14 Kasım 2014 Cuma

Taner Yıldız: İistifamı sundum

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde kendisini istifaya davet eden muhalefet milletvekillerine yanıt vererek, “Soma kazasının ardından Bakanlar Kurulu’na istifamı sundum. Bir kez daha Başbakanımla paylaşacağım” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise ''Taner Yıldız'ın neler yapmış olduğunu bilen benim. Takdir yetkisi bize aittir'' ifadelerini kullandı.

Yıldız, bakanlığının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde, muhalefet partilerinin “onurlu ve vicdani şekilde istifa edin” çağrılarına yanıt verdi. Yıldız, “İstifayı değerlendirmediğimi zannetmeyin. Ben ilkeleriyle yaşamış bir insanım. Bunu Soma kazasından sonra Bakanlar Kurulu’na ilettim. Şimdi 13 muhalefet partisi milletvekilinin de tavsiyesini bir kez daha Başbakanımla paylaşacağım. Kolay olanın istifa etmek olduğunu beni tanıyanlar bilir. Makam ve paraya bir bakışım var” dedi.

MADEN KAPATILMIŞTI
Yıldız, Edirne’deki grizu patlamasına yönelik de bilgi vererek, firmanın denetlenip kapatıldığını ve buna rağmen bu olayın olduğunu söyledi. Yıldız, “Eksikler bulunup kapatılmış” dedi.

"SİZ MAL BULMUŞ MAĞRİBİ GİBİ KAZANIN ÜZERİNE ATLARKEN..."
Makamların geçici olduğunu dile getiren Yıldız, hakaretlere rağmen kimsenin konuşmasını kesmediğini ifade etti. Yaşanan maden kazalarına ilişkin, "Bir afet olmayan yerde kusur olduğunu" dile getirdiğini anımsatan Yıldız, kusur ister kamudan, ister özel sektör tarafından kaynaklanıyor olsun bunun ortaya çıkartılacağını vurguladı.

DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA 

Muhalefetin istifasını istediği Enerji Bakanı Taner Yıldız hakkında Başbakan Ahmet Davutoğlu da açıklamada bulundu.

Davutoğlu, şunları söyledi:
''Bakanların performansı, istifa edip etmeyecekleri muhalefetin işi değildir. Sayın Taner Yıldız'ın Enerji Bakanlığı döneminde neler yapmış olduğunu, şimdi başbakan, geçmişte kabine arkadaşı olarak bilen benim. Seçimlerde yenilgi ardına yenilgi yaşamaları sonrasında niye kendilerinin etik davranış sergilediklerini sorgulamak lazım. Türkiye’nin enerji politikaları konusunda son yıllarda ne kadar büyük bir hamle yapmış olduğunu bir çok uluslararası forumda Türkiye'nin enerjinin kilit oyuncusu olarak görüldüğünü Orada ihmali kimin vardır kimin yoktur, bunları bizzat Ermenek'e giderek alanda takip ettim. Hem Ankara'da yoğun brifingler aldım. Bunun dışında iş güvenliğiyle alakalı reform paketini açıkladık. Kimin orada ihmali olduğunu benden daha iyi takdir edecek kimse yok. Enerji Bakanımızın verdiği cevap, siyasi etik içinde verilen cevaptır. Atılacak adımlarla ilgili takdir yetkisi bize aittir.''

Kanun ve mevzuatın her şeyi çözemeyebileceğini işaret eden Yıldız, şöyle konuştu:
      
"Arkadaşlarımı topladım, 'Arkadaşlar kusura bakmayın, sizinle görev yaptık, eğer bu konuda ihmaliniz varsa soruşturmaya tabi tutulacağınızı lütfen kabul edin' dedim. Hiçbiri buna itiraz etmediler, 'Biz de aynen katılıyoruz' dediler. Bu madalyonun bir yüzü. Diğer yüzü de şu: Bir kimseyi suçluysa korumak ne kadar hataysa, suçsuzsa onu bir kısım insanların önüne yem olarak atmak da hatadır. Dürüst insanları korumadığımız müddetçe, bir kısım insanların itham ettiği yamuk insanlar daha çok ön plana çıkarlar. Dürüst çalışan arkadaşımı burada koruyup, kollayabilecek yüreğe sahibim. Bu açıdan kimsenin üstten laf etmesine gerek yok. Bütün tavsiyeleri sonuna kadar aldım. Siz mal bulmuş mağribi gibi bir kazanın üstüne atlarken kazanın aslını söylüyorum. Ben lafımı ortaya söylüyorum alması gerekenler alırlar. Nezaketini koruyan arkadaşlara aynı şekilde, korumayanlara da aynı şekilde cevabımı vereceğim. Ben ortaya söylüyorum alması gerekenler üzerine alsınlar. Ben bir bakan olarak değil, milletvekili olarak bu hakkımı kullanacağım. Bir milletvekili bakana karşı rahatlıkla bunu kullanabiliyorsa ben de bir milletvekili olarak o milletvekiline karşı bu hakkımı kullanıyorum."

"30 BİNİN ÜZERİNDE DENETLEME YAPTIK"
Eynez kömür sahası işletilmesiyle ilgili, "2 milyar dolarlık bir yolsuzluğa göz yumduğundan" bahsedildiğini ifade eden Yıldız, bu iddiaya ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunulması çağrısında bulundu. İhaleye ilişkin bilgi veren Yıldız, benzer iddialar karşısında yürütülen teftiş ve hukuki süreçler sonucunda suç unsuruna ulaşılmadığını söyledi. Yıldız, ayrıca bildiği tüm konularda tahkikat açtığını kaydetti.
      
Yıldız, bakanlığın yeterince denetim yapmadığı eleştirilerine karşılık, bakanlık tarafından son 5 yılda 30 bin 732 sahanın denetlendiğini ve bunların sonucunda 13 bin 808 sahanın faaliyetinin durdurulduğunu bildirdi. Soma'daki maden faciasından sonra 94 yeraltı ocağının üretiminin durdurulduğunu dile getiren Yıldız, şartları yerine getirenlerin faaliyetlerine devam ettiğini belirtti.
      
Kömür sahalarında son 5 yılda bin 346 denetim gerçekleştirildiği bilgisini veren Yıldız, 352 sahada faaliyetlerin durdurulduğunu söyledi. Yıldız, "Bütün bunlara rağmen denetim heyetleri hata, eksik, ihmal yapabilirler. Tek başına denetim yeterli değildir. Önemli, gerekli bir şarttır ama yeterli şart değildir" diye konuştu.
      
Yeraltı işletme yöntemiyle çalışan 206 kömür ocağının tamamının bakanlık tarafından denetlendiğini anlatan Yıldız, denetimler sonucunda 77 ocağın faaliyetinin durdurulduğunu kaydetti.
      
Yıldız, 2002'de bin 445 olan maden sahası denetim sayısının 2013'te 6 bin 898'e çıktığını vurguladı.

Cübbeli Ahmet'ten Philae yorumu: Manyak manyak işler

ESA tarafından bir kuyruklu yıldıza gönderilen Philae uzay aracının, 1 milyar Euro'luk yolculuğu konuşulurken, Cübbeli Ahmet'ten "Manyak manyak işler. Masrafa değmez" eleştirisi geldi.

ESA tarafından bir kuyruklu yıldıza gönderilen Philae uzay aracının, 1 milyar Euro'luk yolculuğu konuşuluyor. Türkiye 'de ise kamuoyunda Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün 'uzayla' ilgili ilginç yorumları sosyal medyada paylaşılıyor. 

Ahmet Mahmut Ünlü , o konuşmasında, "Hala birinci kat semanın aşağısında olan gezegenler ve yıldızlar hakkında; "Mars'ta su var mı?" "Et var mı-but var mı" manyak manyak işler.. Ben sana söyleyeyim, sen oraya çıkamadan dünya kopacak" diyor.

VERSİNLER BANA 100 BİN DOLAR SÖYLEYEYİM"
Ünlü devamında, uzay araştırmalarına boşuna masraf yapıldığını söyleyerek, “Versinler bana 100 bin dolar her şeyi söyleyeyim” şeklinde konuştu.

 

Teneffüste kalp krizi geçiren öğrenci öldü

Isparta’da teneffüste kalp krizi geçiren 7’nci sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Fatih Tunçbilek yaşamını yitirdi.

Olay, dün saat 15.00 sıralarında meydana geldi. Yahya Kemal Beyatlı Ortaokulu 7’nci sınıf öğrencisi Fatih Tunçbilek, ders sonrası teneffüse çıktığı okul bahçesinde bir anda rahatsızlanarak yere yığıldı. Öğretmen ve arkadaşlarının ilk müdahaleyi yaptığı Fatih Tunçbilek, olay yerine çağrılan ambulansla Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne götürüldü. Kalp krizi geçirdiği belirlenen Fatih Tunçbilek, müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

Fatih Tunçbilek’in cenazesi Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna götürüldü.

Önder Aytaç gözaltına alındı

Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen ve bir dönem Polis Akademisi’nde öğretim üyeliği de yapan gazeteci- yazar Önder Aytaç, dün Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındı. Aytaç, sabah çıkartıldığı adliyede serbest bırakıldı.

Aytaç hakkında, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin, “Devlet büyüklerini ve emniyet güçlerini aşağılamak ve tahkir” suçlamasıyla arama kararı bulunduğu ve bu karar doğrultusunda gözaltına alındığı bildirildi.

Önder Aytaç, sabah saatlerinde çıkartıldığı Bakırköy Adliyesi'nde serbest bırakıldı.

Aytaç, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde makan odası dinlenerek sızdırılan Suriye tapesi soruşturması kapsamında gözaltına alınmış ve sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı. Aytaç’ın bakanlıktaki güvenlik toplantısının dinlenmesinden daha önceden haberdar olduğu ileri sürülmüştü.  Hürriyet

Emine Ülker Tarhan yeni parti kuruyor

CHP'den istifa eden Emine Ülker Tarhan, yeni parti kuruyor. Tarhan, Anadolu Partisi'nin kuruluş dilekçesini saat 13:30'da İçişleri Bakanlığı'na verecek.

Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, bugün İçişleri Bakanlığı'na yeni siyasi parti başvurusu yapacak.

CHP'den "Yanlış ve zayıf politikaların parçası olmamak için büyük umutlarla geldiğim CHP’den istifa ediyorum" diyerek ayrılan Tarhan, saat 13:30'da İçişleri Bakanlığı'na yeni parti dilekçesini verecek.

Bağımsız Ankara Milletvekili Tarhan’ın partisinin adı “Anadolu Partisi” olacak. Parti, güneş ve ay çiçeğinden oluşan bir amblem kullanılacak. Amblemdeki güneş, Anadolu ve umudu, ay çiçeği ise Trakya’yı sembolize ediyor.

Yeni partiye 'Cumhuriyetçi Birlik Partisi' adının da düşünüldüğü ancak Anadolu Partisi isminde karar kılındığı öğrenildi.

Tarhan, partiyi emekli Tuğamiral Türker Ertürk ve Maltepe eski Belediye Başkanı Mustafa Zengin ile birlikte kuracak.

Ertürk, 2010'da Harp Okulu Komutanıyken YAŞ'ta terfi ettirilmediği için istifa edip CHP'ye katılmıştı. (Okan Konuralp / Hürriyet)

13 Kasım 2014 Perşembe

Babasını öldürüp, TV sehpası yaptı

İngiltere'de Nathan Robinson adlı bir zanlının babasını öldürdükten sonra cesedi parçalara ayırıp, televizyon sehpası olarak kullandığı iddia edildi.

İddiaya göre Robinson 158 kilo ağırlığındaki babasını öldürdükten sonra cesedini parçalara ayırdı ve parçaları plastik saklama kaplarına koydu. Sonra da üst üste koyduğu saklama kaplarını televizyon sehpası olarak kullandı.

Öldürülen baba William Spiller’ın parçaları Haziran 2013’te Bournemouth kentindeki bir dairede bulunmuştu.

28 yaşındaki Nathan Robinson, babasını planlayarak öldürmediğini söylüyor ve olayın kazayla ölüme sebebiyet vermek olduğunu savunuyor.

Savcılığın iddiasına göre, cinayet geçen ay baba ile oğulun arasında para yüzünden çıkan tartışmanın ardından işlendi.

Savcı Nigel Lickley, jüriye Robinson’ın taksi şöförü babasını birlikte yaşadıkları evde öldürdüğünü, cesedi maket bıçağı ve testere kullanarak parçalara ayırdığını söyledi

"TİTİZLİKLE PAKETLEMİŞ"
William Spiller’ın kız arkadaşı uzun süre mesajlarına cevap alamayınca polise kayıp ihbarında bulundu.
Yetkililer 1.67 boyundaki Spiller’ın ceset parçalarını plastik saklama kaplarının içinde titizlikle paketlenmiş şekilde, kafasını ise bir dosya dolabının içine saklı halde buldular.

Jüri üyelerine olayın yaşandığı dairenin fotoğrafları gösterildi.

Fotoğraflarda içinde ceset parçaları bulunan plastik saklama kaplarının üst üste konup televizyonun sehpası olarak kullanıldığı görüldü.

Mahkemede alt kat komşusunun banyo tavanından akan “pembe bir sıvı” gördüğü belirtildi.

Komşu daha önce üst kattan tartışma sesleri duyduğunu ve kurbanın oğluna ‘Seni hayatım boyunca beslememi mi bekliyorsun?’ şeklinde bağırdığını anlattı.

Akıntının kaynağını araştırmak için zanlının evine giden alt kat komşusu, Robinson’ı ‘oldukça sakin, gayet normal, kendinde’ olduğunu söyledi.

Savcı Lickley, Robinson’ın babasının parasından en az 7,750 sterlin aldığını bu arada öldürdüğü babasına gelen cep telefonu mesajlarına yanıt da verdiğini anlattı. Hürriyet

Bir işçi kazası daha : 4 yaralı

ANTALYA’da spor salonu inşaatında beton dökümü sırasında iskele çöktü, 4 işçi yaralandı.

Muratpaşa İlçesi Meltem Mahallesi’nde bulunan spor salonu inşaatında bugün saat 15.30’da beton dökülürken kalıbının altında bulunan iskele kayınca çökme meydana geldi.

İskelenin çökmesi sonucu 4 işçi yaralanırken, itfaiye, ambulans ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı işçiler İskender Köse, Orhan Arsakaya ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde tedaviye alınırken, hafif yaralanan Sezai Elma ile Celal Çiçek, ayakta tedavi edildi.

Time'a 'Feminist' tepkisi

Amerikan dergisi Time'ın "2015'te hangi kelime yasaklanmalı" anketinde "feminist" kelimesine de yer vermesi tepkilere neden oldu.

Derginin bu yıl dördüncüsünü düzenlediği ankette "feminist" dahil 15 kelime yer alıyor. Adaylar arasında "feminist" kelimesinin açık ara önde gittiği anketin kesin sonuçları 19 Kasım'da açıklanacak.

Time'ın bundan önceki anketlerinde okuyucular "OMG" (Oh my God / Aman Tanrım), "YOLO" (You Only Live Once / Sadece bir kez dünyaya geliyorsun) ve "twerk" (R&B ve hiphop müzikle özdeşleşen bir dans) kelimelerinin bir daha kullanılmamasını istemişti.

Ünlü dergi, “feminist” kelimesinin neden ankette yer aldığını ise şöyle açıkladı:

“Feminizmin kendisiyle ilgili bir sorununuz yok Ama bu ne zaman her ünlünün, sanki bir siyasetçiymiş de partisini açıklaması gerekiyormuş gibi, konuya ilişkin duruşunu açıklamak zorunda olduğu bir şey haline geldi? Bu konunun üzerinde duralım ve sanki bir Susan B. Anthony (kadınların seçme seçilme hakkı mücadelesinin öncü isimlerinden) yürüyüşündeymiş gibi bu etiketi konfeti gibi etrafa saçmaktan vazgeçelim”.


ABD'li ünlü şarkıcı Beyonce, MTV Video ve Müzik Ödülleri'nde, sahneye arkasında dev bir 'FEMİNİST' yazısıyla çıkmıştı.

"SALAKÇA"
Sosyal medyada büyük tepki gören bu tercihi, ABD basını da sert dille eleştirdi.

Washington Post, "Time dergisinin salakça teklifi" başlığını atarken; E! Online da, "Bu 'feminist' kelimesine neden her zamankinden fazla ihtiyacımız olduğunu ispatlıyor" manşetini attı.

Meteorolojiden kuvvetli yağış uyarısı

Güney Ege kıyıları ile Antalya çevreleri için kuvvetli yağış uyarısında bulunuldu. Meteoroloji'ye göre hafta sonu Marmara'da da yağış bekleniyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, yurdun güneybatı kesimlerinde görülecek yağışlar, bu geceden itibaren etkisini artıracak.

 Yağışlar, yarın İzmir'in güneybatı (Menderes, Urla, Çeşme, Seferihisar, Selçuk), Aydın'ın kıyı ilçeleri (Kuşadası, Söke, Didim), Muğla il geneli ile Antalya'nın batı kıyı ilçelerinde kuvvetli, Antalya il merkezi ile Kemer, Kumluca, Finike, Serik ilçelerinde, Muğla'nın Bodrum, Köyceğiz, Datça, Marmaris, Ortaca, Dalaman ve Fethiye ilçelerinde ise çok kuvvetli ve yer yer şiddetli gerçekleşecek. Açıklamada, vatandaşlardan sel, su baskını, ulaşımda aksamalar, yağış anında kuvvetli rüzgar ve hortum gibi yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları istendi.

AKOM'DA KIŞA HAZIRLIK TOPLANTISI              
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'nde (AKOM), olumsuz hava koşullarıyla mücadele konusunda toplantı düzenlendi.
     
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, kışı sorunsuz geçirmek ve şehir hayatının normal seyrinde devam etmesi için değerlendirme ve planlama koordinasyon toplantısının AKOM'da gerçekleştirildiği belirtildi.
     
Açıklamada, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu'nun başkanlığındaki toplantıya, İtfaiye Daire Başkanı Ali Karahan,Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Turgay Gökdemir, Destek Hizmetleri Daire Başkanı Osman Savaş, Ulaşım Daire Başkanı Adil Karaismailoğlu, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Muzaffer Saraç, Bilgi İşlem Daire Başkanı Hakkı Tok, AKOM Müdürü Mustafa Akyüz, İETT, İSKİ, İGDAŞ, İSFALT, ilgili müdür ve müdür yardımcıları ile Karayolları, Emniyet Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü, İDO ve BEDAŞ temsilcilerinin katıldığı bildirildi.
     
Toplantıda, AKOM Meteoroloji Uzmanı Ahmet Köse'nin, kış aylarında havaların nasıl olacağı ve İstanbul'un iklimi hakkında katılımcılara bilgi verdiği aktarılan açıklamada, Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Turgay Gökdemir'in bin 22 araç ve iş makinesiyle 308 müdahale güzergahı ve 4000 kilometre yol ağında 4 bin 781 personelle olumsuzluklara karşı çalışma yapılacağını anlattığı kaydedildi.
     
Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan 145 traktör kar kürüme ekibinin, muhtarların sorumluluğunda köy yollarını açmak için görev bölümü yaptığı belirtilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
     
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi depolarında 209 bin ton tuz, 1385 ton solüsyon hazır bekletiliyor. İhtiyaç halinde Yol Bakım ve Onarım Daire Başkanlığı tesislerinde günde 2 bin ton solüsyon üretim kapasitesi var. Kritik kavşaklarda 50 kurtarıcı ve çekici, muhtemel yolda kalmalar ve kazalara karşı hazır bekletilecek. İlçe belediyelerinde 24 saat nöbetçi ve görev yapacak ekipler hazır bekletilecek. İlçeler imkanları yetersiz kaldığı durumlarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerince desteklenecek.
     
Sokakta yaşayan kimsesiz vatandaşlar için toplama merkezleri planlandı. Vatandaşlar zabıta, polis, ambülanslar ile toplanarak, sağlık kontrollerinden geçirilerek misafir edilecek. İlçe belediyeleri bölgelerinde tespit ettikleri evsiz vatandaşları Büyükşehir Belediyesi'nin misafirhanelerine getirecek."

Vatikan'dan 'Ak Saray' açıklaması

Ay sonunda Türkiye'ye bir ziyarette bulunacak olan Papa Françesko'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir araya gelecek olmasının yol açtığı tartışmalara Vatikan'dan cevap geldi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticileri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın ilk yabancı konuğu olacak olan Papa’ya bir mektup yazarak, kaçak olduğu gerekçesiyle bu davete katılmama çağrısında bulunmuştu. Vatikan Sözcüsü Peder Federico Lombardi, Doğan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamayla, bu tartışmalara son noktayı koydu.

Söz konusu tartışmalardan haberdar olduğunu ifade eden  Lombardi, "Papa, görüşme için Türk yetkililer nereyi belirlediyse oraya gidecek. Yani nereye gitmesi gerekiyorsa oraya gidecek. Bunun üzerine söylenecek bir söz yok" diyerek, ziyaretin iptal edilmeyeceğini dile getirdi.

Katolik cemaatinin ruhani lideri ve Vatikan Şehir Devleti Başkanı Papa Françesko'nun, 28-30 Kasım tarihleri arasında Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyaretinin ilk durağı Anıtkabir olacak.

Daha sonra sırasıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile de görüşecek olan Papa, İstanbul'da ise Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Camii, Saint Espirit (Kutsal Ruh) Kilisesi ve Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret edecek.

Fener Rum Patriği Bartholomeos ile ikili bir görüşme de gerçekleştirecek olan Papa, Ortodoks Kilisesi'nin kurucusu olan Aziz Andrea Yortusu nedeniyle düzenlenecek olan ayine de katılacak.

Esma ÇAKIR - VATİKAN / DHA

Üniversiteden tecavüz açıklaması

Bozok Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Uçar, sosyal paylaşım sitelerinde yayılan ''üniversitenin merkez yerleşkesinde bir kız öğrenciye tecavüz edildiği'' iddialarının tamamen asılsız olduğunu bildirdi.

Uçar, Yozgat Emniyet Müdürü Saim Akpınar ile birlikte Rektörlük  binasında düzenlediği basın toplantısında, son günlerde sosyal paylaşım  sitelerinde asılsız haberlerin dolaştığını söyledi.

Sosyal paylaşım sitelerinde yayılan asılsız haberlerin öğrencilerin  huzurunu kaçırdığını ifade eden Uçar, şunları kaydetti:

"Özellikle sosyal paylaşım siteleri kullanılmak suretiyle Bozok  Üniversitesi kampüs alanı içerisinde sözde 'üniversite öğrencisi bir bayana dört  kişi tarafından tecavüz edildiği, bu olaydan dolayı mağdur bayanın hayati tehlike  şüphesiyle hastanede yattığı, öğrencilerin üniversitede hayatlarından endişe  duyduklarına' ilişkin paylaşımların yapıldığını tespit ettik. Tedbir alınması ve  bununla ilgili üniversite yönetimini duyarlı hale getirmek için 12 Kasım'da  üniversite kampüsünde basın açıklaması, yürüyüş tarzı eylemlerin planlandığı bilgisine ulaştık. Konu ile ilgili yurtlarda kalan kız öğrencilerimizi  bilgilendirmek için dün akşam 23.30 civarında kız yurdunu ziyaret ettik."

EMNİYET: İDDİA UYDURMA

Üniversitedeki öğrencilerin kendilerine ailelerin emaneti olduğunu anlatan Uçar, "Sosyal medyada yayılan bir kız öğrenciye tecavüz edildiği  iddiaları tamamen asılsızdır. Emniyet ve savcılık kayıtlarında herhangi bir  müracaat ve işlem olmadığını öğrencilere aktardık. Öğrencilerimizin huzur  içerisinde eğitim görmeleri bizim en öncelikli görevimizdir" dedi.

Yozgat Emniyet Müdürü Saim Akpınar ise kendilerine, savcılığa intikal  eden herhangi bir bir tecavüz olayının olmadığını belirterek, "Bu tamamen yalan  ve uydurma bir haberdir. İnşaat işçilerinin üniversite içerisindeki tacizi ile  ilgili kesinlikle hiçbir müracaat yok. Bazı kötü niyetli, üniversitenin eğitim ve  huzur ortamını bozmak isteyen öğrencilerin çalışmaları olarak değerlendiriyoruz.  Bu konuda da gerekli çalışmaları yapacağız" şeklinde konuştu. (Milliyet)

HSBC`nin Türk müşterilerine şok!

HSBC Türkiye'den şok açıklama geldi. HSBC'den yapılan açıklamada Türkiye'deki 2.7 milyon müşterisinin kart bilgileri çalındığı belirtilirken, konuyla ilgili olarak tüm resmi kurumlara ve savcılığa başvuruda bulunulduğu kaydedildi.


HSBC, kredi kartları ile ilgili şok gelişmeyi yaptığı bir basın açıklaması ile duyurdu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Bankamız, yakın zamanda kredi kartları ve banka kartları sistemlerine yönelik bir siber saldırı tespit etmiş ve durdurmuştur. Olayla ilgili başlattığımız inceleme, BDDK ve ilgili diğer resmi kurumlarla ulusal ve uluslararası düzeyde işbirliği içerisinde devam etmektedir. Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığı’na konuyla ilgili suç duyurusunda bulunulmuştur. Bankamızın kart operasyonları normal akışına uygun olarak sürmektedir.

Söz konusu olay neticesinde, yaklaşık 2.7 milyon müşterimize ait kart ve kartın bağlı bulunduğu hesap numarası, kart son kullanım tarihi ve kart sahibi ismine ulaşılmıştır. Müşterilerimize ait başka herhangi bir finansal veya kişisel bilgiye ulaşıldığına dair bir bulgu yoktur. Tüm işlemler için kontrol ve izleme düzeyleri artırılmış, ilave güvenlik önlemleri uygulamaya alınmıştır.

Müşteri bilgilerinin gizliliği ve güvenliği, en büyük önceliğimizdir. Tüm müşterilerimize Bankamız tarafından gerekli bilgilendirme yapılmış ve özür dilenmiştir. Müşterilerimiz açısından bu olaydan kaynaklanan herhangi bir finansal risk bulunmamaktadır. Müşterilerimiz, bankacılık işlemlerine güvenli bir şekilde devam edebilirler."


1. Bu saldırı ne zaman ve nasıl fark edildi?

Saldırıyı geçtiğimiz hafta içerisinde iç kontrollerimiz esnasında fark ettik.

2. Ne tür bilgilere ulaşıldı?

Söz konusu olay neticesinde, müşterilerimize ait kart ve kartın bağlı bulunduğu hesap numarası, kart son kullanım tarihi ve kart sahibi ismine ulaşılmıştır. Herhangi bir müşterimizin finansal ya da kişisel bilgisine ulaşıldığına dair hiçbir bulgu yoktur.

3. Kartlar yenilenecek mi?

Kartlarımız güvenlidir ve müşterilerimiz kartlarını her zamanki gibi kullanmaya devam edebilirler.

4. Çalınan bilgilerle kartın kopyalanıp ATM’den para çekilmesi mümkün mü?

Hayır. Ulaşılan bilgilerle herhangi bir kopyalama yapılarak para çekilmesi mümkün değildir. Müşterilerimiz kartlarını güvenle kullanmaya devam edebilirler.

5. Çalınan bu bilgilerle telefon bankacılığından işlem yapılabilir mi?

Hayır. Bu bilgilerle telefon bankacılığında işlem yapılması mümkün değildir. Müşterilerimiz tüm kanallarımızda bankacılık işlemlerine güvenle devam edebilirler.

6. Vadesiz/vadeli mevduat hesaplarım güvende mi?

Evet. Sadece kartın bağlı bulunduğu hesap numarasına ulaşılmıştır. Hesabın içeriğine ulaşılmamıştır.

Hesap numarası bilgisi ile dolandırıcılık yapılamaz. Bu bilgi, EFT, havale gibi para transferi işlemlerinizde sizin de 3.şahıslarla paylaştığınız bir bilgidir. Vadeli veya diğer mevduat hesapları ile ilgili hesap numarası dahil hiçbir bilgiye ulaşılmamıştır.

7. Başka bir bilgiye ulaşıldı mı?

Hayır. Açıkladığımız bilgiler dışında başka bir bilgiye ulaşıldığına dair herhangi bir bulgu
yoktur.

8. Bu olaydan kaynaklı herhangi bir dolandırıcılık veya şüpheli işlem tespit ettiniz mi?

Hayır. Bu olaydan kaynaklı herhangi bir dolandırıcılık vakası veya şüpheli işlem tespit etmedik.

9. Banka olası zararları karşılayacak mı?

Evet. Müşterilerimizin bu olayla ilişkili herhangi bir dolandırıcılık eylemine maruz kaldığı tespit edilmesi halinde müşterilerimizin zararlarını tazmin edeceğiz.

10. Bu tür olayların bir daha olmaması için ne gibi tedbirler ve aksiyonlar alıyorsunuz?

HSBC Grubu, müşterilerinin bilgi güvenliğini son derece ciddiye alır ve sistemlerini ve güvenliğini sürekli olarak gözden geçirir. Güçlü küresel ağımızdan ve güvenlik alanıdaki uzmanlığımızdan faydalanarak hızlı ve kararlı aksiyonlar aldık. Söz konusu olayın tespit edilmesiyle birlikte, bilgi sistemlerimizin ve kart işlemlerimizin güvenliğini iyileştirmek için derhal üst seviyede güvenlik önlemleri aldık.

11. Saldırıyı yapanlara ilişkin herhangi bir bilginiz var mı?

Olaya ilişkin incelemeler Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve ilgili diğer
yetkili merciler ile işbirliği içerisinde devam etmektedir. Ayrıca, Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk.

12. Müşterilerinize ekstra bir önlem öneriyor musunuz?

Müşterilerimiz bu olaya ilişkin herhangi bir aksiyon almalarına gerek olmadan, bankacılık işlemlerine her zamanki gibi güvenle devam edebilirler. Müşterilerimizin her zamanki gibi şifrelerini kimseyle paylaşmamaları ve düzenli olarak değiştirmeleri, güvenilir internet sayfalarından alışveriş yapmaları, kart harcamalarını takip etmeleri ve kartlarıyla ilgili herhangi bir dolandırıcılıktan şüphelenmeleri halinde bankalarını bilgilendirmeleri dâhil olmak üzere her zaman aldıkları önlemleri almalarını hatırlatmak isteriz.

13. Hiçbir şekilde dolandırıcılık yapılamayacaksa bu bilgileri neden çaldılar?

Bu siber saldırının amacına ilişkin bir yorumda bulunamayız. Bu olaydan kaynaklanan herhangi bir dolandırıcılık girişimi veya şüpheli işlem gerçekleşmemiştir. Müşterilerimizin herhangi bir finansal riske maruz kalmayacaklarını teyit ederiz.

14. Sizce diğer bankalar da risk altında mı?

Diğer bankalar adına yorum yapmamız doğru olmaz.

15. HSBC’nin diğer ülkelerdeki operasyonlarını da etkiler mi?

Bu saldırı HSBC Türkiye ile sınırlıdır.

(uzmanpara.com)

Yüzü yenen genç kadının fotoğrafları ortaya çıktı

İngiltere'de erkek arkadaşı tarafından yüzü yenirken bulunan genç kadının fotoğrafları ortaya çıktı.

Korkunç olay, İngiltere'nin Güney Wales bölgesinde bir otelde meydana geldi. Kokainli haldeyken kız arkadaşını Hannibal filmini aratmayacak şekilde öldüren adam polis tarafından elektro şokla etkisiz hale getirildikten sonra öldü

34 yaşında kimliği polis tarafından verilmeyen ama yerel halk tarafından adının Matthew Williams olduğu belirtilen adam, 22 yaşındaki kurbanının gözlerini canlı canlı yedi.Görgü tanıkları, adamın kokainin etkisi altında cinayeti işlediğini öne sürdü.

Otelin çok yakınında yaşayan Lyn Beasley ifadesinde, 'Kadına tam bir hannibal Lecter gibi yaklaştı. Kızın bir gözünü ve suratının yarısını yedi' dedi ve 'daha hapisten yeni çıkmıştı ve kokain kullanıyordu' diye de ekledi.

Bir başka görgü tanığı olan Jill Edwards de 'Güvenlik ona odaya kadın almaması gerektiğini söylemişti daha sonra kapısını çaldılar açmayınca içeri girdiler ve kızın suratını yerken yakaladılar' diye konuştu.  Odaya girdiğinde korkunç manzarayla karşılaşan polis, elektro şokla müdahale ettiği zanlıyı öldürdü.

Williams, iki hafta önce arkadaşına saldırdığından dolayı girdiği hapisten yeni çıkmıştı

Cesetler üzerindeki incelemeler önümüzdeki iki gün içinde yapılacak. (milliyet.com.tr)


12 Kasım 2014 Çarşamba

AP’de Türkiye’ye ağır eleştiriler

Güney Kıbrıs açıklarındaki “münhasır ekonomik bölgede” (MEB) savaş gemileri eşliğinde yürüttüğü araştırma çalışmaları nedeniyle geçen ay Avrupa Birliği Zirvesi’nde uyarılan Ankara bu kez de Avrupa Parlamentosu tarafından sert şekilde eleştirildi.

MEB’deki gelişmelerin masaya yatırıldığı oturumda tam bir Rum-Yunan dayanışması sergilenirken, verilen ana mesajları “Türkiye’nin bölgede işi olmadığı”, “atılan adımların uluslararası hukukun bariz ihlali olduğu”, “Ankara’nın politikalarının karşılıksız kalmamasının gerektiği” ve “eylemlerin sadece Kıbrıs’a değil AB’ye saldırı niteliğinde olduğu” oluşturdu.
Oturumda konuşan AB Komisyonu’nun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, son AB Zirvesi’nde alınan uyarı içerikli karara paralel bir söylem benimseyerek Türkiye’ye itidal gösterme, Rumların MEB’deki egemen haklarına saygı duyma  ve gerilimi daha fazla tırmandıracak açıklamalar ile eylemlerden kaçınma çağrısı yaptı.

Yapılan tartışmanın Kıbrıs sorununda hiçbir zaman olmadığı kadar acilen çözüme ihtiyaç duyulduğunu gösterdiğini belirten Hahn, Türkiye’yle gerek siyasi gerekse ekonomik alanda daha derin ilişkiden yana olduğunu vurguladı.

Oturumda söz alan parlamenterler Hahn kadar “denge gözeten” bir yaklaşım içinde olmadı. AP Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok, “Türkiye’nin yaptığı uluslararası hukukun ihlali. AB, meşru haklarına saygı gösterilmesini hak ediyor” dedi. Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) Grubu üyesi Romanyalı parlamenter Victor Boştinaru ise Türkiye’den gemilerini çekmesini talep etti.

Çoğunluğunu Rum ve Yunan parlamenterlerin oluşturduğu oturumda dile getirilen bazı görüşler şunlar oldu:

-Türkiye güç gösterisi yapıyor ve hem Kıbrıs’ı hem de AB’yi provoke ediyor. Güçlü bir cevap verilmeli.
-Sorun adadaki iki toplum arasında değil, sorun Türkiye’yle. Adada işgal gücü bulunduran Türkiye şimdi de egemenlik haklarına saldırıyor. Siyasi ve ekonomik önlemler devreye sokulmalı, üyelik müzakereleri askıya alınmalı.
-Türkiye kendi kendini marjinalize ediyor. AB, sınırları konusunda dayanışma içinde olmalı.
-Adanın Türkiye tarafından işgal edildiği unutuluyor ve bu ülke kalkmış AB’nin kapısını çalıyor. Türkiye’nin eylemleri AB’ye karşı bir saldırı. Harekete geçme zamanı.
-Türkiye’yi gerçekten anlamıyorum. Türkiye nereye gidiyor? Güzel sözlerle AB’de yer alamazsınız bunu yaptıklarınızla elde etmelisiniz.
-Türkiye’nin ilk ihlali değil ama güneyde hiçbir işi yok.
-AB’nin tek sesle ve tüm ülkeleri adına konuşması gerekli.
-Türkiye’nin tehditleri tüm AB’ye yönelik.
-Kıbrıs’ın MEB’deki egemenlik haklarının meşruluğu tartışma konusu yapılamaz. Türkiye Kıbrıs’ı ve tüm AB üyelerinin egemenlik haklarını tanımalı.
-Düşmanca eylemleri durdurmak için ciddi önlemler alınmalı.

AP, tüm siyasi grupların destek verdiği ortak bir kararı bugün oylayarak kabul edecek. Karar taslağında Türkiye’nin “provokatif” olarak nitelenen eylemlerinin sürmesinin ya da tekrarlanmasının müzakere süreci de dahil olmak üzere AB-Türkiye ilişkilerinde olumsuz etki yaratabileceği belirtiliyor. AP belgesinde, Türkiye’ye itidal ve uluslararası hukuka uygun davranma çağrısı yapılırken Ankara’nın “tehditleri ve tek taraflı eylemleri tırmandırmasının esefle karşılandığı” ifade ediliyor. (Hürriyet)

Taksi tekeli geliyor

İstanbul'da ticari taksiler için yeni bir dönem başlıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, "İstaksi" projesiyle tüm taksi çağrı merkezlerini tek çatı altında toplayacak. Ancak taksiciler projeye tepkili: Rekabet ortamı ortadan kalkacak, biz tekelleşmeye karşıyız ve şu anki uygulama ile iş şirketleşmeye gider.

Ocak 2015’te belediye iştiraki İSPARK, İSTAKSİ Projesi’ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Projeyle birlikte artık duraklarda telefon kullanılmayacak ve İstanbul ’daki 18 bin taksi tek bir çağrı merkezine bağlı olacak. Projenin en çok tartışılan noktalarından biri ise ihaleyi alan şirket. Proje ihalesini İsrail-Amerikan ortaklığındaki Verifone şirketi kazandı, üstelik sadece 6 milyon lira teminat ile…

'REKABET YOK'
Konu ile alakalı Birleşik Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Hüseyin Duman ile konuştuk. 157 sayfalık teknik şartnameyi incelediklerini belirten Duman, 20 sayfanın sadece kendilerini ilgilendirdiğini ancak kendilerine sorulmadan hazırlandığını anlattı. Duman şöyle konuştu; "Bazı maddeler var ki bizim çalışma özgürlüğümüzü tamamıyla kısıtlıyor. Biz tekelleşmeye karşıyız. İstanbul’un bütün taksileri, tek bir firmaya bağlanamaz, firma a olmuş, b olmuş, c olmuş hiç önemli değil bizim için. Tek bir firma olmasına, rekabet ortamının olmamasına, UKAME’den karar çıkartılıp hazırlıklarının çok önceden yapılmış olmasına, Belediye tarafından da bu firmaya yönlendirilmemize tepkiliyiz. Bu firmaya üyelik formu getirmeyen araçların hiç biri ruhsat alamayacak, bize ruhsat vermeyecekler 2015 senesinde. Bu bir haksızlık, çünkü ticaretin olduğu her yerde rekabetin olması gerekir, rekabetin olduğu yerde de bizim çalışan arkadaşlarımız, şoför arkadaşlarımız daha kazançlı olacaktır. Biz firmaların ihalelerle değil, rekabetle, piyasalarda yarıştırılmasından yanayız. Bizim seçme hakkımızın olması lazım. Bizim aracımız da iki tane call center projesine bağlı, insanların taksi çağırabileceği iki tane cihaz olması lazım. Şunu da belirteyim, call centerın çalışma şartnamesini okuduktan sonra kesinlikle kabul edilemez maddelerin olduğunu söyleyebilirim."

'SİSTEMSEL SORUNLARI VAR'
Proje ihalesini İsrail-Amerikan ortaklığındaki Verifone şirketinin kazandığını ve ihaleyle ilgili şaibeler olduğunu belirten Duman şöyle devam etti; "İhaleye katılan firmaların itiraz etmesi gerektiğini düşünüyorum. İstaksi markası, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na dayanılarak alınmış olan ve özel şahsa ait bir markadır. İBB yönetimi bu ismi izinsiz kullanıyor. İşlevi olmayacak bir uygulama bu. Misal olarak saat 22.00’da cuma, cumartesi işyerleri nerelerdir? Örneğin; Ortaköy, Bebek, Taksim gibi eğlence merkezlerinin bulunduğu yerdir, oradan karşıya bir iş aldınız mı o araç bir daha gelemez, nasıl para kazanacak bu araç? Gitti kaldı orada, sizi orada başka bir durağa yönlendirecekler, o durakta bekleyeceksiniz üç aracın, dört aracın arkasında... Hele ki Beylikdüzü gibi bir yere giderse araç hiç gelemeyecek. Ben şunu söyleyeyim yirmi gün bu araçlarla gece çıksınlar ondan sonra bu şartnameyi ayarlasınlar, hiç araç üstüne çıkmadan kâğıt üzerinde taksicilik yapıyorlar."

TARTIŞILAN MADDELER 
Teknik şartnameye göre gider ve gelir kalemlerine de itiraz ettiklerini hatırlatan Duman; "Şimdi bir Mali Yönetim Modülü var teknik şartnamede, burada şirketin giderlerini tespit etmişler hangilerini 'gider' olarak kabul edeceklerinin, hangilerini 'gelir' olarak kabul edeceklerinin tespiti yapılmış. Giderleri anladık da gelirlere bakın. Araç üstü reklam, araç içi reklam, promosyon payı, taksi ekstresi, kredi kartı ödeme payı (kredi kartından da komisyon alacaklar), teknik donanım taksitleri. Bitaksi uygulamasından gelen çağrıyı benim alıp almama özgürlüğüm var. Bu uygulamada böyle bir hakkım yok, sistemi kapatamazsın, gelen çağrıya cevap vermemek suç. Şirketin gelirlerinde bu ceza puanlama sistemine göre bize ceza kesecekler, özel şirket ticari taksi şoförlerine kesecek bunu bakın. Kabul edilebilir bir şey değil."

TEK İYİ MADDE 
Şartnamenin tek iyi maddesi olduğunu söyleyen Duman, "Taksiciler biliyorsunuz devir teslim saatlerinde hep gideceği bir istikamete uğruyor, o istikamete doğru yolcu almak istiyorlar, orada yazıyorsunuz sisteme örneğin ben Dört Levent tarafına gidiyorum, size o tarafa çağrı veriyorlar. İyi gördüğüm tek madde bu" dedi. Radikal