Romancı Aslı Erdoğan'ın ardından Özgür Gündem Gazetesi Yayın Danışman Kurulu üyesi olan dilbilimci, yazar Necmiye Alpay da tutuklandı. Nöbetçi İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, Alpay'ı "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" suçlamasıyla tutuklanmasına karar verdi.
Özgür Gündem Gazetesi'nin Yayın Danışma Kurulu üyesi olduğu için, gazete hakkında yürütülen soruşturma kapsamında ifade veren dilbilimci ve yazar Necmiye Alpay, çıkarıldığı İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı.
PKK'nın propagandasını yaptığı suçlamasıyla geçici olarak kapatılan Özgür Gündem gazetesine ilişkin soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Necmiye Alpay, ifadesini vermek üzere bugün İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Umut Tepe tarafından ifadesi alınan Alpay, terör ve şiddete her zaman karşı olduğunu belirterek suçlamayı reddetti.
"Sembolik bir görevdi"
Yayın Danışma Kurulu üyeliğinin tamamen sembolik bir görev olduğunu ifade eden Alpay, "Özgür Gündem gazetesinin yayınlanmasının Kürt sorunun çözümüne katkıda bulunacağı, çatışmaların ve ölümlerin önüne geçebileceği düşüncesiyle destekledim. Toplumda gerginlikleri azaltacağı düşüncesiyle yayın danışma kurulu üyeliği teklifini kabul ettim. Gazetenin PKK/KCK terör örgütünün yayın organı olup olmadığı noktasında fikir beyan edemem. Örgütün dağ kadrosundaki yöneticilerinin bu gazetede yazılar yazdığını bilmiyordum" dedi.
"Terörist ve bölücü" suçlamasıyla tutuklandı
Savcı, ifadesinin ardından Necmiye Alpay'ın "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti. Alpay, sorgulanmak üzere Nöbetçi İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarıldı. Hakimlikte de sorgulaması yapılan Alpay'ın, savcılık ifadesini tekrar ettiği belirtildi. Hakimlik, Necmiye Alpay'ın "öngörülen cezanın miktarı, gazetedeki yayınlar ve yazılar, gazete içerisindeki konumu, serbest kalması halinde kaçacağı" gerekçeleriyle "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" suçlarından tutuklanmasına karar verdi.
Aslı Erdoğan da tutuklanmıştı
Özgür Gündem’in kapatılmasının ardından gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya, Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve Yayın Danışma Kurulu üyesi Aslı Erdoğan tutuklanmıştı. Gazetenin eski Eş Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin ise "adli kontrol şartı" ile serbest bırakılmıştı. DHA
31 Ağustos 2016 Çarşamba
Coca-Cola fabrikasında 50 milyon euro değerinde kokain bulundu
Fransa'daki Coca-Cola fabrikasında 370 kg ağırlığında kokain bulundu. Güney Amerika'dan gönderilen bir konteynerdeki çantalara gizlenerek saklandığı bildirildi.
Fransa'daki Coca-Cola fabrikasında piyasa değeri 50 milyon euro civarında olan kokain bulundu. BBC Türkçe'nin haberine göre kokainin, Güney Amerika'dan gönderilen bir konteynerdeki portakal suyu konsantresi çantalarına gizlenmiş halde bulunduğu bildirildi.
Fransa'nın güneyindeki Signes köyünde bulunan kokainle ilgili soruşturma başlatılırken, fabrika çalışanlarının olayla ilgisinin olmadığı belirtiliyor.
Bulunan kokainin toplam ağırlığı yaklaşık 370 kilogram. Bu, Fransa'da tek seferde ele geçirilen en fazla kokain miktarı. Toulon savcısı Xavier Tarabeux, 'kötü bir sürpriz' ifadesini kullandığı sevkiyatın piyasa değerinin 50 milyon euro olduğunu söyledi.
Çalışanların ilgisi yok
Uyuşturucu maddenin izini süren yetkililer, Coca-Cola fabrikası çalışanlarının olayla ilgilerinin olmadığını söylüyor.
Coca-Cola'nın bölgeden sorumlu başkanı Jean-Denis Malgras yerel internet haber sitesi Var-Matin'e açıklamasında "Soruşturmanın ilk bulguları çalışanların hiçbir şekilde olayla ilgili olmadıklarını gösterdi" dedi.
Geçen yıl Nisan ayında da İngiltere'ye bir yat içinde 250 kilogram kokain kaçırmaya çalışan iki kişi Fransız gümrük memurlarının yardımıyla tutuklanmıştı. SY Hygeia adlı yat, Fransız yetkililer tarafından Martinique'te kıyıya çekilmiş, içinde yaklaşık 47 milyon euro değerinde kokain bulunmuştu.
Fransa'daki Coca-Cola fabrikasında piyasa değeri 50 milyon euro civarında olan kokain bulundu. BBC Türkçe'nin haberine göre kokainin, Güney Amerika'dan gönderilen bir konteynerdeki portakal suyu konsantresi çantalarına gizlenmiş halde bulunduğu bildirildi.
Fransa'nın güneyindeki Signes köyünde bulunan kokainle ilgili soruşturma başlatılırken, fabrika çalışanlarının olayla ilgisinin olmadığı belirtiliyor.
Bulunan kokainin toplam ağırlığı yaklaşık 370 kilogram. Bu, Fransa'da tek seferde ele geçirilen en fazla kokain miktarı. Toulon savcısı Xavier Tarabeux, 'kötü bir sürpriz' ifadesini kullandığı sevkiyatın piyasa değerinin 50 milyon euro olduğunu söyledi.
Çalışanların ilgisi yok
Uyuşturucu maddenin izini süren yetkililer, Coca-Cola fabrikası çalışanlarının olayla ilgilerinin olmadığını söylüyor.
Coca-Cola'nın bölgeden sorumlu başkanı Jean-Denis Malgras yerel internet haber sitesi Var-Matin'e açıklamasında "Soruşturmanın ilk bulguları çalışanların hiçbir şekilde olayla ilgili olmadıklarını gösterdi" dedi.
Geçen yıl Nisan ayında da İngiltere'ye bir yat içinde 250 kilogram kokain kaçırmaya çalışan iki kişi Fransız gümrük memurlarının yardımıyla tutuklanmıştı. SY Hygeia adlı yat, Fransız yetkililer tarafından Martinique'te kıyıya çekilmiş, içinde yaklaşık 47 milyon euro değerinde kokain bulunmuştu.
Fiyatlar buralarda dörde katlandı
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu ile İstanbul yeni havalimanı gibi büyük projelerin etkisiyle Eyüp, Çatalca, Arnavutköy, Sarıyer, Beykoz ve Çekmeköy'de yerleşim yerlerinde konut ve arsaların değeri projelerin başlangıcından bu yana 3-4 kat yükseldi.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köprü inşaatının başlaması, hatta güzergahının açıklanması ile birlikte Avrupa yakasında Halkalı-Başakşehir-Arnavutköy-Kayabaşı aksı ile Zekeriyaköy'de, Anadolu yakasında ise özellikle Beykoz, Çekmeköy ve Sancaktepe bölgelerinde konut piyasasında hareketlilik yaşandığını ifade etti.
Maya, üçüncü köprüyü de içerisinde bulunduran Kuzey Marmara Otoyolu ile bağlantı yollarına yakın çevredeki arsa ve tarla fiyatlarının özellikle Eyüp, Çatalca, Arnavutköy, Sarıyer, Beykoz ve Çekmeköy'de değerlendiğini belirterek, "Arnavutköy ve Çatalca için bu artışta İstanbul Yeni Havalimanı'nın etkisinin bulunduğuna da dikkat etmek gerek" dedi.
cnntürk'ün haberine göre; Üçüncü köprünün en çok değer artışı sağladığı bölgelerin Arnavutköy Karaburun, Beykoz Riva, Sarıyer Uskumruköy ve Çekmeköy Nişantepe olduğunu vurgulayan Maya, söz konusu bölgelerde yaklaşık 3-4 kata varan artışlar yaşandığını bildirdi.
"Köprü sonrası konut projelerine hız verildi"
Makbule Yönel Maya, Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı üzerinde ve bağlantı yollarının yakınlarındaki konut projelerine değinirken de özellikle Sancaktepe'nin kentsel dönüşüm ve yeni konut projeleri ile dikkati çektiğini söyledi.
Birçoğu inşaat aşamasında olmak üzere planlama aşamasındaki projeler de dikkate alındığında 4 bin yeni konut stokunun 2018'e kadar ilçeye kazandırılacağını ifade eden Maya, Sancaktepe'yi takip eden Çekmeköy ilçesinde ise bu sayının yaklaşık 930 civarında olduğunu bildirdi.
Maya, Çekmeköy'deki konut projelerinde bu yıl teslim edilmesi planlananlar da bulunduğunu belirterek, "Anadolu yakasında üçüncü köprü bağlantı yollarına yakın bölgelere bakıldığında, Sultanbeyli'de de yaklaşık 650 konutluk yeni stokta 2017 başına kadar hayatın başlaması planlanıyor" ifadesini kullandı.
Avrupa yakasında Kuzey Marmara Otoyolu ve bağlantı yollarının yakın noktalarına bakıldığında Sarıyer'de yaklaşık 300 yeni konut stokuyla Zekeriyaköy ve Uskumruköy bölgelerinin dikkati çektiğini belirten Maya, "Köprü çevresinde yeni imara açılacak alan olmayacağını düşündüğümüzde, mevcut imara sahip ve özelikle köprü çıkış ve bağlantı yollarına yakın konut alanlarında yeni projelere bu süreçte hız verildiğini, gayrimenkul geliştiricilerinin bu bölgelerde yeni projeler için önemli adımlar attıklarını görüyoruz" diye konuştu.
Konut fiyatlarının arttığı bölgeler
Maya, konut fiyatlarında köprü dolayısıyla artış yaşandığına işaret ederek, Göktürk, Zekeriyaköy, Başakşehir, Çekmeköy, Sancaktepe ve Beykoz bölgelerinde üçüncü köprüye bağlı konut fiyat artışı yaşandığını, ancak bu yükselişin arsalardaki oranlar kadar olmadığını bildirdi.
Bu tarz mega projelerde 2 farklı dönemde artış yaşandığının görüldüğünü aktaran Maya, ilkinin projenin ilan edilip inşasının başladığı dönem, ikincisinin ise projenin bitirilip hayata geçirildiği dönem olduğunu söyledi.
Bu arada, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, geçen hafta yaptığı açıklamada, üçüncü köprü güzergahında yeni imar alanı oluşturulmasının söz konusu olmadığını bildirmişti.
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 148 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesimi üzerinde yer alıyor. Temeli 29 Mayıs 2013'te atılan ve "dünyanın en geniş köprüsü" unvanını kazanan eser, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve farklı ülkelerden liderlerin katılımıyla 26 Ağustos Cuma günü açılmıştı.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köprü inşaatının başlaması, hatta güzergahının açıklanması ile birlikte Avrupa yakasında Halkalı-Başakşehir-Arnavutköy-Kayabaşı aksı ile Zekeriyaköy'de, Anadolu yakasında ise özellikle Beykoz, Çekmeköy ve Sancaktepe bölgelerinde konut piyasasında hareketlilik yaşandığını ifade etti.
Maya, üçüncü köprüyü de içerisinde bulunduran Kuzey Marmara Otoyolu ile bağlantı yollarına yakın çevredeki arsa ve tarla fiyatlarının özellikle Eyüp, Çatalca, Arnavutköy, Sarıyer, Beykoz ve Çekmeköy'de değerlendiğini belirterek, "Arnavutköy ve Çatalca için bu artışta İstanbul Yeni Havalimanı'nın etkisinin bulunduğuna da dikkat etmek gerek" dedi.
cnntürk'ün haberine göre; Üçüncü köprünün en çok değer artışı sağladığı bölgelerin Arnavutköy Karaburun, Beykoz Riva, Sarıyer Uskumruköy ve Çekmeköy Nişantepe olduğunu vurgulayan Maya, söz konusu bölgelerde yaklaşık 3-4 kata varan artışlar yaşandığını bildirdi.
"Köprü sonrası konut projelerine hız verildi"
Makbule Yönel Maya, Kuzey Marmara Otoyolu güzergahı üzerinde ve bağlantı yollarının yakınlarındaki konut projelerine değinirken de özellikle Sancaktepe'nin kentsel dönüşüm ve yeni konut projeleri ile dikkati çektiğini söyledi.
Birçoğu inşaat aşamasında olmak üzere planlama aşamasındaki projeler de dikkate alındığında 4 bin yeni konut stokunun 2018'e kadar ilçeye kazandırılacağını ifade eden Maya, Sancaktepe'yi takip eden Çekmeköy ilçesinde ise bu sayının yaklaşık 930 civarında olduğunu bildirdi.
Maya, Çekmeköy'deki konut projelerinde bu yıl teslim edilmesi planlananlar da bulunduğunu belirterek, "Anadolu yakasında üçüncü köprü bağlantı yollarına yakın bölgelere bakıldığında, Sultanbeyli'de de yaklaşık 650 konutluk yeni stokta 2017 başına kadar hayatın başlaması planlanıyor" ifadesini kullandı.
Avrupa yakasında Kuzey Marmara Otoyolu ve bağlantı yollarının yakın noktalarına bakıldığında Sarıyer'de yaklaşık 300 yeni konut stokuyla Zekeriyaköy ve Uskumruköy bölgelerinin dikkati çektiğini belirten Maya, "Köprü çevresinde yeni imara açılacak alan olmayacağını düşündüğümüzde, mevcut imara sahip ve özelikle köprü çıkış ve bağlantı yollarına yakın konut alanlarında yeni projelere bu süreçte hız verildiğini, gayrimenkul geliştiricilerinin bu bölgelerde yeni projeler için önemli adımlar attıklarını görüyoruz" diye konuştu.
Konut fiyatlarının arttığı bölgeler
Maya, konut fiyatlarında köprü dolayısıyla artış yaşandığına işaret ederek, Göktürk, Zekeriyaköy, Başakşehir, Çekmeköy, Sancaktepe ve Beykoz bölgelerinde üçüncü köprüye bağlı konut fiyat artışı yaşandığını, ancak bu yükselişin arsalardaki oranlar kadar olmadığını bildirdi.
Bu tarz mega projelerde 2 farklı dönemde artış yaşandığının görüldüğünü aktaran Maya, ilkinin projenin ilan edilip inşasının başladığı dönem, ikincisinin ise projenin bitirilip hayata geçirildiği dönem olduğunu söyledi.
Bu arada, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, geçen hafta yaptığı açıklamada, üçüncü köprü güzergahında yeni imar alanı oluşturulmasının söz konusu olmadığını bildirmişti.
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 148 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesimi üzerinde yer alıyor. Temeli 29 Mayıs 2013'te atılan ve "dünyanın en geniş köprüsü" unvanını kazanan eser, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve farklı ülkelerden liderlerin katılımıyla 26 Ağustos Cuma günü açılmıştı.
Reza Zarrab "reddi hakim" talebinde bulundu
Kara para aklama, bankacılık sahtekarlığı ve ABD'nin İran'a karşı uyguladığı yaptırımları delme suçlamaları ile New York'ta tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab, 'reddi hakim' talebinde bulundu. Gerekçe olarak davaya bakan Amerikalı hakimin Türkiye'de katıldığı bir konferanstaki sözleri gösterildi.
Zarrab'ın avukatları tarafından bugün mahkemeye sunulan dilekçede, Yargıç Richard Berman'ın Mayıs 2014'te İstanbul'da düzenlenen "Adalet ve Hukuk Devleti" konulu uluslararası sempozyuma katıldığı, bu konferansta Türk yargısı hakkında olumsuz eleştiriler yaptığı ve Zarrab'ın Türkiye'de yargılandığı davanın düşmesini, buna örnek gösterdiği belirtildi.
"Yaptığımız araştırmalara göre, Türkiye'de son günlerde darbe girişimi ile ilgili yaşanan gelişmeler ışığında, ne yazık ki mahkemenin taraf tutmasının kaçınılmaz olduğu bir görünüm ortaya çıkacaktır. Zarrab, bundan dolayı reddi hakim talebinde bulunuyor" denildi.
cnntürk'ün haberine göre; Zarrab'ın avukatları, Berman'ın sempozyum sonrası Türk basınına verdiği röportajlara ve Zarrab'ın yargılandığı 17 Aralık soruşturmasına atfen açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekti.
6 Eylül'de tekrar hakim karşısında
Zarrab'ın New York'ta nisan ayında yapılan ilk duruşmasında Hakim Berman, konuşmasına İstanbul'da katıldığı sempozyumu detaylı bir şekilde anlatarak başlamıştı. Zarrab'ın avukatı Benjamin Brahman da Berman'ın sempozyuma katılmasını 'tarafsız olmasını etkilemeyecek' şeklinde değerlendirmişti. Zarrab, 6 Eylül'de yine yargıç karşısına çıkacak.
Zarrab'ın avukatları tarafından bugün mahkemeye sunulan dilekçede, Yargıç Richard Berman'ın Mayıs 2014'te İstanbul'da düzenlenen "Adalet ve Hukuk Devleti" konulu uluslararası sempozyuma katıldığı, bu konferansta Türk yargısı hakkında olumsuz eleştiriler yaptığı ve Zarrab'ın Türkiye'de yargılandığı davanın düşmesini, buna örnek gösterdiği belirtildi.
"Yaptığımız araştırmalara göre, Türkiye'de son günlerde darbe girişimi ile ilgili yaşanan gelişmeler ışığında, ne yazık ki mahkemenin taraf tutmasının kaçınılmaz olduğu bir görünüm ortaya çıkacaktır. Zarrab, bundan dolayı reddi hakim talebinde bulunuyor" denildi.
cnntürk'ün haberine göre; Zarrab'ın avukatları, Berman'ın sempozyum sonrası Türk basınına verdiği röportajlara ve Zarrab'ın yargılandığı 17 Aralık soruşturmasına atfen açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekti.
6 Eylül'de tekrar hakim karşısında
Zarrab'ın New York'ta nisan ayında yapılan ilk duruşmasında Hakim Berman, konuşmasına İstanbul'da katıldığı sempozyumu detaylı bir şekilde anlatarak başlamıştı. Zarrab'ın avukatı Benjamin Brahman da Berman'ın sempozyuma katılmasını 'tarafsız olmasını etkilemeyecek' şeklinde değerlendirmişti. Zarrab, 6 Eylül'de yine yargıç karşısına çıkacak.
30 Ağustos 2016 Salı
ABD'den vatandaşlarına Türkiye uyarısı
ABD'den Türkiye'de artan terör riskiyle ilgili vatandaşlarına uyarı geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısı geldi. Ülkedeki artan terör riskinin altının çizildiği uyarıda Türkiye'nin güneydoğusuna seyahat edilmemesi tavsiyesinde bulunuldu.
Öte yandan açıklamada Ankara ve İstanbul'da çalışan elçilik personelinin aileleri için ABD'ye ücretsiz uçuş imkanının da 23 Eylül tarihine kadar uzatıldığı aktarıldı. Cumhuriyet
Diyanet: Banka kredisi ile kurban kesilir mi?
Diyanet İşleri Başkanlığı, yaklaşan kurban bayramı öncesi hurafelere karşı uyarılarda bulundu. Uyarılarda, banka kredisiyle kurban kesilemeyeceği, kurban kanının alına sürülmesinin doğru olmadığı, kurban derisinin satılamayacağı veya kesen kasaba ücret olarak verilemeyeceği vurgulandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde, kurbanla ilgili bölümde, sık yöneltilen 61 soruya yanıt verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nca kurbanla ilgili açıklayıcı soru ve yanıtlar ile fetvalar arasında arasında şu dikkat çekici konularda yer aldı:
Kurbanın mahiyeti ve hükmü
Kurban; bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir. Hanefi mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur. Kurban, -fıkhi hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icma ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir.
Kurban kesimi ne zaman başlar ne zaman sona erer?
Diyanet İşleri Başkanlığı, kurbanlarıni, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra; kılınmayan yerlerde ise, sabah namazı vakti girdikten sonra başladığını hatırlatırkeş "Hanefilere göre bayramın 3'üncü günü akşamına kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak, kurbanların gündüz kesilmesi daha uygundur. Şâfilere göre ise 4'üncü günü gün batımına kadar kesilebilir. İster kurban niyetiyle olsun, ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse, o hayvanın eti Hanefîlere göre yenmez. Ancak ,kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse, bu hayvanın eti yenilir" denildi.
Kurban kanının alına sürülmesinin dinle ilgisi yok
Diyanet İşleri, kesilen kurbanın kanının alna sürülmesinin dinle hiçbir ilgisi bulunmadığını, güvenilir kaynakların hiçbirinde böyle bir bilginin yer almadığını bildirirken, "Halkımız arasında yaygın olan bu uygulamanın başka kültürlerden girdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla terk edilmesi gerekir" açıklamasını yaptı.
"Kredi kartıyla kurbanlık alınabilir"
Açıklamada, kurban kesmekle mükellef olan kişinin kurbanlık hayvanı nakit olarak alabileceği gibi kredi kartıyla tek çekim veya vadeli olarak da alabileceği, bedelin kredi kartıyla ödenmesinin sorun oluşturmadığı kaydedilirken, "Ancak kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir. Kredi kartıyla vadeli olarak kurban alırken, vadeyi bankanın uygulaması halinde ilave bir ücret ödenirse kesilen kurban geçerli olmakla birlikte, faizli işlem sebebiyle ayrı bir günah söz konusu olacağı için bundan sakınmak gerekir" uyarısı yapıldı.
"Banka kredisiyle kurban kesilmez"
Uyarıda, kurban kesmenin akıl sağlığı yerinde, ergen, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan bir müslümanın yerine getireceği mali bir ibadet olduğu ifade edilirken, şu uyarılar yapıldı:
- İster vacip isterse nafile olarak kurban kesecek kimse, kurbanını peşin satın alabileceği gibi, borçlanarak da satın alabilir. Bu, kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak faizli borç alması durumunda faiz verme yasağını işlediği için günaha girmiş olur. Kendi imkanlarıyla kurban kesemeyecek olanların böyle yöntemlere başvurmaları dinen uygun değildir.
- Kurbanın derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Hz. Peygamber (s.a.s.), veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emretmiştir. Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret olarak verilmesi caiz değildir. Derinin satılması hâlinde bedelinin yoksullara verilmesi gerekir. Kurbanın derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur.
Kurban namazı var mı?
- Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak, kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir.
- Hz. Peygamber'in (s.a.s.) Zilhicce’nin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivayet edildiği ,kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. Kurban bayramında da oruç tutulmaz. Ancak, imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır. Fakat bu, kendi evinde kurban kesebilen insanlar içindir. Zamanımızda çiftliklerde kurban kestiren bazı müslümanlara, akşama kadar sıra ancak gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda söz konusu insanların aç kalıp oruçlu imiş gibi durmaları uygun değildir.
- Kişiler bir araya gelerek Hz. Peygamber adına kurban kesemez. Dinimizde böyle bir uygulama yoktur. Bunun, yapılması gereken bir ibadet gibi görülmesi caiz değildir. Çünkü Allah ve Resûlü’nden nakledilmeyen bir uygulamayı ibadet gibi telakki etmek ve ona dinîlik vasfı vermek bid’attir. Her bid’at de Hz. Peygamberin (s.a.s.) nitelemesiyle dalalettir. Dolayısıyla bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez.
- Kişi, kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban, hac ve zekât gibi mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekâlet Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve vekâleten kendisi adına kurbanın kesilmesidir. Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak ,yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin, kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır.
- Kurban keserken, usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla, iki atardamarından en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, hayvanın omuriliğinin kesilmesi mekruhtur. Bu konuda etlik kesim ile , kurbanlık kesim arasında bir fark yoktur. Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına özen gösterilmelidir. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.
- Dinimiz, tüm canlılara iyi davranılmasını emretmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), kesim esnasında hayvana eziyet edilmemesini emretmiştir. Kurbanın bilinen klasik yöntemle kesilmesi asıldır. Bununla beraber kurbana fazla eziyet vermemek (ölüm acısını azaltmak) maksadıyla, kesim esnasında hayvanın elektrik şoku, narkoz veya benzeri bir yöntemle bayıltılarak kesilmesi caizdir. Ancak, hayvanın bayıltıldıktan sonra ölmeden boğazından kesilmesi gerekir. Hayvan henüz kesilmeden, şok etkisiyle ölürse, kurban olmayacağı gibi, eti de yenmez
- Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir. Ancak, durumu iyi olan müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur. Şâfiî mezhebine göre ise, kurban etinden az da olsa fakirlere verilmesi gerekir. DHA
Kurbanın mahiyeti ve hükmü
Kurban; bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir. Hanefi mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur. Kurban, -fıkhi hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icma ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir.
Kurban kesimi ne zaman başlar ne zaman sona erer?
Diyanet İşleri Başkanlığı, kurbanlarıni, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra; kılınmayan yerlerde ise, sabah namazı vakti girdikten sonra başladığını hatırlatırkeş "Hanefilere göre bayramın 3'üncü günü akşamına kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak, kurbanların gündüz kesilmesi daha uygundur. Şâfilere göre ise 4'üncü günü gün batımına kadar kesilebilir. İster kurban niyetiyle olsun, ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse, o hayvanın eti Hanefîlere göre yenmez. Ancak ,kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse, bu hayvanın eti yenilir" denildi.
Kurban kanının alına sürülmesinin dinle ilgisi yok
Diyanet İşleri, kesilen kurbanın kanının alna sürülmesinin dinle hiçbir ilgisi bulunmadığını, güvenilir kaynakların hiçbirinde böyle bir bilginin yer almadığını bildirirken, "Halkımız arasında yaygın olan bu uygulamanın başka kültürlerden girdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla terk edilmesi gerekir" açıklamasını yaptı.
"Kredi kartıyla kurbanlık alınabilir"
Açıklamada, kurban kesmekle mükellef olan kişinin kurbanlık hayvanı nakit olarak alabileceği gibi kredi kartıyla tek çekim veya vadeli olarak da alabileceği, bedelin kredi kartıyla ödenmesinin sorun oluşturmadığı kaydedilirken, "Ancak kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir. Kredi kartıyla vadeli olarak kurban alırken, vadeyi bankanın uygulaması halinde ilave bir ücret ödenirse kesilen kurban geçerli olmakla birlikte, faizli işlem sebebiyle ayrı bir günah söz konusu olacağı için bundan sakınmak gerekir" uyarısı yapıldı.
"Banka kredisiyle kurban kesilmez"
Uyarıda, kurban kesmenin akıl sağlığı yerinde, ergen, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan bir müslümanın yerine getireceği mali bir ibadet olduğu ifade edilirken, şu uyarılar yapıldı:
- İster vacip isterse nafile olarak kurban kesecek kimse, kurbanını peşin satın alabileceği gibi, borçlanarak da satın alabilir. Bu, kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak faizli borç alması durumunda faiz verme yasağını işlediği için günaha girmiş olur. Kendi imkanlarıyla kurban kesemeyecek olanların böyle yöntemlere başvurmaları dinen uygun değildir.
- Kurbanın derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Hz. Peygamber (s.a.s.), veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emretmiştir. Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret olarak verilmesi caiz değildir. Derinin satılması hâlinde bedelinin yoksullara verilmesi gerekir. Kurbanın derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur.
Kurban namazı var mı?
- Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak, kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir.
- Hz. Peygamber'in (s.a.s.) Zilhicce’nin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivayet edildiği ,kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. Kurban bayramında da oruç tutulmaz. Ancak, imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır. Fakat bu, kendi evinde kurban kesebilen insanlar içindir. Zamanımızda çiftliklerde kurban kestiren bazı müslümanlara, akşama kadar sıra ancak gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda söz konusu insanların aç kalıp oruçlu imiş gibi durmaları uygun değildir.
- Kişiler bir araya gelerek Hz. Peygamber adına kurban kesemez. Dinimizde böyle bir uygulama yoktur. Bunun, yapılması gereken bir ibadet gibi görülmesi caiz değildir. Çünkü Allah ve Resûlü’nden nakledilmeyen bir uygulamayı ibadet gibi telakki etmek ve ona dinîlik vasfı vermek bid’attir. Her bid’at de Hz. Peygamberin (s.a.s.) nitelemesiyle dalalettir. Dolayısıyla bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez.
- Kişi, kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban, hac ve zekât gibi mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekâlet Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve vekâleten kendisi adına kurbanın kesilmesidir. Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak ,yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin, kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır.
- Kurban keserken, usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla, iki atardamarından en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, hayvanın omuriliğinin kesilmesi mekruhtur. Bu konuda etlik kesim ile , kurbanlık kesim arasında bir fark yoktur. Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına özen gösterilmelidir. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.
- Dinimiz, tüm canlılara iyi davranılmasını emretmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), kesim esnasında hayvana eziyet edilmemesini emretmiştir. Kurbanın bilinen klasik yöntemle kesilmesi asıldır. Bununla beraber kurbana fazla eziyet vermemek (ölüm acısını azaltmak) maksadıyla, kesim esnasında hayvanın elektrik şoku, narkoz veya benzeri bir yöntemle bayıltılarak kesilmesi caizdir. Ancak, hayvanın bayıltıldıktan sonra ölmeden boğazından kesilmesi gerekir. Hayvan henüz kesilmeden, şok etkisiyle ölürse, kurban olmayacağı gibi, eti de yenmez
- Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir. Ancak, durumu iyi olan müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur. Şâfiî mezhebine göre ise, kurban etinden az da olsa fakirlere verilmesi gerekir. DHA
30 Ağustos Zaferi'nin 94. yıldönümü kutlu olsun
Ulu Önder Atatürk ve bize bu vatanı emanet eden tüm şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz.
Darbe girişimi sonrası sivilleşme Zafer Bayramı'na da yansıdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde devlet erkanı Anıtbakir'e çıkacak. Tank, top, zırhlılar ve jetler törenlerde ilk kez olmayacak.
İşte siyasi liderlerin 30 Ağustos Zafer Bayramı için yayınladıkları mesajlar;
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Ülkemizi kutlu yürüyüşünden alıkoymak isteyen terör örgütlerinin hain saldırılarına aldırmadan, ihanet çetelerini bozguna uğratarak, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde mücadelemiz sürecektir. 30 Ağustos Zaferi, özellikle bugün ülkemizin birliğine, dirliğine, bu topraklardaki varlığına kasteden terör örgütleri ve şer odakları için ders olmalıdır. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında milletimizin ortaya koyduğu tavır, bu topraklarda 'Büyük Taarruz' ruhunun ne kadar diri olduğunun ifadesidir."
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM
"Ülkemizi parçalamak isteyenler milletimizin izzetli direnişi karşısında çaresiz kalmışlardır. Bugün de ülkemizin her köşesinde refah ve huzur ikliminin hakim olması için milletçe birbirimize kenetleniyor; istiklalimizi, cumhuriyetimizi ve demokrasimizi tehdit eden bütün şer odakları karşısında azim ve kararlılıkla mücadele ediyoruz. Herkes emin olsun ki, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kastetmek isteyen güçler, devletimizi bütün azamet ve kudretiyle daima karşılarında bulacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni darbe teşebbüsleriyle, terörle, tedhişle zayıf düşürmeye çalışan güç odakları emellerine asla ulaşamayacak, millet-devlet kenetlenmesi karşısında mutlaka hezimete uğrayacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve bütün vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bu zaferi bize armağan eden istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, şehit ve gazilerimizi şükranla yad ediyorum."
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU
"Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal’in çizdiği bu hedef doğrultusunda ve 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ülküsüne bağlılıkla, daha özgür ve daha çağdaş bir ülke olmanın mücadelesini veriyor. Bu nedenledir ki demokrasimizi kökleştirmek için atacağımız her adım, 30 Ağustos ruhuna eklenen yeni bir zaferdir. 15 Temmuz gecesinde de açıkça görüldüğü gibi, TBMM’nin tüm üyeleri ve yurttaşlarımız Cumhuriyetimiz ve parlamenter demokrasimize yönelen tüm saldırılar karşısında bir duvardır. Anayasal rejimi ortadan kaldırmak; laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkmak, cumhuriyetimizi, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen tüm odaklar ve terör şebekeleri bu duvara çarpıp, yenilmeye mahkumdur."
MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı için "Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kuruluş ve bağımsızlığımızın mimarı aziz ecdadımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı. (Kaynak:haberturk.com)
Darbe girişimi sonrası sivilleşme Zafer Bayramı'na da yansıdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde devlet erkanı Anıtbakir'e çıkacak. Tank, top, zırhlılar ve jetler törenlerde ilk kez olmayacak.
İşte siyasi liderlerin 30 Ağustos Zafer Bayramı için yayınladıkları mesajlar;
CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Ülkemizi kutlu yürüyüşünden alıkoymak isteyen terör örgütlerinin hain saldırılarına aldırmadan, ihanet çetelerini bozguna uğratarak, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde mücadelemiz sürecektir. 30 Ağustos Zaferi, özellikle bugün ülkemizin birliğine, dirliğine, bu topraklardaki varlığına kasteden terör örgütleri ve şer odakları için ders olmalıdır. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında milletimizin ortaya koyduğu tavır, bu topraklarda 'Büyük Taarruz' ruhunun ne kadar diri olduğunun ifadesidir."
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM
"Ülkemizi parçalamak isteyenler milletimizin izzetli direnişi karşısında çaresiz kalmışlardır. Bugün de ülkemizin her köşesinde refah ve huzur ikliminin hakim olması için milletçe birbirimize kenetleniyor; istiklalimizi, cumhuriyetimizi ve demokrasimizi tehdit eden bütün şer odakları karşısında azim ve kararlılıkla mücadele ediyoruz. Herkes emin olsun ki, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kastetmek isteyen güçler, devletimizi bütün azamet ve kudretiyle daima karşılarında bulacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni darbe teşebbüsleriyle, terörle, tedhişle zayıf düşürmeye çalışan güç odakları emellerine asla ulaşamayacak, millet-devlet kenetlenmesi karşısında mutlaka hezimete uğrayacaklardır. Bu duygu ve düşüncelerle Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve bütün vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bu zaferi bize armağan eden istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, şehit ve gazilerimizi şükranla yad ediyorum."
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU
"Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal’in çizdiği bu hedef doğrultusunda ve 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ülküsüne bağlılıkla, daha özgür ve daha çağdaş bir ülke olmanın mücadelesini veriyor. Bu nedenledir ki demokrasimizi kökleştirmek için atacağımız her adım, 30 Ağustos ruhuna eklenen yeni bir zaferdir. 15 Temmuz gecesinde de açıkça görüldüğü gibi, TBMM’nin tüm üyeleri ve yurttaşlarımız Cumhuriyetimiz ve parlamenter demokrasimize yönelen tüm saldırılar karşısında bir duvardır. Anayasal rejimi ortadan kaldırmak; laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yıkmak, cumhuriyetimizi, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen tüm odaklar ve terör şebekeleri bu duvara çarpıp, yenilmeye mahkumdur."
MHP GENEL BAŞKANI DEVLET BAHÇELİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı için "Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kuruluş ve bağımsızlığımızın mimarı aziz ecdadımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı. (Kaynak:haberturk.com)
İşte ilk türbanlı polis fotoğrafı
30 Ağustos Zafer Bayramı Taksim Meydanı'da düzenlenen törenle kutlandı. Törende bir ilk de yaşandı. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kadın polislerin başörtüsü kullanmasının serbest hale gelmesinin ardından bir kadın emniyet müdürü, törene başörtüsüyle katıldı.
30 Ağustos Zafer Bayramı bu sabah saat 09.30'da Taksim Meydanı'nda düzenlenen törenle kutlandı. Törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı. Tören öncesi çevrede geniş çaplı güvenlik önlemi alındı. Çevreye yerleştirilen özel harekat polisleri güvenliği sağlarken sivil polisler de İstiklal Caddesi'nin girişinde vatandaşlarının üzerini ve çantalarını aradı.
Taksim'deki törende bir ilk yaşandı
Tören İstanbul Valisi Vasip Şahin'in Atatürk heykeli önüne çelenk bırakmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından tören sona erdi. Öte yandan törende bir ilk de yaşandı. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, kadın polislerin başörtüsü kullanmasının serbest hale gelmesinin ardından, bir kadın emniyet müdürü törene başörtüsüyle katıldı. Hürriyet
30 Ağustos Zafer Bayramı bu sabah saat 09.30'da Taksim Meydanı'nda düzenlenen törenle kutlandı. Törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı. Tören öncesi çevrede geniş çaplı güvenlik önlemi alındı. Çevreye yerleştirilen özel harekat polisleri güvenliği sağlarken sivil polisler de İstiklal Caddesi'nin girişinde vatandaşlarının üzerini ve çantalarını aradı.
Taksim'deki törende bir ilk yaşandı
Tören İstanbul Valisi Vasip Şahin'in Atatürk heykeli önüne çelenk bırakmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından tören sona erdi. Öte yandan törende bir ilk de yaşandı. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, kadın polislerin başörtüsü kullanmasının serbest hale gelmesinin ardından, bir kadın emniyet müdürü törene başörtüsüyle katıldı. Hürriyet
LYS'de aldığı 487 puan sıfırlandı: Hayatımı kararttılar
LYS’de aldığı 487 puanlık başarısı nedeniyle okulu tarafından plaketle ödüllendirilen İzmirli Eda Nur Çelik (17), bir ay sonra puanının sıfırlanmasıyla ortada kaldı.
ÖSYM’ye dilekçe veren baba Mehmet Ali Çelik, durumun düzeltilmesi için dava açtı.
Habetürk'ten Mehmet İnmez'in haberine göre; İzmir’in Buca İlçesi’nde oturan Eda Nur Çelik (17), 13 Mart 2016 tarihinde girdiği YGS-4 sınavından 468 puan alarak, Türkiye genelinde 164’üncü oldu. Haziran ayında yapılan LYS’den de 487 puan alan Çelik, Türkiye genelinde 13. olarak büyük bir başarı elde etti.
Çelik mezun olduğu Mavi Şahin Temel Lisesi de, ÖSYM’nin sitesinden aldığı sonuçlar üzerine yaklaşık bin öğrencinin katıldığı bir törenle Eda Nur Çelik’i plaket ve altınla ödüllendirdi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık (İngilizce) Bölümü’ne tam burslu olarak kabul edilen Çelik, 15 Ağustos’ta üniversiteden gelen bir telefonla şoke oldu. Üniversite yönetimi, sistemde yüzde 100 değil, yüzde 25 burslu olarak kayıtlı gözüktüğünü, bölüm olarak Meslek Yüksekokulu Uygulamalı İngilizce Çevirmenlik Bölümü’ne kaydının yapıldığını bildirdi.
"FETÖ kurbanı olabilir"
Üniversite görevlisinin söylediklerine inanamayan Çelik, babası Mehmet Ali Çelik’le beraber eve giderek tekrar ÖSYM’nin sitesine girdi. Sitede puanlarının ilk açıklandığı haliyle durduğunu gören öğrenci, ailesinin yardımıyla sonuçları kameraya aldı. Bir gün sonra tekrar ÖSYM’nin internet sitesine giren Çelik, bu kez YGS’den aldığı 468 puanının 298’e, LYS’den aldığı 487 puanının ise sıfıra düştüğünü gördü.
ÖSYM başkanlığına başvuran ancak sonuç alamayan baba Mehmet Ali Çelik, “ÖSYM’nin sitesinden bir öğrencinin puanı nasıl değiştirilir, anlamış değiliz. Kızıma bu tuzağı kuranlar ortaya çıkartılmalı. Kızım FETÖ’cülerin kurbanı olabilir. ÖSYM içerisindeki devleti zor duruma düşürmek isteyen grup, öğrencileri mağdur ederek, devleti kötülemek istemiştir. Dava açacağım” diye konuştu.
"Hayatımı kararttılar"
Gece gündüz çalışarak büyük başarı elde eden Eda Nur Çelik de, “Hayatımı kararttılar. Bütün emeklerim boşa gitti. Benim aldığım notları nasıl sıfırlarlar? Cumhurbaşkanı’ndan sesimi duymasını istiyorum. Tek güvencemiz elimizde bulunan sınav sonuçları ve çektiğimiz görüntüler. İnşallah bu delillerle gasp ettikleri puanları geri alacağım” dedi.
ÖSYM yetkilileri de, kendilerine sözlü ve yazılı şikâyeti olduğunu, iddianın incelendiğini ve araştırma sonrası öğrenci velisinin bilgilendirileceğini söyledi.
Etiketler:
cemaat,
fethullah gülen,
haber,
öğrenci
TRT çalışanı 13 kişi tutuklandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, FETÖ'ye yönelik KPSS sorularının sızdırılmasıyla ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan TRT çalışanı 13 kişiyle bir öğretmen tutuklandı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınan çoğu TRT çalışanı 18 kişi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirildi.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade veren şüpheliler, tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Sulh ceza hakimliğince sorgulanan 18 şüpheliden TRT çalışanı 13 kişiyle 1 öğretmen tutuklanarak Sincan cezaevine götürüldü. 4 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Etiketler:
ankara,
cemaat,
darbe,
fethullah gülen,
haber
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde ilk kaza selfie yüzünden
Yavuz Sultan Selim köprüsü üzerinde en az 2 TIR’ın karıştığı kazada, ilk belirlemelere göre 1 kişi öldü 1 kişi de yaralandı. Kazaya köprüden geçen sürücülerin selfie çekmek için araçlarını durdurmalarının yol açtığı belirtiliyor.
Edinilen bilgiye göre, köprünün Avrupa yakasına geçiş istikametinde meydana gelen kazada en az 2 TIR birbirine çarptı. 1 kişinin öldüğü 1 kişinin de yaralandığı kazanın ardından trafik her iki istikamette de durma noktasına geldi.
Selfıe çeken sürücülerin araçları neden oldu
İddiya göre, kazaya selfie çektirmek için araçlarını köprü üzerinde duduran sürücüler yol açtı. Bu sürücülerin araçlarını durdurmaları ya da hızlarını düşürmeleri nedeniyle ortaya çıkan düzensiz trafiğin kazanın nedeni olduğu belirtiliyor.
İlk müdahale vatandaşlardan
Kazanın hemen ardından kaydedilen görüntülerde, olay yerinde hiç bir polisin ya da görevlinin olmadığı gözleniyor. Olay yerindeki yaralıya yine vatandaşların yardım etmeye çalıştığı görülüyor.
Edinilen bilgiye göre, köprünün Avrupa yakasına geçiş istikametinde meydana gelen kazada en az 2 TIR birbirine çarptı. 1 kişinin öldüğü 1 kişinin de yaralandığı kazanın ardından trafik her iki istikamette de durma noktasına geldi.
Selfıe çeken sürücülerin araçları neden oldu
İddiya göre, kazaya selfie çektirmek için araçlarını köprü üzerinde duduran sürücüler yol açtı. Bu sürücülerin araçlarını durdurmaları ya da hızlarını düşürmeleri nedeniyle ortaya çıkan düzensiz trafiğin kazanın nedeni olduğu belirtiliyor.
İlk müdahale vatandaşlardan
Kazanın hemen ardından kaydedilen görüntülerde, olay yerinde hiç bir polisin ya da görevlinin olmadığı gözleniyor. Olay yerindeki yaralıya yine vatandaşların yardım etmeye çalıştığı görülüyor.
İstanbul Anadolu Yakası'nda 1 Eylül'de elektrik kesintisi yaşanacak
Anadolu Yakası'nda Ataşehir, Kadıköy, Kartal, Pendik, Sancaktepe, Tuzla, Ümraniye ve Üsküdar'ın bazı mahallelerinde, 1 Eylül'de elektrik kesintisi yapılacak.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre, Ataşehir'de 09.00 ile 16.00 arasında Küçükbakkalköy Mahallesi Koca Sinan Sokak, Ferhatpaşa Mahallesi 101. Sokak, Yeni Çamlıca Mahallesi Akşemsettin Sokak, 09.00 ile 17.00 arasında Barbaros Mahallesi Evren Sokak, İçerenköy Mahallesi Orkide, Leylak sokaklar, İnönü Mahallesi Ulusu, Leylaklar, Orkidem, Rüzgar, Kainat, Alpkaya, Kayışdağı, Kartal sokaklar, Kadıköy'de 09.00 ile 12.00 arasında Caferağa Mahallesi Mühürdar Karakolu, Leylek, Rızapaşa, Fırıldak, Yaverbey, Mühürdar, Moda, Moda Bostan, Kılaptancı, Cemal Süreya, Cem, Gürbüztürk sokakları elektrik alamayacak.
Kartal'da 09.00 ile 13.00 arasında Çavuşoğlu Mahallesi Yakacık, Sanayi sokaklarda, Esentepe Mahallesi Uğur Sokak, Uğurmumcu Mahallesi Akşemsettin, Şeyh Şamil sokaklarda, Pendik'te 09.00 ile 13.00 arasında Esenler Mahallesi Kahramanlar, Çevre sokaklarda, Velibaba Mahallesi Kahramanlar Sokak, Fevzi Çakmak Mahallesi Muhsin Yazıcıoğlu, Canik sokaklarda, Güzelyalı Mahallesi Sahil, Yeşil Zeytin, Hatice Ana sokaklarda elektrik kesintisi yapılacak.
Sancaktepe'de 10.00 ile 14.00 arasında Veysel Karani Mahallesi Dünya, Yeşilırmak, Recep Tayyip
Erdoğan, Ceyhan, Kızılırmak, Çamlıca sokaklar, 13.00 ile 16.00 arasında Mevlana Mahallesi Suyolu, Renk, Aydınlar, Battal, Cici, Fazilet, Kafkas, Mandıra sokaklar, Tuzla'da 09.00 ile 13.00 arasında Aydıntepe Mahallesi Sahil, Güzin, Altuğ, Sinem sokaklar, İstasyon Mahallesi Şehitler, Ayhan, Şehnaz sokaklar ve 10.00 ile 14.00 arasında Tepeören Mahallesi Eski Ankara Asfaltı'na elektrik verilemeyecek.
Ümraniye'de 09.00 ile 12.00 arasında Esenşehir Mahallesi Sahil, Sarıgazi Yolu, Revnak, Kazasker, Hamidiye, Kıvanç, Muradiye, İnce, Fazıl, Handan, Erzincan, Barajyolu, Ağlar, Akkaya, Kürkçüler, Gökkuşağı, Gölcük, Hale sokaklar, 09.00 ile 15.00 arasında İnkılap Mahallesi Çeşminaz, Oruçbey, Hüdai, Parıltı, Küçüksu sokaklar, İstiklal Mahallesi Işık Sokak, Üsküdar'da 09.00 ile 12.00 arasında Altunizade Mahallesi Tophanelioğlu, Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay, Mahir İz, İsmailpaşa ve Erdem sokakları elektriksiz kalacak
İtalya’daki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 292’ye yükseldi
İtalya'nın başkenti Roma’nın 140 kilometre doğusundaki Accumoli’de geçen hafta meydana gelen 6,0 büyüklüğündeki depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 292’ye yükseldi. Bu arada Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg de İtalyan Kızıl Haçı’na 500 bin avroluk yardımda bulunacağını açıkladı.
Felakette ölü sayısı artarken, cenazelerin defin işlemleri için çalışmalar da sürdürülüyor. Hafta sonu Rieti’de yapılan devlet töreniyle 35 kişi defnedilirken, depremin en çok yıkıma ve dolayısıyla can kaybına yol açtığı Amatrice’de ölenler için yapılacak törenin yeri, tartışma konusu oldu.
Hayatını kaybedenlerin yakınları Rieti’de tören yapılmasına tepki gösterirken, Başbakan Matteo Renzi de bu kişilere hak vererek, Twitter'de,“Olması gerektiği gibi cenaze kendi kasabanızda olmalı” diye yazınca cenaze töreninin yeri Rieti’den Amatrice’ye alındı. Yarınki cenaze törenine Başbakan Renzi de katılacak.
Başbakan Renzi, bölgede yeniden inşa sürecinin şeffaf şekilde yürütüleceğini ve işe okullardan başlayacaklarını da ifade etti.
Bu arada, Rieti Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturmada, binaların ucuza mal edilmek için az çimento kullanılmış olabileceği üzerinde durulduğu belirtildi. Savcılığın aynı zamanda, binaların güvenliği için ayrılan devlet kaynaklarının ne maksatla kullanıldığını da soruşturmak için ek dosya açmayı değerlendirdiği ifade edildi.
Mark Zuckerberg'den 500 bin Euro
Öte yandan, bugün Roma’da Başbakan Renzi ve Vatikan’da Katolik aleminin ruhani lideri Papa Franciscus ile görüşen sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, deprem nedeniyle başsağlığı diledi, "Facebook İtalya"nın İtalyan Kızıl Haçı’na 500 bin Euro yardımda bulunacağını açıkladı.
Felakette ölü sayısı artarken, cenazelerin defin işlemleri için çalışmalar da sürdürülüyor. Hafta sonu Rieti’de yapılan devlet töreniyle 35 kişi defnedilirken, depremin en çok yıkıma ve dolayısıyla can kaybına yol açtığı Amatrice’de ölenler için yapılacak törenin yeri, tartışma konusu oldu.
Hayatını kaybedenlerin yakınları Rieti’de tören yapılmasına tepki gösterirken, Başbakan Matteo Renzi de bu kişilere hak vererek, Twitter'de,“Olması gerektiği gibi cenaze kendi kasabanızda olmalı” diye yazınca cenaze töreninin yeri Rieti’den Amatrice’ye alındı. Yarınki cenaze törenine Başbakan Renzi de katılacak.
Başbakan Renzi, bölgede yeniden inşa sürecinin şeffaf şekilde yürütüleceğini ve işe okullardan başlayacaklarını da ifade etti.
Bu arada, Rieti Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturmada, binaların ucuza mal edilmek için az çimento kullanılmış olabileceği üzerinde durulduğu belirtildi. Savcılığın aynı zamanda, binaların güvenliği için ayrılan devlet kaynaklarının ne maksatla kullanıldığını da soruşturmak için ek dosya açmayı değerlendirdiği ifade edildi.
Mark Zuckerberg'den 500 bin Euro
Öte yandan, bugün Roma’da Başbakan Renzi ve Vatikan’da Katolik aleminin ruhani lideri Papa Franciscus ile görüşen sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, deprem nedeniyle başsağlığı diledi, "Facebook İtalya"nın İtalyan Kızıl Haçı’na 500 bin Euro yardımda bulunacağını açıkladı.
29 Ağustos 2016 Pazartesi
Merkel'den Almanya'daki Türklere çağrı
Almanya Başbakanı Angela Merkel Alman ARD televizyonuna röportaj verdi. Merkel, Almanya'da yaşayan Türk kökenli vatandaşlara çağrıda bulundu ve 'Türkiye'de yaşanan sorunları Almanya'ya taşımayın' uyarısında bulundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'den Almanya'da yaşanan Türk kökenli vatandaşlara uyarı geldi. ARD kanalına konuşan Merkel, 'Türkiye'de yaşanan sıkıntıların Almanya'ya taşınmaması en önemli ve öncelikli konu' diye konuştu.
Almanya Başbakanı sözlerini; 'Burada yıllardır yaşayan ve bazıları Almanya vatandaşı da olan bu kişilerin ülkenin gelişmesine katkıda bulunması gerekiyor' diyerek sürdürdü.
Merkel'in bu uyarısı Almanya'daki AK Parti tabanıyla FETÖ yandaşları arasında yer yer yükselen tansiyonun üzerine geldi.
Merkel, Salı günü Passauer Neue Presse gazetesinde yayımlanan röportajında ülkedeki Türklere karşı sarfettiği 'Almanya'da yaşayan Türk kökenli vatandaşların ülkeye karşı daha büyük bir sadakat duymalarını bekliyoruz' sözleriyle tepki çekmişti. cnntürk
Almanya Başbakanı Angela Merkel'den Almanya'da yaşanan Türk kökenli vatandaşlara uyarı geldi. ARD kanalına konuşan Merkel, 'Türkiye'de yaşanan sıkıntıların Almanya'ya taşınmaması en önemli ve öncelikli konu' diye konuştu.
Almanya Başbakanı sözlerini; 'Burada yıllardır yaşayan ve bazıları Almanya vatandaşı da olan bu kişilerin ülkenin gelişmesine katkıda bulunması gerekiyor' diyerek sürdürdü.
Merkel'in bu uyarısı Almanya'daki AK Parti tabanıyla FETÖ yandaşları arasında yer yer yükselen tansiyonun üzerine geldi.
Merkel, Salı günü Passauer Neue Presse gazetesinde yayımlanan röportajında ülkedeki Türklere karşı sarfettiği 'Almanya'da yaşayan Türk kökenli vatandaşların ülkeye karşı daha büyük bir sadakat duymalarını bekliyoruz' sözleriyle tepki çekmişti. cnntürk
Lady Diana'nın mezarı kaderine terk edildi
Ölümünün 19. yılında Lady Diana'nın mezarı kaderine terk edilmiş bir şekilde görüntülendi.
İngiliz medyasından alıntı yapan İtalyan “İl Messaggero” gazetesi 31 Ağustos 1997'de sevgilisi Mısır kökenli Dody El Fayed ile Paris'te Port de l'Alma köprüsü yakınlarında paparazzilerden kaçarken bulunduğu aracın kaza yapması sonucu yaşamını yitiren Prens Charles'in eşinin Northamptonshire' a bağlı Althorp Estate'deki Spercer aile mezarının çok bakımsız olduğu fotoğraflarla belirlendi.
Ölümünün 19. yılında Lady Diana'nın mezarının kaderine terk edildiği öne sürüldü.
Spercer ailesinin isteği üzerine halka kapalı olan mezarlığın otlara büründüğü ve kuru yapraklar altında kaybolduğu da gözlendi. Lady Diana'nın kardeşi Charles ailenin mezarlığı elden geçirmek için çalışmaların yakında başlatılacağını söylemesi de “İl Messagero" gazetesi tarafından okuyucularına yansıtıldı. cnntürk
İngiliz medyasından alıntı yapan İtalyan “İl Messaggero” gazetesi 31 Ağustos 1997'de sevgilisi Mısır kökenli Dody El Fayed ile Paris'te Port de l'Alma köprüsü yakınlarında paparazzilerden kaçarken bulunduğu aracın kaza yapması sonucu yaşamını yitiren Prens Charles'in eşinin Northamptonshire' a bağlı Althorp Estate'deki Spercer aile mezarının çok bakımsız olduğu fotoğraflarla belirlendi.
Ölümünün 19. yılında Lady Diana'nın mezarının kaderine terk edildiği öne sürüldü.
Spercer ailesinin isteği üzerine halka kapalı olan mezarlığın otlara büründüğü ve kuru yapraklar altında kaybolduğu da gözlendi. Lady Diana'nın kardeşi Charles ailenin mezarlığı elden geçirmek için çalışmaların yakında başlatılacağını söylemesi de “İl Messagero" gazetesi tarafından okuyucularına yansıtıldı. cnntürk
Virajda iki otomobil çarpıştı: 1’i bebek, 2 ölü, 2 yaralı
MANİSA’nın Yunusemre İlçesi’nde, virajda, iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 1’i bebek, 2 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı.
Kaza, bugün saat 16.30 sıralarında Menemen- Manisa karayolu Eski Muradiye yolu yakınlarında meydana geldi. İzmir’in Menemen İlçesi’nden Manisa yönüne giden 22 yaşındaki İlker Yıldız yönetimindeki 35 AS 1864 plakalı otomobil, aşırı hızlı girdiği virajda kontrolden çıktı. Şerit ihlali yapan otomobil, karşı yönden gelen 31 yaşındaki Tahir Çalışkan yönetimindeki 45 AAL 67 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle, Yıldız’ın kullandığı otomobil, yol kenarındaki tarlaya
yuvarlandı.
Kazada, otomobil sürücüsü İlker Yıldız, olay yerinde yaşamını yitirken, yanındaki eşi 21 yaşındaki Damla Yıldız ile kızı 1 yaşındaki İlkin Erba ve diğer otomobil sürücüsü Tahir Çalışkan ağır yaralandı.
Yaralılardan anne-kız Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne, Çalışkan ise Manisa devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan minik İlkin Erba Yıldız, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Öte yandan yaralılardan Damla Yıldız’ın kopan sağ el parmağı, olay yerinde yapılan aramada bulunamadı. DHA
Kaza, bugün saat 16.30 sıralarında Menemen- Manisa karayolu Eski Muradiye yolu yakınlarında meydana geldi. İzmir’in Menemen İlçesi’nden Manisa yönüne giden 22 yaşındaki İlker Yıldız yönetimindeki 35 AS 1864 plakalı otomobil, aşırı hızlı girdiği virajda kontrolden çıktı. Şerit ihlali yapan otomobil, karşı yönden gelen 31 yaşındaki Tahir Çalışkan yönetimindeki 45 AAL 67 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle, Yıldız’ın kullandığı otomobil, yol kenarındaki tarlaya
yuvarlandı.
Kazada, otomobil sürücüsü İlker Yıldız, olay yerinde yaşamını yitirken, yanındaki eşi 21 yaşındaki Damla Yıldız ile kızı 1 yaşındaki İlkin Erba ve diğer otomobil sürücüsü Tahir Çalışkan ağır yaralandı.
Yaralılardan anne-kız Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi’ne, Çalışkan ise Manisa devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan minik İlkin Erba Yıldız, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Öte yandan yaralılardan Damla Yıldız’ın kopan sağ el parmağı, olay yerinde yapılan aramada bulunamadı. DHA
Almanya'da 9 bine yakın sığınmacı çocuk kayıp
Almanya'ya gelen sığınmacı çocuklardan 9 bine yakınının nerede olduğu bilinmiyor. Federal Asayiş Dairesi (BKA) verilerine göre, Almanya'ya sığınan 8 bin 991 çocuk kayıp olarak geçiyor.
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi, BKA kaynaklarına dayandırdığı haberinde, kayıp olan çocukların çoğunluğunun 14-17 yaş arasında olduğunu, 867 çocuğun ise 13 yaşın altında olduğunu yazdı.
BKA'nın çocukların nerede oduğunu bilmemekle birlikte, suç çetelerinin eline düşme ihtimalini düşük gördüğü kaydedilen haberde, ağırlıklı olarak bulundukları yerleri terk eden çocukların başka şehir ya da ülkelerde olan aile bireyleri veya akrabalarının yanına gitmeye çalıştıklarına değinildi.
Kayıp sığınmacı çocukların ağırlıklı olarak Afganistan, Suriye, Somali, Eritre, Fas ve Cezayir'den geldikleri belirtiliyor.
Ahmet Yıldırım/ Dortmunt / DHA
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi, BKA kaynaklarına dayandırdığı haberinde, kayıp olan çocukların çoğunluğunun 14-17 yaş arasında olduğunu, 867 çocuğun ise 13 yaşın altında olduğunu yazdı.
BKA'nın çocukların nerede oduğunu bilmemekle birlikte, suç çetelerinin eline düşme ihtimalini düşük gördüğü kaydedilen haberde, ağırlıklı olarak bulundukları yerleri terk eden çocukların başka şehir ya da ülkelerde olan aile bireyleri veya akrabalarının yanına gitmeye çalıştıklarına değinildi.
Kayıp sığınmacı çocukların ağırlıklı olarak Afganistan, Suriye, Somali, Eritre, Fas ve Cezayir'den geldikleri belirtiliyor.
Ahmet Yıldırım/ Dortmunt / DHA
Türk edebiyatının ustası Vedat Türkali hayatını kaybetti
Türk edebiyatının usta isimlerinden Vedat Türkali, 97 yaşında hayata gözlerini yumdu.
97 yaşındaki Türkali'nin bu sabah 06:00 sıralarında Yalova Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybettiği belirtildi.
Kızı Deniz Türkali, Twitter hesabından ''Babamı Vedat Türkali'yi kaybettik'' açıklamasıyla acı haberi duyurdu.
"Babamı Vedat Türkali'yi kaybettik."
Vedat Türkali kimdir?
13 Mayıs 1919'da Samsun'da doğan Türkali, liseyi Samsun Lisesi'nde okuduktan sonra 1942 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu.
Aynı yıl eşi Merih Pirhasan'la evlendi. Maltepe Askeri Lisesi ve Kuleli Askeri Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1951'de tutuklandı. 9 yıl ceza aldı. 7 yıl sonunda koşullu olarak serbest kaldı. Rıfat Ilgaz ile Gar Yayınlarını kurdu.
1960'ta Dolandırıcılar Şahı ile senaristliğe başladı. 1965'te Karanlıkta Uyananlar filmiyle Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Senaryo Ödülü'nü kazandı.
Bir Gün Tek Başına, Mavi Karanlık, Tek Kişilik Ölüm, Güven, Yeşilçam Dedikleri Türkiye, Kayıp Romanlar, Yalancı Tanıklar Kahvesi, Bitti Bitti Bitmedi gibi romanlara imza attı.
1974'te Milliyet Yayınları Roman Yarışması'nda birincilik ödülünü, 1976'da Orhan Kemal Roman Armağanını kazandı. 2016'da Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü'ne layık görüldü.
97 yaşındaki Türkali'nin bu sabah 06:00 sıralarında Yalova Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybettiği belirtildi.
Kızı Deniz Türkali, Twitter hesabından ''Babamı Vedat Türkali'yi kaybettik'' açıklamasıyla acı haberi duyurdu.
"Babamı Vedat Türkali'yi kaybettik."
Vedat Türkali kimdir?
13 Mayıs 1919'da Samsun'da doğan Türkali, liseyi Samsun Lisesi'nde okuduktan sonra 1942 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu.
Aynı yıl eşi Merih Pirhasan'la evlendi. Maltepe Askeri Lisesi ve Kuleli Askeri Lisesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1951'de tutuklandı. 9 yıl ceza aldı. 7 yıl sonunda koşullu olarak serbest kaldı. Rıfat Ilgaz ile Gar Yayınlarını kurdu.
1960'ta Dolandırıcılar Şahı ile senaristliğe başladı. 1965'te Karanlıkta Uyananlar filmiyle Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Senaryo Ödülü'nü kazandı.
Bir Gün Tek Başına, Mavi Karanlık, Tek Kişilik Ölüm, Güven, Yeşilçam Dedikleri Türkiye, Kayıp Romanlar, Yalancı Tanıklar Kahvesi, Bitti Bitti Bitmedi gibi romanlara imza attı.
1974'te Milliyet Yayınları Roman Yarışması'nda birincilik ödülünü, 1976'da Orhan Kemal Roman Armağanını kazandı. 2016'da Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü'ne layık görüldü.
28 Ağustos 2016 Pazar
İstanbul'un bazı ilçelerinde elektrik kesintisi
İstanbul'un Anadolu yakasında yarın bazı ilçelerde elektrik kesintisi uygulanacak.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre, Ataşehir, Çekmeköy, Maltepe, Pendik, Tuzla ve Ümraniye'nin bazı mahallelerine yarın elektrik verilemeyecek. Elektrik kesintisi uygulanacak yerler şöyle:
"Ataşehir'de 09.00-12.00 saatlerinde Barbaros Mahallesi Timur, Mimar Sinan sokaklar, 09.00-16.00 saatlerinde Ferhatpaşa Mahallesi 1. ve 10. sokaklar.
Çekmeköy'de 09.00-14.00 saatlerinde Ömerli Mahallesi Uran, Narçiçeği, Yüzyıl sokaklar, 09.00-17.00 saatlerinde Aydınlar Mahallesi Ahlat, Aksa, Ahududu sokaklar.
Maltepe'de 09.00-13.00 saatlerinde Altayçeşme Mahallesi Atatürk, Diker, Gazipaşa,Tunç, Amber,
Prof. Sulhi Dönmezer, Demir, Orkide, Kaktüs, Diker, Tunç, Meltem, Orkide, Hikmet, Engin, Samibey sokaklar, Bağlarbaşı Mahallesi Atatürk, İnci, Sakarya, Çağla, Çakmak, Kooperatif, Nergis, Yonca sokaklar, Girne Mahallesi Çağla, Atatürk sokaklar, Zümrütevler Mahallesi Nil, İnanç, Filiz, Yasemin, Refah, Atatürk, Taş Çıkmazı.
Pendik'te 09.00-13.00 saatlerinde Esenler Mahallesi Tavus Kuşu, Gökhan, Verimli, Sırça, Rıfat Ilgaz, Miraç, Bahriyeli, Şimal, Hattat Rakım sokaklar, Fevzi Çakmak Mahallesi Safha, Duyar, Yüzyıl, Malazgirt, Ayvalık, Çanakçı, Postacı sokaklar, 10.00-14.00 saatlerinde Kurna Mahallesi Kurnaköy, Ömerli Yolu, Sera, Çiçek, Formula, Anadolu, Pınarbaşı sokaklar.
Tuzla'da 09.00-13.00 saatlerinde Mescit Mahallesi Şehitlik, Zürafa, Yurtoğlu, Gözlem, Güzelbahçe, Bedesten, Sancak, Burç, Karayel, Cihannur, Hicret, İnkılap, Beşikçi, Bilim, Kuşdili, Nazenin, Gülden, Turgut Özal, Harzemşah, Beyder, Ertuğrul Gazi, Cemiyet, Cevahir, İstikbal, Nagehan, Talih, Fettah Başaran, Turgut Özal, Başaran, Zerdali, Balkaya, Demokrasi, Akbaba, Kıbrıs, Turgut, Arda, Andelip, Çalıkuşu, Bulvar sokaklar, Orhanlı Mahallesi Barbaros, Ulubatlı Hasan, Haznedar, Seçkin, Ünver, Ayazpınar, Barınak, Adnan Menderes, Gölbaşı, Çayırlar, Demokrasi, İrfan, Gurbet, Duru, Okyanus sokaklar.
Ümraniye'de 10.30-13.30 saatlerinde Atakent Mahallesi Kubilay, Burç sokaklar, Armağan Evler Mahallesi Dere, Akdeniz sokaklar, Necip Fazıl Mahallesi sokaklar, 14.30-16.30 saatlerinde Site Mahallesi Atay, Şelale sokaklar.
Aile Bakanı Kaya'dan Gaziantep'teki bebeğe cinsel istismar olayıyla ilgili açıklama
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gaziantep'teki cinsel istismar iddiasına ilişkin, "Bu iğrenç istismar olayı toplumumuzun tüm fertleri ile bir anne olarak şahsımın da vicdanında büyük birinfial yaratmıştır" dedi.
Kaya, kentteki temasları kapsamında, Aile ve Sosyal Politikalar Gaziantep İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan Suriyeli aile ile görüştü.
Bebekle bir süre ilgilenen ve sağlık durumu hakkında bilgi alan Kaya, daha sonra yaptığı açıklamada, olayın meydana geldiği ilk andan itibaren Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde görevli uzman personelin aile ile görüşerek her türlü desteği verdiğini ifade etti.
Bakan Kaya, şunları kaydetti:
"Ailemizi ve bebeğimizi hemen koruma altına aldık. Bazı basın yayın mecralarında ve sosyal medyada çıkan 'bebeğin öldüğü' şeklindeki asılsız haberler aileyi ve bizleri çok üzüyor. Çok şükür bebeğimizin sağlık durumu iyi. Doktorlarımız ve uzman psikologlarımızla bebeğimiz ve ailesinin yanındayız. Bakanlık olarak, bu insanlık dışı suçun failinin en kısa sürede ve en ağır şekilde cezalandırılması için mahkeme sürecinin takipçisiyiz.
Bu iğrenç istismar olayı toplumumuzun tüm fertleri ile bir anne olarak şahsımın da vicdanında büyük bir infial yaratmıştır."
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 19 Ağustos 2016 tarihinde bir çobanın aynı çiftlikte çalışan Suriye vatandaşı aile tarafından emanet edilen kız bebeğe cinsel istismarda bulunduğu iddia edilmiş, zanlı gözaltına alınmıştı. cnntürk
Kaya, kentteki temasları kapsamında, Aile ve Sosyal Politikalar Gaziantep İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan Suriyeli aile ile görüştü.
Bebekle bir süre ilgilenen ve sağlık durumu hakkında bilgi alan Kaya, daha sonra yaptığı açıklamada, olayın meydana geldiği ilk andan itibaren Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde görevli uzman personelin aile ile görüşerek her türlü desteği verdiğini ifade etti.
Bakan Kaya, şunları kaydetti:
"Ailemizi ve bebeğimizi hemen koruma altına aldık. Bazı basın yayın mecralarında ve sosyal medyada çıkan 'bebeğin öldüğü' şeklindeki asılsız haberler aileyi ve bizleri çok üzüyor. Çok şükür bebeğimizin sağlık durumu iyi. Doktorlarımız ve uzman psikologlarımızla bebeğimiz ve ailesinin yanındayız. Bakanlık olarak, bu insanlık dışı suçun failinin en kısa sürede ve en ağır şekilde cezalandırılması için mahkeme sürecinin takipçisiyiz.
Bu iğrenç istismar olayı toplumumuzun tüm fertleri ile bir anne olarak şahsımın da vicdanında büyük bir infial yaratmıştır."
Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 19 Ağustos 2016 tarihinde bir çobanın aynı çiftlikte çalışan Suriye vatandaşı aile tarafından emanet edilen kız bebeğe cinsel istismarda bulunduğu iddia edilmiş, zanlı gözaltına alınmıştı. cnntürk
FETÖ'nün konuşma şifreleri ortaya çıktı
Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında, örgütün kendi aralarındaki konuşmalarda kurban derisine "gömlek", çek ve senete "kağıt", istişareye "çay içme", polislik sınavına girecek öğrencilere "pelin ve polat", Fetullah Gülen'in tüm kitaplarına "pırlanta", vasıfsız elemanlara "vc" gibi kodlar kullandığı ortaya çıktı.
Örgütte muhasebecilik yapan şüpheli A.S, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki ifadesinde, Fetullah Gülen'den fazla bahsetmediği için sohbet hocalığından alındığını anlattı.
Örgütte ev ve araba alımının çeşitli kurallara bağlandığını anlatan A.S, "FETÖ/PDY yapılanmasında çalışan imamlar ve muhasebecilerin mütevelliler karşısında güvenirliklerini sarsmamak maksadıyla il imamı tarafından ev alınması yasaklanmıştı. Çok pahalı ve modelli araç alınmaması talimatı verilmişti. Eyalet imamı 'onay' verdikten sonra gösterilen araç alınırdı" diye konuştu.
Örgütün kodları
Büyük paralar veren mütevellilere "A sınıfı" dendiğini, burada Fetullah Gülen'in kitapları ve CD'lerinin izletildiğini aktaran A.S, daha sonra hafta içerisinde yapılması gereken para toplama gibi konuların konuşulduğunu bildirdi.
A.S, muhasebeci olduktan sonra çeşitli kişilerden yapacağı görevin ayrıntılarını öğrendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Paraları nasıl tahsil edeceğim ve not tutacağım konusunda bilgi verildi. Bu işleri yaparken çok fazla tedbirli davranmamız gerektiği söylendi. Para verecek kişinin ismini küçük not kağıdına geçirirken karşısına himmet, burs ve kurban derisi için kullanılan kodlar yazıldı. Bu konuları telefonda konuşurken ve not alırken bu şekilde kodlamamız gerektiği bildirildi. Himmete 'hm', bursa 'brs', kurban derisine 'gömlek', senet ve çeke 'kağıt' ve istişareye 'çay içme' deniliyor ve yazılıyordu. Polislik sınavlarına girecek üniversite mezunu öğrenciler için 'pelin', lise mezunu öğrenciler için de 'polat' kodları kullanılıyordu."
Kaldığı cemaat evinden Fetullah Gülen'i siyasete çok karışmasından dolayı eleştirdiği için atıldığına dikkati çeken A.S, bundan sonra hiçbir devlet kurumunda kendilerinin izni olmadan çalışamayacağının söylendiğini ifade etti.
Bir başka şüpheli G.Z. ise emniyetteki ifadesinde Fetullah Gülen'in tüm kitaplarına "pırlanta", kurallara uymayan vasıfsız elemanlara ise "vc" kodlarının kullanıldığını bildirdi.
Kız arkadaşı olduğu, sigara içtiği, çok fazla gezdiği için kendisine "vc" dendiğini anlatan G.Z, "Cemaat içerisinde vc, 'vasıfsız cemaat' isminin kodlaması olarak kullanılırdı. Kısaltması hakaret içeren bir anlam içerdiği için bu isimle hitap ederek benim gibi öğrencileri baskı altında tutmak isterlerdi" dedi. cnntürk
Örgütte muhasebecilik yapan şüpheli A.S, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki ifadesinde, Fetullah Gülen'den fazla bahsetmediği için sohbet hocalığından alındığını anlattı.
Örgütte ev ve araba alımının çeşitli kurallara bağlandığını anlatan A.S, "FETÖ/PDY yapılanmasında çalışan imamlar ve muhasebecilerin mütevelliler karşısında güvenirliklerini sarsmamak maksadıyla il imamı tarafından ev alınması yasaklanmıştı. Çok pahalı ve modelli araç alınmaması talimatı verilmişti. Eyalet imamı 'onay' verdikten sonra gösterilen araç alınırdı" diye konuştu.
Örgütün kodları
Büyük paralar veren mütevellilere "A sınıfı" dendiğini, burada Fetullah Gülen'in kitapları ve CD'lerinin izletildiğini aktaran A.S, daha sonra hafta içerisinde yapılması gereken para toplama gibi konuların konuşulduğunu bildirdi.
A.S, muhasebeci olduktan sonra çeşitli kişilerden yapacağı görevin ayrıntılarını öğrendiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Paraları nasıl tahsil edeceğim ve not tutacağım konusunda bilgi verildi. Bu işleri yaparken çok fazla tedbirli davranmamız gerektiği söylendi. Para verecek kişinin ismini küçük not kağıdına geçirirken karşısına himmet, burs ve kurban derisi için kullanılan kodlar yazıldı. Bu konuları telefonda konuşurken ve not alırken bu şekilde kodlamamız gerektiği bildirildi. Himmete 'hm', bursa 'brs', kurban derisine 'gömlek', senet ve çeke 'kağıt' ve istişareye 'çay içme' deniliyor ve yazılıyordu. Polislik sınavlarına girecek üniversite mezunu öğrenciler için 'pelin', lise mezunu öğrenciler için de 'polat' kodları kullanılıyordu."
Kaldığı cemaat evinden Fetullah Gülen'i siyasete çok karışmasından dolayı eleştirdiği için atıldığına dikkati çeken A.S, bundan sonra hiçbir devlet kurumunda kendilerinin izni olmadan çalışamayacağının söylendiğini ifade etti.
Bir başka şüpheli G.Z. ise emniyetteki ifadesinde Fetullah Gülen'in tüm kitaplarına "pırlanta", kurallara uymayan vasıfsız elemanlara ise "vc" kodlarının kullanıldığını bildirdi.
Kız arkadaşı olduğu, sigara içtiği, çok fazla gezdiği için kendisine "vc" dendiğini anlatan G.Z, "Cemaat içerisinde vc, 'vasıfsız cemaat' isminin kodlaması olarak kullanılırdı. Kısaltması hakaret içeren bir anlam içerdiği için bu isimle hitap ederek benim gibi öğrencileri baskı altında tutmak isterlerdi" dedi. cnntürk
Etiketler:
cemaat,
darbe,
fethullah gülen,
haber
Askeri hastaneler Sağlık Bakanlığı'na bağlandı
Tüm askeri sağlık kuruluşlarının, bugün saat 17.00'de ülke genelinde eş zamanlı olarak Sağlık Bakanlığı'na bağlandığı bildirildi.
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, askeri hastanelerin sivilleştiği, 26 ilde 32 hastaneyle bir rehabilitasyon ve bakım merkezi başkanlığının, Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet vermeye başladığı ifade edildi.
Sağlık kuruluşlarının Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı olacağı belirtilen açıklamada, bakanlık tarafından işletilecek hastanelerin, yeni dönemde daha güçlü hale getirilmiş bir kadroyla gazilere, şehit yakınlarına, askeri personele ve vatandaşlara aynı kalitede hizmet vermeyi sürdüreceği vurgulandı.
Hakkaniyetli ve kaliteli sağlık hizmetinin daha erişilebilir nitelik kazanacağını ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Askeri birlik ya da kıtalardaki stratejik ve kritik sağlık hizmetleri yine silahlı kuvvetler sağlık personelince verilmeye devam edecektir. Hizmetlerin sona erdirilmesi ya da aksatılması söz konusu olmayacaktır. Hizmetler güçlendirilmiş şekilde verilmeye devam edecektir. Bu bağlanma öncesinde de
askeri hastanelerimizle sivil hastanelerimiz birçok iş birliği gerçekleştirmiştir. Uygulama ülkenin daha güçlü bir ordu ve sağlık hizmetine kavuşmasına imkan tanıyacaktır. Bakanlığımıza bağlanan askeri hastaneler, FETÖ davası sebebiyle devir alınan hastaneler ile karıştırılmamalı ve bir tutulmamalıdır. Tüm askeri sağlık kuruluşları, bugün saat 17.00'de ülke genelinde eş zamanlı olarak Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır."
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, askeri hastanelerin sivilleştiği, 26 ilde 32 hastaneyle bir rehabilitasyon ve bakım merkezi başkanlığının, Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet vermeye başladığı ifade edildi.
Sağlık kuruluşlarının Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı olacağı belirtilen açıklamada, bakanlık tarafından işletilecek hastanelerin, yeni dönemde daha güçlü hale getirilmiş bir kadroyla gazilere, şehit yakınlarına, askeri personele ve vatandaşlara aynı kalitede hizmet vermeyi sürdüreceği vurgulandı.
Hakkaniyetli ve kaliteli sağlık hizmetinin daha erişilebilir nitelik kazanacağını ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Askeri birlik ya da kıtalardaki stratejik ve kritik sağlık hizmetleri yine silahlı kuvvetler sağlık personelince verilmeye devam edecektir. Hizmetlerin sona erdirilmesi ya da aksatılması söz konusu olmayacaktır. Hizmetler güçlendirilmiş şekilde verilmeye devam edecektir. Bu bağlanma öncesinde de
askeri hastanelerimizle sivil hastanelerimiz birçok iş birliği gerçekleştirmiştir. Uygulama ülkenin daha güçlü bir ordu ve sağlık hizmetine kavuşmasına imkan tanıyacaktır. Bakanlığımıza bağlanan askeri hastaneler, FETÖ davası sebebiyle devir alınan hastaneler ile karıştırılmamalı ve bir tutulmamalıdır. Tüm askeri sağlık kuruluşları, bugün saat 17.00'de ülke genelinde eş zamanlı olarak Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır."
Marketler kurbanlık fiyatlarını belirledi
Kurban bayramına bir aydan az bir süre kalması gözleri kurbanlık pazarına çevirdi. Bu yıl önceki yıla göre kurbanlık fiyatlarının yüzde 20-30 arasında daha pahalı olması bekleniyor. Süpermarketler de şimdiden kurbanlık fiyatlarını belirledi.
Migros’ta karkas ağırlığı 12 kilogram olan koçun fiyatı 775 lira olarak belirlendi. Karkas ağırlık 16-18 kilograma çıktığında fiyat 875 liraya yükseliyor. Migros’ta büyük baş hayvanın hisse fiyatı (yedide biri) ise 995 lira.
CarrefourSA’da 18-20 kliogramlık Karamın cinsi koçun fiyatı 869 liradan başlarken, aynı kilodaki Kıvırcık koçun fiyatı ise 949 lira. CarrefourSA 18-20 kilogramlık büyükbaş kurbanlığın hisse fiyatını ise 989 lira olarak belirledi.
Kipa’da 12-14 kilogramlık küçükbaş kurbanlık 765 lira, 16-18 kilogramlık küçükbaş kurbanlık 865 lira, en az 18 kilogramlık büyükbAş kurbanlık da 985 liradan satılıyor. Makro’da 14-16 kilogramlık koç 649 liradan satılıyor. Büyükbaş kurbanlığın makro fiyatı da 975 lira. Real’de Karaman koç 845 lira, Kıvırcık koç ise 925 lira.
Migros’ta karkas ağırlığı 12 kilogram olan koçun fiyatı 775 lira olarak belirlendi. Karkas ağırlık 16-18 kilograma çıktığında fiyat 875 liraya yükseliyor. Migros’ta büyük baş hayvanın hisse fiyatı (yedide biri) ise 995 lira.
CarrefourSA’da 18-20 kliogramlık Karamın cinsi koçun fiyatı 869 liradan başlarken, aynı kilodaki Kıvırcık koçun fiyatı ise 949 lira. CarrefourSA 18-20 kilogramlık büyükbaş kurbanlığın hisse fiyatını ise 989 lira olarak belirledi.
Kipa’da 12-14 kilogramlık küçükbaş kurbanlık 765 lira, 16-18 kilogramlık küçükbaş kurbanlık 865 lira, en az 18 kilogramlık büyükbAş kurbanlık da 985 liradan satılıyor. Makro’da 14-16 kilogramlık koç 649 liradan satılıyor. Büyükbaş kurbanlığın makro fiyatı da 975 lira. Real’de Karaman koç 845 lira, Kıvırcık koç ise 925 lira.
Emekliye bayram müjdesi
SGK ve Bağ - Kur emekli maaşları bayramdan önce ödenecek.
Başbakanlık, emekli maaşı ödemelerinin 8-9 Eylül’de yapılacağını açıkladı. Bayram tatilinin 9 güne çıkarılmasıyla SGK ve Bağ – Kur emeklilerine maaşları bayramdan önce ödenecek.
Sağanak yağış uyarısı
Meteoroloji'den alınan bilgilere göre, özellikle yurdun batı illerinde sağanak yağış bekleniyor.
Marmara’nın kuzeydoğusu, Kuzey Ege'nin iç kesimleri, İç Anadolu'nun kuzeybatısı, Batı Akdeniz'in iç kesimleri, Batı Karadeniz'in batısı, Doğu Karadeniz kıyıları ile Çanakkale'nin doğu kesimleri, Bilecik, Kırklareli'nin kıyı kesimleri, Denizli, Muğla ve Ordu çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
Yağışların Ankara'nın kuzey, Bolu'nun doğu ve Çankırı'nın batı kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması bekleniyor.
İstanbul'da ise bugün hava parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış bekleniyor.
Hava sıcaklığı
Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor. Batı bölgelerde mevsim normalleri civarında, doğu bölgelerde mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor.
Şiddetli yağış uyarısı
Yağışların Ankara'nın kuzey, Bolu'nun doğu ve Çankırı'nın batı kesimlerinde yerel olarak kuvvetli olması beklendiğinden oluşabilecek olumsuzluklara karşı (ani sel, su baskını, ulaşımda aksamalar, vb) ilgililerin ve vatandaşların dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir.
Bazı illerde beklenen günün en yüksek sıcaklıkları şöyle:
Ankara: Çok bulutlu, sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28 derece
İstanbul: Parçalı çok bulutlu, yerel olmaz üzere gök gürültülü sağanak yağışlı 30
İzmir: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 32
Adana: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 35
Antalya: Bulutlu, öğleden sonra sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30
Samsun: Parçalı yer yer çok bulutlu 29
Trabzon: Parçalı yer yer çok bulutlu,sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28
Erzurum: Az bulutlu, zamanla parçalı bulutlu 31
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 39
Fethullah Gülen neden evlenmedi?
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Fethullah Gülen hakkında yazılan itirafçı kitaplarından öğrendiği "çok tuhaf bilgileri" bugünkü köşesine taşıdı.
Ahmet Hakan'ın yazısı şöyle:
"Bugünlerde kendimi iki tür kitaba fazlasıyla kaptırmış bulunmaktayım:
- BİR: Fetullah Gülen hakkında yazılan itirafçı kitapları...
- İKİ: Hasan Sabbah ve Alamut Kalesi üzerine yazılan kitaplar...
Her iki tür kitap da Patricia Highsmith'in polisiyelerinden bile daha fazla nefes kesici...
*
Fetullah Gülen hakkında yazılan itirafçı kitaplarından çok tuhaf bilgiler öğrendim.
Mesela şu türden bilgiler:
*
- Kendisine "Siz Mesih misiniz?" türü sorular sorulduğunda "istemem yan cebime koy" tarzı cevaplar verirmiş.
*
- "Hiç hacca gitmedi" diye bir şayia var ya... Doğru değilmiş bu... Üç kez hacca gitmiş.
*
- Medyasını öyle kontrol edermiş ki... Manşetleri o atar, köşe yazılarını o denetler, tartışma programlarının konuk ve konularını o belirlermiş.
*
- İstihbarata çok meraklıymış. Çok severmiş istihbaratı. Tecessüse yatkınmış.
*
- Gençliğinden beri çok ama çok sıkı bir antikomünistmiş. Komünizmle Mücadele Dernekleri'ne meftunmuş.
*
- Bitkisel yağlardan nefret edermiş.
*
- Levent Kırca'nın "Olacak O Kadar" programını hiç kaçırmaz, izlerken gülme krizine tutulurmuş. Saygınlığı zedelenmesin diye gülme krizine girdiğinde odadan hemen çıkarmış.
*
- Bir taklit ustasıymış. İnsanları jest ve mimikleriyle taklit eder, hem kendisi güler, hem de çevresindekilerini güldürürmüş.
*
- Rüşvetle iş görmeye pek yatkınmış.
*
- Devlette ilk sızdığı kurum Diyanet, ikinci sızdığı kurum Milli Eğitim imiş.
*
Evlenmeme meselesine gelince...
Ben Bediüzzaman Said Nursi'yi taklit ettiğini, bu yüzden evlenmediğini sanıyordum.
Oysa Latif Erdoğan'ın "Şeytanın Gülen Yüzü" adlı kitabının 74. sayfasında Gülen'in evlenmeme gerekçesi bambaşka bir nedene dayandırılıyor.
*
Kitapta yazanlara göre...
Gülen'in göbeğinden dizine kadar vücudunda bir kaşıntı illeti varmış. Vücudunun o bölgesi çok kaşınmaktan yara bere içindeymiş. Çocukluk yıllarında dört sene uyuz illetine müptela olmuş. 12 Mart döneminde hapse atıldığında bu illetin şiddeti daha da artmış.
*
Latif Erdoğan'ın böyle mahrem bir bilgiyi paylaşmak için neden 40 yıl beklediği sorusunu bir tarafa bırakmak istiyorum ama başaramıyorum.
Ertuğrul Özkök'ün zeybek oynayışı
RİVAYET olunur ki:
Ertuğrul Özkök, Aydın'da zeybek oynamak için gayet iddialı bir şekilde ortaya çıkmış.
Tam bir "topuksuz efe" edasıyla açmış kollarını yanlara...
Ve başlamış ağır, destansı ve ritmik hareketlere.
Tam yere diz çökme aşamasına geldiğinde...
Bir vurmuş dizini yere!
Fakat o da ne!
O diz, yerden uzun bir süre kalkamamış.
*
Hürriyet koridorlarında "Bir karizmanın çizilişi" olarak anlatılıyor bu trajik öykü.
Ben anlatanların yalancısıyım.
Hulusi Akar'ın köprü açılışına katılması
Devletin herhangi bir kurumunun başındaki herhangi bir ismin, Cumhurbaşkanı'nın da katıldığı bir devlet töreninde yer alması kimsenin tepkisini çekmezken...
Genelkurmay Başkanı'nın katılması tepki çekiyorsa...
Zihinlerimizdeki "Genelkurmay Başkanı" algısını değiştirmemizde yarar var.
Kadın polisin başörtüsü değildir önemli olan
İsteyen kadın polislerin başörtüsü takabileceği düzenlemesi karşısında küplere binenlere rehabilitasyon olsun diye yazıyorum:
*
Önemli olan kadın polisin başının örtülü ya da şapkalı olması değildir.
Önemli olan...
- İnsan haklarına göstereceği saygıdır.
- Hukuka uygun davranmasıdır.
- Görevini tarafsızlık içinde yapmasıdır.
Bu bir başarı hikayesidir: Helal olsun Osmanlıspor
Süper Lig'e çıktığı ilk yılda ligi beşinci sırada bitirdi.
Avrupa'da beş maçta dört galibiyet ve bir beraberlik aldı.
Ve şimdi de...
UEFA Avrupa Ligi'nde oynayacak.
*
Bu başarının arkasında Melih Gökçek'in Osman Gökçek'e göre daha az medyatik olan oğlu Ahmet Gökçek'in çabası var.
Spor okulu mezunu olan Ahmet Gökçek, Osmanlıspor'un kurucusu.
Yeni kuşak futbol yöneticilerinden... Stili farklı... Futbolcularla arkadaş oluyor... Hiyerarşik ilişki kurmuyor... Futbol yöneticiliğine yeni bir tarz getirmiş durumda. Başarının arka planında belki de işte bu yeni tarz var.
Batı'ya derdini nasıl anlatacaksın?
Avusturya'da "Türkiye'de 15 yaş altı çocukların istismarı yasalarla serbest" denilerek iftira atılıyorsa...
Buna karşı "İyi ama İsveç'te de tecavüz vakası çok fazla" diye cevap verilmez.
*
Böyle bir cevap...
"Biz dediğiniz gibiyiz ama sizler de pek matah değilsiniz" anlamına gelir.
*
Doğru cevap Hürriyet'in verdiği cevaptır.
*
Hürriyet, Viyana Havalimanı'ndaki panolardan şöyle seslendi:
"Avusturyalı dostlarımız! Türkiye'nin bağımsız ve lider gazetesi Hürriyet araştırdı. İçiniz rahat olsun. Türk yasaları, çocukların cinsel istismarına kesinlikle izin vermiyor. Türk yasaları çocukları koruyor."
*
Bunu söylemekle yetinmedi Hürriyet.
Oya Armutçu'nun konuyla ilgili olarak titizlikle hazırladığı haberin linkini de koydu.
Erdoğan'ın yakın çevresi artık iki kategori değil
Sadık Reisçiler üçe ayrılır
- BİR: Belediye başkanlığı döneminde en yakınında yer alanlar.
*
- İKİ: Hapishanede çok sık ziyaretine gidip gelenler.
*
- ÜÇ: 15 Temmuz gecesi havaalanı civarında etten duvar oluşturanlar.
Paranoyak ettin bizi FETÖ
FETÖ'cüler, FETÖ ile mücadele edenleri, "FETÖ'cü" diye ihbar ederek görevden alınmalarını sağlamaya çalışıyorlarmış."
Etiketler:
ahmet hakan,
cemaat,
evlilik,
fethullah gülen,
haber
Kurban Bayramı tatili 9 gün oldu
Memurlar için Kurban Bayramı tatili 9 gün oldu. Emekli maaşları da 8-9 Eylül'de ödenecek.
Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, Başbakan Binali Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların 16 Eylül Cuma günü tam gün izinli sayılmasına ilişkin genelgeyi imzaladı.
Bu doğrultuda, kurum yöneticilerince gerekli tedbirler alınarak hizmetlerin aksatılmaması, zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar, Kurban Bayramı'nın ertesi günü olan (16 Eylül Cuma) tam gün idari izinli sayılacaklar. Böylelikle Kurban Bayramı tatili 9 gün olarak belirlenmiş oldu.
Emekli maaşları bayramdan önce ödenecek
Ayrıca Başbakan Binali Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar ile SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaş ödemelerinin Kurban Bayramı'ndan önce yapılması için ilgili bakanlıklara talimat verdi.
Talimat üzerine maaş ödemelerinin 08-09 Eylül'de yapılması kararlaştırıldı.
Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, Başbakan Binali Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların 16 Eylül Cuma günü tam gün izinli sayılmasına ilişkin genelgeyi imzaladı.
Bu doğrultuda, kurum yöneticilerince gerekli tedbirler alınarak hizmetlerin aksatılmaması, zorunlu hizmetlerin yürütülmesi için asgari seviyede eleman bulundurulması kaydıyla, kamu kurum ve kuruluşlarındaki tüm çalışanlar, Kurban Bayramı'nın ertesi günü olan (16 Eylül Cuma) tam gün idari izinli sayılacaklar. Böylelikle Kurban Bayramı tatili 9 gün olarak belirlenmiş oldu.
Emekli maaşları bayramdan önce ödenecek
Ayrıca Başbakan Binali Yıldırım, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar ile SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaş ödemelerinin Kurban Bayramı'ndan önce yapılması için ilgili bakanlıklara talimat verdi.
Talimat üzerine maaş ödemelerinin 08-09 Eylül'de yapılması kararlaştırıldı.
27 Ağustos 2016 Cumartesi
GATA'nın ismi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi oldu
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin (GATA) ismi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak değiştirildi.
Ankara'nın Keçiören ilçesinde bulunan ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sağlık bilimleri alanında askeri personel yetiştiren GATA'nın ismi, Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde hizmet veren askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı’na bağlanması ile ilgili yapılan açıklamanın hemen ardından değiştirildi. İsmi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak değiştirilen hastanenin tabelası da dün gece değiştirildi.
Meteorolojiden sağanak yağış uyarısı
Meteoroloji'den yapılan son değerlendirmelere göre İstanbul'da bugün öğleden sonra kuvvetli yağış bekleniyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı batı bölgelerinde mevsim normalleri civarında, doğu kesimlerde mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyredecek.
Rüzgar, genellikle kuzey ve kuzeydoğu, Akdeniz kıyıları ile doğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara ve Kıyı Ege ile güneydoğu kesimlerde yer yer kuvvetli olarak (30-50 km/sa) esecek.Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30
İstanbul: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 29
İzmir: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 33
Adana: Az bulutlu ve açık, öğleden sonra parçalı bulutlu 34
Antalya: Az bulutlu ve açık, öğleden sonra parçalı bulutlu 30
Samsun: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27
Trabzon: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28
Erzurum: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 31
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 40
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığı batı bölgelerinde mevsim normalleri civarında, doğu kesimlerde mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde seyredecek.
Rüzgar, genellikle kuzey ve kuzeydoğu, Akdeniz kıyıları ile doğu kesimlerde güney ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara ve Kıyı Ege ile güneydoğu kesimlerde yer yer kuvvetli olarak (30-50 km/sa) esecek.Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 30
İstanbul: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 29
İzmir: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 33
Adana: Az bulutlu ve açık, öğleden sonra parçalı bulutlu 34
Antalya: Az bulutlu ve açık, öğleden sonra parçalı bulutlu 30
Samsun: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 27
Trabzon: Parçalı yer yer çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28
Erzurum: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 31
Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 40
Kadın polislere başörtüsü artık serbest
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2013 yılında demokratikleşme paketiyle açıkladığı ve kamuda başörtüsüne serbestlik getiren düzenlemenin kapsamı genişletildi. Kadın polislerin başörtüsü takmasının önündeki engel kaldırıldı.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, yönetmeliğin 5'inci maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde yer alan "Resmi kıyafetle birlikte kıyafetin içerisine" ibaresi, "Bayanların şapka, kep veya örgü bere altında yüzünü kapatmayacak şekilde başlarına taktıkları üniforma rengindeki desensiz giysiler hariç, resmi kıyafetin içerisine" şeklinde değiştirildi.
Böylece (i) bendinin ilk cümlesi "Bayanların şapka, kep veya örgü bere altında yüzünü kapatmayacak şekilde başlarına taktıkları üniforma rengindeki desensiz giysiler hariç, resmi kıyafetin içerisine dışarıdan görülebilecek şekilde sivil kazak, yelek ve benzeri giyecekler giyilemez" olarak düzenlenmiş oldu.
Ayrıca yönetmeliğin 36. maddesindeki "Bu yönetmelik hükümlerini Emniyet Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan yürütür" ifadesi de "Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür" şeklinde değiştirildi. Hürriyet
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, yönetmeliğin 5'inci maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde yer alan "Resmi kıyafetle birlikte kıyafetin içerisine" ibaresi, "Bayanların şapka, kep veya örgü bere altında yüzünü kapatmayacak şekilde başlarına taktıkları üniforma rengindeki desensiz giysiler hariç, resmi kıyafetin içerisine" şeklinde değiştirildi.
Böylece (i) bendinin ilk cümlesi "Bayanların şapka, kep veya örgü bere altında yüzünü kapatmayacak şekilde başlarına taktıkları üniforma rengindeki desensiz giysiler hariç, resmi kıyafetin içerisine dışarıdan görülebilecek şekilde sivil kazak, yelek ve benzeri giyecekler giyilemez" olarak düzenlenmiş oldu.
Ayrıca yönetmeliğin 36. maddesindeki "Bu yönetmelik hükümlerini Emniyet Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan yürütür" ifadesi de "Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı yürütür" şeklinde değiştirildi. Hürriyet
Kamyonlar, TIR'lar yarından sonra şehir içine giremeyecek
Yavuz Sultan Selim Köprüsü Kuzey Çevre Yolu açılış töreninde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü yarın hizmete girecek. Köprüden geçen bütün kamyonlar, otobüsler ve TIR'lar yarından sonra şehir içine giremeyecek. Hepsi 'Yavuz' diyecek” dedi
İstanbul Boğazı'na üçüncü olarak inşa edilen "dünyanın en geniş köprüsü" Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul'a yeni bir gerdanlık taktıklarını belirterek, “Bu güzel eserin açılışı için dost ve kardeş ülkelerden gelen hükümet ve devlet başkanları sevgili misafirler, İstanbullular hoşgeldiniz. 26 Ağustos 1071. 15 Temmuz'da Türkiye'nin geleceği için demokrasinin yaşaması için canını seve seve veren şehitlerimizin ruhu şad oldun. Sevgili İstanbullular 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne ilave olarak İstanbul'a yeni gerdanlık takıyoruz. Yavuz Sultan Selim geliyor. Bugün 26 Ağustos Gazi'nin başlattığı büyük taaruzun yıl dönümü. Allah'ın izniyle galibiyet bizimdir, galibiyet bizim olacaktır inşallah. İstanbul bir köprü şehridir, köprüler şehridir. Kıtaları, medeniyetler, kültürleri birbirine bağlayan bu eşsiz şehir 79 milyonun özetidir” diye konuştu.
"İstanbul'un trafiği rahatlayacak"
Köprünün yarın hizmete açılacağını belirten Başbakan Yıldırım, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü yarın hizmete girecek. Köprüden geçen bütün kamyonlar, otobüsler, TIR'lar artık yarından sonra şehir içine giremeyecek. Hepsi 'Yavuz' diyecek. Böylece İstanbul'un trafiği de biraz daha rahatlayacak" açıklamasında bulundu.
Kız arkadaşını saçından tutup ölüme sürükledi
Antalya’nın Muratpaşa İlçesi’nde, 19 yaşındaki Yavuzhan Gebeloğlu, tartıştığı kız arkadaşı 20 yaşındaki Gizem Şolpal’ı saçından sürükleyerek zorla bindirdiği otomobili yaklaşık 50 metre yükseklikteki falezlerden denize sürdü. Denize ulaşmadan kayalıklara düşen araçtaki ikili, feci şekilde can verdi.
Olay, saat 21.00 sıralarında Şirinyalı Mahallesi Eski Lara Yolu’nda meydana geldi. Araçla falezlerin yanındaki boş araziye gelen Yavuzhan Gebeloğlu ve kız arkadaşı Gizem Şolpal, henüz belirlenemeyen nedenle tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Gizem Şolpal, otomobilden inerek gitmek istedi. Bunun üzerine Yavuzhan Gebeloğlu, görgü tanıklarının iddiasına göre saçından tuttuğu Şolpal’ı sürükleyerek araca bindirdi. Daha sonra direksiyona geçen Yavuzhan Geboloğlu, 07 DDA 03 plakalı otomobili hızla falezlerden denize doğru sürdü. Yaklaşık 50 metre yükseklikte uçan otomobil, denize ulaşmadan kayalıklara düştü.
Feci şekilde can verdiler
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Aracın bulunduğu noktaya ulaşamayan ekipler, deniz polisi ve Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı'ndan yardım istedi. Denizden botla olay yerine ulaşan ekipler, Şolpal ve Gebeloğlu’nun yaşamını yitirdiğini tespit etti. Gizem Şolpal’ın cenazesini araçtan çıkaran polis ekipleri, bota alarak Kaleiçi Yat Limanı’na getirdi. Buradaki incelemeden sonra Şolpal’ın cesedi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.
Kurtarma ekipleri daha sonra yeniden olay yerine gelerek Yavuzhan Gebeloğlu’nun cesedini çıkarmaya çalıştı, ancak başarılı olmadı. Bunun üzerine araç vinç yardımıyla kayalıklardan alınarak yola çıkarıldı. İtfaiye ekipleri tarafından araçtan çıkarılan ceset, morga gönderildi.
Görgü tanığı: Aracı denize sürdü
Olayı gören Ömer Dönbay polise verdiği ifadesinde, Yavuzhan Gebeloğlu’nun araçtan inen Gizem Şolpal’ı saçından tutarak zorla araca bindirdiğini ve ardından aracı falezlerden denize sürdüğünü söyledi. DHA
Olay, saat 21.00 sıralarında Şirinyalı Mahallesi Eski Lara Yolu’nda meydana geldi. Araçla falezlerin yanındaki boş araziye gelen Yavuzhan Gebeloğlu ve kız arkadaşı Gizem Şolpal, henüz belirlenemeyen nedenle tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Gizem Şolpal, otomobilden inerek gitmek istedi. Bunun üzerine Yavuzhan Gebeloğlu, görgü tanıklarının iddiasına göre saçından tuttuğu Şolpal’ı sürükleyerek araca bindirdi. Daha sonra direksiyona geçen Yavuzhan Geboloğlu, 07 DDA 03 plakalı otomobili hızla falezlerden denize doğru sürdü. Yaklaşık 50 metre yükseklikte uçan otomobil, denize ulaşmadan kayalıklara düştü.
Feci şekilde can verdiler
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Aracın bulunduğu noktaya ulaşamayan ekipler, deniz polisi ve Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı'ndan yardım istedi. Denizden botla olay yerine ulaşan ekipler, Şolpal ve Gebeloğlu’nun yaşamını yitirdiğini tespit etti. Gizem Şolpal’ın cenazesini araçtan çıkaran polis ekipleri, bota alarak Kaleiçi Yat Limanı’na getirdi. Buradaki incelemeden sonra Şolpal’ın cesedi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi.
Kurtarma ekipleri daha sonra yeniden olay yerine gelerek Yavuzhan Gebeloğlu’nun cesedini çıkarmaya çalıştı, ancak başarılı olmadı. Bunun üzerine araç vinç yardımıyla kayalıklardan alınarak yola çıkarıldı. İtfaiye ekipleri tarafından araçtan çıkarılan ceset, morga gönderildi.
Görgü tanığı: Aracı denize sürdü
Olayı gören Ömer Dönbay polise verdiği ifadesinde, Yavuzhan Gebeloğlu’nun araçtan inen Gizem Şolpal’ı saçından tutarak zorla araca bindirdiğini ve ardından aracı falezlerden denize sürdüğünü söyledi. DHA
26 Ağustos 2016 Cuma
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne dev açılış. 31 Ağustos'a kadar ücretsiz
İstanbul Boğazı'na inşa edilen "dünyanın en geniş köprüsü" Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in yaptırdığı toplu duayla hizmete açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah 31 Ağustos gecesine kadar köprüden geçiş ücretsiz olacak." dedi. Köprüden ilk geçişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım ile konuklar, Cumhurbaşkanlığı otobüsüyle gerçekleştirdi.
Birçok özelliği bakımından Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma niteliğindeki köprü ile otoyolun açılışı dolayısıyla Sarıyer Garipçe'de vatandaşların da katılımıyla tören düzenlendi.
Sarıyer Garipçe'de düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, helikopterle geldi. Vatandaşların sevgi gösterileri arasında kürsüye gelen Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış öncesinde köprüye adı verilen Yavuz Sultan Selim Han'ın türbesini ziyaret etti ve tören alanına helikopterle geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Pakistan Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif, Sırbistan Başbakan Yardımcısı Rasim Ljajic, Gürcistan Başbakan Birinci Yardımcısı Dimitri Kumsisihvili de katılıdı.
Tören, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim okunmasıyla devam etti.
Açılış töreninde kürsüye ilk olarak Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan geldi. Ardından Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı.
İşte Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satış başları:
- Bugün İstanbul için büyük bir gün, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin yıldönümü, Sultan Alparslan'ın ruhu şaadolsun. Sultan Fatih Mehmet Ağa'nın ruhu şaadolsun. 15 Temmuz'da Türkiye'nin geleceği için demokrasinin yaşaması için hayatlarını veren şehitlerin ruhu şaadolsun. Gazilerimize Allah şifalar versin.
- Yavuz Sultan Selim Köprüsü yarın hizmete girecek. Köprünün özelliği şu; şimdi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçen bütün kamyonlar, otobüsler, tırlar artık yarından sonra şehir içine giremeyecek.
- Ey ay yıldızlı bayrak dalgalandığın yerde ne korku ve keder gölgende bana da bir yer ver. Sabah olmasın gün doğmasın ne çıkar Türkiye'ye ay yıldızın ışığı yeter.
-Böyle inanmış bir millet olduğu müddetçe biz hiçbir zorluğa pabuç bırakmayız, her türlü zorluğun üstesinden geliriz, kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın medeniyet yolculuğunda ilerlemeye devam edeceğiz.
-Vatandaşlarımızın geleceği için, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için canımızla kanımızla mücadelemize devam edeceğiz. Bu ülkeyi ne bölücülere ne de darbecilere asla teslim etmeyeceğiz.
Eski Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satış başları:
- Bir millet ülkesinin gönül coğrafyasının kaderini yüreğinde bileğinde tutarak bir zafer kazandı. İstanbul her şeye layıktır. İstanbul'un her şeyin en iyisine layıktır. 26 Ağustos bir tarihi yıl olarak, dünyanın en uzun ve en donanımlı köprüsünün açılış günü olarak anılacak.
- Bugün bayramımıza gölge düşürmek isteyip dün dahi Cizre'de katliam yapanlara bu bayrak birdir, bu millet ebediyen özgürdür, özgür kalacak.
İstanbul'un her şeye layık olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "İstanbullu hizmetin en güzeline layıktır. İleride yıllarca 2 köprü birden hatırlanacak... Boğaziçi Köprüsünde şehit düşen aziz kardeşlerimizin hatırasıyla 15 Temmuz, 26 Ağustos bir tarihi gün olarak Malazgirt'in yıl dönümü olarak, büyük İstiklal Savaşımızın yıl dönümü olarak, bir de bu dünyanın en uzun ve özellikleri itibarıyla teknolojik bakımdan en donanımlı köprüsünün açılış günü olarak asırlarca anılacak." diye konuştu.
Davutoğlu, açılış töreninde Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, Ortadoğu'dan liderlerin bulunduğunu hatırlatarak, bu liderlerle sohbetlerinde Asya'yı Avrupa'ya bağladıklarını söylediklerini aktardı.
Bugün bir bayram günü yaşandığını dile getiren Davutoğlu, bu bayrama gölge düşürmek isteyenlere inat, hep "Bu millet birdir, bu millet bütündür, bu vatan birdir, bu bayrak azizdir, bu ezan mukaddestir ve bu ülke ebediyen özgürdür, özgür kalacak" diyeceklerini kaydetti.
TBMM Başkanı Kahraman: O kara gün atlatıldı
Başbakan Binali Yıldırım'dan sonra TBMM Başkanı İsmail Kahraman da bir konuşma yaptı.
Kahraman, "Türkiyemiz geliştikçe ve böyle eserlerle (Yavuz Sultan Selim Köprüsü) ilerledikçe önü kesilmek isteniyor. Çok yakın bir zamanda çok kara bir gün yaşadık ve 20 saat gibi kısa zamanda o kara gün atlatıldı ve inşallah öyle bir kara günler olmayacak." dedi.
Abdullah Gül: İsminin açıklanması onuna sahip olmuştum
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılış töreninde konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bu köprünün isminin Yavuz Sultan Selim olduğunu açıklama onuruna sahip olmuştum" dedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılış töreninde konuştu.
Gül, bundan 3 sene önce köprünün temellerini attıklarını hatırlatarak, "Bu köprünün isminin Yavuz Sultan Selim olduğunu açıklama onuruna sahip olmuştum. 3 sene içinde bu büyük mühendislik harikası, boğazın üçüncü incisinin açılışını gerçekleştiriyoruz. İnanıyorum ki İstanbul’da hayat artık çok daha kolaylaşacak. Bu köprü sadece İstanbullular'a değil, İstanbul’a gelen herkese hizmet edecek" diye konuştu.
Köprünün yapılmasında en büyük emeğin ve çabanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın olduğunu ifade eden Gül, “Terör olayında Cizre’de kaybettiğimiz polislerimize Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
Erdoğan: Bu millet neye layıksa bunların hepsi olacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Otoyol ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, konukları selamlayarak, açılışı yapılan köprünün ve otoyolun İstanbul'a, ülkeye, millete, Avrupa ve Asya kıtalarına, tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi.
Köprünün projesinin hazırlanmasından inşasına kadar tüm aşamalarında emeği geçen bakanları, bürokratları, yüklenici firmaları, mühendisleri ve işçileri tebrik eden Erdoğan, bu süreçte 3 başbakan ve bir de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile çalıştıklarını, temeli Gül ile birlikte attıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin o zaman Başbakan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı'nın da Başbakan Binali Yıldırım olduğunu anımsatarak, büyük bir coşkuyla temel atıldığını anlattı.
Dalga geçenler, istihza edenler ve "Yaptırmayacağız" diyenlerin olduğunu dile getiren Erdoğan, buralara gelip gösteriler yapıldığını, ancak kendilerinin "Bu yoldan dönmek yok, yapacağız." dediklerini kaydetti.
"Avrasya Tüneli 20 Aralık'ta açılacak"
"Halep oradaysa arşın burada" diyen Erdoğan, köprünün yapıldığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi ise köprünün açılışının vatandaşlarla yapıldığını belirterek, şöyle devam etti: "Bu gurur duyulası milletimizle yapıyoruz. Siz, farklısınız. Siz, tankların, topların, helikopterlerin F16'ların önünde duran bir milletsiniz. Siz onlara prim vermediniz. Size de bu eserler yakışırdı. Birinci köprü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü oldu. Onun adını siz koydunuz. İkinci köprü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü. Şimdi de Yavuz Sultan Köprüsü'nü açıyoruz. Bu millete işte bunlar yakışır. İnşallah boğazın altından biliyorsunuz zaten bir Marmarayımız var. Değil mi? İnşallah 20 Aralık'ta da Avrasya Tüneli'nin açılışını yapıyoruz. Kardeşlerim, bu millet Allah'ın izniyle neye layıksa bunların hepsi olacak. Bunları yapacağız. Zira muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak öyle lafla olmuyor, icraatla
oluyor. Bunu yapacağız."
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
(Gaziantep'teki terör saldırısı) Bunun İslam'la alakası yoktur, bunlar Müslüman falan değildir. Öyle ellerinde
taşıdıkları paçavraya bakmayın, o bayrak değildir. Orada Kelime-i Tevhid'in yazılı olmasına bakmayın, oradaki Allah, Muhammed ifadelerine bakmayın. Zira Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'inde 'Allah ismi celilini bunlar istismar ederler' diye haber veriyor. Bunlar istismarcıdır.
Elinde silah, tank, top... Bakıyorsunuz, 12, 13, 14 yaşında yavruların vücutlarına bombaları bağlayıp, canlı bomba olarak bunları kullanıyorlar. Böyle bir şey yok. Bizim dinimiz bir barış dinidir. Bunlar bizim dinimizi lekelediler, dinimize gölge düşürdüler ama bu oyunu da biz bozacağız, bu millet bozacak.
Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak için, milletimizin arasına her dönem farklı fitne tohumları ekilmek istenmiştir. Kimi zaman bu Alevi-Sünni fitnesi olmuştur. Kimi zaman Türk-Kürt fitnesi, kimi zaman ilerici-gerici fitnesi, kimi zaman sağcı-solcu fitnesi olmuştur. Kavramlar değişmiştir ama amaç hep aynı olmuştur. Geçmişte bu sebepten çok acılar yaşadık. Kardeşi kardeşe düşman ettiler, bizi birbirimize vurdurdular, ardından ellerini ovuşturdular. Biz her defasında akan gözyaşımızla, kanımızla, daralan yüreğimizle baş başa kaldık. 15 Temmuz uzun zamandır, defalarca tekrarlanan bu oyunun bozulduğu tarih olmuştur.
Pazar günü Gaziantep'e gidiyorum, başsağlığına gidiyorum, oradaki şehitlerimizi anmaya gidiyorum, çünkü şunu unutmayın; Eğer lider taşın arkasına gizlenirse millet, ordu dağın arkasına gizlenir. Bu bir kelam-ı kibardır, onun için üzerine üzerine yürüyeceğiz.
Bugünden geriye doğru baktığımızda, millet olarak 2 bin 200 yıllık bir devlet ve ordu geleneğine, bin 400 yıllık bir medeniyet müktesebatına, bin yıllık bir coğrafi devamlılığa sahibiz. Bu kadim tarihin en önemli vasfı, birlik ve beraberlikle hareket ettiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorunun, ulaşamayacağımız hiçbir hedefin olmayışıdır. Daha 100 yıl önce Çanakkale Zaferi'ni, ardından İstiklal Harbi'ni millet olarak birliğimiz, beraberliğimiz sayesinde kazandık. 15 Temmuz'da yine milletimizin tek vücut olarak darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde neticeye ulaştık. İnşallah bundan sonra da ihtilafa, tefrikaya düşmeden, aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz.
Bu son saldırılarında PKK, DAİŞ, FETÖ gibi terör örgütlerinin arkasındaki güçlere sesleniyorum. Bu saldırının da PKK gibi FETÖ gibi terör örgütlerinin arkasındaki güçler, kendinize çeki düzen verin. Türkiye artık bu oyunlara gelmiyor ve gelmeyecek. Gelin bu milletle uğraşmaktan vazgeçin.
Türkiye terörle mücadelede geri adım atmayınca, üstelik bir de Cerablus operasyonunu başlatınca yeni oyunlar peşine düştüler. Dün Artvin'de CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyı işte bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Artvin'de, Sayın Kılıçdaroğlu nezdinde ülkemizin, 7 Ağustos'ta Yenikapı'da, Cumhurbaşkanıyla Başbakanıyla Genelkurmay Başkanıyla CHP ve MHP genel başkanlarıyla sivil toplum kuruluşlarıyla tüm toplum kesimleriyle sergilediği birlik ve beraberlik manzarası hedef alınmıştır. Bunları bu çıldırtmıştır. Bu vesileyle ben bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu'na ve beraberinde bulunan tüm arkadaşlarına şahsım, milletim adına geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Kendisine bu terör saldırısı karşısında gösterdiği soğukkanlı ve sağduyulu duruş için de teşekkür ediyorum.
31 Ağustos'a kadar ücretsiz
Şimdi bir müjde veriyorum size. Şimdi buraya az boz harcamalar yapılmadı. Adil olacağız. İnsaflı olacağız. İnşallah 31 Ağustos gecesine kadar köprüden geçiş ücretsiz olacak. Hayırlı olsun diyoruz. Böylece 31 Ağustos gecesine kadar ücretsiz olarak buradan seyahat ederek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile tanışmış olacaksınız.
Toplu duanın ardından açıldı
Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından konukları sahneye davet etti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in yaptırdığı toplu duanın ardından kurdele kesilerek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü hizmete açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın hizmete girecek köprüden geçişlerin 31 Ağustos'a kadar ücretsiz olacağı müjdesini verdi.
İlk geçiş yapıldı
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden ilk geçişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile konuklar, Cumhurbaşkanlığı otobüsüyle gerçekleştirdi.
Yoğun güvenlik önlemi
Tören alanında ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Jandarma atlı birlikleri devriye görevi yaparken, özel harekat polisleri de yüksek noktalara yerleşti.
Boğaz gemi trafiğine kapatıldı.
Uçaksavar ve ağır makinalı silahların bulunduğu ağır silahlarla donatılmış zırhlı askeri araçlar, bölgeye hakim bir noktaya konuşlandırıldı. Askeri araçlar tören boyunca güvenlik tedbirleri kapsamında görev yapacak.
Törenin yapılacağı Garipçe'ye çıkan yollarda trafik yoğunluğunun arttığı görüldü. Polis helikopteri de güvenlik amaçlı uçuşlar gerçekleştiriyor.
Dev ekranlar kuruldu
Vatandaşların alana girişleri saat 14.30 itibarıyla başladı. Kendileri için ayrılan güvenlik kapılarından geçerek tören alanına giren vatandaşlara Türk bayrakları dağıtıldı.
Konuşmaların yapılacağı kürsünün her iki yanına dev ekran kuruldu. Başta Yavuz Sultan Selim Köprüsü olmak üzere birçok yere Türk bayrakları asıldı.
Vatandaşların ihtiyaçları için tuvalet ve mescit gibi alanlar oluşturulurken, çok sayıda ambulans da hazır bekletiliyor.
Köprü geçiş ücreti
Köprü geçiş ücretleri, Avrupa'dan Asya'ya geçişte otomobillerde 9,90 lira, aks aralığı ve sayısına göre ağır tonajlı araçlarda 13,20 liradan başlayacak.
Asya'dan Avrupa'ya geçişler ise ücretsiz olacak.
Köprünün bağlantı yollarının ücreti ise kilometre başına 8 sent (24 kuruş) olarak belirlendi. Ücretler, 2 Ocak 2017'ye kadar geçerli olacak.
İstanbul Boğazı'nı kesen 3. köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, toplam 2 bin 164 metre uzunluğa, 59 metre genişliğe, 322 metrelik kulesi ile Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma özelliği taşıyor.
Köprü üzerinden 8 şeritli karayolu ve 2 şeritli tren yolu aynı seviyede geçecek. Yeni köprü 20'ye yakın bağlantı yolu ile 2 yakayı kucaklıyor.
Yapımına 29 Mayıs 2013 yılında başlanan İstanbul'un 3'üncü Boğaz Köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 39 ayda tamamlandı.
Asya ve Avrupa üçüncü kez birleşecek
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen köprü, Asya ve Avrupa'yı üçüncü kez birleştirecek. Dünyanın en geniş köprüsü unvanını alacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 148 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesimi üzerinde yer alıyor. Köprünün, gidiş ve geliş istikametlerinde 4’er kara yolu şeridi ile ortada 2 demir yolu şeridi olmak üzere toplam 10 ulaşım şeridi olacak.
"Üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü"
Köprü, raylı geçiş sisteminin aynı tabliyede olması nedeniyle de dünyada ilk olacak. Genişliği 59 metre, kule yüksekliği 322 metre olan köprü, bu konuda da bir rekor kıracak. Bin 408 metre açıklığa sahip ve toplam uzunluğu 2 bin 164 metre olan köprü, bu özelliğiyle de "üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü" unvanını alacak.
Yatırım maliyeti 3 milyar dolar olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü özel sektör işletecek. Köprüde, günlük 135 bin "otomobil eşdeğer" trafik geçişi için idare garantisi de bulunuyor.
Yeni köprü ile yılda yaklaşık 1 milyar 450 milyon doları enerji, 335 milyon doları iş gücü kaybı olmak üzere toplam 1 milyar 785 milyon dolarlık ekonomik kaybın önüne geçilmesi hedefleniyor. cnntürk
Birçok özelliği bakımından Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma niteliğindeki köprü ile otoyolun açılışı dolayısıyla Sarıyer Garipçe'de vatandaşların da katılımıyla tören düzenlendi.
Sarıyer Garipçe'de düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, helikopterle geldi. Vatandaşların sevgi gösterileri arasında kürsüye gelen Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış öncesinde köprüye adı verilen Yavuz Sultan Selim Han'ın türbesini ziyaret etti ve tören alanına helikopterle geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Pakistan Pencap Eyaleti Başbakanı Şahbaz Şerif, Sırbistan Başbakan Yardımcısı Rasim Ljajic, Gürcistan Başbakan Birinci Yardımcısı Dimitri Kumsisihvili de katılıdı.
Tören, İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Kur'an-ı Kerim okunmasıyla devam etti.
Açılış töreninde kürsüye ilk olarak Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan geldi. Ardından Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı.
İşte Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satış başları:
- Bugün İstanbul için büyük bir gün, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'nin yıldönümü, Sultan Alparslan'ın ruhu şaadolsun. Sultan Fatih Mehmet Ağa'nın ruhu şaadolsun. 15 Temmuz'da Türkiye'nin geleceği için demokrasinin yaşaması için hayatlarını veren şehitlerin ruhu şaadolsun. Gazilerimize Allah şifalar versin.
- Yavuz Sultan Selim Köprüsü yarın hizmete girecek. Köprünün özelliği şu; şimdi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden geçen bütün kamyonlar, otobüsler, tırlar artık yarından sonra şehir içine giremeyecek.
- Ey ay yıldızlı bayrak dalgalandığın yerde ne korku ve keder gölgende bana da bir yer ver. Sabah olmasın gün doğmasın ne çıkar Türkiye'ye ay yıldızın ışığı yeter.
-Böyle inanmış bir millet olduğu müddetçe biz hiçbir zorluğa pabuç bırakmayız, her türlü zorluğun üstesinden geliriz, kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın medeniyet yolculuğunda ilerlemeye devam edeceğiz.
-Vatandaşlarımızın geleceği için, ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için canımızla kanımızla mücadelemize devam edeceğiz. Bu ülkeyi ne bölücülere ne de darbecilere asla teslim etmeyeceğiz.
Eski Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satış başları:
- Bir millet ülkesinin gönül coğrafyasının kaderini yüreğinde bileğinde tutarak bir zafer kazandı. İstanbul her şeye layıktır. İstanbul'un her şeyin en iyisine layıktır. 26 Ağustos bir tarihi yıl olarak, dünyanın en uzun ve en donanımlı köprüsünün açılış günü olarak anılacak.
- Bugün bayramımıza gölge düşürmek isteyip dün dahi Cizre'de katliam yapanlara bu bayrak birdir, bu millet ebediyen özgürdür, özgür kalacak.
İstanbul'un her şeye layık olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "İstanbullu hizmetin en güzeline layıktır. İleride yıllarca 2 köprü birden hatırlanacak... Boğaziçi Köprüsünde şehit düşen aziz kardeşlerimizin hatırasıyla 15 Temmuz, 26 Ağustos bir tarihi gün olarak Malazgirt'in yıl dönümü olarak, büyük İstiklal Savaşımızın yıl dönümü olarak, bir de bu dünyanın en uzun ve özellikleri itibarıyla teknolojik bakımdan en donanımlı köprüsünün açılış günü olarak asırlarca anılacak." diye konuştu.
Davutoğlu, açılış töreninde Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, Ortadoğu'dan liderlerin bulunduğunu hatırlatarak, bu liderlerle sohbetlerinde Asya'yı Avrupa'ya bağladıklarını söylediklerini aktardı.
Bugün bir bayram günü yaşandığını dile getiren Davutoğlu, bu bayrama gölge düşürmek isteyenlere inat, hep "Bu millet birdir, bu millet bütündür, bu vatan birdir, bu bayrak azizdir, bu ezan mukaddestir ve bu ülke ebediyen özgürdür, özgür kalacak" diyeceklerini kaydetti.
TBMM Başkanı Kahraman: O kara gün atlatıldı
Başbakan Binali Yıldırım'dan sonra TBMM Başkanı İsmail Kahraman da bir konuşma yaptı.
Kahraman, "Türkiyemiz geliştikçe ve böyle eserlerle (Yavuz Sultan Selim Köprüsü) ilerledikçe önü kesilmek isteniyor. Çok yakın bir zamanda çok kara bir gün yaşadık ve 20 saat gibi kısa zamanda o kara gün atlatıldı ve inşallah öyle bir kara günler olmayacak." dedi.
Abdullah Gül: İsminin açıklanması onuna sahip olmuştum
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılış töreninde konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bu köprünün isminin Yavuz Sultan Selim olduğunu açıklama onuruna sahip olmuştum" dedi.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılış töreninde konuştu.
Gül, bundan 3 sene önce köprünün temellerini attıklarını hatırlatarak, "Bu köprünün isminin Yavuz Sultan Selim olduğunu açıklama onuruna sahip olmuştum. 3 sene içinde bu büyük mühendislik harikası, boğazın üçüncü incisinin açılışını gerçekleştiriyoruz. İnanıyorum ki İstanbul’da hayat artık çok daha kolaylaşacak. Bu köprü sadece İstanbullular'a değil, İstanbul’a gelen herkese hizmet edecek" diye konuştu.
Köprünün yapılmasında en büyük emeğin ve çabanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın olduğunu ifade eden Gül, “Terör olayında Cizre’de kaybettiğimiz polislerimize Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.
Erdoğan: Bu millet neye layıksa bunların hepsi olacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile Otoyol ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, konukları selamlayarak, açılışı yapılan köprünün ve otoyolun İstanbul'a, ülkeye, millete, Avrupa ve Asya kıtalarına, tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi.
Köprünün projesinin hazırlanmasından inşasına kadar tüm aşamalarında emeği geçen bakanları, bürokratları, yüklenici firmaları, mühendisleri ve işçileri tebrik eden Erdoğan, bu süreçte 3 başbakan ve bir de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile çalıştıklarını, temeli Gül ile birlikte attıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin o zaman Başbakan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı'nın da Başbakan Binali Yıldırım olduğunu anımsatarak, büyük bir coşkuyla temel atıldığını anlattı.
Dalga geçenler, istihza edenler ve "Yaptırmayacağız" diyenlerin olduğunu dile getiren Erdoğan, buralara gelip gösteriler yapıldığını, ancak kendilerinin "Bu yoldan dönmek yok, yapacağız." dediklerini kaydetti.
"Avrasya Tüneli 20 Aralık'ta açılacak"
"Halep oradaysa arşın burada" diyen Erdoğan, köprünün yapıldığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi ise köprünün açılışının vatandaşlarla yapıldığını belirterek, şöyle devam etti: "Bu gurur duyulası milletimizle yapıyoruz. Siz, farklısınız. Siz, tankların, topların, helikopterlerin F16'ların önünde duran bir milletsiniz. Siz onlara prim vermediniz. Size de bu eserler yakışırdı. Birinci köprü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü oldu. Onun adını siz koydunuz. İkinci köprü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü. Şimdi de Yavuz Sultan Köprüsü'nü açıyoruz. Bu millete işte bunlar yakışır. İnşallah boğazın altından biliyorsunuz zaten bir Marmarayımız var. Değil mi? İnşallah 20 Aralık'ta da Avrasya Tüneli'nin açılışını yapıyoruz. Kardeşlerim, bu millet Allah'ın izniyle neye layıksa bunların hepsi olacak. Bunları yapacağız. Zira muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak öyle lafla olmuyor, icraatla
oluyor. Bunu yapacağız."
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
(Gaziantep'teki terör saldırısı) Bunun İslam'la alakası yoktur, bunlar Müslüman falan değildir. Öyle ellerinde
taşıdıkları paçavraya bakmayın, o bayrak değildir. Orada Kelime-i Tevhid'in yazılı olmasına bakmayın, oradaki Allah, Muhammed ifadelerine bakmayın. Zira Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'inde 'Allah ismi celilini bunlar istismar ederler' diye haber veriyor. Bunlar istismarcıdır.
Elinde silah, tank, top... Bakıyorsunuz, 12, 13, 14 yaşında yavruların vücutlarına bombaları bağlayıp, canlı bomba olarak bunları kullanıyorlar. Böyle bir şey yok. Bizim dinimiz bir barış dinidir. Bunlar bizim dinimizi lekelediler, dinimize gölge düşürdüler ama bu oyunu da biz bozacağız, bu millet bozacak.
Birliğimizi, beraberliğimizi bozmak için, milletimizin arasına her dönem farklı fitne tohumları ekilmek istenmiştir. Kimi zaman bu Alevi-Sünni fitnesi olmuştur. Kimi zaman Türk-Kürt fitnesi, kimi zaman ilerici-gerici fitnesi, kimi zaman sağcı-solcu fitnesi olmuştur. Kavramlar değişmiştir ama amaç hep aynı olmuştur. Geçmişte bu sebepten çok acılar yaşadık. Kardeşi kardeşe düşman ettiler, bizi birbirimize vurdurdular, ardından ellerini ovuşturdular. Biz her defasında akan gözyaşımızla, kanımızla, daralan yüreğimizle baş başa kaldık. 15 Temmuz uzun zamandır, defalarca tekrarlanan bu oyunun bozulduğu tarih olmuştur.
Pazar günü Gaziantep'e gidiyorum, başsağlığına gidiyorum, oradaki şehitlerimizi anmaya gidiyorum, çünkü şunu unutmayın; Eğer lider taşın arkasına gizlenirse millet, ordu dağın arkasına gizlenir. Bu bir kelam-ı kibardır, onun için üzerine üzerine yürüyeceğiz.
Bugünden geriye doğru baktığımızda, millet olarak 2 bin 200 yıllık bir devlet ve ordu geleneğine, bin 400 yıllık bir medeniyet müktesebatına, bin yıllık bir coğrafi devamlılığa sahibiz. Bu kadim tarihin en önemli vasfı, birlik ve beraberlikle hareket ettiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorunun, ulaşamayacağımız hiçbir hedefin olmayışıdır. Daha 100 yıl önce Çanakkale Zaferi'ni, ardından İstiklal Harbi'ni millet olarak birliğimiz, beraberliğimiz sayesinde kazandık. 15 Temmuz'da yine milletimizin tek vücut olarak darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde neticeye ulaştık. İnşallah bundan sonra da ihtilafa, tefrikaya düşmeden, aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz.
Bu son saldırılarında PKK, DAİŞ, FETÖ gibi terör örgütlerinin arkasındaki güçlere sesleniyorum. Bu saldırının da PKK gibi FETÖ gibi terör örgütlerinin arkasındaki güçler, kendinize çeki düzen verin. Türkiye artık bu oyunlara gelmiyor ve gelmeyecek. Gelin bu milletle uğraşmaktan vazgeçin.
Türkiye terörle mücadelede geri adım atmayınca, üstelik bir de Cerablus operasyonunu başlatınca yeni oyunlar peşine düştüler. Dün Artvin'de CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyı işte bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Artvin'de, Sayın Kılıçdaroğlu nezdinde ülkemizin, 7 Ağustos'ta Yenikapı'da, Cumhurbaşkanıyla Başbakanıyla Genelkurmay Başkanıyla CHP ve MHP genel başkanlarıyla sivil toplum kuruluşlarıyla tüm toplum kesimleriyle sergilediği birlik ve beraberlik manzarası hedef alınmıştır. Bunları bu çıldırtmıştır. Bu vesileyle ben bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu'na ve beraberinde bulunan tüm arkadaşlarına şahsım, milletim adına geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Kendisine bu terör saldırısı karşısında gösterdiği soğukkanlı ve sağduyulu duruş için de teşekkür ediyorum.
31 Ağustos'a kadar ücretsiz
Şimdi bir müjde veriyorum size. Şimdi buraya az boz harcamalar yapılmadı. Adil olacağız. İnsaflı olacağız. İnşallah 31 Ağustos gecesine kadar köprüden geçiş ücretsiz olacak. Hayırlı olsun diyoruz. Böylece 31 Ağustos gecesine kadar ücretsiz olarak buradan seyahat ederek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile tanışmış olacaksınız.
Toplu duanın ardından açıldı
Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından konukları sahneye davet etti.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in yaptırdığı toplu duanın ardından kurdele kesilerek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü hizmete açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın hizmete girecek köprüden geçişlerin 31 Ağustos'a kadar ücretsiz olacağı müjdesini verdi.
İlk geçiş yapıldı
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden ilk geçişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile konuklar, Cumhurbaşkanlığı otobüsüyle gerçekleştirdi.
Yoğun güvenlik önlemi
Tören alanında ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Jandarma atlı birlikleri devriye görevi yaparken, özel harekat polisleri de yüksek noktalara yerleşti.
Boğaz gemi trafiğine kapatıldı.
Uçaksavar ve ağır makinalı silahların bulunduğu ağır silahlarla donatılmış zırhlı askeri araçlar, bölgeye hakim bir noktaya konuşlandırıldı. Askeri araçlar tören boyunca güvenlik tedbirleri kapsamında görev yapacak.
Törenin yapılacağı Garipçe'ye çıkan yollarda trafik yoğunluğunun arttığı görüldü. Polis helikopteri de güvenlik amaçlı uçuşlar gerçekleştiriyor.
Dev ekranlar kuruldu
Vatandaşların alana girişleri saat 14.30 itibarıyla başladı. Kendileri için ayrılan güvenlik kapılarından geçerek tören alanına giren vatandaşlara Türk bayrakları dağıtıldı.
Konuşmaların yapılacağı kürsünün her iki yanına dev ekran kuruldu. Başta Yavuz Sultan Selim Köprüsü olmak üzere birçok yere Türk bayrakları asıldı.
Vatandaşların ihtiyaçları için tuvalet ve mescit gibi alanlar oluşturulurken, çok sayıda ambulans da hazır bekletiliyor.
Köprü geçiş ücreti
Köprü geçiş ücretleri, Avrupa'dan Asya'ya geçişte otomobillerde 9,90 lira, aks aralığı ve sayısına göre ağır tonajlı araçlarda 13,20 liradan başlayacak.
Asya'dan Avrupa'ya geçişler ise ücretsiz olacak.
Köprünün bağlantı yollarının ücreti ise kilometre başına 8 sent (24 kuruş) olarak belirlendi. Ücretler, 2 Ocak 2017'ye kadar geçerli olacak.
İstanbul Boğazı'nı kesen 3. köprü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, toplam 2 bin 164 metre uzunluğa, 59 metre genişliğe, 322 metrelik kulesi ile Türkiye ve dünya mühendislik tarihi için büyük bir kilometre taşı olma özelliği taşıyor.
Köprü üzerinden 8 şeritli karayolu ve 2 şeritli tren yolu aynı seviyede geçecek. Yeni köprü 20'ye yakın bağlantı yolu ile 2 yakayı kucaklıyor.
Yapımına 29 Mayıs 2013 yılında başlanan İstanbul'un 3'üncü Boğaz Köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 39 ayda tamamlandı.
Asya ve Avrupa üçüncü kez birleşecek
Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında inşa edilen köprü, Asya ve Avrupa'yı üçüncü kez birleştirecek. Dünyanın en geniş köprüsü unvanını alacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 148 kilometre uzunluğundaki Odayeri-Paşaköy kesimi üzerinde yer alıyor. Köprünün, gidiş ve geliş istikametlerinde 4’er kara yolu şeridi ile ortada 2 demir yolu şeridi olmak üzere toplam 10 ulaşım şeridi olacak.
"Üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü"
Köprü, raylı geçiş sisteminin aynı tabliyede olması nedeniyle de dünyada ilk olacak. Genişliği 59 metre, kule yüksekliği 322 metre olan köprü, bu konuda da bir rekor kıracak. Bin 408 metre açıklığa sahip ve toplam uzunluğu 2 bin 164 metre olan köprü, bu özelliğiyle de "üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun asma köprüsü" unvanını alacak.
Yatırım maliyeti 3 milyar dolar olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü özel sektör işletecek. Köprüde, günlük 135 bin "otomobil eşdeğer" trafik geçişi için idare garantisi de bulunuyor.
Yeni köprü ile yılda yaklaşık 1 milyar 450 milyon doları enerji, 335 milyon doları iş gücü kaybı olmak üzere toplam 1 milyar 785 milyon dolarlık ekonomik kaybın önüne geçilmesi hedefleniyor. cnntürk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)