1 Ekim 2015 Perşembe

Ahmet Hakan evinin önünde saldırıya uğradı

Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, İstanbul'daki evinin önünde 4 kişinin saldırısına uğradı. Hastaneye kaldırılan Ahmet Hakan'ın vücudunda kırıklar olduğu öğrenildi. Ahmet Hakan, sabah saatlerinde taburcu edilirken, saldırıyla ilgili önce 3 kişi gözaltına alındı, sabah saatlerinde 4'ncü saldırgan da yakalandı. Ahmet Hakan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ile bir mesaj gönderdi. Hakan, 'Bu tür saldırılardan hiç bir şekilde yılmayacağız. Korkmuyoruz. Bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz' ifadelerini kullandı.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan dün gece CNN Türk’teki ‘Tarafsız Bölge’ programından sonra şoförünün kullandığı ve korumasının da bulunduğu otomobiliyle evine gitmek üzere ayrıldı. Hakan, Nişantaşı’ndaki evinin önüne geldiğinde saldırıya uğradı.

3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Saldırıya karıştıkları belirlenen 3 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler Şişli Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi.  

Saldırganlar, Hamidiye Şişli Etfal Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Emniyet yetkilileri gözaltına alınan saldırganlar hakkında bir açıklama yapmadı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. (AA)


DÖRDÜNCÜ SALDIRGAN DA YAKALANDI

Sabah erken saatlerde Ahmet Hakan'a saldıran 4'ncü kişi de yakalandı.


VÜCUDUNDA KIRIKLAR VAR

Hakan ve koruması Amerikan Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede müdahalesi yapılan, tomografisi çekilen Ahmet Hakan’ın burnunda ve kaburgasında kırıklar tespit edildi.

Saldırı haberini alan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök ve DHA Genel Müdürü Uğur Cebeci hastaneye gitti.

AHMET HAKAN'DAN MESAJ VAR

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin hastane önünde bekleyen basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Ergin; "Ahmet Hakan'ın mesajı var sizlere. Öncelikle bu saate kadar bekleyen muhabir ve kameraman arkadaşlara sevgilerini ve selamlarını gönderdi. Kendisi hastanedeyken arayanlara soranlara herkese teşekkürlerini iletiyor. Aynı zamanda kendisine bu saldırganları bu aksam gönderenlere de bir mesajı var. Mesajı da şu; 'Bu tür saldırılardan hiç bir şekilde yılmayacağız. Korkmuyoruz. Bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.

TABURCU EDİLDİ

4 kişinin saldırısına maruz kalan Ahmet Hakan, sabahın ilk saatlerinde taburcu edildi.

ARAÇ KİRALIK ÇIKTI

Saldırganların kullandığı aracın kiralık olduğu öğrenildi.

TEHDİT EDİLMİŞTİ

Hürriyet’e saldırıya katılan AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın, Hakan’ı tehdit etmişti. Boynukalın, Hürriyet’e yapılan ikinci saldırıdan sonra çekildiği ortaya çıkan görüntülerde Ahmet Hakan’ın Nişantaşı’ndaki evinin önüne gitmeyi düşündüğünü belirterek, “Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak olmuş” demişti. Star gazetesi yazarı Cem Küçük de köşesinde “İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun” diye yazmıştı.

(Kaynak:hürriyet.com.tr)

Meydana çöpçünün heykeli dikildi

Maltepe'deki Beşçeşmeler Meydanı'na çöpçü heykeli dikildi.


Meydan için yeni bir heykel gündeme geldiğinde heykeltraş Güner Yener, çevre esnafı çöpçü Gazi Ceran'ın heykelinin dikilmesini önerdi. Gazi Ceran, mahallenin en sevilen, yardımsever, çalışkan, her gün o meydanı pırıl pırıl süpüren yılların işçisi olarak biliniyor.

Heykel bir ara saldırıya uğrayıp kırıldı ama heykeltraş Yener tekrar onardı.


İşte meydana dikilen çöpçü heykeli


30 Eylül 2015 Çarşamba

Demirel’in adası tekrar satışta

Murat Demirel’in Bodrum’daki Salih Adası tekrar satışa çıkarıldı. Demirel’in 7.2 milyon dolara satın aldığı Salih Adası, daha önce de satışa çıkmıştı.

Son olarak Ada’yı İşadamı Ahmet Arslan almıştı. Ancak Arslan ile TMSF arasında bir anlaşmazlık yaşandı ve Salih Adası tekrar satışa çıkarıldı. Satılacak gayrimenkuller arasında Ada’daki villa da bulunuyor. Gayrımenkullerin toplam muhammen bedeli 8.8 milyon dolar olarak belirlendi. İhale 2 Ekim günü yapılacak.


Satış ilanında Ada’nın bulunduğu koyun yatçılar tarafından tercih edildiği, villanın işçiliğinin iyi olduğu gibi bilgilere yer verildi. İlanda, Salih Adası’nın Bodrum Yarımadası’nın kuzeyinde Güvercinlik ve Bodrum Havaalanı’na (Milas Havalimanı) yakın mesafede olduğu vurgulandıktan sonra, “Denize girilebilecek harika koyları bulunan Salih Adası’na tekne veya yatlarla varılabilmektedir” denildi.

Erdoğan ailesinin acı günü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın amcası Aziz Gülbaran vefat etti. Vefat haberi üzerine Erdoğan çifti Ankara'dan İstanbul'a gelerek Esenyurt'taki taziye evine ziyarette bulundu.

Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN'ın eşi Emine Erdoğan'ın amcası Aziz Gülbaran vefat etti. Vefat haberi üzerine Erdoğan çifti saat 22.30'da Ankara'dan İstanbul'a geldi. Atatürk Havalimanı'ndan Esenyurt Saadetdere Evleri'ndeki taziye evine geçen Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, burada bir saat kaldı. Taziye ziyaretinin ardından Erdoğan çifti Kısıklı'daki evlerine geçti. Aziz Gülbaran için Fatih Camii'nde öğle namazının ardından cenaze töreni yapılacağı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da cenaze namazına katılacağı öğrenildi.

29 Eylül 2015 Salı

Küçük çocuğun el ve ayakları eriyor

Iğdır’da doğuştan Epidermolizis Bülloza hastası olan 2 yaşındaki Muhammet Ali Çelik’in el ve ayak parmakları her gün biraz daha eriyor.


Pir Sultan Abdal Mahallesi’nde yaşayan özel bir firmada işçi olarak çalışan Ayhan Çelik ile Adile Çelik çiftinin 4 çocuğundan en küçüğü olan Muhammet Ali Çelik’in, doğduğu günden itibaren derisi ve iç organları soyulmaya başladı. Her gün gözlerinin önünde eriyen oğluna çare bulamayan dertli anne Adile Çelik, bu durum karşısında ne yapacağını şaşırdı. Oğlunun tüm vücudunu sarmaya başlayan yaralar ağırlaşınca Muhammet’in el ve ayak parmaklarının giderek yapıştığını söyleyen anne Adile Çelik, "Oğlum doğarken vücudu yaralar içindeydi. Götürmediğimiz doktor ve hastane kalmadı.


"YAVRUM GÖZÜMÜN ÖNÜNDE ERİYOR"

Bu hastalığın tedavisi yokmuş. Yaptığımız araştırmada Fransa ve ABD’de tedavisi oluyormuş. Ama bizim buna maddi gücümüz yok. Yetkililerden bu konuda destek bekliyoruz. Sağlık bakanlığı çocuğumuzun tedavisi için yardım elini uzatmasını bekliyoruz. Oğlumun parmakları yapışmasın diye krem sürüp, sargı bezi ile sarıyoruz. Yavrum gözümüzün önünde canı acıyarak eriyip gidiyor. Biz de onunla birlikte bu acıyı yaşıyoruz" dedi.

YARALARI HER GEÇEN GÜN DERİNLEŞİYOR

Çocuklarını güneşe çıkaramadıklarını söyleyen baba Ayhen Çelik ise, "Yaralar yüzünden oğlum ne yürüyebiliyor ne de eliyle birşey tutuyor. Yaralar her geçen gün derinleşiyor. Temiz tutmaya çalışıyoruz. Vücudu su topluyor iğne ile delip suyu akıtıyoruz. Acıdan sürekli ağlıyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz" diye konuştu.



Kesin tedavisinin olmadığını belirten uzmanlar hastalık sürecinde sadece hastanın travma bölgelerinde enfeksiyon tedavisi yapılması gerektiği bildiriliyor.

EPİDERMOLYSİS BULLOSA (EB) NEDİR?

"EB, bir su toplayan deri kondisyonları grubudur. Deri o derece hassastır ki, ufak bir sürtünme bile su toplamasına yol açabilir. Bazen EB’li hasta sürtünme ve incinmenin buna yol açabileceğinin farkında olmayabilir. İleri derecede olan EB’de, su toplama sadece dış deri ile sınırlı değildir. Bedenin içinde gelişebilir. Ağız, yemek borusu,mide, bağırsak, üst solunum, mesane ve cinsel organlar gibi…"

Suat DENİZ/IĞDIR, (DHA)

Adana'da hain saldırı: 2 polis şehit oldu

Adana'da devriye gezen polis aracına düzenlenen silahlı saldırıda 2 polis memuru şehit oldu.


Olay saat 20.00 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Akkapı Mahallesi'ndeki özel bir hastanenin önünde meydana geldi. Dağlıoğlu Polis Merkezi'nde görevli ekip otomobili hastane bahçe kapısından çıkış yaptığı sırada motosiklet üzerindeki kasklı ve maskeli iki kişi tarafından ateş açıldı. Saldırıda otomobildeki iki polis memuru ağır yaralandı. Saldırganlar motosikletle kaçarken, yaralı polisler ekip otomobilinin sürücüsü tarafından tekrar özel hastaneye götürülerek yoğun bakım ünitesine alındı. Burada yapılan müdahalelere rağmen yaralı polisler şehit oldu.

Kaçan saldırganların yakalanması için bölgede geniş çaplı araştırma başlatılırken, Adana Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek'te hastaneye gelerek polislerle ilgili bilgi aldı. Bölgede olayın ardından silah sesleri duyuldu.

ŞEHİT POLİS MEMURLARININ İSİMLERİ BELLİ OLDU
Şehit olan polis memurlarının 48 yaşındaki Süleyman Çakır ve 39 yaşındaki Bircan İlhanlı olduğu açıklandı. Şehit polislerin cenazeleri yaşamlarını yitirdikleri hastanelerden otopsi için Adana Adli Tıp morguna götürüldü.

VALİ: GENİŞ ÇAPLI OPERASYONLAR BAŞLADI
Adana Valisi Mustafa Büyük, ağır yaralanan ve ameliyat sırasında şehit olan polis memuru Bircan İlhanlı'nın saldırının ardından kaldırıldığı Balcalı Hastanesi çıkışında açıklama yaptı. Büyük şöyle konuştu:

"Güney Adana Hastanesi'nden çıkışta adli rapor almak için giden Dağlıoğlu Karakolu'nun ekibine silahlı saldırıda bulunuldu. Maalesef saldırı sonucunda ilk aşamada bir şehidimiz, ikinci aşamada ikinci memur arkadaşımız hastanede ameliyat sonrası şehit oldu. Bu olayla ilgili ilk bilgilere göre terör örgütünün bir saldırısının olduğu anlaşılıyor. Şüphelilerle ilgili ilimizde özellikle o bölgede çok geniş çaplı operasyonlar başladı. En kısa sürede bu saldırıyı yapanlarla ilgili yakalama işlemi yapılacağı ümidi içindeyiz. Tabi polis teşkilatımıza, ülkemize, şehrimize başsağlığı diliyoruz. İlimizde ikinci saldırı. Pozantı'daki saldırıdan sonra bunun acısını yaşıyoruz. Ama milletin birliği ve beraberliği bozulmayacak, hukuk içerisinde her türlü cevabı en katı şekilde gerçekleştirilecektir."

Murat KİBRİTOĞLU/ADANA,(DHA)

İran'dan şok iddia: Hac'da 4 bin 700 kişi öldü

İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Evhedi, "Mina'daki izdihamda ölen hacı sayısının en az 4 bin 700 kişi olduğunu düşünüyoruz. Halen 21 TIR'da en az 3 bin ceset tahliye ve teşhis için bekliyor" dedi. Öte yandan, Pakistan, Suudi yetkililerin, "Mina'daki izdihamda hayatını kaybeden bin 100 kişinin fotoğrafını, kimlik tespiti için Cidde'deki yabancı misyon temsilcilerine dağıttığını" duyurdu.

Hürriyet'in haberine göre; İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Said Evhedi, "Mina'daki izdihamda ölen hacı sayısının en az 4 bin 700 kişi olduğunu düşünüyoruz" dedi.

İran televizyonu IRINN'e konuşan İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Evhedi, Mina'daki izdihamda hayatını kaybeden İranlıların sayısının 228'e yükseldiğini söyledi.

Evhedi, "Akıbetleri hakkında bilgi alınamayan İranlı sayısı 248 kişi. Ölü sayısının artmasından endişeleniyoruz" diye konuştu.

İRAN: BUNA KESİNLİKLE KARŞIYIZ

Hayatını kaybeden hacıların onlarca ülkeden olduğuna dikkati çeken Evhedi, "Olayda ölen hacı sayısının en az 4 bin 700 kişi olduğunu düşünüyoruz. Halen 21 TIR'da en az 3 bin ceset tahliye ve teşhis için bekliyor" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan yönetiminin cenazeleri ülkelerine göndermeyerek toplu bir şekilde defnedeceğine yönelik haberlerle ilgili ise İran Dışişleri Bakanı Emir Hüseyin Abdullahiyan, "Buna kesinlikle karşıyız. Hiçbir surette Suudi Arabistan'a böyle bir izni vermeyeceğiz" açıklamasında bulundu.

1100 KİŞİNİN FOTOĞRAFLARI GÖNDERİLDİ

Öte yandan, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'in, kazada hayatını kaybeden ve yaralanan Pakistanlı hacıların işlemlerini koordine etmesi için görevlendirdiği iktidardaki Pakistan Müslüman Ligi-Navaz Partisi Milletvekili Dr. Tarık Fazıl Çodiri, son duruma ilişkin başkent İslamabad'da basın toplantısı düzenledi.

Çodiri, hükümetin, hacdaki izdihamda hayatını kaybedenlerin yakınları için yardım paketi hazırladığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Suudi yetkililer kazada hayatını kaybeden bin 100 kişinin fotoğrafını kimlik tespiti sürecinin gerçekleştirilmesi için Cidde'deki  yabancı misyonlara dağıttı. Bu fotoğraflar Pakistan'ın Cidde'deki konsolosluğunda da mevcut. Son olarak kazada hayatını kaybeden Pakisanlı hacı sayısı ise 40'a yükseldi. 63 Pakistanlı hacı ise kazanın ardından halen kayıp durumdadır. 228'i ise bulunarak aileleri ile görüşmeleri sağlanmıştır. 35 Pakistanlı hacının ise Mekke ve Cidde'deki farklı hastanelerde tedavileri sürüyor. Hükümet olarak,  kazada hayatını kaybeden ve yaralanan hacı yakınlarına 2 bin ila 5 bin dolar arasında yardımda bulunacağız."

HİNDİSTAN DA BENZER BİR AÇIKLAMA YAPTI

Çodiri'nin bu açıklaması ile aynı minvalde Hindistan Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj'da resmi Twitter hesabından daha önce  yaptığı açıklamada "Suudi yetkililer, Hac'daki izdihamda hayatını kaybeden bin 90 hacının fotoğrafını yayınladı" ifadesini kullanmıştı.

Kurban Bayramı'nın ilk günü Mina'da yaşanan izdiham sonucunda Suudi yetkililere göre, 169 İranlının da aralarında olduğu 769 kişi hayatını kaybetmiş ve 934 kişi yaralanmıştı.

28 Eylül 2015 Pazartesi

Ay'da bulunan uzaylı kadın mumyası

Bilindiği gibi NASA, Apollo 17 görevi ile insanlı Ay uçuşlarını resmen sonlandırmıştı. Amerika'nın hâlâ Ay'a bile gidip gitmediği komplo teoristlerince tartışıladursun, bugün yapacağı basın toplantısıyla 'Ay'da bulunan kadın mumyası' tekrar gündeme gelmiş durumda.


Gözler bugün NASA'nın TSİ 18.30'da yapacağı basın toplantısına çevrildi. NASA, bu toplantıda, Kızıl Gezegen'e dair 'büyük bir bilimsel bulgunun' açıklanacağını duyurdu. 'Mars'ta hayat olup olmadığı tartışmaları tüm dünyada gündeme oturdu.

YAŞAM BELİRTİSİ

Geçmişte NASA'nın Mars programının başında bulunan Doug McCuistion, "Yeraltında kolayca erişilebilen ve serbestçe akabilen sıvı halde su bulduklarını açıklayacaklarsa, ki bu yıllardır duyduğumuz teorilerden biridir; bu Mars'taki yaşam potansiyeli ve insanların hayatını sürdürebilmesi için büyük bir bulgu olacak" dedi.

Boston Herald'a konuşan McCuistion, "Bu, hem Mars'ta yaşam bulunması hem de insanların bu gezegene gitme sürecini hızlandırması açısından oyunun kurallarını değiştirecek nitelikte bir gelişme olabilir" diye ekledi.

AY'A SEYAHAT ARTIK NEDEN YAPILMIYOR? 

Tarih 11 Aralık 1972’yi gösterirken, Apollo 17 aya iniş yaptı. Bu insanoğlunun son ay seyahati değildi, ancak aya giden insanlı uzay araçları için yörüngeden çıkılan son sefer oldu. Apollo 17 ay yüzeyine Orion kapsülünü bıraktı. Astronotlar kapsülden çıkarak çalışmalara başladılar. Birden bire Apollo 17'den sonra NASA insanlı ay araştırmalarını askıya aldı. Peki, ne olmuştu?

UZAYLI KADIN MUMYASI

Komplo teoristleri, NASA'nın Apollo uçuşları sırasında, özellikle de Apollo 17 görevinde dünya dışı yaşama dair çok kesin kanıtlara ve gerçeklere ulaştığını ve bunları gizlice devam ettirmek için ödenek kesintisi bahanesi ile uçuşları durduruğunu ilan ettiğini savunuyorlar. Dayandıkları en büyük kanıt se Ay'da bulunduğu iddia edilen ve uzaylı bir kadına ait olduğu söylenen mumyanın görüntüleri. Hürriyet

Yoksulluk sınırı 4 bin 434 lira oldu

Ankara'da gıda enflasyonu Eylül'de yüzde 1.24 yükseldi, yoksulluk sınırı 4 bin 434 TL oldu.


Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Ankara'da hesaplanan gıda enflasyonunun Eylül ayında et ve yaş sebze-meyvedeki fiyat artışı, döviz kurundaki artışın gıda fiyatlarına yansıması sonucu yüzde 1.24 yükseldiğini, dört kişilik ailenin açlık sınırının 1,361 lira, yoksulluk sınırının ise 4,434 lira olduğunu açıkladı.

Geçen yıl Eylül ayında açlık sınırı 1,190 lira, yoksulluk sınırı 3,876 lira seviyesindeydi. Türk-İş aylık raporuna göre, Eylül itibarıyla, Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.46 arttı.

TÜİK'in aylık enflasyon verilerini açıklama tarihinden bir hafta önce açıklanan Türk-İş Raporu, TÜİK enflasyon tahminlerine dair göstergelerden biri olarak değerlendiriliyor.

Zorla öpmeye 9 yıl 4 ay hapis

Erzurum’da komşu kızı 14 yaşındaki D.Ç.’yi otomobilde zorla dudağından öptüğü iddia edilen F.A. tutuklu yargılandığı 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 9 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.



Olay, 4 Ekim 2014 tarihinde merkez Yakutiye İlçesine bağlı Mecidiye Mahallesi’nde bulunan curling salonu bahçesinde meydana geldi. F.A., yolda gördüğü D.Ç.’yi birşeyler sorma bahanesiyle otomobiline aldı. D.Ç.’yi curling salonu bahçesine götüren F.A., burada D.Ç.’ye "Öpüşelim mi?" diye sordu. Genç kızın olumsuz yanıtı üzerine F.A., iddiaya göre D.Ç.’yi zorla dudağından ve boynundan öperek kıyafetlerini çıkarmaya çalıştı. D.Ç.’nin karşı koyması üzerine F.A. kızı mahalleye yakın biryere bırakarak gitti. Anne babası boşandığı için dedesi ile yaşayan D.Ç. korkusundan eve gidemeyince geceyi arkadaşında geçirdi. Dede S.Ç. torununun eve gelmemesi üzerine karakola giderek kayıp başvurusunda bulundu. Sabahleyin evine dönen D.Ç. dedesi ile karakola giderek başından geçenleri anlattı. Bunun üzerine gözaltına alınan F.A., mahkemece tutuklandı.

1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan F.A. suçlamaları kabul etmedi. F.A., "Hava kararmıştı, eve gidiyordum. D.Ç. beni görünce ’abi beni de eve bırakır mısın?’ deyince, ben de arabaya aldım. 5 yaşındaki kardeşim de otomobildeydi. Kızı evine bıraktım. Polisler ’öpmekten bir şey çıkmaz’ dedikleri için ifade verirken öyle söyledim. Öpmedim, aldığım yere değil evine bıraktım" dedi.

ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇTİ

Daha önce şikayetçi olan D.Ç. ise duruşmada şikayetinden vazgeçti. D.Ç. psikolog eşliğinde ifade verirken F.A.’dan kendisini eve bırakmasını istediğini belirtti. Genç kız şunları anlattı:

"F., abiyi sokakta gördüm ’Beni eve bırakır mısın’ dedim. O da beni evin olduğu yere bıraktı. Evin önüne gidince arkadaşım İ.D. beni otomobilde görenlerin olduğunu söyleyerek dedemin evine gitmemin yanlış olacağını söyledi. Bunun üzerine arkadaşım E.K.’nin evine gittim. O gece onun evinde kaldım. Öpüşme olayı olmadı F. abiden şikayetçi değilim. Boynum arkadaşlarla şakalaşırken morarmıştı. Polisler baskı yaptıkları için o şekilde ifade verdim."

Mahkemede kızın dedesi ile babası M.Ç. de F.A.’nın böyle birşey yapmayacağını belirterek şikayetçi olmadı.

’İFFET VE NAMUSUNU İLGİLENDİREN KONUDA İFTİRA İÇİN NEDEN YOK’

Mahkeme heyeti D.Ç. ve ailesinin şikayetten vazgeçmesine rağmen F.A.’yı ’çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 6 yıl 8 ay, ’hürriyetten yoksun bırakma’ suçundan da 2 yıl 6 ay olmak üzere toplam 9 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etti ve tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme gerekçeli kararında şöyle dedi:

"Yargıtay kararlarında denildiği gibi, iffet ve namusunu doğrudan ilgilendiren bir konuda, sanığa iftira etmesi için ciddi bir neden bulunmayan mağdurenin olaydan sonraki samimi kabul edilen beyanları ile bunları destekleyen sanığın sorusturma aşamasındaki beyanları, doktor raporu ve tanık beyanları karşısında sanığın Cinsel istismar ve alıkoyma eylemleri sabit görülmüştür."

Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, (DHA)

Elveda binbaşım

Tunceli’de şehit olan Jandarma Özel Harekât Tabur Komutanı Binbaşı Yavuz Sonat Güzel, Ankara’da uğurlandı. Silah arkadaşları ise dağda çekilmiş bu eski fotoğrafını sosyal medyada paylaşarak binbaşıya ‘veda’ etti.

Tunceli'de Terör örgütü PKK’yla çatışmada şehit düşen Jandarma Binbaşı Yavuz Sonat Güzel, ağıtlar ve gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. 39 yaşındaki Binbaşı Güzel için dün önce Elazığ’da tören düzenlendi, cenaze sonra Ankara’ya gönderildi. Şehit Binbaşı Güzel’in Türk bayrağına sarılı naaşı askerlerin omuzlarında Ankara’da Kocatepe Camisi’ne getirilirken, yakınları gözyaşlarına boğuldu.
Cenaze törenine şehit binbaşının eşi Burcu Güzel, 12 yaşındaki kızı Sude Güzel, annesi Emine Güzel ve babası Yılmaz Güzel ile diğer yakınlarının yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Selami Altınok, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve askerler katıldı. 
ŞEHİT ANNESİNİN TEPKİSİ
Programları nedeniyle törene katılamayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çelenk gönderdi. Cenaze törenine, şehidin annesi Emine Güzel’in sözleri damga vurdu. Gözyaşlarına boğulan anne, “Onların askerleri vurdu oğlumu. Zindana atsınlar isterseniz beni, zindana atsın beni. Onun PKK’lı askerleri vurdu onu. Ne yaptı benim oğlum onlara... Bir karıncayı bile incitmezdi, kimse için kötü düşünmezdi. Onları beslediler, onlar vurdu oğlumu” diye ağıtlar yaktı.
Acılı aile daha sonra cami avlusunda kurulan çadırda taziyeleri kabul etmeye başladı. AK Partililerden aileye taziye için gelen ilk isim AK Parti Ankara Milletvekili ve eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler oldu. Emrullah İşler geldiği sırada acılı anne, “Getirmeyin bunları dedim valiye. Valiye tembih ettim, getirmişler” diyerek tepki gösterdi. AK Partili İşler, şehit yakınlarına taziyesini sunamadan ayrılmak zorunda kaldı. Daha sonra Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık ve İçişleri Bakanı Selami Altınok geldi. Bakanlar şehidin babasına taziye sunarak ayrıldı. Ayrıca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da taziyelerini sundu. Binbaşı, Kocatepe Cami’nde kılınan cenaze namazının ardından Cebeci Askeri Şehitliği’nde toprağa verildi.
Kocatepe Camisi’nde şehit binbaşı Yavuz Sonat Güzel’le birlikte emekli Astsubay Kıdemli Başçavuş Nurettin Soyöz de son yolculuğuna uğurlandı.
ŞEHİT ŞİİRİ
Arkadaşları sosyal medyada şehit Binbaşı Yavuz Sonat Güzel’in bölgede katıldığı bir operasyondan dönerken çekilmiş fotoğrafını şu şiirle paylaştı:
Hayat bu,
Bir varmış bir yokmuşsun,
Sanki hiç olmamışsın,
Hiçbir anneyi gecenin bir yarısı bir tekmede uyandırmamışsın
Hiç ateşler içinde yanarken bir babayı gözleri yaşlı bırakmamışsın
Sanki hiç ağlamamışsın,
Hiç mum ışığında ödev yapmamışsın gibi,
Öğretmenin hiç kulağını çekmemiş,
Hiç aşık olmamışsın gibi…
Hayat bu
Ha olmuşsun ha olmamışsın
Sanki hiçbir kadını dul bırakmamışsın,
Hiçbir evladı babasız koymamışsın gibi,
Yağmur altında düşmanın böğrüne yürümemişsin
Gözü pek, fena deli,
Hiç hayal kurmamışsın sanki,
Sanki deniz kıyısında emeklilik düşleri sana haram gibi,
Ardında kalanları hiç düşünmemişsin gibi,
Ağlattığın akranlarını,
Hiç yan gelip yatmamışsın,
Hiç dert yanmamışsın gibi,
Binbaşım,
Sanki hiç yaşamamışsın gibi,
Kahpe paslı bir kurşun,
Maliyede kaydı yedi buçuk lira,
Tüm hayallerinin bedeli…
Oldu mu şimdi peygamberin arkadaşı?
Oldu mu şimdi?
(Kaynak:hürriyet.com.tr)

27 Eylül 2015 Pazar

Velileri sevindirecek uygulama

İzmir'de öğrenci taşımacılığı yapan okul servisleri, özel geliştirilen bir cihaz sayesinde öğrencinin servise binip binmediğini veliye mesajla bildirecek.


Hacettepe Teknokent'te geliştirilen cihaz, öğrencinin servise binip binmediğinin yanı sıra servisin öğrencinin bekleme yerine olan mesafesini ve süresini veliye otomatik mesaj atıyor. Cihaz, servisin normal varış süresini aşması durumunda kolluk güçlerine mesaj atarak yaşanabilecek taciz gibi olumsuz olayların da önüne geçilmesine imkan sağlıyor.



İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hasan Basri Bostancı yaptığı açıklamada, odalarına kayıtlı 5 bin 700 servis ile yaklaşık 50 bin öğrenciyi 28 Eylül itibarıyla taşımaya başlayacaklarını belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararınca kentte yolcu taşımacılığı yapan tüm araçlara "Araç takip cihazı" zorunluluğu getirildiğini anlatan Bostancı, bununla da yetinmeyip Hacettepe Teknokent'te geliştirilen "SERVİSCELL" isimli cihazı kullandıklarını söyledi.

Bostancı, bu cihazın geçen yıl 20-25 araçta pilot olarak uygulandığını, olumlu sonuçlar üzerine bu yıl tüm araçlara takıldığını kaydetti.



"SERVİSE BİNDİ" SMS'Sİ

"Okul servisi bekleme ve bekletmeye son" sloganıyla kullanılan cihazın öğrencilere, velilere, servis şoförlerine çok büyük kolaylıklar getireceğini dile getiren Bostancı, cihazlarla velilerin telefonlarının adreslerinin kayıtlı olduğunu, velinin belirlemiş olduğu zaman ve mesafe diliminin sisteme girildiğini, cihazın da otomatik olarak velilere mesaj attığını, arama yaptığını dile getirdi.

Servis aracının eve kaç dakika sonra ulaşacağının, ne kadarlık mesafenin kaldığının otomatik olarak veliye bildirildiğine dikkati çeken Bostancı, cihaz sayesinde 50-55 dakikalık servis güzergahının 30-35 dakikaya indiğine vurgu yaptı.

Cihazın yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa karşı da kolluk güçlerini bilgilendirdiğinin altını çizen Bostancı, işleyişi şöyle anlattı: "Öğrenci servise bindiği zaman cihaz, veliye servise binildiğini mesaj atıyor. Binmediyse de bunu bildiriyor. Araç okula giriş yaptığında ya da çıkış yaptığını bunu bildiriyor. İnme-binme noktasına yaklaştığında veliyi haberdar ederek boşu boşuna beklemenin önüne geçiliyor. 'Biniş yerine tahmini bin metre kalmıştır, varış süresi 3 dakika' diyor."



VELİ SERVİSİ TAKİP EDİYOR

Eskiden ailelerin servisin tahmini geliş süresine göre yaz kış dışarıda önceden beklediğini, servis şoförünün geldiğinde kornaya basarak gürültü kirliliği yaşattığını ayrıca bekleme süresi nedeniyle yakıt harcamalarının arttığını anlatan Bostancı, cihazla bunların önüne geçildiğini belirtti.

Cihazlardaki 3G sayesinde şoförün eline telefon almadan cihaz sayesinde sesli arama yapılabildiğini ifade eden Bostancı, velilerin ayrıca kendilerine verilecek şifreyle internet ve akıllı mobil telefon uygulamaları üzerinden anlık olarak harita üzerinden aracı takip edebildiğini kaydetti.

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın kızı Rum moda dergisine kapak oldu

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın stilist kızı Zerrin Akıncı, Kıbrıs Rum kesiminin en ünlü moda dergisi Must’ın bugün yayına çıkacak Ekim sayısına kapak oldu.


Kendi tasarımı elbisesi ile dergiye mankenlik de yapan Zerrin Akıncı, röportajında çocukluğunu, hayallerini ve uluslararası moda dünyasına nasıl adım attığını anlattı.
Zerrin Akıncı, KKTC’de Nisan ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Mustafa Akıncı’nın 3 kızından en küçüğü.
Genç Akıncı, KKTC’de halkla ilişkiler lisans eğitiminden sonra çocukluk hayalini takip ederek önce İngiltere’de Greenwich Üniversitesi’nde pazarlama ve ardından ABD’nin Las Vegas kentindeki Nevada Üniversitesi’nde stililistlik eğitimi aldı.
ABD’de ‘Fashion Art’ ödülüyle mezun olan Akıncı, genç stilist unvanıyla Los Angeles’da moda defilesi düzenleme hakkı da kazandı.

Yasemin, yakınlarının gözü önünde kazada öldü

Kütahya'da 19 yaşındaki Yasemin Güngör, yolun karşısına geçmek isterken yakınlarının gözü önünde kaza öldü.

Kaza saat 20.30 sıralarında Kütahya-Tavşanlı karayolunun 25’inci kilometresindeki Köprüören Köyü kavşağında meydana geldi. Kütahya’dan Köprüören Köyü’ne gitmek için Tavşanlı minibüslerine binen Yasemin Güngör, Köprüören Köyü kavşağında araçtan indi.

Yasemin Güngör’e kendisini beklemekte olan yakınlarının bulunduğu yolun karşısına geçmek istediği sırada Tavşanlı istikametinden gelip, Kütahya istikametine giden Fatih Benli yönetimindeki 43 DE 044 plakalı minibüs çarptı.

Minibüsün yaklaşık 100 metre kadar kaputunun üzerinde götürdüğü Yasemin Güngör daha sonra yol kenarına savruldu. Güngör olay yerine hayatını kaybetti. Yakınları, gözlerinin önünde meydana gelen kaza nedeniyle sinir krizleri geçirip gözyaşı döktü.

Yasemin Güngör’ün cesedi otopsi için Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.

Minibüs sürücüsü Fatih Benli jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor. DHA

Bodrum'da göçmen faciası: 17 ölü

Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde yasa dışı yollardan Yunan adalarına geçmeye çalışan Suriyeli sığınmacıların bulunduğu tekne battı, 17 kişi öldü.

Bodrum'da, Çavuşadası açıklarında, kaçakları taşıyan ahşap teknenin batmasıyla içindeki, Suriyeli olduğu belirtilen 17 kişi boğularak yaşamını yitirdi. Kaçakların, Yalıkavak Mahallesi sahilinden Yunanistan'ın Leros Adası'na gitmek için yola çıktıkları öğrenildi. Ölen kaçakların cenazeleri Turgutreis Limanı'na getirildi. Hürriyet