7 Aralık 2016 Çarşamba

Berkin Elvan iddianamesi tamamlandı

İstanbul Okmeydanı’nda Gezi Parkı odaklı olaylar sırasında hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Savcılık, polis memuru F.D.’nin “olası kastla adam öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.


İstanbul Okmeydanı’nda 16 Haziran 2013 tarihinde başına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle yaralanan ve kaldırıldığı hastanede 269 gün sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Memur Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından İsa Dalgıç tarafından hazırlanan 11 sayfalık iddianamede, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan “müşteki”, polis memuru F.D. ise “şüpheli” olarak yer aldı.
42 şüpheli polis hakkında takipsizlik

Soruşturma savcılığı, polis memuru F.D.’nin “olası kastla adam öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını talep ederken, 42 şüpheli polis hakkında takipsizlik kararı verdi. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame İstanbul 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
İddianamede, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporları, görüntü çözümleri ve tanık beyanları yer aldı. Şüpheli F.D.’nin ifadesinde, "Olay günü Okmeydanı’nda görevlendirildim. Görevim gereği ZET denilen silah bendeydi. Sadece trafiği kapatmaya çalışan gruplara müdahale ettik. Olay yerinde ZET silahı kullanıp kullanmadığımı hatırlamıyorum” dediği öğrenildi.

Olayı soruşturan 5. savcı şehit olmuştu

Berkin Elvan'ın yaralanmasından sonra başlatılan soruşturmayı ilk olarak savcı Adnan Çimen, sonra Abdullah Yıldırım ve Faruk Bildirici soruşturmayı yürüttü. Savcı Bildirici Antalya'ya atanınca, dosya yeni savcısı belirlenene kadar zorunlu işlemlerin yapılması için yine Memur Suçları Bürosu'nun bir diğer savcısı Seyfettin Atıcı'ya verildi. Savcı Atıcı, dosyanın yeni savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın belirlenmesine kadar sadece zorunlu işlemleri yaptı. Berkin Elvan soruşturmasının beşinci Savcısı Mehmet Selim Kiraz oldu.

Savcı Kiraz, şüpheli sayısını üçe indirdi. Soruşturma devam ederken Savcı Mehmet Selim Kiraz, 31 Mart 2015'te İstanbul Adalet Sarayı'ndaki odasında şehit edilmişti. Soruşturmaya daha sonra Savcı İsa Dalgıç görevlendirilmişti.

16 kiloya kadar düşmüştü

Gezi olayları sırasında 16 Haziran 2013 tarihinde Berkin Elvan, polis tarafından atılan göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesi üzerine ağır yaralanmıştı. Ailesi olayın Berkin Elvan'ın ekmek almaya giderken yaşandığını söylemişti. 269 gün boyunca komada kalan Elvan, 11 Mart 2014'te 16 kilo olarak yaşamını yitirmişti.

Baba Elvan: Adil yargılama istiyoruz


İddianamenin tamamlanmasının ardından Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan Gazete Duvar'a konuştu. Elvan, ''“Evet bekliyorduk, ama geçen zamanda adil bir yargılanma olacağına inancımız zayıfladı. Umarım düşündüğümüz gibi olmaz, adil bir şekilde yargılama yapılır. Suçlular cezasını çeker'' dedi. cnntürk

Facebook'tan cinsel tacize 7 yıl 4 ay hapis istendi

Sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden sahte hesap açarak O.C isimli kadına cinsel organının fotoğrafını yollayan ve hakaret ve tehdit eden Ö.D. isimli erkek hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşmasına katılan O.C., sanık Ö.D.'nin telefon numarasını internette çıplak kadın fotoğrafları ile birlikte yayınladığını belirterek, bu olayın psikolojisini bozduğunu söyledi.

Facebook üzerinden tanıştığı O.C.'ye hakaret içerikli mesajlar ve cinsel organının fotoğrafını çekerek oluşturuduğu sahte hesapla yine Facebook üzerinden yollayan Ö.D. hakkında, "Sesli, yazılı veya görsel bir ileti ile hakaret", "Tehdit", "Cinsel taciz" suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı.

Bursa'da oturan sanık Ö.D., İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya katılmazken, müşteki O.C., hazır bulundu. Sanık ile facebook üzerinden 5 yıl önce tanıştığını belirten O.C., geçen yıl anlaşmazlığa düştüklerini belirtti. Bunun üzerine sanık Ö.D.'nin şahsına ait telefonu facebook sayfasından paylaştığını belirten O.C., "Çıplak kadın fotoğrafları ile sayfalar açarak telefonumu orada da paylaştı. Erkeklerin beni rahatsız etmesine neden oldu. Bu paylaşımları kendi adresinden ve farklı adreslerden yapıyor. Cinsel içerikli sözlerle benim numaramı paylaşıyordu. Kendisine ait profilden uyardım, yaptığının suç olduğunu söyledim. Cinsel organının resmini gönderdi. Ben de suç duyurusunda bulundum. Olaydan dolayı maddi zararım olmadı ancak manevi zararım oldu. Psikolojim bozuldu, ilaç kullandım, yüz felci geçirdim. Halen de tedavime devam ediyorum" dedi.

Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Ö.D.'nin Facebook sayfası üzerinden yaptığı paylaşımlarda şikayetçi O.C.'ye hakaret ettiği belirtildi. İddianamede, Ö.D.'nin, "Sesli, yazılı veya görsel bir ileti ile hakaret", "Tehdit", "Cinsel taciz" suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor. cnntürk

6 Aralık 2016 Salı

Erdoğan’dan Twitter takipçisine yanıt!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karakalem resmini yapan Gülşah Yağmur Yazıcı’ya yanıt vererek, engelli vatandaşı Beştepe’de ağırlamak istediğini söyledi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, karakalem resmini yapan vatandaşa Twitter'dan cevap verdi. Erdoğan'ın resmini çizen engelli vatandaş Gülşah Yağmur Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı etiketleyerek paylaştığı karakalem resim paylaşımında, “Engellinin elinden bu kadar gelir Cumhurbaşkanım resmimi görür inşallah sizi çok seviyorum” dedi.

Yazıcı'nın tweetini alıntılayan Erdoğan ise Yazıcı'ya, “Çok teşekkür ederim sevgili Gülşah. Emeğine sağlık. Senin gibi güzel yürekli bir kızımızı bir gün inşallah Külliye’de misafir etmek isterim” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Yazıcı'nın karakalem paylaşımına “Gülşah eline sağlık. Tebrik ediyorum. Güzel bir sürprize hazır ol” şeklinde cevap vererek Beştepe'de gerçekleşebilecek kabule ilişkin mesaj verdi. Sözcü

2017 Umre fiyatlarını açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla alınan dolar üzerinden ücretlendirme yapılmaması kararı, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından da olumlu görüldü. Geçtiğimiz yıllarda dolar üzerinden yapılan Umre fiyatlandırması, 2017 yılında TL bazında tahsil edilmeye başlanacak. 



İşte 2017 yılı Umre Fiyatları konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınlamış olduğu fiyat tablosu.

Umre fiyatları için bekleyişte olan vatandaşlara Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan bir açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapmış olduğu 'Dövizleri bozdurun, TL'ye geçin' söylemine kulak veren Diyanet İşleri Başkanlığı, 2017 Umre fiyatları tablosunu TL bazında yayımladı. Umre fiyatlarına ilaveten Hac için tahsil edilecek ücretin de TL bazında olacağını ifade eden başkanlık, 05 Aralık 2016 tarihi itibariyle bu kararın hayata geçirileceğini duyurdu.

Konaklama ve yemek ücreti riyal üzerinden ödenecek

Edinilen bilgiye göre Diyanet yetkilileri, Türk Hava Yolları ile görüşme yaparak ulaşımın da lira üzerinden olmasını önerdi. Ancak konu henüz netleşmedi. Konaklama ve yemek ise Suudi Arabistan'a Riyal üzerinden ödenecek. Ancak doların gün geçtikçe yükselmesi ödemede açıklarını da beraberinde getirecek. Bu konuda ortaya çıkabilecek açığın Diyanet İşleri Başkanlığı'nca kapatılması planlanıyor. Hac fiyatları geçtiğimiz yıl normal konaklama için 3 bin 750 dolar, müstakil konaklama için 5 bin 250 dolar, otel için ise en düşük 6 bin 800 dolar; umre fiyatları da yaklaşık iki bin dolar olarak belirlenmişti. Kabe'ye yakınlık, müstakil lüks A sınıfı odalarının fiyatları ise daha yüksek olarak açıklanmıştı. Hacı adayları, ücretlerini üç taksit halinde de ödeyebiliyordu. Diyanet yeni umre fiyatlarının Türk Lirası olarak açıklanması için çalışmalarını sürdürüyor.

Başkanlık duyuruyu şu şekilde yayımladı;

"Başkanlığımız Hac ve Umre ücretlerinin Türk Lirası olarak tahsil edilmesine yönelik geniş kapsamlı çalışmasını tamamlamıştır. Buna göre Başkanlığımız 5 Aralık 2016 tarihinden itibaren Hac ve Umre ücretlerinin Türk Lirası üzerinden tahsil edilmesine karar vermiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

İşte 2017 Umre fiyatları





YouTube'dan milyonlarca dolar kazanıyorlar

Google bünyesinde bulunan video platformu YouTube'un en çok kazananlarınını açıkladı.


İşte 2016'da YouTube'a özel ürettikleri içerikle milyonlarca dolar kazanan 10 isim..

10-Colleen Ballingerb (komedyen) - 5 milyon dolar

9- Rhett and Link (İkili YouTube kanallarında komedi içeriği üretiyor) - 5 milyon dolar

8- German Germandia (Müzisyen, komedyen) - 5,5 milyon dolar

7- Markiplier (Oyun yorumcusu) - 5,5 milyon dolar

6- Tyler Oakley (LGBT aktivisti) - 6 milyon dolar

5- Rosanna Pansino (aşçı) - 6 milyon dolar

4- Smosh (komedyen) - 7 milyon dolar

3- Lily Singh (şarkıcı ve komedyen) 7,5 milyon dolar

2- Roman Atwood (komedyen) - 8 milyon dolar

1- PewDiePie (oyun yorumcusu) -15 milyon dolar

5 Aralık 2016 Pazartesi

Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı FETÖ'den gözaltına alındı

CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Doç. Dr. Fatih Gürsul İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine gözaltına alındı.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Mehmet Şenay Baygın'ın talimatı üzerine Ankara'da gözaltına alınan Fatih Gürsul'un evinde arama yapıldığı öğrenildi. Kırmızı listede ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilen Gürsul'un İstanbul'a getirileceği öğrenildi.

EYLÜL AYINDA ÜNİVERSİTEDEKİ GÖREVİNE SON VERİLMİŞTİ

Gürsul'un Eylül ayında 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile öğretim üyesi olarak çalıştığı İstanbul Üniversitesi'ndeki görevine son verilmişti. (hurriyet.com.tr)

21 yaşındaki eşini döverek öldürdü

Adana'da gece yarısı İzzet Elmas ile eşi 21 yaşındaki Şehriban Elmas tartışmaya başladı. Tartışma büyüyünce İzzet Elmas, eşini öldüresiye döverek kanlar içinde bıraktı. Kendisini sokağa zor atan Şehriban Elmas, sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Eşi İzzet Yılmaz ise kaçtı.


Adana'da eşi tarafında dövüldüğü öne sürülen 21 yaşındaki Şehriban Elmas, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Olay, dün saat 00.30 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Dağlıoğlu Mahallesi Obalar Caddesi'nde meydana geldi. İzzet Elmas ile eşi Şehriban Elmas arasında evde henüz belirlenemeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışma büyüyünce, İzzet Elmas, eşi Şehriban'ı öldüresiye dövdü. Kanlar içerisinde kalan Şehriban Elmas, kocasının elinden kurtulup kendisini sokağa zor attı. Bilincini yitiren Elmas, yol kenarına yığılırken, çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulansla Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Şehriban Elmas, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, kaçan İzzet Elmas'ı yakalamaya çalışıyor. DHA

Yeni tünelin ismi için 'Atatürk' ve 'Abdülhamid' isimleri yarışıyor

Boğaz'ın altında hizmete girecek tünel için bakanlık anket başlattı. Abdülhamid Han ve Atatürk isimleri yarışıyor.


İstanbul Boğazı'nın altına inşa edilen, hem tekerlekli araçların hem de metronun geçişine olanak sağlayan 'Tüp Geçiş Qrojesi' 20 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açılacak. 'Avrasya Tüneli' olarak bilinen projeye verilecek isim için Ulaştırma, Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde anket başlatıldı.

'Halkın ilgisi çok büyük'

1 Aralık'ta başlayan ve 10 Aralık'a kadar sürecek olan ankette isim seçenekleri bulunmuyor. Ankete katılanlar istedikleri ismi kutucuğa yazıp 'Gönder' butonuna tıklıyor.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Halkımızın projeye olan ilgisi çok büyük. Katıldığımız program ve açılışlarda bu dev projenin isminin ne olacağıyla ilgili birçok soru alıyoruz. İsim önerilerini 10 Aralık'a kadar alacağız. En çok hangi isim üzerinde görüş bildirilirse o ismi değerlendireceğiz" dedi.

İki isim çekişiyor

Ekşisözlük, Facebook ve Twitter üzerinden örgütlenen sosyal medya kullanıcıları, Avrasya Tüneli'nin adının "Atatürk" olması için kampanya başlattı.

Twitter'da bu konu bu sabah erken saatlerde #Tunelisimönerim etiketiyle Türkiye gündeminde 1 numaraya yükseldi. Ekşisözlük ve Facebook'ta da kullanıcılar isim konusunda örgütleniyor.
Çok sayıda kullanıcı tünele 'Mustafa Kemal Atatürk' adının verilmesini istiyor.

Bazı kullanıcılar da tünelin adının Boğaz'a ilk tüp geçiş projesini çizdiren Osmanlı padişahı
Abdülhamid Han olması gerektiğini savunuyor. 

Cumhurbaşkanlığı: FETÖ'yü anlamak için The Following'i izleyin

Cumhurbaşkanlığı, 15 Temmuz darbe girişimini anlatmak için, ''10 Soruda 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Fethullahçı Terör Örgütü'' isimli broşürü Türkiye ve İngilizce olarak hazırladı. Broşür 42 sayfadan başlıyor. Cumhurbaşkanlığı broşürde FETÖ'yü anlamak isteyenlere The Following dizisini izlemelerini önerdi. Dizi bir edebiyat profesörünün kendi hastalıklı yapısı nedeniyle insanları bir suç makinesine dönüştürmesinin hikayesini anlatıyor.


Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre; Cumhurbaşkanlığı, 15 Temmuz Darbe Girişimi'ni anlatmak için Türkçe-İngilizce broşür hazırladı. Broşüre göre darbeye giden süreç MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığı 7 Şubat 2012'de başladı. Bu operasyonla Kürt meselesinde çözümü sabote etmeyi ve MİT'i ele geçirmeyi hedeflediği iddia edilen FETÖ'nün 2005 yılından sonraki çalışmalarına broşürde yer verildi.

'Tasfiye Şemdinli olayları ile başladı'

Broşüre göre ordudaki tasfiye süreci 2005 Kasım ayında Şemdinli Olayları ile başladı. Rahip Santora cinayeti, Danıştay saldırısı, Hrant Dink cinayeti Zirve Yayınevi katliamı, Ergenekon operasyonları, Balyoz Davası, Askeri Casusluk Davası ordudaki tasfiye ve ele geçirme süreçlerinin parçalarıydı. Broşürde Şike Davası da Fenerbahçe üzerinden futbol dünyasını ele geçirme girişimi olarak nitelendirildi. HSYK seçimleri yargıyı ele geçirme, Oda TV Davası muhalifleri susturma, Gezi eylemleri hükümeti devirme girişimleri olarak ele alınırken 17-25 Aralık süreci, "örgütün yargı ve polis içinde kurduğu vesayetle hükumeti devirme girişimi" olarak nitelendirildi. 15 Temmuz Darbe Girişimi için de "hükumeti devirme planının son perdesi" denildi.

'FETÖ, silahlı bir kült örgüt'

Darbenin FETÖ tarafından yapıldığına dair sanık ifadeleri, Whatsapp yazışmaları ve sosyal paylaşım sitelerinden mesajların kanıt olarak sunulduğu broşürde "FETÖ nasıl bir örgüt?" sorusuna da yanıt verildi. Broşürde şöyle denildi:

"Emekli imam olan Fethullah Gülen'in direktifleri doğrultusunda bir araya gelen fanatik insanların oluşturduğu silahlı bir kült örgütüdür. Amacı Türkiye Cumhurriyeti'nin anayasal düzenini bozarak, Gülen'in ruhani lideri olacağı bir rejim kurmaktır. FETÖ mensupları Gülen'i mehdi olarak kabul etmekte ve talimatlarını eksiksiz yerine getirmekle yükümlü olduklarına inanmaktadır. Olduğundan farklı görünmek anlamına gelen takiye kavramı, FETÖ'nün gizlenmek için kullandığı temel stratejilerden biridir. FETÖ mensupları kendi kimliklerini gizlemekte, kod isimler kullanmakta ve hatta bazıları bilerek liberal, solcu dinsiz görüntüsü vermektedir. Her ne kadar FETÖ uluslararası anlamda ılımlı İslam'ı temsil eden bir yapı görüntüsü vermeye çalışşsa da örgüt ciddi insan hakları ihlallerine dahil olmuş ve şiddet kullanmaktan çekinmemiştir."

The Following dizisi nasıl tanıtıldı?

Yabancı dizi sitelerinde 'gizem, dram ve suç' kategorinde gösterilen Amerikan yapımı The Following Ocak 2013 tarihinde Fox Broadcasting Company'de yayınlandı. 3 sezon yayınlanan dizi tanıtımı şöyle yapıldı:

"Ünlü seri katil Joe Carroll (James Purefoy) ölüm hücresinden kaçar ve yeni bir çılgınlığa soyunur. Bunun üzerine FBI, eski ajan Ryan Hardy'i (Kevin Bacon) davaya danışmanlık yapması için departmana geri çağırır. Artık göz önünde olmayan Hardy, edebiyat öğretmenliği yaptığı Virginia Üniversitesi'nin kampüsünde 14 kız öğrenciyi öldüren Carroll'ın dokuz yıl önce yakalanıp hapse atılmasından sorumludur. Hardy, Carroll'la ilgili her şeyi bilmektedir. Belki psikolojik ve entelektüel anlamda tek dengidir. Ancak yıllar önce Carroll davasını çözen Ryan Hardy artık farklı bir adamdır.

Bu seri katili yakalamak için harcadığı süre boyunca hem fiziksel hem de zihinsel olarak yaralanmış olan Hardy sahadan ayrılalı uzun zaman olmuştur. Bu soruşturma Hardy'nin kurtuluşudur, harekete geçme çağrısıdır. cnntürk

4 Aralık 2016 Pazar

Sigara fiyatlarına zam geldi

Tütün ürünlerinin ÖTV oranlarının artırılmasının ardından sigara şirketleri bugünden itibaren zam uygulamaya başladı.


Resmi Gazete’de yayınlanan karar sonrası, alkollü içkilerin ÖTV’si yüzde 10, tütün ürünlerinin ÖTV’si de yüzde 27,5 oranında artırıldı. Sigaradan alınan ÖTV 7 kuruş artırılmıştı.

Sigara şirketleri ise bugünden itibaren fiyatlarına zam yaptı.

İŞTE ZAMLI SİGARA FİYATLARI

9 liradan satılan sigara 10 liraya çıktı.

9.5 liradan satılan sigara 10 liraya çıktı.

10 liradan satılan sigara fiyatı 11 liraya çıktı.

11 liraya satılan sigara 12 liraya çıktı.

12 liraya satılan sigara fiyatı 13 liraya çıktı.

Melania Trump'ı New York'tan 'kovdular'

ABD'nin yeni First Lady'si Melania Trump'ın Beyaz Saray'a taşınmak yerine şu anda ikamet ettiği Trump Towers'da yaşamak istemesi New York sakinlerini harekete geçirdi. Trump'ın kentteki yaşamının maliyetini ceplerinden karşıladıklarını savunan kent halkı, 100 bin imza toplayarak First Lady'nin New York'tan ayrılmasını istedi.


Emlak zengini Donald Trump'ın ABD'nin 45'inci başkanı seçilmesinin ardından başlayan protestolar, hem Trump'a hem de ailesine zor günler yaşatıyor. ABD'nin yeni First Lady'si Melania Trump da tepkilerden nasibini aldı.

Yeni First Lady, en küçük oğlu 10 yaşındaki Barron Trump'ın okulunu bitirene kadar şu anda ikamet ettikleri New York'taki Trump Towers'da kalmak istediğini açıkladı. Ancak Melania Trump'ın burada kalmaya devam etmesinin günde 1 milyon dolarlık güvenlik harcamasına neden olduğunun belirlenmesiyle New York halkı harekete geçti.

First Lady New York'tan ayrıldı mı?

Kendi ödedikleri vergiler üzerinden First Lady'nin lüks hayatına devam etmesine öfekelenen kent sakinleri, Trump'ın şehri terk etmesi için dilekçe imzaladı. 100 binden fazla kişinin imzaladığı dilekçe üzerine Melania Trump'ın tüm eşyalarını toplayarak kentten ayrıldığı iddia edildi.

ABD Başkanları, normalde başkent Washington D.C'deki Beyaz Saray'da yaşıyor. Ancak Melania Trump'ın eşinden bağımsız olarak oğlu Barron'u düşünerek böyle bir karar aldığı belirtildi. Olayla ilgili Trump ailesinden resmi bir açıklama yapılmadı.

Ağzını açmadı diye diş doktoru İrem'i koltuktan attı

Bursa'da annesi tarafından süt dişini kontrol ettirmek için hastaneye giden 8 yaşındaki İrem'in kadın doktor tarafından şiddet gördüğü iddia edildi. Kadın doktor için, minik İrem''in yüzüne diş çekim aletiyle vurduğu ve kolundan tutup koltuktan attığı iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.


Bursa'da annesinin sallanan süt dişini kontrol etirmek için hastaneye götürdüğü 8 yaşındaki İrem Eti'nin, ağzını açmadığı gerekçesiyle kadın doktor R.G. tarafından yüzüne diş çekim aleti tarafından vurulduğu, kolundan tutulup koltuktan atıldığı iddia edildi. Olay, geçen 29 Kasım Salı günü saat 13.30 sıralarında Merkez Osmangazi ilçesi İstiklal Mahallesi'nde bulunan Devlet Hastanesi Hürriyet Semt  Polikliniği'nde meydana geldi.

Dişçiden korkuyormuş

38 yaşındaki Tülay Eti, kızı İrem'i sallanan süt dişini kontrol ettirmek için doktora götürdü. Küçük kızı yalnız başına içeriye alıp koltuğa oturtan kadın doktor R.G., İrem Eti'den ağzını açmasını istedi. Dişçiden korktuğu için ağzını açmayan İrem Eti'ye, doktor R.G., iddiaya göre, "Bu dişi çekmek lazım, çektirmeyeceksen niye geldin" diye bağırdı, ardından da elindeki diş çekme aparatıyla yüzüne vurdu, kolundan tutarak oturduğu koltuktan yere fırlattı. Çığlıklar içinde bağırarak kapıyı açıp annesine koşan küçük İrem, olan biteni anlattı.

Anneye de tokat attı iddiası

Kızının anlattıkları karşısında şoke olan Tülay Eti, İrem'in yüzünde kızarık, kolunda morluklar ve tırnak izlerini görünce R.G.'nin odasına girdi. Doktor R.G. ile anne Tülay Eti arasında tartışma çıktı. Tartışma esnasında R.G. iddiaya göre, "Madem kızın ağzını azmayacaktı niye getirdin" diyerek Tülay Eti'ye de tokat attı. Bu sırada içeriye giren güvenlik görevlileri, Tülay Eti'yi hastane dışına çıkardı. Polis merkezine giden Tülay Eti, "Doktor R.G.'nin kızını darp ettiğini söyleyip, şikayetçi oldu.

Psikolog eşliğinde ifadesi alındı

Yaşı küçük olduğu için Osmangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği'nde Avukat ve psikolog eşliğinde ifadesi alınan İrem Eti, "Annemle birlikte doktora gittik. Annem dışarıda kaldı, hemşire beni içeriye yalnız aldı, koltuğa oturttu. Doktor bayan ağzımı açmamı istedi, ben de canım acıyacak diye açmadım. Sonra bana otur dişine bakacağım  mecbursun diyerek elindeki aletle bir şeyler yaptı,  canım yandı acıyor diye yüksek sesle bağırdım, bunun üzerine bayan doktor elindeki alet ile önce ağız kenarıma, sonra alın bölgeme sert bir  şekilde vurdu. Ben acı ile istemediğimi söyleyince oturduğum koltukta sol kolumdan tutarak dışarıya doğru fırlattı" dedi. Üzerine atılı iddiayı kabul etmeyen diş doktoru R.G. hakkında soruşturma başlatıldı. DHA

Sağlık Bakanlığı'ndan 'Cin hastanesi' açıklaması geldi

Sağlık Bakanlığından, "Cin Hastanesi" veya "Manevi Şifa Merkezi" olarak herhangi bir kuruluşa hiçbir yetki veya ruhsat verilmediğini, iddialarla ilgili inceleme başlatıldığı bildirildi.


Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında, söz konusu hastane ve merkeze ilişkin gerçeği yansıtmayan haberlerin yer aldığı belirtildi.

Açıklamada, "Bakanlığımız tarafından 'Cin Hastanesi' veya 'Manevi Şifa Merkezi' olarak herhangi bir kuruluşa hiçbir yetki veya ruhsat verilmemiştir. İddialarla ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından adres tespiti yapılarak, inceleme başlatılmıştır. İlgili kanun çerçevesinde savcılığa suç duyurusunda bulunulacaktır." ifadesine yer verildi.

Bu ve benzeri kişi ve kuruluşlar hakkında devamlı takip yapıldığı, ihbarların değerlendirildiği ve savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu belirtilen açıklamada, aynı amaçla yayın yapan internet sitelerinin de kapattırıldığı kaydedildi.

Açıklamada, vatandaşların bu tür yerlere itibar etmemeleri, tespit etmeleri halinde valiliklere şikayette bulunmaları istendi. cnntürk

Kanada'dan dünyayı şaşırtan vize kararı

Donald Trump'ın seçilmesinin ardından ABD ile Meksika arasındaki ilişkinin nasıl olacağı merak edilirken Kanada herkesi şaşırtan bir vize kararına imza attı.


Kanada Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, vize uygulamasının kaldırılması kararının, Kanada'nın Meksika ile olan dostluğuna verdiği önemin bir göstergesi olduğu belirtildi.

Açıklamada, kararın, Kanada'nın turizm bölgesi olarak rekabet gücünü artırmasına da katkıda bulunacağı kaydedildi. Meksika vatandaşlarına vize muafiyeti ile ilgili Kanada Dışişleri Bakanı Stephane Dion da "Kanada ve Meksika'nın zengin ve köklü bir ilişkisi var. Vize şartının kaldırılmasının gençlerin hareket kabiliyetlerini artıracağından, eğitim ve refah olanaklarını kolaylaştırarak iki ülke arasındaki ilişkileri geliştireceğinden eminim." dedi.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, 2015 seçim kampanyası sırasında, eski Başbakan Stephen Joseph Harper tarafından 2009 yılında ülkedeki suç vakalarını artırdıkları gerekçesiyle Meksika vatandaşlarına uygulanan vize şartının kaldırılacağı sözünü vermişti. Trudeau, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto'nun geçen haziran ayında Kanada'yı ziyareti sırasında, vize uygulamasını 1 Aralık 2016 tarihinden itibaren kaldıracaklarını açıklamıştı. Kanada'nın Meksika vatandaşlarına vize uygulamasına son verme kararına karşılık, Meksika da deli dana hastalığı nedeniyle, Kanada menşeli sığır ürünlerine koyduğu yasağı kaldırmış ve aldığı kararla Kanada'da yetiştirilip işlenen tüm sığır ve sığır ürünlerine pazarını açmıştı.

Bireysel Emeklilik Sistemi'ne otomatik katılım için tarih verildi

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) otomatik katılım sürecinin 1 Ocak 2017'den itibaren başlayacağını hatırlatarak, Hazine Müsteşarlığı olarak sürecin daha sağlıklı, verimli ve etkin işlemesi için sisteme "kademeli geçiş" kararı aldıklarını açıkladı. Şimşek, buna ilişkin Bakanlar Kurulu kararının da imzaya açıldığını bildirdi.


Şimşek yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kalıcı zenginliği yakalaması, yatırımları artırması, cari açığı azaltması bakımından düşük olan tasarruf oranlarını daha da yükseltmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Bu amaçla BES'in kapsayıcılığının artırılması ve sistemin tabana yayılması için çalışmalar yaptıklarını dile getiren Şimşek, bu kapsamda işyeri bazında özel emeklilik planlarına yönelik bir uygulama olan BES'te otomatik katılımı 1 Ocak 2017'de hayata geçireceklerini kaydetti.
BES'te otomatik katılım düzenlemesi için sigorta şirketleri ile sık sık bir araya geldiklerini ve istişarelerde bulunduklarını anlatan Şimşek, sürecin daha etkin, sağlıklı ve verimli işlemesi için Hazinenin sektöre kademeli geçiş modeli sunduğunu, sektörün de bunu memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Şimşek, kamu ve özel sektör çalışanlarının BES'te otomatik katılımda kademeli geçişi öngören Bakanlar Kurulu kararının imzaya açıldığını belirterek, yeni düzenlemeye ilişkin şu bilgileri aktardı:
"Düzenlemeye göre ilk aşamada bin ve üzeri çalışanı olan özel sektör 1 Ocak 2017'de, memurlar (genel ve özel bütçeli idareler) ve 250-1000 çalışanı bulunan özel sektör 1 Nisan 2017'de sisteme geçecek. 100 ile 249 çalışanı olan özel sektör, 1 Temmuz 2017'de, mahalli idareler ve KİT'ler ise 1 Ocak 2018'den itibaren sisteme dahil olacak. Öte yandan özel sektörde faaliyet gösteren, 10-49 çalışanı olanlar işverenler aracılığıyla 1 Temmuz 2018'den itibaren, 5-9 çalışanı olanlar da 1 Ocak 2019'dan itibaren sisteme girebilecek. Bu şekilde mevcut durumda 14 milyonun üzerinde çalışanımız sisteme dahil olacak."

"Çalışanların sistemde kalması için cömert davrandık"

Çalışanların otomatik olarak bir emeklilik planına dahil edilmesi ve ilgili kişilere belirli şartlar çerçevesinde plandan çıkma imkanı verilmesi esasına dayanan bu sistem ile çalışanların emeklilik döneminde refah düzeylerinin korunacağını vurgulayan Şimşek, kanuna göre işverenlerin, çalışanlarını belirledikleri emeklilik şirketinin planına dahil edeceğini söyledi. Çalışanlar tarafından ödenecek katkı payı tutarının, prime esas kazancın yüzde 3’üne karşılık gelen tutar olacağını belirten Şimşek, "İsteğe göre artırılabilecek söz konusu tutar, çalışana ödenecek ücretten işverence kesilerek işverenin sözleşme imzaladığı emeklilik şirketine aktarılacak ve katkı payları çalışanın seçtiği fonlarda yatırıma yönlendirilecek." dedi.

Şimşek, çalışanlar tarafından ödenen katkı paylarına, BES ile aynı koşullara tabi olarak yüzde 25 devlet katkısı teşviği verileceğine işaret ederek, iki aylık cayma süresi sonrasında sistemde devam eden çalışanlara da ek olarak bin lira tutarında devlet katkısı sağlanacağını söyledi. Ayrıca, emeklilik halinde, hesabındaki birikimi yıllık gelir sigortası ile almayı tercih eden çalışana birikiminin yüzde ’i ilave devlet katkısı teşviği verileceğini anlatan Şimşek, "İşçi ve kamu görevlisi olarak çalıştırılmak üzere işe başlatılan 45 yaşını doldurmamış olan çalışanlar tedricen dahil edilecektir. Bununla birlikte, kamu görevlisi ve işçi olarak istihdam edilen 45 yaşını doldurmamış mevcut çalışanlar da aynı şekilde otomatik katılım aracılığıyla bireysel emeklilik sistemine dahil olacaktır." ifadelerini kullandı.
Hükümet olarak çalışanların söz konusu sistemde kalması için son derece cömert davrandıklarını, önemli teşvikler sunduklarını dile getiren Şimşek, "Çalışanlarımız sistemden çıkmayarak, bu tarihi fırsatı iyi değerlendirmelidir." diye konuştu. cnntürk