19 Mayıs 2016 Perşembe

Muazzez İlmiye Çığ’dan Hulusi Akar’a mektup var

Profesör Muazzez İlmiye Çığ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kızı Sümeyye'nin düğününde nikah şahitliği yaparak gündeme gelen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a mektup yazdı.


Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, 8 şehidin verildiği bir günde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'ın nikah şahitliği yapması tepkilere neden oldu. Toplumun birçok kesiminden Akar’a eleştiriler geldi. TSK’nın bir numarasına en çarpıcı eleştirisi ise Cumhuriyet kadını Profesör Muazzez İlmiye Çığ’dan geldi.

UĞUR DÜNDAR KÖŞESİNE TAŞIDI

Çığ, Akar’a hitaben kaleme aldığı mektubunda “her gün şehit haberleriyle yüreğimiz yanarken, Devlet Başkanı’nın yaptığı bu muhteşem düğüne yas tutmak yerine gitmenizi ve şahit olmanızı, benim gibi düşünen halkımız adına  tüm kalbimle kınıyorum” dedi.  Duayen gazeteci Uğur Dündar, Çığ’ın o mektubunu bugünkü köşesine taşıdı.


İşte Çığ’ın Akar’a hitaben kaleme aldığı o mektup;

Orgeneral Sayın Hulusi Akar

Genelkurmay Başkanı-Ankara

“100 yaşını geçmiş, ülkesini çok seven, Atatürk ilkelerine yürekten bağlı bir kadınım. Size bu mektubu yazmak zorunda kaldığım için çok çok üzgünüm.

AKP Hükümeti Güneydoğu illerimizi terör karargahı haline getirdikten sonra, her adım başında neyin nereden patlayacağı bilinmeyen bir cepheye askerlerimizi ve güvenlik güçlerimizi seferber edip her gün şehit haberleriyle yüreğimizi yakarken, Devlet Başkanı”nın yaptığı bu muhteşem düğüne yas tutmak yerine gitmenizi ve şahit olmanızı, benim gibi düşünen halkımız adına  tüm kalbimle kınıyorum. Yazıklar olsun…”

Muazzez İlmiye Çığ

14 yaşındaki çocuk önce annesini sonra kendini öldürdü

Pendik Kurtköy'de, site içerisindeki bir dairede anne ile oğlu ölü bulundu. Yapılan ilk incelemede, polisin, 14 yaşındaki M.C.'nin annesini öldürüp daha sonra intihar ettiği şüphesi üzerinde durduğu öğrenildi.


Olay, Pendik Kurtköy Mahallesi, Sena Sokak’ta bulunan bir sitenin içerisindeki dairede saat 19.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, apartmanın giriş katında oturan 40 yaşındaki Nazlı C.’ye yakınları uzun süre ulaşamadı. Bunun üzerine, Nazlı C.’nin kızı apartmana gelerek, kapıcı ile birlikte giriş katında bulunan daireye camdan girdi.

ANNE KORİDORDA, ÇOCUK YATAK ODASINDA ÖLÜ BULUNDU
Eve giren kadın, annesinin evin koridorunda kanlar içinde yatan cesediyle karşılaştı. İhbar üzerine olay yerine 112 sağlık ekipleri ve polis ekipleri geldi. Sağlık ekipleri Nazlı C.’nin olay yerinde öldüğünü tespit etti.

Daha sonra inceleme yapmak üzere daireye giren polisler, yatak odasında kafasından tabancayla vurulmuş halde M.C.’nin cesedini buldu.

YAKINLARI SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Olay Yeri İnceleme ekipleri cesetlerin bulunduğu eve gelerek çalışma başlattı. Anne-oğulun evde ölü bulunduğu haberini alan akrabaları sitenin bahçesinde sinir krizleri geçirdi.

POLİS, OĞULDAN ŞÜPHELENİYOR
Yapılan ilk incelemede, polisin, M.C.’nin annesini öldürüp daha sonra intihar ettiği şüphesi üzerinde durduğu öğrenildi.

SOSYAL MEDYADA FOTOĞRAFLARI
14 yaşındaki M.C.’nin sosyal medya hesabında paten kayıp şarkı söylerken çektiği fotoğrafları dikkat çekti.

CENAZELERİ MORGA KALDIRILDI
Pendik Kurtköy’de site içerisindeki bir dairede tabancayla vurulmuş halde ölü bulunan anne ile oğulun cenazeleri, olay yerindeki incelemelerden sonra morga kaldırıldı.

40 yaşındaki Nazlı C. ile oğlu 14 yaşındaki M.C.’nin evlerinde ölü olarak bulunmasının ardından, Olay Yeri İnceleme ekipleri uzun süre dairede araştırma yaptı, delil topladı.

Anne-oğulun cenazeleri 3,5 saatlik incelemenin ardından 2 tabutla cenaze aracına konularak Kartal eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu’na kaldırıldı. Cesetler üzerinde Adli Tıp’ta inceleme yapılacağı belirtildi. DHA

Bir günde 5 şehit!

Hakkari ve Mardin'deki hain saldırılarda 5 asker şehit oldu 14 asker yaralandı.


Hakkari’de 13 personel taşıyabilen ‘Kirpi' tipi zırhlı araç ile ona eşlik eden ‘Kobra' tipi zırhlı araç, terör örgütü PKK'nın bombalı saldırısına uğradı. Zırhlı araçlar Şemdinli ilçesine 70 kilometre uzaklıkta Irak sınırı boyunca Aktütün ve Beyyurdu arasındaki Mendi Köprüsü bölgesinden geçerken el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu Piyade Uzman Çavuş Gökhan Dündar (28), sözleşmeli Piyade Er Recep Alpmala (26), Uzman Çavuş Veli Demiryürek (30) ve sözleşmeli Piyade Er Bestami Güler (23) şehit oldu, 4'ü ağır 9 asker de yaralandı.  Mardin’in  Nusaybin ilçesinde de yine dün sabah PKK'lı teröristin keskin nişancı tüfeği Kanas'la açtığı ateş sonucu Astsubay Kıdemli Çavuş Anıl Gül (25) vurularak ağır yaralandı. Yaralı astsubay, Nusaybin Devlet Hastanesi'nde şehit oldu. Nusaybin'de ikinci saldırı Yenişehir Mahallesi Reyhan Sokak'ta düzenlendi. PKK'lılar, tuzakladığı patlayıcıyı, güvenlik görevlilerin geçişi sırasında uzaktan kumandayla infilak ettirdi. Saldırıda 5 asker yaralandı. Şehit askerlerin baba evlerine ateş düştü.

İşte dün verdiğimiz şehitlerimiz


BESTAMİ GÜLER-HATAY

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, PKK’lı teröristlerin askeri araca bombalı saldırısında şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Bestami Güler'in (23) ailesine acı haber ulaştı.

Şehit Bestami Güler’in merkez Antakya ilçesi Kisecik Mahallesi'ndeki baba evine gelen askeri yetkililer, şehadet haberini sağlık ekipleri eşliğinde aileye verdi. Acı haberi alınca fenalaşan ve ambulansa alınan baba Güler’e sağlık ekipleri müdahalede bulundu. Şehit haberini alan aile yakınları ve komşuları, şehidin baba evine geldi. Haberin ardından şehidin baba evine Türk bayrağı asıldı.
3 kardeş olan şehit Bestami Güler’in 9 ay önce annesini kaybettiği öğrenildi. Şehit Güler'in cenazesinin yarın düzenlenecek törenin ardından ikindi namazını müteakip Hatay'da toprağa verileceği bildirildi.

GÖKHAN DÜNDAR-KIRŞEHİR

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Gökhan Dündar’ın (28) Kırşehir’in Mucur ilçesindeki baba ocağında da yas var. Şehit Piyade Uzman Çavuş Gökhan Dündar’ın Kırşehir'e bağlı Mucur ilçesindeki baba ocağına ulaştı. Şehit Dündar’ın baba ocağının bulunduğu eve Türk bayrağı asılarak taziye çadırı kuruldu. Şehidin babası Necdet Dündar’ın 1991 yılında trafik kazasında vefat etmesi ve annesi Necla Dündar'ın İstanbul'da olması nedeniyle acı haber, Mucur’un Karşıyaka Mahallesi’ndeki amcası Muammer Dündar ve aile yakınlarına askeri yetkililer tarafından verildi.

Dündar'ın 4 yıl önce Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde göreve başladığı belirtildi. Oğlunun şehit olduğunu haberini alan annesi Necla ve yurt dışında olan ağabeyi Volkan Dündar'ın Kırşehir'e gelmek üzere yola çıktıkları öğrenildi.

Şehit Dündar'ın bugün Mucur Merkez Emine Hatun Camisi’nde kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verilmesi bekleniyor.

RECEP ALPMALA-KONYA

Hakkâri'de şehit olan Uzman Çavuş Recep Alpmala'nın şehadet haberi Konya’daki baba ocağına ulaştı.

Hakkari Şemdinli’de teröristlerce el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan Alpmala'nın Meram ilçesi Hacı Fettah Mahallesi Bağlantı Sokak’taki baba ocağına giden askeri yetkililer baba Hasan Alpmala'ya acı haberi verdi.

Şehadet haberinin ardından şehit evine Türk bayrakları asıldı. Şehidin annesinin 2011 yılında hayatını kaybettiği öğrenildi.

VELİ DEMİRYÜREK-OSMANİYE

Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde, PKK’lı teröristlerin askeri arkaca düzenlediği bombalı saldırıda şehit olan ulaştırma uzman çavuş Veli Demiryürek’in memleketi Osmaniye’deki baba ocağına ateş düştü. Şehit uzman çavuş 30 yaşındaki Veli Demiryürek’in Merkez Fakıuşağı Mahallesi Prof. Dr. Alper Akınoğlu Caddesi’ndeki baba evine gelen askeri yetkililer ve yanlarında polis ile sağlık görevlilerinden oluşan heyet, acı haberi şehidin babası 56 yaşındaki baba Besat, anne Adalet ve kardeşi Raci Demiryürek’e verdi.

Askeri yetkilileri karşısında gören şehidin anne ve babası fenalaştı. Sakinleştirilemeyen anne ve baba ambulanslarla Osmaniye Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bu sırada askeri ve polislerin sakinleştirmeye çalıştığı kardeş Raci Demiryürek ise “Ağabey neredesin, kurban olayım çık gel. Beni ağabeyime götürün” diye gözyaşı döktü. Sağlık görevlilerinin müdahale ettiği Raci Demiryürek de ambulansla hastaneye götürüldü.  Üç kardeşin en büyüğü ve bekar olan şehit uzman çavuş Veli Demiryürek’in baba evine bayrak asılırken, komşuları da şehit evine akın etti.

ANIL GÜL-ESKİŞEHİR

Keskin nişancı tüfeği Kanas ile açtığı ateşle şehit olan astsubay Anıl Gül'ün (25) babaevi Eskişehir'e ateş düştü. Aileye şehit haberinin verilmesinin ardından komşular ve akrabalar şehit evine akın etti. Şehit Gül'ün bekar olduğu öğrenildi. Türkan ve Yücel Gül çifti, oğullarının şehit olduğunu öğrenince gözyaşlarına boğuldu.  Haberi alınca fenalaşan Türkan Gül'e, evin önünde hazır bekletilen ambulanstaki sağlık görevlileri müdahale etti. Yerel bir gazetenin matbaasında çalışan şehit babası Yücel Gül de yakınlarını kendisini çağırmasının ardından geldiği evinde oğlunun şehit olduğunu askeri yetkililerden öğrendi.

Bekar olan oğulları Astsubay Kıdemli Çavuş Anıl Gül'ün şehit olmasıyla bir kızları kalan Türkan ve Yücel Gül çiftinin oturduğu 3 katlı binanın üst katındaki evine büyük bir Türk Bayrağı asıldı. Şehit Astsubay Kıdemli Çavuş Anıl Gül'ün yarın Eskişehir'de törenle toprağa verileceği belirtildi. Sözcü

Bir milletin dirilişi: 19 MAYIS 1919

Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun


Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919 günü Samsun'a çıktı. 97 yıl önce bugün bağımsızlık meşalesini yaktı. O meşalenin ışığı bir millete yol gösterdi. Dirilişin başlangıcı olan 19 Mayıs günü Cumhuriyet'in ilanıyla da bayram olarak kutlanmaya başlandı. İşte kurtuluşa giden yolun öyküsü:

Tarih: 15 Mayıs 1919… Mustafa Kemal'in öncülüğünde Çanakkale Cephesi'nde büyük bir destan yazılsa da Osmanlı 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıktı. Anadolu, düşmanlar tarafından işgal edildi. Millet, kurduğu küçük gruplarla düşmana karşı direnmeye başladı.

Anadolu toprakları bu durumdayken, İngiliz işgali altındaki İstanbul'da milletin kaderini değiştirecek bir karar alındı. Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a gitmekle görevlendirildi. Hemen yolculuk hazırlıklarına başlandı.

BANDIRMA VAPURU HAZIRLANDI

Mustafa Kemal, kendisi için hazırlanan ve onu Samsun'a götürecek olan Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Bey'i makamına çağırtarak yolculuk hakkında bilgi aldı. Yolculuk 16 Mayıs 1919 günü başladı. Vapur, yola çıkmadan Sirkeci Garı açıklarında İngilizler tarafından arandı. Mustafa Kemal, Bandırma Vapuru'na Kız Kulesi açıklarında bindi.

O GÜNÜ NUTUK'TA ANLATTI

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'un 1. bölümündeki “Benim Kararım” adlı kısmında bu görevle ilgili şunları yazdı: “Osmanlı ülkeleri bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türkün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak. İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da

Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu karar olmuştur.”

BAĞIMSIZLIĞA GİDEN YOL

O ‘karar'ı uygulamak için ilk adım 19 Mayıs 1919 günü atıldı. Mustafa Kemal, beraberindeki 18 askerle 19 Mayıs günü Samsun'a çıktı. 19 Mayıs 1919 günü bağımsızlığa, çağdaşlaşma ve demokratikleşmeye giden yolun ilk adımı atıldı. Samsun, yeniden dirilişin ilk durağı oldu. Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu'da kurtuluş mücadelesini başlattı. Ulusal direniş örgütleri birleştirildi. Ardından Amasya Genelgesi ile Erzurum ve Sivas Kongreleri geldi… Kurtuluş mücadelesi, tüm düşmanların kovulması ve Cumhuriyet'in ilan edilmesiyle birlikte bir destana dönüştü.

BAYRAM OLDU

19 Mayıs 1919 son dönemde yok sayılmak istense de Türk Milleti için bir dönüm noktası ve kurtuluşun başlangıcıydı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, bu tarihe verdiği önemi “19 Mayıs benim doğum günümdür” diyerek gösterdi. Ve bir milleti bağımsızlığa kavuşturan mücadelenin başlandığı 19 Mayıs, ulusal bayram ilan edildi. İlk bayram kutlamaları, 1938 yılında İstanbul'da “Atatürk'ü Anma” günü olarak yapıldı. Atatürk, gençlere armağan ettiği bayram kutlamalarına sadece bir kez katılabildi.

ATATÜRK GENÇLERE SESLENDİ

Atatürk, ‘doğum günüm' dediği 19 Mayıs'ı armağan ettiği gençlere ise şöyle seslendi: “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”

KURTULUŞA GİDEN İLK ADIM

Mustafa Kemal, beraberindeki 18 askerle birlikte 19 Mayıs 1919 günü Samsun'a ulaştı. Bandırma Vapuru'ndan inişinde ise böyle karşılandı.

ULUSAL MÜCADELE BAŞLADI

23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum'da düzenlenen kongrede kurtuluş mücadelesinde izlenecek yol belirlendi.

İŞTE İLK BAYRAM TÖRENİ

Ulu Önder Atatürk, 19 Mayıs 1938'de Ankara Stadyumu'ndaki bayram törenine katıldı. Törende Yugoslavya Savunma Bakanı da vardı.

Erdoğan ve Obama görüştü

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Barack Obama ile PKK, DAEŞ ve Suriye meseleleri üzerine telefon görüşmesi gerçekleştirdiği aktarıldı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan bildiride şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasında Çarşamba akşamı bir telefon görüşmesi gerçekleşmiştir. Suriye’deki mevcut durumu ele alan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, DAEŞ’in zayıflatılmasını ve yenilgiye uğratılmasını, Türkiye, Avrupa ve diğer coğrafyalarda terör saldırıları yapma kapasitesinin ortadan kaldırılmasını sağlama amacıyla ortak çaba göstermenin aciliyeti hususunda mutabık kalmışlardır. İki lider, Suriye’de ateşkesin devamını sağlama ve siyasi geçiş sürecinde ilerleme kaydetme konularında uluslararası işbirliğinin önemine dikkati çekmişlerdir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, PKK’nın da aralarında bulunduğu tüm terör örgütleriyle mücadele hususunda işbirliğinin güçlendirilmesini de görüşmüşlerdir. Bu çerçevede Sayın Obama, ABD olarak, NATO müttefiki olan Türkiye’nin güvenliğine önem verdiklerini de vurgulamıştır.” Sözcü

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Ankara Valiliği CHP yürüyüşüne izin vermedi

Ankara Valiliği, CHP’lilerin yarın Güvenpark'tan Anıtkabir'e yapacağı yürüyüşe izin verilmediğini açıkladı.

Ankara Valiliği, CHP Gençlik Kolları tarafından yarın Güvenpark'tan Anıtkabir'e gerçekleştirileceği duyurulan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katılacağı yürüyüşe, güvenlik açısından uygun olmadığı gerekçesiyle izin verilmediğini bildirdi.

Bir gecede 36 çocuk yetim kaldı

Diyarbakır'ın Sur ilçesi Dürümlü mezrasında PKK'lı teröristlerin patlayıcı yüklü kamyonu infilak ettirmesi sonucu 36 çocuk yetim kaldı. Patlamada 2 kardeşi, 4 dayısı, amcası ve yeğenlerini kaydeden Ceylan Yaman, "Çok büyük bir acı yaşıyoruz. Bize bunları yaşatanların Allah belasını versin, evimizi yıktılar" dedi.


Diyarbakır'ın Sur ilçesi Dürümlü mezrasında, PKK'lı teröristlerce gerçekleştirilen katliamda yakınlarını kaybedenlerin yaşadığı büyük acı dinmiyor.

Dürümlü'de hayatını kaybedenler için Tanışık köyünün bir tarafında erkekler, diğer tarafında ise kadınlar, başsağlığı dileklerini kabul ediyor. 

İl merkezi ile çevre köylerden gelen çok sayıda kişi, taziyeevlerine giderek, katliamda yakınlarını kaybedenleri teselliye çalışıyor. Kadınlar, kendileri için kurulan taziyeevinde, evlatları, eşleri ve yakınları için Kürtçe ağıtlar yakıyor.

Gözyaşları dinmeyen kadınlar, kucaklarında küçük yaşta yetim kalan çocukları göstererek, terör örgütü PKK'ya duydukları nefreti dile getiriyor.

Patlama sonucu yetim kalan 36 çocuk, yaşananlardan habersiz köy meydanında oynarken, onları görenlerin ise yüreği burkuluyor.

Patlamada 2 kardeşi, 4 dayısı, amcası ve yeğenlerini kaydeden Ceylan Yaman, AA muhabirine, olayın yaşandığı 12 Mayıs'ta amcasının ölümü nedeniyle erkeklerin taziyeevinde bulunduğunu söyledi.

Katliamda hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunun köy dışında inşaat ve taş ocaklarında çalıştığını, taziye için köye geldiğini anlatan Yaman, duydukları şiddetli patlamanın ardından gittikleri olay yerinde korkunç bir manzarayla karşılaştıklarını vurguladı.

"GÜZEL GÜNLERİMİZ GERİDE KALDI"

Akrabalarının cesetlerinin parçalarını topladıklarını kaydeden Yaman, şöyle devam etti:

"Çok büyük bir acı yaşıyoruz. Bize bunları yaşatanların Allah belasını versin. Evimizi yıktılar. Olayda Yaman ailesinden 10 kişi hayatını kaybetti. Dayımlar da Yakar ailesinden. Ölenler arasında kardeşlerim, dayılarım, amcam ve yeğenlerim vardı. Ağabeyim Gerçek, oğlu Davut, amcam Ramazan, oğulları Mehmet Sait ve Ahmet Yaman hayatını kaybetti. Köyde yaşayanların hepsi akraba. Ölenler arasında nişanlı, askere gidecek ve yeni evli gençler de vardı. Hepsi çok iyiydi. Daha birkaç ay evvel düğünümüz vardı. Hepimiz bir aradaydık. Köyümüz çok güzeldi ama böyle bir acıyla güzel günlerimiz geride kaldı."

Yaman, köyde yaşayan herkesin geçim ve çocukları okutmanın derdinde olduğunu, böylesi bir olayla sarsıldıklarını belirtti.

"YÜREĞİM YANIYOR"

Leyla Yaman (17) ise patlamada babası Gerçek ile kardeşi Davut'u kaybetmenin acısını yaşadığını dile getirerek, "Yüreğim yanıyor. Bize bunları nasıl yaşatırlar? Babam ve kardeşim öldü" diye konuştu.

Bingöl'ün Genç ilçesinde 9 Mayıs'ta teröristlerce gasbedilen, yaklaşık 15 ton patlayıcının bulunduğu kamyonu 12 Mayıs gecesi Diyarbakır'da saklamak isteyen PKK'lılara tepki gösteren vatandaşların, aracın bölgeden çıkması için yaptığı takip sırasında patlama meydana gelmişti.
Patlamanın şiddeti kentin birçok ilçesinde hissedilmiş, olay yerinde yaklaşık 20 metre genişliği ve 4 metre derinliğinde çukur oluşmuştu. Olayda 16 kişi hayatını kaybetmiş, 23 kişi yaralanmıştı. PKK'nın gerçekleştirdiği saldırı, 36 çocuğun yetim, 8 kadının dul kalmasına neden olmuştu.  (hürriyet.com.tr)

Bülent Arınç'tan çok sert açıklama

Bülent Arınç, dün konuşmacı olarak katılacağı Turgut Özal Üniversitesi’ndeki Anayasa Çalıştayı’nın ‘provokatif olaylar çıkabileceği’ gerekçesiyle iptaline ilişkin açıklama yaptı.
Arınç’ın sosyal medya hesabından duyurula ve sert ifadelr içeren açıklama şöyle:

ABD bu kez 19 Mayıs için uyardı

ABD, Türkiye'deki vatandaşlarını bu kez 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda olası terör saldırıları konusunda uyardı.

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği tarafından resmi internet sitesinden Amerikan vatandaşlarına yapılan uyarıda, “ABD Büyükelçiliği Türkiye’de kutlanan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için medyanın vermiş olduğu uyarıların farkındadır. Türkiye’de bulunan uluslararası terör örgütleri yabancı ve Amerikan turistleri açıkca hedef almışlardır. Bu sebepten dolayı, ABD Büyükelçiliği vatandaşlarının ‘Türkiye’de seyahat uyarıları’ ve ‘güvenlik mesajları’ ibarelerini kendi kişisel emniyetleri açısından okumalarını önemle tavsiye ediyoruz” denildi.

Yemen’de 7.6 milyon kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya

Çatışmaların sürdüğü Yemen'de 7.6 milyon kişinin düzenli şekilde gıdaya ulaşamadığını belirten BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Direktörü John Ging, "Çok sayıda insan ölebilir" dedi.

Yemen ziyaretinin ardından BM’de düzenlediği basın toplantısında bu ülkedeki insani duruma ilişkin gazetecilere bilgi veren Ging, halkın gıda, temiz su ve sağlık imkanlarına erişme sıkıntısı çektiğini söyledi.

Çatışmalar nedeniyle 2.5 milyon kişinin evlerini terk ettiğini ifade eden Ging, “Ülkede 7.6 milyon kişi gıdaya düzenli şekilde ulaşamıyor. Bunun bir adım sonrası açlık. Eğer yeterli destek sağlanmaz ve erişime izin verilmezse çok sayıda insan ölebilir” dedi.

Yemen’in dünyanın en fakir ülkelerinden birisi olduğunu hatırlatan Ging, BM’nin bu ülkedeki insani yardım operasyonları için 1.8 milyar dolar talep ettiğini ancak beşinci ayın ortası geçilmesine rağmen bu miktarın sadece yüzde 16’sının karşılandığını ifade etti.

Özellikle hava saldırılarının Yemen’in altyapısı ve konutlar üzerinde büyük yıkıma neden olduğunu anlatan Ging, insani felaketin önlenmesi için soruna bir an önce politik çözüm bulunması gerektiğini belirtti. Sözcü




Asker de ‘himmet’ ağındaymış

MASAK, 2010 KPSS sorularının sızdırılmasıyla ilgili FETÖ raporu hazırladı


MASAK'ın hazırladığı raporda, KPSS şüphelisi 580 kadının subay eşi olduğu tespit edildi. Subayların, ‘cemaat imamlarına' 5 bin liraya kadar ‘himmet' gönderdiği öne sürüldü…
Ankara Başsavcılığı'nca, 2010 yılı KPSS sorularının Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından sızdırılmasına ilişkin yürütülen soruşturmada, Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) hazırladığı rapor, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki (TSK) subayların da işadamları ve esnaf gibi cemaate ‘himmet (yardım)' adı altında para verdiğini ortaya çıkardı. KPSS şüphelisi 580 kadının subay eşi olduğu belirtilen raporda, askerlerin cemaat imamlarına 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar değişen oranlarda ‘himmet' gönderdiği iddia edildi.

SUBAY EŞLERİ DE TUTUKLANDI

Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman tarafından KPSS sorularının FETÖ tarafından sızdırılmasına ilişkin yürütülen soruşturmada, geçen hafta haklarında gözaltı kararı çıkarılan 100 kişiden 92'si yakalanmıştı. Bu kişilerden 82'si dün çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Tutuklananlar arasında İzmir Donanma Komutanlığı, Maltepe Askeri Lisesi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı ve Harp Akademileri Komutanlığı'nda görevli binbaşı ve yüzbaşı rütbesindeki 4 asker eşi ile bir idare mahkemesi hakiminin eşi de yer aldı. Deliller arasındaki MASAK raporu, 580 subay eşinin de şüpheli olduğunu gözler önüne serdi. Raporda, cemaat tarafından soruları çalınan KPSS sınavına girerek neredeyse soruların tamamını doğru işaretleyen 580 subay eşinin, cemaate düzenli biçimde gönderdikleri himmet paralarının grafiğine de yer verildi. TSK'daki değil, cemaat içerisindeki rütbelerine göre belirlenen oranlarda para gönderildiği kaydedilen raporda yer alan himmet trafiğine ilişkin grafikte, subayların cemaat imamlarına düzenli biçimde 500 liradan 5 bin liraya kadar para gönderdikleri görülüyor. Sözcü

17 Mayıs 2016 Salı

Cam bebek yaşamını yitirdi

18 aylık cam kemik hastası Efsa, hayatını kaybetti.


Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde cam kemik hastası 18 aylık Efsa Yazlı, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Ordu’nun Ünye İlçesi’nde yaşayan ve doğuştan cam kemik hastası olan 18 aylık Efsa Yazlı tedavi gördüğü Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bugün hayatını kaybetti. 18 aylık bebeğin ölümü aileyi ve hastane çalışanlarını yasa boğdu. Efsa Bebek için bugün Ordu’nun Ünye İlçesi Erenyurt Mahallesi’nde öğle namazına müteakiben cenaze namazı kılındı. Cenaze töreninde güçlükle ayakta durabilen baba Mehmet Yazlı, taziyeleri kabul etti. Efsa bebek, Erenyurt Mahallesi’nde bulunan mezarlıkta toprağa verildi. DHA

İran’da ‘Instagram modelleri’ tutuklandı

İran devlet televizyonu başta Instagram'da olmak üzere, internet üzerinden modellik yapan 8 kişinin "İslami olmayan" ağlara çalışma gerekçesiyle tutuklandığını duyurdu.


Tahran Siber Suç Mahkemesi Başkanı’nın devlet televizyonundan yaptığı açıklamada, tutuklamaların

“Örümcek II” adlı iki yıldır devam eden bir gizli operasyon kapsamında yapıldığı bildirildi. Operasyonda, internet üzerinden başörtüleri olmadan fotoğraflarını yayınlayan kişiler hedeflendi.
Operasyon kapsamında 59’u fotoğrafçı ve makyöz, 58’i model, 51’i moda salonu yöneticisi ya da tasarımcı olmak üzere 170 kişi ve iki aktif kuruluş tespit edilmişti.

Başörtüsü, 1979 İslam devriminden bu yana İran’da kadınlara zorunlu tutuluyor. Mahkeme Başkanı Cevat Babaeyi, İran Instagram akışının yüzde 20’sinin modellik ajansı ve bireyler tarafından paylaşılan fotoğraflardan oluştuğunu söyledi. Babaeyi, İslami olmayan görüntüler yayılmasının örgütlü bir şekilde yapılması dolayısıyla, konunun yargının gündemine girdiğini söyledi.
Operasyonda 8 kişinin tutuklanmasının yanı sıra, 21 kişi hakkında da dava açıldı. Devlet televizyonunda Babaeyi’nin açıklamasından önce, eski bir mankenin, Instagram’da fotoğraf paylaşarak para kazandığı şeklinde yaptığı itiraflar yayınlanmıştı.

Yargı organlarıyla bağlantılı İnternet sayfası Mizan Online, İlham Arab adlı ortalama başarıya sahip mankenin ayda 3 bin doların üzerinde kazandığını duyurdu. Erişim engeli bulunan Facebook, Twitter ve Youtube’un aksine serbest olan Instagram İran’da oldukça popüler. (sözcü)











Karadeniz'de 'gönüllü korucular' görevde

Giresun’da terör örgütü PKK’nın saldırılarına karşı resmi başvuruda bulunanlardan 750 kişi ‘gönüllü köy korucusu’ oldu


Terör örgütü PKK mensuplarının Karadeniz’de bazı eylemlerde bulunması üzerine bölge halkı geçici ‘gönüllü köy korucusu’ olmak için devlete başvurdu. Özellikle yüksek kesimlerdeki köylerde yaşayanlar, gönüllü köy koruculuğuna büyük ilgi gösterdi. Yapılan başvurular kaymakamlıklar, jandarma, belediye ve muhtarlardan oluşan kurul tarafından değerlendirildi. Başvuranlardan 750’sine ilçelerdeki jandarma komutanlıklarında uzun namlulu silah kullanımı konusunda 1 aylık eğitim verildi.

CEPLERİNDEN HARCADILAR
Habertürk'ten Kenan Taşkın'ın haberine göre istenen belgeler ve eğitime gidiş-geliş masrafı olarak ceplerinden yaklaşık 500 lira harcayan gönüllü korucular, uzun namlulu silahlarını teslim alarak nisan ayında göreve başladı. Bulundukları yörenin coğrafi şartlarına hâkim olan kişilerden seçilen korucular, özellikle yapılacak askeri operasyonlarda güvenlik kuvvetlerine yol güzergâhları, geçiş noktaları gibi konularda destek sağlayacak. İlçelerindeki jandarma ekiplerine bağlı olarak çalışacak olan gönüllü korucular, göreve başlarken 3 sayfalık bir taahhütname de imzaladı. Korucular attıkları imza ile ‘devletten maaş istemeyecekleri, terörle mücadelede başlarına gelebilecek herhangi bir durumda (ölüm, yaralanma) devletten tazminat dahil hiçbir şey talep etmeyecekleri, silahı amaç dışı kullanmayacakları ve bulundukları köy sınırı dışına çıkarmayacakları’ taahhüdünde bulundu.

‘SIZMAYA ÇALIŞIYORLAR’
Göreve başlayan koruculardan A.O., neden gönüllü köy korucusu olduğunu şöyle anlattı: “Biz vatanını, milletini, toprağını seven insanlarız. Bu nedenle ülkemizi bölmeye çalışan teröristlerle biz de mücadele etmek istiyoruz. Son yıllarda bölgemize sızmaya çalışan teröristlere karşı toprağımızı korumak için bu göreve talip oldum. Emniyet güçlerine yardım etmek istiyoruz.” Gönüllü korucu A.Y. ise “Biz devletimizden maaş istemedik, sadece silah istedik; bunu da aldık. Gencecik kardeşlerimiz bu uğurda şehit oluyor. Şimdi bu hainler Karadeniz’i de hedef aldılar” dedi. Giresun’a son 4 ayda 5 şehit cenazesi geldiğini belirten Y.S.K. ise “İçimiz yanıyor, analar ağlıyor. Bu hainler Güneydoğu’da gencecik evlatlarımızı şehit ediyor. Şimdi bölgemize sızmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

KARAKOLA SALDIRI SON DAMLA OLDU
Giresun’un Güce İlçesi’nde 27 Eylül 2015’te jandarma karakoluna yönelik saldırıda 4 vatandaşın yaralanmasının bardağı taşıran son damla olduğunu belirten Kuluncak Köyü Muhtarı Birol Kara, “Biz 2009’dan beri bölgemize sızmaya çalışan terör örgütlerine karşı gönüllü mücadele etmek için başvuru yaptık ama olumlu cevap verilmedi. Geçen eylül ayındaki saldırıdan sonra il genelinde alınan kararla gönüllü köy koruculuğu hayata geçti” diye konuştu. Gönüllü köy koruculuğunun Güce’de başlatıldığını ifade eden Güce Belediye Başkanı Aytekin Geçgel ise “Bu yörenin insanı vatanına, bayrağına, toprağına sadıktır ve 7 yıldır gönüllü korucu olmak için mücadele ediyor. Biz de onlara destek verdik. Teröristlerin Karadeniz’e sızma girişimi halkımızı daha hırslandırdı. 3 bin nüfusluk ilçeden 150 kişi gönüllü korucu olmak istedi. 25 kişi seçildi” dedi.

"GÖNÜLLÜLER ÜLKENİN 'KIYI BAŞI'DIR"
Güvenlik analisti Abdullah Ağar, ‘gönüllü koruculuk sistemi’ni şöyle değerlendirdi: “Gönüllü koruculuk ülkenin bekası için çok önemli bir gelişmedir. Gönüllülerin olduğu bölgelere teröristlerin sızma ve organize olma şansı çok azdır. Çünkü bu insanlar devletini, bayrağını gönülden korumanın mücadelesini yapan, paranın, pulun hesabını yapmayan vatansever insanlardır. Bu nedenle gönüllüler ülkenin ‘kıyı başı’dır. PKK’nın 12 Mart’ta silahlı ve silahsız eylemler için radikal sol örgütlerle eylem planı deşifre edildi. Bunun için Karadeniz’de çalışmalar yapılıyor. Bölücüler bölge halkının hassasiyetlerini de araştırıyor. Bunları kaşıma yoluna giderek devlet ile halkı karşı karşıya getirme çabası içerisindeler. Güneydoğu’da da halk askerin yanında olunca PKK oradan tasfiye ediliyor, barınamıyor.”

NASIL ALINIYOR?
Gönüllü köy korucuları, 442 sayılı Köy Kanunu’nun 74. maddesine göre alınıyor. Madde, “Köy muhtarı ve ihtiyar meclisi mahsul zamanlarında çapulcular ve eşkıya türemişse yağmadan köy halkını korumak için köylünün eli silah tutanlarından lüzumu kadarını gönüllü korucu ayırarak isimlerini bir kâğıda yazıp kaymakama götürür. Kaymakamın müsaadesi olursa bu gönüllü korucular asıl korucularla yağmacılara ve eşkıyaya karşı köy ve köylüyü korurlar.”

‘750 KORUCU VAR’
Giresun Valiliği’nce yapılan açıklamada, şöyle denilmişti: “Terör örgütü mensupları ile mücadele maksadıyla il ve ilçelerde 750 köy korucusu göreve başladı. Köy korucuları, Karadeniz insanının vatanseverlik duygusu ve silaha karşı olan ilgilerinden dolayı iç güvenlik, muharebe, köy savunma ve atış eğitimlerinin her safhasında başarı göstererek nisan ayı itibarıyla terör örgütü mensuplarına karşı Giresun İl Jandarma Komutanlığı tarafından icra edilen operasyonlara aktif olarak katılmakta. Korucuların bölgenin arazi yapısına hâkim olması, nişancılık yetenekleri kolluk kuvvetlerinin gücüne güç katmaktadır.”

KARADENİZ’DEKİ TERÖR SALDIRILARI
27 Haziran 2012: Trabzon’un Düzköy İlçesi’nde jandarma karakolunun yanındaki çöp konteynerine konulan uzaktan kumandalı bombanın patlatılmasıyla 3 asker yaralandı.
2 Ağustos 2015: Gümüşhane’nin Kürtün İlçesi Üçtaş Köyü kırsalında güvenlik güçleriyle PKK’lılar arasında çatışma çıktı.

27 Eylül 2015: Giresun’un Güce İlçesi’nde jandarma karakoluna uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Karakolun yanındaki düğün salonunda 4 sivil yaralandı.

1 Mayıs 2016: Gümüşhane Kürtün’de Yaşmaklı Barajı’na bombalı düzenek kurmak isterken fark edilen teröristlerin açtığı ateşle, görevli teknisyen Adil Bülbül hayatını kaybetti.
6 Mayıs 2016: Giresun Çaldağ’da teröristlerin saldırısında, Astsubay Kıdemli Başçavuş Zafer Çalışkan şehit edildi.

Münevver Karabulut cinayetinde flaş gelişme! 700 bin dolar ne oldu?

2009 yılında hunharca öldürülen Münevver Karabulut cinayeti sonrasında villada bulunan 700 bin dolar sır olunca devreye jandarma kriminal girdi.

Münevver Karabulut'u İstanbul Bahçeşehir'deki villada hunharca katleden Cem Garipoğlu'nun cinayet gecesi tutanaklara geçmeyen ve sır olan 700 bin doları incelemeye alındı. Villanın güvenlik kameralarının olay tarihinde kayıt yaptığı ancak bunların 7 Mart 2009 tarihinde silindiği, görüntülerin DVD'ye aktarılmaya çalışıldığı, bir kısmının çöpe atıldığı iddiasıyla 6 polise 7'şer yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

'Kamera bozuk' tutanağı
İddianamede polis memurlarının villaya ait kamera kayıtlarını yeterince incelemedikleri, polis memurları Sami Avcı ve Gökmen Karadağ tarafından kameraların çalışmadığına dair tutanak tutulduğu anlatıldı.

GÖRÜNTÜLER SİLİNDİ Mİ?
6 yıl önce açılan dava devam ederken mahkemenin istediği rapora TÜBİTAK 1 yıl sonra yanıt verildi: Kritik projelerimizin yoğunluğu sebebiyle bu inceleme için ayırabilecek personelimiz yoktur. Mahkeme şimdi dosyayı Jandarma Kriminal Laboratuvar'ına gönderdi. Delillerin nasıl bir yöntemle silindiği, teknik sürecini nasıl yapıldığı bu incelemenin ardından açıklığa kavuşacak. akşam