24 Şubat 2016 Çarşamba

Nepal'de yolcu uçağı düştü

Nepal'de bu sabah Pokhara kentinden havalandıktan sonra kaybolan yolcu uçağının düştüğü anlaşıldı. Enkazına ulaşılan uçaktaki 23 kişiden kurtulan olmadığı bildirildi.

Yetkililer, "Twin Otter" tipi uçağın enkazının Rupshe köyü yakınlarında, dağlık alanda bulunduğunu açıkladı.

Polis yetkilisi Harihari Yogi, enkazın hâlâ yandığını, uçaktakilerden kurtulan olmadığını belirtti.

Uçağın ait olduğu Tara Havayolları tarafından yapılan açıklamada ise ülkenin kuzeyindeki Jomsom kentine gitmek üzere havalanan uçakta ikisi çocuk 20 yolcu ile üç mürettebat üyesinin bulunduğu belirtildi.

Yolcular arasında bir Çin ve bir de Kuveyt vatandaşının yer aldığı kaydedildi.

Başkent Katmandu'nun 200 kilometre batısındaki Pokhara kentinden havalanan uçak, kalkıştan sekiz dakika sonra radardan kaybolmuştu. Uçağın bulunması için bölgeye helikopterler ve arama ekipleri gönderilmişti.

Karayolları yetersiz olan Nepal'de halk, sık sık ulaşım için küçük uçakları kullanıyor.

İlk uçak seferinin 1949 yılından bu yana Nepal'de yaşanan yaklaşık 70 kazada 700'den fazla kişi yaşamını yitirdi.

Hürriyet

Hakan Şükür'e Cumhurbaşkanı'na hakaret davası

Twitter hesabı üzerinden attığı tweetlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesi ile eski Ak Parti milletvekili Hakan Şükür hakkında 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Eski milli futbolcu ve eski Ak Parti milletvekili Hakan Şükür hakkında, 15 Şubat 2015 tarihinde Twitter hesabı üzerinden attığı tweetlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesi ile yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt tarafından hazırlanan iddianamede, Hakan Şükür'ün suça konu tweeti üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Ahmet Özel ve Bekir Savram isimli bir vatandaşın şikayetçi olduğu bilgisine yer verildi.

İhbarcı Bekir Savram'ın avukatı tarafından sunulan şikayet dilekçesinde, Hakan Şükür'ün Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu hakkında hakaret içerikli paylaşımlarda bulunduğu belirtildi. Şüpheli Hakan Şükür'ün sunmuş olduğu savunma dilekçesinde suça konu sözleri Cumhurbaşkanını kastederek söylemediği bilgisine yer verilen iddianamede, ihbarcının sunmuş olduğu paylaşım dökümlerinde konunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile alakalı olduğunun açıkça belli olduğu kaydedilerek, “Dolayısı ile şüphelinin kastının sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğu, böylece üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakta" denildi.

İddianamede şüpheli Şükür'ün, “Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İddianamenin gönderildiği Bakırköy 28. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi. DHA

23 Şubat 2016 Salı

''Zehirli ayakkabılar'' için 10'ar yıla kadar hapis istemi

Sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle imhasına karar verilmesine rağmen piyasaya sürülen ayakkabılarla ilgili soruşturma tamamlandı. Ayakkabı firmasının sahibi ve ayakkabıların bulunduğu antreponun sorumlusunun da aralarında bulunduğu 10 kişiye 10'ar yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sağlığa zararlı olduğu gerekçesiyle imhasına karar verilen ancak piyasaya sürüldüğü belirlenen kanserojen etkiye sahip ayakkabılara ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu tarafıdan hazırlanan iddianamede, İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü görevlileri tarafından yapılan araştırma sonucunda, Erenköy Gümrük Müdürlüğü'nün denetiminde bulunan bir antrepoda muhafaza edilen bir ayakkabı firmasına ait ithali uygunsuz bulunan 1875 kutu ayakkabı cinsi eşyanın 2014 yılının Ekim ayında imhasına karar verildiği anlatıldı. Firmanın talebi üzerine imha komisyonu oluşturulduğu belirtilen iddianamede, söz konusu ayakkabıların imha edilmek üzere İzmit'teki İZAYDAŞ A.Ş'ye ait tesislerine götürüldüğü ifade edildi.

19 BİN 920 ÇİFT UYGUNSUZ AYAKKABI

İddianamede imha işlemi sırasında orijinal ambalajlı kapların açıldığında götürülen ayakkabıların imha edilmesi gereken ayakkabılardan olmayıp eski, ekonomik değerini yitirmiş ayakkabılar olduğu ve bu nedenle imha işleminin durdurulduğu belirtildi. İmhaya götürülen ayakkabıların 5 araç içerisinde mühürlü halde Erenköy Tasfiye İşletme Müdürlüğü'ne ait geçici depolama alanına götürüldüğü belirtilen iddianamede, ayakkabıların Çin Halk Cumhuriyeti'nden ithal edildiği ifade edildi. 2 bin 405 kartonda 25 bin 510 adet, 272 bin 816 dolar değerinde kadın botunun gümrüklü eşya olarak denetime alındığı, yapılan inceleme sonucunda 19 bin 920 çift ayakkabı için e-uygunsuzluk belgesi düzenlendiği bildirildi.

ŞÜPHELİ KONUŞMALAR TESPİT EDİLDİ

İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü yetkililerince geçici depolama yerinde yapılan sayım ve tespit sonucu araçlardaki koliler içinde toplamda 33 bin 235 adet ekonomik değerini yitirmiş ve kullanılmış ayakkabı bulunduğu belirtilen iddianamede, Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı doğrultusunda ayakkabı firmasına ait iş yerinde arama yapıldığı işyerinin kamera kayıtlarının çalışmadığını bildirdiği belirtildi. Antreponun da kamera kayıtlarının incelendiği ifade edilen iddianamede, ayakkabı kolilerinin araçlara yüklenirken yükleme esnasında görevlilerin "Ağabey ne olacak bu işin sonu","Ne yapıyorsun, patlak malı kamera önüne tutuyorsun" şeklinde şüpheli konuşmalar yaptıklarının tespit edildiği de kaydedildi.

İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI AYAKKABILAR

Soruşturma aşamasında iç piyasaya sürülmüş ayakkabıların toplatılması çalışması yapıldığı, tespit edilen ayakkabıların toplatıldığı, piyasaya sürülen 19 bin 920 çift ayakkabıdan 10 bin 221 çift ayakkabıya el konulduğu, piyasaya sürülen diğer ayakkabıların toplatılamadığı belirtildi.

İddianamede, toplatılan ayakkabılar üzerindeki inceleme sonucunda düzenlenen rapora göre, piyasaya sürülen ayakkabıların insan sağlığına zararlı nitelikte olduğunun belirlendiği vurgulandı.

10'AR YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

İddianamede, ayakkabı firmasına ait antrepoda bulunan ve ithaline uygunluk verilmeyen 19 bin 920 çift ayakkabıyı yasal olmayan yollarla çıkararak serbest dolaşıma soktukları iddia edilen firma görevlilerinin suçu birlikte işledikleri belirtildi. Ayakkabı firması sahibi ve sorumlusu M.S., antrepo sahibi ve sorumlusu N.T.'nin de aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında, "Dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı davranma sonucu tüketilecek şeylere zehir katma veya bozma", "Eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokmak" ve "İthali kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeye sokmak" suçlarından 3 yıl 3'er aydan 10'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle Anadolu 1.Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Mahkeme, ayakkabıları ithal eden firmalanın yükleme ve boşaltma işlemini Esenyurt'taki iş yerinde yaptığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. ntv

4 bin erkek polis memuru alınacak

Emniyet Genel Müdürlüğünce, 17. dönem polis meslek eğitimi için 4 bin erkek polis memuru adayı alınacak. Eğitim sonunda başarılı olanlar, özel harekat branşlı polis memuru olarak göreve başlayacak.

Emniyet Genel Müdürlüğünce, özel harekat branşlı 4 bin erkek polis memuru adayı alınacak. Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Emniyet Genel Müdürlüğünce Polis Meslek Eğitim Merkezlerine (POMEM) 17. dönem polis meslek eğitimi için özel harekat branşlı 4 bin erkek polis memuru adayı alımı yapılacak.

Adaylar, Polis Akademisi Başkanlığına ait "www.pa.edu.tr" adresinden başvuruda bulunabilecek.

Polis meslek eğitimi için adaylarda aranacak şartlar şöyle: 

"- En az dört yıllık lisans seviyesindeki bir yükseköğretim programından veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak,

- 31 Aralık 2016 tarihi itibari ile 30 yaşından gün almamış olmak,

- 2014 veya 2015 yıllarında yapılan KPSS lisans P3 Puan türünden en az 50,00 taban puanı almış olmak, (Emniyet Teşkilatı personeli şehit veya vazife malulü eş veya çocuklarından KPSS lisans P3 puanı en az 40,00 taban puan şartı aranacak.)

Açıklamaya göre, öğrencilerin yemek, barınma ve sağlık giderleri Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından karşılanacak. Eğitim sonunda başarılı olanlar özel harekat branşlı polis memuru olarak göreve başlayacak. Sınava giriş koşulları, sınav takvimi ve diğer konular "http://www.pa.edu.tr/" resmi internet sitesinden ilan edilecek.   Hürriyet

22 Şubat 2016 Pazartesi

Bülent Arınç’ın acı günü

Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 78 yaşındaki ağabeyi Yıldıray Arınç, bir süredir tedavi olduğu Dokuz Eylül Tıp Fakültesi'nde hayatını yitirdi.


Arınç’ın cenazesinin, yarın öğle vakti Manisa Hatuniye Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği öğrenildi.

Koç Holding yönetim kurulu başkanlığına Ömer Koç getirildi

Koç Holding, yönetim kurulu başkanlığı görevine Ömer Koç’u seçti. Ali Koç ise Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak atandı.

Koç Holding Yönetim Kurulu tarafından Ömer M. Koç Yönetim Kurulu Başkanı, Ali Y. Koç Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak atandı.

ÖMER KOÇ'TAN İLK AÇIKLAMA 
2008 yılından bu yana Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini yürüten ve Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu Tüpraş’ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan Ömer M. Koç yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasında bu denli önemli bir paya sahip olan ve uluslararası arenada ülkemizi başarıyla temsil eden bir Topluluğun ve ailenin mensubu olmaktan onur duyuyorum. Sevgili ağabeyim ve Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa V. Koç’u çok erken ve zamansız kaybetmenin derin acısını içimizde taşırken, kendisini bir kez daha rahmetle anıyorum. Bizlere emanet ettiği bayrağı daha da ileriye taşımayı hem bir sorumluluk hem de bir görev olarak görüyorum. Önümüzdeki dönemde de Koç Topluluğu olarak, Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdürürken, küresel arenada ülkemizi yeni başarı hikâyeleri ile buluşturacağımıza yürekten inanıyorum” dedi.


ÖMER KOÇ KİMDİR?
Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini üstlenen Ömer M. Koç, Robert Kolej’deki lise eğitiminin ardından, Columbia Üniversitesi’nde Yunan Filolojisi üzerine lisans eğitimini 1985’te tamamladı. 1989’da Columbia Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden MBA derecesi aldı.

SATIŞ ELEMANI OLARAK BAŞLADI
İş yaşamına 1985 yılında İsviçre’deki Kofisa Trading Company’de Satış Elemanı olarak başladı. Ardından 1989’da New York merkezli Ramerica Int. Inc.’de Satış Elemanı olarak görev yaptı. 1991-2004 yılları arasında Gazal A.Ş.’de Müdürlük, Koç Holding’de Finansman Koordinatörlüğü, Enerji Grubu Başkan Yardımcılığı ve Enerji Grubu Başkanlığı görevlerinde bulundu.

2004 Nisan ayında Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Mayıs 2008’de ise Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevine atandı. Ömer M. Koç aynı zamanda birçok Koç Topluluğu şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı ve üyesi olarak görev yapıyor. 2006 yılında Tüpraş Yönetim Kurulu Üyesi olan Ömer M. Koç, 2008 yılından bu yana da şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyor.

Tüpraş’ın Akdeniz’in en rekabetçi rafineri şirketi olması yolunda, üretim kapasitesi artışı, enerji verimliliği, Ar-Ge gibi birçok konuda atılımlar gerçekleştiren Ömer M. Koç, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tek seferde yapılan en büyük sanayi yatırımı olma niteliği taşıyan “Fuel Oil Dönüşüm Tesisi” projesine liderlik etti.

Ömer M. Koç, “Kültür-Sanat ve eğitime yönelik işler yan alanlar olmaktan çıkarılarak toplumsal hayatımızı tamamlayıcı unsurlar haline getirilmelidir” hedefiyle Türkiye'deki sosyal kalkınmasını destekleyecek sayısız çalışmaya katkı sağladı.

Vehbi Koç Vakfı’nda Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Ömer M. Koç, 2015 yılı itibariyle Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı üstlendi. 2007 yılından bu yana Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürüyordu.

Ölümüyle Türkiye'yi yasa boğan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un cenazesinde, Rahmi Koç oğullarıyla taziyeleri kabul etmişti.

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, geçirdiği kalp krizi sonucu Ocak ayında hayatını kaybetmişti. (hürriyet.com.tr)

Başbakan'dan önemli Rus turist açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Turizm Acil Eylem Planı Destek Paketi'ni açıkladı. Davutoğlu, turizm sektörüne 255 milyon TL planladıklarını ve 280 milyon liralık ödeme kolaylığı getirileceğini söyledi.Başbakan, Rus turistlere yönelik de önemli açıklamalar yaptı ve "Türkiye’ye gelen Rus turist sayısının azalmayacağını düşünüyorum" dedi. Başbakan, "Tüm ülkelerden turist getiren A grubu seyahat acentelerine uçuş başı 6 bin dolar destek veriyoruz" diye devam etti.

Başbakan Davutoğlu'ndan Turizm Acil Eylem Planı Destek Paketi kapsamında turizme yönelik önemli açıklamalar geldi. 

"Rusya ile olan gerilim ve çevre ülkelerdeki gelişmeler nedeniyle turizmde sıkıntılar yaşıyoruz, bu nedenle bir eylem planı hazırladık" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin etrafındaki siyasi gelişmelerden dolayı içine kapanmayacağına işaret etti. 
Başbakan şöyle konuştu:

"Kimse etrafımızdaki ateş çemberi dolayısıyla içe kapanacağımızı düşünmesin. İçe kapanmayacağız. Dünyaya daha çok açılacak daha çok bütünleşeceğiz. Türkiye'ye turist getiren A grubu seyahat acentalarına kredi garanti fonu teminatı ile kredi kullanma imkanı getiriyoruz. Ödemelerde sorun yaşanırsa sektörün banka borçları yeniden yapılandırılacaktır. Konaklama ile deniz turizmi tesislerinden belli miktarda döviz getirenler ihracatçı sayılacak."

RUS TURİST AÇIKLAMASI

Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilerden Rus turistlere yönelik gelen soruları da yanıtladı.

Başbakan şöyle konuştu:

"Rus turistler Türkiye'ye bir anda gelmediler. Geldiler, gördüler, sevdiler ve yeniden geldiler. Bundan 10 sene önce buraya çocukken gelen bir Rus çocuk, şimdi genç olarak geliyor. Bu durumu tek bir siyasi kararla değiştiremezsiniz. Ben eminim, Rus turistler bir şekilde yeniden yollarını bulacak. Halkımıza bir kez daha seslenmek istiyorum. Hangi ülkeyle sorun yaşarsak, o ülkenin halkına daha da iyi davranalım ki ne kadar misafirperver olduğumuz bir kez daha görsünler" dedi.

"RUS TURİST SAYISININ AZALACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"

Davutoğlu, "Turizmi yaptırımlar üzerinden bir silah gibi kullanmak hiç bir ülkeye yaramaz. Rus turistler bir şekilde yolunu bularak Türkiye’ye geleceklerine inanıyorum. Türkiye’ye gelen Rus turist sayısının azalmayacağını düşünüyorum” diye devam etti.

"TURİST SAYISINDA PANİK HAVASI SÖZ KONUSU DEĞİL"
Başbakan, "Turist sayısında panik havası söz konusu değil, ön alıcı tedbirler alıyoruz.  Şimdiden turizm sektörüne destek veriyoruz, bu konuda turizmde herhangi bir daralma beklemiyorum. Türkiye’ye dönük bir kara propaganda yürütülüyor. Bu yıl turizm faaliyetlerine yüksek ve özel bir bütçe ayırdık, tanıtım faaliyetlerini artıracağız. turizm sektörüne yapılacak desteğin maliyeti Maliye Bakanlığı’nın yedek ödeneğinden karşılanacak, ekonomiye ek yük teşkil etmeyecek. Bundan sonra hedef ülkeleri de değiştiriyoruz, Türkiye’nin birkaç ülkeye odaklı turizm yaklaşımı olmayacak" diye devam etti.

"TÜM DÜNYAYA SESLENİYORUZ..."
Başbakan Davutoğlu: "Buradan bütün dünyaya, Türkiye'de ağırlamayı arzu ettiğimiz bütün insanlara seslenmek istiyorum; Türkiye evinizdir. Bu güzel ve güvenli ülkeye gönül rahatlığıyla gelebilir, tatilinizi geçirebilir, bu ülkenin derin tarihinden, güzel doğasından istifade edebilirsiniz. Bugüne kadar yaşadığınız efsanevi misafirperverliğimizle yine sizi misafir etmeye hazırız." 

250 MİLYON TL HİBE, 288 MİLYON LİRALIK ÖDEME KOLAYLIĞI

Başbakan, "Açıkladığımız destek paketi daha çok telafi edici tedbirler içeriyor. Eylem paketi ile sektöre doğrudan 255 milyon liralık hibe desteği sağlıyoruz, 288 milyon liralık ödemesine kolaylık getiriyoruz” dedi. 

Başbakan, "Tüm ülkelerden turist getiren A grubu seyahat acentelerine uçuş başı 6 bin dolar destek veriyoruz" diye devam etti. 

"TURİZM SEKTÖRÜ DİNAMİK VE KENDİSİNİ YENİDEN YAPILANDIRABİLİR BİR SEKTÖR"

Başbakan, turizm sektörünün dinamik ve kendisini yeniden yapılandırabilir bir sektör olduğunu söyledi. 

YAT LİMANI YAPILACAK
Başbakan, İstanbul'a yat limanı yapılmasının yapısal tedbirler kapsamında ele alındığını da duyurdu. DHA

Suriye kana bulandı: 140 ölü

Suriye'nin başkenti Şam ve Humus'ta gerçekleşen bombalı saldırılarda en az 140 kişi hayatını kaybetti.

Suriye'de Esad rejimi kontrolündeki iki bölgeye intihar saldırıları düzenlendi. Humus'ta bomba yüklü iki araçla düzenlenen saldırıda en az 57 kişi öldü. Şam’da da Hazreti Zeyneb Türbesi yakınlarında biri bomba yüklü araçla düzenlenen iki saldırıda en az 83 kişi öldü. En az 140 kişinin öldüğü iki kentteki saldırıları IŞİD üstlendi.

IŞİD, geçen ay Humus'ta 24 kişinin öldürüldüğü bir saldırıyı da üstlenmişti.

Şii nüfusun yoğunlukta olduğu Seyyide Zeynep'in el-Tin caddesindeki saldırılar hakkında RIA Novosti'ye konuşan bir polis yetkilisi, "Saldırının kurbanları arasında siviller de var" dedi. Saldırılarda en az 62 kişi yaşamını yitirdi. IŞİD aynı bölgede 31 Ocak'ta üç bombalı saldırı düzenlemiş ve 60 kişi hayatını kaybetmişti. DHA

Hırsızı 'Nutuk okuma şartıyla' affetti

Antalya’da hırsızlık yapan bir genci hapis cezası almaktan hırsızlık yaptığı evin sahibi kurtardı. Bunu ise kimsenin aklına gelmeyecek bir yöntemle Atatürk’ün Nutuk adlı eserini hırsıza okutturarak sağladı. 

Antalya bilindik bir hırsızlık olayına ama hiç duyulmamış bir affediş hikayesine şahit oldu.

Antalya Devlet Senfoni Orkestrası (ADSO) sanatçısı Saygın G.’ nin Konyaaltı İlçesi Gürsu Mahallesi 1’inci kattaki evine sabaha karşı açık bırakılan pencereden hırsız eli uzandı. Hırsız pencerenin yakınında bulunan masadan fotoğraf makinesi, saat ve çiftin çantasını çaldı.

NUTUK ŞARTIYLA AFFETTİ

Hürriyet'in haberine göre; Yaklaşık 2 bin 500 lira değerinde para ve eşyası çalınan Saygın G. hemen polisi aradı. Polis evde incelemeler yaptı ama 10 yıl önce yaşanan suçun faili 8 yıl sonra zaten başka bir suç nedeniyle cezaevinde yatarken bulundu.

Bunun üzerine avukatı Saygın G.’ yi arayarak emniyete çağırdı. Avukatın ‘Hırsızdan şikayetçi misiniz, talebiniz nedir?’ sorusu üzerine müşteki sanatçı kimsenin aklına gelmeyecek bir şey talep etti. Saygın G., “Eğer hırsız Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı dönemini birinci ağızdan aktardığı Nutuk adlı eserini 30 gün içerisinde okur ve savcının kitaptan sorduğu 3 soruyu yanıtlayabilirse hırsızdan şikayetçi olmam” dedi.

HIRSIZ ÜÇ SORUYLA KURTULDU

Bunun üzerine harekete geçen uzlaşmacı avukat, hırsız E. A. ile iletişime geçerek müştekinin talebini iletti. E.A. olay sebebiyle kendisinin de üzüntülü olduğunu ancak üzerinden zaman geçmesi sebebiyle olayı hatırlayamadığını belirtmesine rağmen müştekinin Nutuk talebini kabul etti. 30 gün boyunca kitabı okuyan hırsız savcının yönelttiği üç soruyu da bilince Saygın G. şikayetini geri çekti.

ÇOCUKLARINA ANLATACAK HİKAYESİ OLDU

Olayın yaşanmasının ardından hırsızın bir daha kimsenin canını yakmaması amacıyla şikayetçi olduğunu belirten Saygın G., “Hırsızın yakalandığı bildirildiğinde olaya karıştığında daha reşit bile olmadığını öğrendim. Hırsızdan ne talep edebilirsiniz ki? O an spontane olarak aklıma böyle bir talep geldi. Açıkçası çok da faydası olacağını düşünmüyorum ama ileride çocuklarına anlatacağı bir hikayesi oldu. Belki en azından biraz olsun farklı düşünebilmesini sağlamışımdır” dedi.

Öğretmenin tacizine dayanamadı

Kayseri’de pazartesi günü matematik öğretmeni Bayram Ö.’nün cinsel istismarına uğrayan 18 yaşındaki Cansel K., 2 gün sonra hayatına son verdi.

Melikgazi’de lisede okuyan 12’nci sınıf öğrencisi Cansel, öğretmeni Bayram Ö.’nün cinsel istismarına uğrayınca durumu önce arkadaşlarıyla ardından öğretmenleriyle paylaştı.

İddiaya göre okul yönetimi olayın üzerini kapatmak istedi. Şikayetlerinden sonuç alamayan Cansel, çarşamba günü evinde babasının tabancasıyla kendisini başından vurdu. Ağır yaralanan Cansel, hastaneye kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Cansel Kırşehir’de toprağa verildi.

Cansel’in ailesi olayla ilgili şöyle konuştu: “Okul yönetimine şikayet etmiş fakat olayın üstü kapatılmak istenmiş. Olaydan bütün arkadaşlarının haberi var. Matematik öğretmeni Kayseri Kapalı Cezaevi’nde. Mahkemede suçunu itiraf etmiş. Öğretmen, okul yönetimi ve hatta Milli Eğitim Bakanlığı hakkında tazminat davası açacağız. Sorumluların ceza alması için elimizden gelen ne varsa yapacağız.” DHA

Ev sahiplerini ilgilendiren uygulama martta başlıyor

Maliye Bakanı Naci Ağbal, 4 yıldır uygulanan ‘Önceden Hazırlanmış Kira Beyanname Sistemi’nin kapsamının genişletildiğini belirterek, mükelleflerin, artık sadece kira geliri için değil, ücret, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratları için de hiçbir zahmete katlanmadan, internet üzerinden kendileri için hazırlanan beyannameyi onaylayarak, işlemlerini tamamlayabileceğini söyledi.

Ağbal, “Bunun için oluşturduğumuz ve 1.5 milyon vatandaşımızı ilgilendiren Hazır Beyan Sistemi’ni uygulamaya mart ayı itibarıyla başlıyoruz” dedi.

VERGİLER OTOMATİK OLARAK HESAPLANACAK

Hürriyet'in haberine göre; Söz konusu sistemle artık ilgili alanlardaki vergi hesaplamalarının otomatik olarak yapılacağını belirten Ağbal, sistemden yurt dışında yaşayan vatandaşların da yararlanabileceğini söyledi.

VATANDAŞA KOLAYLIK

Ağbal, “Bu sayede vatandaşlarımız, vergi dairesine veya mali müşavir, muhasebeci gibi bir uzmana ihtiyaç duymadan, internete girerek, beyannamelerini kolayca verebilecek, vergilerini de yine internetten kredi kartı ile ödeyebilecek” ifadesini kullandı.

1 MART'TA BAŞLAYACAK

Ağbal, makelleflerin Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinden sisteme ulaşılabileceğini ve beyannamelerin 1-25 Mart 2016 arasında verebileceğini öyledi.

21 Şubat 2016 Pazar

SGK: Emekli ve yaşlılık aylığından yapılan SGDP kesintisi kaldırdı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı, emekli ve yaşlılık aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destekm primi (SGDP) kesintisinin kaldırıldığını açıkladı. 


SGK’dan yapılan açıklamada, yaşlılık veya emekli aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya devam edenlerin (Ticari veya serbest meslek kazancı sebebiyle gelir vergisi mükellefi olan veya vergiden muaf olmakla birlikte Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıtlı veya anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi ortağı, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları) aylıklarından kesilen sosyal güvenlik destek primi kesintisi kaldırılmıştır" dedi.

Açıklamada, 10 Şubat 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan bu düzenlemelerin yayımını takip eden ödeme dönemi başından itibaren yürürlüğe gireceği belirtildi.

Açıklamada, şöyle devam edildi:
"4/a (SSK- hizmet akdiyle çalışanlar), 4/b (Bağkur- kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar) ve 4/c (Emekli Sandığı- kamu görevlileri) kapsamında yaşlılık veya emekli aylığı alanlardan, esnaf olarak çalışmaları sebebiyle aylıklarından SGDP (sosyal güvenlik destek primi) kesintisi yapılanların bu kapsamdaki sigortalılıkları 29.2.2016 tarihi itibariyle sonlandırılacaktır. Bu çerçevede; 4/a (SSK) ve 4/b (Bağ-Kur) kapsamında yaşlılık aylığı alanların Şubat/2016 dönemindeki çalışmaları sebebiyle tahakkuk edecek Sosyal Güvenlik Destek Primleri Mart/2016 dönemi  aylıklarından kesileceğinden,  Nisan/2016 döneminde ödenecek aylıklarda SGDP kesintisi yapılmayacaktır. 4/c (Emekli Sandığı) kapsamında emekli aylığı alanların Şubat/2016 dönemindeki çalışmaları sebebiyle tahakkuk eden Sosyal Güvenlik Destek Primleri Şubat/2016 aylıklarından peşin olarak kesildiğinden Mart/2016 dönemi aylıklarından SGDP kesintisi yapılmayacaktır. Ayrıca, Emekli Sandığı kapsamında emekli aylıklarını 3 aylık dönemler itibariyle alanların aylıklarından yersiz olarak kesilen tutarlar, taleplerine gerek bulunmaksızın ilgililerin hesaplarına yatırılacaktır."  Hürriyet

Cizre'deki tabur için kumanya talimatı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta kabul ettiği AK Parti yöneticileriyle, hükümetle aldıkları ortak kararla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Cizre’deki bir askeri taburun kumanya ile ilgili sorun yaşadığını öğrenen Erdoğan’ın “Ne istiyorlarsa gönderilmeli. Hatta havyar bile isterlerse göndermek gerekir” dediği” belirtildi.

Erdoğan, devletteki örgütlenmelerle ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu’nun yanı sıra Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nu da harekete geçirmesini istediğini söyledi. İki kurum, hem devletteki paralel yapılanma, hem de PKK dahil diğer örgütlere belediyelerden sağlanan yardımlarla ilgili çalışma başlattı.

VEKİLLERDEN İLGİNÇ ÖRNEKLER

Görüşmede söz alan bazı milletvekilleri, cemaate yakın işadamlarının yeni bir yöntem izlediğini, ellerindeki şirketlerin isimlerini değiştirerek, sattıklarını anlattılar.

Vekiller, bunun hile olduğunu, alıcıların da aslında cemaate yakın isimler olduğunu dile getirdiler.

BAŞBAKAN’A DA SÖYLEDİM

Erdoğan, “Paralel örgütün kurduğu şirketler hileyle el değiştiriyor. Aslında satın alanlar da paralelci, buna ilişkin saptamalarımız var” bilgisi veren milletvekillerine, “Zaten DDK bu yapılanma konusunda çalışmasını sürdürüyor. Ben Başbakan Davutoğlu’na da Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun da bu konuda çalışma yapmasını söyledim. Bu bilgiler ilginç, çalışma kapsamına bunları da katsınlar” dedi.

İLİŞKİ KURMAK İSTEYENLERE DİKKAT

Görüşmede, bazı vekiller, ‘Eskiden cemaate yakındı, ama artık uzaklaştılar’ dedikleri bazı isimlerle yakın ilişki içinde olan AK Partililer olduğunu, bu kişilerin gerçek yüzünü gizlediğini ve partiyle bağlarını sürdürme çabası içinde olduklarını da anlatarak, özellikle taşrada parti yönetiminin dikkatinin çekilmesi gerektiğini ifade ettiler.

HDP’Lİ BELEDİYELER DE MERCEKTE

Erdoğan, sadece paralel yapının değil, belediyelerdeki PKK’lılar, belediyelerin terör örgütlerine yaptıkları yardımların da aynı paralel incelemesi gibi bu kurumlar tarafından araştırılacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “HDP’li belediyeler aracılığıyla, devletin kaynakları örgüte gidiyor. Bu konuda gereken önlemlerin alınmasını istedim. Başbakanlık da geçtiğimiz günlerde bu konuda genelge yayınladı” dedi.

HAVYAR DA İSTESELER GÖNDERİLMELİ

Milletvekilleri kendilerine gelen talepleri de cumhurbaşkanına aktardılar. Cizre’deki bir askeri taburun kumanya ile ilgili sorun yaşadığını anlatması üzerine, “Böyle sorunlar yaşanmamalı. Ne istiyorlarsa gönderilmeli. Hatta havyar bile isterlerse göndermek gerekir” dedi. Erdoğan, milletvekillerine halkın sorunlarını yerinde tespit etmek için herkesin, Meclis çalışmaları dışındaki zamanını sokakta geçirmelerini istedi. Erdoğan, “Elbette meclis çalışmaları önemli ama, millete de gidin. ‘CHP’liler, MHP’liler geliyor iktidar nerede?’ denmesin. Vatandaşla iç içe olun” dedi.

ERDOĞAN’IN SÖYLEDİĞİ GENELGE

Geçtiğimiz hafta, Resmi Gazete’de yayınlanan “Milli Güvenliği Tehdit Eden Örgüt ve Yapılarla İrtibatlı Kamu Çalışanları Hakkında” başlıklı Başbakanlık genelgesinde, “Terör örgütleri veya legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılar” ifadesi kullanılarak, PKK’nın yanı sıra, Gülen cemaatiyle bağlantısı olan çalışanlar hakkında idari ve adli işlem yapılmasının önü açıldı.

Başbakanlık genelgesine göre, “Terör örgütleri veya legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten” yapılara dahil olanlar dışında, bu örgüt ve yapılarla “mücadeleyi engeller bile” soruşturmaya tabi tutulacak. Genelgede, “Kamu çalışanları hakkında ilgili mevzuat çerçevesinde idari nitelikli işlemler yetkili amirler tarafından ivedilikle yapılacaktır, Suç teşkil eden fiiller yönünden ise durum ivedilikle adli mercilere bildirilecektir. Yukarıda belirtilen hususların personel çalışmasına dayalı hizmet alımı ihalesiyle istihdam edilen personel hakkında da ilgili mevzuat çerçevesinde titizlikle uygulanacaktır” ifadesi kullanıldı. DHA

Oğlumun düğünü

Diyarbakır Sur’da önceki gün şehit olan Jandarma uzman çavuş Sercan Yılmaz’ın (25) cenazesi Adana’da, baba evinden helallik alınmasının ardından Sabancı Merkez Camisi’ne götürüldü.

Koluna giren kadın askerlerin desteğiyle yürüyen kanser hastası şehit annesi Sahre Yılmaz, camide bekleyen kalabalığa “Oğlumun düğününe hoş geldiniz. Oğlumun düğünü bugün” diye seslendi. Tabutun yanına gelen anne Sahre Yılmaz, “Kurban olduğum Allah’ım seni bunun için vermiş. Seni 14 yıl sonra veren Allah’a kurban olurum. Mis kokulu yavrum, dağ gibi gittin, dağ gibi geldin” diye ağıt yaktı. Baba Mehmet Feridun Yılmaz, tören mangasının omuzlarına aldığı şehit oğlunu asker selamıyla uğurladı.

‘ALLAH ONLARI YAKSIN’
Şehit Uzman Onbaşı Osman Kaya (24) için Van Erciş’te düzenlenen törene 5 bin kişi katıldı. Şehidin annesi Fatma Kaya sandalyede oturarak oğlunun tabutunun başında beklerken, kız kardeşleri “Onlar bizim evimizi yaktı. Allah da onları yaksın” diye bağırdı. Şehit Kaya, Kışla Caddesi’ndeki baba evinden helallik alınmasının ardından Alkanat Mahallesi mezarlığında toprağa verildi. Şehit özel harekât polisi Mücahit Soydemir (24) için Osmaniye’de düzenlenen cenaze törenine Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile bazı milletvekilleri ve yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Şehit eşi Hüsne Soydemir’in gözyaşları tören boyunca bir an olsun durmadı. Şehidin cenazesi, 6 yıl önce ölen babası Mustafa ile 1 yıl önce ölen annesi Fatma Soydemir’in mezarlarının da bulunduğu Karacalar Mezarlığı’nda toprağa verildi.



ABİYE BAKIŞ
ŞEHİT Ömer Faruk Sayıl (23) için Kahramanmaraş’ta tören yapıldı. Ulu Cami’de şehidin annesi Songül Sayıl, oğlunun tabutu ile fotoğrafını öperek, “Yavruma kalleşler pusu kurmuş. Erkekseniz karşısına çıksaydınız. Annen kurban olsun sana kuzucuğum. Ciğerim, kuzum, selvi boylum, annesinin güzeli, annesinin ciğeri” diye ağladı. Törende, şehidin kızkardeşi yakasına asılan ağabeyinin fotoğrafına bakım gözyaşı döktü. Şehidin kızları 2 yaşındaki Zeynep Zişan ile 2 aylık Şüheda Ahsen camiye getirilmedi.

ANKARA ŞEHİTLERİ
-Milli Savunma Bakanlığı’nda 49 yaşındaki şoför Mevlüt Öksüzoğlu, son yolculuğuna Kayseri’de uğurlandı. Şehidin kızı Ayşegül, “Burnuma kokun geliyor babam” dedi.

-Şehit Hava Savunma Astsubay Üstçavuş Mehmet Koray Pınar (30), Bursa’da son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin babası Mehmet Pınar, “Bugün ağlamak yok. İçimizi tutacağız” dedi.

-Milli Savunma Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı’nda görevli memur Muammer Kosacı (51), Eskişehir’de toprağa verildi. Oğlunu tekerlekli sandalyede uğurlayan Müzeyyen Kosacı (81) metanetiyle dikkat çekti.

-Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli sivil memur Mustafa Küçük’ün (50) cenazesi, memleketi Trabzon’da toprağa verildi. DHA

Başbakan Davutoğlu: Başkent güvenlik anlayışı şekillendirilecek

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Valiliği'nde il brifingi aldı. Güvenlikle ilgili konuların ağırlıklı olarak değerlendirildiği brifingde, hafta içinde meydana gelen terör saldırısının da kapsamlı şekilde ele alındığı bildirildi. Valilikte basına kapalı gerçekleşen ve yaklaşık 4,5 saat süren brifing sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başbakan, 'Türkiye genelinde güvenlik tedbirleriyle ilgili çok önemli, kapsamlı değişimlere ve ek tedbirlere gidiyoruz' dedi.

Davutoğlu, brifing sonrası yaptığı açıklamada, "Son dönemlerde tertip ettiğimiz birçok güvenlik toplantısında değişen şartlara intibak edecek bir güvenlik konseptinin yerleşmesi ve Türkiye genelinde alınacak tedbirlerle ilgili çok önemli, kapsamlı değişimlere ve ek tedbirlere gidiyoruz. Türkiye genelinde yaptığımız güvenlik değerlendirmelerine şimdi il bazında, her ilimizde ele alarak, her ilimizin hassasiyet kesbeden güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya dönük çalışmalar yürütüyoruz" dedi.

'YENİ BİR GÜVENLİK ANLAYIŞI İLE MESELEYİ ELE ALACAĞIZ'
"Bugün ele aldığımız en temel husus, Ankara'ya has, Başkent güvenlik anlayışı ve konsepti bağlamında bir çalışmayı en kısa zamanda, bugün ele aldığımız prensipler etrafında şekillendireceğiz ve Başkente has ve Başkentin özelliklerini gözeten yeni bir güvenlik anlayışıyla meseleyi ele alacağız" diyen Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Türkiye geneliyle ilgili güvenlik tedbirleri dışında özel bir güvenlik mekanizması ve Ankara'nın, Başkentin hususiyetlerini de gözeten bir eylem planı hazırlanacak. Bunda hem yaşadığımız münferit terör eylemleri, yani bir terör eyleminin gerçekleşmesi, Gar gibi, Merasim Sokak'ta olan gibi, hem de kitlesel eylemler üzerinden bazı provokasyonların olması ihtimallerine karşı alınacak tedbirler, güvenlik birimlerimizin bütün çabalarıyla bir eylem planına dönüşecek ve önce Sayın İçişleri Bakanımıza sonra da bizzat bana tevdi edilecek. Ve bu bir genelge halinde bütün Ankara'daki kurumlara tevdi edilecek."

'PERSONEL TAKVİYESİ GEREKİYORSA YAPACAĞIZ'
Davutoğlu, "Güvenlik birimlerimize net olarak şu talimatı verdim; hiçbir şekilde mazeretle gelinmemeli. Ne ihtiyaç varsa, ne teçhizat takviyesi yapılması gerekiyorsa bunu en süratle yapacağız ve personel takviyesi gerekiyorsa personel takviyesi yapacağız. Ankara'nın özelliklerinden kaynaklanan özel bazı eğitilmiş uzman güvenlik alanları söz konusu ise bunların eğitimi yapılacak" dedi.

PKK-YPG BAĞLANTISI ORTAYA ÇIKARTILMIŞTIR'
İlk tespit edilen bilgiler ile bugün ulaşılan daha kapsamlı bilgiler arasında da herhangi bir çelişkinin söz konusu olmadığını belirten Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Birilerinin algı operasyonuna bu konuda izin vermemek lazım. Evet çok açık bir şekilde PKK-YPG bağlantısı ortaya çıkartılmıştır, bütün örgütsel irtibatlar tespit edilmiştir.

Kimse bu olayı saptırmaya kalkışmamalıdır, bu irtibatlar nettir, kişiler çok açıktır. Bu kişilerden ifadeler alınmıştır. Bu kişilerin Türkiye'deki ve Suriye içindeki bağlantıları da açık bir şekilde ortaya konmuştur. Karşımızda PKK-YPG işbirliği ile gerçekleştirilen bir terör eylemi vardır. Zaten YPG'nin PKK ile olan irtibatını da cümle alem açık bir şekilde, Kandil, Sincar, Haseki bağlantısını bilmektedir."

Ankara'daki terör saldırısı failinin kimliğinin kısa süre içinde tespit edilmesi konusunda Davutoğlu, "Çok iyi bir kayıt sistemimiz var ki iki sene sonra bir olay olduğu anda bir küçük parmak parçasından ve o parmak izinin alınması suretiyle daha 24 saat geçmeden, kayıt işlemi üzerinden bu parmak izinin kime ait
olduğu tespit edildi. Yani 2 milyon 600 bin mülteci barındıran bir ülkede eğer böylesine iyi işleyen bir kayıt sistemi olmasaydı muhtemelen ya biz bu sonuca hiç ulaşamazdık, ya da çok uzun bir sürede ulaşabilirdik" dedi.

'TAK DEDİĞİNİZDE PKK'NIN UZANTISI BİR ÖRGÜT'
Saldırıyı TAK'ın üstlendiği iddiasına ilişkin Davutoğlu, şöyle konuştu: "Önce şunu sormak lazım; daha önce de zannediyorum Kumrular olayında TAK üstlendi ama anında üstlendi. Niye bu açıklamayı yapmak için 3 gün bekleme ihtiyacı hissettiler. TAK dediğinizde ayrı bir örgüt değil, PKK'nın uzantısı bir örgüt. YPG'de PKK'nın uzantısı bir örgüt. Yani TAK üstlenmiş olsa da bu YPG bağlantısını ortadan kaldırmaz." Hürriyet