisi isteyen her yere gerekli hizmetin sunulacağını belirten Osman Artan, “Bunun yanında bazı otellerimiz var. Yaz ayına denk geldiği için Ramazan için bazı otellerimizde büyük mescitler yapıldı. İş merkezlerimizde de aynı şekilde. Oralardan da talep var. Bizden din görevlisi talebinde bulunan, Ramazan ayında vatandaşlarımızın toplu halde bulunduğu her mekana yardım yapma ve görevli gönderme konusunda gerekli çalışmaları yapıyoruz. Mesela bazı kamu kurumlarının dinlenme tesisleri var. Onların da böyle talepleri var, onlar da aynı şekilde karşılanacaktır" dedi.
'Camide çocuklara kötü davranmayın'
Camilerde bu sene en çok üzerinde durulacak konulardan birinin de çocukların camilere gelmesi olduğunu belirten Osman Artan, 12 Haziran'da okulların kapanmasıyla camilerde yaz kurslarına başlanacağını açıkladı. Artan, “Hem yaz kursları hem de Ramazan ayının güzelliğinden çocuklarımızın istifade etmeleri için gerekli çalışmalar yapılacak. Camilerde çocukların gürültüleri veya sesleri bize huzur versin. Çocuklarımızı kovalamasın, camilerden soğutmasınlar diye halkımıza bu mesajı vermek istiyorum. Çünkü çocuktur, yanındaki arkadaşıyla şakalaşacaktır, çevresindeki insanları rahatsız edecek sesler çıkaracaktır. Çocukları camilerden uzaklaştıracak ve hayat boyu unutmayacakları travmaya sebep olmamalarını da halkımıza duyurmak istiyorum" diye konuştu.
Jet imam uyarısı
Ramazan aylarının klasik olaylarından 'jet imam' konusunda da uyarıda bulunan Müftü Artan, şöyle devam etti:
“Her ibadetin kendine göre kuralı vardır, namazın da kuralı vardır. Halk arasında Ramazan ayında 'jet imam' tabiri var. Bazen halkımızın içinde çabuk namaz kılmak isteyenler onların yanına gidiyor. Ama biz şunu diyoruz, tadil erkan dediğimiz kurallarına uymadan kılınan namaz, namaz olmaz. O nedenle imamlarımızı uyarıyoruz, halkın isteğine göre değil, bazı insanların arzusuna göre değil Allah'ın koyduğu kurallara göre namazımızı kılalım ve boşa namaz kılmayalım. Kendimizi boşa yormayalım, yani 'jet imam' diye tabir ettiğimiz ve kurallara uymamadan kıldırma konusundaki arkadaşları uyarıyoruz. Cemaatten de şikayetler geliyor ve ikaz edeceğiz, devam ettirirse de kanuni işlem yapacağız. Geçen yıl 9-10 imam ismi geldi, hepsini çağırdık ve cezai işlem uygulamaya gerek kalmadan uyarılar yapıldı. Biraz da cemaat teşvik ediyor, 'hocam işte bugün maç var, diğer imamı geçebilecek misin' gibi sözlerle cemaatin teşviki ve biraz da fazla cemaat gelsin düşüncesiyle bu hareketin içine giriyorlar, bu da yanlış, ibadetin özünden çıkmış oluyoruz. Her ibadetin kuralları var ve dikkat etmesi lazım."
Fitre miktarı 16 lira
Bu ramazan ayı için fitre miktarının en az 16 lira tespit edildiğini açıklayan Artan, bunun üst sınırı olmadığı ve herkesin kendi durumuna göre fitresini ayarlayabileceğini kaydetti. Müftülüğün 'Alo Fetva' hattının da hizmette olduğunu hatırlatan Artan, oruçla ilgili soruların ise buradaki görevlilerce yanıtlanacağını söyledi.
Zengin sofra eleştirisi
İl Müftüsü Osman Artan, zengin iftar sofralarındaki iftar buluşmalarını da eleştirdi. Artan, “Ramazan ayında zengin sofraları değil, sadece birbirimizin, zenginlerin, maddi durumları iyi olanların bir araya geldiği sofralardan ziyade, kenarda köşede kalmış, utancından dolayı başkasından bir şey isteyemeyen, elinde tencere tabağıyla gidip başkasından yemek almayı ar olarak gören fakir insanları bulup, onlara ulaşmamız, gitmemiz, ziyaret etmemiz ve sevindirmemiz çok önemlidir. İftar oruç açmak demektir onu da bilmekte fayda var. Gösterişten uzak, sadece zenginlerin katıldığı, kendi aramızda birbirimizi ağırladığımız sofralardan ziyade, fakirlerin bulunduğu, kenarda, köşede, çoluğuyla çocuğuyla bugünlerin sevincini yaşamayan insanların bulunduğu sofralar tercih edilmeli, bu insanlara gidilmelidir" diye konuştu. DHA
Ramazan ayı, 26 Mayıs Cuma günü kılınacak ilk teravih namazının ardından 27 Mayıs Cumartesi günü tutulacak ilk oruçla başlıyor. Antalya İl Müftüsü Osman Artan, müftülüğün Ramazan ayı boyunca sürdürülecek faaliyetleri ve oruçla ilgili açıklamalarda bulundu. Bu yıl Ramazan ayının sloganının "Üzerinde Her Canın Hakkı Var, Bu Ramazan ve Her Zaman" şeklinde belirlendiğini belirten Osman Artan, sohbet ve vaazların ay boyunca bu kapsamda gerçekleştirileceğini kaydetti. Artan, Ramazan'da hiçbir caminin imamsız bırakılmaması konusunda da tedbirler alındığını söyledi.
İsteyen otellere imam
İmam, din görevlisi isteyen her yere gerekli hizmetin sunulacağını belirten Osman Artan, “Bunun yanında bazı otellerimiz var. Yaz ayına denk geldiği için Ramazan için bazı otellerimizde büyük mescitler yapıldı. İş merkezlerimizde de aynı şekilde. Oralardan da talep var. Bizden din görevlisi talebinde bulunan, Ramazan ayında vatandaşlarımızın toplu halde bulunduğu her mekana yardım yapma ve görevli gönderme konusunda gerekli çalışmaları yapıyoruz. Mesela bazı kamu kurumlarının dinlenme tesisleri var. Onların da böyle talepleri var, onlar da aynı şekilde karşılanacaktır" dedi.
'Camide çocuklara kötü davranmayın'
Camilerde bu sene en çok üzerinde durulacak konulardan birinin de çocukların camilere gelmesi olduğunu belirten Osman Artan, 12 Haziran'da okulların kapanmasıyla camilerde yaz kurslarına başlanacağını açıkladı. Artan, “Hem yaz kursları hem de Ramazan ayının güzelliğinden çocuklarımızın istifade etmeleri için gerekli çalışmalar yapılacak. Camilerde çocukların gürültüleri veya sesleri bize huzur versin. Çocuklarımızı kovalamasın, camilerden soğutmasınlar diye halkımıza bu mesajı vermek istiyorum. Çünkü çocuktur, yanındaki arkadaşıyla şakalaşacaktır, çevresindeki insanları rahatsız edecek sesler çıkaracaktır. Çocukları camilerden uzaklaştıracak ve hayat boyu unutmayacakları travmaya sebep olmamalarını da halkımıza duyurmak istiyorum" diye konuştu.
Jet imam uyarısı
Ramazan aylarının klasik olaylarından 'jet imam' konusunda da uyarıda bulunan Müftü Artan, şöyle devam etti:
“Her ibadetin kendine göre kuralı vardır, namazın da kuralı vardır. Halk arasında Ramazan ayında 'jet imam' tabiri var. Bazen halkımızın içinde çabuk namaz kılmak isteyenler onların yanına gidiyor. Ama biz şunu diyoruz, tadil erkan dediğimiz kurallarına uymadan kılınan namaz, namaz olmaz. O nedenle imamlarımızı uyarıyoruz, halkın isteğine göre değil, bazı insanların arzusuna göre değil Allah'ın koyduğu kurallara göre namazımızı kılalım ve boşa namaz kılmayalım. Kendimizi boşa yormayalım, yani 'jet imam' diye tabir ettiğimiz ve kurallara uymamadan kıldırma konusundaki arkadaşları uyarıyoruz. Cemaatten de şikayetler geliyor ve ikaz edeceğiz, devam ettirirse de kanuni işlem yapacağız. Geçen yıl 9-10 imam ismi geldi, hepsini çağırdık ve cezai işlem uygulamaya gerek kalmadan uyarılar yapıldı. Biraz da cemaat teşvik ediyor, 'hocam işte bugün maç var, diğer imamı geçebilecek misin' gibi sözlerle cemaatin teşviki ve biraz da fazla cemaat gelsin düşüncesiyle bu hareketin içine giriyorlar, bu da yanlış, ibadetin özünden çıkmış oluyoruz. Her ibadetin kuralları var ve dikkat etmesi lazım."
Fitre miktarı 16 lira
Bu ramazan ayı için fitre miktarının en az 16 lira tespit edildiğini açıklayan Artan, bunun üst sınırı olmadığı ve herkesin kendi durumuna göre fitresini ayarlayabileceğini kaydetti. Müftülüğün 'Alo Fetva' hattının da hizmette olduğunu hatırlatan Artan, oruçla ilgili soruların ise buradaki görevlilerce yanıtlanacağını söyledi.
Zengin sofra eleştirisi
İl Müftüsü Osman Artan, zengin iftar sofralarındaki iftar buluşmalarını da eleştirdi. Artan, “Ramazan ayında zengin sofraları değil, sadece birbirimizin, zenginlerin, maddi durumları iyi olanların bir araya geldiği sofralardan ziyade, kenarda köşede kalmış, utancından dolayı başkasından bir şey isteyemeyen, elinde tencere tabağıyla gidip başkasından yemek almayı ar olarak gören fakir insanları bulup, onlara ulaşmamız, gitmemiz, ziyaret etmemiz ve sevindirmemiz çok önemlidir. İftar oruç açmak demektir onu da bilmekte fayda var. Gösterişten uzak, sadece zenginlerin katıldığı, kendi aramızda birbirimizi ağırladığımız sofralardan ziyade, fakirlerin bulunduğu, kenarda, köşede, çoluğuyla çocuğuyla bugünlerin sevincini yaşamayan insanların bulunduğu sofralar tercih edilmeli, bu insanlara gidilmelidir" diye konuştu. DHA
24 Mayıs 2017 Çarşamba
THY tepki gören uygulamayı iptal etti
Türk Hava Yolları'nın (THY) 1 Mayıs'tan sonra alınan biletlere 1 Temmuz'dan itibaren uygulamaya başlayacağı ekonomi sınıfında 23 kilogram bagaj limiti kuralından vazgeçildi. Limit eskisi gibi 30 kilogram olarak uygulanacak.
Özellikle Avrupa'da yaşayan Türklerden tepki gören yeni kuralın uygulamaya alınmayacağını THY Genel Müdürü Bilal Ekşi sosyal medya hesabından duyurdu. Ekşi, ''Daha önce 30 kg bagaj uygulaması yapılan ülkelerdeki 30 kg bagaj uygulamasının, yoğun talepler dikkate alınarak devamına karar verilmiştir'' diye yazdı.
Ekonomi sınıfındaki yolcular için hayata geçirilmesi planlanan uygulamada, 23 kilogramdan fazla ağırlıklar ve her ek parça bagaj için 70 dolardan başlayan ücret alınması öngörülüyordu. DHA
Özellikle Avrupa'da yaşayan Türklerden tepki gören yeni kuralın uygulamaya alınmayacağını THY Genel Müdürü Bilal Ekşi sosyal medya hesabından duyurdu. Ekşi, ''Daha önce 30 kg bagaj uygulaması yapılan ülkelerdeki 30 kg bagaj uygulamasının, yoğun talepler dikkate alınarak devamına karar verilmiştir'' diye yazdı.
Ekonomi sınıfındaki yolcular için hayata geçirilmesi planlanan uygulamada, 23 kilogramdan fazla ağırlıklar ve her ek parça bagaj için 70 dolardan başlayan ücret alınması öngörülüyordu. DHA
Ramazan pidesinin fiyatı belli oldu
Ramazanda 300 gram pide 2 liradan satılacak. Pide fiyatlarında gram ve fiyat artışı yaşandı. Geçen yıl 250 gram pide 1,5 liradan satılıyordu. Pide fiyatları geçen yıla göre yüzde 10 arttı.
Ramazan pidesinin bu yılki fiyatı belli oldu.
Ramazanda 300 gram pide 2 liradan satılacak. Ramazan pidesinin kilogram fiyatı ülke genelinde 6 lira 60 kuruşu geçmeyecek.
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı: "2015 ve 2016 yılında pidenin kilogram fiyatı 6 lira olarak uygulanmıştı. Örneğin Ankara'da geçen yıl 250 gram pide 1,5 lira iken, bu ramazanda Ankara'da 300 gram pidenin fiyatı 2 lira olarak belirlenmiştir" dedi.
GRAM VE FİYAT ARTTI
Böylece pidede gram ve fiyat artışı oldu. 50 gram artışın yanında fiyat da 50 kuruş artmış oldu.
Balcı, "Geçen yıl zam yapmadık, girdi fiyatları artmaya devam etti. Yüzde 10'luk bir artış yapmak durumunda kaldık" diye konuştu.
Ramazan pidesinin bu yılki fiyatı belli oldu.
Ramazanda 300 gram pide 2 liradan satılacak. Ramazan pidesinin kilogram fiyatı ülke genelinde 6 lira 60 kuruşu geçmeyecek.
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı: "2015 ve 2016 yılında pidenin kilogram fiyatı 6 lira olarak uygulanmıştı. Örneğin Ankara'da geçen yıl 250 gram pide 1,5 lira iken, bu ramazanda Ankara'da 300 gram pidenin fiyatı 2 lira olarak belirlenmiştir" dedi.
GRAM VE FİYAT ARTTI
Böylece pidede gram ve fiyat artışı oldu. 50 gram artışın yanında fiyat da 50 kuruş artmış oldu.
Balcı, "Geçen yıl zam yapmadık, girdi fiyatları artmaya devam etti. Yüzde 10'luk bir artış yapmak durumunda kaldık" diye konuştu.
Memurlara izin müjdesi
Kamu Personeli Danışma Kurulu'na gönderilen tasarı kabul edilirse hafta sonları ve resmi tatiller memurların yıllık izin günlerinden sayılmaycak. Böylece memurlar daha fazla izin yapma imkanı bulacak.
Memurlara müjdeli haber kapıda. Devlet çalışanlarının yıllık izin günleri tartışma konusu iken, Kamu Perdsoneli Danışma Kurulu’na götürülen talebe göre haftasonları ve resmi tatiller yıllık izinden sayılmayacak ve memurlar daha fazla izin yapma imkanı bulacak. 2016 verilerine göre Türkiye genelinde 2 milyon 452 bin memur bulunuyor.
Konu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kurul toplantısında memurların izin günleri tekrar gündeme geldi. Memur temsilcilerinin talebi cumartesi-pazar tatilleri ile dini ve milli bayramlarının yıllık izin içinde sayılmamasını yönünde.
TALEP KABUL EDİLİRSE NE OLACAK?
Eğer söz konusu talep kabul edilirse halihazırda 1 yıldan 10 yıla kadar olan memurların kullandığı 20, 10 yıllıktan fazla memur olanların kullandığı 30 günlük yıllık izinleri uzayacak ve memurlar yıllık izinlerini sadece iş günlerinde kullanmış olacak. İşçiler için ise yıllık izinlerinde herhangi bir değişiklik beklenmiyor.
Eğer tasarı kabul edilirse 4 Temmuz 2017 Salı günü 1 haftalık yıllık izne çıkan bir memurun, normal şartlar altında 11 Temmuz Salı günü işbaşı yapması gerekirken, yıllık izin günü içerisinde kalan 8 Temmuz Cumartesi ve 9 Temmuz Pazar günleri resmi izin olduğu için yıllık izin günlerinden kabul edilmemesi nedeniyle 13 Temmuz Perşembe günü tekrar işbaşı yapması öngörülüyor. Sözcü
Memurlara müjdeli haber kapıda. Devlet çalışanlarının yıllık izin günleri tartışma konusu iken, Kamu Perdsoneli Danışma Kurulu’na götürülen talebe göre haftasonları ve resmi tatiller yıllık izinden sayılmayacak ve memurlar daha fazla izin yapma imkanı bulacak. 2016 verilerine göre Türkiye genelinde 2 milyon 452 bin memur bulunuyor.
Konu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kurul toplantısında memurların izin günleri tekrar gündeme geldi. Memur temsilcilerinin talebi cumartesi-pazar tatilleri ile dini ve milli bayramlarının yıllık izin içinde sayılmamasını yönünde.
TALEP KABUL EDİLİRSE NE OLACAK?
Eğer söz konusu talep kabul edilirse halihazırda 1 yıldan 10 yıla kadar olan memurların kullandığı 20, 10 yıllıktan fazla memur olanların kullandığı 30 günlük yıllık izinleri uzayacak ve memurlar yıllık izinlerini sadece iş günlerinde kullanmış olacak. İşçiler için ise yıllık izinlerinde herhangi bir değişiklik beklenmiyor.
Eğer tasarı kabul edilirse 4 Temmuz 2017 Salı günü 1 haftalık yıllık izne çıkan bir memurun, normal şartlar altında 11 Temmuz Salı günü işbaşı yapması gerekirken, yıllık izin günü içerisinde kalan 8 Temmuz Cumartesi ve 9 Temmuz Pazar günleri resmi izin olduğu için yıllık izin günlerinden kabul edilmemesi nedeniyle 13 Temmuz Perşembe günü tekrar işbaşı yapması öngörülüyor. Sözcü
23 Mayıs 2017 Salı
22 saat oruç tutacaklar
İsveç, Norveç ve İzlanda'nın bazı kentlerinde Müslümanlar ramazanda yaklaşık 22 saat oruç tutacak.
İskandinav ülkelerinde yaşayan Müslümanlar, bu yıl ramazan ayı boyunca en uzun orucu tutacak.
Diyanet İşleri Başkanlığının imsakiyesine göre, yaz gün dönümünün yaşanacağı, aynı zamanda en uzun gün olan 21 Haziran'da, İsveç'in Kiruna, Norveç'in Tromso ve İzlanda'nın Reykjavik şehrinde, 22 saat oruç tutulacak. Stockholm, Oslo, Kopenhag ve Helsinki'de oruç süresi 20 saati bulacak.
Stockholm'de Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Fittja Ulu Cami Görevlisi Cihat Kullay, yaptığı açıklamada, ''Ramazanın 15 ile 20'si arasında İsveç'in başkenti Stockholm'de 20 saat 8 dakika oruç tutacağız. İsveç'in kuzeyindeki Kiruna ve Norveç'in Tromso kentlerinde oruç tutma süresi 22 saati bulacak'' diye konuştu.
İsveç'te sürenin uzun olmasına rağmen Müslümanların zorlanmadan oruç tuttuğu değerlendirmesinde bulunan Kullay, ''Havaların serin, mevsimin ılıman olması bizim rahat biçimde oruç tutmamıza vesile olmaktadır. Burada Müslümanlar ramazanı canlı şekilde idrak edip, ellerinden geldiğince ihya etmeye çalışıyorlar. İkindi namazından sonra düzenli olarak mukabele okuyoruz. Yassı namazından sonra da teravih namazları kılıyoruz'' dedi.
"ÇALIŞANA ORUÇ ZOR"
İsveç'te 28 yıldır yaşayan, 53 yaşındaki belediye otobüsü şoförü Musa Karadağ, sabah çok erken işe başladığından ramazanın kendisi için zor geçtiğini söyledi.
Karadağ, ''Sabah 04.00 veya 05.00 gibi işe başlıyorum. İki devriye halinde çalışıyorum. Saat 05.00'ten 09.00'a kadar çalışıyorum. Daha sonra ara verip 14.00'te tekrar başlayıp akşam 18.00 gibi bitiriyorum. Oruç tutarken bu benim için zor oluyor. Yatsı namazını kılıp yatayım diyene kadar saat 23.30 oluyor. Bu yüzden sahura yetişemiyorum" ifadesini kullandı.
TOPLU İFTAR YAPILACAK
Fittja Ulu Camisi Kadın Kolları Başkanı Berrin Pektaş, kadın kolları olarak ramazan ayında toplu iftarlar yapacaklarını belirterek, "Aynı zamanda camimizde mukabelemiz olacak. Topluca teravih namazları kılacağız. İnşallah güzel bir şekilde, birlik ve beraberlik içinde bereketli bir ramazan geçireceğiz'' dedi. ntvmsnc
İskandinav ülkelerinde yaşayan Müslümanlar, bu yıl ramazan ayı boyunca en uzun orucu tutacak.
Diyanet İşleri Başkanlığının imsakiyesine göre, yaz gün dönümünün yaşanacağı, aynı zamanda en uzun gün olan 21 Haziran'da, İsveç'in Kiruna, Norveç'in Tromso ve İzlanda'nın Reykjavik şehrinde, 22 saat oruç tutulacak. Stockholm, Oslo, Kopenhag ve Helsinki'de oruç süresi 20 saati bulacak.
Stockholm'de Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Fittja Ulu Cami Görevlisi Cihat Kullay, yaptığı açıklamada, ''Ramazanın 15 ile 20'si arasında İsveç'in başkenti Stockholm'de 20 saat 8 dakika oruç tutacağız. İsveç'in kuzeyindeki Kiruna ve Norveç'in Tromso kentlerinde oruç tutma süresi 22 saati bulacak'' diye konuştu.
İsveç'te sürenin uzun olmasına rağmen Müslümanların zorlanmadan oruç tuttuğu değerlendirmesinde bulunan Kullay, ''Havaların serin, mevsimin ılıman olması bizim rahat biçimde oruç tutmamıza vesile olmaktadır. Burada Müslümanlar ramazanı canlı şekilde idrak edip, ellerinden geldiğince ihya etmeye çalışıyorlar. İkindi namazından sonra düzenli olarak mukabele okuyoruz. Yassı namazından sonra da teravih namazları kılıyoruz'' dedi.
"ÇALIŞANA ORUÇ ZOR"
İsveç'te 28 yıldır yaşayan, 53 yaşındaki belediye otobüsü şoförü Musa Karadağ, sabah çok erken işe başladığından ramazanın kendisi için zor geçtiğini söyledi.
Karadağ, ''Sabah 04.00 veya 05.00 gibi işe başlıyorum. İki devriye halinde çalışıyorum. Saat 05.00'ten 09.00'a kadar çalışıyorum. Daha sonra ara verip 14.00'te tekrar başlayıp akşam 18.00 gibi bitiriyorum. Oruç tutarken bu benim için zor oluyor. Yatsı namazını kılıp yatayım diyene kadar saat 23.30 oluyor. Bu yüzden sahura yetişemiyorum" ifadesini kullandı.
TOPLU İFTAR YAPILACAK
Fittja Ulu Camisi Kadın Kolları Başkanı Berrin Pektaş, kadın kolları olarak ramazan ayında toplu iftarlar yapacaklarını belirterek, "Aynı zamanda camimizde mukabelemiz olacak. Topluca teravih namazları kılacağız. İnşallah güzel bir şekilde, birlik ve beraberlik içinde bereketli bir ramazan geçireceğiz'' dedi. ntvmsnc
Yemen'de koleradan ölenlerin sayısı 350'ye çıktı, salgın yayılıyor
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Yemen'deki kolera salgınında hayatını kaybedenlerin sayısının 350'ye yükseldiğini, ülke genelinde kolera vakası sayısının da 30 bine yaklaştığını bildirdi.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ICRC Operasyonlar Direktörü Dominik Stillhart, Yemen'deki salgının hızla yayıldığını ve endişe verici boyutlara ulaştığını söyledi.
Yemen'de geçen hafta 5 gün boyunca kalma fırsatı bulduğunu belirten Stillhart, ülkede iki yıldan fazladır süren "acımasız savaşın" sağlık sektörünü işlemez hale getirdiğini vurguladı.
Stillhart, "Kolera salgını neredeyse tüm Yemenlileri etkisi altına almış durumda. Özellikle sağlık sektörü en fazla yüzde 45 kapasiteyle hizmet verebiliyor. Doktorlar ve hemşireler de son 8 aydır maaşını alamıyor. 160 hastane ve sağlık kuruluşu da harap olmuş vaziyette. Çok büyük bir insani krizle karşı karşıyayız" dedi.
BÜTÜN KOŞULLAR KOLERANIN HIZLA YAYILMASINA UYGUN
Ülkedeki çatışmaların etkisiyle su sistemlerinin çöktüğünü, kişisel hijyenin yetersiz kaldığını ve insanların kötü beslendiğini ifade eden Stillhart, bunların koleranın hızla yayılmasına neden olduğunu kaydetti.
Stillhart, ICRC olarak kolera salgınının daha fazla yayılmaması için 11 hastane ve 7 hapishanede hijyenin sağlanması, temiz su temini ve tedaviye yönelik faaliyetler yürüttüklerine değinerek, özellikle hapishanelerin çok kalabalık olmasından dolayı salgının en fazla buralarda yayıldığına dikkati çekti.
"CİDDİ ADIMLAR ATILMALI"
Yemen Sağlık Bakanlığıyla bu sabah görüştüğünü aktaran Stillhart, kolera salgınında hayatını kaybedenlerin sayısının 350'ye yükseldiğini, ülke genelinde kolera vakası sayısının da 29 bin 345'e çıktığını belirtti.
Stillhart, hastaların tedavileri için mevcut sağlık merkezlerinin kapasitesinin artırılması, temiz su temin edilmesi, temizlik ve hijyenin de sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Başkent Sana'daki izlenimlerini de anlatan Stillhart, "Başkentte çöplerin toplanmadığına şahit oldum. Caddeler büyük çöp yığınlarıyla doluydu. Salgının yayılmasını engellemek için acil sağlık önlemleri alınması gerekiyor. Temizliğin sağlanması için çok ciddi adımlar atılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"10 MİLYON YEMENLİ AÇLIK TEHLİKESİNDE"
Stillhart, 17 milyon Yemenlinin acil insani destek ve yardıma ihtiyaç duyduğunu, 10 milyon insanın da açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, acil gıda desteğinin gerektiğini kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dün Yemen'in 19 ilinde 27 Nisan'dan bu yana kolera salgınında hayatını kaybedenlerin sayısının 315'e ulaştığını, hastalığa yakalandığından şüphelenilen 29 bin 300'den fazla vaka olduğunu bildirmişti.
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü de önceki gün gerekli önlem alınmadığı takdirde Yemen'deki kolera salgınının kontrolden çıkabileceği uyarısında bulunmuştu. (ntvsnc.com.tr)
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ICRC Operasyonlar Direktörü Dominik Stillhart, Yemen'deki salgının hızla yayıldığını ve endişe verici boyutlara ulaştığını söyledi.
Yemen'de geçen hafta 5 gün boyunca kalma fırsatı bulduğunu belirten Stillhart, ülkede iki yıldan fazladır süren "acımasız savaşın" sağlık sektörünü işlemez hale getirdiğini vurguladı.
Stillhart, "Kolera salgını neredeyse tüm Yemenlileri etkisi altına almış durumda. Özellikle sağlık sektörü en fazla yüzde 45 kapasiteyle hizmet verebiliyor. Doktorlar ve hemşireler de son 8 aydır maaşını alamıyor. 160 hastane ve sağlık kuruluşu da harap olmuş vaziyette. Çok büyük bir insani krizle karşı karşıyayız" dedi.
BÜTÜN KOŞULLAR KOLERANIN HIZLA YAYILMASINA UYGUN
Ülkedeki çatışmaların etkisiyle su sistemlerinin çöktüğünü, kişisel hijyenin yetersiz kaldığını ve insanların kötü beslendiğini ifade eden Stillhart, bunların koleranın hızla yayılmasına neden olduğunu kaydetti.
Stillhart, ICRC olarak kolera salgınının daha fazla yayılmaması için 11 hastane ve 7 hapishanede hijyenin sağlanması, temiz su temini ve tedaviye yönelik faaliyetler yürüttüklerine değinerek, özellikle hapishanelerin çok kalabalık olmasından dolayı salgının en fazla buralarda yayıldığına dikkati çekti.
"CİDDİ ADIMLAR ATILMALI"
Yemen Sağlık Bakanlığıyla bu sabah görüştüğünü aktaran Stillhart, kolera salgınında hayatını kaybedenlerin sayısının 350'ye yükseldiğini, ülke genelinde kolera vakası sayısının da 29 bin 345'e çıktığını belirtti.
Stillhart, hastaların tedavileri için mevcut sağlık merkezlerinin kapasitesinin artırılması, temiz su temin edilmesi, temizlik ve hijyenin de sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Başkent Sana'daki izlenimlerini de anlatan Stillhart, "Başkentte çöplerin toplanmadığına şahit oldum. Caddeler büyük çöp yığınlarıyla doluydu. Salgının yayılmasını engellemek için acil sağlık önlemleri alınması gerekiyor. Temizliğin sağlanması için çok ciddi adımlar atılması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"10 MİLYON YEMENLİ AÇLIK TEHLİKESİNDE"
Stillhart, 17 milyon Yemenlinin acil insani destek ve yardıma ihtiyaç duyduğunu, 10 milyon insanın da açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, acil gıda desteğinin gerektiğini kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dün Yemen'in 19 ilinde 27 Nisan'dan bu yana kolera salgınında hayatını kaybedenlerin sayısının 315'e ulaştığını, hastalığa yakalandığından şüphelenilen 29 bin 300'den fazla vaka olduğunu bildirmişti.
Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü de önceki gün gerekli önlem alınmadığı takdirde Yemen'deki kolera salgınının kontrolden çıkabileceği uyarısında bulunmuştu. (ntvsnc.com.tr)
22 Mayıs 2017 Pazartesi
İngiltere'de konserde patlama: 22 ölü, 50 yaralı
İngiltere'nin Manchester şehrinde ABD'li şarkıcı Ariane Grande'nin konser verdiği 'Manchester Arena'da patlama yaşandı. Korkunç saldırıda 22 kişinin hayatını kaybettiği, 59 kişinin yaralandığı duyuruldu. Olayın terör saldırısı olduğu bildirilirken patlamanın insanların konser salonundan ayrıldığı sırada gerçekleştiği öğrenildi. İngiltere polisi saldırının erkek ve bir kişi tarafından yapıldığını açıklarken teröristin saldırı sırasında öldüğünü bildirdi. İngiliz polisi, saldırganın tek başına mı yoksa bir örgüte bağlı olarak mı hareket ettiğinin araştırıldığını açıkladı. Saldırıda ölenlerin büyük bir bölümünün çocuk olduğu iddia ediliyor.
İngiltere'nin Manchester şehrinde sanatçı Ariana Grande konserinin sonunda patlama oldu. İngiliz polisi patlamada 22 kişinin köldüğünü 59 kişinin yaralandığını bildirdi.
Ölenlerin çoğunun 13-18 yaş aralarında olduğu öne sürülüyor. Konserin düzenlendiği Manchester Arena konser salonu yönetimi patlamanın salon dışındaki bir alanda meydana geldiğini bildirdi. 'Çivi bombası'yla intihar saldırısı düzenlenmiş olabileceği açıklandı. ABD'li sanatçı Ariana Grande'nin konserinin bitiminin ardından TSİ 00.35'te gerçekleşen saldırı sonrası tüm salon tahliye edildi. Patlamada, şarkıcı Ariana Grande'nin yaralanmadığı duyuruldu.
ÖLÜ SAYISI 22'YE YÜKSELDİ
Açıklama yapan İngiltere polisi ölü sayısının 22'ye çıktığını bildirdi. Saldırının sırt çantalı bir erkek tarafından gerçekleştiği açıklanırken patlayıcıyı taşıyan teröristin saldırı sırasında öldüğü duyuruldu.
İngiliz polisi, konser salonundaki saldırının tek kişi tarafından düzenlenildiğine inandıklarını açıkladı. Açıklamada, "Önceliğimiz, saldırganın tek başına mı yoksa bir örgütün parçası olarak mı hareket ettiğini anlamak. Saldırganın konser salonunda öldüğünü doğrulayabilirim. Saldırganın, bu katliama yol açan güçlendirilmiş patlayıcı cihaz taşıdığını teyit edebilirim" ifadesi yer aldı.
İNGİLTERE BAŞBAKANI MAY: TERÖR SALDIRISI
İngiltere Başbakanı Theresa May, patlamanın ardından bir açıklama yaptı ve olay ile ilgili olarak "korkunç bir terör saldırısı" ifadesini kullandı. May, "Polisin terör saldırısı olarak değerlendirdiği olay ile ilgili tüm detayların aydınlatılması için çalışılıyor. Kalbimiz hayatını ve yakınlarını kaybedenler ile birlikte" dedi. İngiltere Başbakanı ayrıca sabah saatlerinde bir acil durum toplantısı düzenleyeceklerini duyurdu.
Bu arada Manchester polisi, Cathedral Bahçeleri'nde kontrollü bir patlama gerçekleştirdi. Polis, buradaki kontrollü patlamada şüpheli bir madde olmadığını ve terk edilmiş bir kıyafet olduğunu doğruladı.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ACİL TOPLANDI
Korkunç patlamanın ardından İngiltere İçişleri Bakanlığı'nda acil toplantı yapıldı.
MANCHESTER'IN BELEDİYE BAŞKANINDAN AÇIKLAMA: KORKUNÇ BİR GECEYDİ
Manchester'ın Belediye Başkanı Andy Burnham Twitter'dan yaptığı açıklamada "Kalbim yakınlarını kaybedenlerle beraber, cesur acil servisimizi takdir ediyorum. Muhteşem şehrimiz için korkunç bir geceydi." dedi.
GÖRGÜ TANIĞI: İNSANLAR KANLARLA KAPLIYDI
Independent'ta yer alan habere göre, bir görgü tanığı, "Son şarkısını bitirdi ve büyük bir patlama sesi duyduk. Tek hatırladığım herkesin koşarak kaçtığıydı. İnsanlar kanlarla kaplıydı, bazı insanlar kavga etmeye başladı. Oldukça korkutucuydu" dedi.
Konserde bulunan Evie Brewster adlı bir tanık Daily Mail'e verdiği demeçte, “Ariana Grande son şarkısını henüz bitirmiş ve sahneden ayrılmıştı, patlama sesi geldiğinde. Herkes bir anda çığlık atmaya ve çıkışa doğru koşmaya başladı. Polis ve ambulans sirenlerin duyabiliyorduk. Korkunçtu” dedi.
Olayın hemen ardından konser salonuna bitişik olan Victoria İstasyonu tahliye edildi ve tüm seferler iptal edildi.
Emma Johnson adlı bir vatandaş, kendisinin ve eşinin 15 ve 17 yaşlarındaki kızlarını almak için konser salonuna geldiğini söyledi.
BBC Radio Manchester’a konuşan Johnson, “Kesinlikle bombaydı. Kesinlikle fuayede patlatıldı. Merdivenlerin en başındaydı ve camlar patladı. Ticari ürünleri sattıkları yerin yakınındaydı. Tüm bina titredi. Bir patlama oldu ve akabinde bir yangın parlaması. Cesetler her yerdeydi” dedi.
BOMBA İMHA EKİPLERİ OLAY YERİNDE GİTTİ
Bir diğer görgü tanığı Robert Tempkin "Herkes bağırıp çağırıyordu, kaçışıyordu. Yerde ceketler, cep telefonları vardı. Bazıları kan gördüklerini söylüyordu, bazılarıysa balon veya hoparlörün patladığını söyledi" dedi.
Guardian gazetesi muhabiri Frances Perrauding de sosyal medyada paylaştığı videoda, bomba imha ekiplerinin de bölgeye intikal ettiğini aktardı.
LONDRA'DAKİ ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Londra'daki ABD Büyükelçiliği, İngiltere'de yaşayan vatandaşlarını Büyükelçilik ile bağlantıya geçmeleri yönünde uyardı.
Manchester'da patlama sonrası konser için şehirde bulunanlara evlerinin kapılarını açanlar Twitter'da #RoomforManchester (Manchester için Oda) etiketi paylaştı.
21 BİN KİŞİLİK KAPASİTE İLE AVRUPA'NIN EN BÜYÜK KAPALI KONSER SALONU
Avrupa'nın en büyük kapalı konser salonu olan 21 bin kişilik Manchester Arena'da olayın terör saldırısı olma ihtimalinin güçlendiği belirtilirken ikinci seviye alarm duruma geçildi.
SEÇİM KAMPANYALARINI ASKIYA ALDILAR
Saldırının ardından İngiltere Başbakanı Theresa May ve muhalefet lideri Jeremy Corbyn seçim çalışmalarını askıya aldıklarını açıkladı.
Başbakanlık kaynakları, May'in gelecek ay ülkede yapılacak erken genel seçim için yürüttüğü seçim kampanyasını askıya aldığını ve son gelişmelerle ilgili bugün gerçekleştirilecek acil kabine toplantısına başkanlık edeceğini duyurdu.
Patlama anında Manchester Arena'da konserini tamamlamak üzere olan ABD'li popstar Ariana Grande, Twitter hesabıdan paylaştığı mesajda 'çok üzgün olduğunu, söyleyebilecek sözü olmadığını' ifade etti.
(Kaynak:hürriyet.com.tr)
İngiltere'nin Manchester şehrinde sanatçı Ariana Grande konserinin sonunda patlama oldu. İngiliz polisi patlamada 22 kişinin köldüğünü 59 kişinin yaralandığını bildirdi.
Ölenlerin çoğunun 13-18 yaş aralarında olduğu öne sürülüyor. Konserin düzenlendiği Manchester Arena konser salonu yönetimi patlamanın salon dışındaki bir alanda meydana geldiğini bildirdi. 'Çivi bombası'yla intihar saldırısı düzenlenmiş olabileceği açıklandı. ABD'li sanatçı Ariana Grande'nin konserinin bitiminin ardından TSİ 00.35'te gerçekleşen saldırı sonrası tüm salon tahliye edildi. Patlamada, şarkıcı Ariana Grande'nin yaralanmadığı duyuruldu.
ÖLÜ SAYISI 22'YE YÜKSELDİ
Açıklama yapan İngiltere polisi ölü sayısının 22'ye çıktığını bildirdi. Saldırının sırt çantalı bir erkek tarafından gerçekleştiği açıklanırken patlayıcıyı taşıyan teröristin saldırı sırasında öldüğü duyuruldu.
İngiliz polisi, konser salonundaki saldırının tek kişi tarafından düzenlenildiğine inandıklarını açıkladı. Açıklamada, "Önceliğimiz, saldırganın tek başına mı yoksa bir örgütün parçası olarak mı hareket ettiğini anlamak. Saldırganın konser salonunda öldüğünü doğrulayabilirim. Saldırganın, bu katliama yol açan güçlendirilmiş patlayıcı cihaz taşıdığını teyit edebilirim" ifadesi yer aldı.
İNGİLTERE BAŞBAKANI MAY: TERÖR SALDIRISI
İngiltere Başbakanı Theresa May, patlamanın ardından bir açıklama yaptı ve olay ile ilgili olarak "korkunç bir terör saldırısı" ifadesini kullandı. May, "Polisin terör saldırısı olarak değerlendirdiği olay ile ilgili tüm detayların aydınlatılması için çalışılıyor. Kalbimiz hayatını ve yakınlarını kaybedenler ile birlikte" dedi. İngiltere Başbakanı ayrıca sabah saatlerinde bir acil durum toplantısı düzenleyeceklerini duyurdu.
Bu arada Manchester polisi, Cathedral Bahçeleri'nde kontrollü bir patlama gerçekleştirdi. Polis, buradaki kontrollü patlamada şüpheli bir madde olmadığını ve terk edilmiş bir kıyafet olduğunu doğruladı.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI ACİL TOPLANDI
Korkunç patlamanın ardından İngiltere İçişleri Bakanlığı'nda acil toplantı yapıldı.
MANCHESTER'IN BELEDİYE BAŞKANINDAN AÇIKLAMA: KORKUNÇ BİR GECEYDİ
Manchester'ın Belediye Başkanı Andy Burnham Twitter'dan yaptığı açıklamada "Kalbim yakınlarını kaybedenlerle beraber, cesur acil servisimizi takdir ediyorum. Muhteşem şehrimiz için korkunç bir geceydi." dedi.
GÖRGÜ TANIĞI: İNSANLAR KANLARLA KAPLIYDI
Independent'ta yer alan habere göre, bir görgü tanığı, "Son şarkısını bitirdi ve büyük bir patlama sesi duyduk. Tek hatırladığım herkesin koşarak kaçtığıydı. İnsanlar kanlarla kaplıydı, bazı insanlar kavga etmeye başladı. Oldukça korkutucuydu" dedi.
Konserde bulunan Evie Brewster adlı bir tanık Daily Mail'e verdiği demeçte, “Ariana Grande son şarkısını henüz bitirmiş ve sahneden ayrılmıştı, patlama sesi geldiğinde. Herkes bir anda çığlık atmaya ve çıkışa doğru koşmaya başladı. Polis ve ambulans sirenlerin duyabiliyorduk. Korkunçtu” dedi.
Olayın hemen ardından konser salonuna bitişik olan Victoria İstasyonu tahliye edildi ve tüm seferler iptal edildi.
Emma Johnson adlı bir vatandaş, kendisinin ve eşinin 15 ve 17 yaşlarındaki kızlarını almak için konser salonuna geldiğini söyledi.
BBC Radio Manchester’a konuşan Johnson, “Kesinlikle bombaydı. Kesinlikle fuayede patlatıldı. Merdivenlerin en başındaydı ve camlar patladı. Ticari ürünleri sattıkları yerin yakınındaydı. Tüm bina titredi. Bir patlama oldu ve akabinde bir yangın parlaması. Cesetler her yerdeydi” dedi.
BOMBA İMHA EKİPLERİ OLAY YERİNDE GİTTİ
Bir diğer görgü tanığı Robert Tempkin "Herkes bağırıp çağırıyordu, kaçışıyordu. Yerde ceketler, cep telefonları vardı. Bazıları kan gördüklerini söylüyordu, bazılarıysa balon veya hoparlörün patladığını söyledi" dedi.
Guardian gazetesi muhabiri Frances Perrauding de sosyal medyada paylaştığı videoda, bomba imha ekiplerinin de bölgeye intikal ettiğini aktardı.
LONDRA'DAKİ ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Londra'daki ABD Büyükelçiliği, İngiltere'de yaşayan vatandaşlarını Büyükelçilik ile bağlantıya geçmeleri yönünde uyardı.
Manchester'da patlama sonrası konser için şehirde bulunanlara evlerinin kapılarını açanlar Twitter'da #RoomforManchester (Manchester için Oda) etiketi paylaştı.
21 BİN KİŞİLİK KAPASİTE İLE AVRUPA'NIN EN BÜYÜK KAPALI KONSER SALONU
Avrupa'nın en büyük kapalı konser salonu olan 21 bin kişilik Manchester Arena'da olayın terör saldırısı olma ihtimalinin güçlendiği belirtilirken ikinci seviye alarm duruma geçildi.
SEÇİM KAMPANYALARINI ASKIYA ALDILAR
Saldırının ardından İngiltere Başbakanı Theresa May ve muhalefet lideri Jeremy Corbyn seçim çalışmalarını askıya aldıklarını açıkladı.
Başbakanlık kaynakları, May'in gelecek ay ülkede yapılacak erken genel seçim için yürüttüğü seçim kampanyasını askıya aldığını ve son gelişmelerle ilgili bugün gerçekleştirilecek acil kabine toplantısına başkanlık edeceğini duyurdu.
Patlama anında Manchester Arena'da konserini tamamlamak üzere olan ABD'li popstar Ariana Grande, Twitter hesabıdan paylaştığı mesajda 'çok üzgün olduğunu, söyleyebilecek sözü olmadığını' ifade etti.
(Kaynak:hürriyet.com.tr)
Erdoğan yeniden AK Parti Genel Başkanı
AK Parti'nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara'da yapıldı. Kongrede tek aday olarak yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1414 oyla 3 yıl sonra yeniden genel başkan olarak seçildi. Teşekkür konuşması yapan Erdoğan, "Yeni bir döneme giriyoruz. Yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz" dedi. Kongrede genel başkan vekilliği için tüzük değişikliği de kabul edildi.
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu'nda yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek aday olarak yer aldığı kongrede 1414 oyla yeniden AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildi.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından 27 Ağustos 2014'te genel başkanlık koltuğunu Ahmet Davutoğlu'na bırakan Erdoğan, 998 gün aradan sonra genel başkanlığa dönüş yaptı.
Erdoğan'ın kurucusu olduğu partiye yeniden genel başkan seçilmesiyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişte önemli bir adım da atıldı.
22 Mayıs 2016'da yapılan 2. Olağanüstü Büyük Kongre ile genel başkanlığa seçilen Başbakan Yıldırım, 364 gün genel başkanlık yapmış oldu.
"YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ"
Teşekkür konuşması yapan Erdoğan şunları söyledi: "Şahsımı bir kez daha genel başkanlık görevine layık gördüğünüz için ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bu kongre yeni bir başlangıçtır. Hizmetlerde yeni bir döneme giriyoruz. Yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz. Bundan sonraki dönem icraatta da sıçrama dönemi olacak. 2019 yılına kadar milletimizin talebi olan reformları süretla hayata geçirmekte kararlıyız. 2019'a kadar büyüme ve istihdam rakamlarını hızla yukarıya doğru çıkartacağız."
Kongre için hareketlilik sabahın erken saatlerinden itibaren başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım saat 11.20'de kongre alanına geldi.
Erdoğan ve Yıldırım, kongre için sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Spor Salonu önünde toplanan kalabalığı selamladı.
YILDIRIM: HASRETİN VUSLATA DÖNÜŞTÜĞÜ ANI YAŞIYORUZ
Kısa bir konuşma yapan Başbakan Yıldırım şunları söyledi: "Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. AK Parti kongreleri bir şölendir, bir bayramdır. Güzel bir bayramı bugün birlikte yaşıyoruz. AK Parti teşkilatının mensupları olarak hasretin vuslata dönüştüğü anı yaşıyoruz. Hoş geldiniz sayın cumhurbaşkanım."
ERDOĞAN: 998 GÜN SONRA YİNE BERABERİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında şunları kaydetti: "Değerli yol arkadaşım, sayın Binali Yıldırım bey, sevgili yol arkadaşlarım sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularla selamlıyorum. Fiili bir ayrılığımız vardı ama bugün yine sizlerle beraberiz. Sizlerin heyecanı heyecanımızdır, sizlerin coşkusu coşkumuzdur. 3. olağanüstü kongredeki heyecanı paylaşmak üzere buradasınız. Emaneti bugünlere kadar taşıyan gönüldaşım Binali Yıldırım'a tekrar teşekkür ediyorum. Önümüzde 2019 var. Martında yerel seçimler var. Kasımda parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimi var. Durmak yok yola devam. Kapı kapı dolaşmaya devam edeceğiz. Üzerimizdeki spekülasyonları sandıkta cevabını vererek yine yok edeceğiz."
SALONDA 15 TEMMUZ DEMOKRASİ MARŞI İLE KARŞILANDI
Konuşmaların ardından salona birlikte giriş yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım partilileri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ı, salona girişinde Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım'ın yanı sıra bakanlar, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri karşıladı.
Erdoğan'ın gelişi sırasında "15 Temmuz Demokrasi Marşı" çalındı.
Yöresel kıyafetli çocuklar tarafından karşılanan Erdoğan daha sonra eşi, Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım ile salondaki platform üzerinden izleyicilere beyaz ve kırmızı karanfiller dağıttı. Bu sırada Erdoğan'ın seslendirdiği "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şiiri okundu
Salon içinde ve dışında AK Parti seçim şarkıları çalınırken, partililer şarkılara eşlik etti ve tezahüratlarda bulundu.
Dev Türk bayrağı asılan salonda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın posterleri yer aldı.
"Yeni Atılım Dönemi; Demokrasi, Değişim, Reform" temasını taşıyan kongrenin yapılacağı salonda, "Yürüyeceksin... Gençler yürüyecek arkandan", "Millete efendilik için değil millete hizmet için varız", "Hep birlikte yeni hedeflere", "Değişimin lideri, milletin partisi", "Kutlu dava, güçlü Türkiye", "Sağlam irade, güçlü Türkiye" pankartları asıldı.
ERDOĞAN DA OY KULLANDI
Kurucu genel başkan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da kongrede oy kullandı. Erdoğan partiye yeni üye olduğu için delege olamıyor.
11 MADDELİK TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
Kongrede, Tüzük Değişikliği Komisyonunca hazırlanan parti tüzüğünün 11 maddesine ilişkin değişiklik teklifi, yapılan oylamayla kabul edildi.
Buna göre, tüzüğün "Temel Amaçlar" başlıklı 4. maddesine, "AK Parti, köklü devlet geleneğimizin üzerine bina edildiği 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesini siyasetinin merkezi olarak görür. Milletin tüm fertleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin ülkemizin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları tek bir milleti teşkil eder. Bayrağımız bağımsızlığımızın ortak sembolüdür. Şehitlerimizin emaneti olan, milletimizin üzerinde yaşadığı, bayrağımızın özgürce dalgalandığı toprak, vatanımızdır. Devlet, milletimizin ortak eseridir. AK Parti, yukarıda belirtilen temel amaç ve hedefler doğrultusunda, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder" fıkrası eklendi.
Tüzüğün 69. maddesinin 3. fıkrasına "Ancak en az 5 delegece imzalı yazılı teklif gelmesi halinde, genel başkan ve diğer bütün seçimlerin aynı anda yapılmasına büyük kongrece karar verilebilir. Bu halde 76. maddenin 3. fıkrası uygulanmaz" ibaresi eklendi. Değişiklikle genel merkez ve diğer merkez organ seçimlerinin aynı anda yapılmasına imkan sağlanacak.
Tüzüğün 73. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" şeklinde değiştirildi. Söz konusu maddeyle Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantılarına başkanlık etme konusundaki temel ilke düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 74. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "Gerek görülen yerlerde teşkilat kurmak" ibaresinden sonra "kaldırma" ibaresi eklenirken, 14. fıkradaki "yürütme organlarının" ibaresi "yönetim ve yürütme organlarının" şeklinde yeniden düzenlendi.
"ÜÇ DÖNEM" KURALI ESNETİLEBİLECEK
İlgili maddenin 16. fıkrası "Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu ile diğer ilgili kanuni mevzuatın açıkça yasakladığı veya sınırladığı konular ile tüzükte belli bir Genel Merkez organının görev ve yetkisinde olan konular dışında parti politikaları, adaylık şartları ve kısıtlamaları, seçimler ve benzeri konularla ilgili her türlü prensip veya istisnai nitelikte kararlar almak ve uygulamak gibi görevler yapar, yetkiler kullanır" şeklinde değiştirildi.
Buna göre, partideki "üç dönem kuralı" devam edecek ancak MKYK, gerekmesi halinde istisnai nitelikte karar alabilecek donanıma kavuşturulacak. MKYK, bu alanlarda parti politikaları dikkate alınmak suretiyle inisiyatif kullanma yetkisiyle donatılacak.
Değişiklikle partinin il, ilçe ve belde teşkilatlarının kurulması yanında kaldırılmasına yönelik yetkiyle bu teşkilatların yönetim organ üye sayılarının tüzükte belirlenen asgari ve azami üye sayıları kapsamında belirlenmesi yetkisi MKYK'ya verildi.
GENEL BAŞKAN VEKİLLİĞİ GETİRİLDİ
AK Parti Tüzüğü'ne "77/A" sayılı yeni madde eklendi. Tüzüğe eklenen "Genel Başkan Vekili" başlıklı maddeye göre, genel başkan vekili, MKYK üyeleri arasından genel başkan tarafından belirlenecek. Genel başkan vekili, genel başkanın verdiği görevleri yürütecek, yetkileri kullanacak. Genel başkanın yokluğunda, genel başkan vekili MKYK ve MYK toplantılarına başkanlık edecek. Bu madde hükmü, yan kuruluşlarla genel merkez dışındaki teşkilat kademelerinde uygulanmayacak.
Düzenlemeye göre bir genel başkan vekili belirlenecek, alt kademeler ise "kademe başkanlarının vekili" şeklinde statü oluşturamayacak.
Tüzüğün 79. maddesinin birinci fıkrasına "Genel Başkan Vekili" ibaresi eklendi. İlgili maddenin ikinci fıkrası, "TBMM Parti Grup Başkanı ve Grup Başkan Vekilleri dışındaki MYK üyeleri, Genel Başkan tarafından MKYK üyeleri arasından belirlenir." şeklinde, üçüncü fıkrasındaki "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi ise "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" olarak değiştirildi.
Maddeyle MYK'nın oluşumu, üyelerinin belirlenmesi usulü ve toplantıya başkanlık etme konusu yeniden düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 81. maddesinin kenar başlığı "Genel Başkan Yardımcıları" şeklinde değiştirildi, "MYK'nın MKYK tarafından seçilen" ibaresi madde metninden çıkarıldı.
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde, söz konusu tüzük değişikliğine ilişkin hükümler madde madde oylandı ve kabul edilerek yürürlüğe girdi.
GÜL'DEN KONGREYE MESAJ
Parti kurucuları, eski milletvekilleri, başbakan ve bakanlarla birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de davet edildi. Ancak Abdullah Gül, kongreye katılmadı.
Gül mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Değerli gönüldaşlarım, kıymetli delegeler, fedakar ve cefakar çalışmalarıyla partimizi daima zafere ulaştıran teşkilat mensubu kardeşlerim, arkadaşlarım, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nin memleketimiz, Türk demokrasisi ve kutlu davamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 14 Ağustos 2001'de o günkü arkadaşlarımızla birlikte kurduğumuz AK Parti, 16 yıllık zaman sürecinde ülkemizde pek çok tabuları yıkmış, kronik sorunlara çözüm üretmiş, siyasi, ekonomik ve sosyal konularda çoklu reformlarla halkımıza çok büyük hizmetler yapmıştır. Kongremizin hayırlı olmasını diliyorum." (Kaynak:ntvmsnc.com.tr)
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu'nda yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek aday olarak yer aldığı kongrede 1414 oyla yeniden AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildi.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından 27 Ağustos 2014'te genel başkanlık koltuğunu Ahmet Davutoğlu'na bırakan Erdoğan, 998 gün aradan sonra genel başkanlığa dönüş yaptı.
Erdoğan'ın kurucusu olduğu partiye yeniden genel başkan seçilmesiyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişte önemli bir adım da atıldı.
22 Mayıs 2016'da yapılan 2. Olağanüstü Büyük Kongre ile genel başkanlığa seçilen Başbakan Yıldırım, 364 gün genel başkanlık yapmış oldu.
"YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ"
Teşekkür konuşması yapan Erdoğan şunları söyledi: "Şahsımı bir kez daha genel başkanlık görevine layık gördüğünüz için ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bu kongre yeni bir başlangıçtır. Hizmetlerde yeni bir döneme giriyoruz. Yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz. Bundan sonraki dönem icraatta da sıçrama dönemi olacak. 2019 yılına kadar milletimizin talebi olan reformları süretla hayata geçirmekte kararlıyız. 2019'a kadar büyüme ve istihdam rakamlarını hızla yukarıya doğru çıkartacağız."
Kongre için hareketlilik sabahın erken saatlerinden itibaren başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım saat 11.20'de kongre alanına geldi.
Erdoğan ve Yıldırım, kongre için sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Spor Salonu önünde toplanan kalabalığı selamladı.
YILDIRIM: HASRETİN VUSLATA DÖNÜŞTÜĞÜ ANI YAŞIYORUZ
Kısa bir konuşma yapan Başbakan Yıldırım şunları söyledi: "Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. AK Parti kongreleri bir şölendir, bir bayramdır. Güzel bir bayramı bugün birlikte yaşıyoruz. AK Parti teşkilatının mensupları olarak hasretin vuslata dönüştüğü anı yaşıyoruz. Hoş geldiniz sayın cumhurbaşkanım."
ERDOĞAN: 998 GÜN SONRA YİNE BERABERİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında şunları kaydetti: "Değerli yol arkadaşım, sayın Binali Yıldırım bey, sevgili yol arkadaşlarım sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularla selamlıyorum. Fiili bir ayrılığımız vardı ama bugün yine sizlerle beraberiz. Sizlerin heyecanı heyecanımızdır, sizlerin coşkusu coşkumuzdur. 3. olağanüstü kongredeki heyecanı paylaşmak üzere buradasınız. Emaneti bugünlere kadar taşıyan gönüldaşım Binali Yıldırım'a tekrar teşekkür ediyorum. Önümüzde 2019 var. Martında yerel seçimler var. Kasımda parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimi var. Durmak yok yola devam. Kapı kapı dolaşmaya devam edeceğiz. Üzerimizdeki spekülasyonları sandıkta cevabını vererek yine yok edeceğiz."
SALONDA 15 TEMMUZ DEMOKRASİ MARŞI İLE KARŞILANDI
Konuşmaların ardından salona birlikte giriş yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım partilileri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ı, salona girişinde Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım'ın yanı sıra bakanlar, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri karşıladı.
Erdoğan'ın gelişi sırasında "15 Temmuz Demokrasi Marşı" çalındı.
Yöresel kıyafetli çocuklar tarafından karşılanan Erdoğan daha sonra eşi, Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım ile salondaki platform üzerinden izleyicilere beyaz ve kırmızı karanfiller dağıttı. Bu sırada Erdoğan'ın seslendirdiği "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şiiri okundu
Salon içinde ve dışında AK Parti seçim şarkıları çalınırken, partililer şarkılara eşlik etti ve tezahüratlarda bulundu.
Dev Türk bayrağı asılan salonda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın posterleri yer aldı.
"Yeni Atılım Dönemi; Demokrasi, Değişim, Reform" temasını taşıyan kongrenin yapılacağı salonda, "Yürüyeceksin... Gençler yürüyecek arkandan", "Millete efendilik için değil millete hizmet için varız", "Hep birlikte yeni hedeflere", "Değişimin lideri, milletin partisi", "Kutlu dava, güçlü Türkiye", "Sağlam irade, güçlü Türkiye" pankartları asıldı.
ERDOĞAN DA OY KULLANDI
Kurucu genel başkan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da kongrede oy kullandı. Erdoğan partiye yeni üye olduğu için delege olamıyor.
11 MADDELİK TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
Kongrede, Tüzük Değişikliği Komisyonunca hazırlanan parti tüzüğünün 11 maddesine ilişkin değişiklik teklifi, yapılan oylamayla kabul edildi.
Buna göre, tüzüğün "Temel Amaçlar" başlıklı 4. maddesine, "AK Parti, köklü devlet geleneğimizin üzerine bina edildiği 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesini siyasetinin merkezi olarak görür. Milletin tüm fertleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin ülkemizin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları tek bir milleti teşkil eder. Bayrağımız bağımsızlığımızın ortak sembolüdür. Şehitlerimizin emaneti olan, milletimizin üzerinde yaşadığı, bayrağımızın özgürce dalgalandığı toprak, vatanımızdır. Devlet, milletimizin ortak eseridir. AK Parti, yukarıda belirtilen temel amaç ve hedefler doğrultusunda, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder" fıkrası eklendi.
Tüzüğün 69. maddesinin 3. fıkrasına "Ancak en az 5 delegece imzalı yazılı teklif gelmesi halinde, genel başkan ve diğer bütün seçimlerin aynı anda yapılmasına büyük kongrece karar verilebilir. Bu halde 76. maddenin 3. fıkrası uygulanmaz" ibaresi eklendi. Değişiklikle genel merkez ve diğer merkez organ seçimlerinin aynı anda yapılmasına imkan sağlanacak.
Tüzüğün 73. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" şeklinde değiştirildi. Söz konusu maddeyle Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantılarına başkanlık etme konusundaki temel ilke düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 74. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "Gerek görülen yerlerde teşkilat kurmak" ibaresinden sonra "kaldırma" ibaresi eklenirken, 14. fıkradaki "yürütme organlarının" ibaresi "yönetim ve yürütme organlarının" şeklinde yeniden düzenlendi.
"ÜÇ DÖNEM" KURALI ESNETİLEBİLECEK
İlgili maddenin 16. fıkrası "Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu ile diğer ilgili kanuni mevzuatın açıkça yasakladığı veya sınırladığı konular ile tüzükte belli bir Genel Merkez organının görev ve yetkisinde olan konular dışında parti politikaları, adaylık şartları ve kısıtlamaları, seçimler ve benzeri konularla ilgili her türlü prensip veya istisnai nitelikte kararlar almak ve uygulamak gibi görevler yapar, yetkiler kullanır" şeklinde değiştirildi.
Buna göre, partideki "üç dönem kuralı" devam edecek ancak MKYK, gerekmesi halinde istisnai nitelikte karar alabilecek donanıma kavuşturulacak. MKYK, bu alanlarda parti politikaları dikkate alınmak suretiyle inisiyatif kullanma yetkisiyle donatılacak.
Değişiklikle partinin il, ilçe ve belde teşkilatlarının kurulması yanında kaldırılmasına yönelik yetkiyle bu teşkilatların yönetim organ üye sayılarının tüzükte belirlenen asgari ve azami üye sayıları kapsamında belirlenmesi yetkisi MKYK'ya verildi.
GENEL BAŞKAN VEKİLLİĞİ GETİRİLDİ
AK Parti Tüzüğü'ne "77/A" sayılı yeni madde eklendi. Tüzüğe eklenen "Genel Başkan Vekili" başlıklı maddeye göre, genel başkan vekili, MKYK üyeleri arasından genel başkan tarafından belirlenecek. Genel başkan vekili, genel başkanın verdiği görevleri yürütecek, yetkileri kullanacak. Genel başkanın yokluğunda, genel başkan vekili MKYK ve MYK toplantılarına başkanlık edecek. Bu madde hükmü, yan kuruluşlarla genel merkez dışındaki teşkilat kademelerinde uygulanmayacak.
Düzenlemeye göre bir genel başkan vekili belirlenecek, alt kademeler ise "kademe başkanlarının vekili" şeklinde statü oluşturamayacak.
Tüzüğün 79. maddesinin birinci fıkrasına "Genel Başkan Vekili" ibaresi eklendi. İlgili maddenin ikinci fıkrası, "TBMM Parti Grup Başkanı ve Grup Başkan Vekilleri dışındaki MYK üyeleri, Genel Başkan tarafından MKYK üyeleri arasından belirlenir." şeklinde, üçüncü fıkrasındaki "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi ise "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" olarak değiştirildi.
Maddeyle MYK'nın oluşumu, üyelerinin belirlenmesi usulü ve toplantıya başkanlık etme konusu yeniden düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 81. maddesinin kenar başlığı "Genel Başkan Yardımcıları" şeklinde değiştirildi, "MYK'nın MKYK tarafından seçilen" ibaresi madde metninden çıkarıldı.
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde, söz konusu tüzük değişikliğine ilişkin hükümler madde madde oylandı ve kabul edilerek yürürlüğe girdi.
GÜL'DEN KONGREYE MESAJ
Parti kurucuları, eski milletvekilleri, başbakan ve bakanlarla birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de davet edildi. Ancak Abdullah Gül, kongreye katılmadı.
Gül mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Değerli gönüldaşlarım, kıymetli delegeler, fedakar ve cefakar çalışmalarıyla partimizi daima zafere ulaştıran teşkilat mensubu kardeşlerim, arkadaşlarım, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nin memleketimiz, Türk demokrasisi ve kutlu davamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 14 Ağustos 2001'de o günkü arkadaşlarımızla birlikte kurduğumuz AK Parti, 16 yıllık zaman sürecinde ülkemizde pek çok tabuları yıkmış, kronik sorunlara çözüm üretmiş, siyasi, ekonomik ve sosyal konularda çoklu reformlarla halkımıza çok büyük hizmetler yapmıştır. Kongremizin hayırlı olmasını diliyorum." (Kaynak:ntvmsnc.com.tr)
17 Mayıs 2017 Çarşamba
Emniyet'ten önemli pasaport harcı açıklaması
Emniyet Genel Müdürlüğü Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı, 10 Şubat 2016'dan beri eğitimi devam eden ve 25 yaşından küçük olan öğrencilerden pasaport harcı alınmadığını duyurdu.
Bordo pasaport, yani umumi pasaport almak isteyen 25 yaşın altındaki öğrenciler, herhangi bir neden göstermeksizin 6663 sayılı Kanunun 4. maddesine göre artık harç bedeli ödemeden pasaport alabiliyor. Uygulamadan açıköğretim öğrencileri de yararlanabiliyor.
Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi özel örgün ve yaygın eğitim-öğretim, yükseköğretim kurumlarında örgün, ikinci öğretim, açık öğretim ve uzaktan öğretim kapsamında ön lisans, lisans, lisansüstü düzeyde eğitim görmekte olan 25 yaşını doldurmamış aktif öğrenci durumunda bulunanlar illerimizde pasaport birimlerine, yurtdışında aynı statüde olan öğrenciler dış temsilciliklerimize müracaat edebileceklerdir. Reşit olmayan öğrencilere beş yıl süreli pasaport, reşit olan öğrencilere 25 yaşının ikmaline kadar pasaport verilecektir. Resmi veya özel kurumlarca açılan her türlü kurs, seminer, sertifika programlarına devam edenler öğrenci olarak kabul edilmeyecektir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri kurumlarından getirecekleri ıslak imzalı, e-imzalı veya e-devlet kapısı üzerinden alınan 60 günü geçmemiş öğrenci belgeleri kabul edilecektir." ifadeleri yer aldı.
Bordo pasaport, yani umumi pasaport almak isteyen 25 yaşın altındaki öğrenciler, herhangi bir neden göstermeksizin 6663 sayılı Kanunun 4. maddesine göre artık harç bedeli ödemeden pasaport alabiliyor. Uygulamadan açıköğretim öğrencileri de yararlanabiliyor.
Pasaport ve Güvenli Belge Daire Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi özel örgün ve yaygın eğitim-öğretim, yükseköğretim kurumlarında örgün, ikinci öğretim, açık öğretim ve uzaktan öğretim kapsamında ön lisans, lisans, lisansüstü düzeyde eğitim görmekte olan 25 yaşını doldurmamış aktif öğrenci durumunda bulunanlar illerimizde pasaport birimlerine, yurtdışında aynı statüde olan öğrenciler dış temsilciliklerimize müracaat edebileceklerdir. Reşit olmayan öğrencilere beş yıl süreli pasaport, reşit olan öğrencilere 25 yaşının ikmaline kadar pasaport verilecektir. Resmi veya özel kurumlarca açılan her türlü kurs, seminer, sertifika programlarına devam edenler öğrenci olarak kabul edilmeyecektir. Öğrencilerin öğrenim gördükleri kurumlarından getirecekleri ıslak imzalı, e-imzalı veya e-devlet kapısı üzerinden alınan 60 günü geçmemiş öğrenci belgeleri kabul edilecektir." ifadeleri yer aldı.
16 Mayıs 2017 Salı
Kuveyt-Bodrum seferleri başlıyor
Türk Hava Yolları'nın(THY) Bodrum-Kuveyt seferleri başlıyor.
THY’den yapılan açıklamaya göre, haftada 1 frekans olarak planlanan seferlerin ilki 30 Haziran’da gerçekleştirilecek.
Seferler sadece yüksek sezonda icra edilecek. Seferlerin bitiş tarihi 7 Ekim olarak belirlendi.
THY’den yapılan açıklamaya göre, haftada 1 frekans olarak planlanan seferlerin ilki 30 Haziran’da gerçekleştirilecek.
Seferler sadece yüksek sezonda icra edilecek. Seferlerin bitiş tarihi 7 Ekim olarak belirlendi.
Sivas'ta Ebabil kuşu bulundu
Sivas’ta buldukları kuşun dünyanın en esrarengiz kuşlarından Ebabil kuşu olduğunu öğrenen vatandaşlar duruma inanmakta güçlük çekti.
Dünyanın en nadir kuşlarından biri olan, kendine has özellikleri ile halen esrarını koruyan Ebabil kuşu Sivas’ta merak uyandırdı.
Ebabil kuşu neredeyse tüm ömrünü uçarak geçirdiği için havada sıklıkla görülse de yerde çok nadir görülebiliyor.
Sami Gül isimli vatandaş, öğle namazının ardından Gaziosmanpaşa Camii’nin bahçesinde hareketsiz duran bir kuş gördü. Kuşun susuz kaldığını düşünen Gül, eline aldığı kuşu su içmesi için bir fiskiyenin başına getirdi. Gül, kuşun kendinden kaçmaması, sağlıklı olmasına rağmen tepki vermemesine bir hayli şaşırdı.
Kuşun cinsinin Ebabil olduğu anlaşılınca ise inanmakta güçlük çekti. Ebabil kuşunu görenlerin bir yıl boyunca sıkıntı yaşamayacağı söylentisini bilenler kuşun yanına gelerek, ona dokunarak incelediler.
Sami Gül, “Namazdan çıktığımda kuş bahçede ağaçların arasında yatıyordu. Su içmesi için alıp buraya getirdim. Ebabil kuşu olduğunu öğrendik. Bu kuş genelde hep havada olurmuş. Yere indiklerinde bir daha uçmazlarmış" dedi.
KUR'AN'DA ADI GEÇİYOR
Ebabil kuşu Kur'an-ı Kerim’de adından söz edilen ender kuşlardan bir tanesi. 570 yılında Yemen Valisi Ebrehe, Kabe’yi yıkmak için fil ordusu ile Kabe’ye hareket eder. Kabe’nin girişinde Ebabil kuşlarından oluşan sürü gagaları ile taşıdıkları taşları fil sürüsünün üzerine bırakır. Ebrehe’nin fil ordusu atılan taşlarla yenik düşer. Fil suresinde de bu olay anlatılmaktadır.
TÜM ÖMRÜNÜ UÇARAK GEÇİRİYOR
Ebabil kuşları diğer kuşlardan farklı olarak tüm ömürlerini uçarak geçiriyor. Sadece üremek için yere konuyorlar ve bir daha havalanmıyorlar. Kendilerine has kanat yapısı uçarken aynı zamanda uyumalarını sağlıyor. Tam canlı türlerinden kaçtıkları için nadir görülürler. Halk arasında Ebabil kuşu görenlerin o yıl hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarına inanılıyor. ntvmsnc
Dünyanın en nadir kuşlarından biri olan, kendine has özellikleri ile halen esrarını koruyan Ebabil kuşu Sivas’ta merak uyandırdı.
Ebabil kuşu neredeyse tüm ömrünü uçarak geçirdiği için havada sıklıkla görülse de yerde çok nadir görülebiliyor.
Sami Gül isimli vatandaş, öğle namazının ardından Gaziosmanpaşa Camii’nin bahçesinde hareketsiz duran bir kuş gördü. Kuşun susuz kaldığını düşünen Gül, eline aldığı kuşu su içmesi için bir fiskiyenin başına getirdi. Gül, kuşun kendinden kaçmaması, sağlıklı olmasına rağmen tepki vermemesine bir hayli şaşırdı.
Kuşun cinsinin Ebabil olduğu anlaşılınca ise inanmakta güçlük çekti. Ebabil kuşunu görenlerin bir yıl boyunca sıkıntı yaşamayacağı söylentisini bilenler kuşun yanına gelerek, ona dokunarak incelediler.
Sami Gül, “Namazdan çıktığımda kuş bahçede ağaçların arasında yatıyordu. Su içmesi için alıp buraya getirdim. Ebabil kuşu olduğunu öğrendik. Bu kuş genelde hep havada olurmuş. Yere indiklerinde bir daha uçmazlarmış" dedi.
KUR'AN'DA ADI GEÇİYOR
Ebabil kuşu Kur'an-ı Kerim’de adından söz edilen ender kuşlardan bir tanesi. 570 yılında Yemen Valisi Ebrehe, Kabe’yi yıkmak için fil ordusu ile Kabe’ye hareket eder. Kabe’nin girişinde Ebabil kuşlarından oluşan sürü gagaları ile taşıdıkları taşları fil sürüsünün üzerine bırakır. Ebrehe’nin fil ordusu atılan taşlarla yenik düşer. Fil suresinde de bu olay anlatılmaktadır.
TÜM ÖMRÜNÜ UÇARAK GEÇİRİYOR
Ebabil kuşları diğer kuşlardan farklı olarak tüm ömürlerini uçarak geçiriyor. Sadece üremek için yere konuyorlar ve bir daha havalanmıyorlar. Kendilerine has kanat yapısı uçarken aynı zamanda uyumalarını sağlıyor. Tam canlı türlerinden kaçtıkları için nadir görülürler. Halk arasında Ebabil kuşu görenlerin o yıl hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarına inanılıyor. ntvmsnc
Kamuya 61 bin 500 personel alınacak
2017 yılı için kamuya 61 bin 500 personel alımı yapılacak. İstihdam seferberliğine en büyük katkıyı veren kamu kurum ve kuruluşları alımlar için ilanlarını vermeye başladı bile; 20 bin öğretmen, 24 bin asker, 15 bin büro çalışanı ve 2 bin 500 polis.
Kamu kuruluşları ihtiyaç duyulan kadrolara alım için ilana çıktı. Bu kapsamda, milli savunma bakanlığına alınacak 24 bin personel için 3 Mart itibarıyla başlayan başvurular, 1 Aralık 2017’ye kadar devam edecek.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3 bin 570 sınıf öğretmeni, 2 bin 193 ingilizce öğretmeni, 2 bin 143 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni başta olmak üzere toplam 20 bin öğretmen alımı yapılacak. Bakanlık ayrıca, Ağustos ayından sonra da ilave 10 bin öğretmen alımı için ilana çıkacak.
İçişleri Bakanlığı da valilik, kaymakamlık, il ve ilçe nüfus birimlerinde istihdam edilmek üzere bin 545 sözleşmeli büro personeli alımı yapacak.
Polis Akademisi Başkanlığı’na bağlı polis meslek yüksekokullarına da 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi için 2 bin 250’si erkek, 250’si kadın olmak üzere toplam 2 bin 500 öğrenci alınacak.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının personel alım ilanlarına Devlet Personel Başkanlığı’nın www.dpb.gov.tr internet sitesi üzerinden ulaşılabilecek. Sözcü
Kamu kuruluşları ihtiyaç duyulan kadrolara alım için ilana çıktı. Bu kapsamda, milli savunma bakanlığına alınacak 24 bin personel için 3 Mart itibarıyla başlayan başvurular, 1 Aralık 2017’ye kadar devam edecek.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3 bin 570 sınıf öğretmeni, 2 bin 193 ingilizce öğretmeni, 2 bin 143 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni başta olmak üzere toplam 20 bin öğretmen alımı yapılacak. Bakanlık ayrıca, Ağustos ayından sonra da ilave 10 bin öğretmen alımı için ilana çıkacak.
İçişleri Bakanlığı da valilik, kaymakamlık, il ve ilçe nüfus birimlerinde istihdam edilmek üzere bin 545 sözleşmeli büro personeli alımı yapacak.
Polis Akademisi Başkanlığı’na bağlı polis meslek yüksekokullarına da 2017-2018 eğitim-öğretim dönemi için 2 bin 250’si erkek, 250’si kadın olmak üzere toplam 2 bin 500 öğrenci alınacak.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının personel alım ilanlarına Devlet Personel Başkanlığı’nın www.dpb.gov.tr internet sitesi üzerinden ulaşılabilecek. Sözcü
15 Mayıs 2017 Pazartesi
Beşiktaş Gençlik Festivali başlıyor!
Beşiktaş Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında "Beşiktaş Gençlik Festivali"nin 3’üncüsünü düzenliyor. Festival kapsamında Mabel Matiz, Adamlar, Can Bonomo, Pinhani, Redd gibi isimler katılımcılarla buluşacak.
Beşiktaş Belediyesi, 19 Mayıs'ta üçüncü kez ‘Beşiktaş Gençlik Festivali’ni düzenliyor. #GençlikBeşiktaşta etiketiyle duyurulan etkinlik, ‘İlk Adım Yürüyüşü’ ile yarın başlayacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün Beşiktaş’tan milli mücadele için ilk adımı attığı noktaya gerçekleştirilecek olan yürüyüş, 19.30'da Akaretler'den başlayacak. Törenin ardından saat 21.00'de Barbaros Meydanı'nda Can Bonomo konseri düzenlenecek. 17 Mayıs Çarşamba günü saat 21.00'de ‘Adamlar’, 18 Mayıs Perşembe günü yine saat 21.00'de Mabel Matiz, Beşiktaş Gençlik Festivali kapsamında sahnede olacak. Konserler Barbaros Meydanı’nda düzenlenecek.
19 MAYIS’TA RENGARENK BİR KOŞU
Beşiktaş Belediyesi'nin Gençlik Festivali kapsamında ‘Colour Up’ koşusu organize edecek. 19 Mayıs Cuma günü saat 17.00'de Bebek girişinden başlayacak olan koşuda on binlerce genç boyaların içine girerek rengarenk görüntüler yaratacak. Kuruçeşme'de sona erecek olan koşunun ardından müzik eşliğinde ‘Colour’ gösterileri gençlerle buluşacak. Saat 18.00'den sonra ise Kuruçeşme'deki sahne gösterileri ve konserler ile Beşiktaş Gençlik Festivali sona erecek. 19 Mayıs günü festival kapsamında sahnede olacak isimler ve müzik grupları ise; DJ Mahmut Orhan, Piiz, Gece Yolcuları, Pinhani ve Redd…
Beşiktaş Belediyesi, 19 Mayıs'ta üçüncü kez ‘Beşiktaş Gençlik Festivali’ni düzenliyor. #GençlikBeşiktaşta etiketiyle duyurulan etkinlik, ‘İlk Adım Yürüyüşü’ ile yarın başlayacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün Beşiktaş’tan milli mücadele için ilk adımı attığı noktaya gerçekleştirilecek olan yürüyüş, 19.30'da Akaretler'den başlayacak. Törenin ardından saat 21.00'de Barbaros Meydanı'nda Can Bonomo konseri düzenlenecek. 17 Mayıs Çarşamba günü saat 21.00'de ‘Adamlar’, 18 Mayıs Perşembe günü yine saat 21.00'de Mabel Matiz, Beşiktaş Gençlik Festivali kapsamında sahnede olacak. Konserler Barbaros Meydanı’nda düzenlenecek.
19 MAYIS’TA RENGARENK BİR KOŞU
Beşiktaş Belediyesi'nin Gençlik Festivali kapsamında ‘Colour Up’ koşusu organize edecek. 19 Mayıs Cuma günü saat 17.00'de Bebek girişinden başlayacak olan koşuda on binlerce genç boyaların içine girerek rengarenk görüntüler yaratacak. Kuruçeşme'de sona erecek olan koşunun ardından müzik eşliğinde ‘Colour’ gösterileri gençlerle buluşacak. Saat 18.00'den sonra ise Kuruçeşme'deki sahne gösterileri ve konserler ile Beşiktaş Gençlik Festivali sona erecek. 19 Mayıs günü festival kapsamında sahnede olacak isimler ve müzik grupları ise; DJ Mahmut Orhan, Piiz, Gece Yolcuları, Pinhani ve Redd…
Kadıköy’de ’19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni’ zamanı
Kadıköy Belediyesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu doyasıya yaşamak isteyenlere kapılarını açıyor. Yurttaşlar, bayram dolayısıyla hem Cumhuriyetimiz'in kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anacak, hem de etkinliklerde buluşacak.
Kadıköy Belediyesi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı için iyi bir program hazırladı. ’19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni’ kutlamaları kapsamında Bisiklet Turu, Pop Orkestrası, DJ Performansından Rugby, Lakros, Frizbi maçlarının yanı sıra, ‘Ata’ya Saygı Gençlik Dalışı’ da yapılacak.
Kadıköy Belediyesi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni 2017 temalı kutlamalar Kalamış Atatürk Parkı'nda 10.45'te Harman Folklor Kulübü'nün halkoyunları gösterisiyle başlayacak. Yurttaşlar dilerse, DJ eşliğinde müziklerle salto, trambolin, şut becerisi, balon futbolu oynayabilecek ve kurulacak olan tırmanma duvarında tırmanma yapabilecek.
12 KİLOMETRELİK BİSİKLET TURU
Etkinlikler kapsamında Bisiklet Turu da düzenlenecek. Yaklaşık 12 kilometrelik parkurdan oluşan Bisiklet Turu 11.00'de Kalamış Atatürk Parkı'ndan başlayacak ve 13.00'te Kalamış Atatürk Parkı'nda tamamlanacak.
“ATA'YA SAYGI GENÇLİK DALIŞI”
Derinlere Saygı Dalış Topluluğu, Marmara Üniversitesi Su Altı Topluluğu ile Koç Üniversitesi Su Altı Topluluğu 11.30'da “Ata'ya Saygı Gençlik Dalışı” gerçekleştirecek. 12.00'de Aikido ve Judo gösterileri, ardından 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kaykay Yarışması düzenlenecek. Ayrıca 13.00'te Piri Reis Üniversitesi Bando Takımı'nın gösterisiyle 18.00'de Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Pop Orkestrası'nın gösterileri programda yer alıyor. Kutlamaların en renkli bölümlerinden bir kaçı da Rugby ve Lakros gösteri maçları olacak. 13.00-14.00 arasında önce Kadıköy Bulls Kadın Rugby Takımı'nın, 14.00-15.00 arasında da Kadıköy Bulls ve Bosphorus gösteri maçları var.
15.00-16.00 arasında ise Türkiye Karması ile İstanbul Sultanlar arasında yapılacak olan Lakros gösteri maçıyla Lakros izlenebilir. Yaz gelince sahillerde keyifle oynanan frizbi de kutlama programında kendine yer buldu. 17.00'de Caddebostan Olympics Frizbi gösteri maçını izlenebilir.
COŞKU MÜZİKLE ARTACAK
Etkinlikler sırasında, Kalamış Atatürk Parkı’nda saat 19.30'da Özge Fışkın, 21.00'de de Manga konserleriyle coşku artacak. Kadıköy Belediyesi 17.00-19.00 saatleri arasında şölen alanına yarım saat arayla Haldun Taner Tiyatrosu, Söğütlüçeşme Metrobüs durağı, Bostancı Lunapark ve Göztepe SSK Hastanesi önünden ring seferleri düzenleyecek.
Kadıköy Belediyesi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Şöleni 2017 temalı kutlamalar Kalamış Atatürk Parkı'nda 10.45'te Harman Folklor Kulübü'nün halkoyunları gösterisiyle başlayacak. Yurttaşlar dilerse, DJ eşliğinde müziklerle salto, trambolin, şut becerisi, balon futbolu oynayabilecek ve kurulacak olan tırmanma duvarında tırmanma yapabilecek.
12 KİLOMETRELİK BİSİKLET TURU
Etkinlikler kapsamında Bisiklet Turu da düzenlenecek. Yaklaşık 12 kilometrelik parkurdan oluşan Bisiklet Turu 11.00'de Kalamış Atatürk Parkı'ndan başlayacak ve 13.00'te Kalamış Atatürk Parkı'nda tamamlanacak.
“ATA'YA SAYGI GENÇLİK DALIŞI”
Derinlere Saygı Dalış Topluluğu, Marmara Üniversitesi Su Altı Topluluğu ile Koç Üniversitesi Su Altı Topluluğu 11.30'da “Ata'ya Saygı Gençlik Dalışı” gerçekleştirecek. 12.00'de Aikido ve Judo gösterileri, ardından 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Kaykay Yarışması düzenlenecek. Ayrıca 13.00'te Piri Reis Üniversitesi Bando Takımı'nın gösterisiyle 18.00'de Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Pop Orkestrası'nın gösterileri programda yer alıyor. Kutlamaların en renkli bölümlerinden bir kaçı da Rugby ve Lakros gösteri maçları olacak. 13.00-14.00 arasında önce Kadıköy Bulls Kadın Rugby Takımı'nın, 14.00-15.00 arasında da Kadıköy Bulls ve Bosphorus gösteri maçları var.
15.00-16.00 arasında ise Türkiye Karması ile İstanbul Sultanlar arasında yapılacak olan Lakros gösteri maçıyla Lakros izlenebilir. Yaz gelince sahillerde keyifle oynanan frizbi de kutlama programında kendine yer buldu. 17.00'de Caddebostan Olympics Frizbi gösteri maçını izlenebilir.
COŞKU MÜZİKLE ARTACAK
Etkinlikler sırasında, Kalamış Atatürk Parkı’nda saat 19.30'da Özge Fışkın, 21.00'de de Manga konserleriyle coşku artacak. Kadıköy Belediyesi 17.00-19.00 saatleri arasında şölen alanına yarım saat arayla Haldun Taner Tiyatrosu, Söğütlüçeşme Metrobüs durağı, Bostancı Lunapark ve Göztepe SSK Hastanesi önünden ring seferleri düzenleyecek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)