11 Aralık 2016 Pazar

Devlet Bahçeli'den teröre sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; 'Türkiye'nin milli beka ve barışını tasfiye etme cüretini gösterenlere karşı 79 milyon Türk vatandaşı tek yumruk ve tek ses hareket ederek hainlere göz açtırmayacaktır.' dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Beşiktaş'ta dün meydana gelen terör saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti her türlü iğrenç ve namert operasyonu göğüsleyip ezecek güç ve kudrettedir. PKK, FETÖ, IŞİD, PYD-YPG ve DHKP-C milli vakar ve namus karşısında yerle yeksan olacaktır. Bunun başka bir alternatif ve yolu kalmamıştır" dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Beşiktaş'taki bombalı terör saldırılarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Türkiye'yi teslim alarak yıkmak isteyenlerin eylemlerine bir yenisini daha eklediğini belirten Bahçeli, "İnsan kanından beslenen, en küçük acıma duygusuna, vicdan kırıntısına sahip olmayan şerefsiz terör cellatları dün gece İstanbulu kana bulanmıştır. Mevlid Kandili'ni idrak ettiğimiz bugün de milletimiz infial içindedir. Hainler bir kez daha sahneye çıkmışlar ve Türkiye'yi yasa boğmuşlardır. İstanbul Beşiktaş Vadafone Arena yakınında ve Maçka Parkı'nda düzenlenen terör saldırılarında canlarımız gitmiş, evlatlarımız şehit edilmiş, milli yürekler kasıp kavrulmuştur. Beşiktaş-Bursaspor futbol müsabakasının hemen akabinde, Çevik Kuvvet polislerimizin toplanma yerinde bomba yüklü araç patlatılmış, çok kısa süre sonra da Maçka Parkı'nda canlı bomba saldırısı gerçekleştirilmiştir. Türkiye'yi teslim alarak yıkmak, yok etmek isteyen katiller ve destekçileri hunhar ve hayâsız eylemlerine bir yenisini daha eklemişlerdir. Sonuç itibariyle 27'si polisimiz olmak üzere 29 kardeşimiz şehit düşmüş, 166 kardeşimiz de yaralanmıştır" açıklamasında bulundu.

"Milletimiz dökülen kanların yerde bırakılmamasını istemektedir"

Terörizm amacına asla ulaşamayacağını vurgulayan Bahçeli, "Bu korkunç ve kahredici terör saldırısına karşı milletimiz bir ve beraberdir. Ve sorumluların bulunup cezalandırılmasını, dökülen kanların yerde bırakılmamasını istemektedir. Unutulmamalıdır ki, terörizm amacına asla ulaşamayacak, Türkiye'nin çözülmesini, bölünmesini, dağılmasını planlayan iç ve dış odaklar mahv ve imha edileceklerdir. Bundan kaçış ve kurtuluş yoktur. Terör bir insanlık suçudur. Fail ve tarafları ise insan canına kast eden, huzur ve barışa karşı gelen zulmün ve zilletin alçak taşeronlarıdır. Ülkemizin sosyal ve siyasal uzlaşma kulvarına girmeye başladığı şu günlerde karanlık ellerin, kaos ve kriz tetikçilerinin anında devreye girmesi tesadüfi görülmemelidir. Ancak Türk milleti meşum ve melun oyunları bozmaya muktedirdir" dedi.

"79 milyon Türk vatandaşı hainlere göz açtırmayacak"

MHP lideri Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Türkiye Cumhuriyeti her türlü iğrenç ve namert operasyonu göğüsleyip ezecek güç ve kudrettedir. PKK, FETÖ, IŞİD, PYD-YPG ve DHKP-C milli vakar ve namus karşısında yerle yeksan olacaktır. Bunun başka bir alternatif ve yolu kalmamıştır. Türkiye'nin milli beka ve barışını tasfiye etme cüretini gösterenlere karşı 79 milyon Türk vatandaşı tek yumruk ve tek ses hareket ederek hainlere göz açtırmayacaktır. Milli birlik ve dayanışma bağlarını daha da sağlamlaştırarak bugünleri aşmak, bu zulmeti yenmek zorunda olduğumuz iyi bilinmelidir. Türkiye terörizme karşı teyakkuzda olduğundan dolayı Milliyetçi Hareket Partisi sorumlu, ahlaklı, ilkeli ve milli duruşunu sonuna kadar koruyarak devletinin ve milletinin yanında fedakârca mücadele edecektir. İstanbul Beşiktaş'ta iki ayrı şekilde meydana gelen terör saldırısından duyduğum derin üzüntüyü bildiriyor, terörizmi şiddetle lanetliyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum. Şu anda tedavi altında bulunan kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Bu mübarek Mevlid Kandili'nde Allah'tan niyazım, Türk ve Türkiye düşmanlarını kahretmesi, fitnenin müdavim ve mimarlarına fırsat vermemesidir" ntvmsnc

Şehitler uğurlanıyor

30 şehit veren İstanbul Emniyet'inde şu an 5 kahraman emniyet mensubu için tören düzenleniyor. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım da katılıyor.


Türkiye dün tarihinin en kanlı saldırılarından birisini daha yaşadı. İstanbul’da Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından stad önünde meydana gelen çifte bombalı saldırıda 30’u polis 38 kişi şehit oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hain saldırıda 155 kişinin de yaralandığını söyledi. Olayla ilgili 13 şüpheli gözaltına alındığını belirten Soylu saldırıyı düzenleyen örgüt için ise PKK'yı işaret etti.

TÖREN DÜZENLENİYOR

30 şehit veren İstanbul Emniyet’inde bugün tören düzenleniyor.
Şehit olanlardan 5 emniyet mensubu için düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile bazı bakanların yanı sıra çok sayıda emniyet mensubu katılıyor.


Şehit olanlardan kimlikleri açıklananlar şöyle;

Polis memuru Yasin İke

Polis memuru Adem Serin

Polis memuru Adem Oğuz – Adana

Polis memuru İlker Uylaş

Polis memuru Hasan Bilgin

Polis memuru Okay Doğan

Polis memuru Ali Aksoy

Polis memuru Mehmet Zengin

3. Sınıf Emniyet Müdürü Vefa Karakurdu

Emniyet Amiri Kadir Yıldırım

Sivil – Tunç Uncu (Beşiktaş kulüp çalışanı)

Ölümün eşiğinden çekip çıkardılar

Sekiz yaşındaki Ryan Morse, ailesi tarafından evlatlık alınmadan önce ölümle burun burunaydı. Morse ailesi ise küçük Ryan'ı hayata döndürdü...




Bulgaristan'da yetimhanede yaşıyordu


Bulgaristan'da yetim evinde yaşayan Ryan Morse, skolyoz, beyin felci, kısa bacaklar ve cücelik hastalığı ile doğdu.

7 yaşında 3.6 kilo

Ryan Morse, David ve Priscilla çifti tarafından evlat edinildiği zaman ise, yedi yaşında olmasına rağmen sadece 3,6 kiloydu.


Her şey 2014 yılında başladı

Her şey dört çocuklu Priscilla Morse'un 2014 yılında, Facebook'taki evlat edinme sayfasında Ryan'ın fotoğrafını görmesiyle başladı.


Evlat edinme isteğini belirten aile, Ryan Morse için bir umut ışığı haline geldi. Gerekli işlemlerin ardından Ryan, 2015'in ekim ayında Morse ailesine gönderildi.


Morse ailesinin Dylan ve Jack adında iki oğulları ve 2012 yılında Rusya'dan evlat edindikleri, Down sendromlu Mckenzi adında bir kızları bulunuyordu.



İskelet gibi gözüküyordu

Priscilla Morse, Ryan ile ilk karşılaşmalarının oldukça korkutucu olduğunu belirtirken, onun iskelet gibi gözüktüğünü ve aklına gelen ilk düşüncenin Ryan'ın asla kurtulamayacağı gerçeği olduğunu söylüyor.



İki ay hastanede kaldı

Evlat edinildikten sonra Ryan, iki ay boyunca hastanede kaldı. Doktorlar ise onun uzun süre yaşayamayacağını düşünüyordu.


Büyük değişim gösterdi

Ryan ve ailesi birbirlerinden güç alarak, bu zorlu süreci kimsenin tahmin etmediği şekilde yürütmeye başladılar. Kısa süre içinde Ryan, büyük gelişim göstererek herkesi şaşkına uğrattı. Kilo almaya başlayan Ryan, kısa sürede sağlıklı saçlara ve sağlıklı ten rengine sahip oldu.


10 kiloya çıktı

Şimdilerde sekiz yaşında olan Ryan, 10 kiloya ulaştı ve yavaş yavaş konuşmaya başladı. Ryan'ın bu gelişimini mucize olarak değerlendiren doktorlar, aynı zamanda daha ne kadar gelişebileceğini, tedavinin ne kadar süreceğini ve tam olarak konuşup konuşamayacağını net olarak bilemiyor.


Doktorların yaşayamaz gözüyle baktıkları Ryan Morse, gün geçtikçe daha da sağlıklı hale geliyor.

Ancak Morse ailesi, Ryan'ın daha fazla gelişebileceği konusunda hem fikir. Oldukça da sabırlılar...


Priscilla Morse'un ise özel ihtiyaçları olan çocukları evlat edinmek istemesinin altında bir sebep yatıyor. Henüz küçük bir kız çocuğu iken, hasta olan dokuz yaşındaki abisini kaybetmesi onun için ve ailesi için büyük bir travmaya neden olmuş.


Ailesinin abisini büyük bir sevgiyle büyüttüğünü söyleyen Priscilla Morse, herkesin bir aileye sahip olmayı hakettiğini söylüyor. Aynı zamanda içindeki sevgiyi, Ryan ve Mckenzie gibi özel ihtiyaçları olan çocuklara vermeyi sürdüreceğini söylüyor...


Ryan'ın bu büyük değişimi, sadece Morse ailesini değil dünyanın çeşitli yerlerindeki birçok insanı etkiledi. Sosyal medyada Priscilla Morse'un paylaşımlar yaptığı sayfası, çok sayıda beğeni aldı.


Ryan Morse, ailesinin verdiği sevgiyle ve gösterdiği sabırla iyileşmeye, mutlu olmaya devam edeceğe benziyor...  (Kaynak:cnntürk.com.tr)

Bitkilerin de öğrenebildiği kanıtlandı

Avustralya'da yapılan bir araştırmada bitkilerin de öğrenebildiğini ortaya koydu.



Sonuçları "Nature Scientific Reports"da yayımlanan çalışmada, Batı Avustralya Üniversitesinden biyoloji profesörü Monica Gagliano ve ekibi, bitkilerin de Pavlov'un köpekleri gibi koşullu öğrendiğini belirledi.

Deneyde bitkilere ödül olarak ışık, koşullu uyarıcı olarak da vantilatör vasıtasıyla hava verildi. Deneyde vantilatörden esen hava ile ışığın da geleceğine koşullandırılan bitkilerin ışık olmasa dahi, havanın estiği yöne doğru büyüdüğü gözlemlendi.

Bu durum, Pavlov'un köpeklere uyguladığı deney sonucunda, köpeklerin doğal uyaranlar dışında zil gibi uyaranlara da tepki vererek salgı salgılamalarına benzetildi.

Gagliano, deneye ilişkin "Sonuç oldukça şaşırtıcı. Beyne ya da sinir sistemine sahip olmayan bir canlının böyle davranması normalde beklenmez." açıklamasında bulundu.

Araştırma, bitkilerin ışığın da geleceğini tahmin ederek havaya tepki vermeleri nedeniyle düşünülenden çok daha karmaşık canlılar olduğunu göstermiş oldu.

Gagliano, daha önce küstüm çiçeği üzerinde yaptığı bir deneyde, bitkilerin de hafızası olduğunu ve "hatırlayabildiğini" ortaya koymuştu.

Sinop onu arıyordu, terör saldırısında hayatını kaybetti

İstanbul Beşiktaş’ta Vodafone Arena Stadı yakınında gerçekleştirilen bombalı saldırıda, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Sinoplu 21 yaşındaki Berkay Akbaş da hayatını kaybetti.


Patlamanın ardından Berkay'ın arkadaşları ve ailesi Twitter'da Berkay'dan haber alınamadığını belirterek yardım istemişti. Akbaş’ın arkadaşlarıyla birlikte hafta sonunda gezmek için İstanbul’a gittiği kaydedildi.

Arkadaşlarıyla gelmişti

CHP Sinop merkez ilçe eski başkanı inşaat mühendisi Salim Akbaş ile Zeynep Akbaş çiftinin çocukları Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi Berkay Akbaş, hafta sonu gezmek için arkadaşlarıyla birlikte Ankara’dan İstanbul’a gitti.

Hastanede hayatını kaybetti

Dün gece arkadaşlarıyla birlikte içinde bulunduğu otomobilin Vodafone Arena Stadı’nın önünden geçişi sırasında, stat yakınındaki çevik kuvvet ekiplerine yönelik bombalı saldırı yapıldı. Otomobilde vücuduna parça isabet eden Akbaş, ağır yaralandı. Akbaş, ambulansla kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

Acı haberi alan Akbaş’ın Sinop’ta yaşayan ailesi gözyaşlarına boğuldu. Acılı anne ve baba, oğullarının cenazesini teslim almak için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gitti. DHA

Bir gün yas ilan edildi

İstanbul'daki terör saldırısı nedeniyle bir gün süreyle milli yas ilan edildi. Ülkede bütün bayraklar yarıya çekilecek.


İstanbul, Beşiktaş Vodafone Arena yakınında düzenlenen saldırılar nedeniyle ülkede bir günlük ulusal yas ilan edildi. Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla bakanlıklara iletilmek üzere gönderilen yazıda, terör saldırıları nedeniyle ülkede 1 gün süreyle milli yasilan edilmesi ve bütün bayrakların yarıya çekilmesi talimatı verildi.TC Başbakanlık Koordinasyon Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, sözkonusu yazıda şu ifadelere yer verildi:"10 Aralık 2016 tarihinde İstanbul'da meydana gelen menfur terör saldırısı sonucunda, hayatını kaybedenlerin acı kaybından dolayı 1 gün süreyle milli yas ilan edilmesi ve bütün bayrakların yarıya çekilmesi uygun görülmüştür."

İstanbul'da iki bombalı saldırı: 38 şehit, 155 yaralı

İstanbul Beşiktaş'ta Vodafone Arena yakınında ve Maçka Parkı'nda iki ayrı patlama meydana geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı açıklamada, "Dün akşamki saldırıda şehadete erişmiş vatan evlatlarımız 38 bunların 30'u polis memuru ve emniyet görevlisi 7'si sivil vatandaş 1'inin kimliği tespit edilemedi" dedi. Soylu, saldırıyla ilgili 13 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. İstanbul Valiliği, 19'u yoğun bakımda 155 yaralı olduğunu açıkladı. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Araçtan yola çıkarak hareket ettiğimiz zaman oklar PKK'yı gösteriyor" açıklaması yaptı. Patlama sesi, Taksim'den Üsküdar'a İstanbul'un birçok yerinden duyuldu.


İstanbul Beşiktaş'ta Vodafone Arena yakınında iki patlama meydana geldi. Vodafone Arena yakınında ve Maçka Parkı'nda iki patlama oldu.

İki patlamada 30'u polis 7'si sivil, 1'i kimliği tespit edilememiş 38 kişi şehit oldu.

Saldırılar nedeniyle yaralananların sayısı ise 155 olarak açıklandı.

İlk patlamanın Vodafone Arena yakınındaki Süzer Plaza ile yan yana olan, daha önce 'Beleştepe' denilen yerde çevik kuvvet otobüsüne yönelik bombalı araçla düzenlendiği belirtiliyor. İkinci patlamanın Maçka Parkı'nda canlı bomba olduğu değerlendiriliyor.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, saldırıya ilişkin ortak basın açıklamasında bulundu.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Beşiktaş'taki terör saldırısıyla ilgili konuştu.
CNN Türk'ün sorularını yanıtlayan Kurtulmuş şunları söyledi: "Araçtan yola çıkarak hareket ettiğimiz zaman oklar PKK'yı gösteriyor. Netleştiği taktirde bunlar zaten kamuoyuyla paylaşılacaktır. Nihayetinde belli ki çalışılmış bir senaryo, belli ki üzerinde planlanmış bir senaryo ama bu netleştiği zaman resmi olarak da açıklaması yapılacak."


45 SANİYE ARAYLA İKİ SALDIRI

Açıklamaya ilk olarak başlayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Maalesef dün 22.29 sıralarında Beşiktaş Vodafone Arena Stadı'nın çıkışında elim bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Beşiktaş-Bursaspor arasındaki müsabakanın hemen bitiminde Beşiktaş taraftarı ve ardından Bursaspor taraftarı stadı terk ettikten sonra stattaki asayişi sağlamakla görevli olan çevik kuvvet polislerine doğrudan doğruya hedef alarak yapılan bombalı saldırı oldu. Bombalı saldırı sırasında önce Beleştepe olarak isimlendirilen yerde oradan geçmekten olan seyir halindeki bir araç patlatıldı ve 45 saniye sonra da Maçka Parkı'nda yine polislerin bulunduğu bölgede bir kişi durduruldu ve o kişinin de kendini patlatması sonucu 2 bombalı saldırıyla çok hain, çok alçak terör saldırısıyla Türkiye olarak karşı karşıya kalmış olduk. Terör örgütlerinin, bu terör saldırısından sonra yapmaya niyet ettikleri en önemli şeylerden birisi halkın moralini kırmaktır, bozmaktır.


En az terör saldırısı kadar önem verdikleri hususlardan birisi budur. Allah rızası için lütfen halkın moralini bozacak en ufak bir yayın yapılmasın ve bu anlamda da özellikle sosyal medya üzerinden yapılan birtakım yanlış yayınlara da itibar edilmesin, milletimize de bu ricada bulunuyorum. Çünkü çakallar puslu havaları sever. Kimseyi sevindirmeyelim. Türkiye düşmanlarını, bu milletimizin düşmanlarını sevindirmeyelim. Hep beraber hem yasımızı tutalım hem teröre karşı mücadelemizi sürdürelim hem de yolumuza devam edelim.

Bütün medya kuruluşlarımıza ve bütün milletimize çağrımız şudur; resmi olarak yapılan açıklamaların dışında hiçbir açıklamaya itibar edilmesin. Özellikle sorumsuz bir şekilde sosyal medya kullanılarak, sosyal medya üzerinden yapılan birtakım tezviratın milletimizin moralini bozmak, teröre karşı mücadeledeki azmini kırmaktan başka bir anlamı yoktur" ifadelerini kullandı.


SÜLEYMAN SOYLU: 38 ŞEHİDİMİZ VAR

Kurtulmuş'un ardından konuşan İçişleri Bakanı Soylu yaptığı açıklamada, "Beşiktaş- Bursaspor maçının hemen akabinde Bursaspor taraftarı tahliye olduktan sonra çevik kuvvet ekiplerimizin toplanma yerinde, saat 22.29'da el düzenekli olduğunu değerlendirdiğimiz bomba yüklü bir araç, el düzenek vasıtasıyla patlatılıyor ve olay yerinde şehitlerimiz ve yaralılarımız oluyor. Aynı dakikalarda 45 saniye sonra Maçka Parkı'nda yine bağlantılı olduğunu düşündüğümüz bir başka canlı bomba polisler tarafından fark ediliyor. Etrafı tertibat alınıyor, araç patlatıldıktan hemen sonra o da kendisini tertibat alan polislerin hemen ortasında patlatıyor. Burada içimizin yandığını ifade etmek istiyorum" dedi. Süleyman Soylu daha sonra yaptığı açıklamada şehit sayısını 38 olarak açıkladı. İşçişleri Bakanı Soylu, "Dün akşamki saldırıda şehadete erişmiş vatan evlatlarımız 38 bunların 30'u polis memuru ve emniyet görevlisi 7'si sivil vatandaş 1'inin kimliği tespit edilemedi. Hastanelerde 136 müşahede altında vatandaşımız var. 14'ü yoğun bakımda, 5'i ameliyatta ve 155 toplam hastanelerde şu anda tedavi gören, bu olayla karşı karşıya kalmış, sağlıkları için dua ettiğimiz vatandaşlarımız var. Arkadaşlarımızın yaptığı değerlendirmeler çerçevesinde fail olarak PKK'yı işaret ediyor. Olayın nasıl planlandığı, ne zaman planlandığı konusunda ve nasıl yürütüldüğü konusundaki çerçeve, arkadaşlarımızda var ancak hem soruşturmanın yürütülmesi hem de operasyonun devamı açısından, bu konuda çok fazla değerlendirmede bulunmayacağız." şeklinde konuştu.

İstanbul Valiliği yaptığı son açıklamada 19'u yoğun bakımda 155 yaralı olduğunu açıkladı.


"13 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI"

İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul'daki terör saldırısına ilişkin, patlayan aracın tespitinden yola çıkılarak şu anda yapılan operasyon çerçevesinde 13 kişinin gözaltına alındığını söyledi.

Soylu, "Bu leş sürüsüne diyeceğim o ki tamamen temizleyene kadar ve bitirene kadar sözümüz onlara o dur ki bu mücadelemiz acımasızca devam edecektir. Kimsenin mazeretine bakmayacağımızı, bu akşam hastanelerde ziyaret ettiğimiz, yüz yüze geldiğimiz ve ahitleştiğimiz arkadaşlarımızın hepimize, bütün bakan arkadaşlarımıza, Sayın Başbakan Yardımcımızın başkanlığında, belki lafzen değil ama kalben verdiğimiz sözdür. Bu memleket çok badirelerden geçti, milletimizin sabrıyla, vakarıyla ve asaletiyle bunları da geçireceğimize inanıyoruz. Tekrar başımız sağolsun ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz" diye konuştu.

Soylu'nun ardından söz alan Sağlık Bakanı Akdağ ise "Hastanelerimizde kayıtlı hasta sayısı 166, bunlardan 20'si evlerine gönderilebilmiştir. Şu anda halihazırda ameliyat halinde olan 17 kardeşimiz var. 6 kardeşimiz de yoğun bakımda, yoğun bakımda olan kardeşlerimizin 3'ünün durumu oldukça ciddi" şeklinde konuştu.

BAKANLAR OLAY YERİNDE İNCELEMELERDE BULUNDU

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, bombalı saldırının meydana geldiği yerde inceleme yaptı.

Burada incelemelerde bulunan Kurtulmuş ve beraberindeki bakanlar, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'dan bilgi aldı.

Sağlık Bakanlığı, İstanbul'daki patlama sonrasında hastanelerde kan ihtiyacının bulunmadığını duyurdu.

BEŞİKTAŞ KULÜBÜ'NDEN AÇIKLAMA

Beşiktaş Kulübü'nün internet sitesinde yer alan açıklamada, saldırıda, Vodafone Arena'dan Sorumlu Özel Güvenlik Şube Emniyet Müdürü ve Kongre Üyeleri Vefa Karakurdu ile Kartal Yuvası mağazası çalışanlarından 29 yaşındaki Tunç Uncu'nun şehit olmasından derin üzüntü duyulduğu belirtildi.

Açıklamada, "Hain saldırıda kaybettiğimiz tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına, sevenlerine ve camiamıza başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar dileriz." ifadelerine yer verildi.

6 CUMHURİYET SAVCISI GÖREVLENDİRİLDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Beşiktaş Vodafone Arena Stadı yakınında düzenlenen bombalı araçla saldırıya ilişkin 1 başsavcı vekili ile 5 cumhuriyet savcısı görevlendirdi.

Beşiktaş Vodafone Arena yakınında gerçekleşen bombalı saldırıya ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlardan Sorumu Başsavcı Vekili İsmail Uçar ve aynı büroda görevli 5 cumhuriyet savcısı görevlendirildi.

Savcıların olay yerine giderek incelemelerde bulunduğu öğrenilirken, saldırıya yönelik soruşturmanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütüleceği belirtildi.


CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN PATLAMAYLA İLGİLİ BİLGİ ALDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş'ta Vodafone Arena Stadyumu yakınındaki bombalı saldırıyla ilgili yetkililerden bilgi aldı.

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, bir dizi telefon görüşmesi yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan gelişmeleri takip ediyor.

Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile ayrı ayrı telefonla görüşerek saldırı hakkında bilgi aldı.

İstanbul'da Tarabya'daki ikametgahında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gelişmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile birlikte takip ettiği öğrenildi.

Başbakan Binali Yıldırım da, Beşiktaş'taki patlamalara ilişkin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Valisi Vasip Şahin'den bilgi aldı.

Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Yıldırım, İçişleri Bakanı Soylu ve İstanbul Valisi Şahin ile görüştü.

Başbakan Yıldırım, Soylu ve Şahin'den patlamalara ilişkin bilgi aldı.


ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA: SALDIRIYI KINIYORUZ

ABD Büyükelçiliği, İstanbul'da meydana gelen bombalı saldırı sonrası yaptığı açıklamada "Saldırıyı kınıyoruz, terörle mücadelede Türkiye'nin yanındayız. Kalplerimiz ve dualarımız İstanbul'daki insanlarla" ifadelerini kullandı.

GEÇİCİ YAYIN YASAĞI GETİRİLDİ

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Başbakanlık tarafından İstanbul Beşiktaş'ta Vodafone Arena yakınında meydana gelen patlamaya ilişkin geçici yayın yasağı getirildiğini duyurdu.
Kuruldan yapılan yazılı açıklamada, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 7'nci maddesinde "Milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde veya kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının muhtemel olduğu durumlarda" geçici yayın yasağı getirilebileceğinin öngörüldüğü ifade edildi.

Açıklamada, patlamanın da anılan hüküm çerçevesinde olduğunun değerlendirildiği ve söz konusu olayla ilgili Başbakanlığın yazısı ile geçici yayın yasağı getirilmesinin uygun görüldüğü belirtilirken, yasağın içeriğine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:

"Yayın yasağı medya hizmet sağlayıcıları anılan patlamaya ilişkin olarak yapılacak yayınlarda 6112 sayılı Kanun'da ve diğer kanunlarda sayılan yayın ilkelerine uyulması, toplumda korku, panik ve kargaşa oluşturabilecek, terör örgütlerinin amaçlarına hizmet edebilecek yayınlardan kaçınılması ve bu çerçevede, yayın yasağı patlamaya ilişkin, patlama anı, patlama sonrası olay yeri, kamu görevlilerinin olay yerinde yürüttükleri çalışmalar, varsa patlama sonucu yaralanan veya hayatını kaybeden kişilere ait görüntü, görsel öğe ve benzeri unsurlara ve bunlarla ilgili abartılı anlatımlara, olayın aydınlatılması, şüphelilerin yakalanması ve irtibatlarının deşifre edilmesinin engellenmemesi için, resmi makamlarca yapılan açıklamalar dışında olaya iştirak etme şüphesi bulunan kişilere, bu kişilerin bulundukları yerlere, kullandıkları araçlar ve benzeri diğer hususlara, yayınlarda kesinlikle yer verilmemesini içermektedir." (ntvmsnc.com.tr)

10 Aralık 2016 Cumartesi

Uyuşturucu suçlarında cezalar artırıldı

Adalet Bakanlığınca, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) son üç yılda yapılan düzenlemelerle uyuşturucuyla mücadele kapsamında verilen cezalar yeniden düzenlendi.


Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, son üç yılda uyuşturucu suçlarında TCK'da yeni düzenlemelere gidilerek, suçla mücadelenin etkinleştirilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla hapis cezaları artırıldı.

Önceki yıl TCK'da yapılan yeni düzenlemeyle "10 yıldan 20 yıla" kadar hapis cezasına hükmedilen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal, ihraç ve ithal etmenin cezası, "20 yıldan 30 yıla" yükseltildi.

Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticaretine ilişkin "5 yıldan 15 yıla" kadar olan hapis cezası ise "10 yıldan 20 yıla" çıkartıldı. Söz konusu ticaret suçunun üç veya daha fazla kişi tarafından işlenmesi halinde cezanın yarı oranında, örgüt tarafından işlenmesi durumunda da bir kat artırılmasına hükmedildi.

Özendirme cezası '5 yılda 10 yıla' çıkartıldı

cnntürk'ün haberine göre; Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin çocuğa verilmesi veya satılması durumunda da 15 yıldan az olmayacak şekilde ceza uygulanacak.

Düzenlemelerle uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanılmasını kolaylaştıranlar ile özendirenler için öngörülen "2 yıldan 5 yıla" kadar hapis cezası, "5 yıldan 10 yıla" çıkartıldı.

Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullananlar için daha önce verilen "bir yıldan 2 yıla" kadar olan hapis cezası, "2 yıldan 5 yıla" şeklinde değiştirildi.

Geçen yıl TCK'nın 188'inci maddesinde yapılan değişiklikle sentetik uyuşturucu ve türevleri, ceza artırımı nedenleri arasında yer aldı. Öte yandan, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticaretinin okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi yerlerde yapılması durumunda da cezada artırıma gidilmesine hükmedildi.

İhbar yükümlülüğü kalktı

Bu yıl ise Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM'de kabul edilmesinin ardından TCK'nın 192'nci maddesinde uyuşturucu kullanan bağımlıları tedaviye teşvik etmek ve hasta ile hekim arasındaki güven ilişkisini korumak amacıyla düzenleme yapıldı.

Böylece, uyuşturucu bağımlılarının tedavi olmak üzere sağlık kuruluşlarına müracaat etmeleri halinde sağlık görevlilerinin kullanıcıları ihbar etme yükümlülükleri kaldırıldı.

Gizli soruşturmacı dönemi

Aynı kanun tasarısı kapsamında uyuşturucu ticareti ve sokak satıcılarıyla etkin mücadele kapsamında bireysel işlenen suçlarda da gizli soruşturmacı görevlendirilmesi amacıyla gizli soruşturmacıya ilişkin hükümleri içeren CMK'nın 139'uncu maddesinin 7'nci fıkrasında düzenleme yapıldı.

Örgütlü suçlara yönelik görevlendirilen gizli soruşturmacılar, bireysel uyuşturucu ticareti suçlarında sokağa çıkacak. Adli kolluk görevlilerinden, suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunması ve başka şekilde delil elde edilememesi halinde gizli soruşturmacılar görevlendirilebilecek.

Özellikle sokak satıcılarıyla mücadele edebilmek için gizli soruşturmacılar, bireysel olarak uyuşturucu ticareti yapanlarla alıcı gibi iletişime geçebilecek, çeşitli araştırmalarda bulunup, suça ilişkin delillerin toplanmasını sağlayacak.

9 Aralık 2016 Cuma

Bu kasabada bunama hastalarına barkod yapıştırıyorlar

Japonya'da bir kasabada demans (bunama) hastası yaşlıların kaybolduklarında kolayca bulunabilmeleri için, tırnaklarına kimlik bilgilerini içeren bir barkodlu çıkartma yapıştırılması yöntemi kullanılıyor.


BBC Türkçe'nin haberine göre, Tokyo yakınlarındaki Iruma kasabasında geliştirilen bu barkodlu çıkartmalar, kişinin adresi, bildirilecek bir telefon ve kimlik numarasını içeriyor.

Bu ay başlatılan barkod uygulaması ücretsiz olarak kullanıma sokuldu.

Iruma Sosyal Hizmetler Dairesi'nin verdiği bilgiye göre, uygulama demanslı yaşlıların kaybolmaları halinde ailelerine dönebilmeleri amacıyla başlatıldı.

Bu yöntem sayesinde bulunan hasta belediye binasına getirildiğinde tırnağındaki barkod taranarak bütün kimlik ve iletişim bilgilerine ulaşılıyor.

Aslında giysilere, ayakkabılara yapıştırılan barkodlu çıkartmalar da var ama hastalar bu giysileri kullanmadıklarında işlevsiz kalıyor. Tırnağa yapıştırılan barkod suya dayanıklı ve ortalama iki hafta dayanıyor, daha az görünür olması isteniyorsa ayak parmağı tırnaklarına da yapıştırılabiliyor.

Bu tür buluşların Japonya'da geliştirilmesi bir tesadüf değil. Yaşlı ortalaması yüksek olan ülkede nüfusun dörtte biri 65 yaşın üzerinde. Japonya nüfusunun doğum oranındaki düşüklük nedeniyle 2055 yılında bugünkü 127 milyondan 90 milyon seviyesine gerilemesi ve bunun içinde yaşlıların oranının yüzde 40'a yükselmesi bekleniyor.

Yeni kimlik kartı için başvurular 1 Ocak'ta

Nüfus cüzdanlarının yerini alacak çipli kimlik kartları dağıtımı pilot illerde başlamasının ardından Hatay Valiliği de yeni kimlik kartları için başvuruların 1 Ocak'ta başlayacağını açıkladı. Açıklamaya göre yeni kimlik kartı başvurusunda gerekenler fotoğraflı belge, biyometrik fotoğraf ve 15 TL kart ücreti.

Hatay Valiliği yeni kimlik kartları için başvuruların 1 Ocak 2017 tarihinde başlayacağını açıkladı. Başvuruların Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün internet sitesi ya da Alo 199 hattından alınacağı belirtildi.

Yeni kimlik kartı başvuruları için biyometrik fotoğraf ve 15 liralık kart ücreti gerektiği ifade edilen açıklamada şunlar yer aldı:

"Kimlik kartı başvurusu ülkemiz genelinde olduğu gibi ilimizde de 01/01/2017 tarihinden itibaren yurt içinde, Genel Müdürlük web portalı üzerinden ya da Çağrı Merkezi (Alo 199) aracılığıyla randevu alınarak veya randevusuz olarak nüfus müdürlüklerine, yurt dışında ise dış temsilciliklere yapılacaktır. Kimlik kartı başvurusu; nüfus cüzdanı, uluslararası aile cüzdanı, pasaport, sürücü belgesi, memur cüzdanı, avukat kimlik kartı, askeri kimlik kartı, basın kartı veya muhtarlıkça düzenlenmiş talep belgesi gibi kimlik belgesi yerine geçen fotoğraflı belge ve bir adet biyometrik fotoğrafla yapılır. Kimlik Kartlarının değişim işlemi esnasında vatandaşlardan 15 TL yeni kart ücreti talep edilecektir.  DHA

Rixos'tan Göcek'e yetişkinler oteli

Türkiye'de çocuksuz tatil yapmak isteyenler için tasarlanan ve sadece yetişkinleri ağırlayan otel sayısı artmaya başladı. Son olarak Rixos Premium Göcek Suites & Villas, yetişkinlere özel tatil anlayışını 'One Life' konseptiyle ile Göcek'te hayata geçiriyor.



Dünyaca ünlü koylarıyla tanınan Göcek'te 2014 yılında kapılarını açan Rixos Premium Göcek Suites & Villas, yepyeni 'One Life'" konseptiyle Mayıs 2017 tarihinden itibaren yetişkinlere hitap edecek.

16 yaş ve üzeri misafirlerini ultra her şey dahil konsepti ile ağırlamaya hazırlanan Rixos Premium Göcek Suites & Villas, sadece yetişkinler için olan konsepti kapsamında dinlenmek ve birlikte vakit geçirmek isteyen çiftler ve arkadaş grupları için alternatif bir tatil imkanı sunacak.

Bu özel konsepti ile otel, çocuksuz seyahat eden yetişkinlerin, sakinliğin ve sessizliğin tadını çıkarabilmelerini amaçlıyor.

Rixos Premium Göcek Suites & Villas Genel Müdürü Burç Özarutan, 2017 yılı itibarı ile geçilecek yetişkinlere özel 'One Life' konseptiyle ilgili olarak, "2014 yılı itibari ile Göcek'te başlayan yolculuğumuza 2017 baharı ile birlikte 'Yetişkin Oteli' olarak devam etme kararı aldık. Çıkış noktamız Göçek'in tatil ve dinlence anlamında vadetmiş olduğu dinginlik ve doğa ile bütünleşme konseptine paralel, 'Life Style' bir tatil anlayışı ortaya çıkarmaktır. Misafirlerimize, daha rafine ve kişisel zevklerine hitap edeceğimiz, güzel anılar ile buradan ayrılacakları bir tatil yaşatacağız." dedi.
Çocukları ile birlikte tatil yapmak isteyen aileler ise, otelden ayrı bir şekilde konumlandırılan villalarda rüya gibi bir tatil olanağı bulacak.

Avrupa'dan suçlama: Türkiye uluslararası hukuku ihlal ediyor

Avrupa Konseyi'nin anayasal konulardaki danışma organı olan Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu, Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana binlerce öğretmen, polis memuru, asker ve kamu görevlisinin tasfiye edilmesinin "uluslararası hukuku ve Türkiye'nin anayasasını ihlal ettiğini" yaptı.

Cuma günü Avrupa Konseyi'nde biraraya gelen Komisyon'un yaptığı açıklamada, "Hükümetin aldığı önlemler, Türk Anayasası ve uluslararası hukukun izin verdiklerinin çok daha ötesine geçti" ifadesi yer aldı.
Türkiye'nin de üye olduğu Komisyon, "Devlet aygıtlarının bu yollarla tasfiye edilmesi, güçlü bir keyfilik görünümü veriyor" açıklamasını yaptı.

Avrupa Yargı Kurulları Ağı'dan HSYK kararı

Bu arada Avrupa Yargı Kurulları Ağı (ENCJ), Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun gözlemci statüsünü askıya aldı. ENCJ bu kararı, 'HSYK'nın artık hükümetten bağımsız olmaması' gerekçesiyle aldığını belirtti.

Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak askıya alınması çağrısı yapan tavsiye niteliğindeki karar tasarısını geçen ay kabul etmişti. cnntürk

'65 yaş ve üstü otobüse bedava binemesin' kampanyası

Sosyal medya Change.org'da başlatılan bir imza kampanyasını konuşuyor. Bu güne kadar Giresunspor için stad yapılmasını sağlayan, yurtlardan ayrılma yaşını 20'ye yükselttiren, Phaselis Antik Kenti'ni kurtaran kampanyalara sahne olan Change.org'da bu kez herkesi şaşırtan bir imza kampanyası başlatıldı. 


Change.org'da başlatılan kampanya ses getirdi.

65 yaş üstüne bedava kart

Change.org'daki bilgilere göre ekşisözlük'teki bir entry'yle başlayan kampanyanın amacı '65 yaş üstü kişilere verilen ücretsiz toplu taşıma hakkının kaldırılması'. Nedeni ise 65 yaş üstü kişilerin bu haklarını suistimal ettikleri ve toplu taşıma araçlarında işe gidiş ve işten dönüş saatlerinde yoğunluk yarattıkları iddiası.

İsyan etti kampanya başladı

"Metinde 'Belediyelere ait toplu taşıma araçlarında uygulanan 65 yaş üstü kişilere verilen ücretsiz ulaşım hakkının kaldırılmasını ve yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz' deniliyor ve şöyle devam ediliyor:

Herhangi bir geliri olmayan öğrencilerden bile ücret alındığı sistemde 65 yaş üstü kişilerin bu hakkı suistimal ettiği ve pik saatlerde yoğunluk yarattığı bilinmektedir.Mevcut toplu ulaşım sistemi bu yükü kaldıramamakta, çalışan ve okuyan yani ücretli binen kesim vaktinde ulaşmak istediği yere varamamaktadır. Bakanlığın bu israfa bir an önce önlem almasını istiyoruz.."

Her şey ekşisözlük'te başladı

Kampanyanın başlamasına neden olan ekşisözlük'teki entry'de ise işine ve okula giden insanların, 65 yaş üstü bireyler yüzünden otobüste yer bulamadıklarından yakınılıyordu.

Entry'yi atan kişi 'Mamak'ta otururyorum ve çevremde bulunan yaşlı kişilerin peynir, ekmek ve zeytin almak için otobüsle Ulus'a gidip geldiğine şahit oluyorum' diyerek durumdan şikayet etmiş ve bu durumun israf olduğunu çalışanlara ve okuyanlara saygısızlık olduğunu belirterek 65 yaş üstü bireylere ücretsiz seyahat hakkının kaldırılması gerektiğini savunmuş, bu kişilere indirimli kart verilmesini önermişti.

İsyan büyüdü

Aynı zamanda 65 yaş üstü olan herkesin bu karttan yararlandığını anlatan entry sahibi '20 tane evi olana da bu kart veriliyor, zar zor geçinene de' diyerek bir noktaya daha dikkat çekmişti.
Cumhurbaşkanı'na gönderecekler

7 bin 500 imza desteğini hedefleyen kampanyaya şu ana kadar 5 bin 642 imza geldi. Kampanya sonucu toplanan imzalar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya teslim edilecek.

Kampanya sayfasında katılımcılar ilginç yorumlar ve önerilerde bulunuyor. 

Bir kısım bu bireylere saat kısıtlaması getirilmesini savunurken bir kısım da sadece belli meslek gruplarının emeklilerine bu hakkın verilmesi gerektiğini öne sürüyor.

İşte o yorumlardan bazıları: (İsim ve soyadların baş harfleri kullanılmıştır)

İşte yorumlar

Yetti artık yaşlıların beleşçiliği, yaşlılarda zaten para bol asıl öğrencilere ücretsiz olması gerek. Saçmalık.
A.G, Muğla

Öğrencilerden bile ücret alındığı sistemde 65 yaş üstü kişilerin bu hakkı suistimal ettiği ve pik saatlerde yoğunluk yarattığı bilinmektedir.Mevcut toplu ulaşım sistemi bu yükü kaldıramamakta, çalışan ve okuyan yani ücretli binen kesim vaktinde ulaşmak istediği yere varamamaktadır.
Bakanlığın bu israfa bir an önce önlem almasını istiyoruz.
C.C, İstanbul

İş çıkışı veya okul çıkış otobüse binmek bile imkansız hale geliyor. Otobüs içi nüfusun yaşlı oranı yüzde 80'i buluyor. indirimli kart uygulaması daha yerinde olur.
E.H, İstanbul

Böyle bir kampanya devam etmeli ise öğrenciler, işsizler ve asgari ücretle çalışanlar için de benzer düzenlemenin getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eğer yaşlı vatandaşlar için veriler bu hak uygulanmaya devam edecekse lütfen günün belirli saatlerini içerecek şekilde kapsamı daraltılmalıdır ya da otobüs seferleri sıklaştırılmalıdır. İşe-okula gidiş-dönüş saatlerinde aşırı yığılmaya sebep olmaktadır.
İ.Ü,Ankara

Manisa da otobüs sahibi olarak yazıyorum.devletin 65 yaş üstü bedava taşıma sözü üzerine,ben bedava yolcu taşıyorum..yakıt,şöför,amortisman ı ben veriyorum aylık 4000 kişiyi bedava taşımak zorunda değilim
A.Ö, Manisa

Duygu sömürlerine aldanmayın,babam dahil çevremde bir çok kişi bu durumdan faydalanmasına rağmen bu uygulama kaldırılsın, otobüslerde yer YOKKKK BİNEMİYORUZZZZZ......
V.İ, Ankara

Artık gençlerde sabır kalmadı, istem dışı saygı da kalmadı doğal olarak, bari indirimli olsun çünkü çok suistimal ediliyor artık buna bi çare bulunsun
Y.Y, Ankara

Kesinlikle doğru bir karar,yaşlı teyzeler amcalar otobüsün numarasına bile bakmadan biniyorlar migrosu görünce inip peynir alıp gerisi geriye dönüyorlar.Üstelik bunu sabahın 7.40 ında yapmaları çok güzel.
E.K. İzmir

İmzalıyorum çünkü gerçekten canımıza tak etti. Otobüste bazen tutunacak yer bile bulamıyoruz hatta bazen düşüyoruz resmen sağlık güvenliği diye bişey yok. Biz gençlere sürekli siz gençsiniz demekten başka yaptıkları hiçbir şey yok. Evet genciz ama herşeyden önce insanız. Bizde yoruluyoruz. Ben Hacettepe üniversitesinde okuyorum keçiören'de oturuyorum okula iki saat ayakta gidip geliyorum kitap yükleride cabası. Bize yer versinler diye gözümüzün içine bakana kadar birazda bizleri düşünseler. Kesinlikle ama kesinlikle bu konu hakkında birşeyler yapılsın artık yeter.
M.B, Ankara

cnntürk.com

8 Aralık 2016 Perşembe

Solomon Adaları'nda 7.7 büyüklüğünde deprem

Solomon Adaları yakınlarında 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Depremin ardından Solomon Adaları, Vanuatu, Papua Yeni Gine, Nauru, Yeni Caledonia ve Tuvaluand için gelecek üç saat içinde 'şiddetli' tsunami uyarısı yapıldı.


İzmir'de gönüllü öğretmenlik için köye giden 6 kadına cinsel saldırı

İzmir’in Karabağlar İlçesi’ne bağlı bir köyde kursa gidemeyen 35 öğrenciye gönüllü olarak ders veren 6 kadın öğretmen, misafir olarak kaldıkları konteyner evde tecavüze uğramaktan son anda kurtuldu. Kadınlar dava açtı. Emekli matematik öğretmeni F.Ö., ''İlk duruşmada hâkimin olayı basit bir laf atma olarak görmesi, ‘Sizin orada ne işiniz vardı?’ şeklinde yaklaşması bizi çok üzdü'' dedi.


Habertürk Gazetesi'nden Melis Apaydın İde'nin haberine göre saldırı, kadınların şikâyetçi olup dava açmalarıyla ortaya çıktı.

S.C. (39), İ.P. (26), B.D. (26), E.Ş. (40), F.Ö. (66) ve B.Ö. (26) adlı 6 gönüllü öğretmen, 2015 yılının eylül ayında Karabağlar’a bağlı bir köyde yaşayan çocukların eğitimlerine destek olmak için gönüllü olarak çalışmaya karar verdi. Haftanın belirli günlerinde köyün çocuklarıyla bir araya gelen 6 kadın öğretmen; matematik, Türkçe ve İngilizce dersleri vererek 35 çocuğun gelişimine katkıda bulundu.
Köyün kadınlarından T.D. (53), 14 Mayıs 2016’da gönüllü öğretmenleri akşam yemeği için evine davet etti. Akşam yemeğinin ardından öğrenci ve velilerle görüşen 6 öğretmen, saat 00.10’da geceyi geçirmek üzere T.D.’ye ait konteyner eve gitmek istedi. Bu sırada köy meydanında araç içinde alkol alan Y.I. (48), M.A. (36), M.B. (23) ve A.Ç. (18), kadınları ıslık çalıp laf atarak taciz etti.

Araçtakilerle herhangi bir diyaloğa girmeyen öğretmenler, ev sahibi T.D. ile birlikte konteyner eve gitti.

Kapıyı zorladılar

İddiaya göre saat 01.30’da A.Ç.’yi gözcü olarak dışarıda bırakarak konteyner eve giden Y.I., M.A. ve M.B., kapıyı yumruklamaya başladı. İçeride korku dolu anlar yaşayan 6 öğretmenle ev sahibi T. D., çığlık atarak yardım istedi. Kadınların kaçamaması için ayakkabılarını uçurumdan aşağıya atan, araçlarının lastiklerini indiren saldırganlar, kapıyı zorlayarak içeriye girmeye çalıştı. Zanlılar, ev sahibi T.D.’nin erkek kardeşi H.Y.’nin olay yerine gelmesiyle kaçarak uzaklaştı.

Olayın ardından büyük şok yaşayan öğretmenler, 4 saldırgandan şikâyetçi oldu. İlk etapta zanlıların 4’ü de suçlamaları kabul etmedi. Dışarıda gözcü olarak beklediğini ikinci ifadesinde itiraf eden A.Ç., arkadaşlarının kadınlara tecavüz etmek amacıyla konteyner eve gittiğini söyledi. İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, zanlılar “mala zarar verme ve cinsel taciz” suçundan toplam 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.

''Hakimin 'sizin orada ne işiniz vardı' demesi bizi çok üzdü''

Olayın üzerinden 7 ay geçmesine rağmen hâlâ psikolojik olarak toparlanamadıklarını söyleyen emekli matematik öğretmeni F.Ö., şunları dedi: “Davanın ilk duruşması 13 Ekim’deydi. İkinci duruşma hâkimin sağlık problemi nedeniyle şubata ertelendi. İlk duruşmada hâkimin olayı basit bir laf atma olarak görmesi, ‘Sizin orada ne işiniz vardı?’ şeklinde yaklaşması bizi çok üzdü. O kapıyı açabilselerdi, ev sahibimizin kardeşi o anda gelmeseydi çok daha kötü şeyler olabilirdi. Zanlılardan birinin burs vermek istediğimiz bir öğrencinin babası olması bizi çok sarstı. Çocuklarımız için yapacağımız çok şey vardı. Maalesef yapamadık.”

‘Köyümüzün yüz karaları’

Öğretmenlerin saldırıya maruz kalması, köylüleri çok üzdü. Tutuksuz olarak yargılanan zanlıların köyün erkekleri tarafından darp edildiğini söyleyen konteyner evin sahibi T.D., “Bunlar köyümüzün yüz karası. Çocuklarımıza eğitim vermek için gelen öğretmenlere yapılanları bu köy affetmez. Onları artık burada barındırmayız. Hâlâ aileleri köyde yaşıyor. Kendileri de gizlenerek evlerine gelip gidiyor. Bu kişilerin bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Öğretmenlerimize her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.