17 Aralık 2016 Cumartesi

Kılıçdaroğlu: Bu oyuna kimse gelmemeli

Kayseri'deki terör saldırısının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'ı arayarak taziyelerini iletti. Kılıçdaroğlu "Terör konusunda dik ve onurlu durursak, teröre boyun eğmezsek bu olayı aşarız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı'yı telefonla arayarak, Kayseri'degerçekleşen terör saldırısına ilişkin bilgi aldı.
CHP Basın Birimi'nden yapılan açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, terör saldırısı nedeniyle Vali Kamçı'ya başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini iletti
BAŞBAKAN'LA DA GÖRÜŞTÜ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Kayseri Valisi Kamçı'yla yaptığı görüşmenin ardından Başbakan Binali Yıldırım'ı da aradı. Saldırıya ilişkin taziyelerini ve dayanışma dileklerini ileten Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan'dan gelişmelere ilişkin bilgi aldı.
KILIÇDAROĞLU: BU OYUNA KİMSE GELMEMELİ
CHP lideri daha sonra kameralar karşısına geçerek açıklama yaptı. Saldırıyı kınayan Kemal Kılıçdaroğlu birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, "Terör konusunda dik ve onurlu durursak, teröre boyun eğmezsek bu olayı aşarız. Teröristler amaçlarına ulaşmak için toplumda yılgınlık yaratmak, karışıklık yaratmak, toplumu birbirine düşürmek isterler. Toplum olarak teröre karşı mücadele edeceğiz. Bu oyuna hiç kimse gelmemeli. Hepimiz dik, onurlu, vakur bir duruş sergilemek zorundayız. Daha önce de söyledim güvenlik güçlerine sıkılmış bir kurşun millete sıkılmış bir kurşundur. Yapılan her eylem millete yapılmış bir eylemdir.
Şehitlerimiz var, biz ne dersek diyelim ateş düştüğü yeri yakar. İnşallah bu son olur ve Türkiye bir daha böyle olaylarla karşı karşıya gelmez" ifadelerini kullandı.  ntvmsnc

Abdullah Gül: Teröre boyun eğmeyeceğiz

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri'deki terör saldırısıyla ilgili “Saldırıyı yapanlara lanet olsun. Devletimiz ve aziz milletimiz asla teröre boyun eğmeyecek" dedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, halk otobüsünün geçişi sırasında bomba yüklü aracın patlatılmasıyla gerçekleşen terör saldırısının ardından Kayseri'ye gitti.
Kayseri’de yetkililerden bilgi alacak Gül’ün, yaralıları da ziyaret edeceği belirtildi.
Abdullah Gül, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Huzur kentimiz Kayseri'de askerlerimize karşı bu terör saldırısını yapanlara lanet olsun. Devletimiz ve aziz milletimiz asla teröre boyun eğmeyecektir. Şehitlerimize rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum. Acımız derin" dedi.

Yeter artık!

Alçak bile değil "çukur" terör örgütü geçen hafta cumartesi gecesi Beşiktaş'ı kana bulamıştı. Çoğu polis 44 canımız gitti, şehitlerimizi toprağa emanet edip ellerimiz onlar için henüz dualara açıkken ve bu hainliğin üzerinden sadece 7 gün geçmişken, "çukur PKK" bu sabah Kayseri'de hortladı. 14 şehit... Çoğu çarşı iznine çıkan 48 Mehmetçik, 7 sivil yaralı.
“Allahım bu acılara yüreklerimiz nasıl dayanacak” diye sorarak birbirimize, insanlığımıza, bizi bölmek isteyenlere inat kardeşliğimize sığınırken, gelen bir haberle kara günün bitmediği anlaşıldı!
Fırat Kalkanı operasyonunda ağır yaralanarak hastanede tedavi gören kahraman bir astsubayımız, yaşam savaşını yitirerek şehit düştü.
Biz millet olarak olumsuzluklara, kötülüklere direndikçe üst üste geliyordu sanki belalar. Gün, karardıkça karardı haberlerle. Adres bu kez de Suriye idi. El-Bab’daki askerlerimize IŞID saldırmış. Üç kahraman askerimiz yaralanmıştı. Yaralı kahramanlarımız derhal Türkiye’ye getirilmiş ve tedaviye alınmıştı.
Saatler 14:00’ü gösterirken Türkiye üç kez sarsılmış. Kayseri saldırısında ve Fırat Kalkanı operasyonunda 14 şehit, 58 yaralı vermişti.
Yenilmeyeceğiz, alçaklardan ve alçaklıklarından korkmuyoruz. Ancak, yitirdiğimiz canlara dayanacak gücümüz, akıtacak gözyaşımız kalmadı.
Ama yeter artık!
Hem, bu çalışkan ve en büyük arzusu barış içinde, huzurla yarınlara, güzel günlere yürümek olan millet niye ağlasın yitenlerin ardından?
Annelerin ciğeri neden daha çok yansın?
Babalar, oğullar, kızlar, akrabalar velhasıl bu vatanın her köşesindeki milyonlar, şehitlerine yanmak yerine onların yaşarken gösterdikleri başarılarla niye gururlanmasın?
Düşün bu milletin yakasından ahlaksız teröristler. Her sinsi, korkak hainlikten sonra nasıl kenetlendiğimizi görmüyor musunuz? Amacınıza ulaşamayacaksınız.
Gece gündüz demeyin, daha çok çalışın devletin istihbarat görevlileri. Canımız sizin başarılarınıza emanet çünkü. Can yakmadan yakalayın bu ruhlarını şeytana satmış hainleri.
Türk siyasetinin önderleri, liderleri, milletin vekilleri, bakın millet etle tırnak gibi, kötülükleri kardeşlikle aşmaya çalışıyor. Gözünü kırpmadan, canını hiçe sayarak, “sen-ben demeden” koşuyor patlama olan yere, kan veriyor, yardım etmeye çalışıyor. Kucaklayın milyonları, Sıkı sıkı tutun ellerimizi. (Kaynak:sözcü.com.tr)

Adnan Oktar'a kötü haber

RTÜK, DEAŞ'ı masum göstermeye çalışan yayını nedeniyle Adnan Oktar'ın A9 TV kanalına müeyyide uygulanmasına karar verdi. 




Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 13 Aralık'ta yaptığı toplantıda kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak tanınan Adnan Oktar'ın A9 TV kanalında yayınlanan bir programda, "Terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye'deki eylemlerinin, terör örgütü PKK tarafından yapıldığı ve DEAŞ'ın üzerine yıkılmak istendiği, örgüt üyelerinin öldürülmesinin haram olduğu ve örgütün fikirsel sorunu varsa bunun Diyanet İşleri Başkanlığınca bastırılan ve Kur'an-ı Kerim'den sonra temel kaynak olan Buhari, Müslüm, Tirmizi ve Nesai gibi temel hadis kitaplarından kaynaklandığı ifadeleri kullanılarak bu temel eserler ile Diyanet İşleri Başkanlığının töhmet altında bırakılması" konusunu ele aldı.Bu kapsamda, DEAŞ’ı masum göstermeye yönelik yayını nedeniyle, 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesindeki "… Terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, …" hükmünü ihlalden A9 TV kanalına müeyyide uygulanması kararlaştırıldı.

AYRIMCILIK CEZASI

RTÜK, Aralık'ta yaptığı toplantıda, Show TV'de yayınlanan "Evleneceksen Gel" programında, Roman vatandaşları temsil ettiğini iddia eden bir katılımcının sürekli Roman vatandaşları rencide edecek şekilde davranışlar sergilemesine ilişkin şikayetleri ele aldı.Üst Kurul, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesindeki "Irk, renk, din, tabiiyet, cinsiyet, özürlülük, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez." hükmünün ihlali sebebiyle Show TV'ye ceza verdi.Bunun yanı sıra aynı program için, "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz." ve "Türkçenin özellikleri ve kuralları bozulmadan doğru, güzel ve anlaşılır şekilde kullanılmasını sağlamak zorundadır; dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer verilemez." hükümlerini ihlalden de müeyyide uygulanması kararlaştırıldı. Kararlar oy birliğiyle alındı.

Kayseri'de patlama: 13 asker şehit, 56 yaralı

Kayseri'de Erciyes Üniversitesinin ana girişinin yakınında, bugün saat 08.45'de içinde çarşı iznine çıkan sivil kıyafetli askerlerin de bulunduğu halk otobüsü geçerken, bomba yüklü araç patlatıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri, 13 askerin şehit olduğunu açıkladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı açıklamada, olayda 56 kişinin yaralandığını söyledi. 12 şehidin kimliğinin belli olduğunu söyleyen Soylu teröristin kimliğinin de belirlendiğini açıkladı. Saldırıyla ilgili 7 kişinin gözaltına alındığını, 5 kişinin de arandığını ifade etti.


Patlama bugün sat 08.45'de Erciyes Üniversitesi ana girişinin 500 metre uzağında, acil giriş yakınında Atatürk Bulvarı Talas Caddesi'nde meydana geldi. Talas içesi Zincidere Mahallesi'nden kent merkezine giden ve içinde daha çok 1'inci Komando Tugayı'ndan çarşı iznine giden sivil kıyafetli askerlerin bulunduğu belirtilen halk otobüsü, üniversitenin önüne geldiğinde, halk otobüsünün soluna otomobil yanaştı. Ardından şiddetli bir patlama meydana geldi.

13 asker şehit oldu, 56 kişi yaralı

Türk Silahlı Kuvvetleri saldırıda 13 askerin şehit olduğunu açıkladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da yaptığı açıklamada 12 şehidin kimliğinin belirlendiğini söyledi. Saldırıda 56 kişinin yaralandığını 4'nün durumunun ağır olduğunu açıkladı.


Teröristin kimliği belirlendi

Bakan Soylu teröristin kimliğinin de belirlendiğini açıkladı. Saldırıyla ilgili 7 kişinin gözaltına alındığını söyleyen Soylu 5 kişinin de arandığını açıkladı.

Patlamanın detayları

DHA Kayseri Büro Şefi Oktay Ensari olayın detaylarını şöyle anlattı: Birinci komando tugayından çıkan askerleri alan halk otobüsü, şehir merkezine gelirken bu Atatürk Bulvarı üzerinde Erciyes Üniversitesinin kapısını biraz geçtikten sonra yanına bir araç yaklaşıyor ama aracın rengini kimse söyleyemedi çünkü araç paramparça olmuş durumda. Bu araç otobüsün sol tarafına yaklaşıyor. O anda yanına geliyor ve bu patlamayı gerçekleşiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım patlamayla ilgili bilgi aldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri'de Erciyes Üniversitesi yakınlarındaki patlamayla ilgili
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'dan bilgi aldı.

Başbakan da Binali Yıldırım, Kahramanmaraş'a hareketi öncesi Esenboğa Havalimanı'nda, Kayseri'de meydana gelen terör saldırısı hakkında ilgili bakanlardan bilgi aldı.

Başbakan Yıldırım: Terörün amacı moral değerlere zarar vermek

Binali Yıldırım Kahramanmaraş'ta açıklama yaptı. Açıklamasında programının iptal olmadığını açıkladı. 'Terörün amacı moral değerlere zarar vermek, onların istediğini yapmayacağız' dedi.

"Kan stokları yeterli"

Saldırının ardından yapıldığı belirtilen kan anonslarına karşılık Sağlık Bakanlığı "Kan ihtiyacı bulunmamaktadır" açıklaması yaptı. Türk Kızılayı yetkilileri de acil müdahalelere bakan hastanelerin kan bağışı için meşgul edilmemesini isteyerek, kan stokunun yeterli olduğunu bildirdi.

Sağlık Bakanlığı yaptığı basın açıklamasında, Kayseri'de gerçekleştirilen terör saldırısı ile ilgili 112 Komuta Kontrol Merkezine ilk ihbarın saat 08.49 geldiğini kaydetti. İlk ambulansımız olay yerine saat 08.56 da, 7 dakika içinde ulaştığını açıkladı.

Açıklamada, 'Toplam 27 ambulans ve 2 UMKE ekibiyle 34 dakikada tüm yaralı gazilerimiz hastanelere ulaştırılmış ve tedavileri sağlanmıştır' denildi.

Geçici yayın kısıtlaması geldi

RTÜK, Başbakanlık tarafından Kayseri'de meydana gelen patlamaya ilişkin geçici yayın kısıtlaması getirildiğini bildirdi.

Başsavcılık'tan açıklama

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, olaya ilişkin yazılı ve görsel medya organlarındaki yayınlarda, olaya iştirak etme şüphesi olan kişilerin bulundukları şehirlerin ve kullandıkları araçların bilgilerinin yayınlanarak olayın aydınlatılmasının, şüphelilerin yakalanmasının ve irtibatlarının deşifre edilmesinin engellenmesi için milli güvenlik, kamu güvenliği, cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü gereğince kamu düzeninin bozulma riski meydana geldiğinin anlaşıldığı belirtildi.

Kayseri 2. Sulh Ceza Hakimliğince saldırıyla ilgili yayın yasağı kararı verildiği kaydedilen açıklamada, "Toplum sağlığının, milli güvenlikle kamu düzeni ve kamu güvenliği, suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla soruşturma tamamlanıncaya kadar soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel ve internet medyasında, sosyal medyada her türlü haber, röportaj ve bu içerikteki yayınların yapılmasının 5187 sayısı kanunun 3/2 maddesi gereğince yasaklanmasına karar verildi." ifadesi kullanıldı.

8 savcı görevlendirildi

Öte yandan, Kayseri 2. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı, Radyo Televizyon Üst Kurulunun resmi internet sitesinden de yayımlandı.

Bu arada, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca, 13 askerin şehit edildiği, 48 askerin yaralandığı terör saldırısıyla ilgili Başsavcı Vekili Mustafa Arslantürk nezaretinde 8 Cumhuriyet Savcısının görevlendirildiği öğrenildi.

AYM'den  kınama

AYM Başkanlığı Kayseri'de gerçekleştirilen ve 13 askerin şehit olduğu saldırı ile ilgili bir kınama mesajı yayınladı. AYM Başkanlığından yapılan açıklamada; "Bugün Kayseri'de gerçekleştirilen menfur terör saldırısını kınıyoruz. Ülkemizin huzurunu hedef alan bu saldırılar karşısında milletimizin birlik ve beraberliğini sürdüreceğine olan inancımız tamdır" denildi. (cnntürk.com.tr)

16 Aralık 2016 Cuma

Çipli kimlik kartlarının dağıtımına 2017'de başlanıyor

Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Projesi kapsamında 11 ilde başvuruları alınan yaklaşık 150 bin kişiye yeni kimlik kartları teslim edildi. Yeni yılla birlikte tüm Türkiye’de kimlik kartlarının dağıtımına başlanacak. Peki nasıl başvuracaksınız? İşte cevabı...

Çipli kimlik kartlarına geçiş işlemleri yürütülen 11 ilde yaklaşık 150 bin kişiye yeni kimlikleri teslim edildi.

Kırıkkale'yle başlayan projeye daha sonra Adıyaman, Aksaray, Burdur, Uşak ve Yalova eklendi. Bu illerde yeni kimlik kartı almak için başvuru imkanı sağlanmasıyla proje kapsamındaki il sayısı 11'e ulaştı.

İl bazındaki çalışmaların yanı sıra kasım ayından itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığa başvuru masaları kuruldu. Buralarda görevli personelin yeni kimlik kartı için başvurularının alınmasına da devam ediliyor.

Yeni yılla birlikte tüm Türkiye’de kimlik kartlarının dağıtımına başlanacak.

Kimlik kartlarını nasıl alacaksınız? İşte yapmanız gerekenler...

NASIL BAŞVURACAKSINIZ?

Kimlik kartı almak için 15 yaşından büyüklerin yurt içinde ilçe nüfus müdürlüklerine, yurt dışında ise dış temsilciliklere şahsen başvuru yapması gerekiyor. Bunun için en yakın müdürlüğe müracaat edilebileceği gibi, herhangi bir müdürlüğe de başvurulabilecek.

Başvuru için ilçe nüfus müdürlüğüne doğrudan ya da zaman kaybına sebep vermemek için randevu alarak gidilebilecek.

Kimlik kartı başvurusu için son 6 ay içinde çekilmiş 1 biyometrik fotoğraf ve kimlik beyanı için nüfus cüzdanı, uluslararası aile cüzdanı, pasaport, sürücü belgesi, memur cüzdanı, avukat kimlik kartı veya basın kartı gibi kimlik belgesi yerine geçen fotoğraflı bir belgenin olması yeterli olacak.
Başvuru sonucunda kişiye başvuru belgesinin bir nüshası verilecek.

15 yaşını tamamlamayan çocuklar için veli veya vasileri başvuruda bulunabilecek. Talep edilmediği sürece 15 yaşını tamamlamamış çocukların kimlik kartlarında fotoğrafa yer verilmeyecek.
İlçe nüfus müdürlüğüne şahsen giderek başvuruda bulunma imkanı bulunmayanların başvuruları kendi adreslerinde alınacak.

Kanuni bildirim süresi dışında doğum nedeniyle düzenlenen kimlik kartı ve değiştirme nedeniyle düzenlenen kimlik kartı için 15 lira, kayıp nedeniyle düzenlenen kimlik kartı için 30 lira ödenecek.

KİMLİK KARTLARI POSTAYLA ULAŞACAK

Başvuru esnasında kimlik bilgileri kontrol edilecek, gereken alanlarda güncellemeler gerçekleştirilecek, fotoğraf taranacak, biyometrik verileri alınacak (her iki el için parmak izi, parmak damar izi, el ayası damar izi).

Başvuru sonunda kişilere PIN zarfında bulunan 6 haneli şifre verilecek. Bu şifre, banka kartlarında olduğu gibi bazı işlemlerde kimlik doğrulama amacıyla kullanılacak. PIN kodu, kimlik kartı teslim edilinceye kadar aktive olmayacak. PIN kodu ilçe nüfus müdürlüklerinde bulunan kioskları kullanarak değiştirebilecek.

Yapılacak değerlendirmenin ardından kimlik kartı hazırlanarak, başvuru esnasında belirtilen adrese PTT Kargo aracılığıyla teslim edilecek. ntvmsnc

Nurofen'e 4,4 milyon dolar para cezası!

Federal mahkeme, ağrı kesici ibuprofen içeren Nurofen'in üreticisi Reckitt Benckiser'e, tüketicileri yanılttığı gerekçesiyle verdiği para cezasını artırdı

Avustralya'da federal mahkeme, ağrı kesici ibuprofen içeren Nurofen'in üreticisi Reckitt Benckiser'e, tüketicileri yanılttığı gerekçesiyle verdiği para cezasını artırdı.
Avustralya Rekabet ve Tüketici Komisyonu (ACCC), federal mahkemenin Reckitt Benckiser firmasına tüketicileri yanılttığı gerekçesiyle nisan ayında verdiği 1,25 milyon dolarlık cezayı 4.4 milyon dolara yükselttiğini duyurdu.
ACCC Yönetim Kurulu Başkanı Rod Sims, konuyla ilgili olarak, "Bu, Avustralya Tüketici Kanunu uyarınca yanıltıcı davranışlar nedeniyle verilen en yüksek kurumsal ceza" açıklamasını yaptı.

Federal mahkeme ACCC'in Nurofen bel ağrısı, Nurofen migren ağrısı, Nurofen baş ağrısı ve Nurofen adet ağrısı gibi ağrı kesici hapların, aslında birbirinden farklı olmadığını ileri sürerek açtığı davayı 28 Nisan 2016’da karara bağlamış ve üretici firma Reckitt Benckiser'i 1,25 milyon dolar para cezasına çarptırmıştı.
Cezayı yetersiz bulan ACCC'in itirazı üzerine dava yeniden görülmüştü.

Forbes "Dünyanın en güçlü insanları" listesini açıkladı

Dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes, geleneksel olarak yayınladığı “Dünyanın en güçlü insanları” listesini açıkladı.

Dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes, geleneksel olarak yayınladığı “Dünyanın en güçlü insanları” listesini açıkladı.

2016 listesinin tepesinde üst üste dördünce yılında da “Dünyanın en güçlü insanı” seçilen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bulunmakta. Rusya'nın global ölçekli etkisini Suriye İç Savaşı’ndan, ABD seçimlerine kadar pek çok yerde artırdığını açıklayan Forbes Dergisi Putin'i “istediğini almayı başaran bir lider” olarak tarif etti.

Putin’i bu sene içerisinde ABD’nin yeni başkanı seçilen Donald Trump ikinci, Almanya Başbakanı Angela Merkel üçüncü, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping dördüncü ve Papa Francis ise beşinci sıradan takip etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise listenin 56. sırasında yer almakta.

İşte "Dünyanın en güçlü insanları" listesi: 

70) Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte

69) ABD'nin yeni Başkan Yardımcısı Mike Pence

68) Dangote Group CEO'su Aliko Dangote

67) Walt Disney CEO'su Bob Iger

66) Kanada Başbakanı Justin Trudeau

65) Icahn Capital Management kurucusu Carl Icahn

64) Uber kurucusu ve CEO'su Travis Kalanick

63) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad

62) General Motors CEO'su Mary Barra

61) IBM CEO'su Ginni Rometty

60) Baidu kurucusu ve CEO'su Robin Li

59) Dalian Wanda Group başkanı Wang Jianlin

58) Metalloinvest kurucusu Alisher Usmanov

57) DAEŞ lideri Ebu Bekir el-Bağdadi

56) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

55) Bloomberg CEO'su Michael Bloomberg

54) Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto

53) Softbank CEO'su Masayoshi Son

52) Blackstone Group CEO'su Stephen Schwarzman

51) Microsoft CEO'su Satya Nadella

50) Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi Başyargıcı John Roberts

49) Suudi Arabistan Enerji, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Halid bin Abdulaziz el Falih

48) ABD Başkanı Barack Obama

47) Japonya Merkez Bankası Başkanı Haruhiko Kuroda

46) Dell CEO'su Michael Dell

45) Tencent Holding CEO'su Ma Huateng

44) Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi

43) Kuzey Kore Lideri Kim Jong-un

42) Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim

41) China Investment Corp. Başkanı Ding Xuedong

40) Samsung Başkan Yardımcısı Jay Y. Lee

39) Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Halife bin Zayid El Nahyan

38) Reliance Industries başkanı Mukesh Ambani

37) Japonya Başbakanı Shinzo Abe

36) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres

35) News Corp CEO'su Rupert Murdoch

34) BlackRock kurucusu ve CEO'su Larry Fink

33) CK Hutchison Holding Başkanı Li Ka-shing

32) Apple CEO'su Tim Cook

31) Koch Industries CEO'su Charles Koch

30) Alphabet Şirketler Grubu Başkanı Sergey Brin

29) Toyota Motor CEO'su Akio Toyoda

28) Alibaba Group kurucusu ve başkanı Jack Ma

27) Wal-Mart CEO'su Doug McMillon

26) Goldman Sachs Group CEO'su Lloyd Blankfein

25) IMF Direktörü Christine Lagarde

24) ExxonMobil CEO'su Rex Tillerson

23) Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande

22) General Electric CEO'su Jeffrey Immelt

21) Tesla Motors CEO'su Elon Musk

20) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu

19) JPMorgan Chase Bankası CEO'su Jamie Dimon

18) İran İslam Cumhuriyeti'nin dini lideri Ali Hamaney

17) América Móvil Telekomünikasyon Şirketi Onursal Başkanı Carlos Slim Helu

16) Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud

15) ABD'li iş adamı Warren Buffett

14) Amazon.com kurucusu ve CEO'su Jeff Bezos

13) Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May

12) Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Keçiang

11) Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi

10) Facebook kurucusu ve CEO'su Mark Zuckerberg

9) Hindistan Başbakanı Narendra Modi

8) Google kurucusu ve Alphabet Şirketler Grubu CEO'su Larry Page

7) Microsoft kurucusu ve başkanı Bill Gates

6) ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen

5) Papa Francis

4) Çin Komunist Partisi Genel Sekreteri Şi Cinping

3) Almanya Başbakanı Angela Merkel

2) ABD'nin yeni başkanı Donald Trump

1) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin

İngiltere'de 3 ebeveynden bebeğe onay

İngiltere'de bağımsız olarak faaliyet gösteren ve doğumla ilgili yönetmelikleri belirleyen komisyon, "iki anne ve bir babadan olacak" tüp bebekleri onayladı.

İngiltere'de 3 ebeveynden dünyaya gelecek tüp bebeklere onay verdi. Tarihi olduğu kadar tartışma da yaratan bu kararla, bebeklerin, ölümcül genetik hastalıklarla doğmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Uzun süredir konu ile ilgili klinik çalışmalar yürüten Newcastle'daki tüp bebek uzmanı bir grup doktor, onaylanan prosedürü uygulamak için başvurdu.

BBC Türkçe'nin haberine göre; "3 ebeveyinli" ilk çocuğun 2017 sonunda doğması bekleniyor. Tedavi edilemez mitokondriyal hastalıklar nedeniyle birden fazla bebeklerini kaybeden aileler bu tarihi adımın merkezinde bulunuyor.

Bu tür vakalarda hastalık yalnızca anne aracılığı ile geçiyor ve geliştirilen teknik de burada devreye giriyor. Bir vericiden alınacak yumurta, annenin yumurtası ve babanın spermi ile toplam 3 kişiden sağlıklı bir bebek oluşturuluyor.

Geliştirilen bu teknikle, donörden sağlıklı mitokondrinin alınması amaçlanıyor. Annenin hastalık taşıyan mitokondrileri, vericiden alınan sağlıklı mitokondrilerle değiştiriliyor. Ancak mitokondrilerin kendi DNA'sı bulunuyor.

Dolayısıyla, bu birleşim sonucu ortaya çıkan çocukta, öz anne ve babasının yanında eser miktarda da donör DNA'sı bulunuyor. Tartışmalı tekniği onaylayan, Human Fertilisation and Embryology Authority (HFEA) isimli bağımsız kuruluşun başı olan Sally Cheshire, "tarihi öneme sahip bir karar" açıklamasını yaptı.

Ancak tekniğin etik yanını sorgulayan bilim insanları, bu adımın, genetik olarak geliştirilmiş "tasarım" bebeklerin kapısını açabileceği eleştirisini yapıyor.

HFEA ise bu tekniği uygulamak isteyen her kliniğe, "vakaya göre" onay vereceğini açıkladı.
İznin, ancak, bebeğin mitokondriyal hastalık geliştirme ihtimalinin çok yüksek olması durumunda onaylanacağı ifade ediliyor. cnntürk

Eğitimli suçlular iflastan, eğitimsizler cinsel suçtan yatıyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri 2015” araştırmasına göre, yüksekokul ve üniversite mezunlarının cezaevine en çok icra ve iflas suçlarından, ilkokul mezunlarının ise cinsel suçlardan girdiği belirlendi.

TÜİK tarafından yapılan araştırmada, öğrenim durumuna göre cezaevlerinde cinsel suçtan yatanların yüzde 34.3’ünü ilköğretim mezunları oluşturdu. Ceza infaz kurumuna 1 Ocak- 31 Aralık 2015 tarihleri arasında giren hükümlüler eğitim durumu itibarıyla değerlendirildi. Okur-yazar olup bir okul bitirmeyenlerde yüzde 35.7, okumayazma bilmeyenlerde yüzde 29.4 ilköğretim mezunlarında yüzde 23.1, ilkokul mezunlarında yüzde 15.5 ile hırsızlık suçu; ortaokul ve dengi meslek okulu yüzde 16, lise ve dengi meslek okulu mezunlarında yüzde 13.7 ile yaralama suçu ve yükseköğretim mezunlarında yüzde 17.4 ile İcra İflas Kanunu’na muhalefet suçu ilk sıralarda yer aldı.

Cezaevlerindekilerin yüzde 85'i hükümlü

TÜİK tarafından, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi veri tabanından manyetik ortamda derlenen bilgiler sonucu oluşturulan “Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri, 2015” araştırmasına göre, ceza infaz kurumlarının 31 Aralık 2015 tarihindeki nüfusunun yüzde 85.4’ünü hükümlüler, yüzde 14.6’sını tutuklular oluşturdu. Bu sayının yüzde 96.3’ü erkekler, yüzde 3.7’sini ise kadınlardan oluştu

Milli Piyango'dan skandal hata: Mustafa Kemal'le ve Rutkay Aziz’i karıştırdı

Matematik profesörü, tarih araştırmacısı ve koleksiyoner Haluk Oral, Milli Piyango’nun 1996 ve 1997’deki 30 Ağustos biletlerinde Mustafa Kemal yerine Rutkay Aziz’in siluetinin kullanıldığını tespit etti. Tarih dergisi son sayısında bu keşfin hikâyesini yazdı.

1994 yapımı ‘Kurtuluş’ dizisinde Rutkay Aziz’in oynadığı Kocatepe sahnesi öylesine başarılı çekilmişti ki, gerçekliğine sadece televizyon izleyicilerini değil, Milli Piyango İdaresi’ni bile inandırmıştı. Bu yıl ‘Bir Roman Kahramanı Orhan Veli’ kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü kazanan araştırmacı yazar Haluk Oral’ın ortaya çıkardığı olay Tarih dergisinin son sayısında yayımlandı.

Bu mini skandalı Yiğit Köseoğlu yazdı:

“Kurtuluş Savaşı’nı hikâye eden TRT’nin altı bölümlük büyük dizi projesi ‘Kurtuluş’, 1994’te yayına girer. Senaryosu Turgut Özakman tarafından yazılan dizi bir süperyapımdır. Yönetmenliğini Mustafa Özkan’ın üstlendiği, Mustafa Kemal Paşa karakterini Rutkay Aziz’in, İsmet Paşa karakterini Savaş Dinçel’in canlandırdığı ‘Kurtuluş’ta tam 300 aktör, binlerce figüran rol alır. Çekimleri yaklaşık iki yıl süren dizi, rekor bir rakama, günün parasıyla 37.6 milyar TL’ye (bugünün 16.5 milyon TL’si) mal olur. Sürenin bu kadar uzamasının, maliyetin böylesine yükselmesinin bir nedeni de, sahnelerin çoğunlukla gerçek mekânlarda çekilmesi, tarihî anların gerçeğe uygun biçimde yeniden yaratılmasına büyük titizlik gösterilmesidir. Daha sonra yaşanacak trajikomik bir gelişme gösterecektir ki, bu sahnelerden en azından biri gerçeğinden daha gerçekçi bir şekilde canlandırılmış, sadece sıradan izleyiciyi değil, Milli Piyango gibi bir devlet kurumunu da gerçek olduğuna inandırmıştır. Bu, zihinlere unutulmaz bir fotoğrafla nakşedilmiş olan meşhur ‘Mustafa Kemal Kocatepe’de’ sahnesidir.

Aynı saatte aynı yerde
Mustafa Kemal’i canlandıran Rutkay Aziz, gerçeğiyle aynı yerde aynı saatte çektikleri sahneyi inandırıcı kılmak için ne kadar emek verdiklerini, ne kadar çaba ve zaman harcadıklarını hiç unutmaz. Başarılı olduklarını ilerleyen günlerde başka bir vesileyle bir kere daha anlayacaktır. Dizi yayına girer, büyük ses getirir. Aradan çok zaman geçer; 22 sene! Matematik profesörü, tarih araştırmacısı ve koleksiyoner Haluk Oral, eline geçen eski bir Milli Piyango biletinin üzerindeki fotoğrafta bir gariplik hisseder.

30 Ağustos çekilişi için basılan biletteki Kocatepe’deki Mustafa Kemal’in değil, Rutkay Aziz’in siluetidir! Bunun üzerine geçmiş yılların 30 Ağustos biletlerine de bakar ve 1996 ve 1997’nin 30 Ağustos biletlerinde Mustafa Kemal yerine Rutkay Aziz’in siluetinin kullanıldığını fark eder. Milli Piyango tasarımcıları, ‘sinemasal gerçekliğe’ fazlasıyla kapılmış, biletin üzerinde orijinal fotoğraf yerine Kurtuluş dizisinin setinde çekilen fotoğrafı kullanmıştır.” (cnntürk)

15 Aralık 2016 Perşembe

Tokat'ta kaybolan iki çocuğun Üsküdar'da görüldüğü iddia edildi

Tokat’ın Reşadiye ilçesinde 351 gündür kayıp olarak aranan 8 yaşındaki Bayram Erol ve 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşcı’nın İstanbul'un Üsküdar ilçesinde dilendirildiği iddiası üzerine inceleme başlatıldı.


Reşadiye ilçesinde oyun oynamak için parka gittikten kısa bir süre sonra kaybolan çocukların anneleri Adile Erol ile Nazife Taşçı, bir televizyon kanalında yayınlanan “Yeşim Salkım ile Yeni Ben” programının konuğu oldu. Programın yapıldığı televizyon kanalına bir izleyicinin telefonla yaptığı 'Çocuklar Üsküdar’da dilendiriliyor' ihbarı üzerine soruşturma başlatıldı. İhbar üzerine Üsküdar’da bulunan polis merkezine giden anne Adile Erol, daha önce de bu tür ihbarların geldiğini, çocukların benzetilmiş olabileceğini düşündüklerini söyledi. Polis merkezinde kendilerine olayın Çocuk Şube ekipleri tarafından değerlendirildiğinin ifade edildiğini söyleyen anne Erol, güvenlik kameralarının incelenerek konunun araştırılacağı bilgisinin kendilerine verildiğini kaydetti.

“HİÇBİR İZE RASTLANMADIĞI İÇİN KAÇIRILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”

İstanbul'da bir yakınlarının evinde kaldıklarını ifade eden anne Erol, bir yıla yakın bir süredir olayın aydınlatılmasını beklediklerini söyledi. Bugüne kadar henüz elle tutulur bir ipucuna ulaşılamamasının üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Erol, “Çocuklarımızdan hiçbir haber yok. Yapılan aramalarda hiçbir ize rastlanmadı. Her gün gözyaşı döküyoruz. Kapı çalsa bir gelişme mi var diye heyecanlanıyoruz. Çocuklarımız 15 dakika içerisinde kayboldu. Kimse nasıl görmedi anlayamıyorum. Mutlaka gören duyan vardır. Allah rızası için bizlere yardımcı olsun. Hiçbir ize rast gelinmediği için kaçırıldığını düşünüyoruz. Dua edip beklemekten başka bir şey yapamıyoruz” dedi.

Anne Nazife Taşçı da çocukların her zaman parka gidip oynadıklarına dikkat çekerek, “Bir yıla yakın bir süre oldu ama çocuklarımızdan hala bir haber yok. Çaresiz bekleyişimiz devam ediyor. Olayı gören duyanların ihbar etmesi tek dileğimiz. Bugüne kadar hiçbir şey çıkmadı ortaya” diye konuştu.
Reşadiye ilçesi Çermik Mahallesi'nde Adile ve Ömer Erol çiftçinin çocukları 8 yaşındaki Bayram ile komşuları Nafize ve İbrahim Taşçı çiftinin çocukları 5 yaşındaki Dursun Kağan, 29 Aralık 2015 tarihinde evlerinin yakınlarındaki parkta oynadıktan bir süre sonra kaybolmuştu. Aylarca süren arama tarama çalışmalarına rağmen bir ipucuna ulaşılamazken, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından özel görevlendirilen ekip çalışmalarını sürdürüyor. Hürriyet

FETÖ lideri ’Fethullah’ adını yasaklamış!

Tokat’ta Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) mülkiye örgütlenmesine yönelik soruşturma kapsamında ifadelerine başvurulan tanıklar, Fethullah Gülen’in Bylock üzerinden gönderdiği notlarda, kaymakam çocuklarına dikkat çekmemeleri için ’Fethullah’ adının verilmesini yasakladığını anlattı.


Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinin FETÖ/PDY’nin ’mülkiye yapılanması’yla ilgili yönelik soruşturmasında örgütün içi yüzü ortaya çıkıyor. Şu ana kadar 29 kaymakam ile 4 kaymakam adayının tutuklandığı soruşturmada, 11 kaymakam ise itirafçı olup adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gerek itirafçı kaymakamların, gerekse 100’üncü ve 102’inci kaymakam ve kaymakam adaylarının imamı Yunus kod adlı Y.A.’nın ifadeleri, örgüt ile ilgili birçok gerçeği gün yüzüne çıkardı.

'ÇAĞDAŞ İSİMLERİN KONULMASINI İSTERDİ'

Y.A. ifadesinde, kaymakam aday grup sorumlularına Bylock yüklü tablet dağıtıldığını söyleyerek, "Bu tabletler evde kullanılmazdı. Bu programı Wi-Fi üzerinden internet kafelerden çalıştırıyordum. Tablet verdiğim kişilerle buradan haberleşiyordum. Bunlara Fethullah Gülen’den gelen notları gönderiyordum. Fethullah Gülen, ByLock’tan kaymakam çocuklarına verilecek isimleri gönderiyordu. Kaymakamlar, bu isimleri çocuklarına veriyorlardı. Ayrıca Fethullah Gülen, dikkat çekmemesi için kaymakam çocuklarına ’Fethullah’ ismini yasakladı. Bu isim yerine daha çok çağdaş ve güncel isimlerin konulmasını isterdi" dediği öğrenildi.

'GARDİYANLARIN TÜRKİYE İMAMI'

Bu arada Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ/PDY’ye yönelik yürüttüğü soruşturmada, 15 Temmuz darbesinden bir ay sonra Samsun’da terör örgütüne üye olduğu ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna aykırı hareket ettiği iddiasıyla tutuklanan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni 39 yaşındaki Dursun Koç’un, örgütün infaz koruma memurlarının ’Türkiye imamı’ olduğu öğrenildi.

İkinci evliliği yapana 12 maaş veriliyor

Anne ve babasından maaş alan yetim kız çocuk evlendiğinde 24 maaş tutarında evlilik parası alıyor. Dul memur eşi ise yeniden evlenirse 12 aylık 'çeyiz parası' alıyor.



Sosyal güvenlik sistemi vefat eden sigortalıların geride kalanlarını koruyan düzenlemeler içeriyor. Bunlardan en önemlisi ise ölüm ve yetim maaşı diye tarif edilen ödemeler. Bu ödemeleri alan eşler ve kız çocukları için ayrıca evlenme ödeneği de bulunuyor.

Kız çocuklarına veriliyor

Sabah'ın sosyal güvenlik uzmanı Faruk Erdem'in yazısına göre, çeyiz parası olarak da olarak bilinen bu ödenek 4A'lı ve Bağ-Kur'lu anne veya babasının vefatı nedeniyle yetim maaşı alan kız çocuklarına veriliyor.

Evlendiğinde 24 maaş peşin veriliyor

Kız çocukları evlendiklerinde yetim maaşları kesiliyor. Bu kesilen maaşın 2 yıllık tutarı yani 24 maaş kadar olan miktar kız çocuğuna evlendiğinde toptan peşin olarak ödeniyor. Para sadece bir kez veriliyor. Yani kız çocuğu bu parayı daha önce almış ise ikinci evliliğinde tekrar verilmiyor. Ödenek için mutlak surette başvuru yapmak gerekiyor.

5 yıllık süre sınırı da var

Bunun için de 5 yıllık bir süre sınırı da var. Evlenme yardımı alan kız çocuğu eğer eşinden dolayı sağlık yardımı alamıyorsa, 2 yıl boyunca hastanelerde sağlık hizmeti de alabiliyor.

Kocaya da çeyiz parası

Dul eşlerin de evlilik yardımından yararlanabilmesi imkânı bulunuyor. Yani eşi ölen bir kadın ya da erkek dul maaşı alırken tekrar evlenirse kendisine de 'çeyiz parası' ödeniyor. Bunun için bazı şartlar gerekiyor. 5510 sayılı İş Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008'den önce, Emekli Sandığı kapsamında olan kişilere evlenme ikramiyesi Emekli Sandığı Kanunu'na göre verilmekteydi.

12 aylık evlenme ikramiyesi

Bu yasanın 90. maddesi, "Evlenmeleri sebebiyle dul ve yetim aylığı kesilen eş ve kız çocuklarla anaya bir defaya mahsus olmak üzere almakta oldukları dul veya yetim aylıklarının 12 aylık tutarı evlenme ikramiyesi olarak ödenir" hükmünü taşıyor.

Bu hükme göre erkekler de evlilik ikramiyesine hak kazanıyor. Dolayısıyla 1 Ekim 2008 öncesi Emekli Sandığı Kanunu'na göre çalışan kamu görevlisi sigortalının hak sahibi eşi eğer dul maaşı alıyorsa, bugün evlendiğinde 12 maaş tutarında evlenme ikramiyesi alabiliyor.

Burada erkek ya da kadın ayrımı yapılmıyor. Evlilik 12 aydan önce biter ise maaşın yeniden bağlanması için 12 ayın beklenmesi gerekiyor.

Emlakçılara yeni düzenleme! Yüksek komisyona son

Gümrük Bakanlığı, alım satımda ortaya çıkan mağduriyeti önlemek için emlak ticaretini yeniden düzenlemeye hazırlanıyor. Emlakçılar için bazı kriterler getiriliyor. Sertifika almayan emlakçılık yapamayacak. Emlak komisyonlarındaki haksız kazanç önlenecek.



Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, emlak alım satımında ortaya çıkan mağduriyetleri önlemek için harekete geçti.Taşınmaz Ticaretinin Düzenlenmesi Yönetmeliği için çalışmalara başlayan bakanlık, emlak satışına yönelik aracılık, danışmanlık ve bu kapsamda yürütülecek diğer faaliyetlere ilişkin usul ve esasları belirleyecek. Düzenlemede, taşınmaz ticareti yapanlarda aranacak şartlar da belirlenecek. Buna göre emlakçıların, taşınmaz ticaretini yaparken uyması gereken ilkeler, yerine getirmesi gereken kriterler ve alacakları ücretler yönetmelikle düzenlenecek.

Emlakçılara sertifika şartı geliyor

Habertürk Gazetesi'nde yer alan habere göre, emlakçıların, taşınmaz alacak vatandaşlardan yüksek tutarlarda komisyon alması ve farklı ücretler talep etmesi önlenecek. Böylece tüketici mağduriyeti de önlenmiş olacak. Emlak alım satımından elde edilecek ticari kazanç, belli bir düzene oturtulacak. Düzenleme ile emlakçılık mesleğine yönelik kriterler belirlenecek, emlakçılara sertifika alma zorunluğu getirilecek. Sertifika zorunluluğu halen emlakçılık yapanlar için de geçerli olacak. Kurallara uymayanların yetkisi iptal edilebilecek.

Her emekli olan emlakçılık yapamayacak

Düzenlemede, taşınmaz ticareti yapanlarda aranacak şartlar da belirlenecek. Bu çerçevede emlakçılara yönelik bazı kriterler getirilecek. Her emekli emlakçılık yapamayacak. Emlakçılara, mesleki yeterlilik kriteri, eğitim ve sertifika şartları getirilecek. Sertifika sahibi olmayan emlakçılık yapamayacak. Halen emlakçılık yapanlar da dahil herkes için bu şartlar geçerli olacak. Bazı emlakçıların yetkisinin iptali gündeme gelebilecek.