2 Aralık 2014 Salı

İşsiz kalanlara 10 ay işsizlik maaşı müjdesi

İşsiz kalanların imdadına işsizlik ödeneği yetişiyor. 10 aya kadar maaş imkanı sunuluyor. Ancak belli şartları var. Peki İşsizlik maaşı nedir? Kimler alabilir? İşte işsizlik ödeneği ile ilgili bilinmesi gerekenler:

Çalışanların işsiz kaldığında en büyük güvencesi, işsizlik ödeneği. 10 aya kadar maaş imkanı var. Üstelik sadece işten çıkartılanlar değil, istifa edenler de belli şartlarda bunu alabiliyor. İşte 10 soruda işsizlik ödeneği...

1. Kimler kapsamda?: Bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalılar, sandıklara tabi sigortalılar, ülkemizde çalışma vizesi ile çalışan yabancı işçiler işsizlik sigortasının kapsamında.
2. Primler hangi kazanç üzerinden kesilir?: Brüt kazançtan yüzde 1 sigortalı, yüzde 2 işveren ve yüzde 1 devlet payıyla gerçekleşiyor.

30 GÜNE DİKKAT EDİN! 

3. Nasıl yararlanılır?: İşsizlik sigortası kapsamında bir işyerinde çalışırken; kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenler; hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek, sürekli çalışmış olmak kaydıyla son 3 yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak ve hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR'a başvurarak iş almaya hazır olduğunu bildirmek koşulu ile işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlandırılıyor. 30 gün içinde başvurulmazsa, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülüyor.
4. Ne kadar süre ödenir?: Hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yıl içinde; 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 6 ay, 900 gün sigortalı olarak çalışan işsizlere 8 ay, bin 80 gün sigortalı olarak çalışan işsizlere 10 ay süre ile işsizlik ödeneği veriliyor.
5. Miktarı nasıl hesaplanır?: Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son 4 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 40'ı olarak hesaplanıyor. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, yüksek maaşlılar için her yıl iki kez artırılan asgari ücretin brüt tutarının yüzde 80'ini geçemiyor.
6. Ödenekten kesinti olur mu?: Damga vergisi kesintisi dışında işsizlik maaşından hiçbir kesinti yapılmıyor.
7. Nasıl alınır?: İlk işsizlik ödeneği ödemesi, ödeneğe hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapılır. İşsizler, nüfuz cüzdanı ile bir PTT şubesine başvurarak işsizlik ödeneklerini alabilir.

ÇALIŞIRSANIZ BİLDİRİN

8. sağlıktan yararlanılır mı?: İşsizlik ödeneği alanlar, Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmış olup, bakmakla yükümlü olduğu kişiler de sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor.
9. Ödenek alırken bir işte çalışmaya başlanırsa ne yapılmalı?: İşsizlik ödeneği alırken gelir getirici bir işte çalışmaya başlayanların (1 gün dahi olsa) işe girdiği tarihi takip eden günden başlayarak 15 gün içinde en yakın İŞKUR birimine bilgi vermeleri gerekiyor. Kuruma bilgi verenlerin ödenekleri, (tekrar yeni bir ödeneğe hak kazanamayacak şekilde işten ayrılınması halinde) ilgililerin başvurdukları tarih itibarıyla yeniden başlatılıyor.

İSTİFA EDENLER DE ALABİLİR

10. İstifa halinde işsizlik maaşı alınır mı?: Haklı fesih nedeniyle işten ayrılınırsa alınabilir. Haklı feshe, işverenin ahlak ve iyi niyet hallerine uymayan davranışları sebep gösterilebilir. İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak da işsizlik maaşını gerektirir. Yine işverenin işçinin hakkını ödememesi, maaşını eksik göstermesi gibi durumlarda da haklı fesih devreye girer ve istifa halinde işsizlik maaşı alınır. Tabii işsizlik maaşı için gerekli şartları taşımak kaydıyla...

Kaynak: Sabah

Şafak 36, aylık taksitler...

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bedelli askerlik  müjdesini vermesinin ardından gözler bankalara çevrildi.

Başbakan Davutoğlu'nun partisinin grup toplantısında "1 Ocak 2015  tarihinde 28 yaşından gün almış olan yada 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27  yaşını doldurmuş olun vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu  vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası demek karşılığında askerlik görevlerini yapmış  sayılacaklar" ifadelerini kullanmasının ardından bu müjdeli haberi bekleyen  yüzbinlerce aday finansman bulmaya başladı.


Finansmanın kaynaklarının başında gelen bankalar, şimdiden uygun faiz  oranlarıyla "bedelli askerlik kredisi" için çalışmalar başlattı.

AA muhabirinin bankaların internet sitelerindeki tüketici kredisi faiz  oranlarından derlediği bilgiye göre yüzde 1-1,10 faiz oranıyla 18 bin TL kredi  kullanacak bedellik asker adayının 6 - 12 - 18 - 24 ve 36 ay vadede ödeyeceği  aylık ortalama tutarların sırasıyla; 3 bin 140  TL, bin 631 TL, bin 130 TL, 870  TL ve 632 TL olduğu görüldü.

Bedelli askerlik için askerlik şubesi yerine banka şubelerine gidecek  adaylar, 18 bin TL'yi 6 aylık taksitlerle ödemek isterse toplamda 18 bin 840 TL  geri ödeme yapacak. Eğer adaylar 12 aylık taksitlerle ödemeyi tercih ederse  toplamda 19 bin 572 TL ve 18 ayda ödemeyi seçerse toplamda 20 bin 340 TL geri  ödeme yapacak.

Adaylar vadeyi uzatırsa toplam ödeme tutarı daha da artacak. 24 aylık  taksitlerle ödeme yapmayı tercih eden adaylar toplamda 20 bin 880 TL'ye ve 36  aylık taksitlerle ödemeyi tercih ederlerse bu tutar 22 bin 752 TL'ye yükseliyor.

Bedelli askerlikten  yaklaşık 700 bin kişi yaralanabilecek

Bedelli askerlikten kaç kişinin yararlanabileceğine ilişkin soru  üzerine Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık  700 bin kişinin yararlanabileceğini, net rakamın ise daha sonra paylaşılacağını  ve bedelli askerlik ödemelerinde şimdilik taksit düşünülmediğini söylemişti.

Bedelli askerlikten kimler yararlanabilecek Taksit yapılacak mı?

Bedelli askerlik çıktı, Başbakan Ahmet Davutoğlu merak edilenleri yanıtladı. Bedelli askerlik için başvurular ne zaman? Taksit yapılacak mı?

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bedelli askerlik  uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini belirterek,  "Başvurular 1 Ocak 2015 itibarıyla yapılabilecek. Şimdilik taksit düşünülmüyor"  dedi.

Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup toplantısının ardından basın  mensuplarının sorularını yanıtladı. Bedelli askerlikten kaç kişinin yararlanabileceğinin sorulması üzerine  Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin  kişinin yararlanabileceğini, net rakamın ise daha sonra paylaşılacağını söyledi.

ŞİMDİLİK TAKSİT DÜŞÜNÜLMÜYOR

"1 Ocak 2015 itibarıyla 28 yaşına girmiş ya da 27 yaşını doldurmuş  olanlar müracaat edecekler" diyen Davutoğlu, basın mensubunun ne zaman sorusuna  ise "1 Ocak 2015'ten itibaren" karşılığını verdi. Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik ödemelerinde şimdilik taksit  düşünülmediğini de kaydetti.

KAÇ DOĞUMLULAR YARARLANABİLİYOR?

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Meclis grup toplantısında bedelli askerlikle ilgili açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, grup toplantısında yaptığı açıklamada, "1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olanlara bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin lira ödeme karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar. Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle, hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak, hem de buradan sağlanacak kaynak savunma sanayi fonuna aktarılacak." dedi.
Bu koşullara göre 1987 doğumlular de bedelli askerlikten yararlanabiliyor. Açıklamaya göre bedelli askerlik için en son 31 Aralık 1987 doğumlular başvuru yapabilecek. 1 Ocak 1988'de doğanlar ise başvuru yapamıyor.

Bedelli askerlik çıktı! İşte yaş ve ücreti

Ve bedelli askerlik çıktı. Başbakan Ahmet Davutoğlu bedelli askerlikle ilgili detayları açıkladı. Başbakan Davutoğlu, "1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olun vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası demek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar" dedi.

Başabakan Davutoğlu konuşmasına eşini kaybeden Mehmet Ali Şahin'e taziye dileyerek başladı.

Vefatından bir gün önce Şanlıurfa’da toplantıdaydık, kendisine sordum, keşke saniye hanımla beraber kalsaydınız diye “dava mühimdir” dedi ve özellikle de gençlere hepimize örnek teşkil eden bir davranış sergiledi. Bugün de bizzat geldi. Ben tekrar bütün dava arkadaşlarımız adına kendisine eşine rahmet diliyorum.

ENGELLİLERE SAHİP ÇIKTIK

Yarın 3 aralık dünya engelliler günü. Engelli kardeşlerimiz burada. Biraz önce konya’dan 7 veya 8 yaşında elmas kızımız geldi, bütün engellilerimiz adına bana ve sizlere selamlarını iletti. Her zaman engelli kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Aslında bu insani ve vicdani bir görev. Bütün Ak Parti iktidarları döneminde gururla yaptığımız bir şey. 2010 yılında engellilere pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. 2013’te özürlü, çürük, sakat gibi ibareleri kaldırdık. 65 yaş üstündekilere bağlanan aylıkları yüzde 200-300 artırdık. Engelli maaşlarını genişlettik. Sadece Türkiye’de değil dünyada devrim mahiyetinde bir adım attık, evde bakım aylığı uygulamasıyla aileler engellilere sahip çıktı. Ayrılan bütçeyi 83 kat artırdık. Çarpıcı bir rakam.

"ENGELLİLERİMİZ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ"

Türkiye bütçe sınırlamaları olabilir ama gönlü gani bir milletin devletidir bu devlet. 3,3 katrilyon lira ödeme yaptık sadece evde bakım hizmeti olarak. İnşallah en kısa zamanda engellilerimiz için ücretsiz toplu taşıma için gerekli kararı alacağız. İşitme engelli kardeşlerimiz için işaret dilinin gelişmesine karar verdik. Engelli istihdamı bir başka karardı. Terk edilmiş durumda olmamalıydılar. Bu noktada çok geniş bir çalışma yürüttük. İlk defa engelliler için geçerli KPSS’yi gerçekleştirdik. Şimdi 34 bin 088 engelli memur olarak kadrolarda çalışıyor. Bu çerçevede bundan sonra da engellilerimiz için ne gerekiyorsa, bu salonu şereflendiren engelli kardeşlerimize de teşekkür ediyoruz.

 UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE

"Bir süreç yönetimi mantığıyla ve terörle mücadele ederken gösterdiğimiz ciddiyetle uyuşturucuyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede önce Türkiye'nin bütününde uyuşturucu haritasını çıkartacak şekilde her il bazında yapılacak çalışmalarla ilgili bir tespit çalışması yapacağız, araştırma merkezleri kuracağız, mahallelere kadar ineceğiz ve yapılması gerekenleri tespit edeceğiz."

"Dışarıda ve içeride yapılan birtakım algı operasyonları karşısında bütün milletimiz bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti hem zalim ve barbar Suriye rejiminin karşısındadır hem de yine aynı şekilde zalim ve barbar IŞİD terör örgütünün karşısındadır."

BEDELLİ ASKERLİK ÇIKTI... İŞTE ŞARTLAR

Davutoğlu, grup toplantısında bedelli askerlik müjdesi verdi. Sözleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili ciddi kolaylaştırmalar getirildiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, "Silahlı kuvvetlerde askerlik yapmamış kişilerden de sözleşmeli er ve erbaş alınabilecek. Sözleşmeli er ve erbaş konusunda aldığımız kararın da getirdiği kolaylıkla biz bedelli askerlikle ilgili bir adım atmaya karar verdik. YAŞ yaptığımız istişareler, TSK'nın ihtiyaçları göz önüne alınarak, dün Bakanlar Kurulumuzda 1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımın, askerlik yükümlülüğüne sahip vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası ödemek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar" dedi.

BEDELLİDEN GELEN PARA SAVUNMA SANAYİİ FONUNA

Davutoğlu şöyle devam etti: Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak hem de buradan doğacak kaynak teknoloji yoğun savunma anlayışına geçebilmek için savunma Sanayii Fonu'na aktarılacak. Yani bu imkanı bütünüyle TSK'nın ihtiyaçlarına yönlendirilecek, başka herhangi bir alanda kullanılmayacak. Bütün vatandaşlarımız için özellikle bu imkandan faydalanacak gençlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum."

BEDELLİ ASKERLİKTE TAKSİT OLACAK MI?

Başbakan Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından  yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini belirterek, "Başvurular 1 Ocak 2015  itibarıyla yapılabilecek. Şimdilik taksit düşünülmüyor" dedi.

SEÇİM BARAJI TARTIŞMALARI

(Seçim barajı tartışmaları): Bu tartışmadan hareketle Türkiye'de tekrar  istikrarsızlık havası estirmeye çalışanlara da buradan sesleniyorum, uyarıyorum;  Türkiye'de böyle tartışmalar üzerinden siyasi dizayn yapılmasını kesinlikle izin  vermeyiz. Seçimler vaktinde ve Türkiye'deki hukuk devleti kuralları içinde  yapılacaktır. Ve sandıktan sadece ve sadece milletin iradesi çıkacaktır. Biz baraj falan  tanımayız. Biz sadece milleti tanırız. Bugün barajın kalkmasını iddia edenler, şu  son tartışmalara kadar tam bir sükut halinde geçiştirdiler. Çünkü kendileri  korkuyorlar. Biz barajdan korkmayız. Barajdan korkanlar son 1,5 yıldır  tekliflerimize cevap vermeyenlerdir."

Taş ocağını basıp 36 kişiyi katlettiler

Kenya'nın kuzeyindeki Mandera kenti yakınlarında yer alan bir taş ocağına silahlı saldırı düzenlendi. 36 Hristiyan'ın yaşamını yitirdiği saldırıyı Somali merkezli Eş Şebab örgütü üstlendi.

Kenya Kızılhaç Örgütü, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Mandera'ya 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kormey'deki taş ocağına düzenlenen saldırıda, silahlı kişilerin en az 36 kişiyi öldürdüğünü belirtti.



Bölgedeki kaynaklar, saldırganların taş ocağında çalışanları Müslüman ve Müslüman olmayanlar şeklinde ayırdıklarını ve Hristiyanlara ateş açtıklarını söyledi. Görgü tanıklarının ifadesine göre işçiler çadırlarda uyurken saldırıya hedef oldular. Reuters'a konuşan bir kişi, kurbanların çoğunun başından vurulduğunu, dört kişinin ise başının kesildiğini söyledi.

Geçen hafta da aynı bölgede yine Eş Şebab örgütü bir otobüsü durdurarak Müslüman olmayan 30 kişiyi katletmişti.

Kenya 2011 yılında Eş Şebab'la mücadele için Somali sınırına asker göndermişti. Kenya bu girişimden beri Eş Şebab'ın kanlı saldırılarının hedefi oluyor. Örgüt, 2013 Eylül ayında başkent Nairobi'deki bir alışveriş merkezini dört gün boyunca işgal etmiş ve 67 kişiyi öldürmüştü. (hürriyet.com.tr)

Karı-koca bankacı kazada öldü

Hatay’ın Dörtyol İlçesi’nde iki otomobilin çarpışması sonucu ikisi de bankacı olan 28 yaşındaki Mehmet Akif Örün ile eşi 27 yaşındaki Emine Dilhun Örün yaşamını yitirdi. Mehmet Akif Örün’ün, eşinin sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı bir fotoğrafa ’Nazara geliriz kamyon çarpar’ diye yaptığı yorum dikkat çekti.

Kaza, önceki akşam saatlerinde Dörtyol İlçesi’nin Sanayi Sitesi civarında E-5 Karayolu’nda meydana geldi. Adana’dan İskenderun’a giden 25 yaşındaki Ersin Demircan yönetimindeki otomobil, iddiaya göre tali yoldan çıkan Mehmet Akif Örün yönetimindeki otomobile çarptı. Kazada Mehmet Akif Örün ile yanındaki eşi Emine Dilhun Örün olay yerinde yaşamını yitirdi. Çarpışmanın şiddetiyle kontrolden çıkarak yol kenarındaki dereye düşen otomobilinde sıkışan Ersin Demircan ise itfaiye ekipleri tarafından çıkarılarak, ambulansla götürüldüğü Dörtyol Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Cumhuriyet Savcısının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Örün çiftinin cesetleri de hastane morguna götürüldü.
GÜVENLİK KAMERASI KAYDETTİ

Kaza anı ise, bir işyerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde Mehmet Akif Örün, otomobiliyle tali yoldan E-5 Karayolu’na çıkıyor. Bu sırada Ersin Demircan yönetimindeki otomobil hızla Örün’ün otomobiline çarptıktan sonra savrularak yol kenarındaki dereye uçuyor. Mehmet Akif Örün’ün otomobili ise çarpmanın şiddetiyle kendi etrafında daireler çiziyor. Görüntülerde, kazayı gören vatandaşların yardım için olay yerine koşması ve sonrasında yaşananlar da yer alıyor. 

''KAMYON ÇARPAR''

Öte yandan Emine- Mehmet Akif Örün çiftinin 2 yıl önce evlendiği ve birbirlerini çok sevdikleri belirtildi. Emine Dilhun Örün’ün, eşiyle birlikte mutlu anlarından oluşan kareleri tek bir fotoğrafta toplayıp sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşıma, Mehmet Akif Örün’ün ’Böyle resimlerimizi koyma nazarlara geliriz kamyon çarpar ikimize birden’ diye yaptığı yorum dikkat çekti.

Sedat İSKENDEOĞLU/ DÖRTYOL (Hatay) (DHA)

Uludağ Üniversitesi'nde felsefe profesörü odasında ölü bulundu

Uludağ Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı 59 yaşındaki Prof. Dr. Ahmet Cevizci, odasında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

Cevizci'nin kriz sırasında düştüğü ve kafasında kırık meydana geldiği belirtildi.

Dün akşam saatlerinde üniversitedeki odasında geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren evli ve iki çocuk babası Prof. Dr. Ahmet Cevizci için bugün Uludağ Üniversitesi’nde tören düzenlenecek.

PROF. DR. AHMET CEVİZCİ KİMDİR?

Bursa’da doğan Cevizci, ilk ve orta öğretimini Bursa’da tamamladı. Cevizci, 1978-1982 yıllarında arasında Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nde lisans eğitimini yaptı ve daha sonra Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe Ana Bilim Dalı’nda, ’Sokratik Diyaloglarda Yöntem’ (1984) başlıklı tezi ile Yüksek Lisans, ’Platon’un Bilgi Kuramı’ (1992) başlıklı tezi ile de Doktora derecesini aldı.

Prof. Dr. Cevizci; Fransız Hükümet’inden kazandığı bir burs ile 1989-1991 yılları arasında Sorbonne Üniversitesi’nde doktora düzeyinde araştırmalarda da bulundu. İlkçağ felsefesi, etik, metafizik, genel felsefe tarihi alanlarında çalışan Prof. Dr. Cevizci’nin yayınlanmış pek çok kitabı ve makalesi bulunuyor. DHA

1 Aralık 2014 Pazartesi

Altında sert düşüş

İsviçre'deki referandumda dün halkın merkez bankasının altın alımına ret oyu vermesinin ardından küresel piyasalarda bir ons altının fiyatı 40 doların üzerinde düşüşle 1,143 dolara kadar geriledikten sonra biraz toparlanarak, 1,155 - 1,157 dolar bandında hareket etmeye başladı. Altın ons fiyatı referandum öncesinde 1,185 - 1,195 dolar aralığında tutunuyordu. Küresel piyasalardaki düşülerin ardından, Kapalıçarşı'da da altının gramı 83.75 liraya, çeyrek altın da 135 liraya kadar geriledi.

İsviçre'de Pazar günü yapılan referandum merkez bankasının altın rezervlerini satmasının engellenmesi ve merkez bankasındaki varlıkların en az yüzde 20'sinin altın olarak tutulmasını öngörüyordu. Referandumdan evet çıksaydı, İsviçre merkez bankasıbeş yıl içinde 1,500 ton altın alarak elindeki altın miktarını yüzde 20’ye yükseltecek ve gelecekte altın satışı yapmasının yasaklanmasıyla alımları daimi hale getirecekti.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) geçen haftaki toplantısından üretimi azaltma yönünde karar çıkmaması üzerine hız kazanan düşüşle Brent ham petrolünün varil fiyatı 70 doların da altına geriledi. Brent petrolünün varil fiyatı, haftanın ilk açılan borsaları olan Asya'da 3 dolara yakın düşüşle 67.80 dolara kadar geriledikten sonra, 68.25 dolar dolayında hareket etti.

Escort kızın gizemli ölümü

Eleanor de Freitas isimli genç kadın bir tantra öğretisine dayanan bir çeşit eskorluk hizmeti verdiği tahmin edilen bir servisde çalışıyordu. Bu gizli yaşamı genç kadına ölümü getirdi.

Genç kadının ikili hayatı sonu oldu. Zengin ve nüfuzlu iş adamlarından Alexander Economou hakkında tecavüz suçlamasında bulunan Eleanor de Freitas intihar ederek yaşamına son verdi. 23 yaşındaki Eleanor, Nisan ayında intihar etmişti. Ancak genç kadının şüpheli ölümü araştırılıyor. Yakınları bu kadar hayat dolu birinin kendini öldürmesinin imkansız olduğunu savunuyor. Tecavüzle suçlanan Alexander Economou ise hakkındaki suçlamaları reddiyor. Genç kadının mahkemeye verdiği Alexander Economou ile bir mağazanın güvenlik kamerası kayıtlarında samimi görüntüleri ortaya çıkmıştı. (Medyafaresi9

Doktorun tacizini telefonla kaydetti

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kalp ve damar cerrahı olarak görev yapan uzman Dr. Nadir A. hakkında, muayene sırasında hastasına cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla dava açıldı.

G.Ç., Dr. Nadir A.'nın uzun süredir hastasıydı. İddiaya daha önce de muayene sırasında aynı doktorun tacizine uğramıştı, ne olduğunu anlayamayan G.Ç., olayı kimselere anlatamamıştı. Uzun bir süre tedavi olmak için gitmediği hastaneye 13 Eylül günü tekrar gitti. G.Ç. muayene olmak için yeniden Dr. Nadir A.'nın yanına girdi. İddiaya göre Dr. Nadir A., odada kimse yokken meslek etik kurallarına aykırı bir şekilde muayene ettiği hastasının cinsel organını gereksiz şekilde elledi.

25 yaşındaki G.Ç., iradesi dışında göğüslerini elleyip, yanağından öptüğünü öne sürdüğü doktora "Yeter artık" diye tepki gösterdi. Şikâyet dilekçesinde yaşadıklarını anlatan G.Ç., doktorun tacizde bulunduğu anı telefonunun ses kaydı özelliği sayesinde kaydettiğini söyledi ve Dr. Nadir A.'nın "cinsel saldırı" suçundan yargılanması için Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.

Azmetti, polisleri mahkum ettirdi

Kuzeni Gökhan’ın kazada ölümünün peşini bırakmayan Yasemin, iki yıllık mücadele sonunda hem sürücüyü hem soruşturmayı eksik yürüten iki polisi mahkûm ettirdi.

Nihal ve Ramazan Demir çiftinin 14 yıllık evlat hasreti, 27 Temmuz 1994’te tek yumurta ikizleri Gökhan ve Oğuzhan’ın dünyaya gelmesiyle son buldu. İkizler, 2012 yılında liseyi bitirdi. İkisinin de hayali iyi bir üniversiteye girebilmekti. Ancak 19 Ekim 2012’de, Hasköy’de meydana gelen korkunç kaza, ikizleri sonsuza dek birbirlerinden ayırdı. Saat 21.00 sıralarında, caddeden karşıya geçen Gökhan’a, sollama yapan Salih Paşahan’ın (39) kullandığı otomobil çarptı. Gökhan, diğer otomobilin üzerine düşerken, biraz ileride duran Salih Paşahan, Gökhan’ın yanına bile gelmeden, tekrar otomobiline binerek kaçtı.

İŞİNDEN İSTİFA ETTİ

Polis 4 saat sonra Salih Paşahan ve ruhsat sahibi kardeşini gözaltına aldı. Ancak Paşahan, mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Gökhan ise, yoğun bakımdaki yaşam savaşını 9 gün sonra, 28 Ekim 2012’de kaybetti. Gökhan’ın ölümüne en çok üzülenlerden biri de, kuzeni Yasemin Usta’ydı (30). Yasemin, bir hafiye gibi kazanın izini sürmeye başladı. Önce, 5 Kasım 2012’de, Salih Paşahan için yakalama kararı çıkarttırdı. Kaza yerindeki herkesle konuştu. İki görgü tanığının ifade vermelerini sağladı, Rahmi Koç Müzesi, PTT Halıcıoğlu Şubesi ve bir petrol istasyonunun kamera kayıtlarının toplanması kararı çıkarttırdı.

Ancak bu işler öylesine zaman alıyordu ki, yönetici olduğu gıda firmasından istifa etti, hemen her gün savcılığın kapısını aşındırdı. 14 Ocak’ta kamera kayıtlarının zaman aşımı nedeniyle silindiğini öğrendi. Bu arada, 23 Ocak 2013’te yakalanan Salih Paşahan, nöbetçi 29’uncu Sulh Ceza Mahkemesi’nde ikinci kez tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

İKİ POLİSE DE CEZA

15 Şubat’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Paşahan hakkında 5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Yasemin, 8 duruşma süren yargılama boyunca her aşamayı takip etti. İstanbul 30’uncu Asliye Ceza Mahkemesi 6 Kasım 2014’te davayı karara bağladı. Salih Paşahan’a hiç indirim yapmadan 5 yıl hapis cezası veren mahkeme, ehliyeti bulunmadığı, ters yolda araç kullandığı için cezayı 6 yıl 3 aya çıkarttı. Yasemin, kazanın ardından polisler hakkında da şikâyetçi oldu. İdare soruşturmada ‘aklanan’ bir komiser yardımcısı ve bir polis memuru hakkında, Yasemin’in ısrarlı takibiyle İstanbul 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görevi kötüye kullanmak suçundan dava açıldı. Yasemin’in avukatı olmadan takip ettiği bir yıllık yargılama sonunda, komiser yardımcısı ve polis 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme, iki polisin 5 yıl boyunca denetim altında tutulmalarına hükmetti. (Medyafaresi)

Anaokulunda klima patladı

Antalya'da bir anaokulunda klima patlaması nedeniyle yangın çıktı. Alevler itfaiye tarafından söndürüldü.

Konyaaltı ilçesi Uncalı Mahallesi'nde bir anaokulunun kreş bölümündeki klima patladı.

Çocukların bulunmadığı bir sınıfta patlayan klima nedeniyle yangın çıktı.

Sınıftan duman yükseldiğini gören anaokulu yetkilileri, itfaiye ve polis ekiplerine haber verdi. 

Anaokulunda bulunan çocuklar, yetkililerce yan tarafta bulunan işmerkezine alındı.

Olay yerine gelen 3 itfaiye ekibi, yangını yaklaşık 20 dakikalık çalışmayla söndürdü.

Dumandan etkilenen bir çocuğun yakınına ambulansta müdahale edildi.

Yangını haber alan aileler de anaokuluna geldi. Bazı ailelerin çocuklarını alarak evlerine götürdüğü gözlendi.

Yangın nedeniyle oyuncakların bulunduğu sınıf kullanılamaz hale geldi.

Papa: Camide dua ettim çünkü..

Türkiye’ye üç günlük bir ziyaret gerçekleştiren Papa Francesco, İtalya yolunda flaş açıklamalar yaptı.

Papa, "Benim asıl kalbimde olan, Türkiye-Ermenistan sınırı. Keşke o sınır açılsa, o kadar güzel bir şey olur ki.  Ben o bölgede, sınırların açılmasını kolaylaştırmayan jeopolitik problemler olduğunu biliyorum, ama bu halklar arasında uzlaşma olması için dua edelim" dedi.

Papa Francesco, Sultanahmet Camii'nde yaptığı dua ile ilgili  olarak da "Sultanahmet Camii'ne ben turist olarak geldim diyemezdim. Oradaki o muhteşemlikleri gördüm. Müftü de çok iyi açıklıyordu orada neler olduğunu. Kur'an'dan pasajlar okudu, Meryem Ana'dan bahsetti. O anda dua etmek istedim. Müftüye dua edelim dedim. O da tamam dedi"  ifadelerini kullandı.

100 milyar dolarlık ziyaret

Putin ziyaretinde doğalgazda indirim müjdesi gelebilir.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Ankara’ya geliyor.  İki ülkenin 2010 yılında açıkladığı 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi için Türkiye’ye gelen Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en önemli gündem maddesi enerji olacak.

Türkiye, Papa Francesco’nun hemen ardından bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ağırlayacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşbaşkanlığında toplanacak Türkiye-Rusy Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısı için beraberinde 10 bakanla Ankara’ya gelecek olan Putin’in ziyareti siyasiden öte daha çok ekonomik ağırlıklı olacak.  Erdoğan ve Putin, iki ülkenin 2010’da açıkladığı 100 milyar dolarlık hedefin en geç 2020’de gerçekleşmesi için ilgili bakanlara talimat vererek bu hedef için kararlılık beyan edecek. Liderler iki ülke iş dünyasından da bu hedefe ulaşılması için yoğun çaba gösterilmesini isteyecek.

5 MADDELİK ANLAŞMA

Bu yıl sonunda yaklaşık 33 milyar dolar seviyesinde olması beklenen ticaret hacminin daha ileriye götürülmesi için ÜDİK toplantısında hemen her alanda görüş alış verişinde bulunulması bekleniyor. Ukrayna krizi nedeniyle AB ve ABD’nin ambargolarına karşı Batılı ülkelerden gıda alımını durduran Rusya’nın, Türkiye’den ithal etmeye başladığı yaş meyve, sebze, süt ürünleri, balık ve beyaz ette istenilen düzeyde sağlanamayan büyümenin gerçekleşmesi için nelerin yapılması gerektiği üzerinde durulacak. ÜDİK toplantısında iki ülke ekonomi bakanlarının belirli alanlarda tercihli ticaret, iki ülke arasındaki ticarette bankacılık sistemi, yatırım ve finansta milli paraların kullanılması, ticaret ve yatırımların önündeki engelleri kaldırmayi belirli bir takvim ve programa bağlamak ile iki ülke ekonomi bakanlarının düzenli şekilde biraraya gelmesini içeren beş maddelik bir anlaşmayı imzalamaları bekleniyor. İki ülkenin karşılıklı üretim sertiflakalırını kabul etmesinin de toplantıda ele alınması öngörülüyor.

ENERJİ AYRI BİR BAŞLIK

Ziyaretin bir diğer önemli ayağını enerji alanı oluşturacak. Türkiye Mavi Akım üzerinden aldığı doğalgaz miktarında 3 milyar metreküp artış talep ederken, dünya piyasalarındaki fiyat düşüşü nedeniyle yenilenecek sözleşmelerde fiyat indirimi isteyecek. Rusya’nın Mersin Akkuyu’da yapacağı nükleer santralle ilgili son gelişmeler de ayrıntılı şekilde ele alınacak. Putin’in Türkiye’nin planladığı üçüncü nükleer santrale talip olduğunu bildirmesi de bekleniyor.

Erdoğan’dan son pazarlık
Putin’in bugünkü ziyareti öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Gazprom Başkanı Aleksey Miller’in İstanbul’da doğalgaz konusunu son bir defa masaya yatırdığı öğrenildi. Erdoğan ile Miller’in cumartesi akşamı İstanbul’da uzun bir görüşme yaptığı Gazprom basın sözcülüğü tarafından duyuruldu. Yapılan açıklamada şöyle dendi: “Cumartesi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazprom Başkanı Miller’i kabul etti. Yapılan görüşmede Rusya ile Türkiye arasında doğalgaz alanındaki işbirliği tüm yönleriyle geniş biçimde ele alındı. Görüşmeye ayrıca Türkiye Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da katıldı.” Türkiye, Almanya’dan sonra Rusya’dan en fazla doğalgaz satın alan ikinci ülke konumunda. 2013 yılında Rusya’dan alınan gaz 26.7 milyar metreküp olarak gerçekleşmişti. 2014 sonunda ise bu miktarın 30 milyar metreküp olması bekleniyor. Türkiye 2015 yılından itibaren Gazprom şirketinden fiyat indirim talebinde bulunduğu biliniyor.

Rusya’dan 2 aylık vize de istenecek
Turizm, ziyaretin ekonomik ayağındaki bir diğer önemli madde olacak. Rusya’dan gelen turistlerin vizesiz kalma süresini iki aya çıkaran Türkiye, Rusya’nın da Türk vatandaşları için uyguladığı 1 aylık süreyi 2 aya çıkarmasını isteyecek. Ziyaret sırasında iki ülkenin Sarıkamış’ta hayatını kaybeden askerler anısına Rusya ve Türkiye’de anıt mezarların yapılması konusunda bir anlaşma imzalayabileceği de belirtildi.  Ziyarette iki ülke arasındaki Suriye, Ukrayna ve Kıbrıs gibi uluslararası konulardaki farklı görüşlerin devam etmesi ve bu sorunların ortadan kaldırılması yönünde bir ilerleme kaydedilmesi beklenmiyor. Moskova’yı Suriye’de Esad’a destek vermememesi için ikna edemeyen Ankara, Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını da tanımıyor.

30 Kasım 2014 Pazar

Papa Françesko, Sultanahmet'te neler olduğunu anlattı

Türkiye'ye üç günlük ziyaret gerçekleştiren Papa Françesko, İtalya'ya dönüş yolunda flaş açıklamalar yaptı. Papa Sultahahmet'te neden müftü ile birlikte dua etmek istediğini açıkladı.

Ermeni meselesinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başsağlığı mesajını olumlu bulduğunu söyleyen Papa, "Benim asıl kalbimde olan, Türkiye-Ermeni sınırının açılması. Keşke o sınır açılsa, o kadar güzel bir şey olur ki" ifadelerini kullandı. Papa ayrıca Sultanahmet Camii'nde yaptığı duanın içeriğini de açıklarken, "Oraya turist olarak gittim diyemezdim. O muhteşemlikleri görünce dua etmek istedim" dedi.

Papa Françesko, İtalya yolunda uçakta, aralarında Doğan Haber Ajansı İtalya Temsilcisi Esma Çakır'ın da bulunduğu ve tek tek ellerini sıktığı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Papa bir gazetecinin, 'Türkiye ziyaretiniz boyunca hiç Ermenilere ilişkin bir şey duymadım. Gelecek yıl Ermeni soykırımının yıldönümü. Bu konuda ne düşündüğünüzü bilmek istiyorum' yönündeki bir soruya şöyle yanıt verdi: "Bugün hastanede olan Ermeni Patriği'ni ziyaret etmeye gittim, çok hasta. Türk hükümeti geçen yıl bir jest yaptı, dönemin başbakanı Erdoğan bir mektup (başsağlığı) yazdı. Bazıları bunu çok zayıf buldu. Benim bu konudaki yargım ise, büyük ya da küçük bilmiyorum, ama bu bir el uzatmaydı. Bu her zaman pozitif bir şeydir. Ben elimi çok da uzatabilirim, ya da az uzatabilirim ve diğerinin bana ne diyeceğini beklerim."

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hareketini olumlu bulduğunu söyleyen Katoliklerin ruhani lideri, "Benim asıl kalbimde olan; Türkiye-Ermeni sınırı. Keşke o sınır açılsa, o kadar güzel bir şey olur ki. Ben o bölgede, sınırların açılmasını kolaylaştırmayan jeopolitik problemler olduğunu biliyorum, ama bu halklar arasında uzlaşma olması için dua edelim" dedi.

Her iki ülkenin de iyi niyetli olduğunu bildiğini, buna inandığını söyleyen Papa, "Bu durumun kolaylaşması için yardım etmeliyiz. Dilerim gelecek yıl, küçük jestlerin yolunun açılacağı, yakınlaşmanın adımlarının atıldığı bir yıl olsun" ifadelerini kullandı.

SULTANAHMET'TE DUA AÇIKLAMASI 

Uçaktaki 65 gazeteciden biri olan Esma Çakır'ın, 'Sultanahmet Camii'nde çok yoğun bir dua anı yaşadınız. Bu Rabbe yakarış anınızdan bizimle paylaşmak istediğiniz özel bir şey var mı?' sorusunu şöyle yanıtladı: "Benim Türkiye'ye seyahatim dini amaçla idi. Ortodoks Kilisesi'nin kutladığı Aziz Andreas Yortusu içindi. Patrik Bartholomeos'la, yani dini bir figür ile buluştum. Sonra camiye gittim. Yani bunların hepsi dini şeyler.  Sultanahmet Camii'ne ben turist olarak geldim diyemezdim. Oradaki o muhteşemlikleri gördüm. Müftü de çok iyi açıklıyordu orada neler olduğunu. Kur'an'dan pasajlar okudu, Meryem Ana'dan bahsetti. O anda dua etmek istedim. Müftüye dua edelim dedim. O da tamam dedi."

Papa duasının içeriğiyle ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye için, barış için, müftü için, herkes için ve tabii benim için dua ettim, çünkü buna ihtiyacım var. Ancak özellikle barış için dua ettim. 'Tanrım savaşları bitir dedim'  Kısaca çok samimi bir dua anı yaşadım."

KUR'AN BİR BARIŞ KİTABIDIR, ERDOĞAN'A 

Papa, 'Cumhurbaşkanı Erdoğan İslamafobi hakkında konuştu. Siz de doğal olarak Ortadoğu'daki Hristiyan azınlığın yaşadıklarından dolayı Hristiyanofobi hakkında konuştunuz ve dinlerarası diyaloğun bir anahtar olabileceğini tavsiye ettiniz. Dinlerarası diyalog yeterli mi yoksa daha öteye gidilebilir mi? Dünya liderleri bu konuda ne yapmalı?' sorusu üzerine, "Sadece bu bölgede değil Afrika'da da gerçekten terörist faaliyetler var. 'Bu İslamsa..' diyenler olduğunda ben öfkeleniyorum. Bu durumdan dolayı birçok Müslüman alınganlık gösterdi, 'Biz bu değiliz' dediler. Kur'an bir barış kitabıdır, barış mesajı veren bir kitaptır. Öteki türlü, bu İslamizm değil. Bunu gerçekten inanarak söylüyorum: Tüm İslamcılara terörist denemez. Bu asla söylenemez. Hristiyanlarda da aşırıcılık yok değil diyemeyiz mesela. Bizde de bunlardan var.

Ben Cumhurbaşkanınıza söyledim, tüm İslami liderler; siyasi liderler ya da dini veyahut akademisyenler olabilir açıkça şunu söylesinler: 'Ben bunu kınıyorum.' Çünkü bu, İslam toplumunun büyük çoğunluğuna yardım edecek. Onların ağzından çıkmalı bu sözler. Aynı zamanda entelektüeller de olabilir. Bu benim cevabım. Çünkü hepimizin dünya çapında bir kınama yapmaya ihtiyacımız var. Bir İslami kimliği olanlar, 'Biz terörist değiliz, Kur'an bu değil' diyorlar.

Hristiyanofobiye gelince. Irak'ın Musul kentinde gördük. Hristiyanlar yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldılar ya da vergi ödemek (cülus) zorunda. Adeta o bölgede hiç Hristiyan olmasın istiyorlar. O bölgede maalesef bu var" açıklamasını yaptı.

MEHMET GÖRMEZ VE MEHMET PAÇACI'DAN ÇOK ETKİLENDİ

Dinlerarası diyalog konusunda en güzel sohbeti Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve onun ekibiyle yaptığını söyleyen Papa, "Kısa süre önce Türkiye'nin yeni Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı bana güven mektubunu sunmaya geldiğinde karşımda harikulade bir adam buldum.  Dini derinliği olan bir adam. Diyanet'teki görüşmemde, dinlerarası diyalog konusunda daha kaliteli bir adım atmamız gerektiğini söylediler. Farklı dinlere mensup olan dindarlar arasında bir diyalog olması gerektiğini söylediler. Bu çok güzel bir şey. Bu yüksek kaliteli buluşma beni çok mutlu etti" diye konuştu.

Papa, Sultanahmet Camii'nde yaptığı dua ile ilgili  olarak da "Sultanahmet Camii'ne ben turist olarak geldim diyemezdim. Oradaki o muhteşemlikleri gördüm. Müftü de çok iyi açıklıyordu orada neler olduğunu. Kur'an'dan pasajlar okudu, Meryem Ana'dan bahsetti. O anda dua etmek istedim. Müftüye dua edelim dedim. O da tamam dedi"  ifadelerini kullandı.  DHA