'Paramparça' dizisinin de hikayesine ilham kaynağı olan ‘bebeklerin hastanede karışması’ gerçek oldu! Karışan bebeklerin hikayesinde Adıyamanlı baba konuştu: Çocuğum sarışın olunca şüphelendim.
Akşam Gazetesi’nden Neslihan keskin’in haberine göre olay Selma K.’nın eşine boşanma davası açması ve Yusuf K.'nın “Çocuğa DNA testi yapılsın” demesiyle ortaya çıktı.
Raporda sonuç negatifti. Eymen ile Adıyamanlı bir ailenin bebeği hastanede karışmıştı.
BİR TESTLE HAYATIM KARARDI
Özel hastaneye 3 milyonluk dava açan Selahattin Demirler yaşadıklarını anlattı:
Bebek 4,5 kilo olduğu için sezaryenle doğum gerçekleşti, odaya 3 kilo sarışın bir bebek getirildi.
Eşimden şüphelendim, ayrılığın eşiğine geldik, Adıyaman’a geri döndüm. Bu sırada hastanenin sahibi beni aradı.
Yapılan DNA testiyle hayatımız karardı. Eymen için ‘babalık’ davası açtım ama Cihangir’i de vermek istemiyorum.
Aile boşanma aşamasında. Dava açarlarsa ‘Cihangir’e bakamazlar’ diyeceğim.
BİZİ İLK KEZ GÖRDÜ 'BABA' DEDİ
Yeniden hamile olan anne Meryem Demirler’in olayı duyunca şoka girdiğini söyleyen Selahattin Demirler, "Eşim ilk göz ağrımı vermem diyor. Diğer ailede yaşayan Eymen, 3 yıl anne dediği Selma Kılıç ile Adıyaman’a geldi. Bize çok benziyor. İlk gördüğünde bana ‘baba’ dedi" diye konuştu.
Hastane sahibinin ‘100 bin lira verelim konu kapansın' teklifini yaptığını belirten Demirler, 'cezalarını çekecekler" dedi.
10 Mart 2016 Perşembe
Servet değerindeki “manda prens” öldü
Tayland'ın Phitsanulok şehrinde "manda prens" adı verilen ödüllü ve değeri 5 milyon Baht (416 bin Lira) olan manda bugün öldü.
Yedi yaşındaki manda, 40 yarışmada şampiyon olmuş ve “manda prens” adını almıştı.
1200 kilo ağırlığındaki mandayı geçen yıl Tayland’ın başkomutanı ve Başbakanı Prayut Chan-ocha da ziyaret etmişti.
Ülkede farklı bir sembol haline gelen manda, çıktığı turnelerden birinde başlayan mide rahatsızlığından dolayı antibiyotik tedavi görüyordu ancak bu sabah öldüğü bildirildi. Manda Prens için Budist geleneklerine uygun küçük bir dini tören yapıldı ve toprağa verildi. DHA
Yedi yaşındaki manda, 40 yarışmada şampiyon olmuş ve “manda prens” adını almıştı.
1200 kilo ağırlığındaki mandayı geçen yıl Tayland’ın başkomutanı ve Başbakanı Prayut Chan-ocha da ziyaret etmişti.
Ülkede farklı bir sembol haline gelen manda, çıktığı turnelerden birinde başlayan mide rahatsızlığından dolayı antibiyotik tedavi görüyordu ancak bu sabah öldüğü bildirildi. Manda Prens için Budist geleneklerine uygun küçük bir dini tören yapıldı ve toprağa verildi. DHA
Hidayet Türkoğlu Başdanışman oldu
Geçtiğimiz sezon sonunda basketbolu bırakan, kısa bir süre önce de Türkiye Basketbol Federasyonu CEO'su olan Hidayet Türkoğlu, Cumhurbaşkanlığı'nın kadrosuna katıldı. Hidayet Türkoğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı oldu.
Daha önce spor dünyasından Hamza Yerlikaya’nın katıldığı Cumhurbaşkanlığı kadrosuna şimdi de yıllarca NBA’de oynayan eski basketbolcu Hidayet Türkoğlu katıldı. Şu anda Türkiye Basketbol Federasyonu’nda CEO görevini sürdüren Hidayet Türkoğlu’nun bu görevi bırakıp bırakmayacağı ise merak konusu. Şu sıralardaki çalışmalar hem CEO’luk hem de başdanışmanlık görevini aynı anda sürdürülebilmesi için. Gerekli şartlar oluşmaması durumunda ise Hidayet Türkoğlu TBF’deki CEO’luk görevinden istifa ederek sadece Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olacak.
MAAŞI NE OLACAK?
Şu anda Türkiye Basketbol Federasyonu’ndan maaş almayan, sadece araç ve ofis tahsis edilen Hidayet Türkoğlu’na yeni görevi ile 60 bin TL maaş, özel araç ve koruma tahsis edilecek..
Daha önce spor dünyasından Hamza Yerlikaya’nın katıldığı Cumhurbaşkanlığı kadrosuna şimdi de yıllarca NBA’de oynayan eski basketbolcu Hidayet Türkoğlu katıldı. Şu anda Türkiye Basketbol Federasyonu’nda CEO görevini sürdüren Hidayet Türkoğlu’nun bu görevi bırakıp bırakmayacağı ise merak konusu. Şu sıralardaki çalışmalar hem CEO’luk hem de başdanışmanlık görevini aynı anda sürdürülebilmesi için. Gerekli şartlar oluşmaması durumunda ise Hidayet Türkoğlu TBF’deki CEO’luk görevinden istifa ederek sadece Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olacak.
MAAŞI NE OLACAK?
Şu anda Türkiye Basketbol Federasyonu’ndan maaş almayan, sadece araç ve ofis tahsis edilen Hidayet Türkoğlu’na yeni görevi ile 60 bin TL maaş, özel araç ve koruma tahsis edilecek..
Sn Cumhurbaşkanımız @RT_Erdogan ‘a Başdanışman olarak atanan @hidoturkoglu15 ‘nu tebrik ediyor, başarılar diliyorum. pic.twitter.com/irJZ9XMguz— Kemal Akar (@kemalakr) 10 Mart 2016
9 Mart 2016 Çarşamba
Korkulan oldu! IŞİD kimyasal kullandı
Kerkük Valisi Necmeddin Kerim, terör örgütü IŞİD'in Tazehurmatu kasabasına kimyasal silah saldırısı düzenlendiğini söyledi.
Kerim ve beraberindeki bir heyet, IŞİD'in yoğun bir şekilde havan ve katyuşa mermileri ile saldırılar düzenlediği Tazehurmatu'yu ziyaret etti. Söz konusu saldırıya ilişkin kasabadaki yerel ve idari sorumlularla bir araya geldi.
Toplantısı sonrası gazetecilere açıklama yapan Kerim, "Kasabamız, uzun bir süredir terör örgütü IŞİD'in tehdidi altındadır. Örgütün hedefi kasaba sakinlerini korkutmaktır. Bölgeye atılan son havanların içerisinde bir tür kimyasal maddenin olduğu tespit edildi" dedi. Söz konusu saldırıdan etkilenip fenalaşan vatandaşların sağlık durumu hakkında bilgi aldıklarını belirten Kerim, "Hastaneye kaldırılan tüm vatandaşlarda nefes darlığı, alerji ve bir kısmının cildinde ciddi yanıklar tespit edilmiştir. Bu çok büyük bir tehlikenin işaretidir” değerlendirmesinde bulundu.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkan Yardımcısı ve Kerkük Milletvekili Hasan Turan ise düzenlediği bir başka basın toplantısında, kasabadaki sivillerin ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Sivil halka yönelik kullanılan bombalarda hardal gazının tespit edildiğine yönelik ortaya çıkan bulgular bizi endişelendiriyor. Bir an önce bölgenin DAEŞ'ten temizlenmesi gerekiyor. Tazehrumatu 25 bin Türkmen nüfuslu bir nahiyedir. Güvenlik durumu ve bombardıman devam ettiği takdirde bölge halkı göçe maruz kalacak. Bölgede önemli bir elektrik santrali bulunmakta. Doğalgaz ile çalışan bu santral bombalandığı takdirde, gaz borularının patlaması neticesinde Kerkük ve etrafı büyük bir tehlikeye girecektir." Hürriyet
Kerim ve beraberindeki bir heyet, IŞİD'in yoğun bir şekilde havan ve katyuşa mermileri ile saldırılar düzenlediği Tazehurmatu'yu ziyaret etti. Söz konusu saldırıya ilişkin kasabadaki yerel ve idari sorumlularla bir araya geldi.
Toplantısı sonrası gazetecilere açıklama yapan Kerim, "Kasabamız, uzun bir süredir terör örgütü IŞİD'in tehdidi altındadır. Örgütün hedefi kasaba sakinlerini korkutmaktır. Bölgeye atılan son havanların içerisinde bir tür kimyasal maddenin olduğu tespit edildi" dedi. Söz konusu saldırıdan etkilenip fenalaşan vatandaşların sağlık durumu hakkında bilgi aldıklarını belirten Kerim, "Hastaneye kaldırılan tüm vatandaşlarda nefes darlığı, alerji ve bir kısmının cildinde ciddi yanıklar tespit edilmiştir. Bu çok büyük bir tehlikenin işaretidir” değerlendirmesinde bulundu.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkan Yardımcısı ve Kerkük Milletvekili Hasan Turan ise düzenlediği bir başka basın toplantısında, kasabadaki sivillerin ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Sivil halka yönelik kullanılan bombalarda hardal gazının tespit edildiğine yönelik ortaya çıkan bulgular bizi endişelendiriyor. Bir an önce bölgenin DAEŞ'ten temizlenmesi gerekiyor. Tazehrumatu 25 bin Türkmen nüfuslu bir nahiyedir. Güvenlik durumu ve bombardıman devam ettiği takdirde bölge halkı göçe maruz kalacak. Bölgede önemli bir elektrik santrali bulunmakta. Doğalgaz ile çalışan bu santral bombalandığı takdirde, gaz borularının patlaması neticesinde Kerkük ve etrafı büyük bir tehlikeye girecektir." Hürriyet
Cep telefonu ve motosiklet alabilmek için kızını satışa çıkardı
8 günlük kızını internet üzerinden satışa çıkaran 19 yaşındaki Çinli bir adam, üç yıl hapse mahkum edildi.
Çin'in güney doğusundaki Fujian şehrinde 'A Duan' takma ismiyle bilinen bir adam, 18 günlük kızını sosyal medya sitesi QQ'da, 2 bin 500 euro'dan satışa çıkardı.
Bebeği satın alan çift, polise haber verdi.
Peoeple's Daily Online sitesinin haberine göre, para eline geçseydi cep telefonu ve motosiklet almayı planlıyordu.
Bebeğin annesi Xiao Mei şehirden kaçarken polisler tarafından yakalandı. İlk ifadesine göre, eşi çoğu zamanını internet kafede geçiriyor, kendisi ise geçinebilmek için yarı zamanlı işlerde çalışıyordu.
Mei polise, "Ben de evlatlık bir çocuğum. Benim gibi yeterli gelir düzeyine sahip olmayan anne
babalar, çocuklarını büyütmek için başkalarına vermeli. Bunda neyin illegal olduğunu anlamıyorum" dedi.
Epoch Times sitesinin haberine göre Mei tutuksuz yargılanacak. Baba ise üç yıl hapse mahkum edildi. Hürriyet
Çin'in güney doğusundaki Fujian şehrinde 'A Duan' takma ismiyle bilinen bir adam, 18 günlük kızını sosyal medya sitesi QQ'da, 2 bin 500 euro'dan satışa çıkardı.
Bebeği satın alan çift, polise haber verdi.
Peoeple's Daily Online sitesinin haberine göre, para eline geçseydi cep telefonu ve motosiklet almayı planlıyordu.
Bebeğin annesi Xiao Mei şehirden kaçarken polisler tarafından yakalandı. İlk ifadesine göre, eşi çoğu zamanını internet kafede geçiriyor, kendisi ise geçinebilmek için yarı zamanlı işlerde çalışıyordu.
Mei polise, "Ben de evlatlık bir çocuğum. Benim gibi yeterli gelir düzeyine sahip olmayan anne
babalar, çocuklarını büyütmek için başkalarına vermeli. Bunda neyin illegal olduğunu anlamıyorum" dedi.
Epoch Times sitesinin haberine göre Mei tutuksuz yargılanacak. Baba ise üç yıl hapse mahkum edildi. Hürriyet
Aile şoku yaşadı! İkiz bebeklerin babası farklı çıktı
Vietnam'da bir çift dünyaya gelen ikiz bebeklerinin birbirlerine benzememesi üzerine DNA testi yaptırdı.
Vietnam’ım kuzey bölgesindeki Hoa Binh’te dünyaya gelen ikizlerin ailesi, bebeklerinin birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle hastanede karıştırıldıklarını düşündü. Bunun üzerine DNA testi yaptırdılar ve şoke eden sonuca ulaştılar.
Independent gazetesinde yer alan habere göre, test sonucunda bebeklerin hastanede karışmadıkları fakat babalalarınım aynı olmadığı ortaya çıktı. Çok nadir görülen bu vaka için tıpta, ‘Biperantal twins’ terimi kullanılıyor.
BÖYLE BİR DURUM NASIL OLUR?
Konuyla ilgili yer alan bilgilerde, kadın yumurtasının 12-48 saat, erkeğin ise 7-10 gün canlı kalabileceği ifade ediliyor. Bunun anlamı ise, bir kadının kısa zaman içinde iki farklı erkekle cinsel birliktelik yaşaması, nadir de olsa böyle bir durumun varlığına neden olabiliyor. DHA
Vietnam’ım kuzey bölgesindeki Hoa Binh’te dünyaya gelen ikizlerin ailesi, bebeklerinin birbirinden farklı olduğu gerekçesiyle hastanede karıştırıldıklarını düşündü. Bunun üzerine DNA testi yaptırdılar ve şoke eden sonuca ulaştılar.
Independent gazetesinde yer alan habere göre, test sonucunda bebeklerin hastanede karışmadıkları fakat babalalarınım aynı olmadığı ortaya çıktı. Çok nadir görülen bu vaka için tıpta, ‘Biperantal twins’ terimi kullanılıyor.
BÖYLE BİR DURUM NASIL OLUR?
Konuyla ilgili yer alan bilgilerde, kadın yumurtasının 12-48 saat, erkeğin ise 7-10 gün canlı kalabileceği ifade ediliyor. Bunun anlamı ise, bir kadının kısa zaman içinde iki farklı erkekle cinsel birliktelik yaşaması, nadir de olsa böyle bir durumun varlığına neden olabiliyor. DHA
22 at sucuk olmaktan son anda kurtuldu
Adana'da farklı dönemlerde kesilmek üzereyken kurtarılan 22 atın bakımları Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı’nda yapılıyor.
Adana Büyükşehir Belediyesi Hayvan Sağlığı ve Yetiştiriciliği Şube Müdürü Ali Yakan, eti kaçak olarak yapılan sucuklarda kullanıldığını belirttiği atların, barınakta özel bir alanda tutulduğunu söyledi.
Yakan, "Bu hayvanlar sucuk yapılmak üzere, kesilmek üzere yakalanan hayvanlardır. Atlarımıza çok iyi bakıyoruz. Kesilmek üzereyken kurtarılan atların içinde hamile olanlar vardı. Onlar doğum yapınca 2 de tayımız oldu. Şu anda 7-8 aylık oldular. Hamile falan demeden kötü amaçlı insanlar bu hayvanları alıyorlar, kesiyorlar. Sucuk olarak veya başka bir amaçla et olarak piyasaya sürüyorlar. Biz de bu hayvanlara şu anda gördüğünüz gibi burada bakıyoruz. Hepsi mutlular, karınları doyuyor, tedavileri yapılıyor" dedi. DHA
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Örgütü (UNHCR) AB ile Türkiye arasında prensipte uzlaşıya varılan anlaşma hakkında endişe taşıdığını açıkladı.
UNHCR Avrupa direktörü Vincent Cochetel, dünkü açıklamasında “Türkiye’de korunmadan yoksun insanları, geri göndermek uluslararası hukuk ve Avrupa hukuku çerçevesinde çok sayıda sorun yaratacaktır. Umuyorum ki, önümüzdeki 10 günde Türkiye’ye gönderilecek insanların (sığınma) taleplerinin değerlendirmeye alınmasının sağlanmasına yönelik ek garantiler getirilecektir” dedi.
İnsan haklarının güvence altına alınamaması durumunda anlaşmanın uluslararası yasaları ihlal edebileceğini söyleyen Cochetel, “Yabancıların topluca ülkeden çıkarılması Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu kapsamında yasaktır... Çatışmalar sona ermediği sürece insanların kaçmaya çalışmayacaklarına inanmak ise bir hayal” dedi.
Uluslararası Af Örgütü ise mültecilerin geri gönderilmesinin yasal olarak sorunlu olduğu konusunda uyardıklarını açıklarken “AB’nin Türkiye’yi göçmenler için güvenli ülke olarak belirlemesinin alarm verici derecede insanlık dışı olduğu” belirtildi.
UNHCR Avrupa direktörü Vincent Cochetel, dünkü açıklamasında “Türkiye’de korunmadan yoksun insanları, geri göndermek uluslararası hukuk ve Avrupa hukuku çerçevesinde çok sayıda sorun yaratacaktır. Umuyorum ki, önümüzdeki 10 günde Türkiye’ye gönderilecek insanların (sığınma) taleplerinin değerlendirmeye alınmasının sağlanmasına yönelik ek garantiler getirilecektir” dedi.
İnsan haklarının güvence altına alınamaması durumunda anlaşmanın uluslararası yasaları ihlal edebileceğini söyleyen Cochetel, “Yabancıların topluca ülkeden çıkarılması Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu kapsamında yasaktır... Çatışmalar sona ermediği sürece insanların kaçmaya çalışmayacaklarına inanmak ise bir hayal” dedi.
Uluslararası Af Örgütü ise mültecilerin geri gönderilmesinin yasal olarak sorunlu olduğu konusunda uyardıklarını açıklarken “AB’nin Türkiye’yi göçmenler için güvenli ülke olarak belirlemesinin alarm verici derecede insanlık dışı olduğu” belirtildi.
İstanbul'a 4 yeni mahalle geldi
Emlak Konut GYO’nun yaklaşık 2 yıl önce ihale ettiği İstanbul Kazlıçeşme arsasında 4 mahalle inşa ediliyor. Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat ortaklığında yapılacak Büyükyalı projesinde inşaat başladı. 4 milyar 240 milyon lira satış geliri beklenen proje, Emlak Konut tarihindeki en yüksek hasılatlı ihale özelliği taşıyor.
Emlak Konut GYO’nun 2 yıl önce ihale ettiği eski Tank Bakım Fabrikası olarak da bilinen denize cepheli arsada inşaat çalışmaları başladı. 111 bin metrekarelik arsada Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat ortaklığında konut, alışveriş sokağı, otel ve sosyal birimler inşa edilecek. Ortaklık, proje hasılatı olarak belirlediği 4 milyar 240 milyon liranın yüzde 37’lik kısmına denk gelen 1 milyar 568 milyon 800 bin lirasını Emlak Konut GYO’ya vermeyi taahhüt etmişti. Böylece bu arsa Emlak Konut’un en yüksek hasılatlı ihalesi özelliğini kazandı.
2 YIL ÇALIŞILDI
Yaklaşık 2 hafta önce hafriyat çalışmalarına başladıkları alanda 4 mahalle hayata geçireceklerini söyleyen Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, “1.5-2 yıldır nakış işler gibi projelendirme çalışması yaptık. Dünya çapında 14 mimarlık firmasına brif gönderdik ve 6 firmanın finale kaldığı bir yarışma düzenledik. Yarışmanın sonucunda projemizin mimarlığını, 200’den fazla uluslararası ödülün sahibi İngiliz mimarlık şirketi Chapman Taylor üstlendi. Bölgeye de değerler katacak, çevresiyle bütünleşik bir yerleşim alanı kuruyoruz” dedi. Büyükyalı projesi ile bir deniz semti yaratmak istediklerini söyleyen Akbalık projelendirme döneminde akademisyenler, iş dünyası ve sanatçıların da aralarında bulunduğu bir grup ile ortak beklentilerin planlandığı bir çalışmada yaptıklarını söyledi.
BİNALARA RESTORASYON
Arsaları içinde 100 yıldır kamuya kapalı tarihi yapılar olduğunu belirten Akbalık, bu yapıların restorasyonunun yapılarak kültür-sanat merkezi, sergi alanı, çocuk kulübü, yeme içme alanı ve moda sanat atölyesi olarak değerlendireceklerini dile getirdi. Sahil şeridinde çok sayıda yeni proje inşa ediliyor ve yoğun bir rekabet yaşanıyor. Bu projeler arasında öne çıkacaklarına inandıklarını söyleyen Akbalık, “Rezidans yapıp önüne bir bekçi konulunca olmuyor. Biz sadece ev değil yaşam biçimi vaat ediyoruz. Denize yakınlığı, sosyal kültürel alanları ve ulaşım avantajı ile Büyükyalı projesinin öne çıkacağını düşünüyorum” dedi. Üst geçitli bir meydan ile sahile bağlantı sağlayacaklarını belirten Akbalık, projenin lokasyonu için de şunları söyledi: “Büyükyalı’da hayata geçirilecek özel deniz shuttle’ları, İstanbul’un yoğun trafiğine takılmadan, özgürce seyahat etme fırsatı sunarak zaman kazandırıyor. Deniz, kara ve raylı sistemin tüm alternatiflerini sunan Büyükyalı, Tarihi Yarımada’nın yanında ve Marmara Denizi’nin kıyısında yer alıyor. Projenin yanı başında yer alacak Marmaray durağı ve yapımı devam eden Avrasya Tüneli, Büyükyalı’nın şehrin tüm ulaşım ağına entegre olmasını sağlıyor. Diğer taraftan Kazlıçeşme, İstanbul’un denizle doğrudan bağlantısı bulunan nadir semtlerinden biri. Artık Boğaz hattında yapılaşma olanakları kalmadığı için, Büyükyalı ile Boğaz hattını uzatıyor.“
SİLUETİ BOZMAYACAK
PROJEDE 5 ile 17 kat arasında değişen bloklar yer alacağını belirten Akbalık, “Şehrin siluetini olumsuz etkileyecek bir yapı olmayacak. Büyükşehir belediyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı parametrelerine göre planlama yapıldı. En yüksek bina 55 metre olacak” dedi. Büyükyalı’nın ilk etabında, 452 ünitenin satışa sunulacağını söyleyen Akbalık projenin 2019’da tamamlanacağını kaydetti.
FRANSA YOLCUSU
AHMET Akbalık, Büyükyalı projesini 15-18 Mart 2016 tarihleri arasında Cannes’da düzenlenecek gayrimenkul fuarı Mipim’de tanıtacaklarını söyledi. Projenin maketini de Cannes’e taşıyacaklarını belirten Akbalık, yabancılardan fuarda yoğun ilgi beklediklerini dile getirdi.
Resimaltı: Nisan 2014’te yapılan arsa satışı karşılığı gelir paylaşım ihalesini Özak GYO, Yenigün ve Delta İnşaat kazanmıştı. Konsorsiyuma daha sonra Flo, Polaris, Kinetix gibi markalarla tanınan Ziylan Grubu dahil olmuş ve Delta ayrılmıştı. Böylece ortaklık yapısı Özak GYO yüzde 55, Ziylan yüzde 30, Yenigün yüzde 15 olarak değişmişti. Emlak Konut GYO da bu ihale ile 2012 sonunda 650 milyon liraya satın aldığı araziden şirket payı olarak 1 milyar 158 milyon lira kazanmış oldu.
Emlak Konut GYO’nun 2 yıl önce ihale ettiği eski Tank Bakım Fabrikası olarak da bilinen denize cepheli arsada inşaat çalışmaları başladı. 111 bin metrekarelik arsada Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat ortaklığında konut, alışveriş sokağı, otel ve sosyal birimler inşa edilecek. Ortaklık, proje hasılatı olarak belirlediği 4 milyar 240 milyon liranın yüzde 37’lik kısmına denk gelen 1 milyar 568 milyon 800 bin lirasını Emlak Konut GYO’ya vermeyi taahhüt etmişti. Böylece bu arsa Emlak Konut’un en yüksek hasılatlı ihalesi özelliğini kazandı.
2 YIL ÇALIŞILDI
Yaklaşık 2 hafta önce hafriyat çalışmalarına başladıkları alanda 4 mahalle hayata geçireceklerini söyleyen Özak GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, “1.5-2 yıldır nakış işler gibi projelendirme çalışması yaptık. Dünya çapında 14 mimarlık firmasına brif gönderdik ve 6 firmanın finale kaldığı bir yarışma düzenledik. Yarışmanın sonucunda projemizin mimarlığını, 200’den fazla uluslararası ödülün sahibi İngiliz mimarlık şirketi Chapman Taylor üstlendi. Bölgeye de değerler katacak, çevresiyle bütünleşik bir yerleşim alanı kuruyoruz” dedi. Büyükyalı projesi ile bir deniz semti yaratmak istediklerini söyleyen Akbalık projelendirme döneminde akademisyenler, iş dünyası ve sanatçıların da aralarında bulunduğu bir grup ile ortak beklentilerin planlandığı bir çalışmada yaptıklarını söyledi.
BİNALARA RESTORASYON
Arsaları içinde 100 yıldır kamuya kapalı tarihi yapılar olduğunu belirten Akbalık, bu yapıların restorasyonunun yapılarak kültür-sanat merkezi, sergi alanı, çocuk kulübü, yeme içme alanı ve moda sanat atölyesi olarak değerlendireceklerini dile getirdi. Sahil şeridinde çok sayıda yeni proje inşa ediliyor ve yoğun bir rekabet yaşanıyor. Bu projeler arasında öne çıkacaklarına inandıklarını söyleyen Akbalık, “Rezidans yapıp önüne bir bekçi konulunca olmuyor. Biz sadece ev değil yaşam biçimi vaat ediyoruz. Denize yakınlığı, sosyal kültürel alanları ve ulaşım avantajı ile Büyükyalı projesinin öne çıkacağını düşünüyorum” dedi. Üst geçitli bir meydan ile sahile bağlantı sağlayacaklarını belirten Akbalık, projenin lokasyonu için de şunları söyledi: “Büyükyalı’da hayata geçirilecek özel deniz shuttle’ları, İstanbul’un yoğun trafiğine takılmadan, özgürce seyahat etme fırsatı sunarak zaman kazandırıyor. Deniz, kara ve raylı sistemin tüm alternatiflerini sunan Büyükyalı, Tarihi Yarımada’nın yanında ve Marmara Denizi’nin kıyısında yer alıyor. Projenin yanı başında yer alacak Marmaray durağı ve yapımı devam eden Avrasya Tüneli, Büyükyalı’nın şehrin tüm ulaşım ağına entegre olmasını sağlıyor. Diğer taraftan Kazlıçeşme, İstanbul’un denizle doğrudan bağlantısı bulunan nadir semtlerinden biri. Artık Boğaz hattında yapılaşma olanakları kalmadığı için, Büyükyalı ile Boğaz hattını uzatıyor.“
SİLUETİ BOZMAYACAK
PROJEDE 5 ile 17 kat arasında değişen bloklar yer alacağını belirten Akbalık, “Şehrin siluetini olumsuz etkileyecek bir yapı olmayacak. Büyükşehir belediyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı parametrelerine göre planlama yapıldı. En yüksek bina 55 metre olacak” dedi. Büyükyalı’nın ilk etabında, 452 ünitenin satışa sunulacağını söyleyen Akbalık projenin 2019’da tamamlanacağını kaydetti.
FRANSA YOLCUSU
AHMET Akbalık, Büyükyalı projesini 15-18 Mart 2016 tarihleri arasında Cannes’da düzenlenecek gayrimenkul fuarı Mipim’de tanıtacaklarını söyledi. Projenin maketini de Cannes’e taşıyacaklarını belirten Akbalık, yabancılardan fuarda yoğun ilgi beklediklerini dile getirdi.
Resimaltı: Nisan 2014’te yapılan arsa satışı karşılığı gelir paylaşım ihalesini Özak GYO, Yenigün ve Delta İnşaat kazanmıştı. Konsorsiyuma daha sonra Flo, Polaris, Kinetix gibi markalarla tanınan Ziylan Grubu dahil olmuş ve Delta ayrılmıştı. Böylece ortaklık yapısı Özak GYO yüzde 55, Ziylan yüzde 30, Yenigün yüzde 15 olarak değişmişti. Emlak Konut GYO da bu ihale ile 2012 sonunda 650 milyon liraya satın aldığı araziden şirket payı olarak 1 milyar 158 milyon lira kazanmış oldu.
8 Mart 2016 Salı
Yılmaz Özdil'in kadınlar günü yazısı olay oldu
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir yazı kaleme aldı. Özdil'in yazısı sosyal medyada olay yarattı.
Yılmaz Özdil'in yazısı şöyle...
Türkiye’de kadınlar günü kutlanamaz.
Türkiye’de kadın yoktur.
Türkiye’de kadın yoktur.
*
Bağyan vardır.
*
Erkek reyonu vardır.
Kadın reyonu yoktur.
Bayan reyonu vardır.
Lokantalarımızda…
Bayanlar için yerimiz vardır.
Bayan ayakkabısı vardır.
Bayan kuaförü vardır.
Ama…
Orospu diyeceksen nasıl dersin?
Hayat kadını!
Kadın reyonu yoktur.
Bayan reyonu vardır.
Lokantalarımızda…
Bayanlar için yerimiz vardır.
Bayan ayakkabısı vardır.
Bayan kuaförü vardır.
Ama…
Orospu diyeceksen nasıl dersin?
Hayat kadını!
*
Kadın, anca o işi yapıyorsa kadındır.
*
Erotik shoplarda ne satılır mesela?
Şişme kadın.
Şişme kadın.
*
Ayakkabı satarken, bağyan.
Gözlük satarken, bağyan.
Saat satarken, bağyan.
Yatırıp becereceksen, kadın.
Gözlük satarken, bağyan.
Saat satarken, bağyan.
Yatırıp becereceksen, kadın.
*
Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum… Dünyada kısaca “imdaaat” diye bağırılırken, dünyada sadece Türkiye’de “imdaaatt adam öldürüyorlar” diye çığlık atılır, “yetişiiin adam öldürüyorlar” diye feryat edilir.
*
Çünkü dünyada sadece Türkiye’de, kadın’sa kimseyi ırgalamaz!
Adam’sa yardıma koşulur.
Adam’sa yardıma koşulur.
*
O nedenle, filmlerimizde dizilerimizde bile asla “imdaaatt kadın öldürüyorlar” diye bir replik duyamazsınız.
Kadınlar eğer öldürülmemek için yardım istiyorsa, başları sıkıştığında, adamlar için yardım çağırmalıdır.
Kadınlar eğer öldürülmemek için yardım istiyorsa, başları sıkıştığında, adamlar için yardım çağırmalıdır.
*
Halbuki… Bu topraklarda kurulan ilk kadın örgütünün ismi, Asri Kadınlar Cemiyeti’ydi. Tee 1919’da kuruldu.
*
Tee 1919’da kadın, kadın’dı.
2016’da kadın niye bağyan?
2016’da kadın niye bağyan?
*
Basit bi detay gibi görünüyor ama… Mesele sadece Türkçe’nin yanlış kullanılması, cehalet terminolojisi meselesi değildir. Daha derindedir. Kadını erkekle eşit görmeyen, kadın kavramını “ayıp, uygunsuz” kabul eden, bağyan diyerek aklınca kibar davrandığını, kadınlara “ahlaklı statü” bahşettiğini düşünen, hastalıklı erkek egemen zihniyetinin yansımasıdır.
*
Açın istatistikleri yan yana, kıyaslayın, göreceksiniz…
Bağyan kelimesinin toplumsal bilinçteki yaygınlaşma oranıyla, kadınların maruz kaldığı şiddet oranı, aynı hızla büyüyor.
Kadınlara bağyan diyen nazik (!) arkadaşların sayısı arttıkça, aşağılanan, dövülen, tecavüz edilen, öldürülen kadınların sayısı artıyor.
Bağyan kelimesinin toplumsal bilinçteki yaygınlaşma oranıyla, kadınların maruz kaldığı şiddet oranı, aynı hızla büyüyor.
Kadınlara bağyan diyen nazik (!) arkadaşların sayısı arttıkça, aşağılanan, dövülen, tecavüz edilen, öldürülen kadınların sayısı artıyor.
*
Ve, yazıya noktayı koyuyordum ki, bu memleketi yöneten heriflerden biri 8 Mart mesajı yayınladı.
“Tüm bayanlarımızın Kadınlar Günü’nü kutlarım” diyor iyi mi!
“Tüm bayanlarımızın Kadınlar Günü’nü kutlarım” diyor iyi mi!
Tam Güneş tutulması yarın gerçekleşecek
Tam güneş tutulması Türkiye saati ile 03:57'de görülebilecek
Yarın gerçekleşecek olan tutulma, 2016 yılının ilk Güneş tutulması olacak ve sadece bir kez gerçekleşecek. Tam güneş tutulması Türkiye saati ile 03:57′de görülebilecek.
Tam güneş tutulması, 2016 yılının ilk Güneş tutulması olacak ve sadece bir defa gerçekleşecek. Dünya bu tutulmayı ne yazık ki, bazı denizciler dışında tam olarak değil parçalı tutulma olarak gözlemleyecek. Tam Güneş tutulması Sumatra, Borneo Sulawesi ve Pasifik Okyanusu’ndaki konumlardan görülebilecek. Güney/Doğu Asya, Kuzey/Batı Avustralya, Pasifik ve Hint Okyonusu gibi bölgelerde ise Parçalı Güneş tutulması şeklinde görülecek.
9 Mart’taki “Tam Güneş tutulması”na şahitlik edemeyecek olan Türkiye, 21 Haziran 2020′deki Halkalı Güneş Tutulmasını ise parçalı tutulma olarak izleyebilecek.
TAM GÜNEŞ TUTULMASI NEDİR?
Ay’ın Güneş’i Dünya’dan disk halinde görünen ışıkyuvarını tümüyle örtmesi ile oluşur. Güneş’in çok parlak olan ışıkyuvarı Ay’ın karanlık gölgesi ile örtülür ve Güneş’in ışıkyuvarından çok daha soluk olan Güneş tacı çıplak gözle görülebilir hale gelir.
Tutulmaya ancak tam tutulma zamanında güvenli olarak çıplak gözle bakılabilir. Bu sırada hava, parlak yıldızlar ve gezegenler gözle görülebilecek kadar kararır. Tam tutulma, Dünya yüzeyindeki dar bir koridorda gözlenebilir.
Yarın gerçekleşecek olan tutulma, 2016 yılının ilk Güneş tutulması olacak ve sadece bir kez gerçekleşecek. Tam güneş tutulması Türkiye saati ile 03:57′de görülebilecek.
Tam güneş tutulması, 2016 yılının ilk Güneş tutulması olacak ve sadece bir defa gerçekleşecek. Dünya bu tutulmayı ne yazık ki, bazı denizciler dışında tam olarak değil parçalı tutulma olarak gözlemleyecek. Tam Güneş tutulması Sumatra, Borneo Sulawesi ve Pasifik Okyanusu’ndaki konumlardan görülebilecek. Güney/Doğu Asya, Kuzey/Batı Avustralya, Pasifik ve Hint Okyonusu gibi bölgelerde ise Parçalı Güneş tutulması şeklinde görülecek.
9 Mart’taki “Tam Güneş tutulması”na şahitlik edemeyecek olan Türkiye, 21 Haziran 2020′deki Halkalı Güneş Tutulmasını ise parçalı tutulma olarak izleyebilecek.
TAM GÜNEŞ TUTULMASI NEDİR?
Ay’ın Güneş’i Dünya’dan disk halinde görünen ışıkyuvarını tümüyle örtmesi ile oluşur. Güneş’in çok parlak olan ışıkyuvarı Ay’ın karanlık gölgesi ile örtülür ve Güneş’in ışıkyuvarından çok daha soluk olan Güneş tacı çıplak gözle görülebilir hale gelir.
Tutulmaya ancak tam tutulma zamanında güvenli olarak çıplak gözle bakılabilir. Bu sırada hava, parlak yıldızlar ve gezegenler gözle görülebilecek kadar kararır. Tam tutulma, Dünya yüzeyindeki dar bir koridorda gözlenebilir.
Tarsus’ta kuduz alarmı
Mersin'in Tarsus İlçesi'nde tilki tarafından ısırılan bir köpeğin telef olmasının ardından 7 mahalle kuduz risk bölgesi ilan edildi.
Olay, 1 Mart Salı günü meydana geldi. Fahrettinpaşa ile Bolatlı Mahallesi arasındaki ormanlık alanda tilki tarafından ısırılan köpek kısa süre yaşamını yitirdi. Ölen köpeğinin ağzından köpük çıkmasından şüphelenen İbrahim G., durumu İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne bildirdi. Yapılan incelemede ölen köpekten alınan numunede laboratuvar sonucunda kuduz hastalığı çıkması sonucu İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyon Kaymakam Bekir Atamaca başkanlığında toplandı. Komisyon, hastalıkla ilgili olarak 18 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘kuduz hastalığından korunma ve kuduz hastalığı ile mücadele yönetmeliği’ hükümlerine göre hareket edilmesine karar verdi.
Komisyon tarafından alınan kararda, Fahrettinpaşa, Bolatlı, Reşadiye, Tozkoparan, Akşemsettin, Kavaklı, Kemalpaşa mahalleleri kuduz risk bölgesi ilan edildi. Kuduz risk alanına giden uygun yerlere üzerinde ‘Kuduz risk bölgesi’ yazan okunaklı tabelalar yerleştirilmesine karar veren komisyon, belediyeler ve muhtarlıklar tarafından aşılı olup olmadıklarına bakılmaksızın kuduz risk bölgesindeki tüm sahipsiz ya da başıboş köpek ve kedilerin toplanıp bakımevine konulup, aşılanmasına, bakımevine önceden getirilen köpek ile sonradan getirilen köpeklerin temasının engellenmesi istendi. DHA
Olay, 1 Mart Salı günü meydana geldi. Fahrettinpaşa ile Bolatlı Mahallesi arasındaki ormanlık alanda tilki tarafından ısırılan köpek kısa süre yaşamını yitirdi. Ölen köpeğinin ağzından köpük çıkmasından şüphelenen İbrahim G., durumu İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne bildirdi. Yapılan incelemede ölen köpekten alınan numunede laboratuvar sonucunda kuduz hastalığı çıkması sonucu İlçe Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyon Kaymakam Bekir Atamaca başkanlığında toplandı. Komisyon, hastalıkla ilgili olarak 18 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘kuduz hastalığından korunma ve kuduz hastalığı ile mücadele yönetmeliği’ hükümlerine göre hareket edilmesine karar verdi.
Komisyon tarafından alınan kararda, Fahrettinpaşa, Bolatlı, Reşadiye, Tozkoparan, Akşemsettin, Kavaklı, Kemalpaşa mahalleleri kuduz risk bölgesi ilan edildi. Kuduz risk alanına giden uygun yerlere üzerinde ‘Kuduz risk bölgesi’ yazan okunaklı tabelalar yerleştirilmesine karar veren komisyon, belediyeler ve muhtarlıklar tarafından aşılı olup olmadıklarına bakılmaksızın kuduz risk bölgesindeki tüm sahipsiz ya da başıboş köpek ve kedilerin toplanıp bakımevine konulup, aşılanmasına, bakımevine önceden getirilen köpek ile sonradan getirilen köpeklerin temasının engellenmesi istendi. DHA
Ahmet Hakan: 'Tuğçe Kazaz paralel kızı paralel'
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Tuğçe Kazaz'ın Diyanet'e sorusunu köşesine taşıdı.
Ahmet Hakan'ın yazısından ilgili bölüm şöyle...
PARALEL KIZI TUĞÇE
Bir tweet atmış Tuğçe Kazaz.Yazdığı şu: "Diyanet İşleri Fetva Kurulu'na sorumdur:
Kuran-ı Kerim uygulamasını indirdikten sonra elektronik cihazlarımıza abdestsiz dokunabilir miyiz?"
(NOT: İmla ve ifade bozukluklarını düzelttim.)
Dört şey söyleyeceğim:
BİR: Bu arkadaş Fetva Kurulu'ndaki ihlaslı bir kardeşimizin başını belaya sokmak istemektedir.
İKİ: Bu arkadaş dinimizle alay edilmesini sağlamaya çalışmaktadır.
ÜÇ: Bu arkadaş dinimizi küçük düşürmeye çalışan bir ajandır.
DÖRT: Bu arkadaş paralel kızı paraleldir.
Ahmet Hakan'ın yazısından ilgili bölüm şöyle...
PARALEL KIZI TUĞÇE
Bir tweet atmış Tuğçe Kazaz.Yazdığı şu: "Diyanet İşleri Fetva Kurulu'na sorumdur:
Kuran-ı Kerim uygulamasını indirdikten sonra elektronik cihazlarımıza abdestsiz dokunabilir miyiz?"
(NOT: İmla ve ifade bozukluklarını düzelttim.)
Dört şey söyleyeceğim:
BİR: Bu arkadaş Fetva Kurulu'ndaki ihlaslı bir kardeşimizin başını belaya sokmak istemektedir.
İKİ: Bu arkadaş dinimizle alay edilmesini sağlamaya çalışmaktadır.
ÜÇ: Bu arkadaş dinimizi küçük düşürmeye çalışan bir ajandır.
DÖRT: Bu arkadaş paralel kızı paraleldir.
Sümeyye Erdoğan ve Selçuk Bayraktar söz kesti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan (31) ile İnsansız Hava Aracı (İHA) üreten Baykar Makina'nın sahibi Özdemir Bayraktar'ın oğlu Selçuk Bayraktar (36) sözlendi.
Haber, yerel ‘Sarıyer Times’ gazetesi tarafından, “Sümeyye Erdoğan Sarıyer’e gelin geliyor” başlığıyla duyuruldu. Kısa bir süre sonra nişan yapılacağı da yazıldı.
İTÜ Elektronik Mühendisliği mezunu Selçuk Bayraktar, ABD'deki Pennsylvania Üniversitesi’nde insansız uçaklar üzerine master, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) robotik kontrol sistemleri konusunda doktora yaptı. Selçuk Bayraktar, yerli İHA ‘Bayraktar’ın tasarımını yapan ekibin başında yer alıyor.
Haber, yerel ‘Sarıyer Times’ gazetesi tarafından, “Sümeyye Erdoğan Sarıyer’e gelin geliyor” başlığıyla duyuruldu. Kısa bir süre sonra nişan yapılacağı da yazıldı.
İTÜ Elektronik Mühendisliği mezunu Selçuk Bayraktar, ABD'deki Pennsylvania Üniversitesi’nde insansız uçaklar üzerine master, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) robotik kontrol sistemleri konusunda doktora yaptı. Selçuk Bayraktar, yerli İHA ‘Bayraktar’ın tasarımını yapan ekibin başında yer alıyor.
Vizeler kalkacak mı? İşte merak edilen her şey
Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki 'mülteci zirvesi'nde Ankara 6 talep ve 5 vaatten oluşan bir plan sundu. Müzakereler uzarken, Türk planı 'prensip olarak' kabul gördü ancak detaylar 17-18 Mart'taki zirveye kaldı.
Türkiye'nin talepleri özetle şöyle:
1- Geri Kabul Anlaşması'nın uygulanmasını 1 Haziran'dan erkene çekelim. AB de Türk vatandaşlarına vize serbestisini 1 Haziran'a çeksin.
2- 2018 sonuna kadar mevcut 3 milyar euro'luk kaynağa ek 3 milyar euro'luk kaynak daha oluşturulsun.
3- Türkiye'nin geri alacağı her mülteciye karşı, AB de bir mülteci alsın.
4- Yunan adaları mültecilerden arındırılsın.
5- Müzakere süreci hızlansın.
6- Geri kabul sürecinin masrafları AB tarafından karşılansın.
10 GÜN BOYUNCA ÇALIŞACAKLAR
AB liderleri, Türkiye'nin zirvede sunduğu teklifi memnuniyetle karşılarken; gelecek 10 gün boyunca, bu konuda en geç Haziran sonuna kadar vizelerin kaldırılmasını da içeren bir çalışma yürütmede mutabık kaldı.
Türkiye-AB Liderler Zirvesi sonunda, devlet ve hükümet başkanları ortak bir açıklama yayımladı.
Açıklamaya göre, liderler şu prensipler temelinde çalışacak:
- Masrafları AB tarafından karşılanmak üzere Türkiye'den Yunanistan'a geçen yeni tüm göçmenlerin geri gönderilmesi.
- Mevcut yükümlülükler çerçevesinde Yunan adalarındaki her bir Suriyelinin Türkiye tarafından kabul edilmesi karşılığında, Türkiye'den bir Suriyelinin AB ülkelerine yerleştirilmesi.
- Türk vatandaşları için vizelerin en geç Haziran ayı sonuna kadar kaldırılması temelinde vize serbestisi yol haritasının uygulanmasının hızlandırılması.
- Başlangıç olarak 3 milyar euro'luk fonun Mart ayı sonundan önce ilk projeler için kullanılmasını teminen harcamasının hızlandırılması, Suriyeliler için yeni fonlarda anlaşılması.
- Ekim 2015 AB Konseyi kararı temelinde mümkün olan en kısa sürede üyelik müzakerelerinde yeni fasılların açılması kararının hazırlanması.
- Yerel halkın ve mültecilerin daha güvenli olabilecek alanlarda yaşamasına imkan verecek Suriye içindeki insani durumun iyileştirilmesi için Türkiye'yle çalışılması.
AB Konseyi, bu teklifin detaylarını 18 Mart'ta yapılacak AB Konseyi toplantısı öncesinde Türkiye ile ele alacak.
TÜRKİYE’NİN VAATLERİ
- Yunan adalarına Türkiye’den giden tüm kural dışı göçmenleri, Türkiye’nin uluslararası hukuk bağlamındaki mevcut yükümlülüklerine zarar getirmeyecek şekilde hızlı şekilde kabul etmek. Geri kabul süreci geçici bir dönem için ve sadece insani amaçlı olarak yapılacak.
- Geri kabul sürecini kolaylaştırmak amacıyla Yunan hükümetiyle anlaşmaya vararak Midilli, Sakız, Leros, İstanköy ve Sisam adalarında irtibat memuru bulundurmak.
- Bu amaçlara ulaşabilmek amacıyla ikili anlaşmalar da dahil olmak üzere ilgili tüm idari ve yasal düzenlemeleri devreye sokup etkili şekilde uygulamak.
- Yük paylaşımı kapsamında Yunan adalarından alınacak her kural dışı göçmene karşılık Türkiye’den bir Suriyeli mülteciyi AB ülkelerine yerleştirilmek.
- Türkiye tarafından sunulan projelerin etkili şekilde uygulanması ve Suriye içinde insani açıdan güvenli bölge oluşturma amaçlı ortak girişimlerde AB üyesi ülkelerle işbirliği içinde hareket etmek.
(hürriyet.com.tr)
Türkiye'nin talepleri özetle şöyle:
1- Geri Kabul Anlaşması'nın uygulanmasını 1 Haziran'dan erkene çekelim. AB de Türk vatandaşlarına vize serbestisini 1 Haziran'a çeksin.
2- 2018 sonuna kadar mevcut 3 milyar euro'luk kaynağa ek 3 milyar euro'luk kaynak daha oluşturulsun.
3- Türkiye'nin geri alacağı her mülteciye karşı, AB de bir mülteci alsın.
4- Yunan adaları mültecilerden arındırılsın.
5- Müzakere süreci hızlansın.
6- Geri kabul sürecinin masrafları AB tarafından karşılansın.
10 GÜN BOYUNCA ÇALIŞACAKLAR
AB liderleri, Türkiye'nin zirvede sunduğu teklifi memnuniyetle karşılarken; gelecek 10 gün boyunca, bu konuda en geç Haziran sonuna kadar vizelerin kaldırılmasını da içeren bir çalışma yürütmede mutabık kaldı.
Türkiye-AB Liderler Zirvesi sonunda, devlet ve hükümet başkanları ortak bir açıklama yayımladı.
Açıklamaya göre, liderler şu prensipler temelinde çalışacak:
- Masrafları AB tarafından karşılanmak üzere Türkiye'den Yunanistan'a geçen yeni tüm göçmenlerin geri gönderilmesi.
- Mevcut yükümlülükler çerçevesinde Yunan adalarındaki her bir Suriyelinin Türkiye tarafından kabul edilmesi karşılığında, Türkiye'den bir Suriyelinin AB ülkelerine yerleştirilmesi.
- Türk vatandaşları için vizelerin en geç Haziran ayı sonuna kadar kaldırılması temelinde vize serbestisi yol haritasının uygulanmasının hızlandırılması.
- Başlangıç olarak 3 milyar euro'luk fonun Mart ayı sonundan önce ilk projeler için kullanılmasını teminen harcamasının hızlandırılması, Suriyeliler için yeni fonlarda anlaşılması.
- Ekim 2015 AB Konseyi kararı temelinde mümkün olan en kısa sürede üyelik müzakerelerinde yeni fasılların açılması kararının hazırlanması.
- Yerel halkın ve mültecilerin daha güvenli olabilecek alanlarda yaşamasına imkan verecek Suriye içindeki insani durumun iyileştirilmesi için Türkiye'yle çalışılması.
AB Konseyi, bu teklifin detaylarını 18 Mart'ta yapılacak AB Konseyi toplantısı öncesinde Türkiye ile ele alacak.
TÜRKİYE’NİN VAATLERİ
- Yunan adalarına Türkiye’den giden tüm kural dışı göçmenleri, Türkiye’nin uluslararası hukuk bağlamındaki mevcut yükümlülüklerine zarar getirmeyecek şekilde hızlı şekilde kabul etmek. Geri kabul süreci geçici bir dönem için ve sadece insani amaçlı olarak yapılacak.
- Geri kabul sürecini kolaylaştırmak amacıyla Yunan hükümetiyle anlaşmaya vararak Midilli, Sakız, Leros, İstanköy ve Sisam adalarında irtibat memuru bulundurmak.
- Bu amaçlara ulaşabilmek amacıyla ikili anlaşmalar da dahil olmak üzere ilgili tüm idari ve yasal düzenlemeleri devreye sokup etkili şekilde uygulamak.
- Yük paylaşımı kapsamında Yunan adalarından alınacak her kural dışı göçmene karşılık Türkiye’den bir Suriyeli mülteciyi AB ülkelerine yerleştirilmek.
- Türkiye tarafından sunulan projelerin etkili şekilde uygulanması ve Suriye içinde insani açıdan güvenli bölge oluşturma amaçlı ortak girişimlerde AB üyesi ülkelerle işbirliği içinde hareket etmek.
(hürriyet.com.tr)
Etiketler:
Ahmet Davutoğlu,
avrupa,
başbakan,
haber,
mülteci,
Suriye,
Türkiye,
yunanistan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)