Evliliklerinin 3. ayında şoke eden haber geldi, genç kadına omuriliği iltihabı teşhisi kondu. Müdür eş, işinden ayrılıp felç olan eşine bakmaya başladı. Sultan Demirbaş, "Yoğun bakımda ilk aklıma gelen 'eşim beni terk eder mi korkusuydu" dedi.
Ordu’nun Fatsa ilçesinde özel bir kurumda müdürlük yapan 29 yaşındaki Mürteza İkis, özel bir hastanede tıbbı sekreter olarak çalışan 26 yaşındaki Sultan Demirbaş ile evlendi. Evliliklerinin üçüncü ayında Sultan Demirbaş İkis aniden rahatsızlandı ve kaldırıldığı hastanede hastalığına teşhis konulamayıp evine gönderildi. Durumu ağırlaşan ve yeniden hastaneye kaldırılan genç kadın, bu kez Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Samsun’da omuriliği iltihabı teşhisi konulan Sultan Demirbaş İkis, boynundan altı felç olunca yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.
Müdürlük yaptığı işinden ayrılan Mürteza İkis, eşinin tedavisi için evini Samsun’un İlkadım ilçesi Baruthane Mahallesi’ne taşıdı.
22 aydır fizik tedavi gören eşini her gün hastaneye fizik tedaviye götürüp evinde bakımını da üstlenen Mürteza İkis, eşine baktığı için çalışamadığından zor günler yaşadıklarını ve hayırsever vatandaşlardan destek beklediğini söyledi.
GÜÇSÜZLÜK VE BAŞ DÖNMESİ...
Mürteza İkis, "Eşimi 22 ay önce güçsüzlük ve baş dönmesi şikayetiyle hastaneye kaldırdık. Tetkiklerde omurilik iltihabı olduğu anlaşıldı. Eşimin bakımı çok ağır. Ben de bu yüzden ona sahip çıkıp tedavisine yardımcı olup ve bu zor gününde kendisine moral ve destek vermek için işimden ayrıldım. Boynundan aşağısı felç iken eşim yapılan tedavilerle şu anda sadece belinden aşağısı tutmuyor. Tedavisinde ilerlemeler var. Maddi yönden sıkıntı içindeyiz. Eşimin tedavisi için paraya ihtiyacımız var" dedi.
EŞİM BENİ TERK EDER Mİ DİYE KORKTUM
Sultan Demirbaş İkis ise, "Bu günlere eşimin sayesinde geldik. Kendisi özel bir sektörde müdürlük yapıyordu ve işini bırakmak zorunda kaldı. 22 aydır hastayım ve eşimde 22 aydır çalışmıyor. Bugüne kadar ailemizin ve akrabalarımızın desteğiyle geldik. Bundan sonra tıkanıyoruz. Tedavi masraflarım çok fazla. " diye konuştu.
Eşinin kendisini terk edeceği korkusu yaşadığını ifade eden Sultan Demirbaş İkis, "Rahatsızlanıp yoğun bakım servisine yatırıldığım zaman ilk aklıma gelen ’eşim beni bırakır mı?’ korkusuydu. Bir gün boyunca yanıma kimseyi almadılar. Hep eşimin beni terk edeceğini düşündüm. Çünkü henüz 3 aylık evliydik. İlk 3 gün ölüm tehlikem varmış ve doktorlar eşimden başka birine söylememişler. Felçli kalacağım korkusuyla eşime ‘Beni bırakacak mısın?’ diye sordum. Beni bırakacak korkum vardı. Çünkü 3 aylık evliydim. Böyle şeyleri de duyuyoruz. O korkum vardı. Ancak, eşim bunu bana hissettirmedi. Allah razı olsun" şeklinde konuştu. Milliyet
3 Aralık 2014 Çarşamba
Elini ayağını koca şiddetinde yitirdi
Arzu Boztaş çocuk gelindi, büyüdü,şiddetin en büyük mağdurlarından biri oldu. Üzerine ‘kuma’ getirilince boşanmak isteyen Boztaş eşinin pompalı tüfekle açtığı ateş sonucu bacaklarını kaybetti, kollarını kullanamaz hale geldi.
Kadın cinayetleri, çıkarılan yasalara ve imzalanan sözleşmelere rağmen uygulamadaki sorunlar nedeniyle bir türlü önlenemezken, kadının ekonomik özgürlüğünün olmaması, çocuk gelinler, kendi tercihini yapan kadınların şiddete uğraması, şiddet görmesine rağmen kadınların korunamaması, kamu güvencesinin bir türlü istenen ölçüde sağlanamaması gibi yapısal problemlerin tamamı, tek bir kadının bedeninde kendini gösterdi.
Ankara’da, henüz 14 yaşında evlendirilen, 14 yılda 6 çocuk sahibi olan ve şiddetle geçen yıllara rağmen ekonomik özgürlüğü olmaması nedeniyle kendine ait bir yaşam kuramayan Arzu Boztaş, kocasının üzerine “kuma” getirmesini kabullenmeyince, bacaklarından ve kollarından oldu. Zihinsel engelli olduğu belirtilen bir kıza tecavüz ettiği öne sürülen kocası, ailenin şikayetçi olmasını önlemek için nikah kıymayı kabul edince Boztaş’tan kendisinden boşanmasını ancak yanında yaşamaya devam etmesini istedi. Boşanmayı kabul eden ancak birlikte yaşamayı kabul etmeyen, 6 çocuğuyla yeni bir yaşam kuracağını söyleyen Boztaş, eşinin yakın mesafeden hedef gözeterek ateşlediği pompalı silahın hedefi oldu. Kocası, Boztaş’ın önce bacağının eklem kısımlarına, yere düştüğünde de ayağıyla eline basarak, kollarının eklem bölgelerine ateş etti. Bacağı kesilen, kollarını kullanamayacağı da anlaşılan Boztaş’ın 6 çocuğu devlet gözetimine alındı. Yaşam mücadelesi veren Boztaş, tutuklanan eşinin serbest bırakılmasından ve ailesinin tehditlerinden korkuyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise “Biz Arzu’yu engelli hale getiren adamın en ağır cezayı alması için mücadele edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
14 yaşında evlendirildi
Arzu Boztaş, henüz 28 yaşında, 14 yaşında görücü usulüyle evlendirilmiş çocuk gelinlerden biri. Yozgat’a gelin giden, 1 yıl sonra ilk çocuğunu doğuran Boztaş’ın şiddetle tanışması aynı yıla denk düşüyor.
Boztaş, başlangıçta “kader” diyerek dayağa katlandı. Ancak yaşadıkları, yaşayacaklarının yanında hafif kalırdı. Henüz kendisi çocukken, her sene ardı ardına hamile kaldı. 10 yaş büyük eşi Ahmet Boztaş’ın ne sosyal güvencesi, ne işi gücü vardı. Sadece babadan kalma mallarla geçiniyor, kardeşlerinden para alıp, kardeşinin ailesiyle aynı evde yaşıyordu.
Dayaklar ise eşiyle sınırlı değildi, bir keresinde, kendisine diklendiği gerekçesiyle eşinin ağabeyi keresteyle saldırmış, bir keresinde eşi bıçakla ailesine saygısızlık yapıldığı gerekçesiyle Boztaş’ı yaralamıştı.
Birkaç kez, kendisi gibi hiçbir sosyal güvencesi olmayan, günlük yevmiye karşılığında amelelik yaparak ailesini geçindirmeye çalışan babasının yanına kaçtıysa da her seferinde çocukları alıkoyan kocasının tehditleri ve çocuklarını kullanması nedeniyle geri döndü. Zaten, ailesinin yanındayken, kocası annesini ve kardeşlerini de tehdit etmiş, ailesi savcılığa başvurmasına rağmen hiçbir sonuç çıkmamıştı.
Uzaklaştırma aldı, evde kaldı
Yaklaşık 1.5 yıl önce dayanamayarak savcılığa gitti. Savcılık, kocası için 3 ay evden uzaklaştırma kararı verdi. Şiddet nedeniyle dava açtı. Ancak Boztaş’ın pazarlık gücü yoktu. Uzaklaştırma kararına rağmen her gününü evde geçiren kocasını uzak tutmak için hiçbir şey yapamadı. O üç ay yine şiddet gördü. Bir süre sonra, darp nedeniyle kocasının suçlu bulunduğu ancak 5 yıl süreyle aynı suçu işlememesi halinde cezanın ortadan kaldırılacağı ve bu aşamada ertelendiğine yönelik kağıt eve geldi. Şiddet sürüyor, Arzu artık şikayet etme gereği bile duyamıyordu.
‘Çocuklarıma bakarım’
Hayatta “Yeşil Kart” dışında bir şeyi bulunmayan Arzu Boztaş sürekli çocuklarını sayıklıyor. Kesilen bacağında enfeksiyon bulunan ve tedavisi süren Boztaş, “Elbise giymeyi, yıkanmayı özledim” diyor. Altı çocuğunun babasının tüm yaptıklarına rağmen, bunu da yapmasını kabullenemiyor. Ne hayatını bundan sonra nasıl sürdüreceğine, ne protezlerini nasıl alacağına ne de çocuklarına kollarını kullanamazsa nasıl bakacağına yönelik fikri var. “Kollarımı kullanırsam çocuklarıma bakarım” diyor, ailesinin ümitsiz bakışları arasında... Devlet bacaklarımın protezini karşılar mı? Babamın bir şeyi yok. Bana nasıl baksın? O eve dönemem” diye anlatıyor durumunu. .
‘Toplantılarla olmuyor’
Arzu Boztaş’la yakından ilgilenen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Ankara Temsilcisi Ayşen Ece Kavas da Boztaş’ın durumu için, “Bir kadının kendi hayatına karar vermek istediği için ne bedeller ödediğinin en açık örneği Arzu kardeşimiz. Biz hep Arzu’nun yanında olacağız. Arzu sağlık masraflarını devletin karşılayacağından bile şüpheli. Gösterişli toplantılar yapınca kadınların hayatı kurtulmuyor. Bakanın son toplantısında soru sormak isteyen arkadaşımız susturularak salondan çıkarılmıştı” dedi.
Kumayı kabul etmedi diye...
Arzu Boztaş, eşinin kendisini aldattığını biliyordu. Babadan kalma mallarını satan Ahmet Boztaş, parasının önemli kısmını başkalarıyla harcıyordu. Kendisi ve çocuklarına zarar vermediği sürece sakıncası yoktu. Ancak bir süre sonra zihinsel engelli olduğu belirtilen bir başka kızla zorla birlikte olduğu ve bunu sürdürdüğü ortaya çıktı. O haberler, o kızın babasının da kulağına gitti. İddiaya göre kız hamileydi. Baba Ahmet Boztaş’a şikayetçi olacağını, evlenmesi gerektiğini söyledi. Ahmet Boztaş, eve geldi ve eşi Arzu’ya resmi nikahını bırakmazsa hapse gireceğini söyledi. Ahmet Boztaş’a göre boşanabilir ve diğer kızla evlense de aynı evde yaşayabilirlerdi. “Boşanalım” diyen Arzu Boztaş’ın ise gerekirse temizliğe gidip, çocuklarına bakmaktı niyeti. Aynı evde o kadınla yaşamayacağını söyledi. Bu nedenle dayak yedi, hırpalandı ama vazgeçmedi. “Savcılık” tehdidi artınca eşi boşanmaya razı oldu.
Eklemlerine ateş etti
Boztaş planını yapmıştı. Arzu Boztaş’a, küçük çocukları komşuya bırakmasını, adliyeye gidip dava açacaklarını söyledi. Arzu Boztaş, okula giden dört çocuğunu gönderdi, iki çocuğu komşuya bıraktı. Tam evden çıkacaklardı ki Ahmet Boztaş, “Bir daha konuşalım” dedi. Eline babasının evinden önceden getirdiği pompalı tüfeği aldı. “Sen beni bırakırsan gidip başkasıyla evlenirsin, seni öldürmeyip süründüreceğim” dedi. Önce dizkapağına ateş etti. Arzu yere düşünce, tüfeği diğer dizkapağına doğru ateşledi. Genç kadın, kaçmaya çalışırken, ayağıyla eline bastırıp dirsek bölgesine ateşledi. Yetmedi, diğer kolun aynı bölgesine bir kez daha ateş etti. Ahmet Boztaş, polise teslim edildi. Arzu Boztaş’ın ise iki bacağı kesildi. Damarları işlemez hale gelen kollarının şimdilik kesilmesine gerek görülmedi ama ailesine artık kollarını da kullanamayacağı söylendi. (Milliyet)
Kadın cinayetleri, çıkarılan yasalara ve imzalanan sözleşmelere rağmen uygulamadaki sorunlar nedeniyle bir türlü önlenemezken, kadının ekonomik özgürlüğünün olmaması, çocuk gelinler, kendi tercihini yapan kadınların şiddete uğraması, şiddet görmesine rağmen kadınların korunamaması, kamu güvencesinin bir türlü istenen ölçüde sağlanamaması gibi yapısal problemlerin tamamı, tek bir kadının bedeninde kendini gösterdi.
Ankara’da, henüz 14 yaşında evlendirilen, 14 yılda 6 çocuk sahibi olan ve şiddetle geçen yıllara rağmen ekonomik özgürlüğü olmaması nedeniyle kendine ait bir yaşam kuramayan Arzu Boztaş, kocasının üzerine “kuma” getirmesini kabullenmeyince, bacaklarından ve kollarından oldu. Zihinsel engelli olduğu belirtilen bir kıza tecavüz ettiği öne sürülen kocası, ailenin şikayetçi olmasını önlemek için nikah kıymayı kabul edince Boztaş’tan kendisinden boşanmasını ancak yanında yaşamaya devam etmesini istedi. Boşanmayı kabul eden ancak birlikte yaşamayı kabul etmeyen, 6 çocuğuyla yeni bir yaşam kuracağını söyleyen Boztaş, eşinin yakın mesafeden hedef gözeterek ateşlediği pompalı silahın hedefi oldu. Kocası, Boztaş’ın önce bacağının eklem kısımlarına, yere düştüğünde de ayağıyla eline basarak, kollarının eklem bölgelerine ateş etti. Bacağı kesilen, kollarını kullanamayacağı da anlaşılan Boztaş’ın 6 çocuğu devlet gözetimine alındı. Yaşam mücadelesi veren Boztaş, tutuklanan eşinin serbest bırakılmasından ve ailesinin tehditlerinden korkuyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ise “Biz Arzu’yu engelli hale getiren adamın en ağır cezayı alması için mücadele edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
14 yaşında evlendirildi
Arzu Boztaş, henüz 28 yaşında, 14 yaşında görücü usulüyle evlendirilmiş çocuk gelinlerden biri. Yozgat’a gelin giden, 1 yıl sonra ilk çocuğunu doğuran Boztaş’ın şiddetle tanışması aynı yıla denk düşüyor.
Boztaş, başlangıçta “kader” diyerek dayağa katlandı. Ancak yaşadıkları, yaşayacaklarının yanında hafif kalırdı. Henüz kendisi çocukken, her sene ardı ardına hamile kaldı. 10 yaş büyük eşi Ahmet Boztaş’ın ne sosyal güvencesi, ne işi gücü vardı. Sadece babadan kalma mallarla geçiniyor, kardeşlerinden para alıp, kardeşinin ailesiyle aynı evde yaşıyordu.
Dayaklar ise eşiyle sınırlı değildi, bir keresinde, kendisine diklendiği gerekçesiyle eşinin ağabeyi keresteyle saldırmış, bir keresinde eşi bıçakla ailesine saygısızlık yapıldığı gerekçesiyle Boztaş’ı yaralamıştı.
Birkaç kez, kendisi gibi hiçbir sosyal güvencesi olmayan, günlük yevmiye karşılığında amelelik yaparak ailesini geçindirmeye çalışan babasının yanına kaçtıysa da her seferinde çocukları alıkoyan kocasının tehditleri ve çocuklarını kullanması nedeniyle geri döndü. Zaten, ailesinin yanındayken, kocası annesini ve kardeşlerini de tehdit etmiş, ailesi savcılığa başvurmasına rağmen hiçbir sonuç çıkmamıştı.
Uzaklaştırma aldı, evde kaldı
Yaklaşık 1.5 yıl önce dayanamayarak savcılığa gitti. Savcılık, kocası için 3 ay evden uzaklaştırma kararı verdi. Şiddet nedeniyle dava açtı. Ancak Boztaş’ın pazarlık gücü yoktu. Uzaklaştırma kararına rağmen her gününü evde geçiren kocasını uzak tutmak için hiçbir şey yapamadı. O üç ay yine şiddet gördü. Bir süre sonra, darp nedeniyle kocasının suçlu bulunduğu ancak 5 yıl süreyle aynı suçu işlememesi halinde cezanın ortadan kaldırılacağı ve bu aşamada ertelendiğine yönelik kağıt eve geldi. Şiddet sürüyor, Arzu artık şikayet etme gereği bile duyamıyordu.
‘Çocuklarıma bakarım’
Hayatta “Yeşil Kart” dışında bir şeyi bulunmayan Arzu Boztaş sürekli çocuklarını sayıklıyor. Kesilen bacağında enfeksiyon bulunan ve tedavisi süren Boztaş, “Elbise giymeyi, yıkanmayı özledim” diyor. Altı çocuğunun babasının tüm yaptıklarına rağmen, bunu da yapmasını kabullenemiyor. Ne hayatını bundan sonra nasıl sürdüreceğine, ne protezlerini nasıl alacağına ne de çocuklarına kollarını kullanamazsa nasıl bakacağına yönelik fikri var. “Kollarımı kullanırsam çocuklarıma bakarım” diyor, ailesinin ümitsiz bakışları arasında... Devlet bacaklarımın protezini karşılar mı? Babamın bir şeyi yok. Bana nasıl baksın? O eve dönemem” diye anlatıyor durumunu. .
‘Toplantılarla olmuyor’
Arzu Boztaş’la yakından ilgilenen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Ankara Temsilcisi Ayşen Ece Kavas da Boztaş’ın durumu için, “Bir kadının kendi hayatına karar vermek istediği için ne bedeller ödediğinin en açık örneği Arzu kardeşimiz. Biz hep Arzu’nun yanında olacağız. Arzu sağlık masraflarını devletin karşılayacağından bile şüpheli. Gösterişli toplantılar yapınca kadınların hayatı kurtulmuyor. Bakanın son toplantısında soru sormak isteyen arkadaşımız susturularak salondan çıkarılmıştı” dedi.
Kumayı kabul etmedi diye...
Arzu Boztaş, eşinin kendisini aldattığını biliyordu. Babadan kalma mallarını satan Ahmet Boztaş, parasının önemli kısmını başkalarıyla harcıyordu. Kendisi ve çocuklarına zarar vermediği sürece sakıncası yoktu. Ancak bir süre sonra zihinsel engelli olduğu belirtilen bir başka kızla zorla birlikte olduğu ve bunu sürdürdüğü ortaya çıktı. O haberler, o kızın babasının da kulağına gitti. İddiaya göre kız hamileydi. Baba Ahmet Boztaş’a şikayetçi olacağını, evlenmesi gerektiğini söyledi. Ahmet Boztaş, eve geldi ve eşi Arzu’ya resmi nikahını bırakmazsa hapse gireceğini söyledi. Ahmet Boztaş’a göre boşanabilir ve diğer kızla evlense de aynı evde yaşayabilirlerdi. “Boşanalım” diyen Arzu Boztaş’ın ise gerekirse temizliğe gidip, çocuklarına bakmaktı niyeti. Aynı evde o kadınla yaşamayacağını söyledi. Bu nedenle dayak yedi, hırpalandı ama vazgeçmedi. “Savcılık” tehdidi artınca eşi boşanmaya razı oldu.
Eklemlerine ateş etti
Boztaş planını yapmıştı. Arzu Boztaş’a, küçük çocukları komşuya bırakmasını, adliyeye gidip dava açacaklarını söyledi. Arzu Boztaş, okula giden dört çocuğunu gönderdi, iki çocuğu komşuya bıraktı. Tam evden çıkacaklardı ki Ahmet Boztaş, “Bir daha konuşalım” dedi. Eline babasının evinden önceden getirdiği pompalı tüfeği aldı. “Sen beni bırakırsan gidip başkasıyla evlenirsin, seni öldürmeyip süründüreceğim” dedi. Önce dizkapağına ateş etti. Arzu yere düşünce, tüfeği diğer dizkapağına doğru ateşledi. Genç kadın, kaçmaya çalışırken, ayağıyla eline bastırıp dirsek bölgesine ateşledi. Yetmedi, diğer kolun aynı bölgesine bir kez daha ateş etti. Ahmet Boztaş, polise teslim edildi. Arzu Boztaş’ın ise iki bacağı kesildi. Damarları işlemez hale gelen kollarının şimdilik kesilmesine gerek görülmedi ama ailesine artık kollarını da kullanamayacağı söylendi. (Milliyet)
Dualar Feride öğretmen için...
Adana’da, okula giderken kontrolünü yitirdiği otomobiliyle sulama kanalına uçan Türkçe öğretmeni 26 yaşındaki Feride Şensoy’un duran kalbi, sağlık ekibi tarafından yeniden çalıştırıldı.
Milliyet'in haberine göre; Kaza, bugün Sabah saatlerinde merkez Yüreğir İlçesi’ne bağlı Sirkenli Köyü’nde meydana geldi. Karataş Lisesi’nde sözleşmeli olarak Türkçe öğretmenliği yapan Feride Şensoy, sabah okula gitmek için 01 FR 977 plakalı otomobiliyle yola çıktı. Ancak köy yolunda Şensoy’un direksiyon kontrolünü yitirdiği otomobili, yolun kenarından geçen sulama kanalına uçtu. Tarlaya çalışmak için giden köylüler, sulama kanalında ters dönmüş otomobili görünce hemen müdahale etti. Otomobilden güçlükle çıkarılan genç öğretmen, olay yerine çağrılan ambulansa alındı. sağlık ekibi, ambulansta Feride Şensoy’un duran kalbini yeniden çalıştırdı.
TOKİ Numune eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Feride Şensoy’un sağlık durumunun ağır olduğu bildirilirken, polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Milliyet'in haberine göre; Kaza, bugün Sabah saatlerinde merkez Yüreğir İlçesi’ne bağlı Sirkenli Köyü’nde meydana geldi. Karataş Lisesi’nde sözleşmeli olarak Türkçe öğretmenliği yapan Feride Şensoy, sabah okula gitmek için 01 FR 977 plakalı otomobiliyle yola çıktı. Ancak köy yolunda Şensoy’un direksiyon kontrolünü yitirdiği otomobili, yolun kenarından geçen sulama kanalına uçtu. Tarlaya çalışmak için giden köylüler, sulama kanalında ters dönmüş otomobili görünce hemen müdahale etti. Otomobilden güçlükle çıkarılan genç öğretmen, olay yerine çağrılan ambulansa alındı. sağlık ekibi, ambulansta Feride Şensoy’un duran kalbini yeniden çalıştırdı.
TOKİ Numune eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Feride Şensoy’un sağlık durumunun ağır olduğu bildirilirken, polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Berkin'in annesinden Yavuz Bingöl'e cevap
Yavuz Bingöl'ün, ‘Erdoğan Berkin Elvan'ın annesini yuhalattı çünkü onun da ölmüş annesine küfredilmişti’ açıklamasına Sami-Gülsüm Elvan çiftinden tepki geldi.
Gülsüm Elvan, “Biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddini bilmez ona dil uzatırsa bedenimizi siper ederiz. Sen yine de onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni; Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm’ü yuhalat. Gocunmam, yaralanmam, üzülmem. Derim ki Şahsenem bacı anamdır, ona gelen bana gelsin” dedi.
Yavuz Bingöl'ün, "Erdoğan Berkin Elvan'ın annesini yuhalattı çünkü onun da ölmüş annesine küfredilmişti" şeklindeki açıklamasını Sami-Gülsüm Elvan çifti Ankara'ya giderken yolda öğrendi.
Yön Radyo'ya konuşan baba Sami Elvan da "Ne diyeyim, artık ne diyebilirim? Siz olsanız ne dersiniz? Halk diyor zaten diyeceğini... Biz Yavuz Bingöl'ü annesinden dolayı tanıdık. Alevi toplumunun ekmeğini yemiş birinin bu kadar nankörlük etmesi çok acı. Bu kadar vicdansızlık olmaz" şeklinde konuştu.
Berkin Elvan Twitter hesabından da anne Gülsüm Elvan'ın şu açıklaması yayınlandı:
Ne hırsızlık, ne arsızlık yaptın da bizi bastırmaya çalışıyorsun? O meydanda olsan sen de yuhalayacak mıydın? Ne ben, ne de ailem bizi yuhalatanın da yuhalayanın da annesini tanımayız, ismini bile bilmeyiz, ağzımızdan asla kötü söylemez, aklımızdan ve kalbimizden asla kötü düşünce geçirmeyiz.
Ancak biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddini bilmez ona dil uzatırsa bedenimizi siper ederiz. Sen yine de onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni; Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm’ü yuhalat. Gocunmam, yaralanmam, üzülmem. Derim ki Şahsenem bacı anamdır, ona gelen bana gelsin.
3/12/2014 Gülsüm Elvan / Ankara
Gülsüm Elvan, “Biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddini bilmez ona dil uzatırsa bedenimizi siper ederiz. Sen yine de onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni; Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm’ü yuhalat. Gocunmam, yaralanmam, üzülmem. Derim ki Şahsenem bacı anamdır, ona gelen bana gelsin” dedi.
Yavuz Bingöl'ün, "Erdoğan Berkin Elvan'ın annesini yuhalattı çünkü onun da ölmüş annesine küfredilmişti" şeklindeki açıklamasını Sami-Gülsüm Elvan çifti Ankara'ya giderken yolda öğrendi.
Yön Radyo'ya konuşan baba Sami Elvan da "Ne diyeyim, artık ne diyebilirim? Siz olsanız ne dersiniz? Halk diyor zaten diyeceğini... Biz Yavuz Bingöl'ü annesinden dolayı tanıdık. Alevi toplumunun ekmeğini yemiş birinin bu kadar nankörlük etmesi çok acı. Bu kadar vicdansızlık olmaz" şeklinde konuştu.
Berkin Elvan Twitter hesabından da anne Gülsüm Elvan'ın şu açıklaması yayınlandı:
Ne hırsızlık, ne arsızlık yaptın da bizi bastırmaya çalışıyorsun? O meydanda olsan sen de yuhalayacak mıydın? Ne ben, ne de ailem bizi yuhalatanın da yuhalayanın da annesini tanımayız, ismini bile bilmeyiz, ağzımızdan asla kötü söylemez, aklımızdan ve kalbimizden asla kötü düşünce geçirmeyiz.
Ancak biz seni dünyaya getiren o güzel kadını tanırız, ellerinden öper, önünde saygıyla eğilir ve olur da bir haddini bilmez ona dil uzatırsa bedenimizi siper ederiz. Sen yine de onurlu ve güzel kadına laf etme şerefsizliğini gösteren bir alçak olursa, çık ve ilk konserinde beni; Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm’ü yuhalat. Gocunmam, yaralanmam, üzülmem. Derim ki Şahsenem bacı anamdır, ona gelen bana gelsin.
3/12/2014 Gülsüm Elvan / Ankara
Bedelli askerlik için yaş hesaplaması nasıl yapılır? (Yaş Hesaplama Makinesi)
Doğru yaşınızı biliyor musunuz? 1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan yada 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. 28 yaşından gün alıp almadığınızı ve bedelli askerlik ile ilgili detayları buradan öğrenebilirsiniz.
Eğitimi, işi ya da yurt dışında olmasından dolayı askerlik görevini erteleyen milyonlarca kişi bu müjdeli haberi bekliyordu. Belli bir yaş sınırı her kanunda olduğu gibi var. Peki bedelli askerlikte yaş sınırı nedir, yaş nasıl hesaplanır? Başbakan Ahmet Davutoğlu bedelli askerlik tartışamalarına noktayı koyan açıklamayı yaptı ve "Bakanlar kurulumuzda, 1 Ocak 2015 itibariyle 28 yaşından gün almış olan, 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımızın bedelli askerlik imkânı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin lira ödeme karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar." dedi.
Peki yaş hesaplama nasıl yapılır?
BEDELLİ ASKERLİK İÇİN YAŞ HESAPLAMA
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamasına göre 1 Ocak 2015 itibariyle 28 yaşından gün almış kişiler bedelli askerlik uygulamasından faydalanabilecekler.
28 YAŞINDAN GÜN ALMAK NE DEMEK?
28 yaşından gün almış olmak için gün, ay ve yıl olarak 27 yaşınızı doldurmuş olmanız gerekiyor. Yaşınızı doğu bir şekilde hesaplamak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın ve açılan sayfada doğum tarihinizi gün ve ay bilgisi ile girin. Çıkan sonuç doldurduğunuz yaşı gösterecek. Eğer sonuç 27 çıkarsa 27 yaşınızı doldurmuş 28 yaşından gün alıyorsunuz demektir yani bedelli askerlik uygulamasına başvurabilirsiniz.
Kaç yaşındayım, Hangi gün doğdum? Yaş Hesaplama için tıklayınız
Bedelli Askerlik kararı çıkması ardından tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle sosyal medyada tartışılan konuya ünlü isimler de dâhil oldu. Gülben Ergen'in bedelli paylaşımı da bazı takipçilerini kızdırdı.
Instagram hesabından şehit cenazesi fotoğrafı paylaşan Ergen, altına "Bedelini ödeyecek durumları yoktu" yazdı. Takipçileri Gülben Ergen'in bu paylaşımını samimi bulmadı. "Tribünlere oynamaya gerek yok" şeklinde tepkilerini dile getirdi. Bazı takipçiler de sanatçıyı paylaşımından dolayı kutladı.
BEDELLİ YAPAN BİR KİŞİYE DAHA YARDIM ETSİN
Ünlü televizyoncu ve çiçeği burnunda oyuncu Dilara Gönder bedelli askerlikle ilgili Twitter adresi vasıtasıyla bir öneride bulundu. Gönder herkesin bedelli askerlikten faydalanabilmesi için bulduğu formülü paylaştı. Dilara Gönder’in bedelli askerlikle ilgili bulunduğu teklife göre, bedelli askerliğe maddi durumu ve yaşı müsait olan bir kişi, maddi durumu olmayan bir kişinin de bedelliden faydalanmasını sağlayacak. Bu da ülkedeki zengin-fakir hakları arasına bir köprü inşa edecek.
Eğitimi, işi ya da yurt dışında olmasından dolayı askerlik görevini erteleyen milyonlarca kişi bu müjdeli haberi bekliyordu. Belli bir yaş sınırı her kanunda olduğu gibi var. Peki bedelli askerlikte yaş sınırı nedir, yaş nasıl hesaplanır? Başbakan Ahmet Davutoğlu bedelli askerlik tartışamalarına noktayı koyan açıklamayı yaptı ve "Bakanlar kurulumuzda, 1 Ocak 2015 itibariyle 28 yaşından gün almış olan, 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımızın bedelli askerlik imkânı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin lira ödeme karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar." dedi.
Peki yaş hesaplama nasıl yapılır?
BEDELLİ ASKERLİK İÇİN YAŞ HESAPLAMA
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamasına göre 1 Ocak 2015 itibariyle 28 yaşından gün almış kişiler bedelli askerlik uygulamasından faydalanabilecekler.
28 YAŞINDAN GÜN ALMAK NE DEMEK?
28 yaşından gün almış olmak için gün, ay ve yıl olarak 27 yaşınızı doldurmuş olmanız gerekiyor. Yaşınızı doğu bir şekilde hesaplamak için aşağıdaki bağlantıya tıklayın ve açılan sayfada doğum tarihinizi gün ve ay bilgisi ile girin. Çıkan sonuç doldurduğunuz yaşı gösterecek. Eğer sonuç 27 çıkarsa 27 yaşınızı doldurmuş 28 yaşından gün alıyorsunuz demektir yani bedelli askerlik uygulamasına başvurabilirsiniz.
Kaç yaşındayım, Hangi gün doğdum? Yaş Hesaplama için tıklayınız
Bedelli Askerlik kararı çıkması ardından tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle sosyal medyada tartışılan konuya ünlü isimler de dâhil oldu. Gülben Ergen'in bedelli paylaşımı da bazı takipçilerini kızdırdı.
Instagram hesabından şehit cenazesi fotoğrafı paylaşan Ergen, altına "Bedelini ödeyecek durumları yoktu" yazdı. Takipçileri Gülben Ergen'in bu paylaşımını samimi bulmadı. "Tribünlere oynamaya gerek yok" şeklinde tepkilerini dile getirdi. Bazı takipçiler de sanatçıyı paylaşımından dolayı kutladı.
BEDELLİ YAPAN BİR KİŞİYE DAHA YARDIM ETSİN
Ünlü televizyoncu ve çiçeği burnunda oyuncu Dilara Gönder bedelli askerlikle ilgili Twitter adresi vasıtasıyla bir öneride bulundu. Gönder herkesin bedelli askerlikten faydalanabilmesi için bulduğu formülü paylaştı. Dilara Gönder’in bedelli askerlikle ilgili bulunduğu teklife göre, bedelli askerliğe maddi durumu ve yaşı müsait olan bir kişi, maddi durumu olmayan bir kişinin de bedelliden faydalanmasını sağlayacak. Bu da ülkedeki zengin-fakir hakları arasına bir köprü inşa edecek.
Çocuk geline ‘tekstil’ freni
HÜKÜMETİN, Doğu ve Güneydoğu’ya yönelik teşvikleri çocuk gelinlerle ilgili bir rüyanın gerçekleşmesini sağladı.
Hürriyet'in haberine göre; Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanvekili Süleyman Kocasert, bölgede kurulan tekstil atölyelerinin kız çocuklarının genç yaşta gelin olmasını önlediğini belirtti. Kocasert, “Öğrenci bulamadığımız atölyede bugün kuyruk varmış. İnsanlar araya adam koyuyormuş. Bu bir rüyadır” dedi.
Doğu ve Güneydoğu’da tekstil kent kurma noktasında çalışmaların devam ettiğini belirten Kocasert, “Bölgeye ciddi yatırımlar kayıyor. Irak, Suriye ve İran pazarı coğrafi yakınlık nedeniyle Türkiye için önemli bölgelerdir” açıklamasını yaptı. Teşvik sisteminin bugüne kadar yapılanın en iyisi olduğunu dile getiren Kocasert, Doğu ve Güneydoğu’da işsizlik nedeniyle çocuk yaşta gelin edilen kızların artık tekstil atölyelerinde çalıştığını söyledi.
Bölgede bir rüyanın gerçekleştiğini söyleyen Kocasert, sözlerini şöyle sürdürdü: “İran ve Irak çok büyük pazarlar bölgesel coğrafyaya yakınlık büyük avantaj. Geçen yıl Mardin’den bir öğretmen bize geldi. Kız Meslek Lisesi müdürüymüş. O bölgeden Kürt vatandaşıyla evli. Dediler ki siz birkaç yere atölye kurdunuz bir tane de Mardin’e kurar mısınız? Orada en büyük problem kız çocuklarının işsizlik nedeniyle küçük yaşta evlendirilmesidir. Benden birkaç makine istediler. Ben de ‘buraya kadar geldin büyük düşün’ dedim. ‘Ben senin yerinde olsam komple konfeksiyon atölyesi isterdim’ dedim. ‘Ay o zaman rüyalarımıza girer’ dedi.
HERKES ÇOK İSTİYOR
Nihat Bey bakan oldu. TİM projeyi onayladı, nakış atölyesi bile kuruldu. Açılışı yapıldı bir rüya gerçekleşti. Asıl rüya ne biliyor musunuz öğrenci bulamayan sınıfta, atölyede bugün kuyruk varmış. Aileler oraya kayıt yaptırmak için araya insan koyuyorlarmış. Çevre otellerin peçetelerini, masa örtülerini, garson önlüklerini yapıyorlarmış. Ellerinde iş de varmış para da kazanıyorlarmış. Şimdi buradan yola çıkarak doğru zamanda doğru iş sonuç verecek. Entegre tesislerle gidilirse kümelenmeye KOBİ olmayıp da etraftan çok yardıma ihtiyaç duymayan tesislerle gidilirse coğrafi yakınlık çok büyük avantaj. Urfa’dan, Mardin’den saatler içinde Suriye, İran, Irak’a gidilebilir. Eksen kayması değil ama pazar çeşitlenmesi açısından euro ihracatçını dolarla dengelemek için bunlar önemli adımlar.”
Kocasert teşviklerin boşa çıkmaması adına ihracatçıları da oraya yönlendirdiklerini belirtti.
Bedelli tamam 18 bine 28
Uzun süredir tartışılan ve 700 bin kişinin yararlanması beklenen bedelli askerlikle ilgili müjde Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Davutoğlu AK Parti grubunda, 1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olanların bedelli askerlik yapabileceğini açıkladı. 18 bin TL karşılığında bu olanaktan yararlanacaklar, 1 Ocak 2015 itibariyle başvuracak ve taksitlendirme ise yapılmayacak.
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, 700 bin kişinin yararlanması beklenen bedelli açıklamasını partisinin dünkü Meclis grubunda yaptı. TSK’nın profesyonelleşmesine yönelik atılan adımlara ilişkin bilgi veren Davutoğlu, bu ayki Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) TSK’nın ihtiyaçlarına ilişkin değerlendirmeler yapıldığını belirterek, “TSK açısından gurur verici gelişmeleri dinlemekten büyük bir memnuniyet duydum. Bölgesel istikrar ve küresel askeri dengeler bağlamında da en çok dikkate alınan silahlı kuvvetlerden biridir” dedi. Davutoğlu, şöyle devam etti:
SÖZLEŞMELİ ER-ERBAŞLIK
“Bu çerçevede 2 önemli değerlendirme yaptık. Birincisi inşallah önümüzdeki aylarda daha fazla üzerinde duracağımız konu, TSK’nın yapısal reform sürecine girmesi, teknoloji yoğun savunmaya geçişin güçlendirilmesi. 2033 yılına kadar teknolojik kapasitesinin artırılması konusunda kararlar almıştık. Bundan sonra da savuma sanayimizi güçlendireceğiz. İkincisi, personel yapılanması bağlamında da uzmanlaşmış yapıya dönüşmesi konusunda önemli kararlar aldık. Sözleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili ciddi kolaylaştırmalar getiriyoruz. Bu alımları, 20 yaşına kadar indireceğiz. Askerlik yapmamış olanlardan da sözleşmeli olarak Silahlı Kuvvetlerimiz er ve erbaş alabilecek. Böylece askerliği meslek edinmiş Silahlı Kuvvetler mensupları oranını artıracağız ve kısa süreli askerlik görevini vatani görev olarak onurla yapan vatandaşlarımızın üzerindeki yükleri de azaltmaya çalışacağız. Bu sözleşmeli er ve erbaş konusunda aldığımız kararın getirdiği kolaylıkla, biz inşallah bedelli askerlikle ilgili, merakla beklenen konu, adım atmaya karar verdik.
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, 700 bin kişinin yararlanması beklenen bedelli açıklamasını partisinin dünkü Meclis grubunda yaptı. TSK’nın profesyonelleşmesine yönelik atılan adımlara ilişkin bilgi veren Davutoğlu, bu ayki Yüksek Askeri Şûra’da (YAŞ) TSK’nın ihtiyaçlarına ilişkin değerlendirmeler yapıldığını belirterek, “TSK açısından gurur verici gelişmeleri dinlemekten büyük bir memnuniyet duydum. Bölgesel istikrar ve küresel askeri dengeler bağlamında da en çok dikkate alınan silahlı kuvvetlerden biridir” dedi. Davutoğlu, şöyle devam etti:
SÖZLEŞMELİ ER-ERBAŞLIK
“Bu çerçevede 2 önemli değerlendirme yaptık. Birincisi inşallah önümüzdeki aylarda daha fazla üzerinde duracağımız konu, TSK’nın yapısal reform sürecine girmesi, teknoloji yoğun savunmaya geçişin güçlendirilmesi. 2033 yılına kadar teknolojik kapasitesinin artırılması konusunda kararlar almıştık. Bundan sonra da savuma sanayimizi güçlendireceğiz. İkincisi, personel yapılanması bağlamında da uzmanlaşmış yapıya dönüşmesi konusunda önemli kararlar aldık. Sözleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili ciddi kolaylaştırmalar getiriyoruz. Bu alımları, 20 yaşına kadar indireceğiz. Askerlik yapmamış olanlardan da sözleşmeli olarak Silahlı Kuvvetlerimiz er ve erbaş alabilecek. Böylece askerliği meslek edinmiş Silahlı Kuvvetler mensupları oranını artıracağız ve kısa süreli askerlik görevini vatani görev olarak onurla yapan vatandaşlarımızın üzerindeki yükleri de azaltmaya çalışacağız. Bu sözleşmeli er ve erbaş konusunda aldığımız kararın getirdiği kolaylıkla, biz inşallah bedelli askerlikle ilgili, merakla beklenen konu, adım atmaya karar verdik.
SAVUNMA SANAYİ FONU’NA
1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası ödemek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar. Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle, hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak, hem de buradan doğacak kaynak teknoloji yoğun savunma anlayışına geçebilmek için Savunma Sanayi Fonu’na aktarılacak. Bu imkan bütünüyle TSK’nın ihtiyaçlarına yönlendirilecek, başka herhangi bir alanda kullanılmayacak.”
TAKSİT DÜŞÜNÜLMÜYOR
Davutoğlu, grup toplantısından ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine, “Başvurular 1 Ocak 2015 itibarıyla yapılabilecek. Şimdilik taksit düşünülmüyor. Hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişi yararlanabilecek. Net rakam ise daha sonra paylaşılacaktır” dedi. Hürriyet
Etiketler:
Ahmet Davutoğlu,
ak parti,
asker,
başbakan,
haber
İşte dinlenen gazeteciler ve iş adamlarının listesi
2008-2009 yılları arasında sektörlerinin ileri gelen 160 ünlü isminin, “istihbari dinleme” adı altında, ‘terör ve organize suç örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle’ dinlendiği belirlendi. Hürriyet Gazetesi’nin santral numaralarından Doğan Holding’in üst düzey yöneticilerinin neredeyse tamamı dinlenmiş. Listede işadamları Ferit Şahenk’ten, Ali Koç ve Mehmet Emin Karamehmet’e, eski Genelkurmay Başkanları İsmail Hakkı Karadayı’dan, Hüseyin Kıvrıkoğlu’na, gazeteci Mehmet Yakup Yılmaz’dan, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar ve Can Dündar’a kadar çok sayıda isim var.
TÜRKİYE’nin ünlü işadamları, gazetecileri, rektörleri ve eski komutanların da aralarında bulunduğu 160 kişinin telefonlarının IMEI numaraları üzerinden, ‘terör ve organize suç örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle’ dinlendiği ortaya çıktı. Çoğu kod isimlerle alınan mahkeme kararlarının ardından 2008-2009 yılları arasında yapılan telefon dinlemeleri İstanbul Emniyeti tarafından ‘istihbari dinleme’ çerçevesinde gerçekleştirildi. Listede Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, işadamları Ali Koç, Mehmet Emin Karamehmet, eski Genelkurmay Başkanları Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Oramiral Vural Bayazıt ve Oramiral Bülent Alpkaya, gazeteciler Uğur Dündar, Mehmet Yılmaz, Yılmaz Özdil, Tufan Türenç, Can Dündar, Faruk Bildirici, Soner Yalçın, Şirin Payzın, Cengiz Semercioğlu gibi isimler var. ‘Moskof Cariye Hürrem’, ‘Pargalı’ ve ‘Hatice’ gibi tarihi romanların yazarı Fatma Demet Altınyeleklioğlu da dinlenenler arasında...
20 BİN DİNLEME
İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında yapılan incelemelerde, dinlemeye alınmış pek çok telefon numarası tespit edildi. Bunun üzerine bu telefonların kimlere ait olduğu teker teker araştırıldı. Yaklaşık 2.5 aydır devam eden çalışma sonunda ‘telekulağın’ çalışma yöntemi gözler önüne serildi. Sonuçta işadamları, gazeteciler, askerler, bürokratlar ve öğretim görevlilerinin aralarında bulunduğu 160 kişinin, ‘terör ve organize suç örgütü üyelerinin yanlarına monte edilerek’ dinlendikleri ortaya çıktı. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerin çoğunda kod isimlerin kullanıldığı, bazılarının soyadlarının bile olmadığı anlaşıldı. Dinleme kararlarına yaptıkları işler ve konumları da konulmamıştı. IMEI numaraları üzerinden dinlenen telefonlar, sadece İstihbarat Şube Müdürlüğü ile de sınırlı değil. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ile Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde de geçmiş yıllara dönük yapılan araştırmalarda yaklaşık 20 bin telefon dinlemesi belirlendi. Bu 3 şubede incelemelerin sürdüğü, listenin bu incelemeler soncunda netleşeceği ifade edildi.
AVUKATI BİLE
Telefonları dinlenenler arasında haklarında dava açılan, gözaltına alınan ve tutuklu olarak yargılananlar da var. Gazeteci Soner Yalçın bu isimlerden biri. Odatv davası kapsamında 2011 yılında tutuklanan Soner Yalçın, 2008’in mart ayından haziran ayına kadar 3 ay boyunca dinlenmiş. İstanbul Askeri Casusluk davasının sanıklarından Ebru Nilhan Bozkurt’un telefonları ise 2008’in ocak ayı ile 2009’un mart ayı arasında 3 ay dinlenmiş. Bozkurt bu telefon dinlemesinden yaklaşık 1.5 yıl sonra İstanbul Askeri Casusluk davasında şüpheli oldu. Ancak dava dosyasında telefon dinleme görüşmeleri yer almadı. Aynı şekilde Soner Yalçın’ın da 2008’deki telefon görüşmeleri dava dosyasında yoktu. Bir diğer benzer telefon dinlemesi de Ergenekon davasının sanıklarından Yarbay Mustafa Dönmez’e ait. Dönmez’in telefonları 2008’in kasım ayı ile 2009’un şubat ayı arasında dinlenmiş. Polis Mustafa Dönmez’in telefonunu dinlemekle kalmamış, avukatı Gülten Güven’i de dinlemiş.
KODLARIYLA O İSİMLER
İŞ DÜNYASI
Ferit Şahenk - FERİT (Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)
Yıldırım Ali Koç - ALİ (Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
Caroline Nicole Koç - CANAN (Mustafa Koç’un eşi)
Mehmet Emin Karamehmet - MAHMUT (Çukurova Holding’in sahibi)
Mustafa Süzer - MUSTAFA (Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı)
Fevzi Bülent Özaydınlı - BÜLENT (Migros’un ortağı ve CEO’su)
Atalay Şahinoğlu - ATALAY (Nuh Çimento eski Genel Müdürü-Demirören Holding Koordinatör ve Danışmanı)
Hüsamettin Kavi (BEMKA Emaye Bobin Teli A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı)
Erol Altaca - EROL (Altaca Dershaneleri’nin sahibi)
Mehmet Yörük - MEHMET (Doğan Holding Finans ve Fon Yönetimi Başkan Yardımcısı)
Melih Türker - MELİH (O tarihte Petrol Ofisi Genel Müdürü)
Ertan Çakır - ERTAN (O tarihte Petrol Ofisi Satışlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı)
Ahmet Toksoy - (Doğan Holding Mali İşler Başkanı)
Ali İhsan Karacan - ALİ İHSAN (O tarihte Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
Yener Şenok - YENER (Doğan Holding Mali İşler Başkan Yardımcısı)
Hakan Genç (O tarihte Doğan Holding Avrupa Temsilcisi)
Süleyman Kocakaya (O tarihte Doğan Dış Ticaret Yöneticisi)
Dursun Ali Yılmaz - DURSUN (O tarihte Hürriyet Gazetesi Mali İşler Başkanı)
Halil Özkan - FARUK (O tarihte Hürriyet Gazetesi Mali İşler Müdürü)
Yavuz Ada (Hürriyet Gazetesi Muhasebe Müdürü)
Memduh Karakullukçu - MENDUH (2007-2010 arası TÜSİAD Başkan Danışmanı)
Sezai Çanakçı - SEZAİ (Çanakçılar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)
İbrahim Çağlar - İBRAHİM (Nurtop A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı-İTO Başkanı-MÜSİAD Kurucu Üyesi)
Ömer Lütfi Karagöz - ÖZAY (Migros İletişim ve Bilgi Güvenliği Müdürü)
Tanıl Küçük - CEMAL (O tarihte İstanbul Sanayi Odası eski başkanlarından)
MEDYA DÜNYASI
Vuslat Doğan Sabancı (Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı)
Mehmet Yakup Yılmaz (Gazeteci-Yazar)
Tufan Türenç - TUFAN (Gazeteci)
Ruşen Çakır - RUŞEN (Gazeteci)
Mehmet Murat Yetkin - MURAT (Gazeteci)
Zafer Mutlu - ZAFER (Gazeteci)
Serdar Akinan - (SKY Türk eski Yayın Yönetmeni)
Cem Aydın (Doğuş Grubu eski Genel Müdürü)
Yılmaz Özdil - YILMAZ (Gazeteci-Yazar)
Can Dündar - CAN (Gazeteci)
Aslı Aydıntaşbaş - ASLI (Gazeteci)
Mehmet Faraç - MEHMET (Gazeteci)
İsmail Küçükkaya - İSMAİL (Gazeteci)
Süleyman Serdar Çaloğlu - SERDAR (Show TV eski Genel Müdürü)
Mirgün Cabbas - SIRRI (Televizyoncu)
Uğur Dündar - UĞUR (Gazeteci)
İbrahim Yıldız - (Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni) - Dinleme kararı yok
Abbas Güçlü - (Gazeteci) - Dinleme kararı yok
Amberin Zaman - MEHMET (Gazeteci)
Şirin Payzın Acet - ŞİRİN (Televizyoncu)
Nihat Genç - NİHAT (Yazar)
Oylum Talu - CEYLAN (Televizyoncu)
İbrahim Özay Şendir - ÖZAY (Gazeteci)
Rasih Yılmaz - RASİH (Gazeteci-Yayıncı)
Selahattin Sadıkoğlu - SELAHATTİN (Gazeteci)
Ergün Diler - ERGÜN (Gazeteci)
Cengiz Semercioğlu - CENGİZ (Gazeteci)
Engin Ardıç - HALİL (Gazeteci)
Bedri Baykam - BEDRİ (Ressam)
Melih MERİÇ - MELİH (Televizyoncu)
Metin Yüksel - METİN (Gazeteci)
Saner Ayar - SONER (Show TV eski Genel Müdürü)
Selçuk Tepeli - RECEP (Gazeteci/Şimdiki Habertürk Genel Yayın Yönetmeni)
Saynur Tezel Özgentürk - SAYNUR (Televizyoncu)
Ruhat Mengi - RUHİ (Gazeteci)
Orhan Gökdemir - SERDAR (Gazeteci)
Bülent Çöltekin - BÜLENT (Televizyoncu)
Rıdvan Bıyık - YAVUZ (Televizyoncu)
Mustafa Şekeroğlu - MUSTAFA (Gazeteci)
Fevzi Mete Çubukçu (Gazeteci)
Sinem Vural (Gazeteci)
Gülden Aydın (Gazeteci)
Mehmet Nuri Çolakoğlu - MEHMET NURİ (Gazeteci)
Faruk Bildirici - FARUK (Gazeteci)
İbrahim Serdar Akinan - SERDAR (Gazeteci)
Şükran Suna Vidinli - SUNA (TV programcısı)
Arslan Bulut - ARSLAN (Gazeteci)
Özdemir İnce - ÖZDEMİR (Yazar)
Uğur Şevkat (Gazeteci TV programcısı)
DİĞER İSİMLER
Bülent Küçüktürkmen (İşadamı))
Prof. Erdoğan Teziç (Eski YÖK Başkanı)
Orhan Birgit (Eski milletvekili Aydın Doğan Vakfı eski Yürütme Kurulu Başkanı)
Kuzey Deniz Komutanlığı santral numarası
Prof. Muhammed Şahin (İTÜ Rektörü)
Prof. Necla Pur (2006-2010 yılları arası Marmara Üniversitesi Rektörü)
İlter Türkmen (Eski Dışişleri Bakanı ve Büyükelçi)
Reşat Altay (Eski Trabzon Emniyet Müdürü)
Prof. Fatma Feyza Darandeliler - MEHMET (İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanlarından)
Aykut Zahid Akman (RTÜK eski Başkanı)
Fatma Nur Serter (CHP milletvekili)
Selahattin Çetiner (Eski İçişleri Bakanlarından)
Prof. Tanay Sıdkı Uyar - ÖMER (Marmara Üniversitesi Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı)
Prof. Yunus Söylet (İstanbul Üniversitesi Rektörü)
Yaşar Yazıcıoğlu (Eski Başbakanlık Müsteşarı)
Prof. Ahmet Altınel (İstanbul Üniversitesi Zooteknik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi)
Muharrem İnce (CHP Milletvekili)
İlter Terzioğlu (Eski TURKCELL Şebeke Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı)
Prof. Hasan Can Okutan (İTÜ Kimya Ana Bilim Dalı Başkanı)
Prof. Ahmet Zekai Görgülü (İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı Başkanı)
Ferruh Taşdemir (Yapımcı)
Kemal Nehrozoğlu (Cuhmurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri)
Sadettin Tantan (Yurt Partisi Genel Başkanı)
Prof. Faruk Erzengin (İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı)
Prof. Hüseyin Faruk Karadoğan (Eski İTÜ Rektörü)
Prof. Ayşe Soysal (Boğaziçi Üniversitesi Rektörü)
Prof. Emin Durul Ören (Yıldız Üniversitesi eski Rektörü)
Ömer Vehbi Hatipoğlu (Siyasetçi)
Saadet Yıldırım (Türk Dünyası
Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı)
Prof. Ali Akyüz (İstanbul Üniversitesi Cerrahi Tıp Bölümleri Öğretim Üyesi)
Mehmet Moğultay (Eski Bakan)
Lale Apaydın (TÜBİTAK Çalışanı)
Musa Çam (CHP Milletvekili)
Mehmet Akkan Suver (Marmara Grubu Stratejik Sosyal Araştırma Vakfı Genel Başkanı)
ONUN DÖNEMİ
İSTANBUL İstihbarat Şube Müdürü Edip Vural ve ekibinin çalışmaları sonunda ortaya çıkan yasadışı dinlemeler üzerine soruşturma derinleştirildi ve Mülkiye Başmüfettişi Turgay Alpman ile Polis Başmüfettişi Selim Kutkan bu dosya için özel olarak görevlendirildi. Polisin yaptığı ilk tespitler üzerinden çalışmayı derinleştiren müfettişler, sahte isimler ile yapılan telefon dinlemeleri için alınan mahkeme kararlarını da belgeledi. Bu dinlemelerin yapıldığı dönemde İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’nin başında Ali Fuat Yılmazer görev yapıyordu. Yılmazer, daha önce ortaya çıkarılan yasadışı telefon dinlemeleriyle ilgili iddialar çerçevesinde halen tutuklu bulunuyor.
ORGANİZE
İstanbul’da Mülkiye Müfettişleri’nin yasadışı ve usulsüz telefon dinleme olaylarına yönelik olarak daha önce hazırladıkları bir raporda da dinleme eylemlerinin ‘sistematik, planlı ve organize’ bir görünüm arz ettiğine vurgu yapılarak, bu dinlemelerin ‘belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik’ olduğuna dikkat çekilmişti. Bu rapor da son soruşturmayı yürüten Mülkiye Başmüfettişi Turgay Alpman ve Polis Müfettişi Selim Kutkan tarafından hazırlanmıştı.
IMEI İLE DİNLEME NEDİR?
HER bir GSM telefon cihazına üretim aşamasında IMEI numarası yükleniyor. IMEI ‘International Mobile Equipment Identity’nin (Uluslararası Mobil Ekipman Kimliği) numarası her bir cihazın kimlik numarası olup 15 haneden oluşur, tek ve benzersizdir. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın telefonları da Devrimci Karargah dosyasında sahte isim ve IMEI numarası üzerinden dinlenmişti. Avcı, bu şekilde telefon dinlemesi yapılmasının yasadışı olduğunu söylemişti.
Toygun Atilla / Hürriyet
TÜRKİYE’nin ünlü işadamları, gazetecileri, rektörleri ve eski komutanların da aralarında bulunduğu 160 kişinin telefonlarının IMEI numaraları üzerinden, ‘terör ve organize suç örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle’ dinlendiği ortaya çıktı. Çoğu kod isimlerle alınan mahkeme kararlarının ardından 2008-2009 yılları arasında yapılan telefon dinlemeleri İstanbul Emniyeti tarafından ‘istihbari dinleme’ çerçevesinde gerçekleştirildi. Listede Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, işadamları Ali Koç, Mehmet Emin Karamehmet, eski Genelkurmay Başkanları Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, eski Deniz Kuvvetleri Komutanları Oramiral Vural Bayazıt ve Oramiral Bülent Alpkaya, gazeteciler Uğur Dündar, Mehmet Yılmaz, Yılmaz Özdil, Tufan Türenç, Can Dündar, Faruk Bildirici, Soner Yalçın, Şirin Payzın, Cengiz Semercioğlu gibi isimler var. ‘Moskof Cariye Hürrem’, ‘Pargalı’ ve ‘Hatice’ gibi tarihi romanların yazarı Fatma Demet Altınyeleklioğlu da dinlenenler arasında...
20 BİN DİNLEME
İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün arşiv kayıtlarında yapılan incelemelerde, dinlemeye alınmış pek çok telefon numarası tespit edildi. Bunun üzerine bu telefonların kimlere ait olduğu teker teker araştırıldı. Yaklaşık 2.5 aydır devam eden çalışma sonunda ‘telekulağın’ çalışma yöntemi gözler önüne serildi. Sonuçta işadamları, gazeteciler, askerler, bürokratlar ve öğretim görevlilerinin aralarında bulunduğu 160 kişinin, ‘terör ve organize suç örgütü üyelerinin yanlarına monte edilerek’ dinlendikleri ortaya çıktı. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerin çoğunda kod isimlerin kullanıldığı, bazılarının soyadlarının bile olmadığı anlaşıldı. Dinleme kararlarına yaptıkları işler ve konumları da konulmamıştı. IMEI numaraları üzerinden dinlenen telefonlar, sadece İstihbarat Şube Müdürlüğü ile de sınırlı değil. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ile Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde de geçmiş yıllara dönük yapılan araştırmalarda yaklaşık 20 bin telefon dinlemesi belirlendi. Bu 3 şubede incelemelerin sürdüğü, listenin bu incelemeler soncunda netleşeceği ifade edildi.
AVUKATI BİLE
Telefonları dinlenenler arasında haklarında dava açılan, gözaltına alınan ve tutuklu olarak yargılananlar da var. Gazeteci Soner Yalçın bu isimlerden biri. Odatv davası kapsamında 2011 yılında tutuklanan Soner Yalçın, 2008’in mart ayından haziran ayına kadar 3 ay boyunca dinlenmiş. İstanbul Askeri Casusluk davasının sanıklarından Ebru Nilhan Bozkurt’un telefonları ise 2008’in ocak ayı ile 2009’un mart ayı arasında 3 ay dinlenmiş. Bozkurt bu telefon dinlemesinden yaklaşık 1.5 yıl sonra İstanbul Askeri Casusluk davasında şüpheli oldu. Ancak dava dosyasında telefon dinleme görüşmeleri yer almadı. Aynı şekilde Soner Yalçın’ın da 2008’deki telefon görüşmeleri dava dosyasında yoktu. Bir diğer benzer telefon dinlemesi de Ergenekon davasının sanıklarından Yarbay Mustafa Dönmez’e ait. Dönmez’in telefonları 2008’in kasım ayı ile 2009’un şubat ayı arasında dinlenmiş. Polis Mustafa Dönmez’in telefonunu dinlemekle kalmamış, avukatı Gülten Güven’i de dinlemiş.
KODLARIYLA O İSİMLER
İŞ DÜNYASI
Ferit Şahenk - FERİT (Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)
Yıldırım Ali Koç - ALİ (Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
Caroline Nicole Koç - CANAN (Mustafa Koç’un eşi)
Mehmet Emin Karamehmet - MAHMUT (Çukurova Holding’in sahibi)
Mustafa Süzer - MUSTAFA (Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı)
Fevzi Bülent Özaydınlı - BÜLENT (Migros’un ortağı ve CEO’su)
Atalay Şahinoğlu - ATALAY (Nuh Çimento eski Genel Müdürü-Demirören Holding Koordinatör ve Danışmanı)
Hüsamettin Kavi (BEMKA Emaye Bobin Teli A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı)
Erol Altaca - EROL (Altaca Dershaneleri’nin sahibi)
Mehmet Yörük - MEHMET (Doğan Holding Finans ve Fon Yönetimi Başkan Yardımcısı)
Melih Türker - MELİH (O tarihte Petrol Ofisi Genel Müdürü)
Ertan Çakır - ERTAN (O tarihte Petrol Ofisi Satışlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı)
Ahmet Toksoy - (Doğan Holding Mali İşler Başkanı)
Ali İhsan Karacan - ALİ İHSAN (O tarihte Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi)
Yener Şenok - YENER (Doğan Holding Mali İşler Başkan Yardımcısı)
Hakan Genç (O tarihte Doğan Holding Avrupa Temsilcisi)
Süleyman Kocakaya (O tarihte Doğan Dış Ticaret Yöneticisi)
Dursun Ali Yılmaz - DURSUN (O tarihte Hürriyet Gazetesi Mali İşler Başkanı)
Halil Özkan - FARUK (O tarihte Hürriyet Gazetesi Mali İşler Müdürü)
Yavuz Ada (Hürriyet Gazetesi Muhasebe Müdürü)
Memduh Karakullukçu - MENDUH (2007-2010 arası TÜSİAD Başkan Danışmanı)
Sezai Çanakçı - SEZAİ (Çanakçılar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı)
İbrahim Çağlar - İBRAHİM (Nurtop A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı-İTO Başkanı-MÜSİAD Kurucu Üyesi)
Ömer Lütfi Karagöz - ÖZAY (Migros İletişim ve Bilgi Güvenliği Müdürü)
Tanıl Küçük - CEMAL (O tarihte İstanbul Sanayi Odası eski başkanlarından)
MEDYA DÜNYASI
Vuslat Doğan Sabancı (Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı)
Mehmet Yakup Yılmaz (Gazeteci-Yazar)
Tufan Türenç - TUFAN (Gazeteci)
Ruşen Çakır - RUŞEN (Gazeteci)
Mehmet Murat Yetkin - MURAT (Gazeteci)
Zafer Mutlu - ZAFER (Gazeteci)
Serdar Akinan - (SKY Türk eski Yayın Yönetmeni)
Cem Aydın (Doğuş Grubu eski Genel Müdürü)
Yılmaz Özdil - YILMAZ (Gazeteci-Yazar)
Can Dündar - CAN (Gazeteci)
Aslı Aydıntaşbaş - ASLI (Gazeteci)
Mehmet Faraç - MEHMET (Gazeteci)
İsmail Küçükkaya - İSMAİL (Gazeteci)
Süleyman Serdar Çaloğlu - SERDAR (Show TV eski Genel Müdürü)
Mirgün Cabbas - SIRRI (Televizyoncu)
Uğur Dündar - UĞUR (Gazeteci)
İbrahim Yıldız - (Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni) - Dinleme kararı yok
Abbas Güçlü - (Gazeteci) - Dinleme kararı yok
Amberin Zaman - MEHMET (Gazeteci)
Şirin Payzın Acet - ŞİRİN (Televizyoncu)
Nihat Genç - NİHAT (Yazar)
Oylum Talu - CEYLAN (Televizyoncu)
İbrahim Özay Şendir - ÖZAY (Gazeteci)
Rasih Yılmaz - RASİH (Gazeteci-Yayıncı)
Selahattin Sadıkoğlu - SELAHATTİN (Gazeteci)
Ergün Diler - ERGÜN (Gazeteci)
Cengiz Semercioğlu - CENGİZ (Gazeteci)
Engin Ardıç - HALİL (Gazeteci)
Bedri Baykam - BEDRİ (Ressam)
Melih MERİÇ - MELİH (Televizyoncu)
Metin Yüksel - METİN (Gazeteci)
Saner Ayar - SONER (Show TV eski Genel Müdürü)
Selçuk Tepeli - RECEP (Gazeteci/Şimdiki Habertürk Genel Yayın Yönetmeni)
Saynur Tezel Özgentürk - SAYNUR (Televizyoncu)
Ruhat Mengi - RUHİ (Gazeteci)
Orhan Gökdemir - SERDAR (Gazeteci)
Bülent Çöltekin - BÜLENT (Televizyoncu)
Rıdvan Bıyık - YAVUZ (Televizyoncu)
Mustafa Şekeroğlu - MUSTAFA (Gazeteci)
Fevzi Mete Çubukçu (Gazeteci)
Sinem Vural (Gazeteci)
Gülden Aydın (Gazeteci)
Mehmet Nuri Çolakoğlu - MEHMET NURİ (Gazeteci)
Faruk Bildirici - FARUK (Gazeteci)
İbrahim Serdar Akinan - SERDAR (Gazeteci)
Şükran Suna Vidinli - SUNA (TV programcısı)
Arslan Bulut - ARSLAN (Gazeteci)
Özdemir İnce - ÖZDEMİR (Yazar)
Uğur Şevkat (Gazeteci TV programcısı)
DİĞER İSİMLER
Bülent Küçüktürkmen (İşadamı))
Prof. Erdoğan Teziç (Eski YÖK Başkanı)
Orhan Birgit (Eski milletvekili Aydın Doğan Vakfı eski Yürütme Kurulu Başkanı)
Kuzey Deniz Komutanlığı santral numarası
Prof. Muhammed Şahin (İTÜ Rektörü)
Prof. Necla Pur (2006-2010 yılları arası Marmara Üniversitesi Rektörü)
İlter Türkmen (Eski Dışişleri Bakanı ve Büyükelçi)
Reşat Altay (Eski Trabzon Emniyet Müdürü)
Prof. Fatma Feyza Darandeliler - MEHMET (İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanlarından)
Aykut Zahid Akman (RTÜK eski Başkanı)
Fatma Nur Serter (CHP milletvekili)
Selahattin Çetiner (Eski İçişleri Bakanlarından)
Prof. Tanay Sıdkı Uyar - ÖMER (Marmara Üniversitesi Enerji Ana Bilim Dalı Başkanı)
Prof. Yunus Söylet (İstanbul Üniversitesi Rektörü)
Yaşar Yazıcıoğlu (Eski Başbakanlık Müsteşarı)
Prof. Ahmet Altınel (İstanbul Üniversitesi Zooteknik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi)
Muharrem İnce (CHP Milletvekili)
İlter Terzioğlu (Eski TURKCELL Şebeke Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı)
Prof. Hasan Can Okutan (İTÜ Kimya Ana Bilim Dalı Başkanı)
Prof. Ahmet Zekai Görgülü (İTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı Başkanı)
Ferruh Taşdemir (Yapımcı)
Kemal Nehrozoğlu (Cuhmurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri)
Sadettin Tantan (Yurt Partisi Genel Başkanı)
Prof. Faruk Erzengin (İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Dekanı)
Prof. Hüseyin Faruk Karadoğan (Eski İTÜ Rektörü)
Prof. Ayşe Soysal (Boğaziçi Üniversitesi Rektörü)
Prof. Emin Durul Ören (Yıldız Üniversitesi eski Rektörü)
Ömer Vehbi Hatipoğlu (Siyasetçi)
Saadet Yıldırım (Türk Dünyası
Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı)
Prof. Ali Akyüz (İstanbul Üniversitesi Cerrahi Tıp Bölümleri Öğretim Üyesi)
Mehmet Moğultay (Eski Bakan)
Lale Apaydın (TÜBİTAK Çalışanı)
Musa Çam (CHP Milletvekili)
Mehmet Akkan Suver (Marmara Grubu Stratejik Sosyal Araştırma Vakfı Genel Başkanı)
ONUN DÖNEMİ
İSTANBUL İstihbarat Şube Müdürü Edip Vural ve ekibinin çalışmaları sonunda ortaya çıkan yasadışı dinlemeler üzerine soruşturma derinleştirildi ve Mülkiye Başmüfettişi Turgay Alpman ile Polis Başmüfettişi Selim Kutkan bu dosya için özel olarak görevlendirildi. Polisin yaptığı ilk tespitler üzerinden çalışmayı derinleştiren müfettişler, sahte isimler ile yapılan telefon dinlemeleri için alınan mahkeme kararlarını da belgeledi. Bu dinlemelerin yapıldığı dönemde İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’nin başında Ali Fuat Yılmazer görev yapıyordu. Yılmazer, daha önce ortaya çıkarılan yasadışı telefon dinlemeleriyle ilgili iddialar çerçevesinde halen tutuklu bulunuyor.
ORGANİZE
İstanbul’da Mülkiye Müfettişleri’nin yasadışı ve usulsüz telefon dinleme olaylarına yönelik olarak daha önce hazırladıkları bir raporda da dinleme eylemlerinin ‘sistematik, planlı ve organize’ bir görünüm arz ettiğine vurgu yapılarak, bu dinlemelerin ‘belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik’ olduğuna dikkat çekilmişti. Bu rapor da son soruşturmayı yürüten Mülkiye Başmüfettişi Turgay Alpman ve Polis Müfettişi Selim Kutkan tarafından hazırlanmıştı.
IMEI İLE DİNLEME NEDİR?
HER bir GSM telefon cihazına üretim aşamasında IMEI numarası yükleniyor. IMEI ‘International Mobile Equipment Identity’nin (Uluslararası Mobil Ekipman Kimliği) numarası her bir cihazın kimlik numarası olup 15 haneden oluşur, tek ve benzersizdir. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın telefonları da Devrimci Karargah dosyasında sahte isim ve IMEI numarası üzerinden dinlenmişti. Avcı, bu şekilde telefon dinlemesi yapılmasının yasadışı olduğunu söylemişti.
Toygun Atilla / Hürriyet
Hayrünnisa Gül üniversite öğrencisi oldu
Boğaziçi Üniversitesi’nin Harvard Üniversitesi ile birlikte geçen sene başlattığı ileri yaştakiler için üniversite düzeyinde eğitim amaçlayan “İkinci Bahar” programının bu sene önemli bir öğrencisi var.
Türbanı nedeniyle üniversite kazandığı halde üniversite okuyamayan ve AİHM’e götürdüğü hukuk mücadelesinden eşi Başbakanlık’tan ayrıldıktan sonra vazgeçen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül, “Güzel Sanatların Gelişimi” ve “Psikoloji” modüllerine kayıt oldu. Gül, Hürriyet’e “İnsan dünyaya sürekli öğrenmek ve kendini geliştirmek için gelir. Öğrenmenin yaşı yoktur” açıklamasını yaptı.
HARVARD SERTİFİKASI ALACAK
Edinilen bilgiye göre Hayrunnisa Gül, 18 Kasım’da başlayan ve haftada iki gün olarak planlanan ders programı için, kendisine yönelik herhangi bir ayrıcalık istemedi, aksine derslere katılımının sağlanmasını talep etti. Üniversiteye korumasıyla giden Gül, 20 kişilik sınıfa yalnız giriyor. Hayrunnisa Gül, Harvard Üniversitesi’nin katkılarıyla, öğrenmenin yaşı olmadığını kanıtlamayı hedefleyen bu programı tamamlarsa hem Boğaziçi hem de küçük oğlu Mehmet Emre Gül’ün mezun olduğu Harvard Üniversitesi’nden sertifika alacak.
Türbanı nedeniyle üniversite kazandığı halde üniversite okuyamayan ve AİHM’e götürdüğü hukuk mücadelesinden eşi Başbakanlık’tan ayrıldıktan sonra vazgeçen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül, “Güzel Sanatların Gelişimi” ve “Psikoloji” modüllerine kayıt oldu. Gül, Hürriyet’e “İnsan dünyaya sürekli öğrenmek ve kendini geliştirmek için gelir. Öğrenmenin yaşı yoktur” açıklamasını yaptı.
HARVARD SERTİFİKASI ALACAK
Edinilen bilgiye göre Hayrunnisa Gül, 18 Kasım’da başlayan ve haftada iki gün olarak planlanan ders programı için, kendisine yönelik herhangi bir ayrıcalık istemedi, aksine derslere katılımının sağlanmasını talep etti. Üniversiteye korumasıyla giden Gül, 20 kişilik sınıfa yalnız giriyor. Hayrunnisa Gül, Harvard Üniversitesi’nin katkılarıyla, öğrenmenin yaşı olmadığını kanıtlamayı hedefleyen bu programı tamamlarsa hem Boğaziçi hem de küçük oğlu Mehmet Emre Gül’ün mezun olduğu Harvard Üniversitesi’nden sertifika alacak.
2 Aralık 2014 Salı
İşsiz kalanlara 10 ay işsizlik maaşı müjdesi
İşsiz kalanların imdadına işsizlik ödeneği yetişiyor. 10 aya kadar maaş imkanı sunuluyor. Ancak belli şartları var. Peki İşsizlik maaşı nedir? Kimler alabilir? İşte işsizlik ödeneği ile ilgili bilinmesi gerekenler:
Çalışanların işsiz kaldığında en büyük güvencesi, işsizlik ödeneği. 10 aya kadar maaş imkanı var. Üstelik sadece işten çıkartılanlar değil, istifa edenler de belli şartlarda bunu alabiliyor. İşte 10 soruda işsizlik ödeneği...
1. Kimler kapsamda?: Bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalılar, sandıklara tabi sigortalılar, ülkemizde çalışma vizesi ile çalışan yabancı işçiler işsizlik sigortasının kapsamında.
2. Primler hangi kazanç üzerinden kesilir?: Brüt kazançtan yüzde 1 sigortalı, yüzde 2 işveren ve yüzde 1 devlet payıyla gerçekleşiyor.
30 GÜNE DİKKAT EDİN!
3. Nasıl yararlanılır?: İşsizlik sigortası kapsamında bir işyerinde çalışırken; kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenler; hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek, sürekli çalışmış olmak kaydıyla son 3 yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak ve hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR'a başvurarak iş almaya hazır olduğunu bildirmek koşulu ile işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlandırılıyor. 30 gün içinde başvurulmazsa, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülüyor.
4. Ne kadar süre ödenir?: Hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yıl içinde; 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 6 ay, 900 gün sigortalı olarak çalışan işsizlere 8 ay, bin 80 gün sigortalı olarak çalışan işsizlere 10 ay süre ile işsizlik ödeneği veriliyor.
5. Miktarı nasıl hesaplanır?: Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son 4 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 40'ı olarak hesaplanıyor. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, yüksek maaşlılar için her yıl iki kez artırılan asgari ücretin brüt tutarının yüzde 80'ini geçemiyor.
6. Ödenekten kesinti olur mu?: Damga vergisi kesintisi dışında işsizlik maaşından hiçbir kesinti yapılmıyor.
7. Nasıl alınır?: İlk işsizlik ödeneği ödemesi, ödeneğe hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapılır. İşsizler, nüfuz cüzdanı ile bir PTT şubesine başvurarak işsizlik ödeneklerini alabilir.
ÇALIŞIRSANIZ BİLDİRİN
8. sağlıktan yararlanılır mı?: İşsizlik ödeneği alanlar, Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmış olup, bakmakla yükümlü olduğu kişiler de sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor.
9. Ödenek alırken bir işte çalışmaya başlanırsa ne yapılmalı?: İşsizlik ödeneği alırken gelir getirici bir işte çalışmaya başlayanların (1 gün dahi olsa) işe girdiği tarihi takip eden günden başlayarak 15 gün içinde en yakın İŞKUR birimine bilgi vermeleri gerekiyor. Kuruma bilgi verenlerin ödenekleri, (tekrar yeni bir ödeneğe hak kazanamayacak şekilde işten ayrılınması halinde) ilgililerin başvurdukları tarih itibarıyla yeniden başlatılıyor.
İSTİFA EDENLER DE ALABİLİR
10. İstifa halinde işsizlik maaşı alınır mı?: Haklı fesih nedeniyle işten ayrılınırsa alınabilir. Haklı feshe, işverenin ahlak ve iyi niyet hallerine uymayan davranışları sebep gösterilebilir. İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak da işsizlik maaşını gerektirir. Yine işverenin işçinin hakkını ödememesi, maaşını eksik göstermesi gibi durumlarda da haklı fesih devreye girer ve istifa halinde işsizlik maaşı alınır. Tabii işsizlik maaşı için gerekli şartları taşımak kaydıyla...
Kaynak: Sabah
Çalışanların işsiz kaldığında en büyük güvencesi, işsizlik ödeneği. 10 aya kadar maaş imkanı var. Üstelik sadece işten çıkartılanlar değil, istifa edenler de belli şartlarda bunu alabiliyor. İşte 10 soruda işsizlik ödeneği...
1. Kimler kapsamda?: Bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalılar, sandıklara tabi sigortalılar, ülkemizde çalışma vizesi ile çalışan yabancı işçiler işsizlik sigortasının kapsamında.
2. Primler hangi kazanç üzerinden kesilir?: Brüt kazançtan yüzde 1 sigortalı, yüzde 2 işveren ve yüzde 1 devlet payıyla gerçekleşiyor.
30 GÜNE DİKKAT EDİN!
3. Nasıl yararlanılır?: İşsizlik sigortası kapsamında bir işyerinde çalışırken; kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenler; hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek, sürekli çalışmış olmak kaydıyla son 3 yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak ve hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR'a başvurarak iş almaya hazır olduğunu bildirmek koşulu ile işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlandırılıyor. 30 gün içinde başvurulmazsa, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülüyor.
4. Ne kadar süre ödenir?: Hizmet akdinin feshinden önceki son 3 yıl içinde; 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 6 ay, 900 gün sigortalı olarak çalışan işsizlere 8 ay, bin 80 gün sigortalı olarak çalışan işsizlere 10 ay süre ile işsizlik ödeneği veriliyor.
5. Miktarı nasıl hesaplanır?: Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son 4 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 40'ı olarak hesaplanıyor. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, yüksek maaşlılar için her yıl iki kez artırılan asgari ücretin brüt tutarının yüzde 80'ini geçemiyor.
6. Ödenekten kesinti olur mu?: Damga vergisi kesintisi dışında işsizlik maaşından hiçbir kesinti yapılmıyor.
7. Nasıl alınır?: İlk işsizlik ödeneği ödemesi, ödeneğe hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapılır. İşsizler, nüfuz cüzdanı ile bir PTT şubesine başvurarak işsizlik ödeneklerini alabilir.
ÇALIŞIRSANIZ BİLDİRİN
8. sağlıktan yararlanılır mı?: İşsizlik ödeneği alanlar, Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınmış olup, bakmakla yükümlü olduğu kişiler de sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor.
9. Ödenek alırken bir işte çalışmaya başlanırsa ne yapılmalı?: İşsizlik ödeneği alırken gelir getirici bir işte çalışmaya başlayanların (1 gün dahi olsa) işe girdiği tarihi takip eden günden başlayarak 15 gün içinde en yakın İŞKUR birimine bilgi vermeleri gerekiyor. Kuruma bilgi verenlerin ödenekleri, (tekrar yeni bir ödeneğe hak kazanamayacak şekilde işten ayrılınması halinde) ilgililerin başvurdukları tarih itibarıyla yeniden başlatılıyor.
İSTİFA EDENLER DE ALABİLİR
10. İstifa halinde işsizlik maaşı alınır mı?: Haklı fesih nedeniyle işten ayrılınırsa alınabilir. Haklı feshe, işverenin ahlak ve iyi niyet hallerine uymayan davranışları sebep gösterilebilir. İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak da işsizlik maaşını gerektirir. Yine işverenin işçinin hakkını ödememesi, maaşını eksik göstermesi gibi durumlarda da haklı fesih devreye girer ve istifa halinde işsizlik maaşı alınır. Tabii işsizlik maaşı için gerekli şartları taşımak kaydıyla...
Kaynak: Sabah
Şafak 36, aylık taksitler...
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bedelli askerlik müjdesini vermesinin ardından gözler bankalara çevrildi.
Başbakan Davutoğlu'nun partisinin grup toplantısında "1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan yada 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olun vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası demek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar" ifadelerini kullanmasının ardından bu müjdeli haberi bekleyen yüzbinlerce aday finansman bulmaya başladı.
Finansmanın kaynaklarının başında gelen bankalar, şimdiden uygun faiz oranlarıyla "bedelli askerlik kredisi" için çalışmalar başlattı.
AA muhabirinin bankaların internet sitelerindeki tüketici kredisi faiz oranlarından derlediği bilgiye göre yüzde 1-1,10 faiz oranıyla 18 bin TL kredi kullanacak bedellik asker adayının 6 - 12 - 18 - 24 ve 36 ay vadede ödeyeceği aylık ortalama tutarların sırasıyla; 3 bin 140 TL, bin 631 TL, bin 130 TL, 870 TL ve 632 TL olduğu görüldü.
Bedelli askerlik için askerlik şubesi yerine banka şubelerine gidecek adaylar, 18 bin TL'yi 6 aylık taksitlerle ödemek isterse toplamda 18 bin 840 TL geri ödeme yapacak. Eğer adaylar 12 aylık taksitlerle ödemeyi tercih ederse toplamda 19 bin 572 TL ve 18 ayda ödemeyi seçerse toplamda 20 bin 340 TL geri ödeme yapacak.
Adaylar vadeyi uzatırsa toplam ödeme tutarı daha da artacak. 24 aylık taksitlerle ödeme yapmayı tercih eden adaylar toplamda 20 bin 880 TL'ye ve 36 aylık taksitlerle ödemeyi tercih ederlerse bu tutar 22 bin 752 TL'ye yükseliyor.
Bedelli askerlikten yaklaşık 700 bin kişi yaralanabilecek
Bedelli askerlikten kaç kişinin yararlanabileceğine ilişkin soru üzerine Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini, net rakamın ise daha sonra paylaşılacağını ve bedelli askerlik ödemelerinde şimdilik taksit düşünülmediğini söylemişti.
Başbakan Davutoğlu'nun partisinin grup toplantısında "1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan yada 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olun vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası demek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar" ifadelerini kullanmasının ardından bu müjdeli haberi bekleyen yüzbinlerce aday finansman bulmaya başladı.
Finansmanın kaynaklarının başında gelen bankalar, şimdiden uygun faiz oranlarıyla "bedelli askerlik kredisi" için çalışmalar başlattı.
AA muhabirinin bankaların internet sitelerindeki tüketici kredisi faiz oranlarından derlediği bilgiye göre yüzde 1-1,10 faiz oranıyla 18 bin TL kredi kullanacak bedellik asker adayının 6 - 12 - 18 - 24 ve 36 ay vadede ödeyeceği aylık ortalama tutarların sırasıyla; 3 bin 140 TL, bin 631 TL, bin 130 TL, 870 TL ve 632 TL olduğu görüldü.
Bedelli askerlik için askerlik şubesi yerine banka şubelerine gidecek adaylar, 18 bin TL'yi 6 aylık taksitlerle ödemek isterse toplamda 18 bin 840 TL geri ödeme yapacak. Eğer adaylar 12 aylık taksitlerle ödemeyi tercih ederse toplamda 19 bin 572 TL ve 18 ayda ödemeyi seçerse toplamda 20 bin 340 TL geri ödeme yapacak.
Adaylar vadeyi uzatırsa toplam ödeme tutarı daha da artacak. 24 aylık taksitlerle ödeme yapmayı tercih eden adaylar toplamda 20 bin 880 TL'ye ve 36 aylık taksitlerle ödemeyi tercih ederlerse bu tutar 22 bin 752 TL'ye yükseliyor.
Bedelli askerlikten yaklaşık 700 bin kişi yaralanabilecek
Bedelli askerlikten kaç kişinin yararlanabileceğine ilişkin soru üzerine Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini, net rakamın ise daha sonra paylaşılacağını ve bedelli askerlik ödemelerinde şimdilik taksit düşünülmediğini söylemişti.
Etiketler:
Ahmet Davutoğlu,
asker,
başbakan,
haber
Bedelli askerlikten kimler yararlanabilecek Taksit yapılacak mı?
Bedelli askerlik çıktı, Başbakan Ahmet Davutoğlu merak edilenleri yanıtladı. Bedelli askerlik için başvurular ne zaman? Taksit yapılacak mı?
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini belirterek, "Başvurular 1 Ocak 2015 itibarıyla yapılabilecek. Şimdilik taksit düşünülmüyor" dedi.
Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bedelli askerlikten kaç kişinin yararlanabileceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini, net rakamın ise daha sonra paylaşılacağını söyledi.
ŞİMDİLİK TAKSİT DÜŞÜNÜLMÜYOR
"1 Ocak 2015 itibarıyla 28 yaşına girmiş ya da 27 yaşını doldurmuş olanlar müracaat edecekler" diyen Davutoğlu, basın mensubunun ne zaman sorusuna ise "1 Ocak 2015'ten itibaren" karşılığını verdi. Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik ödemelerinde şimdilik taksit düşünülmediğini de kaydetti.
KAÇ DOĞUMLULAR YARARLANABİLİYOR?
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Meclis grup toplantısında bedelli askerlikle ilgili açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, grup toplantısında yaptığı açıklamada, "1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olanlara bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin lira ödeme karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar. Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle, hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak, hem de buradan sağlanacak kaynak savunma sanayi fonuna aktarılacak." dedi.
Bu koşullara göre 1987 doğumlular de bedelli askerlikten yararlanabiliyor. Açıklamaya göre bedelli askerlik için en son 31 Aralık 1987 doğumlular başvuru yapabilecek. 1 Ocak 1988'de doğanlar ise başvuru yapamıyor.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini belirterek, "Başvurular 1 Ocak 2015 itibarıyla yapılabilecek. Şimdilik taksit düşünülmüyor" dedi.
Davutoğlu, AK Parti TBMM Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bedelli askerlikten kaç kişinin yararlanabileceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini, net rakamın ise daha sonra paylaşılacağını söyledi.
ŞİMDİLİK TAKSİT DÜŞÜNÜLMÜYOR
"1 Ocak 2015 itibarıyla 28 yaşına girmiş ya da 27 yaşını doldurmuş olanlar müracaat edecekler" diyen Davutoğlu, basın mensubunun ne zaman sorusuna ise "1 Ocak 2015'ten itibaren" karşılığını verdi. Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik ödemelerinde şimdilik taksit düşünülmediğini de kaydetti.
KAÇ DOĞUMLULAR YARARLANABİLİYOR?
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Meclis grup toplantısında bedelli askerlikle ilgili açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, grup toplantısında yaptığı açıklamada, "1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olanlara bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin lira ödeme karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar. Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle, hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak, hem de buradan sağlanacak kaynak savunma sanayi fonuna aktarılacak." dedi.
Bu koşullara göre 1987 doğumlular de bedelli askerlikten yararlanabiliyor. Açıklamaya göre bedelli askerlik için en son 31 Aralık 1987 doğumlular başvuru yapabilecek. 1 Ocak 1988'de doğanlar ise başvuru yapamıyor.
Etiketler:
Ahmet Davutoğlu,
ak parti,
başbakan,
haber,
tbmm
Bedelli askerlik çıktı! İşte yaş ve ücreti
Ve bedelli askerlik çıktı. Başbakan Ahmet Davutoğlu bedelli askerlikle ilgili detayları açıkladı. Başbakan Davutoğlu, "1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olun vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası demek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar" dedi.
Başabakan Davutoğlu konuşmasına eşini kaybeden Mehmet Ali Şahin'e taziye dileyerek başladı.
Vefatından bir gün önce Şanlıurfa’da toplantıdaydık, kendisine sordum, keşke saniye hanımla beraber kalsaydınız diye “dava mühimdir” dedi ve özellikle de gençlere hepimize örnek teşkil eden bir davranış sergiledi. Bugün de bizzat geldi. Ben tekrar bütün dava arkadaşlarımız adına kendisine eşine rahmet diliyorum.
ENGELLİLERE SAHİP ÇIKTIK
Yarın 3 aralık dünya engelliler günü. Engelli kardeşlerimiz burada. Biraz önce konya’dan 7 veya 8 yaşında elmas kızımız geldi, bütün engellilerimiz adına bana ve sizlere selamlarını iletti. Her zaman engelli kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Aslında bu insani ve vicdani bir görev. Bütün Ak Parti iktidarları döneminde gururla yaptığımız bir şey. 2010 yılında engellilere pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. 2013’te özürlü, çürük, sakat gibi ibareleri kaldırdık. 65 yaş üstündekilere bağlanan aylıkları yüzde 200-300 artırdık. Engelli maaşlarını genişlettik. Sadece Türkiye’de değil dünyada devrim mahiyetinde bir adım attık, evde bakım aylığı uygulamasıyla aileler engellilere sahip çıktı. Ayrılan bütçeyi 83 kat artırdık. Çarpıcı bir rakam.
"ENGELLİLERİMİZ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ"
Türkiye bütçe sınırlamaları olabilir ama gönlü gani bir milletin devletidir bu devlet. 3,3 katrilyon lira ödeme yaptık sadece evde bakım hizmeti olarak. İnşallah en kısa zamanda engellilerimiz için ücretsiz toplu taşıma için gerekli kararı alacağız. İşitme engelli kardeşlerimiz için işaret dilinin gelişmesine karar verdik. Engelli istihdamı bir başka karardı. Terk edilmiş durumda olmamalıydılar. Bu noktada çok geniş bir çalışma yürüttük. İlk defa engelliler için geçerli KPSS’yi gerçekleştirdik. Şimdi 34 bin 088 engelli memur olarak kadrolarda çalışıyor. Bu çerçevede bundan sonra da engellilerimiz için ne gerekiyorsa, bu salonu şereflendiren engelli kardeşlerimize de teşekkür ediyoruz.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE
"Bir süreç yönetimi mantığıyla ve terörle mücadele ederken gösterdiğimiz ciddiyetle uyuşturucuyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede önce Türkiye'nin bütününde uyuşturucu haritasını çıkartacak şekilde her il bazında yapılacak çalışmalarla ilgili bir tespit çalışması yapacağız, araştırma merkezleri kuracağız, mahallelere kadar ineceğiz ve yapılması gerekenleri tespit edeceğiz."
"Dışarıda ve içeride yapılan birtakım algı operasyonları karşısında bütün milletimiz bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti hem zalim ve barbar Suriye rejiminin karşısındadır hem de yine aynı şekilde zalim ve barbar IŞİD terör örgütünün karşısındadır."
BEDELLİ ASKERLİK ÇIKTI... İŞTE ŞARTLAR
Davutoğlu, grup toplantısında bedelli askerlik müjdesi verdi. Sözleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili ciddi kolaylaştırmalar getirildiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, "Silahlı kuvvetlerde askerlik yapmamış kişilerden de sözleşmeli er ve erbaş alınabilecek. Sözleşmeli er ve erbaş konusunda aldığımız kararın da getirdiği kolaylıkla biz bedelli askerlikle ilgili bir adım atmaya karar verdik. YAŞ yaptığımız istişareler, TSK'nın ihtiyaçları göz önüne alınarak, dün Bakanlar Kurulumuzda 1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımın, askerlik yükümlülüğüne sahip vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası ödemek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar" dedi.
BEDELLİDEN GELEN PARA SAVUNMA SANAYİİ FONUNA
Davutoğlu şöyle devam etti: Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak hem de buradan doğacak kaynak teknoloji yoğun savunma anlayışına geçebilmek için savunma Sanayii Fonu'na aktarılacak. Yani bu imkanı bütünüyle TSK'nın ihtiyaçlarına yönlendirilecek, başka herhangi bir alanda kullanılmayacak. Bütün vatandaşlarımız için özellikle bu imkandan faydalanacak gençlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum."
BEDELLİ ASKERLİKTE TAKSİT OLACAK MI?
Başbakan Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini belirterek, "Başvurular 1 Ocak 2015 itibarıyla yapılabilecek. Şimdilik taksit düşünülmüyor" dedi.
SEÇİM BARAJI TARTIŞMALARI
(Seçim barajı tartışmaları): Bu tartışmadan hareketle Türkiye'de tekrar istikrarsızlık havası estirmeye çalışanlara da buradan sesleniyorum, uyarıyorum; Türkiye'de böyle tartışmalar üzerinden siyasi dizayn yapılmasını kesinlikle izin vermeyiz. Seçimler vaktinde ve Türkiye'deki hukuk devleti kuralları içinde yapılacaktır. Ve sandıktan sadece ve sadece milletin iradesi çıkacaktır. Biz baraj falan tanımayız. Biz sadece milleti tanırız. Bugün barajın kalkmasını iddia edenler, şu son tartışmalara kadar tam bir sükut halinde geçiştirdiler. Çünkü kendileri korkuyorlar. Biz barajdan korkmayız. Barajdan korkanlar son 1,5 yıldır tekliflerimize cevap vermeyenlerdir."
Başabakan Davutoğlu konuşmasına eşini kaybeden Mehmet Ali Şahin'e taziye dileyerek başladı.
Vefatından bir gün önce Şanlıurfa’da toplantıdaydık, kendisine sordum, keşke saniye hanımla beraber kalsaydınız diye “dava mühimdir” dedi ve özellikle de gençlere hepimize örnek teşkil eden bir davranış sergiledi. Bugün de bizzat geldi. Ben tekrar bütün dava arkadaşlarımız adına kendisine eşine rahmet diliyorum.
ENGELLİLERE SAHİP ÇIKTIK
Yarın 3 aralık dünya engelliler günü. Engelli kardeşlerimiz burada. Biraz önce konya’dan 7 veya 8 yaşında elmas kızımız geldi, bütün engellilerimiz adına bana ve sizlere selamlarını iletti. Her zaman engelli kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Aslında bu insani ve vicdani bir görev. Bütün Ak Parti iktidarları döneminde gururla yaptığımız bir şey. 2010 yılında engellilere pozitif ayrımcılığı anayasal güvence altına aldık. 2013’te özürlü, çürük, sakat gibi ibareleri kaldırdık. 65 yaş üstündekilere bağlanan aylıkları yüzde 200-300 artırdık. Engelli maaşlarını genişlettik. Sadece Türkiye’de değil dünyada devrim mahiyetinde bir adım attık, evde bakım aylığı uygulamasıyla aileler engellilere sahip çıktı. Ayrılan bütçeyi 83 kat artırdık. Çarpıcı bir rakam.
"ENGELLİLERİMİZ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ"
Türkiye bütçe sınırlamaları olabilir ama gönlü gani bir milletin devletidir bu devlet. 3,3 katrilyon lira ödeme yaptık sadece evde bakım hizmeti olarak. İnşallah en kısa zamanda engellilerimiz için ücretsiz toplu taşıma için gerekli kararı alacağız. İşitme engelli kardeşlerimiz için işaret dilinin gelişmesine karar verdik. Engelli istihdamı bir başka karardı. Terk edilmiş durumda olmamalıydılar. Bu noktada çok geniş bir çalışma yürüttük. İlk defa engelliler için geçerli KPSS’yi gerçekleştirdik. Şimdi 34 bin 088 engelli memur olarak kadrolarda çalışıyor. Bu çerçevede bundan sonra da engellilerimiz için ne gerekiyorsa, bu salonu şereflendiren engelli kardeşlerimize de teşekkür ediyoruz.
UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE
"Bir süreç yönetimi mantığıyla ve terörle mücadele ederken gösterdiğimiz ciddiyetle uyuşturucuyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu çerçevede önce Türkiye'nin bütününde uyuşturucu haritasını çıkartacak şekilde her il bazında yapılacak çalışmalarla ilgili bir tespit çalışması yapacağız, araştırma merkezleri kuracağız, mahallelere kadar ineceğiz ve yapılması gerekenleri tespit edeceğiz."
"Dışarıda ve içeride yapılan birtakım algı operasyonları karşısında bütün milletimiz bilmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti hem zalim ve barbar Suriye rejiminin karşısındadır hem de yine aynı şekilde zalim ve barbar IŞİD terör örgütünün karşısındadır."
BEDELLİ ASKERLİK ÇIKTI... İŞTE ŞARTLAR
Davutoğlu, grup toplantısında bedelli askerlik müjdesi verdi. Sözleşmeli er ve erbaş alımlarıyla ilgili ciddi kolaylaştırmalar getirildiğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, "Silahlı kuvvetlerde askerlik yapmamış kişilerden de sözleşmeli er ve erbaş alınabilecek. Sözleşmeli er ve erbaş konusunda aldığımız kararın da getirdiği kolaylıkla biz bedelli askerlikle ilgili bir adım atmaya karar verdik. YAŞ yaptığımız istişareler, TSK'nın ihtiyaçları göz önüne alınarak, dün Bakanlar Kurulumuzda 1 Ocak 2015 tarihinde 28 yaşından gün almış olan ya da 31 Aralık 2014 tarihi itibariyle 27 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımın, askerlik yükümlülüğüne sahip vatandaşlarımıza bedelli askerlik imkanı getiriliyor. Bu vatandaşlarımız 18 bin Türk Lirası ödemek karşılığında askerlik görevlerini yapmış sayılacaklar" dedi.
BEDELLİDEN GELEN PARA SAVUNMA SANAYİİ FONUNA
Davutoğlu şöyle devam etti: Bedelli askerlik imkanının getirilmesiyle hem söz konusu olan birikim hafifletilmiş olacak hem de buradan doğacak kaynak teknoloji yoğun savunma anlayışına geçebilmek için savunma Sanayii Fonu'na aktarılacak. Yani bu imkanı bütünüyle TSK'nın ihtiyaçlarına yönlendirilecek, başka herhangi bir alanda kullanılmayacak. Bütün vatandaşlarımız için özellikle bu imkandan faydalanacak gençlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum."
BEDELLİ ASKERLİKTE TAKSİT OLACAK MI?
Başbakan Davutoğlu, hesaplamalara göre bedelli askerlik uygulamasından yaklaşık 700 bin kişinin yararlanabileceğini belirterek, "Başvurular 1 Ocak 2015 itibarıyla yapılabilecek. Şimdilik taksit düşünülmüyor" dedi.
SEÇİM BARAJI TARTIŞMALARI
(Seçim barajı tartışmaları): Bu tartışmadan hareketle Türkiye'de tekrar istikrarsızlık havası estirmeye çalışanlara da buradan sesleniyorum, uyarıyorum; Türkiye'de böyle tartışmalar üzerinden siyasi dizayn yapılmasını kesinlikle izin vermeyiz. Seçimler vaktinde ve Türkiye'deki hukuk devleti kuralları içinde yapılacaktır. Ve sandıktan sadece ve sadece milletin iradesi çıkacaktır. Biz baraj falan tanımayız. Biz sadece milleti tanırız. Bugün barajın kalkmasını iddia edenler, şu son tartışmalara kadar tam bir sükut halinde geçiştirdiler. Çünkü kendileri korkuyorlar. Biz barajdan korkmayız. Barajdan korkanlar son 1,5 yıldır tekliflerimize cevap vermeyenlerdir."
Etiketler:
Ahmet Davutoğlu,
asker,
başbakan,
haber
Taş ocağını basıp 36 kişiyi katlettiler
Kenya'nın kuzeyindeki Mandera kenti yakınlarında yer alan bir taş ocağına silahlı saldırı düzenlendi. 36 Hristiyan'ın yaşamını yitirdiği saldırıyı Somali merkezli Eş Şebab örgütü üstlendi.
Kenya Kızılhaç Örgütü, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Mandera'ya 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kormey'deki taş ocağına düzenlenen saldırıda, silahlı kişilerin en az 36 kişiyi öldürdüğünü belirtti.
Bölgedeki kaynaklar, saldırganların taş ocağında çalışanları Müslüman ve Müslüman olmayanlar şeklinde ayırdıklarını ve Hristiyanlara ateş açtıklarını söyledi. Görgü tanıklarının ifadesine göre işçiler çadırlarda uyurken saldırıya hedef oldular. Reuters'a konuşan bir kişi, kurbanların çoğunun başından vurulduğunu, dört kişinin ise başının kesildiğini söyledi.
Geçen hafta da aynı bölgede yine Eş Şebab örgütü bir otobüsü durdurarak Müslüman olmayan 30 kişiyi katletmişti.
Kenya 2011 yılında Eş Şebab'la mücadele için Somali sınırına asker göndermişti. Kenya bu girişimden beri Eş Şebab'ın kanlı saldırılarının hedefi oluyor. Örgüt, 2013 Eylül ayında başkent Nairobi'deki bir alışveriş merkezini dört gün boyunca işgal etmiş ve 67 kişiyi öldürmüştü. (hürriyet.com.tr)
Kenya Kızılhaç Örgütü, Twitter'dan yaptığı açıklamada, Mandera'ya 15 kilometre uzaklıkta bulunan Kormey'deki taş ocağına düzenlenen saldırıda, silahlı kişilerin en az 36 kişiyi öldürdüğünü belirtti.
Bölgedeki kaynaklar, saldırganların taş ocağında çalışanları Müslüman ve Müslüman olmayanlar şeklinde ayırdıklarını ve Hristiyanlara ateş açtıklarını söyledi. Görgü tanıklarının ifadesine göre işçiler çadırlarda uyurken saldırıya hedef oldular. Reuters'a konuşan bir kişi, kurbanların çoğunun başından vurulduğunu, dört kişinin ise başının kesildiğini söyledi.
Geçen hafta da aynı bölgede yine Eş Şebab örgütü bir otobüsü durdurarak Müslüman olmayan 30 kişiyi katletmişti.
Kenya 2011 yılında Eş Şebab'la mücadele için Somali sınırına asker göndermişti. Kenya bu girişimden beri Eş Şebab'ın kanlı saldırılarının hedefi oluyor. Örgüt, 2013 Eylül ayında başkent Nairobi'deki bir alışveriş merkezini dört gün boyunca işgal etmiş ve 67 kişiyi öldürmüştü. (hürriyet.com.tr)
Karı-koca bankacı kazada öldü
Hatay’ın Dörtyol İlçesi’nde iki otomobilin çarpışması sonucu ikisi de bankacı olan 28 yaşındaki Mehmet Akif Örün ile eşi 27 yaşındaki Emine Dilhun Örün yaşamını yitirdi. Mehmet Akif Örün’ün, eşinin sosyal paylaşım sitesinde paylaştığı bir fotoğrafa ’Nazara geliriz kamyon çarpar’ diye yaptığı yorum dikkat çekti.
Kaza, önceki akşam saatlerinde Dörtyol İlçesi’nin Sanayi Sitesi civarında E-5 Karayolu’nda meydana geldi. Adana’dan İskenderun’a giden 25 yaşındaki Ersin Demircan yönetimindeki otomobil, iddiaya göre tali yoldan çıkan Mehmet Akif Örün yönetimindeki otomobile çarptı. Kazada Mehmet Akif Örün ile yanındaki eşi Emine Dilhun Örün olay yerinde yaşamını yitirdi. Çarpışmanın şiddetiyle kontrolden çıkarak yol kenarındaki dereye düşen otomobilinde sıkışan Ersin Demircan ise itfaiye ekipleri tarafından çıkarılarak, ambulansla götürüldüğü Dörtyol Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Cumhuriyet Savcısının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Örün çiftinin cesetleri de hastane morguna götürüldü.
GÜVENLİK KAMERASI KAYDETTİ
Kaza anı ise, bir işyerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde Mehmet Akif Örün, otomobiliyle tali yoldan E-5 Karayolu’na çıkıyor. Bu sırada Ersin Demircan yönetimindeki otomobil hızla Örün’ün otomobiline çarptıktan sonra savrularak yol kenarındaki dereye uçuyor. Mehmet Akif Örün’ün otomobili ise çarpmanın şiddetiyle kendi etrafında daireler çiziyor. Görüntülerde, kazayı gören vatandaşların yardım için olay yerine koşması ve sonrasında yaşananlar da yer alıyor.
''KAMYON ÇARPAR''
Öte yandan Emine- Mehmet Akif Örün çiftinin 2 yıl önce evlendiği ve birbirlerini çok sevdikleri belirtildi. Emine Dilhun Örün’ün, eşiyle birlikte mutlu anlarından oluşan kareleri tek bir fotoğrafta toplayıp sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşıma, Mehmet Akif Örün’ün ’Böyle resimlerimizi koyma nazarlara geliriz kamyon çarpar ikimize birden’ diye yaptığı yorum dikkat çekti.
Sedat İSKENDEOĞLU/ DÖRTYOL (Hatay) (DHA)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)