27 Şubat 2015 Cuma

Soma'dan kötü haber

Soma'da Eynez Bölgesi'nde faaliyet gösteren İmbat Madeni'nde Yusuf Çakıroğlu adlı işçi başına topan (yığın) düşmesi sonucu hayatını kaybetti.

İmbat Madeni'nde çalışmalar dururken 1980 doğumlu Çakıroğlu'nun Bergamalı olduğu öğrenildi.


İstanbul çiçek açtı: 32 milyon TL!

Belediyenin, İstanbul'da yolların kenarlarındaki duvarlara ve elektrik direklerine çiçek dikmek için 32 milyon lira harcadığı ortaya çıktı. Belediye meclisi üyeleri "Bu kadar para İstanbul'un başka sorunlarına harcanabilirdi" dedi.


İstanbul 'da yeşil alanların yapılaşmaya kurban edildiği ve her geçen gün biraz daha azaldığı muhalefetin şehir yönetimine karşı en önemli eleştirisi... İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise 'duvarları bile' yeşillendirerek bu eleştirilere karşılık vermeye çalışıyor. Her yıl dikilen lalelere harcanan paralar tartışılırken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi şimdi de ‘Duvarbahçe’ ve elektrik direklerine ‘modüler saksı’ projelerini geliştirdi. ‘Duvarbahçe’ projesi ile yolların kenarlarındaki duvarlar çiçek açarken, ‘modüler saksı’ projesi ile de yolların aydınlatılmasını sağlayan elektrik direkleri çiçeklendiriliyor. Böylece kente yeşil bir görünüm veriliyor. Duvar ve direklere çiçek projelerine ne kadar para harcandığı ise merak konusuydu.

MALİYET SORU ÖNERGESİYLE ORTAYA ÇIKTI

CHP ’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri Hüseyin Sağ ve Hakkı Sağlam, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanıtlaması istemiyle meclise konuyla ilgili bir soru önergesi verdi. CHP’liler verdikleri soru önergesinde, duvar ve saksıda çiçek uygulaması için belediye bütçesinden ne kadar para harcandığını ve projelerin kaç yıldır uygulandığını sordular. CHP’lilerin soru önergesine İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Başkan Kadir Topbaş imzalı bir cevap verdi. Belediyeden önergeye verilen cevapta direklere saksı uygulamasının 2009, duvarlara çiçek uygulamasının ise 2011 yılından itibaren yaşama geçirildiği ve her iki proje için bugüne kadar toplam 32 milyon lira para harcandığı dile getirildi.



ELEKTRİK DİREĞİNE SAKSI İÇİN 20 MİLYON

Belediyenin soru önergesine verdiği yanıtta ‘Modüler saksı’ (elektrik direklerine ve korkuluklara asılan çiçekler) uygulamasının 2009 yılında başladığı belirtildi. Çiçeklerin asılma süreci ve fiyatı ile ilgili ise şunlar dile getirildi: “Ocak ayında saksıya dikilen çiçekler nisan ayına kadar büyütülüyor, daha sonra ise nisanda direklere asılıp aralık ayında ise sökülüyor. Taksim’den Edirnekapı Şehitliği’ne, Kadıköy’den Şile’ye kadar 14 bin 981 saksı elektrik direkleri ve korkuluklara asılıyor. Saksı çiçekler için ihaleyi alan firmaya 2009 yılında 745 bin 938 lira ödenirken, 2010 yılında 617 bin 358 lira ödendi.  2011 yılında 2 milyon 951 bin, 2012 yılında 4 milyon 774 bin, 2013 yılında 4 milyon 77 bin, 2014 yılında ise 5 milyon 498 bin lira  olmak üzere 6 yılda yaklaşık 20 milyon lira ödeme yapıldı."

'DUVARBAHÇE' İÇİN 12 MİLYON
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin verilerine göre İstanbul’daki yol kenarlarındaki duvarların çiçeklendirildiği ‘Duvarbahçe’  uygulaması 2011 yılında başladı. Atatürk Havalimanı’ndan Gezi Parkı’na, Altunizade’den Sahiba Gökçen Havalimanı’na kadar 10 bin 964 metrekare duvara çiçek dikiliyor. Duvarlara çiçek dikilmesi için 2011 yılında 584 bin 726 lira harcanırken, bu rakam 2012 yılında 1 milyon 540 bin liraya çıktı. 2013 yılında 2 milyon 43 bin 965 lira harcama yapılırken, 2014 yılında ise 7 milyon 681 bin 833 lira olmak üzere 4 yılda toplam 12 milyon lira para harcandı.



İSTANBUL’UN DAHA ÖNEMLİ SORUNLARI VAR 

Soru önergesini veren CHP’li meclis üyeleri ise Radikal'e yaptıkları açıklamada, İstanbul’un trafikten,  depreme sosyal yaşama kadar birçok sorunu olduğunu dile getirerek bu kadar yüklü paranın İstanbul’un daha önemli sorunlarına harcanabileceğini söyledi.

Türkiye'nin ilk trans milletvekili adayı

Muhalefet kanadında dönüm noktası olarak görülen haziran seçimleri için adaylar ince elenip sık dokunuyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kaderini belirleyecek seçimlerde CHP'de en çok dikkat çeken adaylardan biri de CHP İstanbul 3. Bölgeden milletvekili aday adayı olan Niler Albayrak...

Albayrak'ı diğer aday adaylarından farklı kılan bir özelliği var. Albayrak, Türkiye'nin ilk transeksüel kadın milletvekili adayı olma özelliğini taşıyor.

ADAYLIK BAŞVURU BELGESİNİ ALDI

Türkiye'deki tüm Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transgender ve İnterseks Birliği'nin desteğini aldığını belirten Albayrak, adaylık başvuru belgesini aldıktan sonra seçim için startı verdi.

26 Şubat 2015 Perşembe

Hayri İnönü: Kolaysa Atatürk'e laf atsınlar

İsmet İnönü'nün torunu Hayri İnönü AK Parti Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu'nun sosyal medya paylaşımı üzerine hurriyet.com.tr'ye bir açıklamada bulundu.


İnönü, "Kale bile almıyorum. Değersiz, palavra çünkü. Reklam arasında kendi reklamını yapıyor. Tekrar aday olmak istiyor her halde. Dönüp dolaşıp İnönü’ye laf atıyorlar. Atatürk’e laf atamıyorlar çünkü. Kolaysa Atatürk’e laf atsınlar bakalım" diye konuştu.

Tülay Babuşçu'nun sözlerine CHP'den tepki: Bu yapılan hainlik

AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu'nun Twitter hesabı üzerinden paylaştığı, Türkiye'nin İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye hakaret eden tweete, CHP'den tepki sert oldu.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, "Ömrü cephelerde geçmiş, hayatını hiçe sayarak, bu yurt ve halk uğruna mücadele etmiş bir milli kahramana kahpe demek, ihanettir, hainliktir" dedi. Erdoğdu, AKP'nin de bu paylaşım konusunda milletvekili Babuşçu hakkında harekete geçmesini beklediklerini vurgulayarak, "AKP'den bu paylaşıma disiplin cezası bekliyoruz. Aksi halde AKP de bu suçun koruyucusu ve iştirakçisidir" dedi.

"İKİNCİ HAKARET"
Tülay Babuşçu'nun daha önce Türkiye Cumhuriyeti için "reklam arası" ifadesini kullanmasına atıf yapan Erdoğdu, şöyle konuştu;
"Bu kadının yaptığı ikinci hakarettir bu. Merhum İsmet İnönü'nün hatırasını bu şekilde kirletmeye çalışmak ve toplumu bunun üzerinden bölmeye çalışmak, açıkça halk düşmanlığı, insanlıktan yoksun olmaktır. Sadece İsmet Paşa için değil ,ebediyete intikal etmiş tüm siyasetçilere nezaket ve hürmetle davranmamız gerekirken, milletvekili aday adaylığı sürecinde bu kadar küçülen ,basitleşen, bayağılaşan kadınla ilgili AKP'den hangi disiplin cezasını vereceğini bekliyoruz. Aksi takdirde AKP yönetimi de bu suçun koruyucusu ve iştirak edeni ve koruyucusudur."

 "BUNU ANCAK MİLLİ DÜŞMANLAR SÖYLER..."
Böyle bir sözü ancak "Türkiye'nin milli düşmanlarının söyleyebileceğini" de söyleyen Erdoğdu, şöyle dedi;
"Memleketin dört bir tarafı, yedi düvel tarafından işgal edildiği bir sırada, canını riske atarak, bu memleketi kurtarmak için direnişi sağlayan, vatanı kurtaran, devlet kuran ve bugün bağımsızlığımızın sebeplerinden biri olan milli kahramanlar için bunu söyleyebilmek, ancak milli düşmanlardan beklenecek bir şeydir. Tarihimizi azıcık okusa, bu küstahlığı gösteremezdi. Halkımız bunun hesabını soracaktır. Biz de bunun hesabını soracağız ve takipçisi olacağız."Hürriyet

AK Partili Babuşçu’dan olay paylaşım

AK Parti Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu, Cumhuriyetin “reklam arası” olduğu şeklindeki büyük tepki çeken Twitter mesajının ardından çok tartışılacak yeni bir paylaşımda bulundu. AK Parti’den yeniden aday adayı olan Babuşçu, “BAŞKAN RTE” adlı Twitter kullanıcısının “Bizans dostu kahpe İsmet İnönü” başlıklı tweetini paylaştı.


Babuşçu’nun paylaştığı Twitt’te, Dr. Mehmet Hakan Sağlam’ın yazdığı öne sürülen şu mesaj yer aldı:
“Masa başında toprak nasıl kaybedilir içimizdeki hainleri anlatalım; Lozan Barış Antlaması madde 129: Türk hükümetince Anzak (Arıburnu) bölgesindeki toprak parçaları İngiliz İmparatorluğuna bırakılacaktır... Evet, uğruna 253 bin şehit verdiğimiz Arıburnu İsmet İnönü tarafından İngiltere toprağı haline getirilmiştir. Gelibolu Arıburnu sahilinde Türk devleti asker bulunduramaz, hiçbir şey inşa edemez. İnanmayan Geziciler, ulusalcılar, CHP’liler Lozan Antlaşmasının 129. maddesini okusun da Lozan’ın başarı mı yoksa hezimet mi olduğunu öğrensin. Cumhuriyetin lider sultası Lozan’da; Suriye, Mısır, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Cezayir, Libya, 12 Adalar ve Balkanları verip geldi.”


''REKLAM ARASI BİTTİ''
Babuşçu daha önce de Twitter hesabından Cumhuriyeti kastederek, “Osmanlı İmparatorluğu’nun 90 yıllık reklam arası sona erdi” mesajı atmıştı. Bu mesajı büyük tepki çeken Babuşçu, “Aradaşlar reklam arası bitti, film başladı ve isteseniz de istemeseniz de 2023’te vizyona girecek” mesajı da atmıştı. (kaynak:hürriyet.com.tr)

Ornella Muti'ye şok ceza

İtalyan mahkemelerinden ilginç karar… Eski Başbakan Silvio Berlusconi davalarından bu yana belki de en çok yankı uyandıran hükmünü kuran yargı, ünlü aktris Ornella Muti’yi 2010’da Putin’in düzenlediği bir hayır gecesine katıldığı için sekiz ay hapis cezasına çarptırdı.

2010’da yaşanan ve mahkemeye intikal eden olay şöyle gelişmişti: 

Ornella Muti’nin, Pordenone Kasaba Tiyatrosu’nda sahnelenen “L’Ebreo” temsilinde rol alması gerekiyordu. Ancak sanatçı doktordan “larenjit” raporu alarak sahneye çıkamayacağını tiyatro yönetimine bildirdi.

Aradan birkaç gün geçince Ornella’nın “hasta” olduğunu beyan ettiği sırada Rusya’nın St. Petersburg şehrinde dönemin Başbakanı Vladimir Putin’in düzenlediği hayır gecesinde boy gösterdiği resimlerden saptandı.


Ornella Muti'nin gençlik yıllarından bir kare.


Bunun üzerine İtalya’daki tiyatro Ornella’nın sahtekârlık yaptığına kanaat getirerek mahkemeye başvurdu.

Davayı önceki gün karara bağlayan mahkeme, Ornella Muti’nin sahtekârlık yaparak tiyatroyu zarara soktuğu yönünde karar verirken, sanatçıyı sekiz ay hapis ve 600 euro para cezasına çarptırdı. Mahkeme kararında son anda bir değişiklik yaparak sekiz aylık hapis cezasını 30 bin euro para cezasına çevirdi.

Can Dündar ifade veriyor

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, hakkında açılan bir soruşturma ve yargılandığı iki davada ifade vermek üzere İstanbul Adalet Sarayı’na geldi.

Can Dündar, adliye girişinde yaptığı açıklamada yargılandığı iki duruşma ve hakkında açılan soruşturmada ifade vermek üzere adliyeye geldiğini söyledi. Dündar açıklamasında, “Gazetecilik hayatında mesleğin fıtratından sayılan bir şey olmaya başladı yargılanmak. Ben de bugün 17 ve 25 Aralık soruşturmasına dair yazdığım haberler ve yazı dizileriyle ilgili hem ifade vermeye hem de yargılanmaya geldim. İki duruşmam var peş peşe, bir de ifade vereceğim bir soruşturmada” dedi.

Dündar, 17 Aralık soruşturmasını yürüten Savcı Celal Kara ile yaptığı röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılmış ve ifadeye çağırılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a gazetedeki köşe yazısında alenen hakaret ettiği iddiasıyla İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Can Dündar hakkında geçtiğimiz ay zorla getirilme kararı çıkarılmıştı. Dündar, ayrıca İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde de “hakaret” suçlamasından yargılanıyor.

Emine Erdoğan: Kimsesiz kalmış çocuklara sahip çıkın

Cumhurbaşkanlığı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 2012 yılından itibaren himayesinde gerçekleşen Gönül Elçileri Projesi kapsamında 81 ilden gelen vali eşlerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir öğle yemeği verdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde yürütülen Gönül Elçileri Projesi’nin alt çalışması olan koruyucu aile projesinin önemine değinerek başladığı konuşmasında, ilk günden bu yana korunmaya muhtaç 4109 çocuğun sıcak bir yuvaya kavuştuğunu söyledi.

Şefkat ve merhamete muhtaç çocukların koruyucu ailelerle buluşmasında köprü vazifesi üstlendikleri için vali eşlerine teşekkür eden Emine Erdoğan, gönüllülüğün anlam ve önemine değindi. Ayrıca koruyucu ailelere özel olarak teşekkür etti. ‘Onlar, küçük yaşta yetim ve öksüz kalmış bir Peygamber’in takipçileri olarak, yetimin halinden anladılar, öksüze, kimsesize kucak açtılar. Mayasında şefkat ve merhamet olan bir medeniyetin varisleri olduklarını, en güzel şekilde ortaya koydular. Sayıları 3354 olan koruyucu ailelerimizin, her birine tek tek teşekkür ediyorum. Ve sayılarının artmasını diliyorum.’ dedi.

"KİMSESİZ KALMIŞ EVLATLARIMIZA SAHİP ÇIKIN"

Koruyucu aile projesinin sınırları aşmasını arzu ettiğini de söyleyen Emine Erdoğan, Avrupa’da yaşayan yurttaşlara da seslenerek, "Anne-babalarını kaybetmiş, kimsesiz kalmış evlatlarımıza, oralarda sahip çıkın. Şefkat ve merhamete muhtaç çocuklarımıza, gurbette ikinci bir gurbet yaşatmayın. Onları farklı inançlara, farklı geleneklere, farklı kültürlere mecbur bırakmayın. Koruyucu aile olma misyonunu, orada sizler de icra edin" dedi.

Vali eşlerinden 81 ilde Gönül Elçiliği Projesi kapsamında devletin sıcak elini kimsesizlere uzatmalarını isteyen Erdoğan, "Kimsesiz tek bir çocuğun bile, başı hiç okşanmadan büyümesi, bizim, hepimizin üzerinde ağır bir vebaldir" dedi.

Emine Erdoğan, Milletin Sarayı’nda yapılan bu ilk vali eşleri buluşmasının anısına, ‘Çocuklarımız için seferber olduğumuz gibi, onların gelecekte yaşayacağı çevre, soluyacağı hava için de seferber olalım’ diyerek, yeni bir projenin de ilk adımını attı.

"BAHARI, FİDANLARIMIZI TOPRAKLA BULUŞTURARAK, TOPRAĞIN BEREKETİNE EKEREK KARŞILAYALIM"

Vali eşlerini, 21 Mart Dünya Ormancılık günü ve haftasında ‘Bereket Ormanları’ adıyla 81 ilde 100 bin fidan dikerek orman alanı oluşturmaya davet etti. Bu çerçevede davete katılan tüm misafirlere sembolik olarak birer fidan hediye edildi. Emine Erdoğan, ‘Baharı, fidanlarımızı toprakla buluşturarak, geleceğe dair umutlarımızı, toprağın bereketine ekerek karşılayalım. Ormanların getireceği yağmurlar, toprağımızın bereketini artırsın ve bu döngü, çocuklarımızın geleceğini inşa etsin. Yeşilin binbir tonu ülkemizi kuşatsın” sözleriyle konuşmasına son verdi.

Toplantıya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, milletvekilleri ve İçişleri Bakanı’nın eşi Gülseren Ala’da katıldı. (Medyafaresi)

Yargıtay: Sarılarak zorla öpmek suç değil

Yargıtay, kocanın eşini “zorla kendisine doğru çekerek sarılıp öpmesinin” suç sayılmadığını belirterek yerel mahkemenin kocaya verdiği mahkumiyet kararını bozdu. Yargıtay’ın bu kararına göre evlilik içinde sadece tecavüz fiilleri cezalandırılacak. Tecavüz dışındaki cinsel saldırılarda ceza verilmeyecek.


Milliyet'ten Kemal Göktaş'ın haberine göre;

Antalya’da yaşanan olayda, savcılığa başvuran kadın, kendisini istemediğini söylediği halde zorla öpen kocasından şikayetçi oldu. Başsavcılık, koca hakkında “cinsel saldırı” suçundan dava açtı. Yargılanan koca hapis cezasına mahkum oldu. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a geldi. Yargıtay 14. Ceza Dairesi mahkemenin kararını bozdu.

Bozma kararında eşe karşı işlenen cinsel suçlarda cinsel saldırının, sadece nitelikli halinin şikâyete tâbi suç olarak düzenlendiği, cinsel saldırı suçunun basit halinin eşe karşı işlenmesinin ise suç olarak düzenlenmediği belirtildi. Kararda şöyle denildi: “Mağdure ile resmi evli olan sanığın eşinin rızası hilafına onu kendisine doğru çekerek sarılıp öpmesi şeklindeki eyleminin cinsel saldırı suçu oluşturmadığı gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır.” Daire, bu gerekçeyle oybirliği ile sanığa verilen cezayı bozdu. Yargıtay’ın kararına göre, evlilik içinde sadece “tecavüz” fiilleri suç olarak görülüp cezalandırılacak. Bunun dışındaki “cinsel saldırı” eylemleri ise cezasız kalacak.

25 Şubat 2015 Çarşamba

AKP'li adayın seçim afişi sosyal medyayı salladı

2015 genel seçimi için AK Parti Konya milletvekilliği için aday adaylığını açıklayan Osman Yavuz'un hazırladığı afiş sosyal medyayı salladı.

2015 genel seçimi için AK Parti'den aday adaylığını açıklayan Osman Yavuz, hazırladığı afişle sosyal medyanın diline düştü. Kendisini 'Diriliş' dizisindeki karakterlere benzeten Osman Yavuz, Konya'ya hizmet etmek istediğini de sözlerine ekledi.

Kendisi de bir reklam ve PR şirketi sahibi olan Osman Yavuz'un 'viral' yapabilmek adına böyle bir afiş çalışması yaptırdığı tahmin ediliyor. AK Parti'nin "Osmanlı" sevgisini en iyi şekilde kullanan Osman Yavuz'un aday gösterilip gösterilmeyeceği ise merak konusu oldu.

İşte sosyal medyada atılan tweetlerden bazıları;

Benazir Coşkun ‏@BenazirCoskun
Sabah sabah yüzümüzü güldüren Osman Yavuz Han kardeşimizin gazası mübarek olsun, Allah yar ve yardımcısı olsun!
ToLGa ‏@bin900yedi
AKP Konya milletvekili aday adayı Anadolu Beylerbeyi Osman Yavuz..
Metin Uca ‏@MetinUca
Hem Osman hem Yavuz daha ne istiyosunuz. Bu cengaver bir seçilsin çekiç değil gürz ile muhalifleri dağıtır #Gafdagi
Serge Gainsbourg ‏@SergeEfendi
AKP Konya milletvekili aday adayı Osman Yavuz yüksek dozda din almış
Yavuzhan Kılınç ‏@Yavuzhankilinc
Heralde Osman Yavuz Konya'yı yeniden Karamanoğlu beyliği yapacak.
nevbahar  ‏@nevbahar111
Konya Akp mv aday adayı 2. Aladdin bin Osman bin Yavuz...
M ‏@jakabvo
konya'da yeniden karamanoğlu beyliği için çare osman yavuz!
Yiğit.Ç ‏@Ygtcklr
Sarayda cumhurbaşkanının yanında duran Duşkabinoğullarından osman yavuz adaylığını koymuş
UAGH ‏@UAGH2
bakın ben hikaye yazıp osman yavuz gibi bi karekter uydursam, o kadar olmaz işkembeden sallama dersiniz ama adam gerçek
Halit Siyah :d ‏@kirmizihalit
Umarım Osman Yavuz akp'den meclise girer. Orada çıkış gösterir ve birtakım hamlelerle buraların padişahı olur da hepimizi kılıçtan geçirir.

Tayfun Talipoğlu adaylığını açıkladı!

Gazeteci ve yapımcı Tayfun Talipoğlu adaylık başvurusunu yaptı ve 'yarından itibaren'çalışmaya başlayacağını duyurdu!

Adaylık başvurusunu CHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'a ileten Talipoğlu yaptığı açıklamada, "Yarından itibaren Aydın'dayım. Kalmaya geldim" dedi.

Talipoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:" Türkiye yollarında 2,5 milyon kilometre yol kat ettim. Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan Anadolu insanın iyi ve kötü gününde yanında olmaya çalıştım. Şimdi edindiğim tecrübelerim ve biriktirdiğim sevgiyle Aydınlıların karşısındayım. İnsanına, doğasına, demokrat yapısına, Efe duruşuna vuruldum Aydın ve Aydınlıların. Birçok kez haber yapıp seslerini duyurduğum Aydınlıların bu kez TBMM'nde sesine ses olmak istiyorum. Beni bağırlarına basacaklarını biliyorum."

Ali Koç: Çocuklarımın geleceğinden endişeliyim

Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi Ali Koç, ülkedeki gelir dağılımı eşitsizliği ve işsizlikten bahsettiği toplantıda 'Ben şahsen 6 ve 8 yaşında iki çocuk sahibi bir baba olarak çocuklarımızın geleceğinden endişe duyuyorum' dedi.

Antalya’da düzenlenen G20- OECD Nitelikli Çıraklık ve İşbaşında Eğitimin Teşviki Konferansı’nın açılış oturumunda konuşan B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi Ali Koç, dünyada özellikle 2’nci Dünya Savaşı sonrası zenginliğin arttığını, borsaların değer kazandığını, likiditenin inanılmaz boyutlara ulaştığını ve gayri safi milli hasılaların arttığını söyledi.

Dünyanın kat be kat daha zenginleşmesine karşın gelir dağılımı eşitsizliğin büyüdüğünü, orta sınıfın yok olmaya başladığını ve zengin ile fakirin arasındaki uçurumun derinleştiğini kaydeden Ali Koç, "Reel ücretlerin düşüklüğü ve işsizliğin artışı gibi de pek çok sorun yaşanıyor. Globalleşme son derece baş döndürücü hızla ilerlemesine rağmen sorgulandığı bir dönemden geçiyoruz. 21’inci Yüzyıl’ın ilk yıllarına baktığımız zaman bu yüzyılın içinde pek çok sürdürülemez sorunu barındırdığını da görüyoruz" diye konuştu.

ÇOCUKLARIMIZ GELECEĞİNDEN ENDİŞELİYİM

Bu çağın sorunlarının başında, özellikle 2008 yılından bu yana artan işsizlik ve istihdamla ilgili sorunlar geldiğini kaydeden Koç, "Son dönemdeki krizler yaramızı daha da derinleştirdi ve iyileştirme de arzu ettiğimiz seviyede değil" dedi.

İşsizliğin dünyanın her yerinde büyük sorun olarak ortaya çıktığını söyleyen Ali Koç, şöyle konuştu: "Her kesimden milyonlarca insanın umutları yok oluyor, hayatları kararıyor ve onlar açısından dünya yaşanmaz bir konuma geliyor. Tabi ki bu gidişat da berberinde sosyal sorunlar ve ciddi gerginlik getiriyor. Ben şahsen 6 ve 8 yaşında iki çocuk sahibi bir baba olarak çocuklarımızın geleceğinden, bu gidişata baktığımız zaman, endişe duymamak mümkün değil diye düşünüyorum. Eminim bu da hepiniz için geçerlidir."

GENÇ İŞSİZLİK ÇOK FAZLA

İstihdam ve işsizlik sorunu içinde genç işsizliğinin ayrıca ele alınması gerektiğini aktararak konuşmasını sürdüren Ali Koç, dünyada genç nüfusun işsizlik oranı, yetişkin işsizliğinin 3 katı olduğunu söyledi. Genç nüfus işsizliği, tüm G20 ülkelerinin önceliği haline geldiğini söyleyen Koç, "Devletler, gençlerin iyi eğitilmesi, okul terk oranlarının düşmesi, okuldan istihdama geçişin artırılması, kısacası gençlerimize umutlu ve iyi bir başlangıç vermek için var güçleriyle çaba gösteriyorlar. Buna rağmen, arzu edilen ve hedeflenen ilerleme ve gelişmeler sağlanamıyor" dedi.

Çözümün ancak tüm paydaşların samimi işbirliği içerisinde sorunu çözmek üzere sorumluluk aldıkları takdirde mümkün olabileceğini aktaran Ali Koç, iş dünyasının ya da herhangi bir paydaşın münferit çabalarının çözüm için yeterli olmayacağının altını çizdi. Milliyet

O daha 4 yaşında: Yardım edin !

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde evlerinde çıkan yangında yüzünü, gözlerini ellerini ve kulaklarını kaybeden 4 yaşındaki Serkan Akbaş’ın ailesi yüz nakli için yardım bekliyor.

Yüksekova’nın Esentepe Mahallesi’nde ikamet eden Hasan Akbaş’ın 4. çocuğu olan Serkan, birkaç yıl önce evlerinden çıkan yangında yüzünü, gözlerini, ellerini ve kulaklarını kaybetti. Görenleri hayretler içerisinde bırakan küçük çocuk sadece mamayla beslenirken, değişik yıllarda Adana ilinde farklı hastanelerde 4 ayrı ameliyat geçirdi. Şimdi yüz nakli bekleyen ve yüzü açık bir şekilde dışarı çıkması mümkün olmayan küçük Serkan, ailesi tarafından başının üzerine örtü örtülmek suretiyle dışarı çıkartılıyor. Baş ve yüz kısmı tamamen yandığı için gözleri dışarı fırlayan Serkan’ın içler acısı durumu, dünya da ender görülebilecek bir vaka.

“KESİNLİKLE İNSAN İÇİNE ÇIKAMIYORUZ”

İşsiz baba Hasan Akbaş, hayırsever vatandaşlara ve hastane sahiplerine seslenerek çocuğunun bu görüntüden kurtarılmasını istedi. Birkaç yıl önce kendisi il dışında çalışırken evlerinde çıkan yangından dolayı çocuğunun bu hale geldiğini ifade eden Akbaş, oğlunun kesinlikle insan içine çıkamadığını söyledi. Akbaş, “Çocuğum daha bir yaşındayken evimde çıkan yangın sonucu bu hale geldi. Yüz kısmının tümü ve ellerini kaybetti. Bakın çocuğumun görünümü ortadadır. Adana'da değişik yıllarda 4 ameliyat geçirdi. Her iki ayağından parça alınarak yüzüne nakledildi, ama yine de olmadı. Ben işsizim ve bakmakla yükümlü olduğum 8 nüfus var.
Yazın 3 ay inşaatlarda çalışarak aileme bakıyorum. Çocuğumu bu halde görünce üzülüyorum. Elimdeki kısıtlı imkânlara rağmen iyileşmesi için çaba harcıyorum. Ama bu çabalarım yetmiyor. Sadece kafatası ameliyatı için yüklü miktarda para istiyorlar. Çocuğumu hastaneye bile getirirken kesinlikle toplu taşıma araçlarını kullanamıyorum. Gören insanlar korkuyor. İlaçları kendim alıyorum. Mama ile besleniyor. Tek isteğim devlet büyüklerinin, hayırsever vatandaşların ve hastane sahiplerinin çocuğumun bu görünümden kurtarılması için yardım etmeleridir. Türkiye’de son yıllarda yüz nakli yapılıyor, keşke çocuğum da bundan faydalansa. Çünkü kesinlikle insan içine çıkamıyoruz” şeklinde konuştu. Yüksekova ilçesinden Hakkari’ye gelen Akbaş ailesi, çocuklarının yüzünü yine örtü ile kapatarak, ticari taksiyle evlerinin yolunu tuttular. milliyet.com.tr

Şok bebeğini yastıkla boğdu

Küçükçekmece’de geçimsizlik nedeniyle kocasıyla tartıştıktan sonra 8 aylık bebeğini yastıkla boğarak öldüren tutuklu sanık Elif Gül, müebbet hapis cezasına çarptırdı.


Küçükçekmece’de 29 Nisan 2012 tarihinde 8 aylık bebeğini öldüren Elif Gül’ün yargılandığı dava karara bağlandı. Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında söz sözü sorulan Elif Gül (26), evlenmeden önce sinir hastalığı tedavisi gördüğünü ve istemediği bir evlilik yaptığını dile getirdi. Eşinin kendisini aldattığını, anti depresif ilaç kullandığını savunan Elif Gül, olaydan 2 gün önce eşiyle tartıştığını, ancak çocuk yüzünden evden ayrılamadığını savundu.

SON SÖZLERİ SORULDU
Olay günü sinir ilaçları kullandığını belirten sanık Elif Gül, olay günü evden ayrılmayı planladığını, kapının kilitli olduğunu, anahtarı da bulamadığı için evi terk etmediğini belirterek, "Eşimin odasına gittim, amacım ona zarar vermekti. Ancak yapmadım geri döndüm. Bu sırada çocuk ağladı, odasına girdim ve gerisini tam olarak hatırlamıyorum. Sadece çocuğun ayakları bana çarpınca ne yaptığımı fark ettim ve bu olayın üzerine evdekilerin bana zarar vereceğini düşündüğüm için karakola gittim. Bana çocuğun hastaneye kaldırıldığı söylendi, sonrasında da çocuğun öldürüldüğü bildirildi. Bu olayda kastım olmadığını, gerçekten bunu yapmak istemediğimi anlamanızı istiyorum" dedi. Elif Gül’ün son sözünden sonra kararını açıklayan mahkeme, 8 aylık bebeği Zeynep Nisa Gül’ü ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın olaydan sonraki hali, yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları, olayın geleceği üzerindeki etkisine dikkat çeken mahkeme, cezayı müebbet hapis cezasına çevirdi.

İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Elif Gül’ün eşi İsmail Gül (36) ile olan evliliğinden 21 Ocak 2012 tarihinde dünyaya gelen kızı Zeynep Nisa Gül’ü 29 Eylül 2012 tarihinde öldürdüğü belirtildi. İddianamede, eşi ile geçimsizlik nedeniyle tartışan Elif Gül’ün, kızı Zeynep Nisa Gül’ün yüzüne yastık bastırarak boğulmasına neden olduğu ifade edilerek, "Çocuğa yada beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiyi kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istenmişti.