Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni yıl nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Erdoğan, yeni yıl mesajında terörle mücadeleye vurgu yapması dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör örgütünün üstesinden gelecek güçte olduğunu belirten Erdoğan, “dağları, şehirleri, karış karış teröristlerden temizliyoruz temizlemeye devam edeceğiz” dedi.
2015 yılını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajı şu şekilde:
” Ülkemiz ve milletimiz açısından çok önemli gelişmelerin yaşandığı 2015 yılını geride bırakıyor, yeni ümitler ve heyecanlar eşliğinde 2016 yılına giriyoruz. Yeni yılın, aziz milletimiz başta olmak üzere, tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bilindiği gibi, 2015 yılında, 2 milletvekili genel seçimi yaşadık. 7 Haziran seçimlerinin ardından ortaya çıkan durum, hamd olsun ki çok kısa sürdü. Koalisyon hükümetinin kurulamayacağı netleşir netleşmez, Cumhurbaşkanı olarak Anayasa’dan aldığımız yetkilerimizi kullanarak, nihai sözü milli iradenin söylemesini sağlayacak süreci işlettik. Yaşananları çok iyi değerlendiren milletimiz de, 1 Kasım seçimlerinde, tercihini, istikrar ve güven ortamının devamından yana kullandı. Bu vesileyle, seçim sonrası kurulan yeni hükümetimize, Sayın Başbakan’a, Sayın Bakanlara başarılar diliyorum. Türkiye’nin, inşallah 2019 yılına kadar sürecek bu yeni döneminin, hayırlı hizmetlerle, 2023 hedeflerimiz doğrultusunda atılacak önemli adımlarla dolu dolu geçmesini temenni ediyorum”
“TOPLAM 2,5 MİLYON İNSANI MİSAFİR EDİYORUZ”
“Suriye merkezli olarak bölgemizde yaşanan hadiseler, bölücü terör de dâhil olmak üzere, pek çok sorunun kaynağıdır.
Türkiye, 5. yılına giren Suriye meselesinde, en başından beri, insani, ahlaki, mağdurun ve mazlumun yanında bir duruş sergilemektedir. Bu ilkeli duruşumuz, Irak, Mısır, Libya gibi diğer ülkeler için de geçerlidir. Ülkemizin hiçbir devletin toprağında, egemenliğinde gözü yoktur. Biz sadece, tarihi ve kültürel olarak kardeşlerimiz olan bölge insanlarının huzur ve güven içinde yaşamalarını istiyoruz. Türkiye, Irak’taki, Mısır’daki, Libya’daki, Filistin’deki olayların müsebbibi olmadığı gibi, Suriye’deki olayların da sorumlusu değildir. Bizim, bölgede yaşayan kardeşlerimizin güvenliğinden ve huzurundan başka bir gayemiz yoktur, olmayacaktır.
İşte bu anlayışla, bugün ülkemiz toprakları içinde 2,2 milyonu Suriye’den, 300 bini Irak’tan olmak üzere, toplam 2,5 milyon insanı misafir ediyoruz. Özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu büyük kitle içinde her inançtan, her kökenden, her meşrepten, her mezhepten insan vardır. Çünkü bizim için kapımıza gelenin insan olması yeterlidir. Bu yaklaşım bizim için, hem ecdadımızın mirasıdır, hem de inancımızın bir gereğidir”
“EGEMENLİK HAKLARIMIZIN İHLALİNE DE GÖZ YUMAMAZDIK”
“Suriye’de, 400 bin masum insanı katleden, 12 milyon insanı evinden, yurdundan eden zalim Esed rejiminin ve destekçilerinin, son hedeflerinden biri de Bayır-Bucak Türkmenleri olmuştur. Bu öz kardeşlerimize sahip çıkmak, Türkiye olarak, millet olarak bizim boynumuzun borcudur. Suriye sınırımızda bir süredir devam eden gerginlik, sınırlarımızı ihlal eden, uyarılara aldırmayan, aidiyeti de belli olmayan bir uçağın düşürülmesiyle sonuçlandı. Türkiye olarak bizler hiç bir zaman, gerilimden yana olmadık. Ancak, gerilimin had safhada olduğu bir bölgede, egemenlik haklarımızın ihlaline de göz yumamazdık”
“ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3 BİN 100′Ü BULMUŞTUR”
“Bölücü terör örgütü, Türkiye’ye karşı husumet besleyen tüm devletlerin, tüm karanlık kurumların bir kuklası, bir taşeronu haline dönüşmüştür. Türkiye’nin bu meseleyi çözmeye en çok yaklaştığı bir dönemde yeniden silahlı eylemlere başlayan terör örgütünün, kesinlikle bölge halkının hakkını, taleplerini savunmak gibi bir derdinin olmadığı, yaşanan süreçte tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölücü terör örgütünün üstesinden gelecek güce, imkâna ve kararlılığa sahiptir. Güvenlik güçlerimiz, hem dağları, hem de şehirleri, karış karış teröristlerden temizliyor, temizlemeye devam edecek. 2015 yılı içinde ülke içinde ve dışında yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 100′ü bulmuştur. Bu dönemde şehit verdiğimiz 200 güvenlik görevlimiz ve olaylarda hayatını kaybeden vatandaşlarımız, en büyük üzüntü kaynağımızdır. Bir kez daha şehitlerimize ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum”
“TÜRKİYE’NİN HEDEFLERİNE ULAŞMASINI ENGELLEME AMACIYLA AÇILDIĞINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
“Buradan tüm vatandaşlarımıza, terör örgütüyle, onun güdümündeki kişi ve kuruluşlarla mücadelemizin sonuna kadar süreceğini özellikle ifade etmek istiyorum. İlçelerde, mahallelerde kazılan hendeklerin, o bölgeye girişi zorlaştırmanın ötesinde, Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasını engelleme amacıyla açıldığını çok iyi biliyoruz. Türkiye, devleti ve milletiyle birlik içinde, bu engellerin hepsini de, Allah’ın izniyle aşacaktır. Bu duygularla bir kez daha 2016 yılının ülkemiz, milletimiz, bölgemizdeki kardeşlerimiz ve tüm insanlık için barış, huzur, sağlık, güvenlik ve refah içinde geçmesini temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın yeni yılını tebrik ediyor, selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.” DHA
31 Aralık 2015 Perşembe
'Ölmeyi seçiyorum dedi ve gitti'
3 aylıkken teşhis koyuldu, doktorlar uzun süre yaşayamayacağını söyledi. Ailesinin de onun da işi zordu. Annesi ilkokula bile başlayamayacağını düşünüyordu, o ise savaştı, uzun yıllar direndi.
Kirsty Bridges'ın hikayesi ise unutulmayacak derecede acı bir şekilde bitti.
"ŞU ANDA YAPABİLECEĞİM TEK SEÇİM KALDI O DA TEDAVİYİ BİTİRİP ÖLMEYİ DİLEMEK"
Genç kadın aşağıdaki sözleri Facebook hesabında paylaştıktan sonra tedaviyi bırakarak hayatını kaybetti, "5 yıldızlı bir otelde bile olsam hayatım berbat. Yaşayabilmem için birinin ölmesini, sevdiklerinden ayrılmak zorunda olması çok acı verici. Bunu dilemek benim için çok zor. Şu anda yapabileceğim tek bir seçim kaldı o da tedaviyi bitirip ölmeyi dilemek."
Kristy Bridges ağır akciğer hastasıydı. Doğuştan kronik rahatsızlığı ile doğan Kristy, 28 yaşına kadar savaştı. Tedavisi yoktu ama eğer kadavradan akciğer nakli olursa yaşayabilirdi. 5 yıl boyunca uygun bir akciğer çıkmasını ve ona bağış yapılmasını bekledi.
"ANNE TAMAM ARTIK LÜTFEN DOKTORU ÇAĞIR BİTSİN İSTİYORUM"
Annesi, Jacqueline Jones kızının hastalığını müebbet hapis yatmaya benzetiyordu. Jones kızı için şunları söyledi, "Kızım çok güzeldi. Yüzünde oksijen maskeleriyle gezerken bile insanlar güzelliğine hayran kalırdı. Ama 3 yaşından beri onun ölmesini bekliyorum. Bu çok acı verici bir şey. Yine de birlikte bu kadar zaman geçirebildiğimiz için mutluyum. Ölmeden hemen önce bana dönüp 'Anne tamam artık. Lütfen doktoru çağır. Bunun bitmesini istiyorum, çabuk olmasını istiyorum' dedi. Kahroldum ama bunun onun için en iyisi olduğunu biliyordum. Doktorlar da bizimle aynı fikirdeydi. Onu cihazlardan ayırdılar ve 36 saat içinde öldü."
Güzellik uzmanı olan Kristy aynı zamanda modellik de yapıyordu. Ölmeden önce de Facebook hesabında şunları paylaştı, "Artık acı çekmek istemiyorum. Hayat benim için çok zor ve benim gibi organ bağışı bekleyen birileri için verici olabilirsem bu benim için bir onurdur. Hepinizi seviyorum ama bir melek olmaya ve sizi uzaktan izlemeye karar verdim. Bana nakil yapılsa bile hayatım çok zor. Hoşçakalın"
Öğrencisi tarafından ihbar edilen öğretim görevlisi ders çıkışında gözaltına alındı
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Ç.A., dersinde sosyal hak ve insan hakları ihlallerinden söz ettiği sırada bir öğrencisi tarafından ’terör propogandası’ yaptığı iddiasıyla polise ihbar edildi. Ç.A., ders bitiminde amfiden çıktığı sırada polis tarafından gözaltına alındı.
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde öğretim görevlisi, Eğitim-Sen ve Sosyal Haklar Derneği üyesi olan Ç.A., kendi dersinde sosyal hak ve insan hakları ihlallerinden bahsetti.
Öğretim görevlisi Ç.A.'nın hak ihlalleriyle ilgili konuşması sırasında bir öğrencisi 155 polis imdat hattını arayarak ’terör propogandası’ yaptığı iddiasıyla ihbarda bulundu. İhbar üzerine fakülteye gelen polis ekipleri, ders bitiminde Ç.A.'yı amfiden çıktığı sırada gözaltına aldı.
Amasya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Cumhuriyet savcısının talimatı ile Ç.A.'nın evinde ve Amasya Üniversitesi’ndeki kendisine ait çalışma odasında da arama yaptı.
Polisler aramada çalışma ofisinde bulunan dökümanların ve bilgisayarında bulunan verilerin kopyasını aldı.
Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. DHA
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde öğretim görevlisi, Eğitim-Sen ve Sosyal Haklar Derneği üyesi olan Ç.A., kendi dersinde sosyal hak ve insan hakları ihlallerinden bahsetti.
Öğretim görevlisi Ç.A.'nın hak ihlalleriyle ilgili konuşması sırasında bir öğrencisi 155 polis imdat hattını arayarak ’terör propogandası’ yaptığı iddiasıyla ihbarda bulundu. İhbar üzerine fakülteye gelen polis ekipleri, ders bitiminde Ç.A.'yı amfiden çıktığı sırada gözaltına aldı.
Amasya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Cumhuriyet savcısının talimatı ile Ç.A.'nın evinde ve Amasya Üniversitesi’ndeki kendisine ait çalışma odasında da arama yaptı.
Polisler aramada çalışma ofisinde bulunan dökümanların ve bilgisayarında bulunan verilerin kopyasını aldı.
Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. DHA
19 Türk operatörüne Rusya'da 'faaliyet' engeli
Rusya Federal Turizm Ajansı (Rosturizm) Başkanı Oleg Safonov, Rosturizm'in 19 tur operatörünü Devlet Başkanı'nın talimatı ve hükümetin kararnamesi üzerine Tek Federal Kayıt'tan çıkardığını bildirdi.
Safonov Rus haber ajansı Ria Novosti'ye yaptığı açıklamalarda, "Devlet Başkanı'nın talimatı ve hükümetin kararnamesi üzerine harekete geçtik. Kurucuları Türkiye vatandaşı veya Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulan tüzel kişi olan kuruluşların yürütemeyeceği faaliyet listesi açıklandı" dedi.
Değişikliklerin 1 Ocak 2016'dan itibaren yürürlüğe girdiğini belirten Safonov, "Katılımcıların bilgilerinin mevcut olduğu Tek Federal Kayıtımız var. Rosturizm gereken bilgilere sahip. Böyle 19 kuruluş var. Tur operatörleri de bu tür bilgilere sahiplerse bize bildirmek zorundalar" ifadesini kullandı.
Rosturizm internet sayfasında Devlet Başkanı'nın talimatı ve Rus hükümetinin kararnamesi sebebiyle 1 Ocak 2016'dan itibaren Tek Federal Kayıt'tan çıkartılacak 19 şirketin listesi yayınlandı.
Listede yer alan şirketler şunlar:"OOO Renaissance Management, OOO ATTIDA TRAVEL, PEGAS Turs, PEGAS Kazan, PEGAS Ufa, PEGAS Ekaterinburg, PEGAS Krasnodar, PEGAS Samara, PEGAS Kemerovo, PEGAS Perm, PEGAS Riteil, PEGAS Habarovsk, PEGAS Surgut, ANEX Region, ANEX TUR Moskova, Bentur Moskova, Pegas Touristik, Sanmar Tur ve Coral Travel."
Safonov Rus haber ajansı Ria Novosti'ye yaptığı açıklamalarda, "Devlet Başkanı'nın talimatı ve hükümetin kararnamesi üzerine harekete geçtik. Kurucuları Türkiye vatandaşı veya Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre kurulan tüzel kişi olan kuruluşların yürütemeyeceği faaliyet listesi açıklandı" dedi.
Değişikliklerin 1 Ocak 2016'dan itibaren yürürlüğe girdiğini belirten Safonov, "Katılımcıların bilgilerinin mevcut olduğu Tek Federal Kayıtımız var. Rosturizm gereken bilgilere sahip. Böyle 19 kuruluş var. Tur operatörleri de bu tür bilgilere sahiplerse bize bildirmek zorundalar" ifadesini kullandı.
Rosturizm internet sayfasında Devlet Başkanı'nın talimatı ve Rus hükümetinin kararnamesi sebebiyle 1 Ocak 2016'dan itibaren Tek Federal Kayıt'tan çıkartılacak 19 şirketin listesi yayınlandı.
Listede yer alan şirketler şunlar:"OOO Renaissance Management, OOO ATTIDA TRAVEL, PEGAS Turs, PEGAS Kazan, PEGAS Ufa, PEGAS Ekaterinburg, PEGAS Krasnodar, PEGAS Samara, PEGAS Kemerovo, PEGAS Perm, PEGAS Riteil, PEGAS Habarovsk, PEGAS Surgut, ANEX Region, ANEX TUR Moskova, Bentur Moskova, Pegas Touristik, Sanmar Tur ve Coral Travel."
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe’nin kapısı açıldı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iki günlük resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Suudi Arabistan’da Kabe’yi ziyaret ederek, umre yaptı.
Erdoğan, Cidde Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’ndaki Kraliyet Misafirhanesi’nde ihrama girerek karayoluyla Mekke’ye geçti. Önceki gece Mescid-i Haram’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Kabe’de önce umre tavafını yaparak, Merve ve Safa tepeleri arasında umre sa’yini gerçekleştirdi.
Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da umre yaptı. Kral Selman’ın emriyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe’nin kapısı da açıldı. Umre ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, Mescid-i Haram’ın yanındaki Suudi Arabistan Kraliyet Konukevi’ne geçti.
İÇİNDE NAMAZ KILDIK
2009 yılı şubat ayı başıydı. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Riyad’a resmi ziyaretini izleyen gazeteciler arasındaydım. Ekipte yer alan Güngör Uras’la seyahat öncesi niyetine girmiştik:- İnşallah umre de yaparız.Niyetimiz gerçeğe dönüştü. Riyad’dan Cidde’ye geçtik. Gül, orada görüşmelerini sürdürürken gazeteciler olarak ihrama girdik. Tekbir ve dualarla Mekke’ye gittik. Gece umre yaptık.
İhramdan çıktıktan sonra saat 01.00’de Kâbe’ye bakan merdivenlerde tavaftakileri izleyip dualarımızı sürdürdük. Derken Kâbe’nin güvenlik ekibi hazırlıklara başladı. Meslektaşımız Mustafa Karaalioğlu, aşırı titizlikle bize döndü:- Arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı umre yapacak. Bizi görürse rahatsız olur. Bırakalım rahat umresini yapsın.İtiraz etsek de ısrarcı davrandı. O gün Karaalioğlu’nun sözüne uyduk. Ertesi sabah Karaalioğlu’na uymakla yanlış yaptığımız anlaşıldı. Çünkü, başta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi olmak üzere Gül’le aynı anda umre yapan tüm işadamları Kâbe’nin içine girme şansı yakalamıştı. Biz o fırsatı kaçırmıştık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Aralık 2015’te başlayan Suudi Arabistan seyahatini izleyeceğim belli olduğunda ekibine sordum:- Programda umre var mı?- Çok düşük ihtimal.29 Aralık sabahı TUR uçağına binerken umre planı yapıldığını öğrendim. O an düşündüm:- Bu sefer Kâbe’nin içi kısmet olur mu?O gün öğlenden sonra Riyad’a indik. Doğrudan Suudi Arabistan Kralı’nın sarayına gittik. Erdoğan’ın resmi görüşmeleri saat 21.45’e kadar sürdü. Ardından havalimanına döndük. TUR uçağıyla 1.5 saatlik uçuşun ardından Cidde’ye vardık. Kral’ın oradaki misafirhanesinde ihrama girdik. Dua ve tekbirle Mekke’ye hareket ettik. Mekke’de eşyalarımızı konuk sarayına bırakıp, Cumhurbaşkanı ile tavafa yetiştik.
KAÇ MÜSLÜMAN GİREBİLDİ
Suudi güvenlik ekibi Kâbe’nin hemen yanı başında çember oluşturmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve yakın ekibi ilk şaftı tamamlamıştı. Biz de ekibe katıldık.Ardından Kâbe’nin yanı başında tavaf namazı kıldık. Zemzem ikramı sonrası Kâbe’nin kapısı açıldı. Erdoğan ve ilk ekip içeri girdi.
Derken bize de sıra geldi. İçeri her giren şansına şükredip namaza duruyordu. Ben de iki rekat namaz kıldım. Heyecandan ve kalabalıktan Kâbe’nin içini ayrıntılı inceleyemedim. Zaten güvenlik güçleri içeri girmeyi bekleyenlere yer açma çabasındaydı. Namazı bitene kapıyı gösteriyordu.
Erdoğan ve beraberindekiler Safa-Merve tepeleri arasında ‘Say’a geçerken biz Cidde’deki Basın Ataşemiz Bahattin Akyön’ün önderliğinde tavafı tamamladık. Ardından ‘Say’la umre görevimizi yerine getirmiş olduk. Umreyi tamamladığımızda sabah namazı yaklaşmıştı. Bekleyip sabah namazını Kâbe’de kıldık.Sabah 07.00’de Konuk Sarayı’na dönerken bir meslektaşım sordu:- Kâbe’nin içine bugüne kadar kaç Müslüman girebilmiştir acaba? Hürriyet
Erdoğan, Cidde Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’ndaki Kraliyet Misafirhanesi’nde ihrama girerek karayoluyla Mekke’ye geçti. Önceki gece Mescid-i Haram’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Kabe’de önce umre tavafını yaparak, Merve ve Safa tepeleri arasında umre sa’yini gerçekleştirdi.
Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da umre yaptı. Kral Selman’ın emriyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe’nin kapısı da açıldı. Umre ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, Mescid-i Haram’ın yanındaki Suudi Arabistan Kraliyet Konukevi’ne geçti.
İÇİNDE NAMAZ KILDIK
2009 yılı şubat ayı başıydı. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Riyad’a resmi ziyaretini izleyen gazeteciler arasındaydım. Ekipte yer alan Güngör Uras’la seyahat öncesi niyetine girmiştik:- İnşallah umre de yaparız.Niyetimiz gerçeğe dönüştü. Riyad’dan Cidde’ye geçtik. Gül, orada görüşmelerini sürdürürken gazeteciler olarak ihrama girdik. Tekbir ve dualarla Mekke’ye gittik. Gece umre yaptık.
İhramdan çıktıktan sonra saat 01.00’de Kâbe’ye bakan merdivenlerde tavaftakileri izleyip dualarımızı sürdürdük. Derken Kâbe’nin güvenlik ekibi hazırlıklara başladı. Meslektaşımız Mustafa Karaalioğlu, aşırı titizlikle bize döndü:- Arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı umre yapacak. Bizi görürse rahatsız olur. Bırakalım rahat umresini yapsın.İtiraz etsek de ısrarcı davrandı. O gün Karaalioğlu’nun sözüne uyduk. Ertesi sabah Karaalioğlu’na uymakla yanlış yaptığımız anlaşıldı. Çünkü, başta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi olmak üzere Gül’le aynı anda umre yapan tüm işadamları Kâbe’nin içine girme şansı yakalamıştı. Biz o fırsatı kaçırmıştık.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Aralık 2015’te başlayan Suudi Arabistan seyahatini izleyeceğim belli olduğunda ekibine sordum:- Programda umre var mı?- Çok düşük ihtimal.29 Aralık sabahı TUR uçağına binerken umre planı yapıldığını öğrendim. O an düşündüm:- Bu sefer Kâbe’nin içi kısmet olur mu?O gün öğlenden sonra Riyad’a indik. Doğrudan Suudi Arabistan Kralı’nın sarayına gittik. Erdoğan’ın resmi görüşmeleri saat 21.45’e kadar sürdü. Ardından havalimanına döndük. TUR uçağıyla 1.5 saatlik uçuşun ardından Cidde’ye vardık. Kral’ın oradaki misafirhanesinde ihrama girdik. Dua ve tekbirle Mekke’ye hareket ettik. Mekke’de eşyalarımızı konuk sarayına bırakıp, Cumhurbaşkanı ile tavafa yetiştik.
KAÇ MÜSLÜMAN GİREBİLDİ
Suudi güvenlik ekibi Kâbe’nin hemen yanı başında çember oluşturmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve yakın ekibi ilk şaftı tamamlamıştı. Biz de ekibe katıldık.Ardından Kâbe’nin yanı başında tavaf namazı kıldık. Zemzem ikramı sonrası Kâbe’nin kapısı açıldı. Erdoğan ve ilk ekip içeri girdi.
Derken bize de sıra geldi. İçeri her giren şansına şükredip namaza duruyordu. Ben de iki rekat namaz kıldım. Heyecandan ve kalabalıktan Kâbe’nin içini ayrıntılı inceleyemedim. Zaten güvenlik güçleri içeri girmeyi bekleyenlere yer açma çabasındaydı. Namazı bitene kapıyı gösteriyordu.
Erdoğan ve beraberindekiler Safa-Merve tepeleri arasında ‘Say’a geçerken biz Cidde’deki Basın Ataşemiz Bahattin Akyön’ün önderliğinde tavafı tamamladık. Ardından ‘Say’la umre görevimizi yerine getirmiş olduk. Umreyi tamamladığımızda sabah namazı yaklaşmıştı. Bekleyip sabah namazını Kâbe’de kıldık.Sabah 07.00’de Konuk Sarayı’na dönerken bir meslektaşım sordu:- Kâbe’nin içine bugüne kadar kaç Müslüman girebilmiştir acaba? Hürriyet
Yeni Akit Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya hayatını kaybetti
Yeni Akit gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
Edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suudi Arabistan ziyaretine eşlik eden 58 yaşındaki Karakaya, gezinin son durağı, Medine'de kaldığı otelde kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Karakaya'ya ilk müdahale kaldığı otelde Cumhurbaşkanlığı sağlık ekiplerince yapıldı. Daha sonra tam teşekküllü Kral Fahd Hastanesi'ne kaldırılan Hasan Karakaya, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
ERDOĞAN ZİYARETİNİ ERKEN BİTİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karakaya'nın sağlık durumuyla yakından ilgilenirken, hastaneye giderek doktorlardan bilgi aldı. Erdoğan, Karakaya'nın vefatı üzerine, ziyaretini erken bitirerek, bugün öğlen saatlerinde Türkiye'ye dönme kararı aldı.
Karakaya'nın cenazesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinde kullandığı özel uçak "TUR" ile İstanbul'a getirilecek. Cenaze programı ise daha sonra belli olacak.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TAZİYE TELEFONU
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karakaya'nın ölüm haberini almasının ardından, Karakaya'nın eşi Aysel Karakaya ve Yeni Akit'in sahibi Mustafa Karahasanoğlu ile birer telefon görüşmesi yaparak taziyelerini iletti.
HASAN KARAKAYA KİMDİR?
Akit Gazetesi Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya 1957 yılında Manisa’da doğdu. Yükseköğretimini gazetecilik alanında yapan Karakaya sırasıyla Başkent Gazetesi, Milli Gazete, Türkiye Gazetesi, Cuma Dergisi, Vakit ve Yeni Akit gazetelerinde çalıştı. Karakaya Nisan 2013’te ‘akil insanlar’ listesinin Ege Bölgesi’nden girmişti. (hürriyet.com.tr)
Edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suudi Arabistan ziyaretine eşlik eden 58 yaşındaki Karakaya, gezinin son durağı, Medine'de kaldığı otelde kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
Karakaya'ya ilk müdahale kaldığı otelde Cumhurbaşkanlığı sağlık ekiplerince yapıldı. Daha sonra tam teşekküllü Kral Fahd Hastanesi'ne kaldırılan Hasan Karakaya, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
ERDOĞAN ZİYARETİNİ ERKEN BİTİRDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karakaya'nın sağlık durumuyla yakından ilgilenirken, hastaneye giderek doktorlardan bilgi aldı. Erdoğan, Karakaya'nın vefatı üzerine, ziyaretini erken bitirerek, bugün öğlen saatlerinde Türkiye'ye dönme kararı aldı.
Karakaya'nın cenazesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinde kullandığı özel uçak "TUR" ile İstanbul'a getirilecek. Cenaze programı ise daha sonra belli olacak.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TAZİYE TELEFONU
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karakaya'nın ölüm haberini almasının ardından, Karakaya'nın eşi Aysel Karakaya ve Yeni Akit'in sahibi Mustafa Karahasanoğlu ile birer telefon görüşmesi yaparak taziyelerini iletti.
HASAN KARAKAYA KİMDİR?
Akit Gazetesi Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya 1957 yılında Manisa’da doğdu. Yükseköğretimini gazetecilik alanında yapan Karakaya sırasıyla Başkent Gazetesi, Milli Gazete, Türkiye Gazetesi, Cuma Dergisi, Vakit ve Yeni Akit gazetelerinde çalıştı. Karakaya Nisan 2013’te ‘akil insanlar’ listesinin Ege Bölgesi’nden girmişti. (hürriyet.com.tr)
Eski Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli vefat etti
Eski Başbakan yardımcılarından Ekrem Pakdemirli, Manisa'da tedavi gördüğü hastanede 76 yaşında hayatını kaybetti.
Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Emin Kurt, 21 Ekim'den bu yana yoğun bakımda tedavi edilen Pakdemirli'nin bugün 07.55'te vefat ettiğini bildirdi.
Acılarının büyük olduğunu belirten Kurt, Pakdemirli'ye Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
21 Ekim'de Manisa'nın Akhisar ilçesindeki bahçesinde kendi üretimi olan zeytin toplama aparatının tanıtımı için zeytin üreticileriyle bir arayla gelen Pakdemirli, başına traktörün yük kaldırmak için kullanılan parçasının çarpması sonucu ağır yaralanmıştı.
Ambulansla Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesine kaldırılan Pakdemirli, daha sonra CBÜ Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesine sevk edilmişti.
Ulaştırma, Maliye, Gümrük ve Devlet Bakanlığı görevlerinde de bulunan Pakdemirli evli ve 5 çocuk babasıydı.
Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Emin Kurt, 21 Ekim'den bu yana yoğun bakımda tedavi edilen Pakdemirli'nin bugün 07.55'te vefat ettiğini bildirdi.
Acılarının büyük olduğunu belirten Kurt, Pakdemirli'ye Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi.
21 Ekim'de Manisa'nın Akhisar ilçesindeki bahçesinde kendi üretimi olan zeytin toplama aparatının tanıtımı için zeytin üreticileriyle bir arayla gelen Pakdemirli, başına traktörün yük kaldırmak için kullanılan parçasının çarpması sonucu ağır yaralanmıştı.
Ambulansla Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesine kaldırılan Pakdemirli, daha sonra CBÜ Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesine sevk edilmişti.
Ulaştırma, Maliye, Gümrük ve Devlet Bakanlığı görevlerinde de bulunan Pakdemirli evli ve 5 çocuk babasıydı.
EKREM PAKDEMİRLİ KİMDİR
1939 yılında İzmir’de doğan Ekrem PAkdemirli, ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. ODTÜ Teorik fizik bölümünde asistan, bir yıl sonra da Makine bölümünde öğretim görevlisi oldu. Daha sonra 1967 Ağustos ayında Imperial College'de (University of London) doktorasını tamamladı. ODTÜ de öğretim üyeliği yaptı. Devlet Planlama Teşkilatı'nda grup başkanlığı ve Müsteşar Yardımcılığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcılığı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Başbakanlık Baş Danışmanlığı ve Merkez Büyükelçiliği görevlerinde bulundu.
XVIII., XIX., XX. ve XXI. dönemlerde Manisa Milletvekili olarak, Ulaştırma Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yaptı.
2003 yılından itibaren Bilkent, Başkent ve İstanbul Ticaret üniversitelerinde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Akbank yönetim kurulu üyeliği, Vestel Elektronik A.Ş. Vestel Beyaz Eşya A.Ş adlı özel şirkette Yönetim Kurulu Başkanvekilliği, BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. adlı ticari şirkette Yönetim Kurulu Üyeliği ve Çevresel Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasında Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu.
30 Aralık 2015 Çarşamba
Bu illerde okullar tatil edildi!
Tüm yurtta kar yağışının etkili olmasıyla birlikte, öğrencilerin gözü açıklanacak olan kar tatiline çevrildi.
Türkiye’yi etkisi altına alan kar yağışı, bazı illerde eğitime ara verilmesine neden oldu. Olumsuz hava koşullarıyla birlikte ilk ve orta dereceli okullarda eğitime ara verildiği duyuruldu.
TOKAT
Tokat’ın Almus, Artova, Başçiftlik ve Niksar ilçelerinde kar yağışı nedeniyle yarın okullarda eğitim yapılmayacak. İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tokat’ın ilçelerinde kar yağışı ve olumsuz havanının etkili olduğunu söyledi.
Yazıcı, yaşanabilecek sıkıntılar göz önüne alınarak yarın Almus, Artova, Başçiftlik ve Niksar ilçelerindeki okullarda eğitime ara verildiğini kaydetti.
SİVAS
Sivas’ta ekili olan kar yağışı nedeniyle Suşehri ilçesinde bugün öğleden sonra ve yarın tam gün eğitime ara verildi.
Suşehri Kaymakamlığından yapılan yazılı açıklamada, kar yağışı dolayısıyla ilçe genelinde bugün öğleden sonra ve yarın tam gün olmak üzere ilk ve orta dereceli okulların eğitime ara verildiği belirtildi. Açıklamada, kamuda çalışan hamile ve engellilerin de izinli sayılacağı ifade edildi.
Öte yandan ilçede etkili olan kar yağışı yaşamı olumsuz etkiliyor. Kar yağışını nedeniyle, Suşehri-Sivas karayolunun 2010 rakımlı Geminbeli Geçidi’nde zaman zaman trafikte aksamalar yaşanıyor.
Sivas’ta etkili olan kar yağışı nedeniyle Akıncılar ve Gölova ilçelerinde de bugün öğleden sonra ve yarın eğitime ara verildi.
KARABÜK
Karabük’ün Ovacık ilçesinde, yoğun kar yağışı nedeniyle okullarda yarın eğitim yapılmayacak.
Valilikten yapılan açıklamada, bugün başlayan, yarın da aralıklarla devam edecek kar yağışı nedeniyle kentte ulaşımın güçlükle sağlandığı bildirildi.
Vatandaşlara, yoğun kar yağışına karşı tedbirli olmaları uyarısında bulunulan açıklamada, Ovacık’a bağlı belde ve köylerde, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı, Ovacık Spor Lisesi dışındaki okullarda, eğitim öğretime yarın ara verileceği kaydedildi.
Samsun’un Ayvacık İlçesi’nin tamamı, Salıpazarı İlçesi’nde bazı köyler ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime bir gün ara verildi.
Yurdu etkisi altına alan soğuk hava ve kar yağışı hayatı olumsuz etkilemeye başladı. Samsun’un bazı ilçelerinde eğitime bir gün ara verildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Salıpazarı İlçesi Tahnal ve Konakoren köyleri ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda ve Ayvacık İlçesi’nin tamamında yoğun kar yağışı nedeniyle eğitimin bir gün tatil edildiği duyuruldu.
ÇORUM’DA 2 GÜN TATİL
Çorum’da yoğun kar yağışı nedeniyle il genelindeki tüm okullar bugün ve yarın tatil edildi.
Yurdu etkisi altına alan kar yağışı nedeniyle Çorum’da da eğitime ara verildi. Çorum Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, bugün ve yarın kar yağışı nedeniyle merkez ve ilçelerde ilk ve orta dereceli tüm okulların tatil edildiği, ayrıca tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hamile ve engelli personelede iki gün izinli verildiği ifade edildi.
HAKKARİ’DE EĞİTİME KAR ENGELİ
Hakkari’de sabah saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışı nedeniyle il merkezi ve bağlı köylerindeki okullar yarın için tatil edildi.
Hakkari’de sabahın erken saatlerinde başlayan ve halen devam eden kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkilerken, Hakkari Valiliği yatılı eğitim kurumları hariç diğer okulların tatil edildiğini açıkladı. Valilikten yapılan açıklamada şöyle denildi:
“İlimiz Merkez ve bağlı köylerinde olumsuz hava koşulları nedeniyle ilk ve orta dereceli okullarda (Yatılı Eğitim Kurumları hariç) eğitim- öğretime 31 Aralık 2015 Perşembe günü bir gün süre ile ara verilmiştir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında görevli engelli ve hamile personellerde idari izinli sayılacaktır.”
Türkiye’yi etkisi altına alan kar yağışı, bazı illerde eğitime ara verilmesine neden oldu. Olumsuz hava koşullarıyla birlikte ilk ve orta dereceli okullarda eğitime ara verildiği duyuruldu.
TOKAT
Tokat’ın Almus, Artova, Başçiftlik ve Niksar ilçelerinde kar yağışı nedeniyle yarın okullarda eğitim yapılmayacak. İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tokat’ın ilçelerinde kar yağışı ve olumsuz havanının etkili olduğunu söyledi.
Yazıcı, yaşanabilecek sıkıntılar göz önüne alınarak yarın Almus, Artova, Başçiftlik ve Niksar ilçelerindeki okullarda eğitime ara verildiğini kaydetti.
SİVAS
Sivas’ta ekili olan kar yağışı nedeniyle Suşehri ilçesinde bugün öğleden sonra ve yarın tam gün eğitime ara verildi.
Suşehri Kaymakamlığından yapılan yazılı açıklamada, kar yağışı dolayısıyla ilçe genelinde bugün öğleden sonra ve yarın tam gün olmak üzere ilk ve orta dereceli okulların eğitime ara verildiği belirtildi. Açıklamada, kamuda çalışan hamile ve engellilerin de izinli sayılacağı ifade edildi.
Öte yandan ilçede etkili olan kar yağışı yaşamı olumsuz etkiliyor. Kar yağışını nedeniyle, Suşehri-Sivas karayolunun 2010 rakımlı Geminbeli Geçidi’nde zaman zaman trafikte aksamalar yaşanıyor.
Sivas’ta etkili olan kar yağışı nedeniyle Akıncılar ve Gölova ilçelerinde de bugün öğleden sonra ve yarın eğitime ara verildi.
KARABÜK
Karabük’ün Ovacık ilçesinde, yoğun kar yağışı nedeniyle okullarda yarın eğitim yapılmayacak.
Valilikten yapılan açıklamada, bugün başlayan, yarın da aralıklarla devam edecek kar yağışı nedeniyle kentte ulaşımın güçlükle sağlandığı bildirildi.
Vatandaşlara, yoğun kar yağışına karşı tedbirli olmaları uyarısında bulunulan açıklamada, Ovacık’a bağlı belde ve köylerde, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı, Ovacık Spor Lisesi dışındaki okullarda, eğitim öğretime yarın ara verileceği kaydedildi.
Samsun’un Ayvacık İlçesi’nin tamamı, Salıpazarı İlçesi’nde bazı köyler ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime bir gün ara verildi.
Yurdu etkisi altına alan soğuk hava ve kar yağışı hayatı olumsuz etkilemeye başladı. Samsun’un bazı ilçelerinde eğitime bir gün ara verildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Salıpazarı İlçesi Tahnal ve Konakoren köyleri ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda ve Ayvacık İlçesi’nin tamamında yoğun kar yağışı nedeniyle eğitimin bir gün tatil edildiği duyuruldu.
ÇORUM’DA 2 GÜN TATİL
Çorum’da yoğun kar yağışı nedeniyle il genelindeki tüm okullar bugün ve yarın tatil edildi.
Yurdu etkisi altına alan kar yağışı nedeniyle Çorum’da da eğitime ara verildi. Çorum Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, bugün ve yarın kar yağışı nedeniyle merkez ve ilçelerde ilk ve orta dereceli tüm okulların tatil edildiği, ayrıca tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hamile ve engelli personelede iki gün izinli verildiği ifade edildi.
HAKKARİ’DE EĞİTİME KAR ENGELİ
Hakkari’de sabah saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışı nedeniyle il merkezi ve bağlı köylerindeki okullar yarın için tatil edildi.
Hakkari’de sabahın erken saatlerinde başlayan ve halen devam eden kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkilerken, Hakkari Valiliği yatılı eğitim kurumları hariç diğer okulların tatil edildiğini açıkladı. Valilikten yapılan açıklamada şöyle denildi:
“İlimiz Merkez ve bağlı köylerinde olumsuz hava koşulları nedeniyle ilk ve orta dereceli okullarda (Yatılı Eğitim Kurumları hariç) eğitim- öğretime 31 Aralık 2015 Perşembe günü bir gün süre ile ara verilmiştir. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında görevli engelli ve hamile personellerde idari izinli sayılacaktır.”
Tokat kayıp çocukları arıyor
Tokat’ın Reşadiye ilçesinde kayıp olan 8 yaşındaki Bayram Erol ile 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı'yı arama çalışmalarına özel eğitimli köpekler de katıldı.
Tokat'ın Reşadiye ilçesinde dün öğle saatlerinden sonra kendilerinden haber alınamayan 8 yaşındaki Bayram Erol ile 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı'nın bulunması için ekipler seferber edildi.
Ormanlık alanlarda yapılan çalışmaların ardından vatandaşların da katıldığı arama çalışmaları Kelkit Çayı kenarında yoğunlaştırıldı. Çocukların en son görüldüğü bölgede Kelkit Çayı'na düşme ihtimaline karşı arama-tarama çalışması yapıldı.
KÖPEKLER ARIYOR
Samsun İl Emniyet Müdürlüğü'nden 'Beya' ve Amasya İl Jandarma Komutanlığı'ndan gelen 'Beton' isimli özel eğitimli köpeklere çocukların kıyafetleri koklatıldı. Bölgede çok fazla ayak izi ve dolaşan insan olduğu için Beya'nın istenilen sonuca ulaşamadığı kaydedildi. Reşadiye Belediyesi’ne ait kepçe ile köpeklerin arama yaptığı hafriyat dökülen alanda çalışma yapıldı.
DEDENİN ENDİŞELİ BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR
Bayram’ın dedesi Bayram Erol ise, kendi ismini taşıyan torununu arama çalışmalarına katıldı. Torunun sabah kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktığını ifade eden Bayram Erol, “Çocukların ormanlık alan veya Kelkit Çayı kenarında oynamaya gitmiş olduğunu düşünüyoruz. Ormanlık alanda çok aradık, artık iş bu Kelkit Çayı kenarındaki buraya kaldı. Genelde bu alanda oynuyorlardı. Dağlık alanı aradık geldik umudumuzu kestik. Artık Allah’a kalmış” dedi.
Tokat'ın Reşadiye ilçesinde dün öğle saatlerinden sonra kendilerinden haber alınamayan 8 yaşındaki Bayram Erol ile 5 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı'nın bulunması için ekipler seferber edildi.
Ormanlık alanlarda yapılan çalışmaların ardından vatandaşların da katıldığı arama çalışmaları Kelkit Çayı kenarında yoğunlaştırıldı. Çocukların en son görüldüğü bölgede Kelkit Çayı'na düşme ihtimaline karşı arama-tarama çalışması yapıldı.
KÖPEKLER ARIYOR
Samsun İl Emniyet Müdürlüğü'nden 'Beya' ve Amasya İl Jandarma Komutanlığı'ndan gelen 'Beton' isimli özel eğitimli köpeklere çocukların kıyafetleri koklatıldı. Bölgede çok fazla ayak izi ve dolaşan insan olduğu için Beya'nın istenilen sonuca ulaşamadığı kaydedildi. Reşadiye Belediyesi’ne ait kepçe ile köpeklerin arama yaptığı hafriyat dökülen alanda çalışma yapıldı.
DEDENİN ENDİŞELİ BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR
Bayram’ın dedesi Bayram Erol ise, kendi ismini taşıyan torununu arama çalışmalarına katıldı. Torunun sabah kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktığını ifade eden Bayram Erol, “Çocukların ormanlık alan veya Kelkit Çayı kenarında oynamaya gitmiş olduğunu düşünüyoruz. Ormanlık alanda çok aradık, artık iş bu Kelkit Çayı kenarındaki buraya kaldı. Genelde bu alanda oynuyorlardı. Dağlık alanı aradık geldik umudumuzu kestik. Artık Allah’a kalmış” dedi.
Bir tas çorba için birbirlerini ezdiler
Çorum'da sığınmacılara yemek dağıtıldı. Dağıtım sırasında zaman zaman izdiham yaşandı.
Çorum’da kar nedeniyle Valilik tarafından okullarda iki gün tatil edildi. Sabah saatlerinde okullara giden öğrenciler tatil haberiyle evlerine dönerken, öğle yemeği çıkaran okullarda önceden hazırlanan yemekler elde kaldı. Çorum Fen Lisesi’nden hazırlanan 400 kişilik yemek ise öğrenciler gidince kentte yaşayan sığınmacılara dağıtıldı. Çorum’da sığınmacılara her gün ekmek dağıtımı yapan Ulukavak Mahallesi Muhtarlığı'na gönderilen öğrenci yemekleri, burada muhtarlık görevlileri tarafından ücretsiz ekmek almaya gelen Irak ve Suriyeli sığınmacılara dağıtıldı. Yemek dağıtımı sırasında muhtarlık binası önünde izdiham yaşanırken, İki kazan dolusu yemek 5 dakikada bitti. Ellerindeki kaplarla yemek almak için birbirleriyle yarışa giren çocuklar zaman zaman ezilme tehlikesi atlattı.
Ulukavak Mahallesi Muhtarı Hanefi Özdemir, Çorum Fen Lisesi’nde öğrenciler için hazırlanan 400 kişilik öğle yemeğinin, okulların tatil olması nedeniyle ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere kendilerine gönderildiğini söyledi. DHA
AYM iptal etti tecavüz davaları erteleniyor
ANAYASA Mahkemesi’nin (AYM) çocuğa tecavüz suçunda en az 16 yıl hapis cezası verilmesini düzenleyen TCK 103/2. fıkrasını iptal edip, 1 yıl süre vermesi uygulamayı karıştırdı. Tecavüz davalarına bakan ağır ceza mahkemeleri, AYM’nin iptal kararının ardından yeni yasal düzenlemenin beklenmesine karar vererek duruşmaları ertelemeye başladılar.
Bu gelişme üzerine Adalet Bakanlığı harekete geçti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın talimatı üzerine bir yıl beklenmeden, AYM kararı ışığında, TCK’nın 103/2 maddesindeki “Çocukların cinsel istismarı” suçunda yeni düzenleme yapılacak. Bakanlıkta yürütülen çalışmaya göre, “failin de mağdur gibi küçük olması”, “birlikteliğin rıza ile gerçekleşmesi” ve “fiili birlikteliğin resmi evliliğe dönüşmesi” kriterleri dikkate alınacak. 103/2’deki iptal edilen, “Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur” düzenlemesindeki ceza miktarı bu kriterler ışığında, “ölçülü” ve “orantılı” olarak yeniden belirlenecek. AYM’nin iptal ettiği en az 16 yıl hapis cezası yerine çocuğu tecavüz suçunda kademeli bir cezalandırma modeli getirilmesi planlanıyor.
İLK CEZA YASASINDA YER ALACAK
Bozdağ dün gazetecilerin TCK’daki yeni düzenlemenin ne zaman yapılacağı sorusu üzerine, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı biz de biliyoruz. Onun tayin ettiği süre 1 yıl, ancak bu konu 1 yıl gündemde kalacak bir konu değil. Talimat verdik, arkadaşlarımız çalışıyorlar. Mümkün olan en kısa sürede bu konudaki düzenlemeyi Meclis’e sevk edeceğiz, herhangi bir gecikmeye, sıkıntıya meydan vermeyeceğiz. Meclise sevk edeceğimiz ilk ceza yasasında yer alacaktır” dedi.
HUKUKA UYGUN DEĞİL
Doç. Dr. Devrim Güngör, AYM 1 yıl süre verdiği için iptal edilen hükmün hala yürürlükte olduğunu, mahkemelerin tecavüz davalarında durma kararı vermelerinin hukuka uygun olmadığını savunarak, “Kanun koyucuyu, bir yıl içinde yeni bir düzenleme yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemeler halen yürürlükte olan mevcut düzenlemeye göre bir karar vermelidir. Bu arada söz konusu suçun alt sınırını düşüren bir yasa değişikliği yapılırsa, hangi aşamada olursa olsun, daha önce verilmiş olan mahkumiyet kararlarının yeni yasaya göre uyarlanması mümkündür” dedi.
TCK 103
Türk Ceza Kanunu’nun çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını düzenleyen 103’üncü maddesi şöyle:
Çocukların cinsel istismarı(Değişik : 6545 - 18.6.2014 / m.59) (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Oya Armutçu / hürriyet.com.tr
Bu gelişme üzerine Adalet Bakanlığı harekete geçti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın talimatı üzerine bir yıl beklenmeden, AYM kararı ışığında, TCK’nın 103/2 maddesindeki “Çocukların cinsel istismarı” suçunda yeni düzenleme yapılacak. Bakanlıkta yürütülen çalışmaya göre, “failin de mağdur gibi küçük olması”, “birlikteliğin rıza ile gerçekleşmesi” ve “fiili birlikteliğin resmi evliliğe dönüşmesi” kriterleri dikkate alınacak. 103/2’deki iptal edilen, “Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur” düzenlemesindeki ceza miktarı bu kriterler ışığında, “ölçülü” ve “orantılı” olarak yeniden belirlenecek. AYM’nin iptal ettiği en az 16 yıl hapis cezası yerine çocuğu tecavüz suçunda kademeli bir cezalandırma modeli getirilmesi planlanıyor.
İLK CEZA YASASINDA YER ALACAK
Bozdağ dün gazetecilerin TCK’daki yeni düzenlemenin ne zaman yapılacağı sorusu üzerine, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı biz de biliyoruz. Onun tayin ettiği süre 1 yıl, ancak bu konu 1 yıl gündemde kalacak bir konu değil. Talimat verdik, arkadaşlarımız çalışıyorlar. Mümkün olan en kısa sürede bu konudaki düzenlemeyi Meclis’e sevk edeceğiz, herhangi bir gecikmeye, sıkıntıya meydan vermeyeceğiz. Meclise sevk edeceğimiz ilk ceza yasasında yer alacaktır” dedi.
HUKUKA UYGUN DEĞİL
Doç. Dr. Devrim Güngör, AYM 1 yıl süre verdiği için iptal edilen hükmün hala yürürlükte olduğunu, mahkemelerin tecavüz davalarında durma kararı vermelerinin hukuka uygun olmadığını savunarak, “Kanun koyucuyu, bir yıl içinde yeni bir düzenleme yapmaya zorlayan bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemeler halen yürürlükte olan mevcut düzenlemeye göre bir karar vermelidir. Bu arada söz konusu suçun alt sınırını düşüren bir yasa değişikliği yapılırsa, hangi aşamada olursa olsun, daha önce verilmiş olan mahkumiyet kararlarının yeni yasaya göre uyarlanması mümkündür” dedi.
TCK 103
Türk Ceza Kanunu’nun çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını düzenleyen 103’üncü maddesi şöyle:
Çocukların cinsel istismarı(Değişik : 6545 - 18.6.2014 / m.59) (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.
Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Oya Armutçu / hürriyet.com.tr
Rusya yeni yaptırımları onayladı
Rusya 1 Ocak’tan itibaren Türk şirketlerinin devlet ve belediyelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak inşaat, turizm, otel işletmeciliği ve hizmet alanında çalışmasını yasakladı.
Rus hükümeti bugün yaptığı açıklamada 1 Ocak'tan itibaren Türk şirketlerinin devlet ve belediyelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak inşaat, turizm, otel işletmeciliği ve hizmetleri alanında çalışmasını yasaklayacağını duyurdu.
Rusya, Türkiye'nin 24 Kasım'da Suriye sınırında bir Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımlar uygulamıştı.
MEDVEDEV İMZALADI
Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Türkiye'ye yönelik ek yaptırım kararını imzaladı.
Rus hükümetinden yapılan açıklamaya göre, Türk şirketlerinin 1 Ocak 2016'dan itibaren, Rusya'daki devlet ve belediye kurumlarının ihtiyaçlarına yönelik inşaat, turizm, otel işletmeciliği ve hizmet alanlarında çalışmaları yasaklandı.
Yaptırımların yürürlüğe girme tarihinden önce imzalanmış olan sözleşmelerin yeni yaptırım kararından etkilenmeyeceği belirtilen açıklamada, Rusya'da bazı Türk şirketlerin de Rusya'da faaliyet göstermesinin yasaklandığı belirtildi.
Rus hükümeti bugün yaptığı açıklamada 1 Ocak'tan itibaren Türk şirketlerinin devlet ve belediyelerin ihtiyaçlarına yönelik olarak inşaat, turizm, otel işletmeciliği ve hizmetleri alanında çalışmasını yasaklayacağını duyurdu.
Rusya, Türkiye'nin 24 Kasım'da Suriye sınırında bir Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımlar uygulamıştı.
MEDVEDEV İMZALADI
Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, Türkiye'ye yönelik ek yaptırım kararını imzaladı.
Rus hükümetinden yapılan açıklamaya göre, Türk şirketlerinin 1 Ocak 2016'dan itibaren, Rusya'daki devlet ve belediye kurumlarının ihtiyaçlarına yönelik inşaat, turizm, otel işletmeciliği ve hizmet alanlarında çalışmaları yasaklandı.
Yaptırımların yürürlüğe girme tarihinden önce imzalanmış olan sözleşmelerin yeni yaptırım kararından etkilenmeyeceği belirtilen açıklamada, Rusya'da bazı Türk şirketlerin de Rusya'da faaliyet göstermesinin yasaklandığı belirtildi.
Kadın öğretmen, erkek öğrenciye taciz iddiasıyla açığa alındı
Antalya’da bir ortaokul öğretmeni, ders sırasında erkek öğrencinin kucağına oturduğu ve zıpladığı iddiası üzerine açığa alındı.
Orta okulda görevli kadın öğretmenin, geçen hafta ders sırasında arka sırada oturan 8’inci sınıftaki erkek öğrencinin yanına giderek kucağına oturduğu ve birkaç kez zıpladığı öne sürüldü. Öğrencilerin sınıfta gülüşmelerine neden olan bu olayı, daha sonra erkek öğrencinin ailesinin duyması üzerine, öğrenci velileri okula geldi.
Tartışmaların da yaşandığı olay, okul müdürlüğünce Antalya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne bildirildi. Ayrıca Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce de soruşturma açıldı. Soruşturma kapsamında bakanlık müfettişleri 29 Aralık Salı günü Mareşal Fevzi Çakmak Ortaokulu’na gelerek, bazı öğrenci ve öğretmenlerin ifadelerine başvurdu. Yüzde kadın öğretmen ise Antalya Valiliği’nin kararıyla soruşturma kapsamında 26 Aralık Cumartesi günü açığa alındı.
ÖĞRENCİLER ŞİKAYET ETMİŞ
İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüdai Vural, söz konusu iddialara ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Bir bayan sosyal bilgiler öğretmeni, 6 yıldır okulunda çalışıyor. Son üç ayda okuldaki öğretmen ve idarecilerin ifadeleriyle, tutum ve davranışlarında gözle görünür olumsuzluk tespit ediliyor. Çocuklara çok yakın davranmakta, iddialarda sarılması, etmesi falan. Bir çocuğun kucağına oturduğu yönünde iddia var. Sonunda 6 öğrenci rehberlik servisiyle görüşerek bu işten rahatsız olduklarını ifade ediyor. Rehberlik öğretmeni burada taciz olduğunu bildirdi. Biz de emniyet ve Milli Eğitim maarif müfettişleriyle görüştük, kaymakamlık onayıyla cumartesi günü açığa aldık. Olayın derinliği boyutu böyle. Maarif müfettiş olayı takip ediyor. Mahkemeye de intikal ettirildi. İnşallah iddia edildiği gibi kötü bir şey çıkmaz."
BABASI ’İFTİRA’ DEDİ
Kadın öğretmen ise memur olduğu için açıklama yapamayacağını söyledi. Öğretmenin babası ise iddiaların iftira, karalamadan başka bir şey olmadığını söyledi. 12-13 yaşında 4-5 çocuğun toplandığı, baskı altına alındığını belirten baba, şöyle konuştu:
"Müdür, müdür yardımcıları ve diğer öğretmen arkadaşları, çocuklara ayrıca bir yemek özel yemek sunuyorlar. Rehberlik öğretmeninin gözetiminde ve odasında, benim kızıma karalama kampanyası uyguladılar. Benim çocuğumla daha önce de uğraştılar. Bir hafta önce müfettiş geldi, bizim lehimize rapor tuttu. Bu rapordan sonra da bu komployu yaptılar. Ondan sonra sadece kızımın saf temiz olup görevine bir anne baba şefkatiyle yaklaşmasından, kız-erkek ayrımı yapmadan, büyük-küçük öğrenci ayrımı yapmadan şefkatle davranmasını taciz olarak görmüşler. Başka türlü karalama yapamadılar, bunu gördüler. 12-13 yaşındaki bir çocukla, bir babayım ve gücüme gidiyor. Böyle ilişkiye girecek kadar kafayı yemiş değil. Biz muhafazakar bir aileyiz. Bizim alnımız ak. Biz yargıya müracaat edip hakkımızı sonuna kadar arayacağız ve her kim sebep olduysa yargıda hesap soracağız. Benim kızım başarılı bir öğretmen. Üniversiteyi ve ilkokulu bitirene kadar merceklerle okudu ve ekmeğini kolay kazanmadı. Biz ekmekten önce namusa haysiyete önem veririz."
Orta okulda görevli kadın öğretmenin, geçen hafta ders sırasında arka sırada oturan 8’inci sınıftaki erkek öğrencinin yanına giderek kucağına oturduğu ve birkaç kez zıpladığı öne sürüldü. Öğrencilerin sınıfta gülüşmelerine neden olan bu olayı, daha sonra erkek öğrencinin ailesinin duyması üzerine, öğrenci velileri okula geldi.
Tartışmaların da yaşandığı olay, okul müdürlüğünce Antalya Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne bildirildi. Ayrıca Kepez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nce de soruşturma açıldı. Soruşturma kapsamında bakanlık müfettişleri 29 Aralık Salı günü Mareşal Fevzi Çakmak Ortaokulu’na gelerek, bazı öğrenci ve öğretmenlerin ifadelerine başvurdu. Yüzde kadın öğretmen ise Antalya Valiliği’nin kararıyla soruşturma kapsamında 26 Aralık Cumartesi günü açığa alındı.
ÖĞRENCİLER ŞİKAYET ETMİŞ
İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüdai Vural, söz konusu iddialara ilişkin şu açıklamada bulundu:
"Bir bayan sosyal bilgiler öğretmeni, 6 yıldır okulunda çalışıyor. Son üç ayda okuldaki öğretmen ve idarecilerin ifadeleriyle, tutum ve davranışlarında gözle görünür olumsuzluk tespit ediliyor. Çocuklara çok yakın davranmakta, iddialarda sarılması, etmesi falan. Bir çocuğun kucağına oturduğu yönünde iddia var. Sonunda 6 öğrenci rehberlik servisiyle görüşerek bu işten rahatsız olduklarını ifade ediyor. Rehberlik öğretmeni burada taciz olduğunu bildirdi. Biz de emniyet ve Milli Eğitim maarif müfettişleriyle görüştük, kaymakamlık onayıyla cumartesi günü açığa aldık. Olayın derinliği boyutu böyle. Maarif müfettiş olayı takip ediyor. Mahkemeye de intikal ettirildi. İnşallah iddia edildiği gibi kötü bir şey çıkmaz."
BABASI ’İFTİRA’ DEDİ
Kadın öğretmen ise memur olduğu için açıklama yapamayacağını söyledi. Öğretmenin babası ise iddiaların iftira, karalamadan başka bir şey olmadığını söyledi. 12-13 yaşında 4-5 çocuğun toplandığı, baskı altına alındığını belirten baba, şöyle konuştu:
"Müdür, müdür yardımcıları ve diğer öğretmen arkadaşları, çocuklara ayrıca bir yemek özel yemek sunuyorlar. Rehberlik öğretmeninin gözetiminde ve odasında, benim kızıma karalama kampanyası uyguladılar. Benim çocuğumla daha önce de uğraştılar. Bir hafta önce müfettiş geldi, bizim lehimize rapor tuttu. Bu rapordan sonra da bu komployu yaptılar. Ondan sonra sadece kızımın saf temiz olup görevine bir anne baba şefkatiyle yaklaşmasından, kız-erkek ayrımı yapmadan, büyük-küçük öğrenci ayrımı yapmadan şefkatle davranmasını taciz olarak görmüşler. Başka türlü karalama yapamadılar, bunu gördüler. 12-13 yaşındaki bir çocukla, bir babayım ve gücüme gidiyor. Böyle ilişkiye girecek kadar kafayı yemiş değil. Biz muhafazakar bir aileyiz. Bizim alnımız ak. Biz yargıya müracaat edip hakkımızı sonuna kadar arayacağız ve her kim sebep olduysa yargıda hesap soracağız. Benim kızım başarılı bir öğretmen. Üniversiteyi ve ilkokulu bitirene kadar merceklerle okudu ve ekmeğini kolay kazanmadı. Biz ekmekten önce namusa haysiyete önem veririz."
Mehmet ÇINAR/ ANTALYA,(DHA)
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'da umre yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Suudi Arabistan'da umre yaptı.Kral Selman'ın emriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe'nin kapısı da açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cidde Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'ndaki Kraliyet Misafirhanesi'nde ihrama girerek, karayoluyla Mekke'ye geldi.
Gece saatlerinde Mescid-i Haram'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Kabe'de önce umre tavafını yaparak, Merve ve Safa tepeleri arasında umre sa'yini gerçekleştirdi.
Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da umre yaptı. Kral Selman'ın emriyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe'nin kapısı da açıldı.
Umre ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Mescid-i Haram'ın yanındaki Suudi Arabistan Kraliyet Konukevi'ne geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilerin Medine'ye geçerek, Hazreti Muhammed'in kabrinin bulunduğu Mescidi Nebevi'yi de ziyaret etmesi planlanıyor.
FOTOĞRAFI TWITTER'DA PAYLAŞILDI
Erdoğan'ın Umre fotoğrafını gazeteci Taha Kılınç Twitter hesabından paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cidde Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'ndaki Kraliyet Misafirhanesi'nde ihrama girerek, karayoluyla Mekke'ye geldi.
Gece saatlerinde Mescid-i Haram'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Kabe'de önce umre tavafını yaparak, Merve ve Safa tepeleri arasında umre sa'yini gerçekleştirdi.
Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da umre yaptı. Kral Selman'ın emriyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe'nin kapısı da açıldı.
Umre ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Mescid-i Haram'ın yanındaki Suudi Arabistan Kraliyet Konukevi'ne geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilerin Medine'ye geçerek, Hazreti Muhammed'in kabrinin bulunduğu Mescidi Nebevi'yi de ziyaret etmesi planlanıyor.
FOTOĞRAFI TWITTER'DA PAYLAŞILDI
Erdoğan'ın Umre fotoğrafını gazeteci Taha Kılınç Twitter hesabından paylaştı.
Asgari ücretle ilgili flaş açıklama
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, asgari ücretin 1300 liraya çıkarılmasındaki maliyetin yüzde 40'ının hükümet tarafından karşılanması için düzenleme yapılmasının önerildiğini söyledi. Bakan, bunun sadece 2016 yılı için geçerli olduğuna da vurgu yaptı.
Ankara'da basın toplantısında konuşan Soylu, "Asgari ücret artışı için bugün biraraya geliyoruz; 1,300 tl net asgari ücret rakamında umuyoruz mutabakata varacağız. Başbakan ile dün yaptığımız görüşmeler çerçevesinde asgari ücret artışından kaynaklanan maliyetin yüzde 40'ının hükümet tarafından karşılanması için düzenleme yapılması önerildi" dedi.
SADECE 2016 İÇİN GEÇERLİ
Çalışma Bakanı, "8.5 milyon asgari ücret alacak olana 1 ocak 2016 tarihinden itibaren yüzde 40'lık desteği teşvik olarak ortaya koyuyoruz. Bu düzenleme sadece 2016 için geçerli" diye devam etti.
Bu konudaki önergelerin dün akşam itibariyle TBMM'ye getirildiğini belirtti ve muhalefet partilerinin de bu öneriyi makul karşıladığını söyledi.
BAŞBAKAN TALİMAT VERDİ: 1300 TL
Soylu, "Danışma kurulunda bu öneriye destek veren HDP, hükümet önerisi olarak sunulduğunda destek vermedi ve biz de geri çektik, şimdi bunu yasa teklifi olarak vereceğiz. Asgari ücret için verdiğimiz taahhütü yerine getireceğiz, Başbakan bugün asgari ücretin 1,300 tl olarak açıklanması talimatını verdi. Yasa teklifi yeni yılın ilk haftasında 1 ocak'tan itibaren geçerli olmak üzere hazırlanacak" dedi.
ENFLASYONA ETKİSİ
Soylu, asgari ücretin devlet bütçesine yüküne yönelik şöyle konuştu:
"Asgari ücret artışının muhakkak ki bütçeye bir yükü var, çok az da olsa bir vergi artışı olacak. Etki analizlerinde 0.5-0.8 arasında enflasyona etkisi olabilir. Artıştan gelen yük SGK'dan değil doğrudan Hazine tarafından karşılanacak. Düzenlemenin büyümeye pozitif etkisi olacak; 0.5-0.9 arası istihdam azaltıcı etkisi olabilir ama alacağımız tedbirlerle bu etkiyi azaltacağız. Bu olumsuz etkiyi giderecek reformlarımız hazır. Bunlar mali disiplin içinde alınmış kararlardır." hürriyet.com.tr
Ankara'da basın toplantısında konuşan Soylu, "Asgari ücret artışı için bugün biraraya geliyoruz; 1,300 tl net asgari ücret rakamında umuyoruz mutabakata varacağız. Başbakan ile dün yaptığımız görüşmeler çerçevesinde asgari ücret artışından kaynaklanan maliyetin yüzde 40'ının hükümet tarafından karşılanması için düzenleme yapılması önerildi" dedi.
SADECE 2016 İÇİN GEÇERLİ
Çalışma Bakanı, "8.5 milyon asgari ücret alacak olana 1 ocak 2016 tarihinden itibaren yüzde 40'lık desteği teşvik olarak ortaya koyuyoruz. Bu düzenleme sadece 2016 için geçerli" diye devam etti.
Bu konudaki önergelerin dün akşam itibariyle TBMM'ye getirildiğini belirtti ve muhalefet partilerinin de bu öneriyi makul karşıladığını söyledi.
BAŞBAKAN TALİMAT VERDİ: 1300 TL
Soylu, "Danışma kurulunda bu öneriye destek veren HDP, hükümet önerisi olarak sunulduğunda destek vermedi ve biz de geri çektik, şimdi bunu yasa teklifi olarak vereceğiz. Asgari ücret için verdiğimiz taahhütü yerine getireceğiz, Başbakan bugün asgari ücretin 1,300 tl olarak açıklanması talimatını verdi. Yasa teklifi yeni yılın ilk haftasında 1 ocak'tan itibaren geçerli olmak üzere hazırlanacak" dedi.
ENFLASYONA ETKİSİ
Soylu, asgari ücretin devlet bütçesine yüküne yönelik şöyle konuştu:
"Asgari ücret artışının muhakkak ki bütçeye bir yükü var, çok az da olsa bir vergi artışı olacak. Etki analizlerinde 0.5-0.8 arasında enflasyona etkisi olabilir. Artıştan gelen yük SGK'dan değil doğrudan Hazine tarafından karşılanacak. Düzenlemenin büyümeye pozitif etkisi olacak; 0.5-0.9 arası istihdam azaltıcı etkisi olabilir ama alacağımız tedbirlerle bu etkiyi azaltacağız. Bu olumsuz etkiyi giderecek reformlarımız hazır. Bunlar mali disiplin içinde alınmış kararlardır." hürriyet.com.tr
İstanbul Valiliği’nden kar açıklaması
Valilik, İstanbul'da yarından itibaren etkili olması beklenen yoğun kar yağışı hakkında açıklama yaptı.
Valilik tarafından yapılan açıklamada, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü’nden alınan hava tahmin raporunda; İstanbul’da çarşamba günü öğle saatlerinden itibaren beklenen kar yağışının aynı gün akşam saatlerinden itibaren kuvvetlenerek, cumartesi günü sabah saatlerine kadar aralıklarla yoğun kar sağanakları şeklinde devam edeceği tahmin edilmektedir. Kar yağışı ile birlikte rüzgârın kuzey (Kuzey ve Kuzeydoğu) yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-70 km/saat) şeklinde esmesi ve yer yer tipi olayı beklenmektedir” denildi.
SICAKLIK 12 DERECE BİRDEN DÜŞECEK
Açıklamada şu uyarılara yapıldı:
“Ayrıca, sıcaklığın hissedilir derecede (8-12 derece) düşeceği tahmin edilmektedir. Kar yağışı, don ve buzlanmanın ve ani sıcaklık düşüşü nedeniyle halkımızın günlük yaşantısını olumsuz yönde etkilememesi için, aşağıdaki tedbirlerin uygulamaya konulması kararlaştırılmıştır. Kar yağışı, don ve buzlanmanın etkili olduğu gün ve saatlerde;
- Zorunlu olmadıkça vatandaşlarımızın özel araçları ile trafiğe çıkmamaları, araçları ile yola çıkan vatandaşlarımızın mutlaka kar lastiği, zincir, takoz ve çekme halatı vb. kullanmaları/bulundurmaları, araçların teknik yönden gerekli kontrollerini yaptırmaları,
- Trafik kuralları, işaret ve işaretçilerine uymaları,
- Acil yardım, kurtarma, yol bakım ve müdahale araçlarının, görev mahalline en seri şekilde ulaşmaları için, sürücülerimizin emniyet şeritlerini kullanmamaları ve bu hususta hassasiyet göstermeleri, ayrıca trafiğin yoğun olduğu zamanlarda alternatif güzergâhları kullanmaları, arıza hallerinde araçların sürücüler tarafından terk edilmemesi ve acil çağrı için 155 Polis İmdat, 156 Alo Jandarma, 159 Karayolları telefon numaralarını aramaları,
- Elektrik kesintisi ve buna bağlı olarak oluşacak su kesintisi, ısınma ve aydınlatma gibi günlük ihtiyaçların karşılanması hususunda tedbirli ve dikkatli olmaları,
- Elektrik enerjisinin sağlıklı verilemediği hallerde oluşabilecek düzensiz voltaj durumlarında, elektrikli ev aletlerinin kontrollü bir şekilde kullanılması,
- Görevli ekiplerin çalışmalarını kolaylaştırma yönünde destekleyici anlayışla; site, apartman ve işyeri sorumlu yönetici ve sahiplerinin imkânları ölçüsünde mevcut alanlarını, giriş ve çıkış yollarını kar ve buzdan temizlemeleri,
Ani sıcaklık düşüşlerinin yaşandığı ve olumsuz hava şartlarının hüküm sürdüğü günlerde, sağlık yetkililerinin önerdiği gibi;
MECBUR KALMADIKÇA DIŞARI ÇIKMAYIN
- Yaşlı, çocuk, hamile bayanlar ile kalp ve akciğer hastalığı olanların mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaması,
- Hava koşullarına uygun giysilerin giyilmesi,
- Zorunlu olmadıkça av, gezi, piknik amaçlı açık araziye çıkılmaması,
- Kapalı alanlarda mangal gibi aparatların kullanılmaması, baca temizliğinin yapılması ve sobaların dikkatli yakılması,
Can ve mal güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir.
Ayrıca vatandaşlarımız ihtiyaç duyduğu durumlarda; İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün (İstanbul AFAD) 0212 455 70 00 ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı Afet Koordinasyon Merkezi’nin (AKOM) 0212 444 25 66 numaralı telefonlarını aramaları gerekmektedir.”
Valilik tarafından yapılan açıklamada, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü’nden alınan hava tahmin raporunda; İstanbul’da çarşamba günü öğle saatlerinden itibaren beklenen kar yağışının aynı gün akşam saatlerinden itibaren kuvvetlenerek, cumartesi günü sabah saatlerine kadar aralıklarla yoğun kar sağanakları şeklinde devam edeceği tahmin edilmektedir. Kar yağışı ile birlikte rüzgârın kuzey (Kuzey ve Kuzeydoğu) yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-70 km/saat) şeklinde esmesi ve yer yer tipi olayı beklenmektedir” denildi.
SICAKLIK 12 DERECE BİRDEN DÜŞECEK
Açıklamada şu uyarılara yapıldı:
“Ayrıca, sıcaklığın hissedilir derecede (8-12 derece) düşeceği tahmin edilmektedir. Kar yağışı, don ve buzlanmanın ve ani sıcaklık düşüşü nedeniyle halkımızın günlük yaşantısını olumsuz yönde etkilememesi için, aşağıdaki tedbirlerin uygulamaya konulması kararlaştırılmıştır. Kar yağışı, don ve buzlanmanın etkili olduğu gün ve saatlerde;
- Zorunlu olmadıkça vatandaşlarımızın özel araçları ile trafiğe çıkmamaları, araçları ile yola çıkan vatandaşlarımızın mutlaka kar lastiği, zincir, takoz ve çekme halatı vb. kullanmaları/bulundurmaları, araçların teknik yönden gerekli kontrollerini yaptırmaları,
- Trafik kuralları, işaret ve işaretçilerine uymaları,
- Acil yardım, kurtarma, yol bakım ve müdahale araçlarının, görev mahalline en seri şekilde ulaşmaları için, sürücülerimizin emniyet şeritlerini kullanmamaları ve bu hususta hassasiyet göstermeleri, ayrıca trafiğin yoğun olduğu zamanlarda alternatif güzergâhları kullanmaları, arıza hallerinde araçların sürücüler tarafından terk edilmemesi ve acil çağrı için 155 Polis İmdat, 156 Alo Jandarma, 159 Karayolları telefon numaralarını aramaları,
- Elektrik kesintisi ve buna bağlı olarak oluşacak su kesintisi, ısınma ve aydınlatma gibi günlük ihtiyaçların karşılanması hususunda tedbirli ve dikkatli olmaları,
- Elektrik enerjisinin sağlıklı verilemediği hallerde oluşabilecek düzensiz voltaj durumlarında, elektrikli ev aletlerinin kontrollü bir şekilde kullanılması,
- Görevli ekiplerin çalışmalarını kolaylaştırma yönünde destekleyici anlayışla; site, apartman ve işyeri sorumlu yönetici ve sahiplerinin imkânları ölçüsünde mevcut alanlarını, giriş ve çıkış yollarını kar ve buzdan temizlemeleri,
Ani sıcaklık düşüşlerinin yaşandığı ve olumsuz hava şartlarının hüküm sürdüğü günlerde, sağlık yetkililerinin önerdiği gibi;
MECBUR KALMADIKÇA DIŞARI ÇIKMAYIN
- Yaşlı, çocuk, hamile bayanlar ile kalp ve akciğer hastalığı olanların mecbur kalmadıkça dışarı çıkmaması,
- Hava koşullarına uygun giysilerin giyilmesi,
- Zorunlu olmadıkça av, gezi, piknik amaçlı açık araziye çıkılmaması,
- Kapalı alanlarda mangal gibi aparatların kullanılmaması, baca temizliğinin yapılması ve sobaların dikkatli yakılması,
Can ve mal güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir.
Ayrıca vatandaşlarımız ihtiyaç duyduğu durumlarda; İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün (İstanbul AFAD) 0212 455 70 00 ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı Afet Koordinasyon Merkezi’nin (AKOM) 0212 444 25 66 numaralı telefonlarını aramaları gerekmektedir.”
İstanbul’da okullar tatil olacak mı?
İstanbul'da etkili olan kar yağışı gözleri "okul tatili için" İstanbul Valiliği'ne çevirdi.
İstanbul’da sabah saatlerinde başlayan kar yağışının ilerleyen saatlerde etkisini artırması bekleniyor. Özellikle öğleden sonra kentin büyük bölümünde kar yağışının kuvvetlenerek cumartesi günü sabah saatlerine kadar aralıklarla devam edeceği tahmin ediliyor. Uzmanlar İstanbul’un yüksek kesimlerinde kar kalınlığının 30 santimi geçebileceğini belirtiliyor.
İSTANBUL’DA OKULLAR TATİL EDİLECEK Mi?
Gün içerisinde etkisini artırması beklenen kar yağışının ardından gözler İstanbul Valiliği’ne çevrildi. Yaklaşık 2 buçuk milyon öğrencinin bulunduğu kentte kar tatilinin ilan edilip edilmeyeceği henüz bilinmiyor. İstanbul Valiliği’nin önceki yıllarda olduğu gibi kar yağışının etkisine göre bugün ve yarın okulları tatil edebileceği belirtiliyor.
Öte yandan Samsun’un Ayvacık İlçesi’nin tamamı, Salıpazarı İlçesi’nde bazı köyler ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime bir gün ara verildi. Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Salıpazarı İlçesi Tahnal ve Konakoren köyleri ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda ve Ayvacık İlçesi’nin tamamında yoğun kar yağışı nedeniyle eğitimin bir gün tatil edildiği duyuruldu.
İstanbul’da sabah saatlerinde başlayan kar yağışının ilerleyen saatlerde etkisini artırması bekleniyor. Özellikle öğleden sonra kentin büyük bölümünde kar yağışının kuvvetlenerek cumartesi günü sabah saatlerine kadar aralıklarla devam edeceği tahmin ediliyor. Uzmanlar İstanbul’un yüksek kesimlerinde kar kalınlığının 30 santimi geçebileceğini belirtiliyor.
Gün içerisinde etkisini artırması beklenen kar yağışının ardından gözler İstanbul Valiliği’ne çevrildi. Yaklaşık 2 buçuk milyon öğrencinin bulunduğu kentte kar tatilinin ilan edilip edilmeyeceği henüz bilinmiyor. İstanbul Valiliği’nin önceki yıllarda olduğu gibi kar yağışının etkisine göre bugün ve yarın okulları tatil edebileceği belirtiliyor.
Öte yandan Samsun’un Ayvacık İlçesi’nin tamamı, Salıpazarı İlçesi’nde bazı köyler ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime bir gün ara verildi. Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Salıpazarı İlçesi Tahnal ve Konakoren köyleri ile Canik İlçesi’nde taşımalı eğitim veren okullarda ve Ayvacık İlçesi’nin tamamında yoğun kar yağışı nedeniyle eğitimin bir gün tatil edildiği duyuruldu.
Etiketler:
haber,
hava durumu,
meteoroloji,
okul,
tatil
Askerler ve öğretmenlere müjde
12 bin 500 öğretmen kadroya alınıyor, askerler ve askeri öğrencilere zam yapılıyor.
TBMM Genel Kurulu’nda, öğretmen atamaları ve askerlere yapılacak zammı da içeren yasa teklifinin birinci bölümünde 6 madde kabul edildi.
TBMM’de kabul edilen maddelere göre, 12 bin 500 öğretmen kadroya alınacak. Öğretim üyeleri için 72 olan emeklilik yaşı uygulaması bir yıl uzatılacak. Er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin harçlıklarına yüzde 100 zam yapılacak.
Öğretim üyeleri için 72 olan emeklilik yaşı uygulaması bir yıl uzatılacak. Er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin harçlıklarına yüzde 100 zam yapılacak. Askeri öğrencilerin harçlıkları da artırılıyor.
Teklifle, 31 Aralık 2015 tarihinde sona erecek “Öğretim üyeleri için öngörülen emeklilik yaşı, devlet üniversitelerinde görev almaları şartıyla 72 yaşını doldurulduğu tarihtir” uygulaması 31 Aralık 2016′ya kadar uzatılıyor.Sözcü
TBMM Genel Kurulu’nda, öğretmen atamaları ve askerlere yapılacak zammı da içeren yasa teklifinin birinci bölümünde 6 madde kabul edildi.
TBMM’de kabul edilen maddelere göre, 12 bin 500 öğretmen kadroya alınacak. Öğretim üyeleri için 72 olan emeklilik yaşı uygulaması bir yıl uzatılacak. Er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin harçlıklarına yüzde 100 zam yapılacak.
Öğretim üyeleri için 72 olan emeklilik yaşı uygulaması bir yıl uzatılacak. Er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin harçlıklarına yüzde 100 zam yapılacak. Askeri öğrencilerin harçlıkları da artırılıyor.
Teklifle, 31 Aralık 2015 tarihinde sona erecek “Öğretim üyeleri için öngörülen emeklilik yaşı, devlet üniversitelerinde görev almaları şartıyla 72 yaşını doldurulduğu tarihtir” uygulaması 31 Aralık 2016′ya kadar uzatılıyor.Sözcü
29 Aralık 2015 Salı
Toprak ağası işçisinin ellerini kesti
Pakistan’da bir toprak ağası, maaşını isteyen işçinin ellerini kesti.
Pakistan’da Rana Israr isimli toprak ağası, maaşını isteyen Ekrem adlı işçinin ellerini kesti. İşçinin şikayeti üzerine, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Pakistan’ın Pencap eyaletinde Rana Israr ismindeki toprak ağası, maaşını isteyen işçisi Ekrem’in ellerini kesti. Ekrem’in, olay sonrası polise başvurduğu ve incelemelerin devam ettiği kaydedildi. İddiaya göre Israr’ın yanında iki ay çalışan Ekrem’in maaşını istediği ve karşılık bulamayınca talebini devam ettirdiği belirtildi. Daha sonra ise toprak ağasının, iki çocuk babası Ekrem’in ellerini kestiği ifade edildi.
Pencap Eyaleti Başbakanı Şehbaz Şerif’in, olayla ilgili rapor istediği ve mağdura gerekli tıbbi desteğin sağlanması talimatını verdiği belirtildi.
Pakistan’da Rana Israr isimli toprak ağası, maaşını isteyen Ekrem adlı işçinin ellerini kesti. İşçinin şikayeti üzerine, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Pakistan’ın Pencap eyaletinde Rana Israr ismindeki toprak ağası, maaşını isteyen işçisi Ekrem’in ellerini kesti. Ekrem’in, olay sonrası polise başvurduğu ve incelemelerin devam ettiği kaydedildi. İddiaya göre Israr’ın yanında iki ay çalışan Ekrem’in maaşını istediği ve karşılık bulamayınca talebini devam ettirdiği belirtildi. Daha sonra ise toprak ağasının, iki çocuk babası Ekrem’in ellerini kestiği ifade edildi.
Pencap Eyaleti Başbakanı Şehbaz Şerif’in, olayla ilgili rapor istediği ve mağdura gerekli tıbbi desteğin sağlanması talimatını verdiği belirtildi.
Boru döşerken toprak altında kalan 3 işçi öldü
Sivas’ın Yıldızeli İlçesi’nde sulama hattına boru döşeme çalışması yapılması çalışması sırasında meydana gelen toprak kayması sonucu 2’si kardeş 3 işçi yaşamını yitirdi.
Olay, saat 15.00 sıralarında Yıldızeli İlçesi’ne bağlı Menteşe Köyü yakınlarında yapımı devam eden DSİ’ye ait Nevruz Barajı sulama hattı çalışmasında meydana geldi. Müteahhit firmanın iş makinesiyle açılan kanalda çalışanların su tahliye borularını döşediği sırada toprak kayması oldu. Yaklaşık 5 metrelik hat içerisinde çalışmakta olan Kalender Ballı (40), kardeşi Muhterem Ballı (38) ve Murat Kıratlı (41), kayan toprak yığının ile boru arasında sıkıştı. Arkadaşları işçileri kurtarmak için çalışma başlattı.
Yardım talep edilmesi üzerine olay yerine İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri ile itfaiye, ambulans ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine ulaşan ekipler toprak altında kalan 2’si kardeş 3 işçinin kurtarılması için çalışma başlattı. Ancak 1 saat süren çalışmalarda 3 işçinin de cansız bedenine ulaşıldı. İşçilerin kanala bu sezon için son boruyu döşeme çalışması yaptığı, bu çalışmanın bitmesiyle kış nedeni ile çalışmalara son verileceği öğrenildi.
Ölen Kalender ve Muhterem Ballı kardeşlerin Osmaniye, Murat Kıratlı’nın ise Ordu nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Gökhan CEYLAN- Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)
Olay, saat 15.00 sıralarında Yıldızeli İlçesi’ne bağlı Menteşe Köyü yakınlarında yapımı devam eden DSİ’ye ait Nevruz Barajı sulama hattı çalışmasında meydana geldi. Müteahhit firmanın iş makinesiyle açılan kanalda çalışanların su tahliye borularını döşediği sırada toprak kayması oldu. Yaklaşık 5 metrelik hat içerisinde çalışmakta olan Kalender Ballı (40), kardeşi Muhterem Ballı (38) ve Murat Kıratlı (41), kayan toprak yığının ile boru arasında sıkıştı. Arkadaşları işçileri kurtarmak için çalışma başlattı.
Yardım talep edilmesi üzerine olay yerine İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri ile itfaiye, ambulans ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine ulaşan ekipler toprak altında kalan 2’si kardeş 3 işçinin kurtarılması için çalışma başlattı. Ancak 1 saat süren çalışmalarda 3 işçinin de cansız bedenine ulaşıldı. İşçilerin kanala bu sezon için son boruyu döşeme çalışması yaptığı, bu çalışmanın bitmesiyle kış nedeni ile çalışmalara son verileceği öğrenildi.
Ölen Kalender ve Muhterem Ballı kardeşlerin Osmaniye, Murat Kıratlı’nın ise Ordu nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Gökhan CEYLAN- Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)
Amerikalılar en çok Obama ve Clinton'ı beğeniyor
Araştırma şirketi Gallup, 2015'te Amerikan halkının en beğendiği kadın ve erkekleri açıkladı.
Buna göre, ABD'de bu yıl Obama erkekler arasında, Clinton ise kadınlar arasında en çok beğeniler kişiler oldu. Obama, Amerikalıların yüzde 17'sinin desteğini alarak, her yıl yapılan bu listede sekizinci kez birinci oldu.
-Trump ile Papa Franciscus ikinciliği paylaştı
Erkekler arasında Cumhuriyetçilerin başkan adaylarından Donald Trump ve Katolik dünyasının ruhani liderleri Papa Franciscus ikinciliği paylaştı.
-Nobel Barış Ödülü sahibi Malala da listede
Listenin üst sıralarında çoğunlukla Amerikalı siyasetçiler bulunurken, kız çocuklarının eğitimi için faaliyetler yürüten Pakistanlı Malala Yusufzay, Hillary Clinton'ın ardından Amerikan halkı tarafından en çok beğenilen kadın seçildi. Malala'yı televizyon yıldızı Oprah Winfrey ve Obama'nın eşi Michelle Obama takip etti.
Özellikle kız çocuklarının eğitimi konusunda sembol bir isim haline gelen Malala, aynı zamanda 2014'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
Sözün kesildiği yer...
Bütün dünyayı ağlatan Aylan bebeğin dramı hafızalardan çıkmazken, İzmir'in Dikili ilçesinden bugün gelen bir fotoğraf da adeta yürekleri dağladı.
İzmir'in Dikili ilçesı Bademli ve Salihleraltı sahilleri, yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adasi'na geçmeye çalışan kaçak göçmenler nedeniyle büyük insanlık dramına sahne oluyor.
Kaçak göçmenlerin arkalarında bıraktıkları hikayeler yürekleri burkuyor. Son olarak ailesiyle Midilli'ye geçen 10 yaşındaki bir Afgan kızından geriye, bindikleri botun batması halinde suda ıslanarak ağırlık yapmaması için kesilen sırma saçları kaldı.
Görenlerin yüreğini burdan bu fotoğraf, Ege sahillerinde yaşanan mülteci dramının boyutlarını gözler önüne seriyor.
İzmir'in Dikili ilçesı Bademli ve Salihleraltı sahilleri, yasa dışı yollardan Yunanistan'ın Midilli Adasi'na geçmeye çalışan kaçak göçmenler nedeniyle büyük insanlık dramına sahne oluyor.
Kaçak göçmenlerin arkalarında bıraktıkları hikayeler yürekleri burkuyor. Son olarak ailesiyle Midilli'ye geçen 10 yaşındaki bir Afgan kızından geriye, bindikleri botun batması halinde suda ıslanarak ağırlık yapmaması için kesilen sırma saçları kaldı.
Görenlerin yüreğini burdan bu fotoğraf, Ege sahillerinde yaşanan mülteci dramının boyutlarını gözler önüne seriyor.
Katilin adı ölüm ilanında
Ruh sağlığı yerinde olmayan ve tedaviyi reddeden Aslı Sönmezler annesi Belgin Hızal'ı boğarak öldürmüştü. Ölümünün ardından dede ve teyze sıradışı bir kara imza atarak Hızal'ın ölüm ilanına katil kızının adını da yazdı.
Amerika'da sanat eğitimi alan Aslı Sönmezler yurda dönüşte Bodrum'daki yazlıklarına yerleşmişti. Belgin Hızal telefonlarına çıkmayan kızına sosyal medya hesaplarından "Sait Faik gibi yalnızlığa özeniyorsun.
Ama o bile annesini arardı" diye sitem ediyordu. 3 ay önce kızını tedavi için İstanbul'a gelmeye razı etti. Ancak Aslı Sönmezler tedavi olmayı ısrarla reddetti. Sonunda da annesini boğarak öldürdü.
'KIZINI ÇOK SEVERDİ'
Babası Süha Hızal ve ablası Elvide Hızal, Belgin Hızal'ın ölüm ilanına katili olan kızı Aslı Sönmezler'in adının yazılmasını istedi. Gerekçeleri şuydu: "Belgin kızını çok severdi. Ayrıca Aslı hasta ve ne yaptığının bilincinde değil."
hürriyet.com.tr
Amerika'da sanat eğitimi alan Aslı Sönmezler yurda dönüşte Bodrum'daki yazlıklarına yerleşmişti. Belgin Hızal telefonlarına çıkmayan kızına sosyal medya hesaplarından "Sait Faik gibi yalnızlığa özeniyorsun.
Ama o bile annesini arardı" diye sitem ediyordu. 3 ay önce kızını tedavi için İstanbul'a gelmeye razı etti. Ancak Aslı Sönmezler tedavi olmayı ısrarla reddetti. Sonunda da annesini boğarak öldürdü.
'KIZINI ÇOK SEVERDİ'
Babası Süha Hızal ve ablası Elvide Hızal, Belgin Hızal'ın ölüm ilanına katili olan kızı Aslı Sönmezler'in adının yazılmasını istedi. Gerekçeleri şuydu: "Belgin kızını çok severdi. Ayrıca Aslı hasta ve ne yaptığının bilincinde değil."
hürriyet.com.tr
Batman'da 12 bin 'grip'
Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde son bir hafta içinde tam 11 bin 900 hasta, gribal enfeksiyon yüzünden acil servise başvurdu.
Oluşan aşırı yoğunluk yüzünden yatak kalmayınca, bazı hastalara koridorda serum takıldı. Gribal enfeksiyon salgını yaşandığını belirten Batman Bölge Devlet Hastanesi acil doktoru Talat Kardaş, “Ortalama günlük 900 hastaya bakarken son bir hafta içinde grip salgını nedeniyle bu sayı bin 700'e çıktı. Kısacası ciddi bir aşırı yoğunluk var. Özellikle vatandaşlardan isteğimiz kendilerini soğuktan korumaları ve bol bol sıvı tüketmeleridir" dedi.
Oluşan aşırı yoğunluk yüzünden yatak kalmayınca, bazı hastalara koridorda serum takıldı. Gribal enfeksiyon salgını yaşandığını belirten Batman Bölge Devlet Hastanesi acil doktoru Talat Kardaş, “Ortalama günlük 900 hastaya bakarken son bir hafta içinde grip salgını nedeniyle bu sayı bin 700'e çıktı. Kısacası ciddi bir aşırı yoğunluk var. Özellikle vatandaşlardan isteğimiz kendilerini soğuktan korumaları ve bol bol sıvı tüketmeleridir" dedi.
Erdoğan'dan Demirtaş'a: Bu eş başkanın yaptığı ihanettir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'a gerçekleştireceği ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'özerklik' açıklamalarıyla ilgili olarak ''Malum eş başkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrasında kulaklarına üflenen suflelerinde etkisiyle olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir'' dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
Suriye'de siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştığı bu süreçte, Suudi Arabistan'la dayanışma ve istişare halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şunu bir kez daha vurgulamak isterim, bizim amacımız, başta Suriye olmak üzere tüm kriz bölgelerinde adaletli, sürdürülebilir ve kalıcı barışın tesisidir. Sorunun çözümü noktasında Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler, teklifler ve tavsiyeler bellidir. Bölgenin dinamiklerini, sosyolojisini ve tarihini dikkate almadan atılacak adımların sadece zulüm ve gözyaşı getireceği açıktır
EMRİVAKİLERLE YOL ALINAMAYACAĞINI ARTIK HERKESİN İDRAK ETMESİ GEREKİR
Emrivakilerle yol alınamayacağını artık herkesin idrak etmesi gerekiyor. 400 bin masum insanı acımasızca, konvansiyonel, kimyasal silahlarla katleden bir rejime destek verilerek bir yere gidilemez. Ve bunlara destek verenler de bu rejimin ortağı konumundadır. PYD, YPG gibi terör örgütlerinin etnik temizlik faaliyetlerine göz yummak, terör örgütlerini sırf DAEŞ ile çatışıyor diye makbul görmek, bölgedeki yangının üzerine körükle gitmek demektir. Aslında bunlar görünürde çatışıyor ama birbirinin destekçisi ve birbirini adeta üreten, birbirine güç veren örgütler olduğunu da bir kenara koyamayız.
AĞIZLARINDAKİ BAKLAYI ÇIKARMAYA BAŞLADILAR
Bölücü örgütün siyasi uzantıları, mevcut konjonktürden istifade ile ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. Bu süreç maskelerin düştüğü, gerçek yüzlerinde görüldüğü bir süreçtir
EŞ BAŞKANIN YAPTIĞI AÇIK VE NET İHANETTİR
Malum eş başkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrasında kulaklarına üflenen suflelerinde etkisiyle olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir. Türkiye üzerinde operasyon yapmak, ameliyat yapmak isteyen herkes boyunun ölücüsünü almıştır ev bunlarda alacaktır. Terör örgütü ve onun kuklası olan siyasetçiler bu noktada attıkları adımlarda bugüne kadar yaptığımız uyarılarla hep dikkatli olmalıdır derken bunlar tam aksini şu ana kadar icra etmişlerdir. Biz bu açıklamaların da gerçek sebebini biliyoruz. Bu tür açıklamalar kazdığı hendeğe gömülen terör örgütünün başarısızlıklarını örtme çabasının ürünüdür.
EŞ BAŞKANIN AÇIKLAMALARIYLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Bölgedeki kardeşlerimizin sağduyusu, güvenlik kuvvetlerimizin başarılı operasyonlarıyla adım adım yok olan terör örgütüne bu tür provokasyonlarla suni teneffüs yapmaya çalışmaktadırlar. Ne örgüt ne de onun kuklası olanlar kendilerini bekleyen akıbetten kurtaramayacaklardır. Bu eş başkanın açıklamalarıyla ilgili Diyarbakır ve Ankara başsavcılıklarımız gerekli soruşturmayı bildiğiniz gibi başlatmışlardır. Daha önce diğer eşbaşkanın da buna benzer birçok açıklamaları olmuştu. Bölge insanı da bu terörist ve siyasetçi güruhunun hangi senaryoların figüranlığını yaptığını gördükçe onlarla arasına mesafe koymuştur
DEMİRTAŞ'IN ÖZERKLİK AÇIKLAMASI: NİŞANTAŞI'NDA TUR ATMAKLA TÜRKİYE PARTİSİ OLUNMUYOR
Bu açıklamalar maalesef ismi demokratik ama uygulamaları demokrasiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir yapı bunlar ve şunu bir defa kendileri kesinlikle bilmesi gerekiyor, halkın iradesi silahtan güçlüdür ama bunlar parlamentoya inanmış değiller, bunlar bir taraftan 'Biz Türkiye partisiyiz veya Türkiyeliyiz' demeye başladılar 7 Haziran seçimleri öncesinde, bunların bir Türkiye partisi olmadığı ortaya çıktı yani ele saz almakla veya Nişantaşı'nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor.
AÇTIKLARI ÇUKURLARDA BOĞULMAYA DEVAM EDERLER
Hangi hakla kalkıp da Türkiye'nin bu mevcut üniter yapısı içerisinde, yani Güneydoğu'da, Doğu'da bu bölgelerde bir devlet kurmaktan bahsediyorsun. Anayasamızın biliyorsunuz 14. maddesi, bir defa bunların attığı bu adımlara karşı konulmuş bir maddedir. Siz böyle bir adımı bir defa atamazsınız. Böyle bir şeye zaten bu ülkenin ne milli iradesi müsaade eder ne güvenlik güçlerimiz, silahlı kuvvetleriyle, polisiyle, köy korucularıyla buna müsaade eder. Anında bizler gereğini bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yaparız ve nasıl o açtıkları çukurlarda şu anda kendileri boğuluyorsa, bundan sonra da boğulmaya devam ederler.
ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3 BİNİ AŞMIŞ VAZİYETTE
Şu an güvenlik güçlerimiz son derece başarılı operasyonlara imza atıyorlar. Yurtiçinde ve yurtdışında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bini aşmış vaziyette. Bu operasyonlar ülkemizde terörü tamamıyla yok edene kadar ve bu noktada bölgeye refah, huzur getirinceye kadar kararlı bir şekilde, milli güvenliğimiz için bunu tehdit olmaktan çıkarıncaya kadar devam edecektir."
YPG'NİN FIRAT'IN BATISINA GEÇTİĞİ İDDİASI
Henüz Teşrin Barajı'ndan batıya doğru geçtiklerine yönelik kesin bir haber söz konusu değil. Bu bazı kaynakların yapmış olduğu açıklamalardır. Burada özellikle Cerablus'ta, DAİŞ'e yönelik koalisyon güçleri olarak attığımız bir adım var, birinci derece Cerablus'u DAİŞ'ten temizlemek ve bu adım devam etmektedir, bu kesinlikle başarılacaktır
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Anayasa çalışmaları konusunda malum, tüm siyasi partilerin Türkiye'de toplumsal mutabakatın sağlandığı bir yeni anayasa beklentisi var. Hemen hemen bütün siyasi partiler de bunun sözünü siyasi seçimlerde meydanlarda verdiler ve seçimlerde verilen bu sözün temenni ederiz ki yerine geldiğini görürüz. hürriyet.com.tr
Erdoğan, şunları söyledi:
Suriye'de siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştığı bu süreçte, Suudi Arabistan'la dayanışma ve istişare halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şunu bir kez daha vurgulamak isterim, bizim amacımız, başta Suriye olmak üzere tüm kriz bölgelerinde adaletli, sürdürülebilir ve kalıcı barışın tesisidir. Sorunun çözümü noktasında Türkiye'nin ortaya koyduğu tezler, teklifler ve tavsiyeler bellidir. Bölgenin dinamiklerini, sosyolojisini ve tarihini dikkate almadan atılacak adımların sadece zulüm ve gözyaşı getireceği açıktır
EMRİVAKİLERLE YOL ALINAMAYACAĞINI ARTIK HERKESİN İDRAK ETMESİ GEREKİR
Emrivakilerle yol alınamayacağını artık herkesin idrak etmesi gerekiyor. 400 bin masum insanı acımasızca, konvansiyonel, kimyasal silahlarla katleden bir rejime destek verilerek bir yere gidilemez. Ve bunlara destek verenler de bu rejimin ortağı konumundadır. PYD, YPG gibi terör örgütlerinin etnik temizlik faaliyetlerine göz yummak, terör örgütlerini sırf DAEŞ ile çatışıyor diye makbul görmek, bölgedeki yangının üzerine körükle gitmek demektir. Aslında bunlar görünürde çatışıyor ama birbirinin destekçisi ve birbirini adeta üreten, birbirine güç veren örgütler olduğunu da bir kenara koyamayız.
AĞIZLARINDAKİ BAKLAYI ÇIKARMAYA BAŞLADILAR
Bölücü örgütün siyasi uzantıları, mevcut konjonktürden istifade ile ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. Bu süreç maskelerin düştüğü, gerçek yüzlerinde görüldüğü bir süreçtir
EŞ BAŞKANIN YAPTIĞI AÇIK VE NET İHANETTİR
Malum eş başkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrasında kulaklarına üflenen suflelerinde etkisiyle olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eş başkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir. Türkiye üzerinde operasyon yapmak, ameliyat yapmak isteyen herkes boyunun ölücüsünü almıştır ev bunlarda alacaktır. Terör örgütü ve onun kuklası olan siyasetçiler bu noktada attıkları adımlarda bugüne kadar yaptığımız uyarılarla hep dikkatli olmalıdır derken bunlar tam aksini şu ana kadar icra etmişlerdir. Biz bu açıklamaların da gerçek sebebini biliyoruz. Bu tür açıklamalar kazdığı hendeğe gömülen terör örgütünün başarısızlıklarını örtme çabasının ürünüdür.
EŞ BAŞKANIN AÇIKLAMALARIYLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Bölgedeki kardeşlerimizin sağduyusu, güvenlik kuvvetlerimizin başarılı operasyonlarıyla adım adım yok olan terör örgütüne bu tür provokasyonlarla suni teneffüs yapmaya çalışmaktadırlar. Ne örgüt ne de onun kuklası olanlar kendilerini bekleyen akıbetten kurtaramayacaklardır. Bu eş başkanın açıklamalarıyla ilgili Diyarbakır ve Ankara başsavcılıklarımız gerekli soruşturmayı bildiğiniz gibi başlatmışlardır. Daha önce diğer eşbaşkanın da buna benzer birçok açıklamaları olmuştu. Bölge insanı da bu terörist ve siyasetçi güruhunun hangi senaryoların figüranlığını yaptığını gördükçe onlarla arasına mesafe koymuştur
DEMİRTAŞ'IN ÖZERKLİK AÇIKLAMASI: NİŞANTAŞI'NDA TUR ATMAKLA TÜRKİYE PARTİSİ OLUNMUYOR
Bu açıklamalar maalesef ismi demokratik ama uygulamaları demokrasiyle yakından uzaktan alakası olmayan bir yapı bunlar ve şunu bir defa kendileri kesinlikle bilmesi gerekiyor, halkın iradesi silahtan güçlüdür ama bunlar parlamentoya inanmış değiller, bunlar bir taraftan 'Biz Türkiye partisiyiz veya Türkiyeliyiz' demeye başladılar 7 Haziran seçimleri öncesinde, bunların bir Türkiye partisi olmadığı ortaya çıktı yani ele saz almakla veya Nişantaşı'nda tur atmakla Türkiye partisi olunmuyor.
AÇTIKLARI ÇUKURLARDA BOĞULMAYA DEVAM EDERLER
Hangi hakla kalkıp da Türkiye'nin bu mevcut üniter yapısı içerisinde, yani Güneydoğu'da, Doğu'da bu bölgelerde bir devlet kurmaktan bahsediyorsun. Anayasamızın biliyorsunuz 14. maddesi, bir defa bunların attığı bu adımlara karşı konulmuş bir maddedir. Siz böyle bir adımı bir defa atamazsınız. Böyle bir şeye zaten bu ülkenin ne milli iradesi müsaade eder ne güvenlik güçlerimiz, silahlı kuvvetleriyle, polisiyle, köy korucularıyla buna müsaade eder. Anında bizler gereğini bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yaparız ve nasıl o açtıkları çukurlarda şu anda kendileri boğuluyorsa, bundan sonra da boğulmaya devam ederler.
ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3 BİNİ AŞMIŞ VAZİYETTE
Şu an güvenlik güçlerimiz son derece başarılı operasyonlara imza atıyorlar. Yurtiçinde ve yurtdışında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bini aşmış vaziyette. Bu operasyonlar ülkemizde terörü tamamıyla yok edene kadar ve bu noktada bölgeye refah, huzur getirinceye kadar kararlı bir şekilde, milli güvenliğimiz için bunu tehdit olmaktan çıkarıncaya kadar devam edecektir."
YPG'NİN FIRAT'IN BATISINA GEÇTİĞİ İDDİASI
Henüz Teşrin Barajı'ndan batıya doğru geçtiklerine yönelik kesin bir haber söz konusu değil. Bu bazı kaynakların yapmış olduğu açıklamalardır. Burada özellikle Cerablus'ta, DAİŞ'e yönelik koalisyon güçleri olarak attığımız bir adım var, birinci derece Cerablus'u DAİŞ'ten temizlemek ve bu adım devam etmektedir, bu kesinlikle başarılacaktır
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Anayasa çalışmaları konusunda malum, tüm siyasi partilerin Türkiye'de toplumsal mutabakatın sağlandığı bir yeni anayasa beklentisi var. Hemen hemen bütün siyasi partiler de bunun sözünü siyasi seçimlerde meydanlarda verdiler ve seçimlerde verilen bu sözün temenni ederiz ki yerine geldiğini görürüz. hürriyet.com.tr
Putin'in sözleri yılbaşı hediyesi oldu
Guardian gazetesinde yer alan bir haberde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in konuşmalarından oluşan 400 sayfalık bir kitabın milletvekilleri ve diğer siyasilere yılbaşı hediyesi olarak dağıtıldığı belirtiliyor.
Habere göre, "Dünyayı değiştiren sözler" adlı kitabı basan Kremlin yanlısı gençlik grubundan, "Bir yıl önce Putin'in eski konuşmalarını okurken öngörülerinin tamamen gerçekleştiğini fark ettik. Bunun üzerine tüm konuşmalarını incelemeye karar verdik. Ve gördük ki, daha önce söylediği şeyler ya oluyor ya da olmak üzere" diyor.
Volodin şöyle devam ediyor:
"Tüm bu konuşmaları okuyunca, söylem ve düşüncelerinin açık bir sistemi olduğunu görüyorsunuz. Birçok kişi onun ne yapacağı kestirilemeyen ve tutarsız biri olduğunu söylüyor. Oysa tamamen şeffaf, açık ve mantıklı."
'PUTİN RUSLARIN BABASI'
Kitapta 19 makale ve konuşma yer alıyor. Putin'in 2003'teki bir konuşmasıyla başlayan kitap, Rus liderin bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayla sona eriyor.
Volodin, kitabın masraflarını kimin üstlendiğini söylemedi.
Haberde, grubun Kremlin'e yakın olduğunun bilindiği belirtiliyor. Grubun internet sitesinde Vladimir Putin "Rusların babası" olarak niteleniyor:
"Babayla birlikteyiz. Onunla aynı fikirdeyiz. Babanın gücüyle savaşmayız. O gücü paylaşır, kullanmayı öğrenir ve babayla birlikte enerjisini günümüze ve geleceğe yönlendiririz."
'KEFİR İÇERİM'
Putin'in sözcüsü Dimitri Peskov, kitaptan dün haberi olduğunu söyledi. Kitabın kapağında Putin'in "Vuruldukça daha da güçleniyoruz", "Rusya benim hayatım" ve "Kefir içerim" gibi sözleri yer alıyor.
Guardian, kitabın Ocak sonunda satışa sunulacağını aktardığı haberinde ekonomik durumun kötüleşmesine rağmen Putin'e desteğin tüm zamanların en yüksek seviyesinde seyrettiğini ve yeni bir kişilik kültünün ortaya çıkmaya başladığını belirtiyor.
PUTİN PARFÜMÜ
Haberde şöyle deniyor:
"Tüm ülkede, havaalanlarında Putin'in fotoğrafının yer aldığı tişörtler, kupalar, buzdolabı mıknatısları, hatta Putin'den esinlenilen bir parfüm bile satılıyor. Kokuyu çıkaran şirket, parfümü 'yumuşak ama aynı zamanda çok sert' diye tanımlıyor."
BBC Türkçe
Habere göre, "Dünyayı değiştiren sözler" adlı kitabı basan Kremlin yanlısı gençlik grubundan, "Bir yıl önce Putin'in eski konuşmalarını okurken öngörülerinin tamamen gerçekleştiğini fark ettik. Bunun üzerine tüm konuşmalarını incelemeye karar verdik. Ve gördük ki, daha önce söylediği şeyler ya oluyor ya da olmak üzere" diyor.
Volodin şöyle devam ediyor:
"Tüm bu konuşmaları okuyunca, söylem ve düşüncelerinin açık bir sistemi olduğunu görüyorsunuz. Birçok kişi onun ne yapacağı kestirilemeyen ve tutarsız biri olduğunu söylüyor. Oysa tamamen şeffaf, açık ve mantıklı."
'PUTİN RUSLARIN BABASI'
Kitapta 19 makale ve konuşma yer alıyor. Putin'in 2003'teki bir konuşmasıyla başlayan kitap, Rus liderin bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayla sona eriyor.
Volodin, kitabın masraflarını kimin üstlendiğini söylemedi.
Haberde, grubun Kremlin'e yakın olduğunun bilindiği belirtiliyor. Grubun internet sitesinde Vladimir Putin "Rusların babası" olarak niteleniyor:
"Babayla birlikteyiz. Onunla aynı fikirdeyiz. Babanın gücüyle savaşmayız. O gücü paylaşır, kullanmayı öğrenir ve babayla birlikte enerjisini günümüze ve geleceğe yönlendiririz."
'KEFİR İÇERİM'
Putin'in sözcüsü Dimitri Peskov, kitaptan dün haberi olduğunu söyledi. Kitabın kapağında Putin'in "Vuruldukça daha da güçleniyoruz", "Rusya benim hayatım" ve "Kefir içerim" gibi sözleri yer alıyor.
Guardian, kitabın Ocak sonunda satışa sunulacağını aktardığı haberinde ekonomik durumun kötüleşmesine rağmen Putin'e desteğin tüm zamanların en yüksek seviyesinde seyrettiğini ve yeni bir kişilik kültünün ortaya çıkmaya başladığını belirtiyor.
PUTİN PARFÜMÜ
Haberde şöyle deniyor:
"Tüm ülkede, havaalanlarında Putin'in fotoğrafının yer aldığı tişörtler, kupalar, buzdolabı mıknatısları, hatta Putin'den esinlenilen bir parfüm bile satılıyor. Kokuyu çıkaran şirket, parfümü 'yumuşak ama aynı zamanda çok sert' diye tanımlıyor."
BBC Türkçe
28 Aralık 2015 Pazartesi
Tayland kralının meşhur köpeğinin bugün öldüğü duyuruldu
Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej'in en sevdiği köpeği olarak bilinen Copper adlı köpek 17 yaşında, veterinerlerin açıklamasına göre yaşlılıktan öldü. Geçtiğimiz günlerde Tayland Kralı Adulyadej'in köpeği Cooper'a hakaret ettiği gerekçesiyle bir vatandaşın 37 yıla kadar hapsi istenmişti.
Copper'ın hikayesi de oldukça etkileyici. 17 yıl 1 ay önce Rama 9 caddesinde bir sokak kenarında doğdu. Sıradan bir sokak köpeği olarak doğan Copper ileride olacaklardan habersiz Tayland Kralı'nın açılışını yapacağı Medikal Geliştirme Kliniği etrafında dolaşıyordu. Doktorlardan birisi onu alıp kliniğin içine getirdi ve açılıştaki ziyareti sırasında Copper'ı Kral'a gösterdi.
Kral'ın da çok hoşuna giden sokak köpeği Copper tüm bakımları yapılıp Chitrlada Sarayı'na götürüldü. Son 17 yıldır Tayland Kralı dışarı gezmeye çıktığında çoğunlukla köpeğini yanına alırdı. Zamanla kraliyet sarayının bir parçası haline gelen Copper bugün hayatını kaybetti.
Enis Aksu / Bangkok DHA
Copper'ın hikayesi de oldukça etkileyici. 17 yıl 1 ay önce Rama 9 caddesinde bir sokak kenarında doğdu. Sıradan bir sokak köpeği olarak doğan Copper ileride olacaklardan habersiz Tayland Kralı'nın açılışını yapacağı Medikal Geliştirme Kliniği etrafında dolaşıyordu. Doktorlardan birisi onu alıp kliniğin içine getirdi ve açılıştaki ziyareti sırasında Copper'ı Kral'a gösterdi.
Kral'ın da çok hoşuna giden sokak köpeği Copper tüm bakımları yapılıp Chitrlada Sarayı'na götürüldü. Son 17 yıldır Tayland Kralı dışarı gezmeye çıktığında çoğunlukla köpeğini yanına alırdı. Zamanla kraliyet sarayının bir parçası haline gelen Copper bugün hayatını kaybetti.
Enis Aksu / Bangkok DHA
Yürüyüşe çıktı 3 gündür kayıp
Alzheimer hastası 70 yaşındaki emekli bahçıvan Mehmet Hasan Demirkaya’dan üç günden haber alamayan ailesi yetkilerden yardım istedi: “Havalar soğuk, üzerinde kalın elbise yoktu. Hayatından endişe ediyoruz.”
Sarıyer’de yaşayan emekli bahçıvan Mehmet Hasan Demirkaya’dan üç gündür haber alınamıyor. Cumartesi günü sabah saatlerinde evinden çıkan Demirkaya, son olarak Emirgan’da oğlu Şevki Demirkaya’nın çalıştığı iş yerine uğradı. Oğluyla bir süre konuşan yaşlı adam daha sonra Sarıyer yönüne doğru yürümeye başladı. Babasının yürüyerek Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’ndeki evlerine gittiğini düşünen Şevki Demirkaya, akşam eve geldiğinde babasının kaybolduğunu öğrendi. Hemen polise haber veren Şevki Demirkaya, kardeşi Ali Demirkaya ile günlerdir babasını arıyor. “Sabah çıkar akşam gelirdi”Babasının hastalığı nedeniyle unutkan olduğunu söyleyen Şevki Demirkaya “Babamın üzerinde kahverengi bir pantolon ile siyah ince bir mont vardı. Ben bir restoranda çalışıyorum. Son olarak öğle saatlerinde yanıma geldi. Daha sonra haber alamadık. Neredeyse her gün yürüyerek yanıma gelip gider. Evde canı sıkıldığı için, gün içinde çıkıp dolaşır. Ama daha önce hiç kaybolmamıştı. Hayatından endişe ediyoruz” dedi. Yaşlı adamın altı çocuğundan biri olan Ali Demirkaya ise “Babam eve gelmeyince polise kayıp başvurusu yaptık. Sahil yolunda yürümeyi sevdiği için Sarıyer’e kadar her gün yürüyerek gidip geliyorum. Sahil üzerindeki parklarda babamı arıyorum. Önümüzdeki günlerde Beykoz tarafında da arayacağız. Belki vapurla karşıya geçmiştir” dedi.Demirkaya ailesi babalarının bulunması için yetkililerden yardım istedi.
Sarıyer’de yaşayan emekli bahçıvan Mehmet Hasan Demirkaya’dan üç gündür haber alınamıyor. Cumartesi günü sabah saatlerinde evinden çıkan Demirkaya, son olarak Emirgan’da oğlu Şevki Demirkaya’nın çalıştığı iş yerine uğradı. Oğluyla bir süre konuşan yaşlı adam daha sonra Sarıyer yönüne doğru yürümeye başladı. Babasının yürüyerek Fatih Sultan Mehmet Mahallesi’ndeki evlerine gittiğini düşünen Şevki Demirkaya, akşam eve geldiğinde babasının kaybolduğunu öğrendi. Hemen polise haber veren Şevki Demirkaya, kardeşi Ali Demirkaya ile günlerdir babasını arıyor. “Sabah çıkar akşam gelirdi”Babasının hastalığı nedeniyle unutkan olduğunu söyleyen Şevki Demirkaya “Babamın üzerinde kahverengi bir pantolon ile siyah ince bir mont vardı. Ben bir restoranda çalışıyorum. Son olarak öğle saatlerinde yanıma geldi. Daha sonra haber alamadık. Neredeyse her gün yürüyerek yanıma gelip gider. Evde canı sıkıldığı için, gün içinde çıkıp dolaşır. Ama daha önce hiç kaybolmamıştı. Hayatından endişe ediyoruz” dedi. Yaşlı adamın altı çocuğundan biri olan Ali Demirkaya ise “Babam eve gelmeyince polise kayıp başvurusu yaptık. Sahil yolunda yürümeyi sevdiği için Sarıyer’e kadar her gün yürüyerek gidip geliyorum. Sahil üzerindeki parklarda babamı arıyorum. Önümüzdeki günlerde Beykoz tarafında da arayacağız. Belki vapurla karşıya geçmiştir” dedi.Demirkaya ailesi babalarının bulunması için yetkililerden yardım istedi.
Kırbaçlı infaza alkışlı destek
Endonezya'da iki genç, evlilik öncesi cinsel ilişki yaşadıkları gerekçesiyle kırbaçlandı.
Endonezya'nın şeriatla yönetilen tek vilayeti olan Açe'nin başkenti Banda Açe'deki 'ceza infaz merasimi', Baiturrahim Camii'nde gerçekleşti.
Üniversite öğrencisi olduğu belirtilen 23 yaşındaki Vahyudi Saputra ile 20 yaşındaki Nur Elita'ya hintkamışından yapılan bir sopayla 5'er kez vuruldu. Nur Elita, kırbaçlandıktan sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Halka açık merasimde, dört kişi de kumar oynadıkları gerekçesiyle 5'er kez kırbaçlandı.
Endonezya basınındaki haberlerde, "Suçlular kırbaçlanmak üzere sahneye getirilirken, izleyenlerin alkışlarla bu uygulamaya destek verdiği görüldü" denildi.
Banda Açe Belediye Başkanı, verilen bu cezalardan "herkesin ders alması gerektiğini" söyledi.
Endonezyalı belediye başkanı, "Bu suçluların yaptıkları, örnek alınmamalı. Umarım bu son kırbaç cezası olur" dedi. (hürriyet.com.tr)
Endonezya'nın şeriatla yönetilen tek vilayeti olan Açe'nin başkenti Banda Açe'deki 'ceza infaz merasimi', Baiturrahim Camii'nde gerçekleşti.
Üniversite öğrencisi olduğu belirtilen 23 yaşındaki Vahyudi Saputra ile 20 yaşındaki Nur Elita'ya hintkamışından yapılan bir sopayla 5'er kez vuruldu. Nur Elita, kırbaçlandıktan sonra ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Halka açık merasimde, dört kişi de kumar oynadıkları gerekçesiyle 5'er kez kırbaçlandı.
Endonezya basınındaki haberlerde, "Suçlular kırbaçlanmak üzere sahneye getirilirken, izleyenlerin alkışlarla bu uygulamaya destek verdiği görüldü" denildi.
Banda Açe Belediye Başkanı, verilen bu cezalardan "herkesin ders alması gerektiğini" söyledi.
Endonezyalı belediye başkanı, "Bu suçluların yaptıkları, örnek alınmamalı. Umarım bu son kırbaç cezası olur" dedi. (hürriyet.com.tr)
Minik kızın dans hayallerini de çaldılar
Samsun'un İlkadım ilçesinde yaşayan Uysal çiftinin doğuştan felçli kızları 8 yaşındaki Zeynep, hafta sonu piknik yapmak için gittikleri parkta dans ederken ihtiyacı olan özel yapım tekerlekli sandalyesinin çalınmasının hüznünü yaşıyor.
Hülya ve Özkan Uysal çiftinin iki çocuğundan biri olan Zeynep, belden aşağısı felçli olarak dünyaya geldi. Annesi olmadan ihtiyaçlarını karşılayamayan Zeynep, 5 ay önce kendisine hediye edilen özel yapım tekerlekli sandalye sayesinde engelini bir nebze olsun unuttu.
Tekerlekli sandalyeye kavuştuktan sonra Amisos 55 Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Dans Grubu'na da katılan Zeynep, bir ay önce dans eğitimi almaya başladı.
Hafta sonu piknik yapmak için ailesiyle Batı Park'a giden Zeynep'in tekerlekli sandalyesi, babasının dalgınlığıyla parkta unutulunca, Zeynep'in de dans hayalleri yarım kaldı.
Hürriyet'in haberine göre; Anne Hülya Uysal, yaptığı açıklamada, kızının doğuştan belden aşağısının felçli olduğunu, okula giden küçük kızın dans eğitimi aldığını söyledi. Kızının özel yapım tekerlekli sandalyesinin piknik için gittikleri parkta çalındığını anlatan anne Uysal, şöyle konuştu:
"Dün parka gittik. Orada arabanın yanındaydı. Eşime almasını söyledim ama dalgınlığına gelmiş, unutmuş. Döndükten sonra arabanın olmadığını fark ettik. Polise başvurduk. Ama maalesef bulunamadı. Sandalye özel yapım, zaten 5 ay önce bağış yapılmıştı bize. Normalde çok pahalı bir sandalye. Ben kucağımda taşıyordum. Kızımın ilk söylediği, 'O benim her şeyimdi, ben şimdi nasıl gezeceğim, ne yapacağım'. Allah'a havale ediyorum. Nasıl bir vicdanları var, sonuçta tekerlekli sandalye o. Söyleyecek söz bulamıyorum."
"BU SEVİNCİNİ ELİNDEN ALMALARINA MÜSAADE ETMEYİZ"
Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı da Uysal'ın özel yapım tekerlekli sandalyesinin çalınmasının kabul edilebilir olmadığını belirterek küçük kıza yeni bir tekerlekli sandalye alınması talimatı verdiğini açıkladı.
Olayı "vicdansızlık" olarak nitelendirilen Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tekerlekli sandalyesiyle hayata tutunmaya çalışan, son olarak belediyemizde engellilere yönelik sürdürülen dans kurslarına katılarak farklı bir aktiviteyle yaşama sevinci kazanan yavrumuzun bu sevincini elinden almalarına müsaade etmeyiz. Minik Zeynep'in yeni bir tekerlekli sandalyeye sahip olması için gerekli talimatı verdim. En kısa sürede özel yapım yeni bir tekerlekli sandalyesi olacak. Atakum Belediyesi olarak bu mağduriyeti biz gidereceğiz. O tekerlekli sandalyeyi çalarak engelli bir yavrumuzun umutlarını da çalan kişi ya da kişilere ise söyleyecek söz bulamıyorum. Allah'a havale ediyorum."
Zeynep Uysal, 24 Aralık'ta Samsun'da düzenlenen "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Üyelik Süreci" konulu sivil toplumla diyalog toplantısında sahnede küçük bir gösteri düzenlemiş, dansı sonrası programa katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile hatıra fotoğrafı çektirmişti.
Hülya ve Özkan Uysal çiftinin iki çocuğundan biri olan Zeynep, belden aşağısı felçli olarak dünyaya geldi. Annesi olmadan ihtiyaçlarını karşılayamayan Zeynep, 5 ay önce kendisine hediye edilen özel yapım tekerlekli sandalye sayesinde engelini bir nebze olsun unuttu.
Tekerlekli sandalyeye kavuştuktan sonra Amisos 55 Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Dans Grubu'na da katılan Zeynep, bir ay önce dans eğitimi almaya başladı.
Hafta sonu piknik yapmak için ailesiyle Batı Park'a giden Zeynep'in tekerlekli sandalyesi, babasının dalgınlığıyla parkta unutulunca, Zeynep'in de dans hayalleri yarım kaldı.
Hürriyet'in haberine göre; Anne Hülya Uysal, yaptığı açıklamada, kızının doğuştan belden aşağısının felçli olduğunu, okula giden küçük kızın dans eğitimi aldığını söyledi. Kızının özel yapım tekerlekli sandalyesinin piknik için gittikleri parkta çalındığını anlatan anne Uysal, şöyle konuştu:
"Dün parka gittik. Orada arabanın yanındaydı. Eşime almasını söyledim ama dalgınlığına gelmiş, unutmuş. Döndükten sonra arabanın olmadığını fark ettik. Polise başvurduk. Ama maalesef bulunamadı. Sandalye özel yapım, zaten 5 ay önce bağış yapılmıştı bize. Normalde çok pahalı bir sandalye. Ben kucağımda taşıyordum. Kızımın ilk söylediği, 'O benim her şeyimdi, ben şimdi nasıl gezeceğim, ne yapacağım'. Allah'a havale ediyorum. Nasıl bir vicdanları var, sonuçta tekerlekli sandalye o. Söyleyecek söz bulamıyorum."
"BU SEVİNCİNİ ELİNDEN ALMALARINA MÜSAADE ETMEYİZ"
Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı da Uysal'ın özel yapım tekerlekli sandalyesinin çalınmasının kabul edilebilir olmadığını belirterek küçük kıza yeni bir tekerlekli sandalye alınması talimatı verdiğini açıkladı.
Olayı "vicdansızlık" olarak nitelendirilen Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tekerlekli sandalyesiyle hayata tutunmaya çalışan, son olarak belediyemizde engellilere yönelik sürdürülen dans kurslarına katılarak farklı bir aktiviteyle yaşama sevinci kazanan yavrumuzun bu sevincini elinden almalarına müsaade etmeyiz. Minik Zeynep'in yeni bir tekerlekli sandalyeye sahip olması için gerekli talimatı verdim. En kısa sürede özel yapım yeni bir tekerlekli sandalyesi olacak. Atakum Belediyesi olarak bu mağduriyeti biz gidereceğiz. O tekerlekli sandalyeyi çalarak engelli bir yavrumuzun umutlarını da çalan kişi ya da kişilere ise söyleyecek söz bulamıyorum. Allah'a havale ediyorum."
Zeynep Uysal, 24 Aralık'ta Samsun'da düzenlenen "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Üyelik Süreci" konulu sivil toplumla diyalog toplantısında sahnede küçük bir gösteri düzenlemiş, dansı sonrası programa katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile hatıra fotoğrafı çektirmişti.
Mustafa Altıoklar'a Erdoğan'a hakaret cezası
Yönetmen Mustafa Altıoklar, Gezi eylemleri sırasında katıldığı bir televizyon programında Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesi ile 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Altıoklar'ın bu cezası 6 bin TL para cezasına çevrildi.Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mustafa Altıoklar, bugün görülen karar duruşmasına katılmadı.
Duruşmada hazır bulunan Altıoklar'ın Avukatı Nihal Hande Ünal, daha önceki savunmalarını tekrarladığını belirterek, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini isterken, Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız da sanığın cezalandırılmasını talep etti.Avukatların talebinin ardından duruşmaya yaklaşık 10 dakika ara veren Hakim Mehmet Sami Haznedar, suçu sabit olduğu gerekçesiyle Altıoklar'a “Hakaret" suçundan 3 ay hapis cezası verdi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi eylemleri sırasında bir özel televizyon kanalında katıldığı bir programda dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında bazı sözler nedeniyle Mustafa Altıoklar hakkında 2014 yılında iddianame hazırlamıştı.
İddianamede Altıoklar'ın “Kamu görevlisine hakaretö suçundan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenmişti.
Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)
Altıoklar'ın bu cezası 6 bin TL para cezasına çevrildi.Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mustafa Altıoklar, bugün görülen karar duruşmasına katılmadı.
Duruşmada hazır bulunan Altıoklar'ın Avukatı Nihal Hande Ünal, daha önceki savunmalarını tekrarladığını belirterek, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini isterken, Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız da sanığın cezalandırılmasını talep etti.Avukatların talebinin ardından duruşmaya yaklaşık 10 dakika ara veren Hakim Mehmet Sami Haznedar, suçu sabit olduğu gerekçesiyle Altıoklar'a “Hakaret" suçundan 3 ay hapis cezası verdi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi eylemleri sırasında bir özel televizyon kanalında katıldığı bir programda dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında bazı sözler nedeniyle Mustafa Altıoklar hakkında 2014 yılında iddianame hazırlamıştı.
İddianamede Altıoklar'ın “Kamu görevlisine hakaretö suçundan 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenmişti.
Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)
İkbal Gürpınar: Gülen öldürülüp klonlandı!
Samanyolu Televizyonu'nda ve Türkçe Olimpiyatları'nda bir dönem sunuculuk yapan İkbal Gürpınar tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.
Samanyolu Televizyonu'nda ve Türkçe Olimpiyatları'nda bir dönem sunuculuk yapan İkbal Gürpınar, Akit'e yaptığı açıklamada Fethullah Gülen'in öldürüldüğünü, yerine ona benzer birinin klonlandığını düşündüğünü söyledi.
GÜLEN’İN ÖLDÜRÜLÜP YERİNE BENZERİNİN KLONLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Yeni Akit gazetesinden Mehmet Özmen'e konuşan İkbal Gürpınar, "Fethullah Gülen’le hiç karşılaşmanız oldu mu? Sizce Fethullah Gülen kimdir?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Hayır kendisi ile hiç karşılaşmadım. Fethullah Gülen’in öldürülüp yerine benzerinin klonlandığını düşünüyorum. Çünkü Amerika böyle bir teknolojik güce sahip. İnsanlar geçmişte böylesine aşkla bağlandıkları birinin şimdilerde böyle işler yapabileceğine inanmıyor. Açıkçası ben de öyle düşünüyorum. Dolayısıyla böyle bir şey olabileceğini düşünüyorum."
EN AZ 4 TRİLYON TOPLUYORDUM
Cemaat'e yönelik yaptığı her toplantıda trilyonların toplanmasını sağladığını iddia eden Gürpınar, "Şimdi bana ‘ekmek yediğin yere laf söyleme‘ şeklinde yorumlar geliyor. Ben onlardan kazandığımın çok daha fazlasını kendilerine yardım olarak geri iade ettim. Her toplantı da 3 trilyon para topluyordum. Anadolu yakasında bir restorantta yapılıyordu toplantılar. Genellikle zengin iş adamları ve eşleri geliyordu." ifadelerini kullandı.
BABAMI TEHDİT ETTİLER
Babasının tehditle gazeteye abone yapıldığını iddia eden Gürpınar şöyle devam etti:
"Bakın ben size Babamın bana anlattığı bir meseleyi aktarmak istiyorum. 17 aralık öncesi Zaman Gazetesi aboneliğini iptal ettirdiği zaman, işyerine Vergi Dairesi'nden bir adam gelip ‘Neden aboneliğinizi sonlandırdınız? Bak biz sizi kontrole gelmiyoruz, sizi hiç sıkmıyoruz. Tekrar Zaman aboneliğine devam edin’ deyip üstü kapalı tehdit ettiler. Sonrasında kıramayacağı kişiler devreye girip yeniden abone yaptırmışlar. Bu kez 17 Aralık sonrası yine aboneliği iptal ettirdiğinde Kırıkkale'deki ağabey olan bir pastahanenin sahibi "Hocam, iptal ettirmek şöyle dursun,daha çok abone olmalı,destek vermelisin" demiş. Babam ise ,artık yaşlandığını,gazetelerin hepsini okuma fırsatı olmadığını söyleyip reddetmiş. Görüyorsunuz şu yaptıklarını değil mi?"
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)